23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 1999 PAZAR DEPREM DÜNYADA BUGÜN ALt SİRMEN AKUT'a Teşekkür Sevgili, Fransız sosyolog Ernest Renan'dan birkaç kez söz eîtim. Onun bunca üzerinde durmamın nedeni, 11 Şubat 1882 de, ilk kez Sorbonne'daki bir kon- feransta dile getirdiği. ırkçı olmayan, demok- ratik çağdaş, subjektivist ulus kavramının ba- nisi olmasıdır. Atatürk ulusçuluğu da aynı temele dayanır. Renan "Bir Ulus Nedir" adlı kitapçığında, ulu- su birleştiren öğeler arasında büyük zaferlere olduğu kadar, büyük acılara da yer verir. Hatta bu ikincilerin, kimi zaman birincilerden de da- ha önemli olduğunu ileri sürer. Son deprem felaketi sırasında, bu görüşün ne kadar doğru olduğunu gözlemlemek olanağı- nı buldum. Ülkemizin Marmarmara bölgesini, 17 Ağustos sabahı vuran afet, birçok yeri en- kazhalinegetirdi. Amaaynı zamandaTürkiye'yi değiştirdi. • • • 18 Ağustos Türkiyesi, 16 Ağustos Türkiye- si'nden çok değişikti. Birbirine kenetlenmiş, dahadayanışmacı, da- ha tek yumruk bir ulus olmuştuk. Lüpçüsü, ırkçı politikacısı, savsaklamacısı, ceberrutuyla düzen, bu gerçeği değiştiremi- yordu. Sallanan toprak, açılan faylar, yıkılan binalar birçok canı alırken, gözlerin önündeki sis per- desini de kaldınyordu. Bu arada, Sevgili, sevindirici başka bir olay daha yaşadık. Genellikle gençliklerinde, bugünkü bireylere oranla toplumsal yaran kişi çıkarı önüne koy- maya daha fazla özen göstermiş olan, politize ve topJumcu görüşlere gönül vermiş bizlerin kuşağı, günümüz gençlerini, biraz hatta fazla- ca bencil, apolitize, vermeden istemeyeeğilim- li kişiler olarak görüp, onları belki de, bilinçal- tımızdan gelen yaşlılığın da dürtüsüyle küçüm- serdik. . . Meğerse yanılıyormuşuz. ' ' Kendi küçük, üyeleri bilinçli ve eğitimli, ama yine de sayısı az, olanakları sınırlı bir örgüt AKUT çıktı da ortaya. gençlerimizi tanımak ola- nağını bulduk. • • • Sevgili, Irkçılaıia buyurganlar ve baskıcılann kin kus- tuklan, hedef tahtası haline getirdikleri AKUT'u sana bir kez daha anlatmak istemiyorum; artık onu tanımayan yok. Ama, onların uzaktan izlediğim çalışmalan- na gençlerin gönüllü katkısının beni şaşırttığı- nı belirtmem gerek. Daha depremin ertesi günü, birlikte seyahat ettiğim, anayasa profesörü arkadaşımı telefon- la arayan oğlu, kurtarma çalışmalanna gönül- lü olarak katılmak üzere Yalova'ya gideceğini, belki kendisinden bir süre haber alamayacak- larını, merak etmemelerini söylüyordu. Sonra Istanbul'a dönünce, yakınımdan ve çok yakınımdan birçok gencin aynı yolu tuttuk- lannı gördüm. 20 Ağustos cuma günü ise Taksim'de AKM önünde AKUT heyetine başvuran gençleri iz- ledim. Oradan oraya koşuşan, yanındakilere ve cep telefonuna cevap yetiştirmekten başını kaşı- yamayan yetkili, kendisine başvuran gence "Bize bu konuda eğitimli, deneyimli kişiler ge- rek" deö\ğ\nde, delikanlının gözlerinin yaşardı- ğını görünce "Peki, peki atla bakalım! Sen de bir işe yararsın kardeşim!" dedi. Donup kalmıştım. Meğer gençlerimiz, top- lumsal olaylarda rol almaya, yardıma koşmaya çoktaan hazınmışlar. Meğer onlara, güvenecekleri, organizasyon yeteneği olan bir öncü kuruluş gerekiyormuş. AKUT Sevgili, dar kadrosu, sınırlı olanakla- nyla 200 can kurtardı. Ama belki de bu kurulu- şun, gençlerimizin içindeki enerjiyi seferberet- medeki hüneri, onların yüreklerinde yatan ars- lanı uyandırma ve onları bilinçlendirme beceri- si, işlevinin daha da önemli olan yanıydı. Buradan, onlara seslenirken, çok kişinin yü- rekten duygularını da yansıttığımı sanırım: "Kucak dolusu teşekkürier AKUT" Dinci basın Deprem üzerinden şeriatçı propaganda AYKITKÜÇÜKKAYA Köktendinciler Mar- mara Bölgesi'ni sarsan depremin andından gerçek yüzlerini bir kez daha gözler önüne serdi. Yitir- diğimiz binlerce ınsanı- mızın ardmdan deprem yörelerinde "şeriatçı pro- paganda'" yapmaktan çe- kinmeyen şeriat yanlılan, televizyon, gazete ve rad- yolarla şeriat rejimine duyduklan özlemi yansıt- tılar. tstanbul'da şeriatçı ya- pılanmanın yoğun olduğu Fatih, Beykoz ve Ümrani- ye gibi ilçelerdeki bazı ca- milerde deprem felaketi çağdışı zihinlerce "tür- ban yasağuıa". "inıam ha- tip liseleriniıı ve kuran kurslannın kapatüması- na" ve "faizci düzenle" bağdaştınlırken laik cum- huriyet düşmanı dincıler "deprem yardüiu" topla- yarak iki yüzlülüklerini sergiliyorlar. Depremi "Zina~ Zu- Iüm_. Zdzete™" diye su- nan şeriatçı gazetelerin köşe yazarlan (!) yer sar- sıntısını "ilgüıç" yazıla- nyla yorumluyorlar. Almanya'da Cemalet- tin Kaplan tarafindan ku- rulan şeriatçı örgüt Ana- dolu Federal lslam Devle- tı "nin sözde halifesi Metin Kaplan yandaşlannın elinde bulundurduğu be- lirtilen "Hak I V şeriat- çı gazetelerin yorumlannı ekrana taşıyor. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTUK) bilimsellikten uzak "akü- dışı" tespitlerle tamamıy- la "din istisman" yayın yapan söz konusu şeriatçı yayın hakkında herhangi bir işlem yapmadığı da or- taya çıktı. Yapı denetim sorumluluğu ücret karşılığı çalışacak özel şirketlere devredilecek Denetime de özelleştîrıne IŞIKKANSU AıNKARA - On binlerce yurt- taşın ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan deprem felaketi ile "sosyal devlet" ilkesinin ne den- li zayıflatıldığı bir kez daha ka- nıtlanmışken, Milliyetçi ANA- SOL iktidan bir "kamu görevi" olan "yapı denetimi"ni de özel- leştirmeyi hedefliyor. Konuya ilişkin Bayındırhk ve Iskân BaRanlığı'nca hazırlanan "Yapı Denetimi ve Sorumluluk Kanunu" taslağı, "belediyeierin yetersiz olduğu*" gerekçesine sı- ğınılarak yapı denetiminin ücret karşılığı özel şirketlere devredil- mesini öngörüyor. Taslağın gerekçesinde özel sektörün inşa ertiği bina projele- rinin yüzde 91'inde hata oldu- ğundan yakınan Bayındırhk Ba- kanlıgı. yapı denetiminin de özel sektöre devrini önererek kendi içinde çelişkiye düştü. Bayındırhk ve lskân Bakanlı- ğı tarafindan hazırlanan yasa tas- lağının "Sorumluluk" üst başlı- ğını taşıyan maddesı. kamusal • Özel sektörün inşa ettiği bina projelerinin yüzde 91'nde hata olduğundan yakınan Bayındırlık Bakanlığı, yapı denetiminin de özel sektöre devrini önererek çelişki içine düştü. yarar nedeniyle bugüne değin hep bir "kamu görevi" olarak al- gılanan "yapı denetimi"nin özel şirketlere devredılmesini öngö- rüyor. Bu madde şöyle: "Yapı Denetim ve Danışman- hk Şirketlerinin vapının kontro- lünün yapıklıgı sıradalti yönetici- leri ve kontrolü yapan teknik ele- manlan,denetim alûnda inşa edi- len yapılann fena yapılması nede- niyle ruhsat verilmesinden sonra ortaya çıkan her türlü zarardan kusur aranmakstzm müteseisilen sorumludurlar." Taslak ile özel şirketlere, bi- nanın yapımı sürecinde önemli işlevler yükleniyor. Taslağın "Yapı Denetim ve Danışmanlık Şirketieri'nin Görevi" üst başlık- lı maddesı şu hükmü ıçeriyor: "Bu kanunda tarif edikn her türlü yapının. Yapı Denetim ve Daıuşmanhk Şirketlerinin dene- timi aranda inşa edilmesi zorun- ludur. Yapı Denetim ve Danış- manlıkŞirkederi'nce gerçekleşti- rilecek denetim. yapım süresince görev alacak kişÛerin tüm evlem ve işlemlerinin yanı sıra, vapıda kullanılan her türlü maizemenin standarda uygunluğunu da kap- sayacaktır. Aynca yapım safha- sında karşılaşılabilecekçeşitii ak- sakhklardan. yapıyı korumakla görevli olan Yapı Denetim ve Da- ntşmanük ŞirkerJeri yapı deneti- mi dışuıda başka bir faaliyette bulunamaz. Yapu projesinin in- celenmesi ve uygunluğunun be- lirlenmesi ile>apının başlamasın- dan tamamlanmasına kadar Ya- pı Denetim ve Danışmanlık Şir- keti denetiminde yapıur." Cenlş yetkller Özel şirketlerin üstlendiğı -yapı denetim sorumluluğu'' ise, taslak ile çok geniş yorumlandı: " Yaptm süresinde,yapı sahibiniıı haklannı korumak üzere görev üstlenen tüzel kişilere veya bun- laruı kuracağı ortak girişimlere ücret karşıuğında yaptınlan her türlü planlaıua. ön keşif. yapüa- bilirlik,tasanm parçası olan son- daj, etüd, metraj, keşif, teknik ve idari şartnameler, ihale dosyası hazuiama, ihale değeıiendirme ve yapım denetimi vapması ve yapörması işlerini üstienme.-" Bu denlı çok sorumluluğu özel şirketlere devretmeyi "yasa" maddesi haline getiren taslağın. özel Yapı Denetim ve Daruşman- lık Şirketleri'mn "kuruluş, işle- >1ş, görev ve yetkilerine ilişkin esasian"nın bir "yönetmelik" ile belirlenmesini öngörmesi dikkat çekti. Taslağırj genel gerekçesinde, inşaatlarda gerekli denetim ya- pılamadığı, belediyeierin bugün- kü teknik kadrolannın "yapı ka- Btesi" ile ilgili denetimi yapma- dıklan vurgulandıktan sonra. özel sektörün yaptıgı inşaatlann çarpıklığına ilişkin şu saptama- lara yer verildi: Çarpıklık saptamaları "Devlet İstatistik Enstirü- sü'nfin verüerine göre inşaatla- nn yüzde95'i özel sektör tarafin- dan, yüzde 5'i ise kamu sektörü tarafindan yapılmaktadır. Özel sektör yaünmlannda çeşitli ku- ruluşlarca yapılan araştırmalar- da denetlenen projelerin vüzde 91 'inde tasanm. hesap \e çizim hatalan belirlenmiş olupyine be- ton kalitesi ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda beton mukavet- melerinin projesinde öngörülen- den yüzde 40 eksik gerçekleştiği, şantiyelerin yüzde 90'ında stan- dart ve yönetmeliklere a> kın be- ton döküldüğü beliricnmiştir." Taslağın genel gerekçesinde öze] sektör inşaatlannm kalite- sizliğinden yakınılırken, madde- lerinde yapı denetiminin tümüy- le özel sektöre devredilmesı önemli bir çelişki olarak değer- lendirildi. MHP'li Sağlık Bakanı'nın kadrolaşma ve atama çalışmalannı sürdürdüğü belirtiliyor Durnııış'a tejJdler dinnıiyorİZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)-MHP'li Sağlık Ba- kanı Osman Dunnuş'un ya- bancı ülkelerden gelen yar- dım ekiplerine ve doktorla- ra yönelik yaptıgı açıklama- lara tepkiler sürüyor. Dep- rem bölgesinde görev alan lzmir Tabip Odası tarafin- dan yapılan açıklamada, "Bakanm tutumu. kamu yö- netimindede deprem feiake- ti yaraüyor" denildi. lzmir Tabıp Odası Başkanı Suat Kaptaner. hekımler ola- rak tek düşüncelennin bölge- de yardıma gereksinim duyan yurttaşlara ulaşabilmek ve yaraların sanlmasını sağla- mak olduğunu belirterek şu görüşlere yer verdi: "Izmir Sağlık Müdürlü- ğü'nde görevU yönetici mes- lektaşlanmızın tümü, lz- mir'in sağlık hizmetierini, Türkiye'nin diğer bolgele- riyle kıyaslandığında en iyi seviyeye getirmede göster- dikleri başanyı. deprem böt- gesine katkı sağlamak ala- nında da gerçekleştirmek için çaba gösterirken, siyasi deprem felaketine uğradılar. Bütün enerjisini özellikle deprem bölgesinin sağhk so- runlarının çözümüne ayır- ması gereken Sağlık Bakan- lığı'nın başka bir gündemin peşinde olduğu görülüyor. Sağhk Bakanlığı için siyasi kadrolaşma, deprem felake- tinin yaralaruun sanlmasın- dan büe önceUkli. Aksi düşünülseydi, ge- rekçesiz siyasi tayinier Türkiye'nin bu acı- lı döneminde hem de deprem için sağhk hizmetlerinin koordinasyonunu yapan bu meslektaşlarunıza u> guianmazdı.'' Bütün Türkiye'nin deprem sonrası mağdur kalan yurttaşlann yaralannı sar- maya çalışırken, Sağlık Bakanlığı'nın, başhekimleri, sağlık müdür yardımcılan- nı göreyden almayı sürdürerek. üJke ve sağlık sorunlanndan ne kadar uzak, acı- lanmıza karşı ne kadar duyarsız olduğu- nu gösterdiğini vurgulayan Dr. Kaptaner, "Kamuoyu bihnelknr ki. asıl felaket Tür- kiye'nin bugün Sağlık Bakanı gibi vöneti- ciler tarafindan yönetiliyor olmasıdır. Bu ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Depremden nıhsal olarak etkiknen \ıırttaşlara psikolojik tedaviye başlandı.^ felaketin \aralannı sarmak daha zor ola- cakürr 'dedi. Hekimlerin. siyasi baskılar- dan uzak bilgi ve binkımlerini uygulaya- bilecekJeri bir ortamda çalışmak istedik- lerini kaydeden Dr. Kaptaner, siyasi tayin ve görevlendirmelerin durdurulmasını, göreyden alınan meslektaşlannın görev- lerine iade edilmelerini istedi. Kaptaner, lzmir Tabip Odası'na üye doktorlann deprem bölgesinde oluşturu- lan sağlık merkezlerinde 3 ay süresince görev alacağını da bildirerek. bölgeye her üç günde bir yeni ekibin gideceğini açık- ladı. 3 aylık bu süre içinde ulaşım konu- sunda sıkıntı yaşadıldannı belirten Kap- taner, duyarlı kesimlerin kendilerine bir adet minibüs tahsis etmesini istedi. Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalan- nın depremin yaşandığı ilk gün yaptıgı. "Bütün gönüllü hekimler deprem bölge- sine" çağnsına uyduklannı da bildiren Kaptaner, Izmir Tabip Odası'nın görev aldığı Izmit bölgesindeki çalışmalanyla ilgili şu bilgileri verdi: Çalışmalar sürüyor "Odamız üyelerinin oluşturduğu, Ota- ğan Dışı Dummlarda Sağhk Hizmeti Ça- lışma Grubu bölgeye giderek çahşmalarda buhındu. Aynca büyük depremde havatı- nı kaybeden,yaralanan sağhkçahşanlan ile dayanışma için maddi yardım kampanyası başlatılmıştır. Deprem sonrası göztenea en be- Grgin oigu, her kademe- de yönetim fonksiyonla- nndaki karmaşa ve za- afiyetohnuştur. Deprem sonrası olası sağhk so- runlannın çözümlen- mesi, artan sağlık hiz- metlerinin bir an önce is- tenen niteliktesunulma- sına katkı yapmak için Türk Tabipleri Birliği Yalova, Gölcük, Adapa- zan ve tzmit'te koordi- nasyon merkezieri oluş- rurmuştur. lzmit'in ko- ordinasyon görevi oda- nuza verildi. Çahşmala- runızda ortaya çıkan. üp eğftüninde vemezuniy et sonrası olağanüstü ko- şullarda hizmete, yeter- li egitimin ounadığından hareketie, Olağandışı Koşullarda Sağlık Hiz- metieri Çalışma Gru- bu'nun hekimlere > öne- lik 5 yıldu* bu konuda sürdürdüğü eğitim çabş- masıyeniden düzenlene- rek, bölgeye giden he- kimlere verüecektir." MHP'li Sağhk Baka- nı Durmuş'un göreve basladığı günden bu ya- na Türkiye genel inde başlattıgı 'atama rüzgâ- n' çerçevesinde, Balı- kesir, Uşak ve Ay- dın'dan sonra Muğla'da da Sağhk Müdü- rü Dr. Nabi Coşkun ve Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Aygenç Fellahoğlu görev- lerinden alındı. Sağlık Müdürlüğü'ne MHP'li olarak bilinen Dr. Hulusi Taşko- paran getirilirken. Devlet Hastanesi Baş- hekimliği'ne de yine MHP'li olarak bili- nen ve aynı zamanda Sağlık Bakanı Dr. Osman Dunnuş'un Tıp Fakültesi'nden arkadaşı Dr. Turan Dokumacı atandı. Başhekim ve Sağlık Müdürü'nün ge- rekçe gösterilmeden faks emriyle görev- den alınmalan üzerine eski Muğla Tabip Odası Başkanı ve Muğla Belediye Başka- nı Op. Dr. Osman Giirün. "Sağüğa siya- set kanştınldı" dedi. Marmara bölgesinde bulunanlann depremin şiddetinden zarar görmeleri güçlü olasılık 4 Antma tesisleri korkutuyor' ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Depremin ardmdan Marmara'daki sanayi lcuruluşla- nnm antma tesislerinin çalışıp çalışmadıgı sorusu gündeme ge- tirildi. DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Orhan Uslu, antma te- sislerinin şiddetlı depremden za- rar görmelerinin kuvvetle olası olduğuna dikkat çekerek "tn- sanlann aciliyetleri çok daha başka yöndeşu anda.Ancak ant- ma tesislerinin de unutulmama- sı gerekir'' dedi. Atıklannı anttıktan sonra de- reye veren tesislerin bulunduğu- nu, bunlann içme ve kullanma suyuna kanşabileceğini kayde- den Uslu, toksik madde içeren atıklann etkilerinin uzun vadede ortaya çıkabileceğini söyledi. Marmara'daki depremin çev- resel etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Orhan Uslu, deprem sonrasında toprak üstündeki olaylann görüntülendiğini, an- cak toprak altında olup bitenler hakkında bilgi sahibi olunama- dığını vurgulayarak "Özellikle kanalizasyon sistemleri ne du- rumda büİnmiyor. Bu kanalizas- yon sistemleri, deprem bölgesin- deki kentlerin atık sulannı top- luyor, anrmah ya da antmasız denize ulaştımor. Kanalizasyon sistemleri içinde meydana gel- miş olabilecek kınklar ve tıkan- kaydeden Prof. Dr. Uslu, kana- lizasyon sisteminin iletme göre- vi ni yapamaması durumunda atıksulann deprem bölgesindeki kentlerden uzaklaştınlması so- rununun yaşanacağını bildirdi. Araştırma Isteniyor Öte yandan, deprem bölgesin- deki çok sayıda sanayi tesisinin miştir; bu iyiye gidişi durdurdu mu acaba? Bu gelişmede olum- suzluklar \ar mı, bunu da bilmi- yoruz, bu da gündemegetirilme- sigereken bir konu. Sanayi kuru- luşlaruun antma tesisleri ne du- rumda, bunlar da zarar gördü mü, zarar görenler ne ölçüde gördü, yetertilikJeri ne ölçüde et- kflendi? Eneıji kesinrileri oluyor, insanlann aciliyetkri çok daha • Uzmanlar antma tesislerinin zarar görme olasıîıklannın güçlü oJduğuhü * söylüyor. DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Orhan Uslu, uyansını "insanlann aciliyetleri çok daha başka yönde şu anda. Ancak antma tesislerinin de unutulmaması gerekir" sözleriyle yapıyor. malaryerahı sulannı etkfler. Ka- nalizasyon sistemlerinin iflası. sağhk risklerini artanr" dedi. 'Konu gündeme gelmell' Bu konunun, şu ana kadar gündeme gelmediğini, ancak gündeme gelmesi gerektiğini antmalannın çalışıp çahşmadığı konusunun da araştınlması ge- rektiğini vurgulayan Prof. Dr. Uslu, bu konudaki kaygılannı da şöyle dile getırdı: "Izmit Körfe- ziçevresindeki sanayi kuruluşla- n, antma sistemlerine önem ver- mişti ve teker teker iyiye gidiş gözleniyordu. Deprem, antma sistemlerini muhakkak etkile- başka yönde şu anda, antma te- sislerin i unuttular mı, ama unu- tulmaması gerekir. Şu an buna ihtiyacımız yok divorlar ya, ant- ma tesislerine de ihtiyacımız kal- madı mı acaba? Ozeüikle çevre- nin sağlığı, insanlann daha koru- masız olduğu dönemlerde daha da önem kazanıyor. İnsanlar ev- lerinde korunaklıydı, şimdi ça- dır altında. Çevrenin. denizin. derelerin, sulann sağhkh olması daha da önem kazandı." Atık sulannı, anttıktan sonra derelere veren sanayi kuruluşla- nnın olabileceğine, halkın içme olmasa bile kullanma suyunu o derelerden sağlayabileceğine dikkat çeken Uslu. "Marmara Bölgesi, Türkiye sanayisinfaı kal- bi. Her türlü tehlikeli maddenin de üretildiği sanayi kuruluşlan var burada, tabii ki bol miktar- da kimyasal ahk var.Bunlann iyi kötü kontrolü yapıhyorken şim- di kontrol edilemez hale geldi. Bunun bir an önce envanterinin çıkanlıp araştırılması lazım. Kimyasal atıklar. içmeve kullan- ma sulannı etkiliyorsa acil olarak önlem ahnmata" dedi. Sanayi tesislerinden sızan kimyasal atıklann deniz canlıla- nnı da etkileyeceğini ve buradan besin zinciriyle insanlara geçe- bileceğini anımsatan Uslu, tok- sik atıklann etkilenni uzun va- dede gösterdiğini söyledi. Çözüm arayışı Hükümetin ABD destekli tahvü bekknüsi ANKAJRA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Büknt Ecevit, ABD yönetimincedes- teklenecek deprem tahvili çıkanlması du- rumunda. ekonomik zorluklann kısa sürede aşılacağını söyledi. Ecevit hazırlamış ol- duklan yeni vergi tasa- nsını bazı yönleri ile gözden geçireceklerini bildirdi. Ecevit, dün akşam Başbakanlık'tan ayn- lırken gazetecilerin deprem sonucu alına- cak önlemlere ilişkin sorulannı yanıtladı. Vergi yasasmda yapmayı düşündükleri değişikliği, yardım kampanyalannın bun- dan olumsuz etkilene- ceğini düşünerek TB- MM tatili sonrasına er- telediklerini kaydeden Ecevit, Türkiye'nin fi- nans ihtiyaa konusun- da şöyle konuştu: "Gerek v^tandaşja- nnuzııı,gerekse60'ı aş- kın ülkenûıTürldy«'y* başlatnğı yardımlar ne sonuçlar verecek? liuslararası finans ku- ruluşlannın Türk eko- nomisine katkılan ne olacak? Bunlan bir arada değerfendirece- ğiz. Ona göre belki ha- zniamışoklugumuzye- ni vergi tasansuıı bazı bakımlardan gözden geçireceğiz.*' Ecevit, "ABD hükümetinin gûvencesi ile deprem tahvili çıkanlması dü- fünüiüyor mu?" soru- sunu da şöyle yanıtla- dı: "Bunun çok örnek- leri var. Biz de bu oia- nak üzerinde durduk. Bunun için ABD'nin garanti vennesi gereki- yor. O konudaki Ame- rikan göriişü belli ol- madan bir şey söyle- mek istemiyorum. Fa- kat Amerikan vöneti- minin destekleyeceği deprem tahvilini çıka- rabüirsek, depremis neden olduğu ekono- mik zorluklan kısa sü- rede aşmamızda bir et- ken oiabilir. Ameri- ka'nm bunu ohımlu karşüav^cağuu umu- yorum.'' Ecevit. bir başka so- ru üzerine, yapılann daha etkın denetlen- mesi için çalışma yü- rüttüklerini söyledi. E- cevit, yerleşim mer- kezlerinin belirlenme- si konusunda Türki- ye'ninbir politikasının olmadığına işaret etti. İskenderun Yüzde 50 kırımla okııl inşaaüan AKINBOPUR İSKENDERUN - Ikinci derece deprem bölgesi olan İskende- run ve yöresinde dev- letin kaymakamı ile Milli EğirimMüdüTİü- ğü nezaretinde yapılan okul inşaat ihalelerinin yüzde 50'ye varan kı- nmlarlaçıkarnldığı or- taya çıktı. Mimaıiar Odası Is- kenderun Şube Başka- nı AS Yavuz olaya sert tepki gösterirken, "Bu ihaleyi yapan yönetici- lerin kafalannda dep- rem olmabdır" dedi. Eğitim-Sen İskende- run Şube Sekreteri Ad- nan Çefik ise "Devtet, okullara derslik değü, mezar ihaltsiyapıyor* diye konuştu. İskenderun'da il- köğretim okullannda yoğuniuk yaşanması üzerine ek bina ve derslik ihalesi karan alan Milli Eğitim Mü- dürlüğü ile Kayma- kamlüc, 9 ilköğretim okulunda 66 dersliği 453 milyar keşifbedel- li olarak ihaleye çı- kartılmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle