Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 27 EYLÜL 1999 PAZARTESİ
HABERLER
'Ekonomik
hedefler
değişmeyecek'
• YVASHINGTON (AA) -
Uluslararası Para Fonu
(ÎMF) ve Dünya
Bankası'nın yıllık olağan
toplantılanna katılmak
'üzere Washington'da
bulunan Hazine Müsteşan
JJelçuk Demiralp, Dünya
Bankası'nın "Türkiye'de
Deprem Sonrası Yeniden
Yapılanma" konulu
sempozyumunda
konuşmacı olarak yer aldı.
.Demiralp. Dünya Bankası
verilerine göre depremin
•Türkiye'de açtığı hasann
milli hasıfaya etkisinin
yüzde 1.5 oranında
olduğunu belirterek
"'Depreme ragmen,
Türkiye'nin 2000 yılı
hedefleri değişmeyecek"
dedı.
Milli GÖPÜş
jlavası bugiin
İGM'de
• Haber Merkezi -
Anayasa Mahkemesi'nce
kapatılan eskı RP'nin
Genel Başkan Yardımcısı
Ahmet Tekdal, eski
milletvekilleri Şevki
Yılmaz, Hasan Hüseyin
Ceylan ve fbrahim Halil
Çelik'in, "devletin sıyasi,
hukuki. iktisadi temel
nizamlannı dini esaslara
göre değıştirmek amacıyla
anayasal düzeni yıkmaya
teşebbüsettikleri"
gerekçesiyle "idam"
istemiyle bugün Ankara
DGM'de yargılanmalanna
devam edilecek.
Greenpeace
gemisi İzmit
Körfezi'nde
• Haber Merkezi -
Uluslararası Yeşil Banş
Çevre örgütü
Greenpeace'in araştırma
gemisi "Rainbow
\Varrior", büyük depremin
neden olduğu kirliliği
belirlemek amacıyla tzmit
Körfezi'nde inceleme
başlattt p?- -„.,•
Mehmet Solmaz
toppağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
Uyuşturucu kaçakçılığı
iddiasıyla gözaltında
tutuldu|u İstanbul
Narkotik Şube
Müdürlüğü'nün 5.
katından atlayarak intihar
eden Mehmet Solmaz. dün
istanbul Silivrikapı
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Cenazeye katılan
Solmaz'ın eşi Sema
Solmaz, ikı oğlu, annesı
ve diğer yakınlan. basın
mensuplanyla
konuşmaktan ve bilgi
vermekten kaçındılar.
Artçı deprem
can aldı
• Haber Merkezi -
Kocaeli'nin Gebze
ilçesinde önceki akşam
meydana gelen artçı
depremde dengesini
kaybeden Hüseyin Özkan
(73). su kuyusuna düşerek
öldü. Babasıru kuyudan
çıkarmak isteyen
Abdülaziz Özkan da
metan gazından
zehirlenerek yaşamını
kaybetti. Kurtarma
çalısmalan sırasında iki
itfaiye eri de zehirli
gazdan etkilenerek
hastaneye kaldınldı.
Sansıntılar
devam ediyor
• Haber Merkezi -
Merkez üssü Kocaeli olan
7.4 buyüklügündekı
depremin ardından artçı
sarsıntılar devam ediyor.
Kandılli Rasathanesi, saat
14.35"te merkez üssü
Yâlova açıklan olan 3.9
büyüklüğünde bır artçı şok
kaydetti. Vlanisa
Akhisar'da saat 09.38'de
4.1 ve saat 10.46'dada 2.9
büyüklügünde iki sarsmtı
olduğu bildirildi.
Kan bağışı
yapanlara ödül
• İstanbul Haber Servisi -
Kızılay Zeynep Kamil
Kan Merkezi. gönüllü kan
bağışında bulunanlan
madalva ve plaket ile
ödüllendirdi. Kan Merkezi
Müdürü Dr. Şaban
Özbayburtlu, Türkiye'nin
üçüncü büyük kan
merkezi olduklanru
belirterek geçen yıl
ürettikleri kan ve kan
ürünü sayısının 48 bin
ünite olduğunu söyledi.
Hükümet, eleştiri yağmurundan kurtulmak için yeni oluşumlara gidiyor
w
Lrsaıı Haldan Başkanhğı'EMtNEKAPLAN
ANKARA - Türkiye'nin ulus-
lararası platformlarda demokra-
tıkleşme ve insan haklan konu-
sunda yıllardır zor durumda kal-
ması, AB'ye üyelikte "insan hak-
lan"nın engel olarak öne sürül-
mesi hükümeti harekete geçirdi.
55. hükümet döneminde bir ge-
nelgeyle kurulan İnsan Haklan
Koordinasyon Üst Kurulu. "ln-
san Haklan BaşkanfağTna dönüş-
türülüyor. Yasa, yönetmelik ve ge-
nelgelerin insan haklanna uygun
olup olmadığını izleyecek olan
başkanlığın "olumlu görüş" ver-
mediği düzenlemer yaşama geçi-
nlemeyecek.
Başkanlık, insan haklan ihlal-
Ierinı incelemek üzere heyet gö-
revlendirebılecek.
Neler getirecek? ,,
• Yasa ve yönetmeliklerin insan haklanna uygunluğu denetlenecek.
• Başkanlığın olumlu görüş vermediğiyasalar çıkanlamayacak.
• İnsan haklan ihlallerinin incelenmesi için heyetler oluşturulacak,
• İnsan haklan heyetlerinin inceleme raporlannm gereği yapılacak.
• Kamu personeline insan haklan eğitimi verüecek.
57. hükümet, İnsan Haklan Üst
Koordinasyon Kurulu'nun Baş-
bakanlığa bağlı bir başkanlığa dö-
nüştürülrnesi için çalışma başlat-
tı. Cumhurbaskanı Sûle>man De-
mirel'in başbakanlığındaki 49.
hükümet döneminde ilk kez bir
Devlet Bakanlığı, "insan hakla-
n"ndan sorumlu tutulmuş, 55.
hükümet döneminde de bir genel-
geyle "İnsan Haklan Koordinas-
yon Üst Kurulu" olusturulmuştu.
Yasal statüsü olmaması nedeniy-
le hükümetlerin "insafina" kal-
maması için kurulun yasaya daya-
lı bir örgüt yapısına kavuşturul-
ması için yasa tasansı taslağı ha-
zırlandı.
Dışişleri Bakanhgı'nın olumlu
görüş verdiği yasa taslağı, Başba-
kanlık Teşkılat Yasası'nda yapı-
lacak değişiklikle "İnsan Hakla-
nBaşkanhğrmıı oluşturulmasını
öngörüyor. Taslakta, başkanlığın
görevleri şöyle sıralanıyor:
• tnsan hakianyla iİgili konu-
larda görevii kuruiuşlarla sürekii
temas halinde bulunmak, bunlar
arasında koordinasyonu sağia-
mak.
• İnsan haklan konusundaki
mevzuat hükümlerinin uygulan-
masını izlemek, izleme sonuçla-
nnı değerlendinnek, uygulamada
ve mevzuatta görülen aksaklıkla-
nn giderilmesi, Türkiye'nin ulu-
sal mevzuatının insan haklan ala-
nında taraf olduğu uluslararası
belgelerle uyumlu hale getirilme-
si doğrultusunda yapılacak çalış-
malan koordine etmek ve öneri-
lerde bulunmak. Buna göre, yasa,
yönetmelik ve genelgelerin hazır-
lanması sırasında başkanlığın gö-
rüşüne başvurulacak. Başkanlığın
olumlu görüş vermediği taslaklar.
yaşama geçirilemeyecek.
• Kamu kurum ve kuruhışta-
nnın hiznıet öncesi staj ve hizmet
içi insan haklan egitinı program-
lannın uygulanmasını izlemek.
değerlendinnek ve koordine et-
mek.
