23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EYLÜL 1999 PAZAR HABERLER * ' Sonbaharda tatil keyfl H Habcr Merkezi - Marmara Bolgesı'nde yaşananl7 Ağustos depremınin ardından gelen artçı sarsıntılar sonucu okııllar yenıden tatile .girince güney sahilleri ' turist akınına uğradı. •\ntal\a sahil şeridinde tunzm canlanırken yurtta^lar sarsıntılann •yarattığı korkuyu rsonbahar güneşiyle çalışıyorlar. Sorumluluk kavramı getipilmeli' • BLRSA (Cumhuriyet)- r Bursa Buyük^ehir Belediyesi ile Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birfığı TMMOB'nin düzenledığı toplantıda konuşan Mimarlar Odası ı Başkanı Oktay Ekıncı. .deprem sonrası Türkiye'de ,£Qk >eyin tartışıldığını, katvramlann bırbınne rkVıştınldığını, yetki lcavramı yerine sorumluluk kavramının "ğjündeme getırilmesini önerdı. Deprem fırsatçriarı • tstanbul Haber Servisi - Istanbul'un bazı ılçelerınde deprem endışesıyle terk edilen ev lere girerek hırsızlık yaptıklan belirlenen 5 kişi yakalandı. tstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amırliği'nce yapılan açıklamada. Kınalıada'da durunılarından şüphe edılıp gözaltına alınan 2 kışinın sorgulamalan sonucu. 3 arkadaşlanyla bırlikte şebeke oluşturup deprem endişesıyle terk edilen 23 eve pencerelerden içeri girerek hırsızlık yaptıklan belirtıldi nin araştırması • Ekonomi Servisi - IBS \raştırma Şirketi tarafından deprem bölgesınde gerçekleştirilen ilk saha çalışmasının sonuçlan deprem sonrasındaki can ve mal kaybının tahmin edilenın çok daha üzerinde olduğunu ortaya koydu. IBS yetkililen "yüzyılın felaketi" olarak adlandmlan Marmara depreminin ardından "Sosyo Ekonomik Ölçeğe Göre Deprem 17 Ağustos Sonrası Sayısai Göriintüler" adlı araştırma ile can kaybının resmi rakamlann iki katından fazla olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Valilik otopark mühürledi • İstanbul Haber Servisi - Pçndik Belediyesi tarafından sahil dolgu alanında işletilen 3 yeni ötöpark. valilik talimatıyla Pendik Kaymakamlığı'nca mühürlendi. Pendik'in <jnenılı ıhtiyacını karşılayan otoparklann, J,stanbul ll Trafık Komisyonu'nun almış pTduğu karar doğrultusunda kapatılması yurttaşlan çileden çıkardı. Yurtttaşlar "Sokak aralanna park ederiz, ıl trafik ekiplennce araçlar çekılir, ceza kesilır, böyle xkışık bir trafikte .araçlanmızı güvenle pereye koyacağız" diyerek tepkılcıını dıle getirdiler. Türkiye'deki üretimin yüzde 15'inin gerçekleştiği Körfez bölgesinde deprem sonrası ne olacağı tartışılıyor Çanayide 'taşınma'kaygısı ATAOL BEHRAMOĞLU Izmitli şaır dostumuz Ruşen Hakkı'yı Özgür Kocaelı gazetesindeki bürosunda zıyaret ettik. Ruşen Hakkı'nın "Ev- rensd"de yayımlanacak "Deprem GünJüğfl" şu çarpıcı satırlarla başh- yor: "Sabahın iiçünde vurdu deprem... Bina, hava boşluğuna düşen uçak gibi sarsılmava ve çatırdamaya başladi-. Türkân'a sanldım~. 'Geçinceye kadar hiç adım atmayalım' de- dim_. GeçmedL. Bekle- dik... Bu, öJümü bekte- mek gibi bir şeydL." Görüştüğümüz her- kes gibi Ruşen Hakkı da depremzedeler için en önemli sorunun "bann- mak" olduğunu söylü- yor. "Özgür Koca- eli"nın bir gün öncekı ilk sayfa başlığı da bu sorunaaynlmış: "50bin konut yetki bekliyor." Haberde, Kocaelı ılin- deki 45 belediye başka- nı ve Kocaelı Valisi'nin 3.5 ay içinde tamamlan- masını planladıklan 50 bin adet bahçelı, kalıcı konut projesını Ankara'ya sunduklan; projenın gerçek- leşmesi için yurtıçinden ve dı- şından gelen nakit para ve yar- dımlann Ankara'da toplanma- yıp Kocaeli'ye doğrudan akta- nlmasının yeterli olacağını bil- dirdikleri belirtilıyor... Yardımlann yönlendirilme- si konusu, yazımın önceki bö- Iümlerinde de omeklemeye çalıştığım gibi, yard'mın ken- disı kadar öneinlt bir sorun... Bu konuda, gözîe görülebilir bir anarşi yaşanmakta. Bir ya- kınmayı aynen not ettım- u Gü- venlik görevlileri yardım kam- • Kocaeli Sanayi Odası Genel Sekreteri Hamdi Doğan anlatıyor:"Londra, Tokyo, Kobe depremlerle yıkıldı, kimse sanayinin yerini değiştirelim demedi... Bizim kendi bölgemizde de geri yörelerimiz var... Fizibilitesi yaratılarak yer değiştirmeler bu bölge için de yapılabilir... Kocaeli dengeye gelmek üzereydi... Birikmiş bilgi gücüne, nitelikli işgücüne sahibiz... Bölgemizde 72 tane yabancı sermayeli büyük kuruluş var... Otomotiv sanayiine ulaşıldı... Bunlann değerlendirilmesi gerekır..." İzmit Büyükşehir Belediyesi''nin önünde çoctıkiann oyunu ve çığhklan her şeye rağmen vaşamın devam ettiğini duvumsatryor. 100SAĞÂNAK) (Fotoğraflar: KAAN Kocaeti Sanayi OdasıBaşkanı Hamdi Doğan'a göresanayi taşınırsa, Kocaeli Batı'daki madenci kasabaianna döner. panya.sı sırasında ortaya çıla- yor. Bürokratı, partilisi ab- yor_" tzmitli sanayici, mühendis ve ressam, değerli dostum Nazmi Tirben'le birlıkte, Ko- caeli Sanayi Odası Genel Sek- reteri Hamdi Doğan'ın büro- sundayız... Türkiye'nin gündemindekı bir soruyu Hamdi Doğan'a yö- neltiyorum: Kocaeli bölgesin- dekı (Körfez'deki) sanayi ku- ruluşlan başka bölgelere taşı- nabilir mi? Genel Sekreter'in yanıtlan not edebildığımce "Londra, Tokyo, Kobe dep- remlerle yıkıldı, kimse sanayi- nin yerini değiştirelim deme- di- Bizim kendi bölgemizde de geri yörelerimiz var_ Fizibilite- si yaratılarak yer değiştirmeler bu bölge için de yapılabilir.. Kocaeli dengeye gelmek üze- reydi». Birikmiş bilgi gücüne, nitelikli işgücüne sahibiz— Böl- gemizde 72 tane yabancı ser- mayeli büyük kuruluş var... Otomotiv sanayiine ulaşudı... Bunlann değerlendirilmesi ge- reldr... Yer değişimleri, başka- ca değişimler, teknik nedenler- le zaten gerçekleşiyor™ Türld- ye üretiminin yüzde 15'ini sağ- layan bu bölgeden sanayi baş- ka yere taşınırsa Batı'daki ma- den kasabalanna benzeriz_ İz- mit bölgesi zaten 15 yüdır teş- vik kapsamı dışında... Tam ye- rel girişünciier oluşmaktay ken burada sanayi arük yeter dene- mez~. Yapılması gereken, or- tak antma tesisleri ve organize sanayi bölgeleri oluşturmak- ür_. Bunlardan iki tanesi zaten yapıkü-." Hamdi Doğan'ın verdiği gerçekçi, sağlam, aydınlatıcı bilgılen dinlerken, birçok ko- nuda olduğu gibi bu konuda da nasıl kulaktan dolma, hafif. te- melsiz bilgılerle hareket etti- ğımizı düşünüyorum.. Kocaeli Sanayi Odasfnın dokümanlanndan ve genel sekreterin verdiği bilgilerden öğrendığıme göre; tüm bölge- dekı irili ufaklı 1127 sanayi kuruluşu arasında yapılan an- kete (8 Eylül tarihine kadar) 262 fırma yanıt vermiş. Yanıt- lar, 195 Kobi (küçük ve orta boy işletme) ile 33 büyük fir- manın depremden zarar gör- düğünü, 34 kuruluşun zarar görmediğini göstenyor... Kocaeli Sanayi Odası'nin Fuar alamndaki modern bina- sı da kendince bir savaş karar- gâhı görünümünde... Hamdi Doğan'ın masasında beyaz bir "baret" (kask) var... Sallantılar sırasında duvarlar masaya doğ- ru yaklaştığında takıyormuş... "Salla nmaya alışük arûk_ Şid- det derecesini hemen tahmin edebiliyoruz-." (Sanayi Oda- sı'mn binası batakhk arazı üzerinde... Ama, tedbirler alınmış, ka- zıldar çakılmış, hafıf bina ya- pılmış .... Bu nedenle de bü- yük sallantıdan her hangi bir zarar görmeden çıkabilmiş...) Kocaelı Sanayi Odası Genel Sekreteri. tıpkı vilayet binasın- da görüştüğüm uzman bürok- ratlar ya da Sanayi Odası'nda- ki görüşmede birlikte olduğu- muz Nazmı Tirben gibi, ülke- tnizin son yirmi-otuz yılda oluşturduğu seçkin aydın po- tansiyelinin bir ürünü... Enerjik, zeki, espritüel, fîlo- zof, işinın uzmanı... Bütûn so- run, öyle sanıyorum ki, bu çok büyük potansiyeli birleşik bir güç olarak ülkenin kurulusuna aktarabilmek... Sürecek 7" Zengin aile çocuklarını kaçırarak fidye isteyen mechul kişiler için kentte alarm Diyarbakır'da ürküten çeteENVERSEVİŞ Dt\ARBAKIR - Diyarbakır'da zengin aile çocuklarını fidye amacıyla kaçıracağı öne sürülen çete, kent merkezinde büyük bir korku yarattı. Kentte petrol istasyonu işleten Reşit Yüdınm'ın oğlu Şeyhmuz Yüdınm'ın (21) elleri arkadan kelepçeli bir şekilde öldürülmüş olarak Dicle Nehri'nde bulunması kentte korkuyu arttırdı. Oğlunu cinayete kurban veren Yıldmm'a fidye alabilmek amacıyla telefon eden kişilerin, 28 işadamı ile üst düzey bürokratlann çocuklannı kaçıracaklarını söyledikleri ögrenildi. Diyarbakır Valiliği'nde olayla ılgili siyasi parti il başkanlan ve işadamlanyla bir toplantı yapıldı. İrili ufaklı yüzlerce çetenm ortaya çıkanldığı Diyarbakır'da, polis ve jandarma bu kez fidye için cinayet işleyen bir çetenin peşine düştü. Geçen günlerde kimliği belirsiz kişilerce fidye için kaçınldığı belirtilen Diyarbakırlı işadamı Reşit Yıldınm'ın oğlu Şeyhmuz Yıldınm'ın Dicle Nehri kıyısmda öldürülmüş olarak bulunması özellıkle zengin ışadamlan arasında panik yarattı. Reşit Yılduım'a fidye alabilmek amacıyla telefon eden kimliği belirsiz kişilerin ellerinde 28 işadamı ve üst düzey bürokrat çocuklannın adlannı içeren bir liste bulunduğunu söyledikleri saptandı. Listenin varhğınm duyulması paniği arttırdı. tşadamlan kaygılı Önceki gün ANAP II Başkanı VahdetrJn YeşiL DSP ll Başkanı Hasan Kafcnder. DYP Merkez Ilçe Başkanı HaynıUah Hatipoğtu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şirin Yiğit, Güneydoğu Sanayici ve Işadamlan Derneği Başkanı Bedrettm Karaboğa ile bir grup işadamı OHAL Vali Vekili Nafiz Kayah'yla valilik bmasında bir toplantı yaptılar. Toplantı sırasında Vali Nafız Kayalı, Yıîdınm'ı öldürenlerin yakalanması için polis ve jandarmanm yoğun bir şekilde çalıştığım belirterek, u Kirasenin kentin huzurumı bozmay^ hakkı yoktur. FaBIer mudaka yakalanacakhr" dedi. Kayalı. çetenin ortaya çıkarüması amacıyla jandarma ve polis tarafından başlarüan soruşturmanm tüm hızıyla sürdüğünü sözlerine ekledi. ŞIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net Katalan asıllı Ispanyol gazeteci Ro- ger Jimenez, geçen günlerde Türki- ye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenle- diği toplantıda hepimizin bildiği birger- çeğin altını çizmişti: "Ispanyol basını, en kötü sınavı Franko diktatörlüğü döneminde verdi. Baskı, Ispanyol ba- sınını da çürûtmüş, mesleğimizde en kötülerin öne geçtiği bir dönem ya- şanmıştı." ANAP'lı Yalova Belediye Başkan Yardımcısı Birol Aslan'ın pişkinlikle di- le getirdiği şu sözler, içinde bulundu- ğumuz çürümenin boyutunu da göz- ler önüne seriyor: "Ben inşaat mühen- disiyim ve sadece proje çiziyorum. Si- yasi kimliğimizle ihale alamaz mıyız?" Birol Aslan hakkında, depremde bir- den fazla kişinin ölümüne neden ol- maktan tutuklama karan çıkanlıyor. Bu tutuklama kararına rağmen kendi par- tisinin iktidardaolmasından yararlanıp ihaleyi alıyor ve ardından "Neyani iha- le alamayacak mıyız?" diye efeleniyor. Birol Aslan'ın yaptığı ve söyledikle- ri, bu düzenin mantığını çok güzel göz- ler önüne seriyor. Bu ülkede politika, her türlü sınır tanımazlık içinde kişisel çıkartar için yapılır. Hatta öyle bir sınır tanımazlık ki bu, sorumlusu olduğun binalaryıkılır, Belediye Başkan Yardım- MHP ve ANAP'h Başkanlar cısı olduğun için ayn sorumlulukların olması gerekir. Bütün bunlara aldır- mazsın, henüz binalann enkazlan kal- dırılmadan, yeni ihaleler ve yeni ka- zançlann peşine düşmekten geri dur- mazsın. Bunu da iktidar partisine men- sup olmanın avantajıyla yaparsın. Eleştilere de "Ne varyani" demeye yü- zün olur. MHP Yalova ll Başkanı da hakkın- da tutuklama karan çıkanlmış birmü- teahhit. O da, yeni ihaleleri kapanlar- dan. Eğer bu iş basın tarafından or- taya çıkanlmasa, trilyonlan cebe indi- receklerdi ve yürekleri de yanmaya- caktı. Deprem bölgesini gezerken, kamu görevlisi bir bayan öfkeyle şun- ları söylemişti: "O Yaşar Okuyan yurttaşa her gün yardım yapın, yiye- cek getirin diye çağn yapıyor. Onla- nn maaşı dahil devletin her tüıiü ge- liri bizim maaşlanmtzdan kesilerek el- de ediliyor. Biz o vergileri neden ve- riyoruz? Başkasından yiyecek iste- sinlerdiyemi?" İhale işini duyunca depremzede ba- yanın sözlerini anımsadım. Yaşar Oku- yan, yurttaşa yiyecek çağrıları yaptığı sırada ANAP'lı ve MHP'li ll yöneticile- ri, trilyonlan cebe indirecek ihaleleri çoktan kapmışlar. Yani deprem bile onlara rant kapısı olmuş. Yurttaş, ya- şamını yitirecek, geri kalanlara yardım için yoksul, zengin bütün millet yardı- ma koşacak, o arada sen arka tarafta yeni paralan paylaşmanın hazırlıklan- nı yapacaksın. • • • Aslında bu manzara, büyük bir çü- rümenin, yozlaşmanın, çöküşün ve di- be vurduğumuzun çok çarpıcı bir gös- tergesi. Birol Aslan, inşaat mühendi- siymiş, ne yapsın, yeni paralar kap- ması gerekiyormuş. Dur be kardeşim! Sen o şehrin Belediye Başkan Yardım- cısı'sın, yıkılan binalardasorumluluğun var. Dur bir kenarda! Önce vıcdanınla bir hesaplaş, kendi sorumluluğunu saptamaya çalış. Biraz yüreğin yan- sın. Insani olarakyapman gereken bu. Aynca sen iktidar partilerinden birinin sorumlulanndansın. Ihalelerde biraz geri dur! Bu kadar açgözlülük etme! In- sanlar bütün varlıklannı bu depremde yitirdiler. Sen de bir ihaleden geri kal. Aslında bunlar çok basit gerçekler. Ancak bu ülkede her şeyin çivisi çık- mış. Çetecilerle işbirliği yapanların en üst düzey bürokrasi içinde olduğunu ben değil, bütün Türkiye biliyor. Ama sanki böyle bir durum Türkiye'nin ka- deriymiş gibi kimse sesini çıkarmıyor. Çıkaranları da bir şekilde susturacak yollar bulunuyor. Türkiye, ırkçı bir partinin iktidara or- tak olduğu bir dönemden geçiyor. Böyle durumlar, ancak büyük çökün- tü dönemlerinde olur. Büyük baskı dö- nemleri, en saldırgan, en yüzsüz, en ahlaksız eğilimlerin öne çıkmasını da beraberinde getirir. Roger Jimenez'in Ispânya için, Franko diktatörlüğü için sözünü ettiği gerçeği sanki biz bugün yaşıyor gibiyiz. Ahlaksızlık, ancak diktatörlük dö- nemterinde prim yapar. Bu işin çaresi ise, şeffaflık, yani demokrasidir. Ybksa devlet içindeki çürümeyle başa çıkıla- maz. Devlet fetişizmınin temelinde de diktatörlük eğilimi yatıyor. Halbuki, bu büyük insan çürümesini temizleyecek tek şey demokrasi ve özgürlük. Türkiye'ye özellikle 50 yıldır, sağcı ve demokrasi düşmanı güçleryön ve- riyorlar. Bütün solu yok edip susturdu- lar. Sonuç ortada. Yüzsüzlük, yolsuz- luk, çetecilik.... KÜRESELLEŞMENtN SOMJCU Kaclııılaraı îş alanı daralıyor AHMETŞEFİK TRABZON - Küresel- leşmenin yarattığı eşıtsiz dünya, mali sermayenin egemenliği, özelleştirme ve tanmda sübvansiyon- lan kesen politikalann, ekonomik ve toplumsal olarak daha güçsüz olan kadın için büyük bir istih- dam daralmasına yolaçtı- ğı bildirildi. Kadmın eşit statüye kavuşması için ge- rekli olan hedeflerin ve çözüm yollannın belli ol- duğu, ancak bunlann ya- şama geçirilmesinde 'si- yasal güç eksikligi buhın- duğu" vurgulandı. Türk-lş tarafından dü- zenlenen '2000'B Ydlarda Kadının Istihdamdaki Ye- ri, Önemi, Sorunlan ve Çözüm Yollan' konulu toplantılar dizisi Trab- zon'da sonuçlandı. Top- lantının sonuç paneline Türkiye-AB Karma Istı- şare Komitesi Türkiye Eş- başkanı Italyan Antonello Pezzini ve komite üyeleri ile AB Komisyonu Türki- ye Daimi Temsilcisi Ka- ren Fogg da katıldı. Kûreseltehdit Oturum başkanlığını yapan Basisen lç Anado- lu Şube Başkanı Yaşar Seylen, çalışan kadını "iki işveren, dört mesaiH ağır bir işci" olarak tanımladı; kadınlann örgütlere üye olmadan, sevgi ve sabırla yola çıkmadan başanya u- laşmalannın çok zor ola- cağını savundu. Yol-îş Sendikası Baş- kanlık Danışmanı Seyhan Erdoğdu, liberal rüzgârla- nn estiği dönemlerde sos- yal politikalan reddeden- îerin 'elveda işçi sınıfi' de- diğini anımsatarak yaşa- mın bu söylemi 'boş gel- din işsizlik' olarak kanıt- ladığını söyledi. Erdoğdu, sosyal haklar daraldığın- da ekonomik ve sosyal açıdan en zayıfkesim olan kadınlann erkeklere göre daha fazla ezildiğini, is- tihdamdaki daralmanın kadınlan daha da daralttı- ğını vurguladı. Kadın ça- lışma alanlarının erkekle- re açıldığını, hizmet sek- töründe bile kadınlar için yaşamın giderek zorlaştı- ğını belirten Erdoğdu, kü- reselleşmenin etkisiyle dünyada yoksul un daha yoksul, zenginin daha zengin hale geldığini, bu- nun gelirlerde büyük bir azalmaya yolaçtığını söy- ledi. Yasal alanda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdür Yardımcısı Şenay Eser, sosyal güvenlik yasası için ikinci bir paketin ha- zırlandığını, bu pakette 457SayıhYasa'daveSSK Yasası'nda kadınlann do- ğum izniyle ilgili farklı- lıklann giderileceğini, ebeveynlere de doğum iz- ni getirileceğini açıkladı. KA-DER Temsilcisi Demet Işık, kadınlann sı- yasal yaşama katılmadan, siyasette gerektiği ölçüde temsil edilmeden ne iş ya- şamındaki ne de diger alandaki haklannı pratik- te elde etmesinin müm- kün ohnayacağını söyle- di. Erkeklerin, kadınlan 'kum havuzlan'na mah- kûm etmek istediğini be- lirten Işık, sadece kadınla- nn eğitiminin yetmediği- ni, oy veren insanlann da eğitiminin şart olduğunu vurguladı. Demet Işık, Anayasa'daki eşitlik ilke- sinin yeterli olmadığını, 'eşitlik çerceve yasası'nın mutlaka hazırlanması ge- rektığinı, parlamentoda bir 'eşitlik komisyonu'nun kurulması gerektiğini vur- guladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle