Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA
HABERLER
Femıh Taıtkuş'a
basın affı
• İstanbul Haber Servisi -
Emniyet Genel Müdürü
Necati Bilican'ın oğluna
yayın yoluyla hakaret
ettiği iddiasıyla İstanbul 2.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde
yargılanan eski tstanbul
Narkotik Şube Müdürü
Ferruh Tankuş hakkında
açılan dava, 4454 sayılı
"Basın Ve Yayın Yûluyla
lşlenen Suçlara flişkin
Dava ve Cezalann
Ertelenmesıne Dair
Kanun" uyannca
ertelendi. .
Bankası'ndan
veto
• BURSA (Cumhuriyet) -
Dünya Bankası. Bursa Su
Kanalizasyon
Işletmesi'nin(BUSKl)
açtığı 7.5 milyon dolarlık
boru ve bağlantı parçası
alım ihalesıni veto etti.
BUSKl'nin Çin'den
Tianjin metal firmasına
verilen ihalenin bu
firmanın uluslararası
yetertiliği olmaması
nedeniyle veto edilmesinın
ardından yetkısıni
kullanarak ihaleyi Güney
Koreli Ssang Yang
firmasına verdiği öne
sürülürken BUSKİ ihale
dosyasının geri
gönderildiği, ancak Dünya
Bankası'nın iptal yetkisi
olmadığı savunuldu.
Kriz merkezi
tansiyomı
düşürüyor
• A.NKARA (Cumhuriyet
Börosu)- Deprem
bölgesindekı faaliyetlerin
koordinasyonu için 5
merkez valisinin
görevlendirilmesinin
ardından Başbakanlık Kriz
Yönetim Merkezi de.
normal çalışma temposuna
geçti. Bazı bakanlıklar
gece vardiyasından
çıkanldı. Başbakanlık Kriz
Yönetim Merkezi.
depremin üzerinden 35
gün geçmesinin ardından
"kriz'' durumunu sona
erdirerek normal çalışma
düzenine geçme karan
aldı
kredi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- tspanya
hükümetinin, deprem
felaketinin yaralarmı
sarmayaçalışan
Türkiye'ye 60 milyon
dolar kredi vermeye
hazırlandığı bildirildi.
Japonya da Türkıye'deki
depremzedeler için ilk
etapta 500 prefabrike ev
göndereceğini açıkladı.
Bedelliye 70 bin
başvuru
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Geürinin
Marmara depreminin
yaralannın sanlmasmda
kullanılmak üzere
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hüseyin
Kıvnkoğlu tarafından
önerilen bedelli askerlik
uygulamasına 20 Eylül'e
kadar 70 bin 267 kişinin
başvurduğu açıklandı.
İHD'den
açıklama
• istanbul Haber Servisi -
Insan Haklan Derneği
İstanbul Şubesi tarafından
dün yapılan yazıfı
açıklamada, Demokrasi ve'
BanşPartisi'nin
düzenlediği, "Kürt
Sorunu-Çözümün
Neresindeyiz" konulu
panelin yasaklanmasının
ardından gerçekleştirilen
basın açıklamasına izin
verilmeyerek 25 kişinin
gözaltına alınmasının
demokratik ilke ile
bağdaştın lamayacagı
bildirildi.
Adalet Bakanı Türk: Cumhurbaşkanı'nın uyanlan dikkate alınacak
Işkenceciye ve çeteye af yok
DÜRDANE KIRÇUVAL
ANKARA-Adalet Bakanı HikmetSa-
mi Türk, iktıdar gruplanndan Meclis açı-
lır açılmaz ortak bir sonuca varmak için
af ile igili önerilennı hazırlamalannı ister-
ken: "işkence, adam öldürme ve çete kur-
ma" suçlannın da uyuşturucu, ırza geç-
me suçlan gibi genel af ve ceza indirimi
dışında tutulması konusunda görüş birli-
ği oluştu.
tktidargruplan, Cumhurbaşkanı Siitey-
man Demirerin çelişki olarak ortaya koy-
duğu af ve ceza üıdirim kapsamındaki ce-
zalann, 3 yıllık ertelenmesıne ilışkin hük-
mün yasadan çıkanlmasını benimsedi.
Hükümet, Cumhurbaşkanı Demirel'in,
yeniden göriişülmek üzere TBMM'ye ia-
de ettiği af yasasının eleştiri ve tepkilen
dikkate alarak yeniden çıkarmak için ha-
zırlıklannı tamamlama aşamasına geldi.
Adalet Bakanı Türk, iktidar gruplannı
arayarak. "Meclis açılır açılmaz Uk iş ola-
rak af yasasını çıkarmak istiyoruz. Bu ne-
denlezaman kaybetmemek için afyasasın-
da yapılmasını istediğini/ değişikliklerle
ilgili önerilerinizi şimdiden hanrlamanızı
rica ediyorum. Meclis açılır açılmaz bir
araya gelerek ortak bir metiıı oluşrurur
Hizbullah
• Cezalann affı için 3 yıllık erteleme de ortadan kaldınlacak.
• Kapsam daralacak, ama affin geri dönüşü olmayacak.
• Afta erteleme hükmü olmayacak.
• işkence, adam öldürme ve çete af kapsamı dışına çıkanlıyor.
bunu da hemen çıkannz" dedi. Bunun
üzerine, DSP, MHP ve ANAP gruplan-
önerilerini hazırladılar. Gruplann önerile-
rinden ortaya çıkan sonuç ise Demirel'in
uyanlanyla kamuoyunun tepkilerine uy-
gun. Partiler, adam öldürme, işkence ve
çete suçlannın af ve ceza indirimi kapsa-
mı dışına çıkanlması konusunda ortak bir
görüş ortaya koydu.
Buna göre. Türk Ceza Yasası 'nın (T-
CY) çete kurmayı düzenleyen 313, kas-
ten adam öldürmeyle ilgili 448 ile kamu
görevlilerinin işkence yapması durumun-
da uygulanacak cezayı öngören 243. mad-
deleri genel af ile ceza indirimi kapsa-
mında tutulacak. ANAP, kamuoyunun yo-
gun tepkisini alan adam öldürmeye sebe-
biyet vermeyle ilgili 455. maddenin ge-
nellikle trafık suçlan için uygulandığını
belırterek, af kapsamından çıkanlmama-
sı gerektiği yönündeki görüşünü koruyor.
ANAP'lı yetkililer. "Zaten Marmara
Bölgesi'ndeki deprem, affin uygulanması
için suur kabul edilen 23 Nisan 1999 tari-
hinden sonra olduğundan müteahhitler
hiçbir biçimde aftan yararlanamayacak. O
nedenle kajgılar yersiz" görüşünü dile ge-
rirdiler.
Erteleme maddesi
Hükümet ortakJan, Demirel'in afla er-
telemenin birbiriyle çelişkilı olduğu uya-
nsını da dikkate almaya karar verdi. Bu
durumda, af yasasının "Erteleme'' baş-
lıklı 6. maddesinin de metınden çıkanl-
masıgörüşü ortaya çıktı. Buda aftan ya-
rarlanacaklar lehine birgelişme olarak de-
ğerlendirildi.
Biryandan af kapsamı daraltılırken, di-
ğer yandan aftan yararlananlar lehine bir
düzenleme gerçeİdeşririlmiş olacak. Bu-
na göre, yasa yürürlüğe girer girmez, tüm
hükümleri uygulamaya konacak ve bu-
nun geri dönüşü olmayacak. Yani, aftan
yararlanan birkişi 3 yıl içinde uzun süre-
li şahsi hürriyeti bağlayıcı bir ceza işlese
bile affa uğrayan cezalan infaz edilmeye-
cek.
Af yasasının ertelemeyle ilgili 6. mad-
desinde şu hükme yer verildi:
"Bu kanun hükümJerintlen faydalanan-
lardan henüz kamu davası açdmanuş, olan-
lar, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten:
turuklu veya hükümlüler ise salıverilme
tarihinden itibaren üç yıl içinde taksirii
suçlar hariç. uzun süreli şahsi hürriyeti
baglaytcı cezayı gerektiren bir cürüm işle-
dikleri takdirde haklannda kamu davası
açıhr, yahut daha önce verttmiş şahsi hür-
riyeti bağiayıcı cezalan ile para cezaian-
nın infaz edilmemiş kısımlan infaz olu-
nur."
Adalet Bakanı Türk, Cumhurbaşkanı
Demirel tarafından bir kez daha görüşül-
mek üzere TBMM'ye iade edilen Af Ya-
sası'nda veto gerekçeleri doğrultusunda
bir uzlaşma ortaya çıkıp çıkmadığına ıliş-
kin bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın geri gön-
derme vazısındaki gerekçeler dikkate alı-
nacak. Af Kanunu. ekim ayı başında Mec-
lis'te göriişüiecektir. Koalisyon ortaklan
arasındaki görüş alışverişi devam ediyor.
Bunun ardından bir araya gelip bir değer-
lendirme yapılacaknr."
Güneydoğu'da
hesaplaşma
11 ••• 1 ••
1 olu var
ENVERSEVtŞ
lejon
ihbanyla
DİYARBAKIR - Güneydoğuda son 9 ayda Hizbul-
lah'ın iç hesaplaşması sonucu öldürüldüğü belirlenenle-
rin sayısı 11 'e yükseldi. Önceki gün Diyarbakır'da öldü-
rülen eski imam Mahmut Ergin'ın adının da polis kayıt-
lannda "Hizbullah'ın Cami sorumlusu" olarak geçtiği
belirlendı. Hizbullah tarafından kaçınlan 3 kışiden ise
uzun süredır haber ahnamıyor.
Saldınlann ilkı Batman'ın Ipragaz Mahallesi'nde ca-
mı imamlığı yapan Sıraç Yüdız'm öldürülmesiyle başla-
dı. Ardından Batman Bağlar 5 Evler Camii Imamı Arif
Başka. Batman Şevket
••m-f'» i ıi i P
a
5
a
Camıi Imamı Nu-
Hizbullah ^^^^?
^^ Maslak adlı bir Hızbul-
lahsempatizaniöldürül-
^ Batmân-da l ş I e n e n
bu cinayetlenn benzer-
leri lûsa süre sonra Di-
_ « l r ^ . * - j £ t J * yarbakır'da da görülme-
ÇOKCrUlUl ye başladı. Diyarba-
ntv..DD*nD kır'da ilk olarak Zübeyir
(Cumhuriyet Bürosu) - ^
U d
w
k u
n
r Ş U I
]
l a n a
[ t
k
Dıyarbakır Devlet Gü- °1duruld^Bu olay. Ah-
venhk Mahkemesi'nde metŞera.VeysıSehmof-
idam istemiyje yargıla-
lu
-
M e h m e f N u n S a
P "
nan Hizbullah itirafçısı
m a z v e A h m e t
^ff-
Abdülaziz Tunçun tes-
rour
cınayetlen ızledı.
lim olmadan önce örgü-
B a
İ
l a r
semtinde isemart
tû güvenlık güçlerine te-
a
y
mda
'S
m i
belirleneme-
" lefonla verdiği bilgiler yen bir kadın öldürüldü.
doğrultusunda çökerttiği Bu kişilerin Devlet
ortaya çıktı. Tunç'un iti- Güvenlik Mahkemele-
rafları dogmkusunda rinde "Hizbullah'a öye
operasyon gerçekleşti- olmak.v'ardınivej-atak-
ren güvenlik güçJen lık .vapmaktan" yargı-
Mardin'de bir hücre landıklan ortaya çıktı.
evinde Hizbullah'm 20 Diyarbakır'da önceki
bin yandaşının isminin gün de 18 Nisan seçim-
kayıtlı oldugu bilgisaya- leri öncesi Faziîet Parti-
n ele geçirmişü. li Suriçi Belediyesi'nde
Hizbullah lideriHuse- Temizlik Işleri Müdürü
>in Vfetioğlu'nun İran ta- olarak görev yapan
rafindandesteklendiğini Mahmut Ergin öldürül-
itiraf eden Abdülaziz dü. Ergin'in polıs kayıt-
Tunç-unyargılanmasına ) a n n d a a d ı m n Balıkçı-
dün Diyarbaka- 3 No'lu I a r b a § 1 semtinde bulu-
DevletGuvenlıkMahke- ^ Hizbullah deneti-
mesı nde deyam edıldı. mindeki H a c ı H a m i t Ca_
Tunç guvenıkguçlen- rail s o r u m ı u s u o l a r a k
ne bılgılen telefonla ver- d ğ i telirtüdi_
sı'ndanyararlanmak is- rafindan kaçııjdıtı one
tedigini de belirtti. ?™ e n k l
« l l a
* ? J6
^
berahnamıyor. Hk kaçtr-
ma olayı Dicle Oniver-
sitesi'nde gerçekleşti. Tıp Fakültesi Genel Sekreteri tb-
rahim San, 4 ay önce kimlikleri belirlenemeyen kişilerce
kaçınldı. Emniyetyetkilileri, San'yı Hizbullahçılann ka-
çırdığını açıkladılar.
18 Nisan seçimlerinde FP'den KayapınarBelediye Baş-
kanı adayı olan eski imam tsmail Eren kayboldu. Geçen
hafta ise Şeyhmuz Fîliz adlı taksıci kaçınldı. Yetkililer.
Hizbullah kaynaklı cinayetlerle kaçırma olaylannın kö-
keninde örgüt içi hesaplaşmamn yattığına dikkat çekti.
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
Fransa'da iki kız öğrencinin okuldan atılma karan onaylandı
Türbanlıya yargı engeliPARİS (AA)-Fransa fdari Mah-
kemesi, iki Türk kız öğrencinin,
derslerde başörtüsü taktıklan gerek-
çesiyle okuldan atılma karannı
onayladı. Fransa'nın kuzeybatı sa-
hilindeki Caen kentinde yapılan du-
ruşmada. Flers kasabasındaki Jean
Monnet Ortaokulu yöneticilerinin,
türban taktıklan için şubat ayında i-
ki Türk öğrenciyi okuldan atma ka-
rarlan haklı bulundu.
Isimleri açıklanmayan 12 yaşın-
daki Türköğrencilerin avukatı Ame-
MePorteau de la Morandiere, Idari
Mahkeme karanna itiraz ederek
Temyiz Mahkemesi'ne başvuracak-
lannı açıkladı. Fransa Idari Mahke-
mesi. gerekçeli karannı iki hafta
içinde açıklayacak.
Fransa'da, sağ koalisyon hüküme-
ti döneminde Milli Eğitim Bakanı
olan Françob Ba>TOU. okullara gön-
derdigi resmi genelge ile derslere ba-
şörtüsü ile girilmesini yasaklamıştı.
Fransa'daki tüm okullara gönderi-
len genelgede, "Öğrencilerin, cuısi-
yet, kültür\-edin a>nmcıhğı/ıa nedcn
olan, tahrik edici ve propaganda
amacıyla taknklan ve>a taşıdıklan
objeyle derslere girmesini vasakhvo-
ruz" şeklinde ifadeye yer verilmış-
ti.
Okullarda türban yasağı, Fransa
genelinde geniş tartışma yaratnuştı.
Türban taktıklan için okuldan atılan
kız öğrencilerin bir kısmının, daha
sonra Danıştay'a açtıklara davalan
kazanarak eğitimlerini sürdürdükle-
ri okula geri dönmeleri ise ülkede
eğitimciler ve hukukçular arasında-
ki tartışmaya yeni bir boyut kazan-
dırmıştı.
5. Uluslararası cevre Konferansı basladı
'Deprem kojenerasyon
sisteminietJdlemez'
tstanbul Haber Servisi - 5. Ulusla-
rarası Kojenerasyon ve Çevre Konfe-
ransı (ICCF99), Istanbul'da başladı.
Bayındırhk Bakanhğı Müsteşan Sab-
ri Erbakan. Türkiye"de 65 kojeneras-
yon sisteminin açıldığmı, 5rinin de
inşaatına başlandığuu söyledi.
Kojenerasyon Derneği Başkanı Öz-
kanAğjş, elektrik ve ısı enerjisinin bir-
likte üretildigi teknoloji olan kojene-
rasyonun, son yıllarda en çok uygula-
nan ve yaygınlaşan ikinci enerji siste-
mi olduğûnu belirtti. Marmara Bölge-
si'ni etkileyen deprem sonrası merke-
zİ elektrik sisteminden beslenen iller-
de elektrik kesintisi yaşandığını hatır-
latan Agış, kojenerasyon sisteminde
böyle bir durumun otaıadığını kaydet-
ti. Agîş, sistemin depremden e&ilenrae
oranının yüzde 1 olduğûnu ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Afi Müfrt Gürruna da bu teknolo-
jinin en büyük avantajının, yüksek ve-
rimlilikte enerji üretimi ve düşük baca
gazi emisyonian olduğûnu belirtti.
Enerji Bakanhğı Müsteşan Dr. Vur-
dakul Vlgitgüden de, yeni bir elektrik
reform kanunu hazırlandığını söyledi.
Cevre konusunda dayanışma karan aldılar
Türk-Yunan uzntanlar
deklarasyonyayımladı
ASUMAN ABAOOĞLU
İZMİR- Türk ve Yunan akademis-
yenler, çevre konusunda sınırlann kal-
dmlnıası ve işbirliği yapılması için or-
tak deklarasyon yayımladılar. Türki-
ye'deki Ekoloji Topluluğu Başkanı
Prof. Dr. Ümit Erdem ile Yunanistan
Ekoloji Topluluğu Başkanı Prof. Dr. J.
D. Pandis'ın hazırladığı deklarasyon,
Yunanistan'da sürdürülen 8. Avrupa
Ekoloji Kongresi'nde biiim adamlan-
nın mızasına sunuldu. Bilim adamlan,
Ege Denizi'nin "ortakbirdeniz" oldu-
ğûnu vurgulayarak •'Çevrenin Törk'û
Yunan ı oJmadığını" savundu.
Deklarasyonda, Egc'yi çevreleyen
kıyılann ikhmsel ve fiziki benzerlikle-
rine dikkat çekilerek farklı kûltür ve
düısel geçmişe sahip insanlannyüzy'il-
larca birlikte yaşadıklan kaydedilen
deklarasyonda, benzer etkinliklerin
benzer çevresel oluşumlar yaranığı be-
lirtildi. Son dönemde yoğun tanm, sa-
nayileşme, kentleşme ve turizmitu Ege
çevresinin fiziksel ve kültürel yapısın-
dahızlıdegişimlere yol açnğı vebölgeyi
tehdit etmeye başladığı vurgulandı.
GLOBAlJ'OLİTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOGLU
SPD, CHP mi Oluyor?
SPD'nin hafta sonu yaşadığı Saksonya seçim he-
zimetinden sonra hâlâ inatla "Hükümetpolitikalann-
dan vazgeçmem" diyen Schröder'e birisinin, "Za-
rann neresinden dönülse kârdır" atasözünü hatırlat-
ması faydalı olabilir. Yoksa SPD bu gidişle CHP'ye
dönecek.
Tabii, şimdi siz bana Schröder'in geçen haziranda
Tony Blair'le birlikte yayımladığı "777e Third Way-Die
Neue Mitte" kitapçığını hatırlatarak "Artık çokgeç"
diyebilirsiniz. SPD'nin seçimleri kaybettiği Kuzey Ren
Westfalya hükümeti eski Malıye Bakanı Bodo Hom-
bach'ın da katkılarıyla kaleme alınan bu kitapçık,
"Sosyal demokratlarAvrvpa'nın hemen heryerinde
iktidardalar. Sosyal demokrasiyeniden kabulgörme-
ye başlamıştır. Çünkü geleneksel değerierine sahip
çıkanken aynı zamanda düşüncelerini yenilemeyi ve
modernize etmeyi başarmıştır. Çünkü, sadece top-
lumsal adaletten değil aynı zamanda ekonomik di-
namizmden, yaratıcı enerjiyi serbest bırakmaktan
yanadır" sözleriyle başlıyordu. Saksonya seçimleri,
Shroder'in lideriiğindeki SPD'nin bir ayda dördüncü
seçim hezimeti; sosyal demokrasinin Almanya'da ne
kadar kabul gördüğünün de iyi bir göstergesi!
SPD, kalelerinden biri olan Kuzey Ren VVestfal-
ya'dan sonra bir ay içinde Brandenburg, Batı Saar-
land, Dogu Almanya bölgesindeki Thrungia'da ve
geçen hafta da Saksonya'da seçimleri kaybetti.
SPD'nin, özellikle son iki seçimlerde aldığı sonuçlar
bir felaket.
Geçen sene eylül genel seçimlerinde, Alman seç-
menı, özellikle işsizliğin yüzde 20'lerde dolaştığı do-
ğu eyaletlerinde Schröder'i desteklemişti. Aradan
geçen dönemde yaşam koşullannın iyileşmemesinin
yanı sıra sosyal haklannın da hızla eridiğinı gören
halk sınıfları, Schröder'e sırt çevirmeye başladılar.
SPD'nin oyu seçimlerde Thrungia'da yüzde 29.6'dan
yüzde 18'e geriledi, PDS'nin (eski Komünist Partisi)
arkasından üçüncü oldu. Bir hafta sonra gelen Sak-
sonya seçimlerinde, BBC muhabirinin ifadeleriyle,
neredeyse tümüyle eriyen SPD'nin oyları yüzde
10.7'ye kadar geriledi ve parti yüzde 22 oy alan
PDS'nin arkasından yine 3. oldu.
SPD lideri Schröder ise halkın, politikalarını be-
nimsemediğini açıkça ortaya koyan bu seçim so-
nuçlanna rağmen bütçede 16 mifyar dolarlık kesinti
yapmakta kararlı. Bu kesintinin hemen hepsi, sosyal
harcamalarda yapılacak tasarruflardan çıkanlacak.
Yük, emekçilerin sırtına yıkılırken şirketlerin vergileri
ve gelir vergisi ise azaltılıyor.
Bu seçim sonuçlan, Hıhstiyan Demokratlann tek-
rargüçlendiğini, protestooylannın ıse PDS'ye yönel-
diğini gösterdi. SPD'nin koalisyon ortağı Yeşiller'in
durumu ıse SPD'den de kötü. Birgözlemcinin ifade-
siyle, Yeşiller'in oylanndaki hızlı gerileme, marjinal
kavramına yeni anlamlar kazandırmaya devam edi-
yor. Bu gidişle, SPD'yi gelecek seçimlerde acı bir ye-
nilgi bekliyor; bu süreçten, Schröder'in politikalarının
gerçek sahipleri, Hıristiyan Demokrat Birliği kazanç-
lı çıkacak.
Yukanda yaptığım alıntıda, SPD ve diğer III. Yol
partilerinin temel sorununa ilişkin ipuçlanna rastla-
mak mümkün. Aslında ben bu satırlan, tembellik edip
broşürün kendisinden değil Ratf Dahrendorf'un The
Nevvstatemen'dakı makalesınden aldım. Dahren-
dorf'un postmodernist bir perspektife, liberal de-
mokrat bir siyasi çizgiye sahip olduğu söylenebilir, a-
ma bir şey gözünden kaçmamış: "Bu III. Yol kavra-
mı etrafındaki hemen tüm yazılan ve konuşma me-
tinleriniokudum, ama 'özgürlük' (liberty) sözcüğüne
hiç rastlamadım" diyor. Eşitlik ise toplumsal bir he-
def olarak gündemden kalkmış, yerine topluma ka-
tılma, sonra da adalet kavramlan geçmiş. Bunlar-
dan, Dahrendorf, III. Yol'un aslında özgürfükçü de-
ğil elitçi, halka kendi programını dayatan, ama itiraz-
lan dinlemek istemeyen bir siyasi akım olduğu sonu-
cuna vanyor Tony Blair'in getirdiği yasalara, Schrö-
der'in seçim sonuçlanna rağmen çizgisini değiştirme-
me inadına bakınca, Dahrendorf'a hak vermemek
zor.
Dahrendorf'un tespitlerini de aklımda tutarak ak-
tardığım paragrafa dönersem, toplumsal adalet ve
ekonomik dinamizm kavramlannın altını çizmek is-
terim. Toplumsal adalet kavramı, adaletin hangi te-
mellere dayandığını bize vermez; yalnızca adaletin,
yasalara uygun ve ayncalık gözetmeden dağıtılması
gerektiğini belirtir. Toplumdaki temel sosyal ekono-
mik ilişkiler, kaynak dağılımında belli bir sınıfveya kit-
leye öncelik veriyorsa, bu toplumun adaleti, bu iliş-
kiyi korumayı ve sürdürmeyi sağlayan bir adalet ola-
caktır. Bu adaletin herkese eşit dağıtılması, halkın
yaşam koşullannın iyileştiği anlamına gelmez.
Ekonomik dinamizmden yana olmaya gelince...
Eğer ülkede, kâr maksimizasyonu üzerine kurulu,
belli sayıda, örneğin 500 büyük şirketin, hatta belki
de yabancı şirketlerin ağırlıkta olduğu bir ekonomi
varsa, bunun dinamizminden yana olmak, söz konu-
su şirketlerin kâr yapmaları için gereken koşullan
sağlamaktan geçer. Gelir dağılımı, sosyal haklar, hat-
ta demokrasi gibi amaçlar. burada gündeme gelmez-
ler. Bu olumsuz tablodan çıkışın tek yolu ise özgür-
lük ve eşitlik kavramlannı yeniden devreye sokmak-
tır.
Bu kaba irdeleme bile açıkça gösteriyor ki SPD'nin
birinci sorunu, önceki seçimlerde kendisini destek-
leyen kitlelerin isteklerini, hükümete gelince unut-
maktır. Ikincisi, SPD hükümet olduktan sonra HDU
ile arasındaki farklar, kitlelerin gözünde hızla ortadan
kâlkmaya başlamıştır. Şimdi SPD, büyük sermaye
karşısında HDU'nun kötü, güvenilmez, istikrarsız bir
kopyasına, halkın gözünde de hayal kırıklığına yol
açmış bir partiye dönüşüyor. SPD henüz işlevini yi-
tirmiş bir parti değil, ama bu noktadan çok uzak da
değil. Bu sürecin sonunda kolaylıkla CHP ile aynı ka-
deri paylaşabilir.
İLKE KARARLARI İPTAL EDÎLDİ
SlT alanlanna rüzgâr
santralı kurulabilecek
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kültür ve Ta-
biat yarhklannı Koruma Yüksek Kurulu, "Su Ürün-
leri Üretim veyetistirme Tesisleri" ile "StT alanlann-
da kurulacak rüzgâr enerjisi santrallan"na ilişkin il-
ke kararlannı iptal etti. Bu değişiklikle, 3. derece ar-
keolojik, 2 ve 3. derece doğal SÎT alanlanna su ürün-
leri tesisleri ve rüzgâr santrallan yapılabilecek.
Yüksek kurul, "Su üriinleri Üretim ve Vetiştirme Te-
sisJeri"'ne ilişkin 1.10.1998 gün ve 627 sayılı ilke ka-
rannı iptal ederek konuyia ilgili yeni düzenlemelere
gitti. Değişiklikle, toplam 150 metrekarelik kapalı ala-
nı geçmeyen çevreye uyumlu geçici yapı ve tesislere
izin verilebileceğine dikkat çekılen değişiklik karann-
da, I. derece doğal SlT alanlannda kuluçkahanesiz su
ürünleri üretim ve yetiştirme tesislerine çevreye
uyumlu taşınabilir tesis yapılması koşuluyla koruma
kurulunca izin verilebileceği de vurgulandı.