• Başbakanlığın koordinatör-
lüğünde görevleriyle ilgili konu-
larda teşkil edilen kurullara sek-
retarya hizmeti yapmak.
Taslak, tnsan Haklan Koordi-
nasyon Üst Kurulu'nda göriişül-
dükten sonra Bakanlar Kurulu'na
sunulacak.
Oscar Lafontaine yeni bir oluşum için görevlerinden aynldığını söyledi
Sosyal demoraksiye yeni proje
• Eski SPD Genel Başkanı ve
Federal Maliye Bakanı Oskar
Lafontaine, 11 Mart'ta tüm
görevlerini neden bıraktığını
anlatmaya başladı. Politikaya
dönebileceği yolunda sinyaller
veren Lafontaine 'e parti ve
hükümet içinden ilk sert
tepkiler de geldi.
Cölcük
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Alman sosyal demokra-
sisi yeni bır depremin eşiğinde bulunuyor.
Eski SPD Genel Başkanı ve Federal Maliye
Bakanı Oskar Lafontaine 11 Mart'ta neden
bütün görevlerinden aynldığını anlatmaya
başladı.
Karar ve açıklamalannın herkes tarafin-
dan kabul edilmesini beklemediğini kayde-
den Lafontaine, sosyal demokrasinin izle-
mekte olduğu siyasal rotayla tartışmak ve
geleceğe yönelik bir sosyal demokrat proje
hazırlamak istediğini söyledi. Die Welt ga-
zetesinın sonılannı yanıtlayan "unvansızfa-
kat etküT politikacı "Sosyal demokrat poB-
tikamn geHştirflmesinde benim de payun var.
Bu nedenle ne>i doğnı ve neyi yanhş buldu-
ğumuaçıkçasö\1emekzorunda\im'' dıye ko-
nuştu.
Tüm görevlerinden bir anda aynlmasının
demokrarik ilkelerin bir uzantısı olduğunu
Dinci vakıflarm
çadırlan kaldınldı
• Almanya'da depremzedeler için başlatılan
yardım kampanyasına, İslami sermaye sahibi
kuruluşlar da katıldı. Türkiye'ye getirilen 300 ton
malzeme depremzedelere dağıtılacak.,.lt, ,B J ,,ö < J l J V
.V'.'
r
, GOlXUK/lSTANBUL(Cumhurlvet)-''
!
^
w
V
' Kpcaeli'nin Gölcük ilçesinde, Hakyol ve Milli
lA3
„ 'Öençlik Vakfi'nın deprem sonrasında kurduğu
'""* ' yardım çadırlan, Kaymakamlık emriyle
' kaldınldı. Kaymakam Cumhur Ersoy,
uygulamanın, Başbakanlık ve lçişleri
Bakanlığı'nın emri doğrultusunda yapıldığını
belirterek özel kuruluşlar, vakıflar ve gönüllülerin
aşevi hizmetlerinin bu kapsamda yasaklandığını
söyledi. Ersoy bu kuruluşlann diğer
yardımlannın ise sürdürülebileceğini kaydetti.
Söz konusu vakıflann yemek hızmetlerinden
yararlanan depremzedeler ise Kızılay aşevleri ve
cadırkentlerine yönlendirildi.
Almanya'nın Köln kentinde 22 senedir yaşayan
Metin Aydın'ın öncülüğuyle depremzedeler için
başlatılan yardım kampanyasında toplanan
malzemeler de önceki gün lstanbul'a getirildi.
Yardım kampanyasına. Uluslararası tnsani
Yardım Teşkilatı yanı sıra Türkiye ve Almanya'da
faaliyet gösteren Milli Gençlik Vakfı, Diyanet
Işleri Türk- tslam Birliği, A\Tupa-Türk İslam
Birliği, İslam Konseyi- Türk Federasyonu ve
Nizam-ı Âlem Teşkilatı'nın da katılması dikkat
çekti. Toplanan 300 ton malzemenin, UPS kargo
servisi aracılığıyla ücretsiz olarak Türkiye'ye
getirildi. Malzemeler arasmda çocuk maması,
çocuk bezi, ilaç, dezenfektan, tekerlekli sandalye,
kolruk değneği. battaniye ve giysilerin
bulunduğunu açıkladı. 4 tırlık malzemenin 2 tırlık
kısmmm Avcılar'a, gen kalanlannın da Tuzla'ya
gönderileceğini vurguladı.
Karıkatür BUNTE'den alınmıştır. K â h } S0İCİ3
hanrlatan eski SPD Genel Başkanı. bu tutu-
mu nedeniyle suçlanmasını anlayamadığmı
belırtırken makamlardançekilmenin demok-
rasılerde "arzulanan bir tutum" olduğunu
vurguladı. Ailesine de sahip çıkmak duru-
munda kaldığını kaydeden Lafontaine, gele-
cekte politık olarak aktif bir rol oynayacağı
yolunda işaretler de verdiği konuşmasında,
Fransa'da izlenen iktisat politikasının başa-
nlı olduğunu savundu. Eskı SPD Genel Baş-
kanı. Fransa Başbakanı LJonel Jospin'ın
"Schröder-Bkir Bikürge-
si"ni yazanlann "üçüncü
yolteorisj'eni'' Anthony Gid-
dens'i bir kez bile okuma-
dıklan yolundaki suçlaması-
na da işaret ederek "Mem-
nuniyetle görüyonım ki
Fransa, görece büyük Avru-
pa ülketeri icinde en hızlı bü-
\Tİme>i gerçekleştiren ülke
ohnuştur. Çünkü orada re-
fornılara açık, itinalu ekono-
mik olarak çok m düşünül-
müş birtutum,devlet mafiye-
sinin konsofidasvonu ile bağ-
lanüiçinde gerçekleştirikniş-
tir"dedi.
Keynes yanlısı bir iktisat
politikasına yakınlığını giz-
lemeyen sosyal demokrat
politikacı "Ucret, para ve
mali\e politikalannda doğnı
bir kombinasyon çok önem-
Mr. Bunlarm ûcünde de ay-
nı anda frene basdamaz. Üc-
retlerde gerüeme,devlet har-
camalannda tasamıf ve red
faizJerin yiiksekliği. hep bir-
likte > üksek bir işsiziik sonu-
cunu verir" dıye konuştu.
Oscar Lafontaine, 11 Mart
1999'da hiç beklenmedik bır
anda bakanlık. parti başkan-
bğı ve milletvekilliği görev-
lerinden istifa ettiğini açıkla-
mış, gerekçe olarak da "Kö-
tü takım ovnnu ve ailesine
ayırmak istediği zamanı"
göstermiştı. Oskar Lafonta-
ine istifası sırasında Alman
televızyonlanna yaptığı tek
açıklamayı "Şüreksoklaçar-
par" vurgusuyla bitirmiş ve
daha sonra evine çekihnişti.
Milli Görüş'te Necmettin Erbakan krizi
METtSGÜR
KÖLN - Son birkaç yıldtr iç çekişmele-
rin yoğunlaştığı, ikili-üçlü evliliklerin örgü-
tü sarstığı. dini kullanarak cami cemaatleri
üzerinde baskı kurup. ne yaptığı bilinmeyen
holding adı altında Avrupa'dâ para topla-
yanlara önayak olup, kimilerini kanadının
aitında geliştiren Fazılet Partisi'nin yurtdı-
şı kolu İslam Toplumu Milli Görüş (IG-
MG), bu kez de Erbakan sorunuyla sarsı-
lıyor. Merkezi Köbı kentinde bulunan Av-
rupa Milli Görüş Teşkilatlan'nın (AMGT),
yeni adıyla IGMG'nin 1985 'ten bu yana ip-
lerini elinde tutan Necmettin Erbakan, teş-
kilat tabanında ilk kez ciddı şekilde eleşti-
ri liyor. Parti kapattırma uzmanı olmakla,
Milli Görüş hareketini kötürüm etmekle
suçlanan Erbakan için sistemin adamı oldu-
ğu ileri sürülüyor.
Milli Görüşçüler, Erbakan'ın Alman-
ya'da verdiği sözlerin hiçbirini yenne getir-
medığınden vakınırken "Erbakan veeldbi
şûndiye kadar bize ne verdi? Mahmızla, ca-
nınıızla harekete bağlandık. Bir istediler, on
verdik. Alman>?
a'ya gekUklerinde, her ko-
nuşmalannda çok yakında batıl sistemi or-
tadan kakhracaklannı söylediler. Tağut sis-
teminin yvkılması için bize yemin ettirdiler.
Bunlar dün söy lediklerini bugiin unuttular.
Şûndi de Tay v ip Erdoğan'ın önünü kesmek
istiyor" diyorlar.
26 Mayıs 1990'da Köln kentinin spor ve
sergi sarayında yapılan Avrupa Milli Görüş
Teşkilatlan'nın (AMGT) 6. genel kurulun-
da divan başkanı seçilen eski MSP Bolu
Mılletvekili ve AMGT Yönetim Kurulu
üyesi Harun Aytaç, yaptığı konuşmada ay-
nen şunlan söylüyordu:
u
Attahu zükelal hazrederi şüphesiz, kuş-
kusuz müminlerin malını \v canını satın ai-
dL Allah canımızı ve mahmızı bizden satm
alnuşür. Bunun manası şudur: Allah satın
aunak istiyor. Kesinnk ifade etsüı diye öze)-
likle zikredilmiş ve mevla canımızı, inanan-
lann mahnı ve canını satın abnışnr. Ne kar-
şıbğmda? Cenrtet karşılığında satın akk An-
layacağuuz şudur, hakkın hâkimiyeti için,
yeryüzünde Doğu'nun hayata hâkim olma-
sı için, adil düzenin gelebilmesi için Allah'ın
ortaya koyduğu iki şart var Once adil dû-
li Görüş'ün tabanı Tayyip'in yanında, mer-
kez y önetimi ise Erbakan'dan yana. Aynca
Milli Görüş mağdurlan, yani yönetkilerin
darbesini viyenler Tayyip'in yanındayer ab-
yorlar. TeşkUatm eskigenelbaşkanı Ali Yük-
sel, Berttn tslam Federasyonu Başkanı Na-
il Dural da yenilikçikr arasmda. Erbakan
Hoca çokyıprandt Kuıklan. çıkıklan orta-
ya çıktL Devrini tamamladL Yeterince ser-
vet edindi. Partiyi serbest bırakması gereki-
yor. Bir daha başa gelirse hareketin dağüına-
sını çabuklastinr."
• Fazilet Partisi'nin yurtdışı kolu islam
Toplumu Milli Görüş'ün 1985'ten bu yana
iplerini elinde tutan Necmettin Eıfeakan,
teşkilat tabanmda ilk kez ciddi şekilde
eleştirüiyor. Parti kapattırma uzmam
olmakla, Milli Görüş hareketini kötürüm
etmekle suçlanan Erbakan için sistemin
adamı oîduğu ileri sürülüyor.
zenin hâkim olabilmesi için canımızı istiyor,
canmızı vereceksiniz. Arkasından mallannı-
zı vereceksiniz. Tekbir." Temel Karamolla-
o^lu'nun, tbrahim Halil Çelik'in, Halil
Ürün'ün ve Av. Bülent Annç'ın da içinde
yer aldığı bir grup RP'linin hazır bulundu-
ğu genel kurulun kapanış konuşmastnı ya-
pan Erbakan, "Hazır olun, bugünkü köle
düzeninin bir an evvel yıküması, adil düze-
nin bir an evvel kurulması için söz vereceğiz
ve siperlerimize dağılacağız" diyordu.
Bir dönem Milli Görüş'ün yöneticilerin-
den biri olan bir din görevlisi şu ilginç de-
ğerlendinneyi yapıyor: "Almanya'dakiMil-
Din görevlisi, IGMG'nin başını tutan Er-
bakan ekibinin, lslami teşkilatı amacından
uzaklaştınp her türlü ticaretin yapıldığı
merkeze çevırdiğini belirterek "Camileri
boşahtılar, hoMinglere kapıian açhlar" di-
yor.
FP'den müdahale hazırlığı
IGMG'de devam eden calkantılann, ta-
vania taban arasmdaki örgüt ilışkilerini kop-
ma noktasına götürebileceği belirtiliyor.
Üç yıldan beri belirli aralıklarla görevle-
rine son verilen 24'ten fazla üst düzey yö-
neticisi ve eski bölge başkanlannın, cami-
lerden uzaklaştınlan hocalann, Necmettin
Erbakan'ın vekili olarak tanımladıklan Ge-
nel SekreterM. SabriErbakan'a, gayrimen-
kulleri elinde tutan Mısır asıllı damatlan îb-
rahim el Zayad'a ve hac gelirlerinden so-
rumlu Hasan Damar'a karşı olduklan. bun-
lann başını çektiği Erbakan egemenliğinin
kınlması için mücadelelerine hız verdüden
izleniyor.
Sayılannın 80 ile 100 arasında olduklan
söylenen muhaliflerin verdikleri bilgiye gö-
re, M. Sabri Erbakan tabandahiç sevilmiyor.
Üçüncüevlilığini yaptığı gerekçesiyle genel
başkanlıktan uzaklaştınlan Ali Yüksel ola-
yından sonra yapılan araştırmalara göre,
merkez yöneticilerinin çoğunluğunun iki ya
da üç evli olduğu ortaya çıkıyor.
Aynca M. Sabri Erbakan ve Ibrahim el
Zayad'ın dış bağlantılan da gündeme geti-
rih'yor. Merkezi Frankfurt'ta bulunan Müs-
lüman Öğrenciler Birliği, Mısır Müslüman
Kardeşler Örgütü'ne bağlı. Öğrenci birliği-
nin sorumludörtkişihk yöneticisi şunlar: 1b-
rahim el Zayad, M. Sabri Erbakan. Amir Za-
idan (Suriycli), Muhammed d İslamboyti
(Mısırlı). İslamboyli'nin amcasının oğlu-
nun, Enver Sedat'a suikast düzenleyenlerin
içinde olduğu ve bu yüzden cezaevinde yat-
tığı söyleniyor.
FP yetkilileri, IGMG'den eskiden olduğu
gibi paraalamadıklanndan yakınıyorlar. Bu-
na da Ali Yüksel ve adamlannın neden ola-
bileceğini söylüyorlar.
Bu sorunlann ve hâlâ genel başkansız
olan teşkilatın başkan sorununun, Erba-
kan'ın gelmesiyle önümüzdeki günlerde çö-
züleceği, M. Sabri Erbakan'ın genel başkan
olacağı ya da Türkiye'den bir başkan tayin
edileceği ileri sürülüyor.
BE BtZE.
ERDAL ATABEK
Sorunlu Ergenlik "
ve Duygusal Zekâ...
Satanizm ya da "Şeytana tapma" yeni bir olgu
değil. Insanoğlunun inanç serüveninin binyıllarsü-
ren yolculuğunda pek çok arayış, pek çok sapak
var. Günümüzde de Amerika'da olsun, Avrupa'dâ
olsun, Uzakdoğu ya da Ortadoğu'da olsun sayısız
mezhep, tarikat, inanç yolu var. Ancak konunun bi-
zim için çok önemli iki boyutu var ki aynca incelen-
meye değer.
Bunlardan birincisi, "ergenlik çağındaki gençle-
rimizin durumu "dur. İkincisi de "inançla bffrnç iki-
fem/"nin giderek toplumumuz için daha çok önem
taşıdığıdır.
Bu yazımızda birinci sorunu, "ergen gençlerimi-
zin durumu "nu yakından görelim. 14-24 yaşlar ara- '
sındaki gençlerimizin ergenlik döneminde olduğu-
nu kabul edersek, milyonlarca gencimizin duru-
mundan söz ediyoruz demektir.
Ergen gencin temel sorunu, çocukluğun korunan
döneminin bitip kendini yöneten erişkinlik dönemi-
ne geçebilmektir. Onun için de ergen, kendisini ko-
rumak isteyen ailesiyle çatışır, onlara kendini yöne-
teceğini kanrtlamak ister. Işin güç yanı, ergenin ken-
disini nasıl yöneteceğini bilmemesidir, bu da onun
hem içinden duyumsadığı hem de kabul etmeye-
ceği ikilemidir. Bocalaması bu yüzdendir, yardıma
gereksinmesi vardır, ama yardım almayı kabul et-
mez, ailesiyle bu yüzden çatışır. Erken ergenlik dö-
neminde (14-16) ailesinden uzaklaşır, orta ergenlik
döneminde (16-18) ailesini içinden reddeder, geç
ergenlik döneminde (18-24) ailesini yeniden keşfe-
der. Ailesinden uzakiaştığı dönemde "arkadaş grup-
lan" kendisi için asıl destek olur, bu grupta kabul
edilen değerler ve ölçütler, onun değerieri ve ölçüt-
leri olur.
Ergenin arkadaş grubunu nasıl seçtiği ise, duy-
gusal arayışına, gittiği ortamlara ve kişisel ilişki kur-
ma biçimlerine bağlı olarak değişir.
Ergenin bu dönemdeki arayışı beş boyuttadır
1. Bağımsızlık (Otonomi): Ergen, artık erişkin
olduğunu kanrtlamak ister. bunun için de bağımsız
olması gerektiğini düşünür. Ailesinden uzaklaşıp ar-
kadaşlanyla bıriikte oîma isteğinin bir nedeni budur.
Artık kendi kararlarını vermek ister, öğüt ve öneri-
leri soğuk karşılar.
2. Kimlik Arayışı (Identity): "Ben kimim?", "De-
ğerim ne?", "Kimin için değehiyim?" sorulannı ken-
dine sorar ve davranışlarında, çevrenin kendine yö-
nelik yaklaşımlannda bu sorulann yanrtlannı arar.
Kimlik arayışı çok önemlidir, başanyla tamamlana-
mazsa "kimlikbunalımı"na dönüşür. Kimlik bunalı-
mı içindeki genç her türlü tehlikeyi gözealarak, suç
işlemeyi kabul ederek, uyuşturucu kullanarak, ay-
kın gruplara girerek kendini bulmaya çalışır.
3. Cinsellik: Ergenliğin biyolojiktemeli cinsel üre-
ticilik çağına geçmektir. Gerek erkek gerek kız er-
genler cinsel gelişimleri yaşarlar, ama neyi yaşadık-
lannı tam olarak anlayamazlar. Cinsellikle ne yap-
malan gerektiğini kestiremezi^r. Cirlsef dürtü!enyW
toplum kurallan arasmda kalırlaf. Bilgi eksikiiği, boş-
lukta kalma. dürtülerinı kontrof edememe pek çok
yanlışın nedeni olur. T *ÎI/Q« '•
4. Mahrem Arkadaşlık (Intimacy): ErgerTdert-
lerini, sıkıntılannı, sırlannı paylaşacağı bir "sırdaş"
arar. Yakın arkadaşlık aynı zamanda gizliliği içerir,
mahremiyet budur. Hiç arkadaşı olmamak ergen
için çok bunalımlı bır durumdur, bunaltıcı bir yalnız-
lığa yol açar. Onun için ergen ne pahasına olursa
olsun, arkadaşlan tarafından dışlanmamak ister.
5. Başarı: Ergenin başarıya gereksinmesi vardır.
Kendisinin "erişkin" olduğunu kanrtlamak için ba-
şarı göstenmek, bu başanyı çevresine kabul ettir-
mek zorundadır. Bunun için de hertürlü tehlikeyi gö-
ze alır.
Burada ailelerin bilmesi gereken "ergenliğin bir
olgunlaşma süreci" olduğudur. Çocuklanyla kura-
caklan "anlayışlı ama ilkeli, doğru mesafeli, disip-
linli yakın destek iletişimi" çok değerli bir anahtar-
dır.
Çocuklanmıza kazandıracağımız en önemli özel-
likler, "sorumluiuk", "duygulannı yönetebilmek",
"dürtülerini kontrol edebilmek", "doğru iletişim ku-
rabilmek", "empatikyaklaşım" ve "paylaşmayı bil-
mek", "yanlışını kabul edebilmek" gibi duygusal
zekâ özellikleridir. Bu özellikteri kazanabilen çocuk-
lanmız ergenlik dönemini gerçek bir "gelişme dö-
nemi" olarak başanyla tamamlayacaklardır. Ama
bu özellikleri kazandıramadığımız çocuklanmız için
"ergenlik dönemi" bir bunalım, sıkıntılar ve sorun-
lar dönemi olmaya adaydır.
Yeni kitabım "Bizim Duygusal Zekâmız'da bu so-
runlan ve önemli toplumsal eksikliklerimizi açıkla-
mak istedim. Çünkü, eğer duygulanmızı yönetemi-
yorsak aklımızı da yönetemiyoruz. Bu da hepimiz
için büyük bir kayıp olmaktadır.
Gençlerimiz yanlış yapıyorsa bilelim ki toplumun
her kesiminde yaşanan büyük yanhşlıklar vairJır. Tek
tek insanlann yanlışlan da bu büyük yanlışlann bi-
reylerdeki izdüşümüdür. Bunca olaydan sonra da
gerçeklere doğru bakamayacaksak vay halimize...
e:mail: erdalatafacumhuriyet.com.tr
Faks:0212 513 90 98
CHP'nin 'Politika
Araştırmaları Merkezi
9
ANKARA (ANKA) -
Yeniden yapılanma çalış-
malannı sürdüren CHP,
partiye politika seçenek-
leri oluşturulması amacıy-
la Genel Sekreterliğe bağ-
lı bir Politika Araştırmala-
n Merkezi oluşturacak. 7
Ekim tarihinde açılacak
merkezin ilktoplantısı ise
"Ekonomi Politikalan
İçin Stratejik Seçenekler"
konulu olacak.
Belırlenmiş alan ve ko-
nularda bilgi ve verileri
toplayarak. partililerin ya-
rarlanmasını sağlamak
amacıyla oluşturulan Po-
litika Araştırmalan Mer-
kezi, Genel Sekreterliğe
bağlı olarak çalışâcak ve
başkanlığını da Günal
Kansuyapacak. îlk etkin-
liğini partililerin yanı sıra
çok sayıda akademisyen
ve uzmanın da katılımıy-
la yapacak olan Mer-
kez'in ilk toplantısının ko-
nusu ise "Ekonomi Politi-
kalan İçin Stratejik Seçe-
nekler'' olacak. Başkanlı-
ğını Atilla Karaosmanoğ-
lu'nun yapacağı toplantı-
ya konuşmacı olarak B8-
say Kuruç, Erinç Yeklan,
Osman Ulagay, Oktay Ve-
naL, Merih Celasun ve Ta-
ner Berksov katılacak.
Çok sayıda gazetecinin de
davet edileceği toplantıya
katkı sağlamalan için çağ-
nlan isimler ise şöyle:
AnTigni Atilla Candır,
Aykut Ekzen,Çetin Haca-
loğlu, Erol Taymaz. Gün-
gör Uras, Mehmet Kaba-
sakal, Necat Erder, Sencer
Ayata, Sevil Korum, Hik-
met Çetin, Enis Türüncü,
Erol Tuncer, Yakup Kepe-
nek, Zekeriya Yıldınm,
Gündüz Aktan, Kenan
Mortan, Mustafa Aysan,
Osman Arolat