25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JCJJ\.f_JIı i i i f X J . / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • SARAR,2000yılı koieksiyonunu rüketicilerin beğenisine sundu. Ana temasuun "rahat şıkkk" oiduğu bdirtUen kış koteksiyonunda. özellikle ince yünlü giysiler diickat çekiyor. • METRO 35. kuruluş yıldönümünü kutladı. Metro Grosmarket Genel Mûdürû Hakan Ergin. toptancı statüsünde çalıştıklan için cirolannın yüzde 44'ünün bakkallar tarafindan yapıldığını belirterek "Bakkallann ayakta kalması bizim ayakta kalmamız demektir. Bakkallann kaybetmediğine inanıyoruz" dedi. • HTNSA, müşteri odaklı hizmet anlavışının bir devamı olarak ücretsiz Tüketici Danışma Hatû kurdu. \Vinsa Tüketici Danışma Hatn, ürünler hakkında aynntılı bilgUer, bayiler ve bölge temsilcilikkrinin telefon numaraian konusunda hizmet veriyor. • HENKEL. Türkiye'nin ilkjelklozettemızlik ürûnü "Dıxi Wc Jel"ı piyasaya sürdü. Limon ve portakal çeşitlen bulunan ürünün yeniden dolum kutusuyla daha uzun süre kullanım olanagı sağladığı bclirtildi. • ESBANK,72. vıkiönümünü kutiadı. 1927 yıhnda Eskişehir'de kurulan Esbank'ın yurt genelinde 94 şubesi bulunuyor. "'Şube Ötesi Bankacılık" sistemini bu yıl hizmete sokan Esbank'ta İnternet ve telefon île müşterüerin işlemlerini yapabilmesi mümJtiin. • ECZACIBAŞI Gınşım Pazarlama'nın Türkıye pazanna sunduğu Jordan diş fırçalan, 2000 yılına farklı model ve reıikli çeşitleriyie giriyor. Jordan Ultraflex diş firçasının sapında bulunan nane kokusu, tavsiye edilen kullanma süresi boyunca hissedılebiliyor. • ALCATEL, bireysel iletişim ürünleri kapsamında. son kullanıcılara hizmet vermek amacıyla Rangers adını verdiği satış ve promosyon ekiplerini faaüyete geçirdi. 300 satış noktasında hizmet veren bu ekipler, tüketiciJerin her türlü ihtiyacına karşı çözümler üretiyor. • GEDİK YATIRIM, "www.gedik.com" adresiyle tnternet dünyasında müşterilerine hizmeı vermeye başladı. Sermaye piyasası ile ilgilenen yatınmcılar, hisse senedi alış, satış, özet hesap durumu, hesap ekstresi görebılme ve çıkış alabilme gibi işlemieri web sitelerinde gerçekleştirebilecekler. • OTIBAJVK, Harbiye ve Caddebostan'dan sonra Levent'te Bireysel Bankacılık Noktası'nı açü. Haftanın 7 günü 24 saat bo\ unca işlem yapabilme imkânı sağlayan bireysel bankacılık noktasma aynca kredi kartı ödemeleri de yapıiabiliyor. • ESCADA. sonbahar-kış koleksiyonunu tuketicilerin beğenisine sundu. Yalınlaşan bır görünümiin ağırlık kazandıği koleksiyonda. trikolar ve tek renk egemen. UNCTAD, uluslararası ticaretteki çarpıklıklann düzeltilmesi gerektiğini vurguladı BM'den IMF'ye cıhz c• Türkiye'nin IMF ile görüşmelere yoğun bir şekilde hazırlandığı bu dönemde, UNCTAD raporu, önerilen sabit kur politikasının cari işlemler açığını sürdürülemez hale getirdiğine ve rekabet yeteneğinin yok olması gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleş- miş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferan- sı (UNCTAD), gelişmekte olan ülkelerin kur serbestliği ya da sabit kur politikası arasında seçim yapmak zorunda bırakıldığını. ancak bu ülkelerin yoksullukla mücadele edip gelişmiş ülkelerle aralanndaki gelir farkjnı kapatabil- meleri için kur politikalannı güçlendirmeleri gerektiğini büdirdi. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF)piyasalara sızdığı iddia edilen Türkiye'yle ilgili raporunda önerilen sabit kur politikası- nın, cari işiemler açıgının sürdürülemez hale gelmesi ve rekabet yeteneğinin yok olması gi- bi sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken UNC- TAD. gelişmekte olan ülkelerin sermaye hare- ketlerini kontrol ederek istıkran sağlayabile- ceğini belırtiyor. UNCTAD'm '1999 Ticaret \e Getişme Ra- poru'nda. gelişmekte olan ülkelerin dış kay- nak gereksinimlerinin artışına dikkat çekilerek. dışsatımın büyüme içindeki payının düşüşüy- le gelişmekte olan ülkelerin geçmişe göre da- ha büyük cari işlemler açığıyla karşı karşıya kaldıklan kaydedildi. Gelişmekte olan ülkele- rin yabancı sermaye ginşine duyduklan ge- reksinim artışına karşın yabancı sermayenin bir- kaç piyasada yoğunlaşarak birçok gelişmekte olan ülkeyi tercıh etmediğine dikkat çekilen ra- porda. gelişmekte olan ülkelerin net sermaye akışlanndan aldıklan payın bu ülkelenn dış kaynak gereksınimini karşılamaya yetmediği belirtildi. Net sermaye akışlannın yıllık yüz- de 6 oranında artış gösterse bile gelişmekte olan ülkelerin gereksinıminin karşılanamayacağı anlatılan rapordaki, yıllık yuzde 6'lık net ser- maye akışındakı artışın, gelişmekte olan ülke- lerin ulusal gelırinin yüzde 8"ini oluşturduğu. oysa bu rakamın 1990'larda yüzde 5'te kaldı- ğı verisi de dikkat çekti. Raporda, gelişmekte olan ülkelerin geliş- miş ülkelerle arasındaki uçurumu azaltması Küresdkşmenin gelişmekte olaııfilkdeıtfeoluşturdıığutahjibatbilinniesinekaı^yağnıabh^ıiiyor. ve yoksullukla mücadele edebilmesi için ge- lişme politikalannı köklü bir biçimde yeniden değerlendırmeleri gerektiği vurgulandı. Ra- porda, gelişmekte olan ülkeler için şu öneri ve saptamalar yer aldı. • Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası ser- maye ve mal akıştndan kaynaklanan istikrar- sızhk-dengesizliklerin aşılması için daha iyi kü- resel ekonomiyle bütünleşmesi gerekiyor. Bu da sermaye akışlannın kontrolünü sağlayan bir politikanın getirilmesi ve yalnız dışsatımı arttırmayacak, aynı zamanda chşahmı da azal- tacak rekabet yeteneği olan endüstri oluşu- muyla sağlanabilir. Ancak bu gelişmekte olan ülkelerin elinde olan bir şey değil. Gelişmek- te olan ülkelenn büyüme beklentilerini sınır- landıran ya da engelleyen uluslararası ticaret sistemi uygulamalanndaki çarpıklık ve bozuk- luklara çözüm getirilmelidir. Bunun içingeliş- miş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere piya- salan daha fazla açmalan gerekiyor. Dünya Ticaret Örgütü'nde ticaretle ilgili fıkri haklar ve ticaretle ilgili yatınm önlemleri üzerinde (TRJMS) yeniden başlatılacak görüşmeler, bu alanlarda gelişmekte olan ülkeler aleyhindeki düzenlemelere son vermelidir. Dahası, geliş- mekte olan ülkeler lehine özel ve farklılaştı- nlmış uygulamalar, kurallara dayalı bir ticaret sisteminin akdi yükümJülükleri içinde yer al- malıdır. • Güneyde gelişmekte olan ülkelerin, kuzey piyasalanna girmekte daha fazla işbirliği içe- risine ginneleri gerekiyor. Güney'in, hızlı ge- lişmeye karşın hâlâ teknolojiye ulaşma ve ser- maye konusunda Kuzey'e ihtiyacı vardır. So- nuçta Kuzey piyasalannın genişletılmesi ve bunlara giriş yaşamsaJdır. • Uluslararası finansal mimarideki reform, özel sermaye piyasalannın kalkınma finansma- nı sağlamada yetersizlikleri kavranmadan ger- çekJeşemez. Gelişmekte olan ülkelerde özel sek- törün yatınmlan kamu yatınmlannm işlevini yerine getirememiştir. Küresel finansal mima- risi değiştirilirken buna dikkat edilerek kamu- nun fmansmanına daha büyük önem verilme- lidir. • Gelişmekte olan ülkeler kur politikalan yö- netuninı geliştirmek zorundalar. Gelişmekte olan ülkeler kur politikasında ya tamamen serbest bırakma ya da sabit kur politikası uygulamak zorunda bırakıldılar. Ama sermaye tamamen hareket halınde oiduğu zaman bu iki uç poli- tikadan hiçbin döviz istikrarsızlığına karşı da- ha iyi bir koruma getiremiyor. Kur sabitleme- si, cari işlemler açıgının sürdürülemez hale gelmesine ve ülkenin rekabet etme yeteneğinin yok olmasına neden oluyor. Çünkü gerçek değer arüşına neden oluyor. Eğer bu enflasyonu düşürmeye yönelik olarak kullanıhyorsa sorun daha içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Bu durum Latin Amerika krizlerinin başlıca nedeniydi. lkinci sorun olarak, dış fınansmanın kjnlganlığına bağlı hisse senedi piyasalannda dengesizliğe yol açması görünüyor. Alıcılar döviz riskine girmek istemiyor. Sabit kur uy- gulamasma gidilirse, bu uygulamadan vaz- geçilmesi çok zor oluyor. Serbest sermaye hareketliliği altında hiçbir döviz rejimi, istik- rarb ve rekabetei oranlan garanti edemedıgi gibi finansal ıstıkrarla da düzenli büyümeyi bir- leştiremez. Kur politikalanndan dolayı oluşabilecekzararlar ancak istikrarsız sermaye akışlannın etkili ve kontrollü düzenlenmesiy- le azaltılabilir. • Sanayileşmiş ülkeler kendi ülkelerindeki olgunluğa ulaşmış tanm ve yüksek teknoloji sektörlennı korurken, bu gibi uygulamalan gelişmekte olan ülkelerin yapmasına karşı çık- ması haklı göstenlemez. IMFturu 24EylüVde başlıyor ANKARA(AA) - Hazine'den so- rumlu Devlet Bakanı Recep Önal başkanlığında oluşturulan heyetin, 24 Eylül 'de ABD'yi ziyaret edece- ği bildirildi. Devlet Bakanı Önal, Dünya Bankası-IMF yıllık toplan- tılanna, IMF Türkiye Guvernörü olarak, Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp'ın, Dünya Bankası Tür- kiye Guvernörü sıfatıyla toplantı- lara katılacağı bildirildi. Merkez Bankası Başkaru GaziErçei, toplan- tılarda IMF Türkiye Guvernör Ve- kili sıfatını taşıyacak. He\etin çalışma programı Önal başkanlığındaki heyetin ça- lışmalannın, IMF ve Dünya Banka- sı nın yıllık toplantılan çerçevesin- de olacağı bildirildi. Heyetin, IMF ve Dünya Bankası yetkilileriyle, Türkiye ekonomisindeki bu yıl so- nu itibanyla ekonomik hedeflerde- kı revize rakamlan ve 2000 yılı büt- çesine yönelik makro ekonomik gösterge tahminleri üzerinde de gö- rüşeceği belirtilidi. Aynca heyet Stand-By konusun- da görüşmeler de yapacak. IMF- Dünya Bankası yıllık toplantılan- nın bu yılki gündem maddesinin, "Milenyumun (Binyıl) Arifesinde KaJkmmaveKüresel Büyüme" ola- cağı belirtildi. Hükümet, 1998 yılmda 500 trilyon lira kâr eden hidroelektrik santrallann satışmda ısrar ediyor EnerjirantçdanişbaşındaHAZALATEŞÇAK1R Uluslararası tahkime ola- nak sağlayacak anayasa de- ğişikliğininardmdan. *"uy- gulama yasa tasanlannın " hazırhklanna geçılırken. enerji santrallan ve dağı- tım şebekelerine yönelik özelleştirmeler bir ay içinde jeniden başlayacak. Termik, doğalgaz santrallannın yanı sıra Türkiye'nin enerji ihtiya- cının yüzde 45'ini sağlayan ve 1998 yılmda 500 trilyon lira kâr eden hıdroelektnk santrallannın da satışa çıkanlacağı bıldıriliyor. Elektrik Mü- hendısleri Odası (EMO) Genel Sekreteri SıdaÇiğ- dem. ıletim ve dağıtımda yüzde 30'a varan ka- yıplann önlenmesi, yıpranan sistemin onanlma- sı durumunda Türkiye'nin ihtiyacından fazla enerji üretebileceğini \urguluyor. Uluslararası tahkımle bırlikte TBMM'ye ekim ayında sevk edilmesi planlanan "Elektrik Ener- jisi Piyasa Yasasryla kamuya ait tesislerin devir • Hidroelektrik santrallannın üretim maliyetleri termik santrallann yalnızca yüzde 3'ünü oluştururken Türkiye hidrolik gücünün sadece yüzde 30'unu kullanabiliyor. Satılacağı öne sürülen hidroelektrik santrallan arasında Atatürk, Keban, Oymapınar, Altınkaya, Çatalan, Derbent gibi Türkiye için hayati önemi olan santrallann da bulunduğu belirtiliyor. ve satışlanna hız verilmek ısteniyor. Yetkililer, enerji üretim maliyetleri termik santrallann yüz- de 3'ünü oluşturan hidroelektrik santrallannın da satış kapsamına alınmasmı, uluslararası tekelle- re kaynak aktanmı şeklınde yorumluyorlar. Türkiye hidrolik gücünü kuDanmıyor Türkiye'nin enerji darboğazına gireceği gerek- çesiyle nükleer santral yapımı dayatılmaya. sant- rallaryerli-yabancı firmalara satılmaya çalışılır- ken. Türkiye hidrolik gücünün sadece yüzde 30'unu kullanabiliyor. Satılacağı öne sürülen hidroelektrik santrallan arasında Atatürk, Ke- ban, Oymapınar, Altınkaya, Çatalan, Derbent gi- Çevre maliyeti hesaba katıldığında temiz enerji avantajlı Fosüyakıün maliyetiyüksek bi Türkiye için hayati önemi olan hidroelektrik santralla- nnın da bulunduğu belirtili- yor. EMO Genel Sekreteri Çiğdem, bugün sadece Dic- le-Fırat üzennde inşaarı sü- ren, bir kısmı da tamamlan- mış 13 baraj bulunduğunu anımsatarak "Türkiye'njn enerji darboğazında oiduğu kkJialan doğru değiL Kayıp oranı bugün yüzde30"a vanyor. A\Tupa'da bu oran y ü/deö'yı geçmivor. Kaçaklarla birîikte bu oran dahada ar- tıyor. Omeğin Doğu Anadolu'da para tahsilanya- pilamıyor. Bunlargozönünde bulundurulduğun- da. altyapıya kaynak aktanlması, yıpranan siste- min onanlması durumunda eldeki santrallarye- tecektir" değerlendirmesini yapıyor. Türkiye'nin toplam kurulu enerji gücünün yüzde 45'inin hidrolik enerji olduğunu belirten yetkililer, "Hklrolik santrallann maliyetiçokdü- şük,sadeceyapım süresi uzun.Türkiye'de gerçek- ten dedikleri gibi bir enerji sıkıntısı varsa. hidro- liksantrallar \apiiabilir" de- ğerlendirmesinde bulunu- yorlar. TEAŞ'ın hidroelekt- rik santrallanndan elde etti- Ekonomi Senisi -Yapılan araştırmalar, nükleerener- ji ile fosil kaynaklı yakitlardan sağlanan enerjinin, hid- roelektrik santrallar ve yenilenebiiir enerji kaynaklan karşısoıdaki maliyet avantajını giderek kaybettiğini or- tayakoyuyor. Nükleerenerjinin maliyeti giderek artar- ken fosil yakıtlar hükümetler tarafindan sağlanan bü- tün desteldere karşın çevre maliyeti hesaba kauldığı zaman en pahalı enerji tûrü olarak beliriyor. Dolaylı vergıler, hükümet desteği ve fon- lar gibi çeşitli yollarla sürekli desteklenme- sine karşılık nükJeer enerjinin birim maliye- ti sürekli yükselme eğiliminde. Komanoff adlı ünlü bir enerji kuruiuşu tarafindan yapı- lan bir araştırmaya göre, ABD'de nükleer enerjinin toplambirimmaliyeti 1968-73 ara- sında 3 cen^kWsaatdolayında iken rakarn gi- derek artarak 1984-90 arasında 9 cent'i aşh. Gelişmiş ülkelerde yapılan araştırma harcamalan içinde en çok payı alan ve aynı zamanda en çok süb- vanse edilen rür ise yine nükleer enerji oldu. 1979-90 yıllan arasında Uluslararası Enerji Ajansı'na üye ûlke- ierin Ar-Ge harcamalan içinde nükleer enerji yüzde 58.98, fosil yakıtlar yüzde 15.18 ile ikinci sırayı aldı. DünyageneÛnde nükleerenerji ve fosil yakıtlar için ki- şi başına yapılan enerji harcaması 7.82 do- lar. Enerji tasarruru ve yenilenebiiir enerji için yapılan kişi başma harcama ise 1.41 dolar. Herhangi bir enerji türünün birim maliyetine çe\re maliyetinin ddenrnesi iîe yapılan yeni hesaplama türlerinegöre ise kö- mür 9.82 dolar'GJ ile en pahalı yakıt duru- munda. Ffetrol 8.47 dokr/GJ ve doğalgazda 5.6 dolar/GJ ile kömürü izleyen fosil kay- nakJı yakitlar olarak açıklanıyor. Tariş, Tansaş'ın hissesine talip İZMtR (AA) - Tariş Tanm Satış Kooperatifleri Birliği'nin. Tansaş'ın yüzde 10 A Grubu hissesine talip oiduğu bildirildi. Tariş Genel Müdürü Fatih Cenikli, Tariş in gıdadan temizliğe kadar pek çok kalemde tüketim malı ürettiğini ve bunlan Tansaş ile pazarlama imkânı bulacaklannı ifade ettı. Geçen hafta îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ile görüşme yaptıklannı ve ıhale şartlannı öğrendiklerini belirten Cenikli, Tansaş'ın 9 trilyon 867 milyar lira değerindekı A Grubu yüzde 10 hissesine talip olduklarını açıkladı. Cenikli, yann tarihinde yapılacak ihaleye Tariş olarak katılacaklannı kaydetti. Yurtiçi piyasasında Tariş ürünlerinin pazar payım genişletmek amacında olduklanna işaret eden Fatih Cenikli, "Tansaş, Izmir'de doğdu ve Türkiye'ye yayüınavı amaçuyor. Bunun da adımlan atıldı. Tariş, ürünlerini, etkin sabş organizasyonu olan Tansaş ile daha geniş tüketici Idtlelerine ıdaşmak istiyoruz" diye konuştu. Tariş lncir Birlıği Başkanı Ahmet Fevzi Anıman ise, Tansaş'a ortak olma fikrinin çok doğru bir karar olduğunu, ancak kaynak ve zamanlama konusunda ortamın uygun olmadığına işaret etti. Aruman, Tariş'in pazarlama sorunu bulunduğuna işaret ederek şunlan söyledi: "Tariş'in üzüm, incir, pamuk gibi ana kalemlerinde ahm kampanyası de\am ediyor. Kampanya sonrası ihale açıünış olsaydı, çok daha rahat buna kablmak mümkün olacaktı. Şu anda şartlarımız bizi zorluyor. Bir tarafta aldığunız ürünkrin karşınğuu çiftçiye daha ödememişkcn Tansaş ihalesine kaülmak Tariş ile üreticiJeri karşı karşıya gerjrebilir. Bu açmaz içindeyiz." ği elektriğin 150-200 lira gi- bi düşük bir bedele mal ol- duğuna dikkat çeken yetki- liler, buna karşın TEAŞ ve TEDAŞ'ın elektrik satarken termik ve hidrolik santral- lararasında fiyat farkı uygu- lamadığım vurguluyorlar. Termik santrallar da mali- yetinin onda birine satılmak istenırken, diğer ülkelerde- ki özelleştirme uygulama- lannın göz ardı edildiğine dikkat çeken yetkililer. "İn- giltere'de fiyartar yüksekli. fşletmelerde birçok sorun çıkö" dediler. Türioye'nin enerji ihtiya- cuıın büyük bir bölümünü karşılayan bazı hidroelekrik sanrrallannın isimleri şöy- le: Derbent, Hirfanlı, De- mirköprü, Atatürk, Almus, Altınkaya, Aslantaş, Ataköy, Kapulukaya, Gezende, Gök- çekaya, Hasan Uğurlu, Ka- racaören, Karakaya, Keban, Kemer, Kesikköprü, Küıçka- ya, Koçköprü, Köklüce, Menzelet. 'Deprem kuDanıhyor' Öte yandan, Enerji Bakan- lığı'nın, enerjide yapılacak özelleşrirmeye ilişkin "Ener- jiden eldeedilecek 1.2 milyar dolardeprem bölgesindekul- lanılacaknr'' sözlerine tep- kiler sürüyor. IMF'ye verilen taahhütlerde enerji gelirleri- nin dış borçlann ödenmesin- de kullanılacağmın belirtil- diğini anımsatan Enerji-Ya- pı Yol-Sen Başkanı Cengiz Faydak hükümetin özelleş- tirmeleri halka şirin göster- mek ıçın depremi dahi kul- landığını savunuyor. Hidroelektrik santrallann sabşı planlanırken enerji özeUeştiı-melerine tepki sürüyor. Bakan 'aAktaşsuçlaması Enerji-Yapı YolSen, CumhurErsümer 'in Aktaş 'taki usulsüzliMeregözyumduğunu ileri sürdü HACERGEİV1İCİ Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nım Aktaş'a 'yürütmeyi durdurma karan' ver- mesine karşın Enerji Bakanlığrnın bugüne kadar tepkisiz kalması, Enerji-Yapı Yol Sen tarafindan sert bir dille eleştirildi. Sendika Başkaru Cengiz Faydak Danıştay'm karan gereğince Anadolu yakasındaki elektrik da- ğıtım yetkisinin yeniden TEDAŞ'a devre- dilmesini beklerken bakanhğın şirketle ye- ni sözleşme yapma hazırlığı içinde oiduğu yönünde duyumlar aldıklarını belirterek Plansız satış tekel yarattı Havaş'ta işler ı kiUTŞtl Ektmomi Senisi - Ulaştırma Bakanlığı, havayollanndaki yer hizmeüerüıde yaşanan tekelleş- menin aşılması için yeni ihalele- re hazırîanıyor. Bakanlık, ÖtB'nin. 1995 yılında yüzde 60'aa. Î998'de de yüzde 40 kamu hissesini sarüğı işa- darru Turgay Oner'in sahibi oiduğu Havaş'm yer hiz- metierinde tekeDeşmeyeçalıştığını savhyor. Havaş'm özel- leştirilmesinin ardmdan alıcıya "2 yıl süreyte aynı alan- da başka bir kamu kuruluşunun hizmet vermeyeceği ta- ahhüdünde" bulunduklannı belirten yetkililer, "Bu sü- re çoktan doldu. İ^adamian imriyazı başkasma vermek istemiyoriar. Adeta mafyalaşıyorlar'" dıyorlar. Ulaşünna Bakanlığı'nın havaalanlannda yer hizme- rini yürüten Çelebıler ve Havaş şirketi dışında başka fir- malara da açacağını açıklarken, yetkililer bunu "planstz yapdan özeüeştirmeterin tekeüeşme sonucu" şekiinde yorumluyorlar. "Acaba Bakan Cumhur Ersümer, Aktaş'ın gizli ortağı mKÜr? Aktaşta yıllardır yapılan yolsuziuk, hırsızuk vesantekâriık bakanlıgın bilgisi dahilinde mi olmaktadır?" dıye sor- du. Faydalı, hükümet yetkililerinin yıllardır devam eden hukuksuzluğu gidermek yerine bu uygulamalan devam ettirecek politikalar izlemelerini eleştirdi. 17 Ağustos 'ta yaşanan Marmara felakeri- run ardmdan Türkiye'nin gündemı depreme kilitlenirken Başbakanlık Teftiş Kurulu tara- findan hakkında iki kez raporrutulan Aktaş'la ilgili Danıştay Dava Dairelen Genel Kuru- lu'nun yürütmeyi dur- durma karan vermesi de geri planda kaldı. Ancak aradan iki haftaya yakın süre geçmesıne karşın Enerji Bakanlığı'nın ses- siz bir tavır sergilemesi eleştiri konusu oldu. Enerji-Yapı Yol Sen Ge- nel Başkanı Cengiz Fay- dalı, 1991 yılmdan bu yana Aktaş'ın, Anadolu yakası elektrik dağıtım bölgesinin işletme hak- kını hukuka göre değil, 'dagbaşı kanunlarına" görekulîandığını dilege- tirerek yıllardır buolaya seyirci kaian siyasileri suçladı. Faydalı, şöyle konuştu- "Yapılacak iş, gerikmeden bo'lgenin iş- lctmesinin tekrar TE- DAŞ'adevredilmesi iken bakanlıgın yeni sözleşme hazıruğı içinde olduğu- nu duyduk. Acaba Ak- taş'taki bu yoisuzluklar, hırsızlıklar bakanlıgın bilgisi dahilinde mi ya- pılmakta?"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle