Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EYLÜL 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(S cumhuriyet.com.tr 15
Devlet opera ve baleleri, senfoni orkestralan sezonu özel etkinliklerle erken açıyor
Depremzedeler yararma...• Istanbul Devlet Opera ve
Balesi, Ankara Devlet Opera
ve Balesi, Izmir Devlet
Senfoni Orkestrası, Izmir
Devlet Opera ve Balesi
başta olmak üzere çeşitli
sanat kurumlan
depremzedeler yararına
düzenlenen özel etkinliklerle
sezona erken başladı.
KûhürServisi- Marmara Bölgesi'nde
meydana gelen depremin ardından Tür-
kıye ve yurtdışında başlayan yardım se-
ferberliğine sanat kurumlan da katılıyor.
îstanbul Devlet Opera ve Balesi, Anka-
ra Devlet Balesi, tzmirDevlet Senfoni Or-
kestrası, Izmir Opera ve Balesi başta ol-
mak üzere Türkiye'nin dört yanından
ekim ayt içinde düzenlenecek etkinlikle-
ringelirleri. depremzedelere bırakılacak.
Devlet Opera ve Balesi (DOB). 1999-
2000 sanat sezonuna depremzedeler ya-
ranna vereceği temsillerle başlıyor. Her
yıl perdelenni ekim ayında açan DOB,
depremzedeler için sahneleyeceği yapıt-
• larla sezona erken başladı.
istanbul Devlet Opera ve
Balesi'nde Reguiem'le açılış
lstanbul Devlet Opera ve Balesi, 1999-
2000 sezonunun açılışını öne alarak, dep-
remzedeler için ve yaranna hazırladıgı
Mozart'ın 'Requiem'ıni sundu. Şef Ren-
gün Gökmen ın yönettiği 'Reqıoem'in
koro şefi Yıküz Kümıtkuydu. Konser-
de Mozart Requiem'in yanı sıra, Albino-
ni'nin 'Adagio'su dünyada ılk kez koral
dûzenlemeyle, Faure'nin 'Pavane'ını Tür-
kiye'de ilk kez koroyla seslendirildı.
tDOB'un, depremzedeler anısına dü-
zenlenen 1999- 2000 sezonu açılış kon-
serirıi yöneten Devlet Sanatçısı şef Ren-
gim Gökmen "tDOB'un bu yıl açıhş et-
kinliğini depremde evlerini barklarını
kaybeden insanlann yaranna ve yitirdi-
ğimiz vurttaşlanmızm anısına adamasu
çokgüzel vedüşünceli bir karardı" dedi
Istanbul Devlet Opera ve Balesi. bu
sezon üç yeni yapıtı Offenbach'ın 'Hoff-
mann'ın MasaOan'. Mozart'ın 'Saraydan
Kız Kaçırma' ve Meükov'un 'Ferhad ile
Şirin' ve Mozart 'Requiem'i sunarken,
operetlerden kesitlerden oluşan 'VTyana
Esnâeri', 'BeniSeviyor' adlı müzıkali Bü-
yük Salon'da; 'Carmina Burana". 'Tatü
Charity'. 'CaveUeriana Rusticana', 'I
şanttsmdakiöneminin bffincinde-
tzmir'de 'Don Gtovanni' bu yıl da sahnetenecek. ki biryönetiminyapabileceği kat-
İstanbul Devlet Opera ve Balesi. 1999-2000 sezonunu depremzedeler için hazırladıgı Mozart'ın 'Requiem'i ite açü. Şef
Rengim Gökmen'in yönettiği •Requicm"in koro şefi Yıldız Künutku'ydu. Konserde Mozart Requiem'in yanı sıra, Al-
binoni'nin 'Adagio'su dünyada ilk kez koral dûzenlemeyle. Faure'nin 'Pavane'ını Tiirkiye'de ilk kez koroyla seslendiril-
di. Konserde İstanbul Dev let Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu ile sotist sanatçılar Efsun Öztoprak, Işın Güyer, Hü-
t - seyin Likos, Suat Ankan. Nursel Öncii, L.vıın T.Çağlar, Efe KışJaJı ve Kenan Dagaşan yer aldı.
Pagfiaccf. 'SatılnuşNisanlı-.SihirüFlüf.
'UyuyanGüzeT. 'Carmen'. 'KuğuGölü',
'Tosca'. 'MüzikaUerden Seçmeler'. 'Ka-
nşık Duygular', 'Bir Tenor Aranryor'.
'Külkedisi' ve 'Fındıkkıran''ı da Konser
Salonu'nda Istanbullu sanatseverlerle bir-
likte olacak.
Yenı yıl konserinden sonra tstanbul
Devlet Opera ve Balesi'nin 2000 yılı re-
pertuvan açıklanacak.
izmir Devlet Senfoni
OrKestrası'yla 9. Senfonl
Bu hafta Izmir Devlet Senfoni Orkest-
rası, 25. Yıl Özel Konseri'nde şef Rengim
Gökmen yönetıminde Beethoven'ın '9.
Senfoni'sı ve koral 'Fantezi'sinı deprem-
zedeler varanna seslendirecek. Bu kon-
sere tdiİ Biret, Ferval Türkoğlu, Pekin
Kırgız, Şebnem Algın. Avhan Baran so-
list olarak katılacak. Gökmen
ardından Izmir Devlet Opera ve
Balesi yle'CarrainaBuranayı
yine depremzedeler yaranna su-
nacak.
IZDSO'nun gûzel bir geliş-
me içinde ve uluslararası alan-
da çok büyük başanlar elde et-
tiğini vurgulayan Genel Müzik
Direktörü Rengim Gökmen, or-
kestranın konserlerini üç degişik
mekânda hazırlamak ve sunmak
zorunluluğunda olduğunu anım-
satarak. "Btz bu sorunu da, tz-
mir Büyükşehir Beledrye Başka-
nıSayın Ahmet Piriştina'nınçok
içten ve değerti hamlesi sayesin-
de aşmak üzereyiz. İsmet fnönü
Külrür Sanat Merkezi, bir kon-
ser saJonu olarak >enidcn düzen-
lenip tZDSO'ya tahsis edühor. Bu
gerçekten,yerel yönetimlerimiz-
den beklediğimiz gibi, sanaü ku-
caklayan,sanatıno toplumun ya-
Ankara Devlet Opera ve Balesi, 'Dansuı Üç Rengi' balesini İstanbul'da sunacak.
küann en büyüğûydü. Bu vesileyle de
tZDSO'nunsanatsorumJusu olarak hem
orkestram hem kendi adıma sayın Piriş-
tina'yatesekkürlerimi sunmak Jstivorum"
dedi!
Evi olan bir orkestranm yaşantısı çok
daha düzenli ve o şehrin küMr yaşant!-
sında daha etkili olacağını vurgulayan
Gökmen, bu nedenle çok güzel ve özel
bir sezon programı hazırladıklannı belirt-
ti.
M
Beetboven'ın9.Senfoni'siyiebaşlryo-
ruz. Programda Mahler'in '5. Senfoni'si,
Bruckner'in '7. Senfoni'si, Gustav
Holst'dan 'Gezegenler', Haçatury an'dan
'Gayane* bale müziğt, Çaykovski'nin or-
kestra için senfonikşüri 'Manfred' gibi re-
pertuv ara çok v eni katılan eserler var. 29
Ekim programı ise Mehveş Emeç'in ses-
lcndireceği Mozart konçertonun dışında
Fent Tüzün. Cem tdiz, Turgay Erdener
gibi Türk sanatçüann vapraanndan olu-
şuyor. tsmet İnönü Külrür ve Sanat Mer-
kezi'nin, konser saJonu olarak İzmirli sa-
natseverlerle çok güzel buluşmalara sah-
ne olacağına inanıyorum.
İZDSO bem İzmirliler, hem de tüm
Egelilertaranndan çoksevilen bir orkest-
ra; izleviciyle çok sıcak ilişkiler içersinde.
Yeni salon, bu iüşkinin pekişmesinde de
çok yarariı olacak."
İzmir Devlet Opera ve Balesi
Izmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB)
Müdürii Aytül Büyüksaraç. IZDOB'un
2000 yılına kadro sıkıntısı ile girdiğini be-
lirterek, "Uzun zamandan beri emekhye
aynlan va da vefat eden sanatçılann kad-
rosunu kullaruyoruz" dedi. Büyüksaraç,
1999-2000 sezonunu. Buca'da gölet ala-
nında 7 Ekim'de Carl OrfTun "Carmi-
na Burana'" sahne kantatı ile açacaklan-
nı ve gelirini depremzedelere bırakacak-
lannı, aynca 2 Kasım'da Fransız Kültür
Merkezi ile birlikte düzenlenecek ve sa-
natçı Ttıncay Yümaz'ın sunacağı resita-
lin gelirinin de depremzedelere gönderi-
leceğinı kaydetti.
IZDOB. 1999-2000 sezonunda 14 ese-
ri sahneleyecek. Donizetti'nın "Aşklksi-
ri" ve Gounod'un "Faust" adlı operala-
n, Nevit Kodalu'mn müziği. Oytun lur-
fanda'nın koreografisiyle "HûrremSul-
tan", Vrvaldi'nin "Mevsünkr" ve Min-
kus'un "La Bayadere" baleleri ile Stra-
uss'un "Venedik'te Bir Gece* adlı ope-
retinin yanı sıra Mendelssohn'un "Pa-
ulus" oratoryosunu sahneleyecek.
tZDOB, geçen yıl sahnelenen Beetho-
ven'ın "FideUo" ve Mozart'ın "Don Gi-
ovanni"operalan ile Lehar'ın "Tebes-
sümlerDiyarı''opereti, Adam'ın "Gisel-
le" ve Çaykovski'nin "Hayal Gibi" adlı
baleleri, "DeğirmendekiHazme'' ve "tn-
dgül" çocuk oyunlan da yinelenecek.
cso
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra-
sı da (CSO), 2 Ekim'de AKM tören ala-
nında vereceği sezonun açılış konserinin
gelirini depremzedelere bırakacak. Ko-
nuk şef Konstanrjn Krimetz'in yönetece-
ğı. Balalayka grubu ve soprano Elena
Scholnikova'nın solist olarak katılacağı
konserde Brodin,Brahms,Bizet, Dvorak
ve Çaykovski'nin eserleri seslendirile-
cek.
ADOB
Ankara DevktOperave Balesi (ADOB),
28 Eylül'de 'Fındıkkıran' ve 30 Eylül'de
'Dansm Üç Rengi' adlı baleleri tstanbul
Atatürk Kültür Merkezi'nde depremze-
deler yaranna sergileyecek.
ADOB yeni sezonda 11 yeni yapıt su-
nacak. Gounod'un 'Faust'. Puccini'nin
'Manon Lescauf. Falla'nın 'Kısa Hayaf.',
Beethoven'ın "9.Senfoni', Çaykovski'nin
'l'yuyan Güzel' adlı yapıtlannın yanı sı-
ra, bu sezon üç bölürnden oluşan bir ba-
le yapıü ve 'Giil Baba' adlı operet de re-
pertuvara alındı. Modern Dans Toplulu-
ğu (MDT). yeni sezonda 'Karma Inter-
national' 'Ânadohı Formlan' ve '2000'
adlı yapıtlan sahneleyecek.
Yeni yılda özel bir konser verecek olan
ADOB. geçen sezondan 'Aida'. 'Car-
men', 'Şevü Berberi'. 'La Bayadere',
DansınÜç Rengi', 'Fuıdıkkırtn'. 'Uçar-
casma', 'Afrfe', 'MDT Karma' ve 'Çeş-
mebaşı'nı dayeniden sanatseverlerle bu-
luşturacak.
Ankara Devlet Opera ve Balesi, 16-23
Ekim tarihlerinde 'Aida' operasını Dani-
marka'nın Alburg, Arhus ve Kopenhag
kentlerinde sunacak olan ADOB, Kopen-
hag temsiunden elde edilecek geliri de dep-
remzedelere aktaracak. Modern Dans
Topluluğu, ekimde Hollanda'ya, klasik
bale topluluğu da Almanya'ya turne ya-
pacak.
Mersin Devlet Opera ve Balesi, S
Ekim'de depremzedeleryaranna bir kon-
ser verecek. Yeni sezonda ise dokuz ye-
ni yapıt sunacak.
Antalya'da yas konserl
Antalya Devlet Opera ve Balesi, sezo-
nu depremzedeler yaranna 'Yas Konse-
ri' ile açacak.
Sezon boyunca E. Kahnan'rn ünlü ope-
reti 'ÇardaşPrenscsr ve Verdi'nin 'LaTra-
viata' operası, Dumanescu'nun 'Damda-
ki Kemana' ve 'Seni Seviyonım' müzi-
kallen, 'Üç Bale', 'tüşkiler' ve 'Bir Yaz
Gecesi RüyasT baleleri, Antalyalı sanat-
severlere sunulacak.
Fotoğrafın ustaları, haberfotoğrafçılığının nereye gittiği konusunda görüşlerini anlattı
'Mesajıyansitnuşsan, o iyibirfotıKültür Servisi - Dünyanın en
ünlü haber fotoğrafçıîanndan
Henri Cartier Bresson'un 'Av-
rupahlar* sergisi, çeşitli etkinlik-
lerle birlikte Darphane-i Ami-
re'de sürüyor. Sergi kapsamında
gerçekleşen 'Haber Fotografçı-
üğı' konulu panel çok büyük il-
gi gördü. R.Paul McMiİlen'ın
yönetıminde yapılan panele. ha-
ber fotoğrafçılanmız AraGüler,
Coşkun Aral \ e Ergun Çağatay
konuşmacı olarak katıldılar.
"Haber fotoğrafçılan kendi-
lerini nasıltanımhyoriar? Haber
fotoğrafçılığı nereyegjdiyor" so-
rulannd yanıtlann arandığı panel-
de sözü ılk olarak Ara Güler al-
dı. 'Fotofn'jhabüi' ile 'photo-re-
porter' tanımJan arasında fark ol-
duğunu belirten Güler, fotomu-
habirlerinin daha çoV gimceli ta-
kip ettiklerini, photo-reporter adı
verilen kişilerin ise belirledik-
leri bir konu üzerinde aylarca,
yıllarca çalıştıklannı ve ortaya
belgesel dokümanlar çıkardık-
lannı söyledı. 1960'h yıllardan
sonra, üzerinde çok uzun süre
çalışılan foto-röportajlann ya-
vaş yavaş yok olmaya başladığı-
nı belirten Güler. bunun en bü-
yük nedeninin televizyon oldu-
ğunu vurguladı: "Esldden dün-
vayı herkes bilmezdi, şündi bi-
raz parası olan dünyamn öbür
ucuna gidebiliyor. Kimse fotoğ-
• Foto-röportajlann
yavaş yavaş yok
olmaya başladığını
belirten Ara Güler'e
göre bunun en büyük
nedeni televizyon.
Coşkun Aral ise
ülkemizde
önemsenmeyen haber
fotoğrafçılığının
ölmediğini savundu.
rafçının kelle koltukta aylarca
uğraşarak yaptığı foto- röporta-
ja bakma gereksinimi duymu-
yor. Televizyondan belgeselleri
izlemek herkesin daha kolayına
gidiyor. Ama televizyonıuı da bir
dezavantajı var: İnsanı uyutu-
jor."
'Başka meslek seçsinler'
İyi bir fotografin nasıl olması
gerektiğine de değınen usta fo-
toğrafçı, "Kompozisyonla iş bit-
rnez. onun içine kendi görüşünü,
ruhunu katacaksın. Eger mesa-
jınıfotoğrafayansıtmışsan,ome-
saj da fotoğrafa bakanlara ula-
şabilmişse o iyi bir fotoğraf de-
mektir" dedi. Ara Güler, Henri
Cartier-Bresson "la çok yakın ar-
kadaş olduklannı ve sanatçının
"Hııher [•oiuğraf'çılığı"
K. Paul McMillcn
Ara Güler
ın Aral
'9-4
Paul McMillenın yönettiği panele Ara Güler, Coşkun Aral ve Ergun Çağatay katıldılar.
Istanbul'daki sergisinin çok
önemli bir sanat olayı olduğunu
söyledi.
Sözlerine, "Bence haber fo-
toğrafçıhğı öunedi" dıyerek baş-
lavan Coşkun Aral. bunun en
önemli kanıtı olarak smırlı sayı-
da da olsa yayımlanan fotoğraf
dergilerini gösterdi. Uzun yıllar
SIPA ajansına bağlı olarak çalış-
tıktan sonra televizyona geçtiği-
ni söyleyen Aral. fotoğraf maki-
nesini elinden hiç düşürmeye-
rek iki işi birden yüriitmeye ça-
lıştığını belirtti. Âral, "Meslek-
taşlarımız arasında benim gibi
TV'ye geçenlerin yanı sıra por-
no yıldızı olanlar da var. SIPA'da
birİikte çaustığımız Jan Movan
adlı çok iyi bir fotoğrafçı şu an-
da bir TV kanahnda seks şovuya-
prjor. Bu içler acısı bir durum,
ama haber fotoğrafçılığımn öl-
düğünü degöstermez*' dedi. Dün-
yadakı fotoğraf dergılerinin de işi
paparazzi fotoğrafçılığına dök-
tüğünü anlatan Aral, Türkiye'de
dunımun çok daha vahim oldu-
ğunu söyledi: "Ülkemizde bu-
gün basın fotoğrafçıhğına veri-
len önem azm da altında. Gaze-
telerimiz j ıllardır farklı alanla-
ra yatırun yapmaktan haber fo-
toğrafçılığına öncülük etmeye
olanak bulamadılar. Gazetelerde
fotoğraf editörlüğü diye bir birim
bile yok. Yalnızca bir fotoğraf
dergisi yayımlanıyor: Geniş Açı.
tran'da bOe üç taneayhk dergi >a-
yunlanıyor. Bizim gibi birkaç fo-
toğrafçımn ayakta durabilmesi-
nin nedeni dünyada çabşmış ol-
mamızdır. Haber fotoğrafçıhğı-
na bu kadar az önem veren bir
toplumda bu mesleğe girmek is-
teyenlere tavsiyem, kendilerine
başka meslekler seçmeleridir."
İnternet'ten ulaşdıyor
Konuşmasını haber fotoğraf-
çılanrun çektikleri ekonomik sı-
kıntılann üzerinde yoğunlaştı-
ran Ergun Çağatay ise dünyada-
ki büyük fotoğraf ajanslannm
tekelleşme sürecine gırdiğine
dikkat çekti. Bilgisayar devi B01
Gates'in SIGMA ajansını satın
aldığını, GAMA'nın büyük eko-
nomik bunalım içinde olduğunu,
Getty grubunun da dünyadaki
bütün ajanslan tek tek kendi ça-
tısı altında toplamaya başladığı-
nı belirten Çağatay, bu ajanslar-
da toplanan füm fotoğraflarm In-
ternet aracılığıyla herkese ulaş-
masınm yarattığı tehlikeye de
işaret etti. "Oğlunuz Rusya'yla
ilgili bir ödev yapıyorsa diledigi
kadar Rusya fotoğrannı İnter-
net'te bulabilecek ve babasmın
kredi kartrvla tanesini 20 dolar-
dan sadn alabilecek. Haber fotog-
rafi^mm ghn^iyolbu.Stder Do-
gu Tımor'a v irmV-otuz dolara fo-
toğraf satmak için gider misiniz,
sormak istryorum."
Henri Cartier-Bresson'la aynı
kalitede iş yapan pek çok fotoğ-
rafçuıın parasızlıktan dolayı çok
büyük sıkıntılar yaşadığını behr-
ten Çağatay, Bresson'un zengin-
liği sayesinde kendi kurallany-
la oynayabildiğini anlattı: "Car-
tier-Bresson cebinde kalan son
parayı düşünsevdi o kuraOan ko-
yabik'r miydi acaba? Bunu ya-
pan tek deli William Eugene
Smith'tL Akıl hastalıklan da da-
hil olmak üzere türlü felaketler
yaşadı, ama kendini işine öylesi-
neverdiki,hiçbirşeyyüdırama-
dı onu." Cartier Bresson'un çı-
kardığı ilk fotoğraf albümünü de
gördüğünü söyleyen Çağatay, al-
bümde Bresson'un koyduğu ku-
rallann hepsini yerle bir eden
çalışmalann yer aldığını ve ün-
lü sanatçının bu albümü kımın
elinde görse satın alıp hemen
yaktığmı açıkladı.
BUAŞAMADA I
ŞUKRAN KURDAKUL
Anımsatmalap
Falih Rrfkı Atay'ın 1933'te dilimizin özleşmesi
konusundaki soruları yanrtlarken şöyle bir sapta-
ması vardır:
"Bizde konuşma diline doğru sadeleşme cere-
yanı çoktan başlamıştı. Fakatsanatın mukaveme-
ti bu cereyanın mukavemetini geciktinrtiştir. Bu-
gün sanatın mukavemeti yerine, sanatın yardımı
geçti." (Varlık, sayı 13/1933)
Falih Rıfkı'nın "sanabn yardımı" sözüyle anlat-
mak istediği, edebiyat adamının Türkçenin gizil-
gücüne, beğenisine inanması olayıdır.
Genç Yakup Kadri, 1912'de şöyle haykınyor-
du:
"LJsantmızın tebeddülü için Iazım değil mi ki biz
değişelim. Seneterin, asıriann bizde hâsıl ettiği ta-
hassüs tarzı ve tefekkür değişsin. Biz Osmanlıyız
ve bu Osmanlı lisanıdır." (Rübap, 19 Nisan 1912)
1930'lann edebiyat adamı bu sözlerin karşıtını
algılayarak boğazındaki bayat balık kılçığı gibi söz-
cüklerden kurtulmasını bilmiştir.
"Biz Türküz ve bu Türk dilidir."
Yinelemekte fayda görüyorum:
Halid Ziya ki, yaşamında iki kez Mai ve Siyah'ın
dilini anndırmaya çalışmıştı. Çankaya'nın buyru-
ğuna mı uydu, dilimizin özleşmesi savaşımında
okuyacağımız önerileri getirirken...
Edebiyat-ı Cedide hareketinden onca yıl sonra
evrimsel birikimin ayirdına mı vardı...
"llkhamlede terkipleri, mürekkebâtı zarfıye, ha-
liye ve cevriyeyi atabiliriz. Bunlann hepsinin Türk-
çelerizaten vardır. Bu hizmet muallimlerin, muhar-
riherin elindedir. Kelimelere gelînce bunlann mut-
laka Iazım olanlannı alıkoyup müştaklan istimaldetı
düşürülmelidir. Kalanlar da yavaş yavaş Türkkay-
nağından bulunacak olanlaria değiştiriltr. Tün\çe-
nin kendi lehçesi buna yetecek kadar zengindir."
(Çığır, I. Cilt, sayfa 167,1933).
30'lu yıllarda dilin özleşmesi konusundaki görüş-
leriyle geleceğe küçük düşmeyenlerden biri de
Ahmet Muhip'tir. Yücel dergisinde diyordu ki şa-
irimiz:
"Bu geniş mikyastaki temizleme ve yenileme isi
Türk dilinin zenginleşmesine esas teşkil edecek-
tir. Şimdi dilimize bazı yadırgı kelimeler girse bile
oniarkendi kendilerine ortadan çekilecek ve dil ken-
di kendine gelişecektir. Bugünkü edebiyatçıya iş
düşmüştür. Diligüzellestirmek, diliyapmakdemek.
Ve dili yapmak da ulusun edebiyat ve sanat tari-
hinde klasik olmak demektir. Bu suretle Türkya-
zıcılannın eline bir fırsat verilmiştir. Ve gerçekten
yeni dilde çok güzel edebi ömekier vermek müm-
kün oluyor. Pek gûzel şiir yazılabilir ve şiirbugü-
ne kadar olagelen mahdut kelimelerden de bu
suretle kurtularak yeni bir şekilde gelişmeye baş-
layacaktır. Konuşma tarzı, kelimeler bir zihniyetin
ifadesidir. Yeni dil, yeni zihniyetin de malzemesi-
Yazı dilindeki ikili üçlü Arapça ve Farsça tamla-
ma merakı şöyle dursun, şeriatçı kafalar bile Türk
Dil Kurumu'nun önerdigi sözcükieri kullanıyor biH
gün. ., - „ , , ;
Ama bugünün sorunu, kültür emperyalizmi.
Tanıma gerek yok. Batı'dan gelsin, Doğu'dan gel-
sin ulusal olana karşıtlığın felsefesi.
1980'den sonra Türkçemizi de neredeyse yasa-
ya aykın gören işbiriikçinin dümen suyuna girdiği
Yeni Dünya Düzeni'nin yarattığı kirlenme.
Yazı dilinde kirienme, televizyon kanallannda,
radyolarda, gazete manşetlerinde kirlenme.
Radyolarda dinleyicilerine Amerikanca veda ede-
bilme züppeliğinden çekinmeyen sunuculann var-
iığı...
••• »"
Şimdi sorabiliriz: -.
Yüzyıllar boyunca Osmanlının yarattığı yapay
dilin tutsaklığına direnen halkımız Türkçemizin on-
ca geliştıği, çağdaş yapıtlara yansıdığı aşamada
emperyalizmin kültürüne boyun mu eğecek? ,»;
Ümit Mrüıat Karakelle
Fransa'da ödtü aldı f
• ANKARA
(AA)-Opera
sanatçısı Omit
Mithat Karakelle,
yurtdışında önemli
bir başanya imza
attı. Sanatçı,
Fransa'da
düzenlenen
'Concours Lyrique
International De
Gascogne'.adlı
uluslararası
yanşmada opera
kategorisinde
birinci oldu. Helia T'Hezan Müzik Derneği ve
Riume Belediyesi tarafindan düzenlenen '*s
yanşmada Ankara Devlet Opera ve Balesi ••"•'-
(ADOB) sanatçılanndan bas Karakelle 45
sanatçının katıldığı yanşmada Türkiye'yi temsil etti.
Geçen sezonda ADOB'un sahnelediği Seville ~<â
Berberi' operasında canlandırdığı Don Bartolo
karakteriyle büyük ilgi toplayan sanatçı, yanşmayı. ı
izleyen sanat eleştirmenlerinden de tam not aldı. . • •
Fransız La Depeche gazetesinde yer alan bir ' '
yorumda "Birincilik tartışmasız onun
hakkı. Karakelle, çok kaliteli bas sese sahip.
Fransızca bilmemesine rağmen eserleri mükemmel
bir diksiyonla yorumladı" sözlerine yer verildi.
Genesis'in hit parçası İnternefte
I Kültür Servisi - Ünlü Ingiliz pop grubu
Genesis'in hayranlan, grubun hitlerini
topladığı yeni albümünden bir parçayı tnternet
yoluyla kaydedebilecekler. 1970'lerde
Peter Gabriel ve Phil Collins'n seslendirdiği
'The Carpet Crawlers' adlı şarkınm 1999
versiyonu, yeni albüm piyasaya çıkmadan
müzikseverlerle buluşacak. tnternet
kullanıcılan 24 Ekim'den itibaren bir ay süreyle
www.genesis-web.co. uk. adresinden parçaya
ulaşabilecekler.
Ayşen Aydemir vefat ettf
•KüMr Servisi - Tabutta Rövaşata fılminin başrol
oyunculanndan oyuncu Ayşen Aydemir cumartesi
günü tedavi gördüğü Vatan Hastanesi'nde bagırsak
kanserine yenik düştü. 35 yaşındaki oyuncunun
cenazesi dün Ataköy Camii'nde kılınan ikindı
namazından sonra toprağa verildi.