Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 1999 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul A 25 Sinop
Edirne A 27 Samsun
Kocaeli A 28
Çanakkale A 26 Gıresun
Izmir A 27 Ankara
Manisa A 29 Eskişehir
Aydın A 32 Konya
Denizli A 28 Sıvas
Zonguldak A 24 Antalya
Oslo Y 14
Y 17
Y 15
Bütün bölgeleri-
miz az bulutlu ve
açık geçecek.
Havas.caklığıbi- sTo^'kholm
razartacak. Rüz- Londra Y 23
gâr kuzey ve ba- Amsterdam PB 22
tı yönlerden hafif Brüksel PB 23
arasıraortakuv- ^ a r ı s
Y__23
vetteesecek. B o n n P B 2 4
D1S MERKEZLER
Münih Y 18 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
23
24
24
23
25
21
23
26
Y 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
A
10
33
16
31
25
32
23
33
A 34
0Aç* Bulutlu k
ÇOK bulutlu , Yağmurlu Kariı
GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
yayınlardeğil.
Tersine; hem uyancı hem de bireylerin ıstırabını yan-
sıtıyor.
Çadırkentler eşgüdümsüzlük, yetkililerin dağınıklı-
ğı yüzünden "sonınkent"e dönüştü.
Afet bölgesinde incelemeler yapan Meclis Deprem
Araştırma Komisyonu Başkanı Attila Mutman'ın söy-
lemlerinden hükümet bır ders çıkaracak mı acaba?
Doğrusu merak konusu.
Üstelik Mutman, iktıdar milletvekili, DSP'li. Parti-
zanlık yapmayacağı ortada. Gerçekleri dobra dobra
söylüyor.
"Halkın önüne somut bir hedef konulmadığı, yar-
dımlann gereği gıbiyapılmadığı" ıçin olası sosyal pat-
lamalardan söz ediyor.
Oysa sosyal patlamalar olası olmaktan çıktı. Dep-
remin vurduğu bütün yorelerde gözlenen çadır dağı-
omındaki büyük yanlışlıklar; panzere, polis copuna
karşın halkın valinin kapısına dayanmasını engelleye-
bildi mi? Elbette hayır!
Vali devlet demeictir. Devleti çaltştıran mekanizma
da hükümet.
Peki ama nerede?
Insanı derinden sarsan bir olay, halkın sokaklarda
çadır diye haykırdığı saatlerde Ankara'da yaşandı.
Ecevit, Başbakan. Kimseye haber vermeden Kızı-
lay'ın çadırları depo ettiği bölgeye gitti. "Denetleme-
<te" bulundu!
Çadırkentlerin yönetimi büyük tepkiler alan Kızı-
1ay'a verildi. Ola ki yasaldır; ama yaralı Kızılay ağzıyla
kuş tutsa artık halkın gözünde eskı değerine kavuşa-
btörmi?
- - Bakanların. yetkililerin nedense "yaptıktan sonra
öuünme" kuralını işin başında benimseyerek başan-
ya imza atan halleri var.
Ağır bir sorumluluk üstlenen Bayındırlık Bakanı Ko-
ray Aydın, "Kasım sonunda hiçbir depremzede aile
açıkta kalmayacaktır" diyor. fyimser doğamızdan bir
inşallah!
Jnsanlann prefabrike evleri yeğledikleri için "kirayar-
dımı istemediklenni" söytuyor.
.'• Bakan, oralarda kıra fiyatlanndan habersiz galiba.
Devlet 100 milyon ödeyecek, ev sahibi kıracıdan 200
railyon istiyor!
, Bu yalın bilgilere eklenen, insana "Olacak şey de-
ğil" dedirten bir ayıp dıkkat çekıyor: Bir gazetenin ha-
beri doğruysa, "çadırkent yönetımlerinın Kızılay'a
ŞQp/rine karşı çıkanlara 'askeri güç' kullanılabileceği-
£ £ Kriz Yönetim Merkez Başkanı Ahmet Sağar, böl-
gedeki yetkililere bildirmiş.
Herkesin derdi başka
Bu ara, toplumun hıddetinı çeken müteahhitlere
savcılar durmadan tutuklama veya dava karan çıka-
nyor. - ,-•
Kuşkusuz, binaların yapımında büyük sorumluluk
müteahhitlerin.
Fakat, depremin ilk gününden beri aklımızdan çık-
mayan birsoruyu Rahşan Ecevit, "Birçok kimse so-
rumlu" diye yanıtlıyor
Bu yanıt, -tabıi bizim yorumumuza göre- Başbakan
Ecevit'in rnüteahhitler dışında kalan ama sorumluluk
paylan en azından müteahhitler kadar olan belediye
yöneticilerinin de üzenne gideceğinı gösteriyor.
Zira, eksik malzeme ya da başka nedenlerle bir dar-
bede yıkılan binalann yapımı sırasında "kamu görev-
lilerinın belediye veya bayındıriık görevlilerinin teknik
uygulama sorumlusu" olarak denetim yapmalan, baş-
lıca görevleri.
Yasal bir zorunluluk olan bu denetimler sağlıklı bi-
çimde gerçekleşseydi yerle bir olan pek çok bina bel-
ki de sapasağlam ayakta kalacak, onca canı yitirme-
yecektik.
Seçilen insandır diye görevini layıkıyla yapmayan
belediyeleri merkezdeki siyasetçilerin korumadığı bir
yasa gerekli.
Ne ki, eski yeni müteahhidin iştihası kabarmış, göz-
ler ihtirasla faltaşı gibı açılmış.
Adapazan, izmit ve Yalova'nın yeniden kurulması
için 2.5 milyar dolar harcanacak ya; "konut savaşı" bu
rakamı besliyor.
Alarko'dan Tekfen'e, Eltes'e. Mesa'ya, Nurol'a, Öz-
taş'a vs.; firmalar savaş baltalannı bileyliyorlar.
Insanlar can derdinde. firmalar dolar!
Basmdatekefleşmeyehayır• Baştarofi 1. Sayfada
konusu şikâyetinin salı günkû toplantı-
da ele alınabileceğini söyledi. Yenigün
Haber Ajansf run kuruma yaptığı tedbir
karan alınmasına ilişkin başvurusunu
telefonla ögrendiğini anlatan Müftüoğ-
lu şöyle konuştu:
"Pazartesi günü Ankara'ya dönece-
ğün. Salı günü toplannmız var. Toplann-
da konuyu gündeme alabiliriz. Ben 11 ku-
rul üyesinden sadece biriyim. Şu an için
kesin bir şey söylemem mümkün değiL
Ancak mevzuaunıız gereği söz konusu şi-
kâyetk ilgilj olarak soruştunna ya da ön
araştirma yapdabilir. Eğer doğrudan ka-
rar ahnırsa bir ila beş kişiden oluşan uz-
manlanmızıgöreviendireceğiz. Uzmanla-
nn yaptığı soruşturmalar yeniden kurul-
da görüşülür. \a da uzmanlanmızdan ön
araştirma yapmalaruu isteyebiliriz. Ön
araşürma vesoruştunna 6 aya kadaruza-
vabittr.Ancak tedbir karan her an ahna-
bflir."
Tekelleşme ve gazete sahiplerinin ba-
sın dışı sektörlerdeki etkinliklerinin or-
taya çıkardığı haksız rekabet tepkilere
yol açtı. Gazetelerin son olarak fiyat dü-
şürerek başlattıklan "damping" uygula-
masına başta gazeteci kökenliler olmak
ûzere politikacılar, sendikacılar ve mes-
lek kuruluşlanndan sert eleştiri ve uya-
nlar geldi.
'Slkâyet dlkkate alınmair
DSP Ankara Milletvekili Uluç Gûr-
kan. ''Yenigün Haber Ajansı Basın ve Ya-
yuıahk AŞ'nin Rekabet Kurumu'na yap-
üfp şikâyetdikkate alınmalı. Rekabet Kıt-
rumu, basmda eleştirttirim kaygısına ka-
pdmadan gorevini yerine getirmeti. Olay,
gazeteci kökenli bir milletvekili olarak,
gerçek anlamda gazetecüiğin köküne kib-
rit suyu döküldüğü için beni çok rahatsız
ediyor'' dedı.
Gürkan. promosyonu yasaklayan yasal
duzenlemeye karşın bu uyguiamanın sür-
düğüne dikkat çekerken de " tlgili bakan-
bk ve Bakanlar Kurulu'nun daha dikkat-
ü davraaması gereidr" sözlenyle hükü-
meti de g^öreve çağırdı.
DSP'nin g'azeteci kökenli Istanbul
Milletvekili Erol Al da, "başta promos-
yon olmak üzere. basuıda haksız rekabe-
te yol açan uygulamalara son verilmesi-
ni" ıstedi. Fıyat düşürmenin de bir tür
promosyon olduğunu vurgulayan Al,
"Gazete de ticari bir ürûndür. Rekabet
kuraflanna aykın uygulamalar damping
anlamına gelir. Fiyatlan düşürüp tiraj
artürdık çığutkanhğı yapmak ne o gaze-
telere, ne de ülkeye bir yarar sağlamaz.
Promos>on da yasadışıdır. Yasanın boş-
luklanndan yararlanarak Türkhe'ye ka-
litesiz nıal soktular. Gazetelerin promos-
yon yapması yasak,dağıtım şirketleri ara-
cılığıyia promosyon yapdarak yasaya kar-
şı hile yoluna gidildi İtalya ve Fransa gi-
bi camsanaynnde bizden geri ülkelere pa-
ra aktanMı" dedı
'Damping yanlış'
MHP'li TBMM Başkanvekili Murat
Sökmenoğlu, "özgûr basının. amacına
mevcut ekonomik koşullar içinde dam-
pingfe ulaşamayacağını bilmesi gerektiği-
ni" söyledi. Sökmenoğlu. "TürkmiDeti-
nin doğru haber alnıa hakkından pro-
mosyonlarla vazgeçme egilimine guikti.
Haksız rekabetin önlenmesi. konuşan
Türtdye'nin daha çok konuşmasının te-
min edilmesini amaçlayan girişimlerin
netice vermesini diliyorum" dedi.
FP'nin hukukçu milletvekillerinden
Mustafa Kamalak, "Haksızlık başiı ba-
şına zulümdür. Haksız rekabetin önlen-
mesi ve haksıznkla mücadek devletin gö-
revkfir" dedi.
Haksız Rekabetin Önlenmesine Dair
Yasa yürürlükte olduğu halde, bu tür uy-
gulamalarla karşı karşıya kalınmasının
acı olduğunu belirten Mustafa Kamalak.
"Konunun ciddiyetk araşOnlması gerek-
mektedir. Türk insanının gelecegi söz ko-
nusudur. Maü\etin alündafiyaüa bir ga-
zete satdıyorsa bir yerlerden besleniyor
demektir. Bu durumda da besleme ba-
sından söz edilir. Bu da toplumun sağhk-
lı bilgi alnıa yolunun engeUenmesi anla-
mına gelir. Bunlar çok tehlikeli şey lerdir.
Meclis açıldıgı zaman konu gündeme ge-
nrilmeudir'' dedi
'öniem alınmıyor'
DYP Grup Başkanvekili Turhan Gü-
ven, "Basın zaten 20-30 yıklan beri tiraj
artüracak önlemler almıyor. Okumaya
sevk edecek bir girişim yok. Son zaman-
larda promosyonla işi götürdüler. Pro-
mosyon yasası çıkardık, gene engelleye-
medik. Bizzat yasayı çıkaran Yalım Erez
uygulamadı" dedı. Basının hür olabil-
mesi için gerçek sahiplerinin elinde ol-
ması gerektıgini vurgulayan Güven, ga-
zetelerin birtakım sermaye çevrelerinin
eline geçmesi nedeniyle haksızlıklann
süreceğini sözlerine ekledi.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bekir
Yurdagül, hükümetin kendi olumsuzluk-
lannm ortaya çıkanlmaması için med-
yadaki haksız rekabetı görmezlıkten gel-
dığini söyledi. Yasalann kâğıt üzerinde
kaldığını belirten Yurdagül. "Yöneten-
ler, medya gruplanyla uğraşmamaya, on-
lann çıkariaruıa dokunacak seyleri söy-
lememeye özen göstermekteler. Buna ses
çıkarmazsanız, diğer alanlarda doğabile-
cek haksız rekabeti nasıl engelkrsiniz'"
diye konuştu.
Işleyen bir yargı sisteminin harekete
geçmesi gerektiğini vurgulayarak haksız
rekabetin devlette vergi geliri kaybına
yol açtığına dikkat çeken Yurdagül.
"Sonra da bunu, herkes gazete okusun'
safsatasıyla, masafayta sunmayaçahşıyor-
lar" dedi. Yurdagül, "hiçbirsermaye gru-
bunu arkasına almayan, gücfinfi okurla-
nndan alan Cumhurryet'in haksız reka-
bet ortanundan etkilenmevecegine inan-
dığmı" söyledi.
Ateg: Halk flnanse etmeli
CHP PM üyesı Ydmaz Ateş, halk ta-
rafından finanse edilen gazetelerin, halk
sermaye, yöneticiler ve düzenin acıma-
sızlığıyla karşı karşıya kaldtğı durumlar-
da halkın çıkarlan yaıunda yer almalan
gerektiğine dikkat çekti. Ateş, "Eğerga-
zeteler halk tarafindan flnanse edilmryor
durumuna düşmüşlerse, o zaman gazete
oima özelliğini yitirnnş demektir" diye
konuştu.
ÇGD Genel Sekreri Vedat Çuhadar
da, fiyat düşürmenin basında tekelleş-
meye yol açan bir uygulama olduğunu
vurguladı. Çuhadar."basın dışı sektörler-
de de iş yapan gazete patronlaruun ikti-
dar karşısında güçlerini > e pazarhk yap-
ma şansını artürmaya'" yonelık gırişim-
lerine "dur" denilmesinı ıstedi.
Hak-tş Genel Başkanı Safim Uslu. ba-
sında haksız rekabete yol açan girişim-
lerle ilgılı şu değerlendirmeyi yaptı:
"Herkesin gazete okuması gereldyor.
Ama gazeteyi okumak için alması gereld-
yor, gazetelerin bu tür promosyon poüti-
kalanyta okuyucu artürmalannın müm-
kün olmadığı görülmüştür. Özelükle ba-
sın sektöriinde küni büyük sermayenin,
bankalann faaliyet göstermesinin engel-
lenmesi gereldyor.Gazeteyigazetedlerçı-
kartmau, televizyonu televizyoncular kul-
lanmalı. Ama burada ne yazık ki büyük
sermaye ve medya iltşküerini, Türidye'nin
yeni baştan gözden geçirmesi gereldyor.
Sermaye ve medya iBşkilerinde basın ah-
lakını, haber alma özgüriüğünü ve med-
yanın gerçek demokratik kamuoyu oluş-
turma islevini sağlayacak, yeni bir yasal
duzenlemeye ihtiyaç var. Bütün bunlar
ortadayken haksız rekabetle gazetelerin
karşı karşıya getirilmesi ve gazete çan-
şanlannın mağdur edilmesi kabul edile-
bilir değü. Rekabet Kurumu konuyu ya-
kından izleyip gerekeni yapmalıdır.'"
Petrol-lş Genel Başkanı Bayram Yıl-
dırun da medyanın ticari ilişkilere gir-
mekle bağımsızlığını, tarafsızlığını ve
toplumda güvenilirliğini kaybeden ku-
rumlardan biri haline geldiğini vurgula-
dı. Medyanın sermayeleştiğine işaret e-
den Yıldınm. "Dolayısıyla Türldye'de
var olan ticari, siyasai ekonomik ilişkile-
re ağırhğuu koyııyor. Ozaman medya asıl
görevinden uzaklaşıyor. Medya ile uğra-
şanlar görünürde iş yapıyor gibi görünü-
yor ama arka pianda ticaret hâkim. Bu
nedenle bıraksınlar ticarete soyunsun
bunlar" diye konuştu.
Cumhuriyet'e destek'
12Eylül 1980 darbesinden sonra Özal
dönemiyle birlikte sektöre basmla ilgisi
bulunmayan birçok kişinin girdiğini
anımsatan CHP ll Başkanı Menmet Bö-
Almanya'da en büyük rekabet ilan alma konusunda yaşanıyor
Promosyon yapılamıyor
HİLMİTOZAN
FRANKFURT - Gazetelerin, sa-
tışlannı arttırmak üzere promosyona
yönelme olanaklannın Almanya'da
son derece smırlı olduğu belirlendi.
Frankfiırt'taki Hessen Gazete Ya-
yıncılan Birliği Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlarken, Alman yasalanna
göre hiçbir şirketin, pazarladığı ürü-
nün satış değerini geçen ikramlarda
bulunamayacağını bildirdi. Birlikten
yapılan açıklamalarda. şirketlerin,
pazarladıklan ürünle hıç ilgisi olma-
yan "armaganlar" vermesının de
rnümkün olmadığına dikkat çekildi.
Kısttlama çok fazla
Almanya'da yürürlükte olan Reka-
bet Yasası gereğince promosyonlar
konusunda büyük kısıtlamalar söz
konusu. Gazetelerin. satışlannı yük-
seltmek için"ikramlardaT
' bulunma-
lan, bazı istisnalar dışında mümkün
değil. Ömeğin bir gazetenin, bayi sa-
tışlannı yükseltmek için gazeteyle
birlikte ve kupon benzeri yöntemler-
le armağanlar vermesi, yasal açıdan
olanaksız.
Armağanın, esas ürünün fiyatını
aşmasına izin verilmiyor. Bunun is-
tisnası, bir gazeteye, bir başkasını
abone yapanîara verilen armağanlar-
da ortaya çıkabiliyor. Abone bulan
kişiye. armağan olarak. promosyon
mahiyetinde değerli eşyalar verilebi-
liyor.
Bunlar da abonenin tutanna göre
kalem ile bisiklet arasında değişebi-
liyor. Bu armağanın sonuçta kime gıt-
tiği tam olarak saptanamasa da bu.
son derece sınırlı bir
u
promos>
l
»n".
Hessen Gazete Yayıncılan Birli-
ği'nden yapılan açıklamalarda, AI-
manya'daki gazetelerin fıyat politi-
kasma devletin müdahalesinin söz
konusu olmadığına, piyasa koşullan-
nın ise zaten belli bir düzeyi zorla ka-
bul ettirdiğine işaret edildi.
Buna göre Almanya'da federal dü-
zeyde dağınmı yapılan bir gazete,
okura abone fiyatıy la ayda ortalama
35 marka ulaşıyor. Bazı basın kuru-
luslarının gazetelerini bu ortalama fi-
yatm altındapiyasaya sürme girişim-
lerini ise piyasanın kendi koşullan
engelliyor. BMik, gazete fıyatlannın
Almanya'da zaten çokdüşük olduğu-
nu belirtti ve bir fiyat rekabetinin söz
konusu olmadığına dikkat çekti.
350 gazete yaynnlanıyor
Gazetelerin "saüştan geBrter'' ka-
leoıi, toplam gelirlennın yüzde 30'u-
na bile ulaşmadığından, bu alanda de-
ğil, reklam pastasına yönelik çaba-
larda ağır bir rekabet gözleniyor.
Günlük gazetelerin toplam reklam
geliri 1997 rakamlanyla 10.9 milyar
markı bulmuştu.
350 adet günlük gazetenin yaynn-
landığı Almanya'da, Türkiye gibi ağır
bir tekelleşme baskısından sözetmek
ise zor. Piyasadaki bu gazetelerin
320'si bağımsız. Diğerleri ise Sprin-
ger, Gruner U. Jahr, Holzbrinck gibi
büyük medya kuruluşlanna ait. Al-
manya'da her 1000 kişi başına düşen
gazete sayısı 306.
H Baştarafı 1. Sayfada
konuda pasif kaldığı kanısını taşıyoruz.'*
BM'nin, yurtdışından sağlanan yardımla-
nn dağıtımı konusunda. "srvil toplum ku-
ruluşlannın devredeolmasr önensınde ıs-
rar ettiğini anımsatan Toker şöyle devam
etti:
"BM, shil toplum kuruluşlanmn devrede
olmaması halinde. yardım konusunda somut
genşmeler kaydedileceğine inanmadığını di-
le getiriyor. Bizler. kent dışından gelen gonül-
lülerin organizasyonunu sağlayarakyaralann
sanlmasına katkıda buiunma>a çalışıvoruz.
Bize göre. 58 çadırkentte yaşayan insan sayı-
sı 55 bin. sokakta > aşa>an insan sayısı ise 555
bin. Elimizdeki raporları \e BM'nin bakış
açısını bakanhk, vâlilik \e belediyelere sun-
duk, ama umursadıklannı sanmıyoruz."
îzmıt Ticaret Odası da yapımı devam eden
toplu ış merkezınin bitırilnıesı için 15 milyon
dolarlık yeni bir kaynak ara> ışına girdi. Oda
Şâjkanı NihatGürer. yapımına 1994 yılın-
(j^başianan \e 2 bin 150 dükkânhk toplu tş
.merkezinın tamamlanabilmesi için milletve-
.^ijlerinden destek beklediklerini bildirdi.
' Kocaeli'nin Karamürsel ilçesınde. P
Ağustos depreminde mağdurolan öğrenciler
için Almanya'nın Stadt Oberkırch bölgesin-
den 10 bin marklık eğitım yardımı geldi. S-
tadt Oberkırch Belediyesf nce, depremzede
öğrenciler ıçin açılan kampanyada toplanan
10 bin marklık yardım çekinı. belediye adı-
na. bölgede yaşayan Türk vatandaşı Tank
Şavoğlu, Karamürsel Millı Eğitim Müdürü
Husamettin Şakıyan'a teslim etti.
' Eskişehir Sanayı Odası, Döngel beldesin-
'de'55 aile için bır çadırkent kurdu. tzmit'in
Koseköy beldesinde Van Belediyesı, 42 Ev-
lef semtinde Diyarbakır Büyükşehır Beledi-
'yesi ve Derince'nin 60 Evler kesiminde de
Bıngöl Beledıyesfncebıraşeukuruldu. Üç
gün önce çadır nedeniyle yurttaşlann protes-
tolannın yaşandığı Adapazan'nda deprem-
zedelere çadır dağıtımı sürüyor. Yetkililer-
den alınan bilgıye göre, dün dağıtılan 2 bin
çadırdan sonra dün de 1700 çadır dağıtıldı.
900 çadınn da bugün ihtiyacı olan vatandaş-
lara verileceği bildirildi. Adapazan'nda hâ-
lâ çadır ihtiyacı olduğu. 6 bin kişinin daha ça-
dır almak için sıra beklediği öğrenildi. Kon-
ya Vali Vekili Nail Taşdelen. Sakarya Valıli-
gi tarafindan ilk arsa tahsisinin "Büı Konut-
luk Konya Mahalksi" ıçin yapıldığını bildir-
di.
Marmara depreminde ölen vatandaşlann
sayısının dün saat 11.00 itibanyla 15 bin 637.
tedavisı devam eden yaralı sayısının ise 24
bin 941 olduğu bildirildi. Başbakanlık Kriz
Merkezi'nin açıklamasında, Ziraat Bankası
merkez hesabmda toplanan nakit iç yardım-
lann 43 tnlyon 888 milyar liraya ulaştığı be-
lirtildi. Ankara Vali Yardımcısı ve Kriz Ma-
sası Başkanı Mustafa Özer, açtıklan yardım
kampanyasmda yaklaşık 1.5 trilyon liranm
biriktiğinı söyledi. Deprem bölgesine. .\nka-
ra'dan 1580 kişinin göndenldığini kaydeden
Özer. knz masasına intikal eden her sorunun
en ince ayTintısına kadar incelendiğini kay-
detti.
tçişleri Bakanı Tantan'ın Sakarya, Koca-
eli, Yalova illerine bilgi, diğer illere de tali-
mat olarak gönderdiği genelgede, Türki-
ye'nin topoğrafık yapısı ile iklim koşullan-
nın değişiklik göstermesi nedeniyle çeşitli
afetlerle karşı karşıya kalma olasılığı anım-
satıldı. Sıvil Savunma Genel Müdürlüğü'nün
ilgili planlannın yeniden gözden geçirihrıe-
si, 4 gruba aynlan komşu illerle yapılan kar-
şılıklı yardımlaşma ve işbırliğı protokolleri-
nin yenılenmesini isteyen Tantan, acil kurtar-
ma ve yardım ekiplerinm her an göreve ha-
zır olarak tutulması gerektiğini kaydetti.
Fnmsa'datelevİTyonrekUımıyasak
UĞURHÜKÜIV1
PARİS - Fransa'da gazeteyi
"bakkal katakıglanyla" kanştır-
mamak gerekir. "Gazeteler gaze-
te verir." Ve Fransa'da gündelik
gazeteler pazarlan çüonaz.
Haftanın 4 günü düzenli "Eko-
nomi, TV programu La Madame
ve Le Dimanche Magazine - Pa-
zar" gibi 4 ayn ilave dağıtan
Fransa'nın en eski gündelik gaze-
tesi muhafazakâr "LeRgaro" (fi-
yatı 7 FF = 505.000.- TL) dışın-
da, en prestijli gazete diye bilinen
merkez, hatta merkez sol eğilim-
li diyebileceğimız "Le Monde"
da 4 gün "Ekonomi, bilim teknik,
yeni teknolojfler, kühür ve eğlen-
ce ajandası. kitap ve TV' ve Rad-
yo program ve yorumlan" ekleri
verir. "Le Monde" (7 FF) zaman
zaman (özellikle ağustos ayında
yine gazete boyutunda, ama ayn
baskı olarak) kısa roman, polisi-
ye tipi yayınlar da dağıtır.
Diğer ülke düzeyande yayım-
lanan gazetelerden sol liberal eği-
limli "liberatMn" da (7 FF) 4
gün iç sayfalannda sistemlı bir bi-
çimde "İstihdam. Teknik, Kitap
ve Multimedia" başlıklanyla
okurlanna uzman sayfalardan
seslenir.
Katolik "La Croix" (6.5 FF =
470.000.- TL) ve komünist
THumanite'' de(7 FF) aynı yak-
laşımla haftanın belirli günlerin-
de okurlanna belirli uzman say-
falar sunar. tki ekonomi gazetesi,
"Les Echos" ve "La Tribune" dı-
şında, Fransa çapında dağıtılan
"taMoid-people-bulvar gazetesi
veyaen amiyane deyişle boyaiı ba-
sın sınıflamasına" konulması bi-
le hatalı olacak iki "halk gazete-
si" daha vardır. Gerek "Aujo-
urd'huien France" grek "France
Soir". özellikle de yeni formülle-
riyle 4 FF'lik (288.000.- TL) fi-
yatlanna karşın Türkiye'nin en
ciddi gazeteleriyle aşık atabile-
cek bir kaliteye sahiptirler.
"LeFîgaro" ve "I'Humanite"
hafta sonu sayılannı, normal fı-
yatlannın birkaç katına satarlar
(Le Figaro 25 FF. FHumanite 15
FF). Diğerlerinin fıyatı değiş-
mez.Fransa'da tüm basın-yayın
organlannın radyo ve TV'lerde
reklam yapması yasaktır.
En çok Le Monde
okunuyor
Fransa'nm en çok satan gaze-
tesi Britanya bolgesinde yayımla-
nan ve *^erel" bir gazete olması-
na rağmen Paris ve çevresinde de
satılan "Quest-France''tır. Son
yıllarda tirajı 750.000 civannda
dolaşan gazeteden sonra en fazla
satan gazete pazartesi baskısı
yaklaşık 500.000, diğer günler ise
400.000'e yaklaşan tek spor ga-
zetesi "I'Eİjuipe"tir. Sonra sıra-
sıyla Le Figaro, Le Monde ve
Liberation gelir. Ama çeşitli ka-
muoyu soruşturmalan ve bılımsel
araştırmalara göre en çok okunan
gazete "LeMoode''dur. Bu gaze-
tenin günde ortalama 1 milyon
okuru olduğu ileri sürülür. Fran-
sa'da yazılı sureli basın organı son
verilerle 3100 olarak belirlenir-
ken, toplam tirajlan 12 milyonu
bulan 96 gündelik gazete vardır.
Tekelleşme yasak
20 yıl önce yüzde 55'i günde-
lik gazete okuyan Fransızlann
bugün ancak yüzde 49'u gazete-
ye bir göz atıyor. Batı dünyasının
en az gündelik gazete okuyan
halklanndan biri olan Fransızlar
(Avrupa sıralamasında 7, dünya-
da 22.) sureli yayınlarda ise uzun
süredir dünya birinciliğini kim-
seye kaptırmıyorlar.
Nüfusunun yüzde 95.5'unun
dergi veya sureli yayın okuduğu
ülkede, 1000 kişiye 1354 adet
dergi düşmektedir. En çok satan
dergilenn başında ise haftada
13.5 milyon adetle "TV-Magazi-
ne" gelmektedir. Her yıl onlarca
yeni sureli yayuıın piyasaya sü-
rüldüğü Fransa'da tematik yayın-
lar çok revaçta. Birçok kadın ve
emekli dergisi 1 milyonun üstün-
de satarken. tüketici ve ekonomi
dergileri de yanm milyon civann-
da seyreder. En ünlü ve güçlü
"people" dergisi "Paris-
Match"m tirajı ortalama
826.000'dir.
Fransa'da devletin sıkı deneti-
mi sonucunda "tekeBeşme" ve de
özellikle TV-Radyo ve basılı ya-
yının a>Tiı ellerde toplanması en-
gellenmiştir. Anglosakson dün-
yanın "liberal" devleri sürekli,
özellikle dergiler kanalıyla nüfiız
ve etkinliklerini arttırsalar da
"Çoğulculuk w ı Çokseslilik" 11-
kesine pek kolay kolay gölge dü-
şürememektedirler. Bütün gaze-
teler kamudan, hatta devletten
sembolik de olsa yardım almala-
nna karşın esas gelirlerini satış ve
reklamlardan almaktadırlar. "Lc
Nouvd Observateur", "LePoint",
TEıpress" gibi büyük haftalık
dergilerin en ciddi avantajı abone
sisteminde yatmaktadır. Yalruzca
kervana tepeden katılan haftalık
"Marianne" 10 FF'lik (72.000
TL) fıyatından ve cesur çizgisin-
den istifade hepsinden fazla doğ-
rudan satmaktadır. ^
Amaç pHgllendlrmefc
Fransız yayın organlannın te-
mel amacı kendilerini okurlanna
bilgi ve haberleriyle beğendirmek
ve öyle satmaktır. Ayhk dergile-
rin çoğu, son yıllarda, CD albüm
veya mültimedya disketleri dağıt-
mayı alışkanlık haline getirmiş-
lerdir. Ama sıradan bir Fransıza,
gündelik gazetesi veya dergisinin
TV, tencere. bardak veya deter-
jan, hatta yiyecek dağıttığuıı söy-
leyecek olsanız, size başka dün-
yadan gelen yaratık gibi bakar,
"Şaraplan veya bay bayan arka-
daşlan seçemez miyizdiye" dalga
geçmeden edemez...
lük "Bu Idşiler kendi görüşferim siyasi ik-
tidar üzerinde baskı kurmak amacıyla
kullandılar. Daha sonra aynı kişüer tele-
vizyon sahibi de oldular. Böylece gerçek
kamuoyunu aydınlatma görevini yapan
anlamdaki basuı mağdur edildi, güçleş-
tirildi. Cumhuriyet'in haklı başvurusunu
destekfiyonız" dedi.
68'lıl"er Birliği Vakfi Başkanı Haşmet
Atahan açıklamasında. cumhuriyet ilke
ve devnmlerini savunan Cumhuriyet ga-
zetesinin Rekabet Kurumu'na yaptığı
başvuruyu olumlu ve yerinde gördüğü-
nü söyledi.
Maliyetinden düşük fiyatlarla gazete
basarak normal fiyatlı, normal tirajlı ga-
zeteleri çökertmeye çalışmanın Basın
Ahlak Yasası'na ve ilkeli gazeteciliğe ay-
kın olduğunu vurgulayan ÇYDD Genel
Başkanı Türkan Saylan. "Gazetelerin,
saçma sapan eklerie pazarladığı çanak-
çömlek konusu henüz açıkhk kazanma-
mışken bir başka haksız rekabetyöntemi-
nin devreye girmesi doğru ve ilkeli haber
bekleyen okurian çok rahatsız etmekte-
dir" dedi.
İP'den eleytlri
tşçi Partisi tstanbul tl Başkanı Sadık
Usta da açıklamasında şunlan kaydetti:
"Clkemizi bugûnkü noktaya küçük
Amerika yapma projesi getirmistir. Bu
proje devleti küçülrüp özeöeştirmeyi yay-
guılaşüran, ranti ve kân yücehen bir an-
layışar. Halkı aydınlatmayı vc bflgflendir-
meyi bir yana bırakarak faaliyet yürüt-
tükleri diğer alanlardaki kârlannı büyüt-
mek, enerji ihaleleri almak ve siyasi nü-
fiızekk etmekgibi amaçlar için gazete çı-
karan ve televizyon kuranlann gazeted-
ligi getirdiği nokta bugün basınımızın
içinde buhınduğu durumdur."
[NGlLTERE
Yasalar
çok ağır
ERGtNYILDlZOĞLU
LONDRA - tngiltere'de radyo
ve televizyon, The
Broadcastüıg Standards
Commission (Basın Yayın
Standartlan Komisyonu)
tarafindan düzenlenirken basın
esas olarak Press Complains
Commission (Basın Şikâyet
Komisyonu) aracılığıyla kendi
kendini denetliyor. Bunlann
dışında medya genel olarak tüm
sanayi için geçerli yasalar ve
kurumlarca denetleniyor. Bu
yasal çerçeveyi Avrupa
Konvensiyonu'na uygun hale
getirmek için çabalar da var.
Rekabet Komisyonu
(Competition Comission)
Haksız Rekabeti Önleme Of isi
(Ofıce of Fair Trading)
basındaki gelişmeleri
denetleyen en etkin kuruluşlar.
Ingiltere basınmda zaman
zaman uluslararası medya
tekeli patronu Rupert Murdoch
tarafindan denetlenen ve
toplam gazete satışının yaklaşık
üçte ikisine ulaşan gazetelerin
rakiplerine yönelik fiyat
savaşlan gözlenir.
Sıkı denetim
Sık sık da gerek Rekabet
Komisyonu gerekse de mecliste
bu konu fiyat indirimlerinin
haksız rekabet yarattığı
gerekçesiyle soruşturmaya
alınır. 1998'deMurdoch'un
gazetelerinden The Times
fiyatını yüzde 50'den fazla bir
oranda düşürünce konu
gündeme gelmiş. Murdoch'un
Sky TV'den elde ettiği gelirle
gazeteyi desteklediği. bunun
haksız rekabet yarattığı ileri
sürülmüştü. Haksız Rekabeti
Önleme Ofisi, 15 ayhk uzun bir
soruşturmadan sonra Mayıs
1999'da The Times gazetesinin
rekabet kurallanna aykın
davrandığı sonucuna ulaştı.
Times gazetesine bir ihtar veren
ofıs, bundan sonra fiyat
indirimlerinin yalnızca
ekonomik gerekçelerle
gerçekleştirilebileceğini, her
fıyat indiriminde de bu
gerekçelerin aynntılannın
ofise, etraflı bir şekilde
bildirilmesini istedi.
Nisan 1999'dada Rekabet
Komisyonu, yine Murdoch'a ait
bir televizyon kurumnun, bir
futbol takımını satın ahnasuıa,
kamu yaranna bulmadığı için
izin vermemişti.