25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 1999 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 28 Sinop B 26 Adana Edirne B 32 Samsun PB 26 Mersin Kocaeli B 30 Trabzon PB 26 Diyarbakır A Ganakkale B 29 Giresun PB 25 Şanlıurfa \tm\r A 31 Ankara B 26 Mardin Manisa _A 32 Eskişerıır B 28 Siirt Aydın A 36 Konya B 26 Hakkâri Denizli A 31 Sıvas B 27 B 22 Van B 22 Zonguldak B 25 Antalya A 35 Kars B 19 Yurtta yağış bek- lenmiyor. Bütün bölgelerimiz az bulutluveaçıkge- çecek. Hava zı- caklığı bıraz daha artacak. Rüzgâr ku2ey ve doğu yöntefden hafıf, ara sıra orta kuv- vette esecek. DIS Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB PB Y Y Y Y PB 1b 14 15 19 19 20 21 24 Berlin Y 22 Budapeşte Y 20 Madrid PB 22 Viyana Y 24 Belgrad PB 29 Sofya PB 28 Roma Y 17 Atina B 30 Münih Y 23 Zürih Y 22 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire Y PB PB PB Y PB Y B 19 24 13 26 20 27 20 33 B 35 0Açık Parçalı bulutki Bulutlu k Çok buluthj Yağmurtu **<MM? Kartı Gök gûrultülû Tepkiler 'Adalet Bakanı istifa etsin' . ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Ankara Ulu- canlar Merkez Kapalı Ceza- evi'nde yaşanan katliamın ardından demokratik kitle örgütleri. Adalet Bakanı Hikmet Samj Türk ile Ceza yt Tevkife\ leri Genel Müdü- rü"Ali Suat Ertosun'un istifa- "smı istediler. Yapılan açıkla- rnalarda, ölü ve yarahlann yüzlerinın tanınmayacak hal- de olduğu belirrildi. "•" Insan Haklan Derneği ftHD) Ankara Şube Başkanı İ.ötfi Demirkapı, cezaevin- •deki olaym nedeninm Başba- -kan Bfilent Ecevit'in açıkla- •dığı gibi tûnel kazma girişı- tfli degil, tutuklulara yeni ko- ğuş açılmaması olduğunu •söyledi. Tutuklulann yakın- lanyla görüşemediklerini teydeden Demirkapı, "3 haf- 4achr çocuklanyla görüşmek için llucanlar Parkı'nda bekleven 49 kişi. dün gece (oncekigece) gözatüna alındt Bu kişikr serbest bıntküma- Wır" dedı. 'Saldırı planlıydı' Çağdaş Hukukçular Der- negi (ÇHD) Ankara Şube- si'nden yapılan açıkJamada. saldınnm planlı olduğu, res- mi makamlarca tutuklu ya- kmlan ve avukatlanna hiçbir bjlgınin verilmediği kayde- dildi. Olaylann sorumlusu- nun öncelikle Başbakan ve Adalet Bakanı olduğu belir- tilen açıklamada. "Ölen ve yandananlann vücutiannda kurşun vekesici aletizteri bu- lunduğu, birçoğunun yüzle- rinin tanınmaz halde olduğu öğrenilmiştir"' denildi. Demokrasi ve Banş Parti- si'nden (DBP) yapılan acık- lamada, yaşanan olaym ana- yasa ve hukuk kurallannm çiğnendiğinin göstergesi ol- âuğu belirrildi. Adalet Baka- ıii ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü'nün olaylara seyirci kalarak suç işlediği kaydedilen açıklamada, "Yargryı bu konuda göreve çsğınyorveolayışkkietkpro- testo edryoruz" denildi. 'Yasal islem tta;latılmair 1 Ankara Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada da so- rumlular hakkında bir an ön- ce' yasal işlemlenn başlatıl- ması gerektiği vurgulandı. Hekimlerin özveriyle çalış- fıklan belirtilen açıklamada şü görüşlere yer verildı: "Mahkûmlann hastanedeki tedavüeri sırasında güvenlik güçlerininneyazıkkiaynıdu- yariılığı göstermediği, ağır yarah mahkûmlann keiepçe- lenmesi >a da yatağa bagtaîn- ma$ı için ısrarcı olduklan bfl- dirilmektedir. Olaydan son- ra yarahlann yaklaşık6 saat- Sezai Kılıclı lik bir gecikme ik hastaneye getirildiği ve yaralılann as- kerier tarafindan hastaneye getirilirken büe sedvelerde dövüldükleri söylenmekte- dir." tHD, ÖDP, EMEP, SIP, HADEP, SES, ÇHD, Enerji- Yapı Yol Sen ve Halkevleri tarafindan tutuklu ve hüküm- lü yakınlanna yardımcı ol- mak ve olayı araştırmak amacıyla oluşturulan komite, uluslararası insan haklan ku- ruluşlanna "adl ejiem" çağ- rısında bulunulması istemini dile getirdi. İHD Genel Merkezi ve ÖDP Çankaya Örgütü. kent dışından gelen tutuklu ve hü- kümlü yakmlannın bannma ve diğer gereksinimlerinin sağlanması için sabah saat- lerine kadar açık tutuldu. Bugün gösterl düzenlenecek Yurt genelınde yaşanan olaylar nedeniyle bugün de- mokratik kitle örgütleri ve si- yasi parti temsilcilerinin ka- tılımıyla protesto gösterisi gerçekleştiri lecek. Ankara Llucanlar Kapalı Cezaevi'nde çıkan ve diğer cezaevlerine de sıçrayan olaylann sorumlusunun dev- let olduğu belirtildi. Parti ve demokratik kitle örgütleri yaptıklan açıklamalarda, devletin cezaevlerindeki so- runlan, yıllardır şiddet yön- temiyle çözmeye çalıştığı ve hiçbir gerekçenin yaşama hakkına yönelik saİdrnlan haklı gösteremeyeceği belir- tildi. Ozgürlük ve Dayanış- ma Partisi tstanbul İl Orgütü yaptığı yazılı açıklamada, Ecevit-Bahçeli hükümetinin çete üyelerini kapsayan af gi- rişiminin ardından cezaevle- rine yönelik şiddet polikata- sını sürdürdüğünü belirtti. İHD Istanbul Şubesi'nden yapılan açıklamadada yıllar- dır cezaevlerinde her türlü sorunu şiddet kullanarak çözmeye çalışan devletin, yi- ne aynı yöntemle Ulucanlar Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlülere silah, gözyaşartıcı bomba, kasatu- ra ve benzeri kesici aletler kullanarak saldırdıgı belirtil- di. Halkın Hukuk Bürosu yaptığı yazılı açıklamada, saldınnın planlı bir şekilde uygulandığını, "katüam" öncesi hapishanedeki gergin- liğin idare tarafindan bu ne- denle çözümsüzlüğe tırman- dınldığını belirtti. Sosyalist tktidar Partisi ise "Baynun- paşa Cezaevi'nde faşist çete- ler makjneli rüfek vetabanca- laria kanlı bir hesaplaşmaya girerken 'olayı araştınyoruz' demekle wtinen devlet yetld- lileri, faturavı devrimcilere mal etmeye kalkmışlardır" açıklamasında bulundu. -Cezaevleri iyi kontrol edilmiyor' ... tstanbul Haber Servisi - Tiim Yargı ve tnfaz Kurum- kxı Çalışanlan Sendikası (TÜM YARGI-SEN) Ana- d)»lu Şubesi Yönetim Kuru- Ui,Cyesi Sezai Kıbçh, Adalet Bakanlığı personelinin, ce- zaevi çalışanlannın giriş ve ç,ıkışlannı düzenleyen ba- kanlığın ilgili genelgesi ve "Hizmeteözeljandarmarun, suba\ temel kurs kitapçı- ğı"ndakı uygulamalar doğ- cultusunda hareket etmedik- lerini öne sürdü. Ümraniye Cezaevi olarak bilinen Üsküdar E Tipi Ka- palı Cezaevi'nde infaz koru- ma memuru olarak çalışan Sezai Kılıçlı, infaz koruma memur ve başmemurlannın detaylı bir şekilde arandığı- nı» cumhuriyet başsavcılan, bâkimler, cumhuriyet savcı- lan, müdürler, 2. müdürler, idare memurlan, doktorlar, öğretmenler, diş hekimleri, psıkologlar, sosyal çalışma- cılar. saymanlar, mühendis- Ter, veterinerler ve mimarla- nn bu uygulamanın dışında tutulduğunu açıkladı. Ceza- evi yöneticilennin, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifev- leri Genel Müdürlüğü'nün Güvenlik Önlemleri Konulu Genelgesi'ne uymadıklannı belirten Kılıçlı şöyle dedi: "Bizkr cezaevine girerken öncejandarma erine kimlik- lerimizi gösteriyoruz, tç ni- zaraiyeye geküğimLzde ise ce- zaevi kimliğimiz alınıyor. Cepierimizdekileri boşaiöık- tan sonra jandarmalar tara- findan üstümüzaranıyor ar- dından X-ray'den (duyarlı kapıdan) geçiyoruz. Eğer cihaz sinyal veriyor- sagözetim altında ceplerimi- zi tekrar boşaltarak kapı sin- yal vermeyene dek geçiş ya- pryoruz. Bakanhk memurla- n ise araçlanyla kimlik gös- termeden, kimlik bırakma- dan. aranmadan ve hatta iç nizamiyeye hiç uğramadan duyarlı kapıdan geçiyorlar. Yöneticüer, kapının sinyal ve- rip vermemesine aldınş et- meden cezaevlerinin koğuş- fauına dek gurbilmektedir." Cezaevinde 10 ölü• Baştarafi 1. Sayfada kümlülerin başlattığı direnişler yaklaşık bir aydır devam ediyor- du. Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde siyasi tutuklulann kaldıgı 4. koğu- şa, önceki gün sabaha karşı güven- lik güçlerince operasyon düzenlen- di. Operasyon sırasında polis, ceza- evi çevresinde yoğun önlemler alır- ken bölge araç ve yaya trafiğine ka- patıldı ve gazetecilerin de cezaevi- ne yaklaşmalanna izin verilmedi. Operasyona karşı tutuklu ve hü- kümlülerin koğuş kapılanna kur- duklan barikatla direnmeye çalış- tıklan, bunun üzerine görevlilerin içeri gaz bombalan attıklan bildiril- di. Operasyon sırasında içeridekı tu- tuklulann silah kullandıklan ileri sürüldü. Ancak yaralanan güvenlik görevlilerinin hiçbirinde kurşun ya- rası bulunmaması dikkat çektı. Ce- zaevinden jandarma ekiplennin gö- zetimindeki ambulanslar hastaneye yaralı taşırken sabah saatlerine ka- dar içeriden silah sesleri duyuldu ve göz yaşartıcı bomba kullanıldığı gözlemlendi. Olaylan duyan mah- kûm yakınlan da cezaevi çevresin- de toplandı. 76 tclgl nakledlldl Yaklaşık 5 saat süren olaylann ar- dından 33 kadın ve 43 erkek mah- kûm, etkisiz hale getirilerek başka cezaevlerine nakledildi. Operasyon sırasında, darp, bom- ba ve ateş açılması sonucu siyasi tu- tuklulardan 10'u öldü. 24'ü de ağır yaralandı. Tutuklu yakınlan ölü sa- yısının 20'nın üzerinde olduğunu savundular. Ölenlerin kimlikleri şöyle: Nevzat Çiftçi, Aziz Donmez. Ha- lil Türker, Abuzer Çat, Ümit Altm- taş, Önder Gençaslan, Mahir Em- sabiz, Zafer Kırbryık, Ahmet Sal- han, Erkan Özkan. Ölenlerden 7'sinin cezaevinde yaşammı yitirdiği, 3'ünün de yara- lı olarak kaldınldığı Numune Has- tanesi'nde öldüğü kaydedildi. Ça- tışmada ölen 3 kişınin otopsisinin tamamlandığı bildirilirken bu kişi- lerin Keçiören'de bulunan Adli Tıp Morgu'na götürüldüğü kaydedildi. Hastaneye kaldırılanlar Ankara Numune Hastanesi'ne kaldınlan yaralılardan kimliği be- lirlenenler ise şöyle: Yıldınm Doğan, Ertan Ozkan, Savaş Kor. İsmail Balcı. Mehmet keskinkan, Murat Ozçelik, Hasan Çoban.ErdaJGökotlu,BektasÖrs, Cafer Tayyar Bektaş, Cengiz Ars- lan, EnverYanık,V«ysel Eroğlu. Ba- nş Gönülşan, Özgür Saltuk, tsmet Kavakü. ResuJ Ayaz, Halil Doğan, NihatKoreL Erhan Göktaş. Hay dar Baran, Ercan Akpınar. Mustafa Borsuk, Emine Esin, Şerife Bodur. Özgür Soylu, Feyzullah Koca, Hasan Mentese. Yaşar V üdız, Fatma Yd- dız. Kimliği belirlenemeyen infaz koruma memuru da Numune Has- tanesi'nde tedavi altına alındı. Boflazları icesllmlstl' tHD avukatlan. öldürülen tutuk- lululardan bazılannm gırtlaklannın kesildiğini iddia ettiler. Ölümlerin silah ve travmadan kaynaklandığını dile getiren avukatlar. "Ölûler arasında gırtlaklan kesilmiş olanlar da var. Bunun neden kaynaklandığı tam olarak biünemiyor. Ancak o- topsiyle anlaşılabilir" dediler. Mahkûmlann başlanna sert cisim- lerle vurulduğunun belirlendiğini i- leri süren avukatlar, "Ölümkr silah vetravmadan kaynakh.Herölüde3- 4 kurşun yarası var" diye konuştu- lar. tHD avukatlan, kendilerine. cezaevine müdahale edilmeden Ulucanlar Cezaevi'nde çıkan olayiarda yakınlan yaralanan ve öldürülen aileler öğle saatlerinden itibaren Ankara Numune Hastanesi önünde toplanmaya başladı. Protestocu gençlerin katılımı ile büyüyen kalaba- lık, "Katil devlet hesap verecek",'-\ilgınlık yt)k, direniş var" sloganlan arü- (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) önce bir grup adli hükümlünün siyasi tutuklulann koğuşlanna gir- diği yönünde bir iddia da geldiğini, fakat bunun kesinleşmediğini bildirdiler. Katliamın ardından yapılan ara- malarda. 5 adet tabanca. çok sayıda şiş ve kama, bomba imalatında kul- lanılan çok miktarda bmyasal mad- de ve molotofkokteyli bulunduğu ileri sürüldü. Yaralanan 1 binbaşı, 2 astsubay, 3 jandarma uzman çavuş GATA'ya kaldınldı. Astsubaylardan birinin durumunun ağır olduğu bildırildi. Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Erdo- ğan, ağır yarahlann ilk aşamada do- laşım ile rlgili sorunlannın gideril- diğini belirtri. Başbakan Bülent Ecevit, ABD gezisi öncesinde Esenboğa Hava- alanı'nda gazetecilerin "Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde isyan çıkbğuıa dair duyumlar var, bunlar doğru mu" yönündeki sorulan üze- rine, "İsyan haberi almadım. Ama tünei kazıldığını duydum. Oradaor- tamgergin'' dedi. Cezaevlerl ayakta Ankara Ulucanlar Cezaev i'ndeki olaylann ardından birçok cezaevin- de protesto ve rehine alma eylemle- n başladı. Bayrampaşa Cezaevi'nde 4. Ümraniye Cezaevi'nde 14, Bar- tın Cezaevi'nde 9, Çanakkale E Ti- pi Cezaevi'nde 9, Bergama Ceza- evi'nde 5, Gebze Cezaevi'nde 17, Çankın Cezaevi'nde de 11 cezaevi görevlisi siyasi tutuklular tarafindan rehine alındı. Bursa Özel Tip Ceza- evi, Aydın E Tipi Cezaevi ve Buca Cezaevi 'nde de sayım vermeme ey- lemi başlatıldı. Olaylann meydana geldiği cezaevlerinin önüne çok sa- yıda polis ve jandarma sevk edildi- ği ve operasyon hazırlıklan başlaül- dığı bildirildi. Bayrampaşa Cezaevi C Blok'ta- ki siyasi tutuklu ve hükümlüler, dün • saat 11.00 sıralannda infaz koruma memurlan Mehmet Hüseyin Odun- cu, Engin Polat, Erdoğan Suoruç ve Mesut Kuzu'yu rehine aldı. Olaylar üzerine Istanbul Cumhuriyet Baş- savcısı Ferzan Çitkri, cezaevi yöne- ticileriyle birlikte eylemin bitirilme- si için tutuklularla görüşmek ama- cıyla cezaevine gitti. Koguş kapıla- nnı kapatan ve güvenlik kuvvetle- rinin herhangi bir müdahalesini ön- lemek amacıyla barikatlarkuran ey- lemcilerin, yönetimin, eylemin biti- rilmesi ve rehinelerin serbest bıra- kılması yolundaki girişimlerine olumlu cevap vermedikleri öğrenil- di. Eylemi sürdüren tutuklu temsılci- leriyle görüşmek üzere Çağdaş Hu- kukçular Derneği tstanbul Şube Başkanı MuratÇelik ile beraberin- deki avukatlar \1uhittin Köylüoğlu, Basri Akgüz ve Behiç Aşçı. saat 14.00 sıralannda Bayrampaşa Ceza- evi'ne girdi. Başsavcı Ferzan Çitici ve cezaevindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin "merkez koordinas- yon temsücfleri"yle görüşen Murat Çelik, görüşme sonrasmda yaptığı açıklamada, eyleme C bloktaki tüm mahkûmlann katıldığını; tutuklula- nn, olaylann bıtirilmesinin Anka- ra'daki duruma bağlı olduğunu söy- lediklerini bildirdi. Bayrampaşa'da- ki tutuklulann 15 gündür sayım ver- mediklerinı söyleyen Çelik, tutuklu- lann, Ankara'dan nakiller durduru- luncaya ve sevk edilenler geri geri- rilinceye kadar eylemi sürdürmeyi planladıklannı behrrti. Tutuklulann Ankara'daki olaylann sorumlulan- nın görevlerinden alınarak yargılan- masını istediklerini de belirten Çe- lik, rehine olarak tutulan infaz ko- ruma memurlannın sağlık durumu- nun iyi olduğunu söyledi. 'Sorun 1 aydır sürüyor' Ankara Merkez Cezaevi'nde si- yasi tutuklu ve hükümlülerin. 40 ki- şilik koğuşlarda 100 kişi olarak kal- dığını ve bu sorunun bir aydan beri yaşandığını belirten Çeliİc, bu ne- denle tutuklulann 7, koğuşun ken- dilerine verilmesini istediklerini an- lattı. Çelik. mahkûmlann bu talep- lerine Adalet Bakanlığı veya ceza- evi yönetimince cevap dahi veril- mediğini. tutuklulann bu nedenle 7. koğuşu işgal ettiklerini ve bir aydır sayım vermediklerini söyledi. Siya- si tutuklu ve hükümlülere yönelik silahlı operasyonun, "7. koğuşu ba- hane ederek" düzenlendiğıni sa\u- nan Çelik. Başbakan Ecevit'in "7. koğuştan tünel kazıklığı'" yönünde- ki açıklamasının da doğru olmadı- ğını söyledi. Cezaevlerindeki sorunlann çÖ- zülmesinın devletin tutuklulann ta- leplerini yerine getirmesine bağlı ol- duğunu ifade eden Çelik. "Sorunlar istendiği gibi çözülmediği takdirde daha da büyüyerek sürecek- dedi. İrtekleri insanlydt' Eylemi sürdüren tutuklularla gö- rüşmek üzeTe Bayrampaşa Ceza- evı'ne gelen avukatlardan Kemal Yılmaz ise Ankara Merkez Ceza- evi'nde 4,5 ve 6 No'lu koğuşlarda- ki tutuklulann uzun süreden beri ce- zaevi yönetiminden "koğuş" talebi olduğunu, ancak cezaevi yönetimi- nin mahkûmlan oyaladığını belirte- rek "Tutuklulann son derece insani bu istekleri. sonunda ölümleriyleso- nuçlandı" dıye konuştu.Ümraniye Cezaevi'ne de saat 15.30 sıralann- da tnsan Haklan Dernegi (tHD) Is- tanbul Şubesi Başkanı avukat Eren Keskin ile şube üyesi 3 avukat gel- di. Ceciken açıklama Adalet Bakanlığı, Ankara Mer- kez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde yaşanan olaylann başlangıcından ancak 15 saat sonra açıklama yapar- ken "tünel ihban" nedeniyle ceza- evinde genel arama yapılrnak isten- diğinı, tutuklu ve hükümlülerin "si- lahla" direnmesi üzerine operasyon düzenlendiğini savladı. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, dün cezaevlerinde yaşanan olaylar nedeniyle Adalet Bakanlığı Müsteşan thsan Erbaş. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü AB Sn- at Ertosun ve diğer bakanhk yetki- lileri ile gün boyunca toplantı yap- ü. Bakanlık, akşam saatlennde olay- lann üzerinden 15 saat geçtikten sonra ancak yazılı açıklama yapa- bildi. 2 Eylül 'den beri sayım verme- yen tutuklulann firar etmeye hazır- landıklan yönünde duyum bulun- duğu iddia edilen açıkJamada şöyle denildi: "Güvenlik güçlerince önce anons yapılarak tutuklu ve hükiim- lülerden aramaya karşı direnflme- mesi ve koğuşlara girilmesine firsat vermeleri istenmişn'r. Ancak terör suçlulan derhaJ koğuşlanna çekile- rek hem havalandırma kapılanna hem de koğuş kapılanna barikat - kurmuş. ve cezaevi personeli ik gü- venlik güçlerine karşı ateşli silah, molotofkokteyli ve tüplerin ağzıoa hortum bağiavıp. lav silahı gibi sal- dında bulunmuşlardır." Koğuşlardan silah atılmasına de- vam edılmesi üzerine güvenlik kuv- vetlerinin göz yaşartıcı bomba kul- lanmak zorunda kaldıklan kâydedi- len açıklamada, tekrar yapılan anonslarda kimseye kötü muamele- de bulunulmayacağı, yalnızca ara- ma yapılacağının bildirilmesine karşın koğuşlardan ateş edilmeye devam edildiği iddia edildi. Açıkla- mada, PKK'Ii tutuklulann olaylara katılmadıklan ve başka koğuşa nak- ledildikleri de kaydedildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada beklentiler satırlara sığacak gibi değil. Bu tür konulardaki geleneğimizi bozmayalım, gözlemlerimizi maddeleştirelim: 1- Halimize bakınca başlığın birinci bölümü ak- lımıza geliyor, ABD'den gelen haberlere bakınca ikinci bölümü. Depremin ardından Türkiye'ye i'iş- kin yaklaşımların tümü değişti, ama bu pek de "iti- bar artışı"na benzemiyor! 2- ABD'nin, Ecevit'in gezisini "İkinci Dünya Sa- vaşı 'ndan bu yana Türkiye-ABD ilişkilerinin en mü- kemmel dönemi" olarak nitelemesini hayra yor- maktazorlanıyoruz. Devlet politikası olarak. Irak'ta ABD gibi düşünmüyoruz, Kıbns'ta ABD gibi düşün- müyoruz. Ama ABD ile ilişkilerimiz mükemmel! Bu- na, düğün değil bayram değil, ABD bizi niye övdü, derler! 3- Eskiden Türkiye için yapılan tanım, "köprü" i- di. Konuşmalar, "Türkiye Batı ile Doğu arasında vazgeçilmez bir köprüdür..." diye başlardı. ABD'den son dönemde gelen haberlerde daha çok "koridor" sözcüğünü duyuyoruz. ABD'li mü- kemmel dostlanmız Türkiye'nin 21. yüzyılda çok önemli birenerji koridoru olabileceğini söylüyorlar. Sözcük anlamlarından gidersek; koridor, bir ya- pıya girmeyi sağlayan veya odalan birleştiren dar geçittir. Köprü ise, herhangi bir engelle aynlmış iki yapıyı birleştiren yapıdır. Koridor daha dışa kapalı, daha iç içe bir durum! 4- öyle anlaşılıyor ki, ABD katında hükümetin son dönemde attığı en önemli adım uluslararası tahkim için anayasa değişikliğinin çıkmış olması. İç hukuktan doğabilecek engellerin kalktığını dü- şünen ABD'li girişimciler önümüzdeki dönem ya- tınma girişecekler. Ancak bu yatınmlarda bizim salt koridor olarak kalmamamız, yurttaşlanmızın otur- duğu bölümlere de olanaklar sağlamamız gereki- yor. 5- Herkesin dilinde bir Kıbrıs'tır gidiyor. Bu ko- nudaki ABD planı sızdı ya da sızdınldı, taraflann nabzına bakıldı. Kaderin cilvesine bakın ki, Ecevit'in gezisi öncesi Kosova'da küçük bir devlet kurma gi- rişimlerine ilişkin haberler gündeme geldi. ABD şu anda, Balkanlar'da daha çok devlet için devreye giriyor, bunun bölge banşının haynna olduğunu söylüyor. Kıbns'ta ayn oluşmuş iki yapıyı zorla bir- teştirmek istiyor. Hangisi doğru politika? Yoksa, "ABD'nin işine gelen politika doğru politikadır" ilkesi mi geçerlı? K.lrak'taki mükemmel zaranmız 6- Kuzey Irak'ın durumu Türkiye'nin güvenliği açısından en az Kıbns kadar önemli. ABp, Türki- ye'de adam tutup Saddam'ı devirmey jlanladı, olmadı. Kuzey Irak'ta CIA Kürf ü yetiştirip devirme- yi denedi, olmadı. Son gelen haberter bü piartm- dan vazgeçmediğini gösteriyor. Türkiye bu durum- dan hem toplumsal barış açısından hem de eko- nomik açıdan zarar görüyor. ABD ile mükemmel ilişkilerimiz bu zaranmızı ne kadar daha mükem- melleştirecek? 7- Ecevit-Clinton görüşmesi sırasında masaya getirilecek konular çok önceden saptandı. Alınan bilgilere göre Clinton yönetimi gerçekleşmesi zor konular için, "Bunu ben yapamam, kongrenin onaylaması gerekir" dedi, gündemden çıkardı. Acaba Ecevit de Clinton'ın kimi istekleri için, "Bu beni aşar, Meclis karan gerekir" diyecek mi? 8- ABD, Türkiye'yi dünyanın gelişen on pazan arasında görüyor. Yüzde 20'si Avrupa düzeyinde tüketme olanağına sahip 65 milyon nüfus ABD'li tüccann iştahını kabartıyor. Buna karşılık ABD, Tür- kiye'ye en yetkin olduğu konuda, tekstil ihracatın- da kota koyuyor. Bunda bir değişiklik olacak mı? Geziden somut kazanım çıkıp çıkmayacağının göstergelerinden birini bu oluşturacak. Zira gelen habeıiertatsız... 9-ABD'nin insan haklan kartı portatif. Istediği ül- keye çıkanyor, istediğine çıkarmıyor. Tahkimde anayasa değişikliği gerçekleştiğine göre, ABD açı- sından, gözaltına alınan bir kişinin intihar etme öz- güıiüğüne sahip olması olumlu bir gelişim olarak değerlendirilebilir. Cezaevlerindeki silahlı çatışma- lar da insanlann istedikleri silahı satın alabilmeleri bakımından, liberal ekonominin güzel bir örneği olarak görülebilir! Mükemmel bir itibarla para istemeye gittiğimiz ABD gezisinin, her şeye karşın ülke yaranna sonuç- lanmasını diliyoruz... Ecevit: Devlet, otontesini yedeştirecek ÇHD üyesi avukatlar Bayrampaşa Cezaevi'ne giderek durum hakkında bilgi aldılar. (HATİCE TUNCER) BRÜKSEL (AA) - Başbakan Bülent Ecevit Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ndeki ölüm ve yaralanmalara neden olan olaym, cezaevlerini fesat yu^sı olarak kullanmaya alışmış kişile- rin, devletin otoritesini sağlama çabalanna gös- terdikleri tepki olduğunu belirtti. Başbakan, "Fakat devlet, sonuna kadar görevini yerine ge- tirecektir. Devlet cezaevlerinde kcndi otoritesini, ne pahasına olursa olsun yerleştirmek zorunda- dır" dedi. Ecevit. ABD'ye giderken, uçağının ikmal yapmak için indiği Brüksel Havaalanı'nda ga- zetecilere açıklamalarda bulundu. Washington yolunda Brüksel'e yakıt ikmali için indiklerin- de Ankara"dan haberler aldıklannı bildiren Ece- vit, cezaevlerinde, özellikle Ankara'daki Ulu- canlar Cezaevi'nde bazı mahkûmlann ayaklan- malan yüzünden 8 kişinin öldüğü ve birçok ya- ralı bulunduğunun anlaşıldığmı belirtti. Başba- kan, bu olaylann. cezaevi nakillerine ve arama- lara karşı yapılan eylemler olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Ashnda deviet, son günlerde ce- zacvlcrindc kendi otoritesini sağlamak için cid- di bir atüıma geçmiş dunımda. Anlaşılan, ceza- evlerini fesat yuvası olarak kullanmava alışmış olan kimseler, cezaevlerinde tamamen devlet kontrolü dışında bir düzen kurmav a alışmış olan çevreler, buna karşı tepki uyandınyorlar. Fakat devlet, sonuna kadar görevini yerine getirecek- tir." Geçen günlerde, iki grubun çatıştığı Bay- rampaşa Cezaevi'nde henüz dışanya çıkanla- mayan bir silah olduğu yolundaki haberlerin ha- tırlatılması üzerine de Ecevit, şunlan söyledi: "O a>nnüları bilmiyorum, ancak silahın ceza- evlerine girebilmiş, olması ciddi bir düzensiztik bulunduğunu gösteriyor. Bu, villann birikimL Bunun en büyük nedenlerinden biri de cezaev- lerinin mimarisindeki yanhşhk. Tabii, yalnız o değil. Yönetimde büyük aksaklıklar olduğu beJ- ü. Çokbüyük tehditlerle karşdaşüklan belöper- sonelin. Fakat bu, mazeret değil. .Ama bir yan- dan da bu koğuş sisteminin yaratnğı sakıncalar ortada. Fakat, cezaevlerinin mimarisi değiştiril- meden, koğuş sistemi içinde bu olaylar önlene- miyor. Oda sistemine geçiş eğttunleri veya değj- şik cezaevlerine dağıtma eğUimleri karşısında da bu fesat vııvalannın bozulacağuıı hisseden hükümlüler, a> aklanma yoluna gidiyorlar. Ama devlet, cezaevlerinde kendi otoritesini ber ne pa- hasına olursa olsun yerleştirmek zorundadır" Başbakan Ecevit, "Cezaevlerindeki olaylar, Meclis gündemindeki af v asasuu etkiler mi" so- rusuna da, "Bizim, DSP açısından söytüyonun; bizim öngördüğümüz af yasası, kader kurban- lanru, yani ekonomik ve sosyal düzendeki ada- letsizliklerin doğurduğu suçlardan mahkûm olan kimseleri bir affa kavuşturmak. Bu a\'ak- lanmalar herhalde o kesimden geliyordeğil. On- lar, bu ayaklanmalarda mağdur olmuş oluyor- lar" diye yanıtladı. "Cezaevindeki ayaklanma- nıntaraflanvenedenibellimi" sorusunu da ya- nıtlayan Başbakan. şunlan kaydetti: "Anka- ra'dan gelen habere göre, cezaevindeki nakille- re karşı çıkuması, aramalara karşı çıküması,ya- ni 'Bırakın devlet kanşmasın. Koğuşlanmızda her türlü silah bulunsun, cebimizde her silah bulunsun..." Buimtryazıistrvorlar.Bu.dümarun hiçbir yerinde olacak şev değiL Yani bunun de- mokrasiyie fılan da ilgi.si yok. Devlet olan yerde cezaevleri elbette devletin kontrolü aranda ola- caknr. Buna karşı çıkılmasıru kabul etmek ola- naksızdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle