25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Femıh Taıtkuş'a basın affı • İstanbul Haber Servisi - Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican'ın oğluna yayın yoluyla hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan eski tstanbul Narkotik Şube Müdürü Ferruh Tankuş hakkında açılan dava, 4454 sayılı "Basın Ve Yayın Yûluyla lşlenen Suçlara flişkin Dava ve Cezalann Ertelenmesıne Dair Kanun" uyannca ertelendi. . Bankası'ndan veto • BURSA (Cumhuriyet) - Dünya Bankası. Bursa Su Kanalizasyon Işletmesi'nin(BUSKl) açtığı 7.5 milyon dolarlık boru ve bağlantı parçası alım ihalesıni veto etti. BUSKl'nin Çin'den Tianjin metal firmasına verilen ihalenin bu firmanın uluslararası yetertiliği olmaması nedeniyle veto edilmesinın ardından yetkısıni kullanarak ihaleyi Güney Koreli Ssang Yang firmasına verdiği öne sürülürken BUSKİ ihale dosyasının geri gönderildiği, ancak Dünya Bankası'nın iptal yetkisi olmadığı savunuldu. Kriz merkezi tansiyomı düşürüyor • A.NKARA (Cumhuriyet Börosu)- Deprem bölgesindekı faaliyetlerin koordinasyonu için 5 merkez valisinin görevlendirilmesinin ardından Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi de. normal çalışma temposuna geçti. Bazı bakanlıklar gece vardiyasından çıkanldı. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi. depremin üzerinden 35 gün geçmesinin ardından "kriz'' durumunu sona erdirerek normal çalışma düzenine geçme karan aldı kredi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- tspanya hükümetinin, deprem felaketinin yaralarmı sarmayaçalışan Türkiye'ye 60 milyon dolar kredi vermeye hazırlandığı bildirildi. Japonya da Türkıye'deki depremzedeler için ilk etapta 500 prefabrike ev göndereceğini açıkladı. Bedelliye 70 bin başvuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Geürinin Marmara depreminin yaralannın sanlmasmda kullanılmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu tarafından önerilen bedelli askerlik uygulamasına 20 Eylül'e kadar 70 bin 267 kişinin başvurduğu açıklandı. İHD'den açıklama • istanbul Haber Servisi - Insan Haklan Derneği İstanbul Şubesi tarafından dün yapılan yazıfı açıklamada, Demokrasi ve' BanşPartisi'nin düzenlediği, "Kürt Sorunu-Çözümün Neresindeyiz" konulu panelin yasaklanmasının ardından gerçekleştirilen basın açıklamasına izin verilmeyerek 25 kişinin gözaltına alınmasının demokratik ilke ile bağdaştın lamayacagı bildirildi. Adalet Bakanı Türk: Cumhurbaşkanı'nın uyanlan dikkate alınacak Işkenceciye ve çeteye af yok DÜRDANE KIRÇUVAL ANKARA-Adalet Bakanı HikmetSa- mi Türk, iktıdar gruplanndan Meclis açı- lır açılmaz ortak bir sonuca varmak için af ile igili önerilennı hazırlamalannı ister- ken: "işkence, adam öldürme ve çete kur- ma" suçlannın da uyuşturucu, ırza geç- me suçlan gibi genel af ve ceza indirimi dışında tutulması konusunda görüş birli- ği oluştu. tktidargruplan, Cumhurbaşkanı Siitey- man Demirerin çelişki olarak ortaya koy- duğu af ve ceza üıdirim kapsamındaki ce- zalann, 3 yıllık ertelenmesıne ilışkin hük- mün yasadan çıkanlmasını benimsedi. Hükümet, Cumhurbaşkanı Demirel'in, yeniden göriişülmek üzere TBMM'ye ia- de ettiği af yasasının eleştiri ve tepkilen dikkate alarak yeniden çıkarmak için ha- zırlıklannı tamamlama aşamasına geldi. Adalet Bakanı Türk, iktidar gruplannı arayarak. "Meclis açılır açılmaz Uk iş ola- rak af yasasını çıkarmak istiyoruz. Bu ne- denlezaman kaybetmemek için afyasasın- da yapılmasını istediğini/ değişikliklerle ilgili önerilerinizi şimdiden hanrlamanızı rica ediyorum. Meclis açılır açılmaz bir araya gelerek ortak bir metiıı oluşrurur Hizbullah • Cezalann affı için 3 yıllık erteleme de ortadan kaldınlacak. • Kapsam daralacak, ama affin geri dönüşü olmayacak. • Afta erteleme hükmü olmayacak. • işkence, adam öldürme ve çete af kapsamı dışına çıkanlıyor. bunu da hemen çıkannz" dedi. Bunun üzerine, DSP, MHP ve ANAP gruplan- önerilerini hazırladılar. Gruplann önerile- rinden ortaya çıkan sonuç ise Demirel'in uyanlanyla kamuoyunun tepkilerine uy- gun. Partiler, adam öldürme, işkence ve çete suçlannın af ve ceza indirimi kapsa- mı dışına çıkanlması konusunda ortak bir görüş ortaya koydu. Buna göre. Türk Ceza Yasası 'nın (T- CY) çete kurmayı düzenleyen 313, kas- ten adam öldürmeyle ilgili 448 ile kamu görevlilerinin işkence yapması durumun- da uygulanacak cezayı öngören 243. mad- deleri genel af ile ceza indirimi kapsa- mında tutulacak. ANAP, kamuoyunun yo- gun tepkisini alan adam öldürmeye sebe- biyet vermeyle ilgili 455. maddenin ge- nellikle trafık suçlan için uygulandığını belırterek, af kapsamından çıkanlmama- sı gerektiği yönündeki görüşünü koruyor. ANAP'lı yetkililer. "Zaten Marmara Bölgesi'ndeki deprem, affin uygulanması için suur kabul edilen 23 Nisan 1999 tari- hinden sonra olduğundan müteahhitler hiçbir biçimde aftan yararlanamayacak. O nedenle kajgılar yersiz" görüşünü dile ge- rirdiler. Erteleme maddesi Hükümet ortakJan, Demirel'in afla er- telemenin birbiriyle çelişkilı olduğu uya- nsını da dikkate almaya karar verdi. Bu durumda, af yasasının "Erteleme'' baş- lıklı 6. maddesinin de metınden çıkanl- masıgörüşü ortaya çıktı. Buda aftan ya- rarlanacaklar lehine birgelişme olarak de- ğerlendirildi. Biryandan af kapsamı daraltılırken, di- ğer yandan aftan yararlananlar lehine bir düzenleme gerçeİdeşririlmiş olacak. Bu- na göre, yasa yürürlüğe girer girmez, tüm hükümleri uygulamaya konacak ve bu- nun geri dönüşü olmayacak. Yani, aftan yararlanan birkişi 3 yıl içinde uzun süre- li şahsi hürriyeti bağlayıcı bir ceza işlese bile affa uğrayan cezalan infaz edilmeye- cek. Af yasasının ertelemeyle ilgili 6. mad- desinde şu hükme yer verildi: "Bu kanun hükümJerintlen faydalanan- lardan henüz kamu davası açdmanuş, olan- lar, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten: turuklu veya hükümlüler ise salıverilme tarihinden itibaren üç yıl içinde taksirii suçlar hariç. uzun süreli şahsi hürriyeti baglaytcı cezayı gerektiren bir cürüm işle- dikleri takdirde haklannda kamu davası açıhr, yahut daha önce verttmiş şahsi hür- riyeti bağiayıcı cezalan ile para cezaian- nın infaz edilmemiş kısımlan infaz olu- nur." Adalet Bakanı Türk, Cumhurbaşkanı Demirel tarafından bir kez daha görüşül- mek üzere TBMM'ye iade edilen Af Ya- sası'nda veto gerekçeleri doğrultusunda bir uzlaşma ortaya çıkıp çıkmadığına ıliş- kin bir soruyu şöyle yanıtladı: "Sayın Cumhurbaşkanı'nın geri gön- derme vazısındaki gerekçeler dikkate alı- nacak. Af Kanunu. ekim ayı başında Mec- lis'te göriişüiecektir. Koalisyon ortaklan arasındaki görüş alışverişi devam ediyor. Bunun ardından bir araya gelip bir değer- lendirme yapılacaknr." Güneydoğu'da hesaplaşma 11 ••• 1 •• 1 olu var ENVERSEVtŞ lejon ihbanyla DİYARBAKIR - Güneydoğuda son 9 ayda Hizbul- lah'ın iç hesaplaşması sonucu öldürüldüğü belirlenenle- rin sayısı 11 'e yükseldi. Önceki gün Diyarbakır'da öldü- rülen eski imam Mahmut Ergin'ın adının da polis kayıt- lannda "Hizbullah'ın Cami sorumlusu" olarak geçtiği belirlendı. Hizbullah tarafından kaçınlan 3 kışiden ise uzun süredır haber ahnamıyor. Saldınlann ilkı Batman'ın Ipragaz Mahallesi'nde ca- mı imamlığı yapan Sıraç Yüdız'm öldürülmesiyle başla- dı. Ardından Batman Bağlar 5 Evler Camii Imamı Arif Başka. Batman Şevket ••m-f'» i ıi i P a 5 a Camıi Imamı Nu- Hizbullah ^^^^? ^^ Maslak adlı bir Hızbul- lahsempatizaniöldürül- ^ Batmân-da l ş I e n e n bu cinayetlenn benzer- leri lûsa süre sonra Di- _ « l r ^ . * - j £ t J * yarbakır'da da görülme- ÇOKCrUlUl ye başladı. Diyarba- ntv..DD*nD kır'da ilk olarak Zübeyir (Cumhuriyet Bürosu) - ^ U d w k u n r Ş U I ] l a n a [ t k Dıyarbakır Devlet Gü- °1duruld^Bu olay. Ah- venhk Mahkemesi'nde metŞera.VeysıSehmof- idam istemiyje yargıla- lu - M e h m e f N u n S a P " nan Hizbullah itirafçısı m a z v e A h m e t ^ff- Abdülaziz Tunçun tes- rour cınayetlen ızledı. lim olmadan önce örgü- B a İ l a r semtinde isemart tû güvenlık güçlerine te- a y mda 'S m i belirleneme- " lefonla verdiği bilgiler yen bir kadın öldürüldü. doğrultusunda çökerttiği Bu kişilerin Devlet ortaya çıktı. Tunç'un iti- Güvenlik Mahkemele- rafları dogmkusunda rinde "Hizbullah'a öye operasyon gerçekleşti- olmak.v'ardınivej-atak- ren güvenlik güçJen lık .vapmaktan" yargı- Mardin'de bir hücre landıklan ortaya çıktı. evinde Hizbullah'm 20 Diyarbakır'da önceki bin yandaşının isminin gün de 18 Nisan seçim- kayıtlı oldugu bilgisaya- leri öncesi Faziîet Parti- n ele geçirmişü. li Suriçi Belediyesi'nde Hizbullah lideriHuse- Temizlik Işleri Müdürü >in Vfetioğlu'nun İran ta- olarak görev yapan rafindandesteklendiğini Mahmut Ergin öldürül- itiraf eden Abdülaziz dü. Ergin'in polıs kayıt- Tunç-unyargılanmasına ) a n n d a a d ı m n Balıkçı- dün Diyarbaka- 3 No'lu I a r b a § 1 semtinde bulu- DevletGuvenlıkMahke- ^ Hizbullah deneti- mesı nde deyam edıldı. mindeki H a c ı H a m i t Ca_ Tunç guvenıkguçlen- rail s o r u m ı u s u o l a r a k ne bılgılen telefonla ver- d ğ i telirtüdi_ sı'ndanyararlanmak is- rafindan kaçııjdıtı one tedigini de belirtti. ?™ e n k l « l l a * ? J6 ^ berahnamıyor. Hk kaçtr- ma olayı Dicle Oniver- sitesi'nde gerçekleşti. Tıp Fakültesi Genel Sekreteri tb- rahim San, 4 ay önce kimlikleri belirlenemeyen kişilerce kaçınldı. Emniyetyetkilileri, San'yı Hizbullahçılann ka- çırdığını açıkladılar. 18 Nisan seçimlerinde FP'den KayapınarBelediye Baş- kanı adayı olan eski imam tsmail Eren kayboldu. Geçen hafta ise Şeyhmuz Fîliz adlı taksıci kaçınldı. Yetkililer. Hizbullah kaynaklı cinayetlerle kaçırma olaylannın kö- keninde örgüt içi hesaplaşmamn yattığına dikkat çekti. İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN Fransa'da iki kız öğrencinin okuldan atılma karan onaylandı Türbanlıya yargı engeliPARİS (AA)-Fransa fdari Mah- kemesi, iki Türk kız öğrencinin, derslerde başörtüsü taktıklan gerek- çesiyle okuldan atılma karannı onayladı. Fransa'nın kuzeybatı sa- hilindeki Caen kentinde yapılan du- ruşmada. Flers kasabasındaki Jean Monnet Ortaokulu yöneticilerinin, türban taktıklan için şubat ayında i- ki Türk öğrenciyi okuldan atma ka- rarlan haklı bulundu. Isimleri açıklanmayan 12 yaşın- daki Türköğrencilerin avukatı Ame- MePorteau de la Morandiere, Idari Mahkeme karanna itiraz ederek Temyiz Mahkemesi'ne başvuracak- lannı açıkladı. Fransa Idari Mahke- mesi. gerekçeli karannı iki hafta içinde açıklayacak. Fransa'da, sağ koalisyon hüküme- ti döneminde Milli Eğitim Bakanı olan Françob Ba>TOU. okullara gön- derdigi resmi genelge ile derslere ba- şörtüsü ile girilmesini yasaklamıştı. Fransa'daki tüm okullara gönderi- len genelgede, "Öğrencilerin, cuısi- yet, kültür\-edin a>nmcıhğı/ıa nedcn olan, tahrik edici ve propaganda amacıyla taknklan ve>a taşıdıklan objeyle derslere girmesini vasakhvo- ruz" şeklinde ifadeye yer verilmış- ti. Okullarda türban yasağı, Fransa genelinde geniş tartışma yaratnuştı. Türban taktıklan için okuldan atılan kız öğrencilerin bir kısmının, daha sonra Danıştay'a açtıklara davalan kazanarak eğitimlerini sürdürdükle- ri okula geri dönmeleri ise ülkede eğitimciler ve hukukçular arasında- ki tartışmaya yeni bir boyut kazan- dırmıştı. 5. Uluslararası cevre Konferansı basladı 'Deprem kojenerasyon sisteminietJdlemez' tstanbul Haber Servisi - 5. Ulusla- rarası Kojenerasyon ve Çevre Konfe- ransı (ICCF99), Istanbul'da başladı. Bayındırhk Bakanhğı Müsteşan Sab- ri Erbakan. Türkiye"de 65 kojeneras- yon sisteminin açıldığmı, 5rinin de inşaatına başlandığuu söyledi. Kojenerasyon Derneği Başkanı Öz- kanAğjş, elektrik ve ısı enerjisinin bir- likte üretildigi teknoloji olan kojene- rasyonun, son yıllarda en çok uygula- nan ve yaygınlaşan ikinci enerji siste- mi olduğûnu belirtti. Marmara Bölge- si'ni etkileyen deprem sonrası merke- zİ elektrik sisteminden beslenen iller- de elektrik kesintisi yaşandığını hatır- latan Agış, kojenerasyon sisteminde böyle bir durumun otaıadığını kaydet- ti. Agîş, sistemin depremden e&ilenrae oranının yüzde 1 olduğûnu ifade etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Afi Müfrt Gürruna da bu teknolo- jinin en büyük avantajının, yüksek ve- rimlilikte enerji üretimi ve düşük baca gazi emisyonian olduğûnu belirtti. Enerji Bakanhğı Müsteşan Dr. Vur- dakul Vlgitgüden de, yeni bir elektrik reform kanunu hazırlandığını söyledi. Cevre konusunda dayanışma karan aldılar Türk-Yunan uzntanlar deklarasyonyayımladı ASUMAN ABAOOĞLU İZMİR- Türk ve Yunan akademis- yenler, çevre konusunda sınırlann kal- dmlnıası ve işbirliği yapılması için or- tak deklarasyon yayımladılar. Türki- ye'deki Ekoloji Topluluğu Başkanı Prof. Dr. Ümit Erdem ile Yunanistan Ekoloji Topluluğu Başkanı Prof. Dr. J. D. Pandis'ın hazırladığı deklarasyon, Yunanistan'da sürdürülen 8. Avrupa Ekoloji Kongresi'nde biiim adamlan- nın mızasına sunuldu. Bilim adamlan, Ege Denizi'nin "ortakbirdeniz" oldu- ğûnu vurgulayarak •'Çevrenin Törk'û Yunan ı oJmadığını" savundu. Deklarasyonda, Egc'yi çevreleyen kıyılann ikhmsel ve fiziki benzerlikle- rine dikkat çekilerek farklı kûltür ve düısel geçmişe sahip insanlannyüzy'il- larca birlikte yaşadıklan kaydedilen deklarasyonda, benzer etkinliklerin benzer çevresel oluşumlar yaranığı be- lirtildi. Son dönemde yoğun tanm, sa- nayileşme, kentleşme ve turizmitu Ege çevresinin fiziksel ve kültürel yapısın- dahızlıdegişimlere yol açnğı vebölgeyi tehdit etmeye başladığı vurgulandı. GLOBAlJ'OLİTİKÜLTÜR ERGtN YILDIZOGLU SPD, CHP mi Oluyor? SPD'nin hafta sonu yaşadığı Saksonya seçim he- zimetinden sonra hâlâ inatla "Hükümetpolitikalann- dan vazgeçmem" diyen Schröder'e birisinin, "Za- rann neresinden dönülse kârdır" atasözünü hatırlat- ması faydalı olabilir. Yoksa SPD bu gidişle CHP'ye dönecek. Tabii, şimdi siz bana Schröder'in geçen haziranda Tony Blair'le birlikte yayımladığı "777e Third Way-Die Neue Mitte" kitapçığını hatırlatarak "Artık çokgeç" diyebilirsiniz. SPD'nin seçimleri kaybettiği Kuzey Ren Westfalya hükümeti eski Malıye Bakanı Bodo Hom- bach'ın da katkılarıyla kaleme alınan bu kitapçık, "Sosyal demokratlarAvrvpa'nın hemen heryerinde iktidardalar. Sosyal demokrasiyeniden kabulgörme- ye başlamıştır. Çünkü geleneksel değerierine sahip çıkanken aynı zamanda düşüncelerini yenilemeyi ve modernize etmeyi başarmıştır. Çünkü, sadece top- lumsal adaletten değil aynı zamanda ekonomik di- namizmden, yaratıcı enerjiyi serbest bırakmaktan yanadır" sözleriyle başlıyordu. Saksonya seçimleri, Shroder'in lideriiğindeki SPD'nin bir ayda dördüncü seçim hezimeti; sosyal demokrasinin Almanya'da ne kadar kabul gördüğünün de iyi bir göstergesi! SPD, kalelerinden biri olan Kuzey Ren VVestfal- ya'dan sonra bir ay içinde Brandenburg, Batı Saar- land, Dogu Almanya bölgesindeki Thrungia'da ve geçen hafta da Saksonya'da seçimleri kaybetti. SPD'nin, özellikle son iki seçimlerde aldığı sonuçlar bir felaket. Geçen sene eylül genel seçimlerinde, Alman seç- menı, özellikle işsizliğin yüzde 20'lerde dolaştığı do- ğu eyaletlerinde Schröder'i desteklemişti. Aradan geçen dönemde yaşam koşullannın iyileşmemesinin yanı sıra sosyal haklannın da hızla eridiğinı gören halk sınıfları, Schröder'e sırt çevirmeye başladılar. SPD'nin oyu seçimlerde Thrungia'da yüzde 29.6'dan yüzde 18'e geriledi, PDS'nin (eski Komünist Partisi) arkasından üçüncü oldu. Bir hafta sonra gelen Sak- sonya seçimlerinde, BBC muhabirinin ifadeleriyle, neredeyse tümüyle eriyen SPD'nin oyları yüzde 10.7'ye kadar geriledi ve parti yüzde 22 oy alan PDS'nin arkasından yine 3. oldu. SPD lideri Schröder ise halkın, politikalarını be- nimsemediğini açıkça ortaya koyan bu seçim so- nuçlanna rağmen bütçede 16 mifyar dolarlık kesinti yapmakta kararlı. Bu kesintinin hemen hepsi, sosyal harcamalarda yapılacak tasarruflardan çıkanlacak. Yük, emekçilerin sırtına yıkılırken şirketlerin vergileri ve gelir vergisi ise azaltılıyor. Bu seçim sonuçlan, Hıhstiyan Demokratlann tek- rargüçlendiğini, protestooylannın ıse PDS'ye yönel- diğini gösterdi. SPD'nin koalisyon ortağı Yeşiller'in durumu ıse SPD'den de kötü. Birgözlemcinin ifade- siyle, Yeşiller'in oylanndaki hızlı gerileme, marjinal kavramına yeni anlamlar kazandırmaya devam edi- yor. Bu gidişle, SPD'yi gelecek seçimlerde acı bir ye- nilgi bekliyor; bu süreçten, Schröder'in politikalarının gerçek sahipleri, Hıristiyan Demokrat Birliği kazanç- lı çıkacak. Yukanda yaptığım alıntıda, SPD ve diğer III. Yol partilerinin temel sorununa ilişkin ipuçlanna rastla- mak mümkün. Aslında ben bu satırlan, tembellik edip broşürün kendisinden değil Ratf Dahrendorf'un The Nevvstatemen'dakı makalesınden aldım. Dahren- dorf'un postmodernist bir perspektife, liberal de- mokrat bir siyasi çizgiye sahip olduğu söylenebilir, a- ma bir şey gözünden kaçmamış: "Bu III. Yol kavra- mı etrafındaki hemen tüm yazılan ve konuşma me- tinleriniokudum, ama 'özgürlük' (liberty) sözcüğüne hiç rastlamadım" diyor. Eşitlik ise toplumsal bir he- def olarak gündemden kalkmış, yerine topluma ka- tılma, sonra da adalet kavramlan geçmiş. Bunlar- dan, Dahrendorf, III. Yol'un aslında özgürfükçü de- ğil elitçi, halka kendi programını dayatan, ama itiraz- lan dinlemek istemeyen bir siyasi akım olduğu sonu- cuna vanyor Tony Blair'in getirdiği yasalara, Schrö- der'in seçim sonuçlanna rağmen çizgisini değiştirme- me inadına bakınca, Dahrendorf'a hak vermemek zor. Dahrendorf'un tespitlerini de aklımda tutarak ak- tardığım paragrafa dönersem, toplumsal adalet ve ekonomik dinamizm kavramlannın altını çizmek is- terim. Toplumsal adalet kavramı, adaletin hangi te- mellere dayandığını bize vermez; yalnızca adaletin, yasalara uygun ve ayncalık gözetmeden dağıtılması gerektiğini belirtir. Toplumdaki temel sosyal ekono- mik ilişkiler, kaynak dağılımında belli bir sınıfveya kit- leye öncelik veriyorsa, bu toplumun adaleti, bu iliş- kiyi korumayı ve sürdürmeyi sağlayan bir adalet ola- caktır. Bu adaletin herkese eşit dağıtılması, halkın yaşam koşullannın iyileştiği anlamına gelmez. Ekonomik dinamizmden yana olmaya gelince... Eğer ülkede, kâr maksimizasyonu üzerine kurulu, belli sayıda, örneğin 500 büyük şirketin, hatta belki de yabancı şirketlerin ağırlıkta olduğu bir ekonomi varsa, bunun dinamizminden yana olmak, söz konu- su şirketlerin kâr yapmaları için gereken koşullan sağlamaktan geçer. Gelir dağılımı, sosyal haklar, hat- ta demokrasi gibi amaçlar. burada gündeme gelmez- ler. Bu olumsuz tablodan çıkışın tek yolu ise özgür- lük ve eşitlik kavramlannı yeniden devreye sokmak- tır. Bu kaba irdeleme bile açıkça gösteriyor ki SPD'nin birinci sorunu, önceki seçimlerde kendisini destek- leyen kitlelerin isteklerini, hükümete gelince unut- maktır. Ikincisi, SPD hükümet olduktan sonra HDU ile arasındaki farklar, kitlelerin gözünde hızla ortadan kâlkmaya başlamıştır. Şimdi SPD, büyük sermaye karşısında HDU'nun kötü, güvenilmez, istikrarsız bir kopyasına, halkın gözünde de hayal kırıklığına yol açmış bir partiye dönüşüyor. SPD henüz işlevini yi- tirmiş bir parti değil, ama bu noktadan çok uzak da değil. Bu sürecin sonunda kolaylıkla CHP ile aynı ka- deri paylaşabilir. İLKE KARARLARI İPTAL EDÎLDİ SlT alanlanna rüzgâr santralı kurulabilecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kültür ve Ta- biat yarhklannı Koruma Yüksek Kurulu, "Su Ürün- leri Üretim veyetistirme Tesisleri" ile "StT alanlann- da kurulacak rüzgâr enerjisi santrallan"na ilişkin il- ke kararlannı iptal etti. Bu değişiklikle, 3. derece ar- keolojik, 2 ve 3. derece doğal SÎT alanlanna su ürün- leri tesisleri ve rüzgâr santrallan yapılabilecek. Yüksek kurul, "Su üriinleri Üretim ve Vetiştirme Te- sisJeri"'ne ilişkin 1.10.1998 gün ve 627 sayılı ilke ka- rannı iptal ederek konuyia ilgili yeni düzenlemelere gitti. Değişiklikle, toplam 150 metrekarelik kapalı ala- nı geçmeyen çevreye uyumlu geçici yapı ve tesislere izin verilebileceğine dikkat çekılen değişiklik karann- da, I. derece doğal SlT alanlannda kuluçkahanesiz su ürünleri üretim ve yetiştirme tesislerine çevreye uyumlu taşınabilir tesis yapılması koşuluyla koruma kurulunca izin verilebileceği de vurgulandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle