Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 1999 PAZAR
HABERLER
* '
Sonbaharda
tatil keyfl
H Habcr Merkezi -
Marmara Bolgesı'nde
yaşananl7 Ağustos
depremınin ardından gelen
artçı sarsıntılar sonucu
okııllar yenıden tatile
.girince güney sahilleri
' turist akınına uğradı.
•\ntal\a sahil şeridinde
tunzm canlanırken
yurtta^lar sarsıntılann
•yarattığı korkuyu
rsonbahar güneşiyle
çalışıyorlar.
Sorumluluk
kavramı
getipilmeli'
• BLRSA (Cumhuriyet)-
r
Bursa Buyük^ehir
Belediyesi ile Marmara ve
Boğazlan Belediyeler
Birfığı TMMOB'nin
düzenledığı toplantıda
konuşan Mimarlar Odası
ı Başkanı Oktay Ekıncı.
.deprem sonrası Türkiye'de
,£Qk >eyin tartışıldığını,
katvramlann bırbınne
rkVıştınldığını, yetki
lcavramı yerine
sorumluluk kavramının
"ğjündeme getırilmesini
önerdı.
Deprem
fırsatçriarı
• tstanbul Haber Servisi -
Istanbul'un bazı
ılçelerınde deprem
endışesıyle terk edilen
ev lere girerek hırsızlık
yaptıklan belirlenen 5 kişi
yakalandı. tstanbul Asayiş
Şube Müdürlüğü Hırsızlık
Büro Amırliği'nce yapılan
açıklamada. Kınalıada'da
durunılarından şüphe
edılıp gözaltına alınan 2
kışinın sorgulamalan
sonucu. 3 arkadaşlanyla
bırlikte şebeke oluşturup
deprem endişesıyle terk
edilen 23 eve
pencerelerden içeri girerek
hırsızlık yaptıklan
belirtıldi
nin
araştırması
• Ekonomi Servisi - IBS
\raştırma Şirketi
tarafından deprem
bölgesınde
gerçekleştirilen ilk saha
çalışmasının sonuçlan
deprem sonrasındaki can
ve mal kaybının tahmin
edilenın çok daha
üzerinde olduğunu ortaya
koydu. IBS yetkililen
"yüzyılın felaketi" olarak
adlandmlan Marmara
depreminin ardından
"Sosyo Ekonomik Ölçeğe
Göre Deprem 17 Ağustos
Sonrası Sayısai
Göriintüler" adlı araştırma
ile can kaybının resmi
rakamlann iki katından
fazla olduğunun ortaya
çıktığını belirtti.
Valilik otopark
mühürledi
• İstanbul Haber Servisi -
Pçndik Belediyesi
tarafından sahil dolgu
alanında işletilen 3 yeni
ötöpark. valilik talimatıyla
Pendik Kaymakamlığı'nca
mühürlendi. Pendik'in
<jnenılı ıhtiyacını
karşılayan otoparklann,
J,stanbul ll Trafık
Komisyonu'nun almış
pTduğu karar
doğrultusunda kapatılması
yurttaşlan çileden çıkardı.
Yurtttaşlar "Sokak
aralanna park ederiz, ıl
trafik ekiplennce araçlar
çekılir, ceza kesilır, böyle
xkışık bir trafikte
.araçlanmızı güvenle
pereye koyacağız" diyerek
tepkılcıını dıle getirdiler.
Türkiye'deki üretimin yüzde 15'inin gerçekleştiği Körfez bölgesinde deprem sonrası ne olacağı tartışılıyor
Çanayide 'taşınma'kaygısı
ATAOL
BEHRAMOĞLU
Izmitli şaır dostumuz
Ruşen Hakkı'yı Özgür
Kocaelı gazetesindeki
bürosunda zıyaret ettik.
Ruşen Hakkı'nın "Ev-
rensd"de yayımlanacak
"Deprem GünJüğfl" şu
çarpıcı satırlarla başh-
yor:
"Sabahın iiçünde
vurdu deprem... Bina,
hava boşluğuna düşen
uçak gibi sarsılmava ve
çatırdamaya başladi-.
Türkân'a sanldım~.
'Geçinceye kadar hiç
adım atmayalım' de-
dim_. GeçmedL. Bekle-
dik... Bu, öJümü bekte-
mek gibi bir şeydL."
Görüştüğümüz her-
kes gibi Ruşen Hakkı da
depremzedeler için en
önemli sorunun "bann-
mak" olduğunu söylü-
yor. "Özgür Koca-
eli"nın bir gün öncekı
ilk sayfa başlığı da bu
sorunaaynlmış: "50bin
konut yetki bekliyor."
Haberde, Kocaelı ılin-
deki 45 belediye başka-
nı ve Kocaelı Valisi'nin
3.5 ay içinde tamamlan-
masını planladıklan 50
bin adet bahçelı, kalıcı
konut projesını Ankara'ya
sunduklan; projenın gerçek-
leşmesi için yurtıçinden ve dı-
şından gelen nakit para ve yar-
dımlann Ankara'da toplanma-
yıp Kocaeli'ye doğrudan akta-
nlmasının yeterli olacağını bil-
dirdikleri belirtilıyor...
Yardımlann yönlendirilme-
si konusu, yazımın önceki bö-
Iümlerinde de omeklemeye
çalıştığım gibi, yard'mın ken-
disı kadar öneinlt bir sorun...
Bu konuda, gözîe görülebilir
bir anarşi yaşanmakta. Bir ya-
kınmayı aynen not ettım-
u
Gü-
venlik görevlileri yardım kam-
• Kocaeli Sanayi Odası Genel Sekreteri
Hamdi Doğan anlatıyor:"Londra, Tokyo,
Kobe depremlerle yıkıldı, kimse
sanayinin yerini değiştirelim demedi...
Bizim kendi bölgemizde de geri
yörelerimiz var... Fizibilitesi yaratılarak
yer değiştirmeler bu bölge için de
yapılabilir... Kocaeli dengeye gelmek
üzereydi... Birikmiş bilgi gücüne, nitelikli
işgücüne sahibiz... Bölgemizde 72 tane
yabancı sermayeli büyük kuruluş var...
Otomotiv sanayiine ulaşıldı... Bunlann
değerlendirilmesi gerekır..."
İzmit Büyükşehir Belediyesi''nin önünde çoctıkiann oyunu ve çığhklan her şeye rağmen vaşamın devam ettiğini duvumsatryor.
100SAĞÂNAK)
(Fotoğraflar: KAAN
Kocaeti Sanayi OdasıBaşkanı Hamdi Doğan'a göresanayi
taşınırsa, Kocaeli Batı'daki madenci kasabaianna döner.
panya.sı sırasında ortaya çıla-
yor. Bürokratı, partilisi ab-
yor_"
tzmitli sanayici, mühendis
ve ressam, değerli dostum
Nazmi Tirben'le birlıkte, Ko-
caeli Sanayi Odası Genel Sek-
reteri Hamdi Doğan'ın büro-
sundayız...
Türkiye'nin gündemindekı
bir soruyu Hamdi Doğan'a yö-
neltiyorum: Kocaeli bölgesin-
dekı (Körfez'deki) sanayi ku-
ruluşlan başka bölgelere taşı-
nabilir mi? Genel Sekreter'in
yanıtlan not edebildığımce
"Londra, Tokyo, Kobe dep-
remlerle yıkıldı, kimse sanayi-
nin yerini değiştirelim deme-
di- Bizim kendi bölgemizde de
geri yörelerimiz var_ Fizibilite-
si yaratılarak yer değiştirmeler
bu bölge için de yapılabilir..
Kocaeli dengeye gelmek üze-
reydi». Birikmiş bilgi gücüne,
nitelikli işgücüne sahibiz— Böl-
gemizde 72 tane yabancı ser-
mayeli büyük kuruluş var...
Otomotiv sanayiine ulaşudı...
Bunlann değerlendirilmesi ge-
reldr... Yer değişimleri, başka-
ca değişimler, teknik nedenler-
le zaten gerçekleşiyor™ Türld-
ye üretiminin yüzde 15'ini sağ-
layan bu bölgeden sanayi baş-
ka yere taşınırsa Batı'daki ma-
den kasabalanna benzeriz_ İz-
mit bölgesi zaten 15 yüdır teş-
vik kapsamı dışında... Tam ye-
rel girişünciier oluşmaktay ken
burada sanayi arük yeter dene-
mez~. Yapılması gereken, or-
tak antma tesisleri ve organize
sanayi bölgeleri oluşturmak-
ür_. Bunlardan iki tanesi zaten
yapıkü-."
Hamdi Doğan'ın verdiği
gerçekçi, sağlam, aydınlatıcı
bilgılen dinlerken, birçok ko-
nuda olduğu gibi bu konuda da
nasıl kulaktan dolma, hafif. te-
melsiz bilgılerle hareket etti-
ğımizı düşünüyorum..
Kocaeli Sanayi Odasfnın
dokümanlanndan ve genel
sekreterin verdiği bilgilerden
öğrendığıme göre; tüm bölge-
dekı irili ufaklı 1127 sanayi
kuruluşu arasında yapılan an-
kete (8 Eylül tarihine kadar)
262 fırma yanıt vermiş. Yanıt-
lar, 195 Kobi (küçük ve orta
boy işletme) ile 33 büyük fir-
manın depremden zarar gör-
düğünü, 34 kuruluşun zarar
görmediğini göstenyor...
Kocaeli Sanayi Odası'nin
Fuar alamndaki modern bina-
sı da kendince bir savaş karar-
gâhı görünümünde... Hamdi
Doğan'ın masasında beyaz bir
"baret" (kask) var... Sallantılar
sırasında duvarlar masaya doğ-
ru yaklaştığında takıyormuş...
"Salla nmaya alışük arûk_ Şid-
det derecesini hemen tahmin
edebiliyoruz-." (Sanayi Oda-
sı'mn binası batakhk arazı
üzerinde...
Ama, tedbirler alınmış, ka-
zıldar çakılmış, hafıf bina ya-
pılmış .... Bu nedenle de bü-
yük sallantıdan her hangi bir
zarar görmeden çıkabilmiş...)
Kocaelı Sanayi Odası Genel
Sekreteri. tıpkı vilayet binasın-
da görüştüğüm uzman bürok-
ratlar ya da Sanayi Odası'nda-
ki görüşmede birlikte olduğu-
muz Nazmı Tirben gibi, ülke-
tnizin son yirmi-otuz yılda
oluşturduğu seçkin aydın po-
tansiyelinin bir ürünü...
Enerjik, zeki, espritüel, fîlo-
zof, işinın uzmanı... Bütûn so-
run, öyle sanıyorum ki, bu çok
büyük potansiyeli birleşik bir
güç olarak ülkenin kurulusuna
aktarabilmek...
Sürecek 7"
Zengin aile çocuklarını kaçırarak fidye isteyen mechul kişiler için kentte alarm
Diyarbakır'da ürküten çeteENVERSEVİŞ
Dt\ARBAKIR - Diyarbakır'da
zengin aile çocuklarını fidye
amacıyla kaçıracağı öne sürülen
çete, kent merkezinde büyük bir
korku yarattı. Kentte petrol
istasyonu işleten Reşit Yüdınm'ın
oğlu Şeyhmuz Yüdınm'ın (21) elleri
arkadan kelepçeli bir şekilde
öldürülmüş olarak Dicle Nehri'nde
bulunması kentte korkuyu arttırdı.
Oğlunu cinayete kurban veren
Yıldmm'a fidye alabilmek amacıyla
telefon eden kişilerin, 28 işadamı ile
üst düzey bürokratlann çocuklannı
kaçıracaklarını söyledikleri
ögrenildi. Diyarbakır Valiliği'nde
olayla ılgili siyasi parti il başkanlan
ve işadamlanyla bir toplantı yapıldı.
İrili ufaklı yüzlerce çetenm ortaya
çıkanldığı Diyarbakır'da, polis ve
jandarma bu kez fidye için cinayet
işleyen bir çetenin peşine düştü.
Geçen günlerde kimliği belirsiz
kişilerce fidye için kaçınldığı
belirtilen Diyarbakırlı işadamı Reşit
Yıldınm'ın oğlu Şeyhmuz
Yıldınm'ın Dicle Nehri kıyısmda
öldürülmüş olarak bulunması
özellıkle zengin ışadamlan arasında
panik yarattı. Reşit Yılduım'a fidye
alabilmek amacıyla telefon eden
kimliği belirsiz kişilerin ellerinde 28
işadamı ve üst düzey bürokrat
çocuklannın adlannı içeren bir liste
bulunduğunu söyledikleri saptandı.
Listenin varhğınm duyulması paniği
arttırdı.
tşadamlan kaygılı
Önceki gün ANAP II Başkanı
VahdetrJn YeşiL DSP ll Başkanı
Hasan Kafcnder. DYP Merkez Ilçe
Başkanı HaynıUah Hatipoğtu,
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Şirin Yiğit, Güneydoğu Sanayici ve
Işadamlan Derneği Başkanı
Bedrettm Karaboğa ile bir grup
işadamı OHAL Vali Vekili Nafiz
Kayah'yla valilik bmasında bir
toplantı yaptılar.
Toplantı sırasında Vali Nafız Kayalı,
Yıîdınm'ı öldürenlerin yakalanması
için polis ve jandarmanm yoğun bir
şekilde çalıştığım belirterek,
u
Kirasenin kentin huzurumı
bozmay^ hakkı yoktur. FaBIer
mudaka yakalanacakhr" dedi.
Kayalı. çetenin ortaya çıkarüması
amacıyla jandarma ve polis
tarafından başlarüan soruşturmanm
tüm hızıyla sürdüğünü sözlerine
ekledi.
ŞIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Katalan asıllı Ispanyol gazeteci Ro-
ger Jimenez, geçen günlerde Türki-
ye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenle-
diği toplantıda hepimizin bildiği birger-
çeğin altını çizmişti: "Ispanyol basını,
en kötü sınavı Franko diktatörlüğü
döneminde verdi. Baskı, Ispanyol ba-
sınını da çürûtmüş, mesleğimizde en
kötülerin öne geçtiği bir dönem ya-
şanmıştı."
ANAP'lı Yalova Belediye Başkan
Yardımcısı Birol Aslan'ın pişkinlikle di-
le getirdiği şu sözler, içinde bulundu-
ğumuz çürümenin boyutunu da göz-
ler önüne seriyor: "Ben inşaat mühen-
disiyim ve sadece proje çiziyorum. Si-
yasi kimliğimizle ihale alamaz mıyız?"
Birol Aslan hakkında, depremde bir-
den fazla kişinin ölümüne neden ol-
maktan tutuklama karan çıkanlıyor. Bu
tutuklama kararına rağmen kendi par-
tisinin iktidardaolmasından yararlanıp
ihaleyi alıyor ve ardından "Neyani iha-
le alamayacak mıyız?" diye efeleniyor.
Birol Aslan'ın yaptığı ve söyledikle-
ri, bu düzenin mantığını çok güzel göz-
ler önüne seriyor. Bu ülkede politika,
her türlü sınır tanımazlık içinde kişisel
çıkartar için yapılır. Hatta öyle bir sınır
tanımazlık ki bu, sorumlusu olduğun
binalaryıkılır, Belediye Başkan Yardım-
MHP ve ANAP'h Başkanlar
cısı olduğun için ayn sorumlulukların
olması gerekir. Bütün bunlara aldır-
mazsın, henüz binalann enkazlan kal-
dırılmadan, yeni ihaleler ve yeni ka-
zançlann peşine düşmekten geri dur-
mazsın. Bunu da iktidar partisine men-
sup olmanın avantajıyla yaparsın.
Eleştilere de "Ne varyani" demeye yü-
zün olur.
MHP Yalova ll Başkanı da hakkın-
da tutuklama karan çıkanlmış birmü-
teahhit. O da, yeni ihaleleri kapanlar-
dan. Eğer bu iş basın tarafından or-
taya çıkanlmasa, trilyonlan cebe indi-
receklerdi ve yürekleri de yanmaya-
caktı. Deprem bölgesini gezerken,
kamu görevlisi bir bayan öfkeyle şun-
ları söylemişti: "O Yaşar Okuyan
yurttaşa her gün yardım yapın, yiye-
cek getirin diye çağn yapıyor. Onla-
nn maaşı dahil devletin her tüıiü ge-
liri bizim maaşlanmtzdan kesilerek el-
de ediliyor. Biz o vergileri neden ve-
riyoruz? Başkasından yiyecek iste-
sinlerdiyemi?"
İhale işini duyunca depremzede ba-
yanın sözlerini anımsadım. Yaşar Oku-
yan, yurttaşa yiyecek çağrıları yaptığı
sırada ANAP'lı ve MHP'li ll yöneticile-
ri, trilyonlan cebe indirecek ihaleleri
çoktan kapmışlar. Yani deprem bile
onlara rant kapısı olmuş. Yurttaş, ya-
şamını yitirecek, geri kalanlara yardım
için yoksul, zengin bütün millet yardı-
ma koşacak, o arada sen arka tarafta
yeni paralan paylaşmanın hazırlıklan-
nı yapacaksın.
• • •
Aslında bu manzara, büyük bir çü-
rümenin, yozlaşmanın, çöküşün ve di-
be vurduğumuzun çok çarpıcı bir gös-
tergesi. Birol Aslan, inşaat mühendi-
siymiş, ne yapsın, yeni paralar kap-
ması gerekiyormuş. Dur be kardeşim!
Sen o şehrin Belediye Başkan Yardım-
cısı'sın, yıkılan binalardasorumluluğun
var. Dur bir kenarda! Önce vıcdanınla
bir hesaplaş, kendi sorumluluğunu
saptamaya çalış. Biraz yüreğin yan-
sın. Insani olarakyapman gereken bu.
Aynca sen iktidar partilerinden birinin
sorumlulanndansın. Ihalelerde biraz
geri dur! Bu kadar açgözlülük etme! In-
sanlar bütün varlıklannı bu depremde
yitirdiler. Sen de bir ihaleden geri kal.
Aslında bunlar çok basit gerçekler.
Ancak bu ülkede her şeyin çivisi çık-
mış. Çetecilerle işbirliği yapanların en
üst düzey bürokrasi içinde olduğunu
ben değil, bütün Türkiye biliyor. Ama
sanki böyle bir durum Türkiye'nin ka-
deriymiş gibi kimse sesini çıkarmıyor.
Çıkaranları da bir şekilde susturacak
yollar bulunuyor.
Türkiye, ırkçı bir partinin iktidara or-
tak olduğu bir dönemden geçiyor.
Böyle durumlar, ancak büyük çökün-
tü dönemlerinde olur. Büyük baskı dö-
nemleri, en saldırgan, en yüzsüz, en
ahlaksız eğilimlerin öne çıkmasını da
beraberinde getirir. Roger Jimenez'in
Ispânya için, Franko diktatörlüğü için
sözünü ettiği gerçeği sanki biz bugün
yaşıyor gibiyiz.
Ahlaksızlık, ancak diktatörlük dö-
nemterinde prim yapar. Bu işin çaresi
ise, şeffaflık, yani demokrasidir. Ybksa
devlet içindeki çürümeyle başa çıkıla-
maz. Devlet fetişizmınin temelinde de
diktatörlük eğilimi yatıyor. Halbuki, bu
büyük insan çürümesini temizleyecek
tek şey demokrasi ve özgürlük.
Türkiye'ye özellikle 50 yıldır, sağcı
ve demokrasi düşmanı güçleryön ve-
riyorlar. Bütün solu yok edip susturdu-
lar. Sonuç ortada. Yüzsüzlük, yolsuz-
luk, çetecilik....
KÜRESELLEŞMENtN SOMJCU
Kaclııılaraı îş
alanı daralıyor
AHMETŞEFİK
TRABZON - Küresel-
leşmenin yarattığı eşıtsiz
dünya, mali sermayenin
egemenliği, özelleştirme
ve tanmda sübvansiyon-
lan kesen politikalann,
ekonomik ve toplumsal
olarak daha güçsüz olan
kadın için büyük bir istih-
dam daralmasına yolaçtı-
ğı bildirildi. Kadmın eşit
statüye kavuşması için ge-
rekli olan hedeflerin ve
çözüm yollannın belli ol-
duğu, ancak bunlann ya-
şama geçirilmesinde 'si-
yasal güç eksikligi buhın-
duğu" vurgulandı.
Türk-lş tarafından dü-
zenlenen '2000'B Ydlarda
Kadının Istihdamdaki Ye-
ri, Önemi, Sorunlan ve
Çözüm Yollan' konulu
toplantılar dizisi Trab-
zon'da sonuçlandı. Top-
lantının sonuç paneline
Türkiye-AB Karma Istı-
şare Komitesi Türkiye Eş-
başkanı Italyan Antonello
Pezzini ve komite üyeleri
ile AB Komisyonu Türki-
ye Daimi Temsilcisi Ka-
ren Fogg da katıldı.
Kûreseltehdit
Oturum başkanlığını
yapan Basisen lç Anado-
lu Şube Başkanı Yaşar
Seylen, çalışan kadını "iki
işveren, dört mesaiH ağır
bir işci" olarak tanımladı;
kadınlann örgütlere üye
olmadan, sevgi ve sabırla
yola çıkmadan başanya u-
laşmalannın çok zor ola-
cağını savundu.
Yol-îş Sendikası Baş-
kanlık Danışmanı Seyhan
Erdoğdu, liberal rüzgârla-
nn estiği dönemlerde sos-
yal politikalan reddeden-
îerin 'elveda işçi sınıfi' de-
diğini anımsatarak yaşa-
mın bu söylemi 'boş gel-
din işsizlik' olarak kanıt-
ladığını söyledi. Erdoğdu,
sosyal haklar daraldığın-
da ekonomik ve sosyal
açıdan en zayıfkesim olan
kadınlann erkeklere göre
daha fazla ezildiğini, is-
tihdamdaki daralmanın
kadınlan daha da daralttı-
ğını vurguladı. Kadın ça-
lışma alanlarının erkekle-
re açıldığını, hizmet sek-
töründe bile kadınlar için
yaşamın giderek zorlaştı-
ğını belirten Erdoğdu, kü-
reselleşmenin etkisiyle
dünyada yoksul un daha
yoksul, zenginin daha
zengin hale geldığini, bu-
nun gelirlerde büyük bir
azalmaya yolaçtığını söy-
ledi. Yasal alanda yapılan
çalışmalar hakkında bilgi
veren Kadının Statüsü ve
Sorunlan Genel Müdür
Yardımcısı Şenay Eser,
sosyal güvenlik yasası
için ikinci bir paketin ha-
zırlandığını, bu pakette
457SayıhYasa'daveSSK
Yasası'nda kadınlann do-
ğum izniyle ilgili farklı-
lıklann giderileceğini,
ebeveynlere de doğum iz-
ni getirileceğini açıkladı.
KA-DER Temsilcisi
Demet Işık, kadınlann sı-
yasal yaşama katılmadan,
siyasette gerektiği ölçüde
temsil edilmeden ne iş ya-
şamındaki ne de diger
alandaki haklannı pratik-
te elde etmesinin müm-
kün ohnayacağını söyle-
di. Erkeklerin, kadınlan
'kum havuzlan'na mah-
kûm etmek istediğini be-
lirten Işık, sadece kadınla-
nn eğitiminin yetmediği-
ni, oy veren insanlann da
eğitiminin şart olduğunu
vurguladı. Demet Işık,
Anayasa'daki eşitlik ilke-
sinin yeterli olmadığını,
'eşitlik çerceve yasası'nın
mutlaka hazırlanması ge-
rektığinı, parlamentoda
bir 'eşitlik komisyonu'nun
kurulması gerektiğini vur-
guladı.