Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 AĞUSTOS 1999 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
GUNCELcÜINEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
sı konularında radikal görüşlere sahip olduğu için
devletin tepe noktalarında her zaman eleştirilen
Doğu Aktulga'nın bu saptamasında gerçek payı
yok mu?
Var! Son deprem felaketi "yönetim yetersizliği-
ni" ayrıntılarıyla ortaya koymadı mı?.
Marmara depreminde; daha önceki felaketler-
den sonra gereken önlemlerin alınmayışının ve yıl-
lardır yöneticilere egemen olan umursamazlıgın
nelere mal olduğunu görmedik mi?
Bugün bu iki gerçeği yadsıyana rastlanmıyor.
O kadar ki sorumlu durumunda olan bakanlar bi-
le açık oturumlarda ya da soru karşısında devletin
bugüne kadar üzerine düşen görevleri yerine ge-
tirmediğini ıtiraf etmek zorunda kalıyorlar.
Birkaç gün öncesine kadar deprem alanlannda-
ki konutların yapımında sorumluiuğu bir kısım mü-
teahhitlerle sınıriı tutan Başbakan Ecevit. nihayet
. sadece müteahhitleri değil, kötü binalann yapıl-
masına izin veren belediyeleri de suçladı..
"Çok daha katı yönetmelikler getirmekte karar-
lı olduklannı" söylüyor.
Ne ki müteahhitler mahkemeye giderken eksik
malzeme ile bına yapmalarına göz yuman yerel yö-
neticileri de aynı akıbetin beklediğini açıklayamı-
yor.
Başbakan'ın son saptaması, yıllardır depremle
sallanan bu ülkede "bina yapımlannı denetleme-
yen bir devlet düzenininvarlıgını"kan\t\am^orm\j?
Bu örnek bile Aktulga Paşa'nın Türkiye'de "yö-
• netim yetersizliği ve umursamazlıklann" devlete
egemen olduğu yolundaki irdelemesini haklı çıka-
rıyor.
Depremin ilk günü devlet sınıfta kaldı. Hükümet
tel tel döküldü. Bu kanıyı boşa çıkaracak bütün ça-
balar sonuçsuz kaldı.
Fakat Türkiye daha büyük bir sınava, çağdaş
devlet olup olmadığını kanıtlayacak büyük bir sı-
nava hazırianıyor.
Batısı. doğusu, Hıristiyanı, Müslümanı, Yahudi-
si yardım için seferber. Uluslararası kuruluşlar bü-
yük paralardan söz açıyor.
. Gelecek yardımlara Türkiye'nin maddi katkısıy-
; la yeni beş büyük kent kurulabilir.
Ya şu sorular
Kaygılar. işte bu noktada başlıyor:
"Yönetim yetersizliği"nden kaynaklanan bece-
riksizlikler bu müthiş olanağın çarçur edilmesine
neden olacak mı?
Hükümet, gelmesi olası yardımlan sınıflandırarak
hangi kuruluşlarda toplayacağını ve nasıl kullana-
cağını daha bugünden planlamaya başladı mı?
Devlette hâlâ eşgüdümsüzlükten kaynaklanan
bir dağınıklık göze çarpıyor.
Onca yardımdan sonra yeni kentler, yeni yaşam
düzeni yaratamazsak Batı'dan Doğu'yazaten pek
pariak olmayan devlet notumuzun ne olacağını bu-
günden kestırmek zor olmasa gerek.
Hıristiyan-Müslüman aynmı yapan, hâlâ ırkçılık
davası güden insanların yönetiminde nereye vara-
biliriz ki...
Sağlık Bakanı, yardıma gelen ülkelere teşekkür
ederken Israil'le Ermenistan'ı unutuyor.
•u- Haber doğruysa; kriz masasındaki kimi ak)-ı ev-
veller ABD yardım kuruluşu Hope Church'ün gön-
dereceği, 12 bin kişiye yemek verebilen mutfağı is-
temez görünüyor.
. Nedenine gelince: Yardım kuruluşunun "Umut
Kilisesi" adını taşıması ve mutfakla gelecek olan 10
personelin Hırıstiyanlık propagandası yapma o-
lasılığı!
Gülünç oluyoruz, gülünç!
Bu olaylar karşısında Batı'nın Türkiye'ye olası
düşünce ve bakış biçimini, Beşiktaş'ın eski ant-
renörü Kalli Feldkamp dün gece AJman TVsindeki
. programda açıklayıverdi:
"Türkiye'ye her türiü yardımı yapmalıyız ama...
İki ay sonra da gidip bir bakmalıyız" dedi.
• Büyük felaketin ucunda büyük rezalet olasıfoğı da
var.
Af krizi 8on anda asılılıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aralannda
işkence ve çete sanıklan ile adam öldürenlerin de
bulunduğu toplam 58 bin 518 tutuklu ve hüküm-
lünün yararlanacağ] af tasansı, Meclis Genel Ku-
nıhı'nda yoğun pazarhklar sonucu yasalaştı. DSP
Genel Başkan Yardımcısı Rabşan Ecevit'in çete
suçlannın kapsam dışında bırakılması için devre-
ye gırmesinin ardından FP"lılenn Recep Tayyip
Erdoğan ile NecmettinErbakan'ı kurtarma arayış-
lan pazarlık konusu oldu. Uzlaşma sağlanamayın-
ca tasannm geri çekilmesi gündeme geldi. ancak
"geri çekilirse cezaevlerindeisyan çıkar" kaygısıy-
la görüşmelerın sürdürülmesi kararlaştınldı. 23
Nisan 1999'a kadar işlenen suçlan içeren "75. Yü
Affi", "işkencedler ve çeteciler ile dotayh olarak
müteahhitierT kapsayan bir içerikle yasalaştı. Ya-
sayla. türbanh öğrencilere de ûniversite yolu açıl-
dı. Bazı Suç ve Cezalann AfTina tlişkin Tasan.
önceki gün saat 17.00"den dün sabah saat 07.00'ye
kadar süren 14 saatlik görüşme sonucunda TBMM
Genel Kurulu'nda kabul edıldı.
Kulislerde önerge pazarlığı
FP ve DYP milletvekilleri, her maddede grup-
lar adına ve kişisel görüşlerini açıklamak üzere
kürsüye geldiler ve yasantn hemen her maddesiy-
le ilgili değışiklik önergeleri verdiler. Kapsam dı-
şı kalıp ceza indırimine tabi suçlan düzenleyen 3.
maddesinin birinci fıkrasmın (c) alt bendinde 18,
öğrenci affı ile ilgili 12. maddede 11 'i bulan öner-
gelerin hiçbiri genel kurulda kabul görmedi. Ko-
misyon ve hükümet. verilen önergelere katıldığı-
nı ıfade ederek, muhalefetin engellemesini önle-
meye çalıştı.
Genel kuruldaki görüşmeler sürerken. kulisler-
de de önerge pazarlığı yaşandı. DSP"den çok sa-
yıda milletvekili, "işkence, kötü muamele. çete
oluşturmak, görevi kötüye kuBanmak" suçlannın
af kapsamından çıkanlmasına yönelik önergeler
hazırladılar. Ancak, DSP grup yöneticilerinin, mil-
36 mületveküi
letvekillerinden imzalanru geri çekmeleri istemi-
nı bir grup milletvekili kabul etti Aralannda U-
luç Gürkan, Ali Arabaa, Rıdvan Budak. Namık
KemaiAtahan'ın bulunduğu 10"ua§kınmillerve-
kili ımzalannı çekmeye yanaşmadılar.
Ancak. FP'lilerin hızlı davranarak, tasan üzerin-
de önerge verme hakkını doldurmalan üzerine,
DSP'lılerin önergelerinin işleme konulamayacağı
anlaşıldı. Bunun üzerine önerge hazırlayan DSP'li-
ler. FP'den, bazı önergelerini geri çekmeleri rica-
sında bulundular. FP'liler, yalnız Eşber Yağmur-
dereü'nin affina olanak tanıyacak önergenin çeki-
lebileceğini bildirdi. Bu arada Rahşan Ecevit'in
devreye girerek, çete ve işkence suçlannın af kap-
samı dışına çıkanlmasmı istediği bildirildi.
Ecevlt, Bahçeli ve Cüt İle görüştü
Bu gelişmelerin ardından. Başbakan Bülent
Ecevit MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Devlet Bahçeli ve FP'li Abdullah GüJ ile ayn
ayn görüştü. Ecevit'ın, Gül'den çete suçlannın af
kapsamından çıkanlmasına destek olmalarını is-
tediği öğrenildı. Ancak Gül, Erdoğan, kapatılan
RP"nin eski genel başkanı Necmettin Erbakan'ın
ve bazı eski RP milletvekillennin de yargılandığı
TCY'nin 312. maddesinin 2. fıkrası ile ilgili vere-
cekleri önergeye destek ısteyince uzlaşmaya van-
lamadı. Aralannda ANAP'lı Sebgetullah Seydaoğ-
hı'nun da bulunduğu bazı Güneydoğu mılletvekil-
lerinın, FP'lilerle ortak hareket ederek verdikleri,
TCY'nin "terörörgütüoeyardım ve yatakük" suç-
lannı kapsayan 169. maddesinin de ceza indirimi
kapsamına alınmasına ilişkin önerge reddedildi.
FP milletvekillen, tasannm görüşülmesi sırasın-
da Tayyip Erdoğan ve Necmettin Erbakan'ı af kap-
samına sokmak için uğraştılar. FP'li milletvekil-
lerinın, "312. maddenin 2. fıkrasını kapsama alma-
maruziçm bazıyerlerden basla mı var'1
sorularına
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, söz konusu fık-
ranın "halkı sınıf, ırk, din mezhep veya bölge fark-
hlığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik edenleri"
kapsadıgını \iirgulayarak. "Maddenin af kapsamı-
na alınmaması sırasında. birileri göz önünde tutu-
larak hareket edtlmemiştir. Hiçbir yerin de baskı-
sı söz konusu değüdir" dedi. Adalet Bakanı Türk.
vasanın görüşülmesi sırasında. cezaevlerinde 59
bin 181 'i adli suçlular. 10bin 20l'i terörsuçlula-
n olmak üzere 69 bin 382 tutuklu ve hükümlü bu-
lunduğunu, aftan ıse doğrudan doğruya 26 bin 538
kişinin yararlanacağını açıkladı. Yasa kapsamın-
da 31 bin 980 kişinin de indirimden yararlanarak
gelecek yıllarda cezaevlerinden çıkacağını bildi-
ren Türk, "Geriye kalanlar aftan yararlanamaya-
cak olanlardır. Bunlar ana>asa gereğince affetme
imkânına sahip oünadığunız terör suçlulandır"
dedi.
Aftan yararlanacak tutuklu ve hükümlüler, ya-
samn yürürlüğe gıriş tarihinden itibaren 20 gün
ıçinde salıverilecek. Salıverme koşullannı yerine
getirmeyenler ıse koşullann oluştuğu tarihte ser-
best bırakılacak. Ecevit, gazetecilerin "Susurluk
da%ası olarak anılan bazı davalann sanıklannın da
af kapsamına ahndığı betirtili>T>r. Bu konuda bir de-
ğeıiendirmeniz olacak mı?" sorusuna. "Bugünkü
hükümet 3 partili bir koaüsyon hükümeti, 3 parti-
U bir hükümetin hiç bir hükümet ortağı kendi is-
teklerini tam olarak gerçekleştiremez'" yanıtını ver-
dı. Hükümet ortaklannın af konusunda farklı bek-
lentileri olduğunu beürten Ecevit şunlan söyledi:
"Fakatönemli olan dengeü bir uzlaşmaya vanlmış
olması. Biz bu uzlaşma\ı muhalefet partilerivlc de
sağlamak için elimizden gelen çaba>ı gösterdik. Uz-
laşı. demokrasinin çok önemli bir koşuludur. Şu i-
ki üç a> içerisindeyasave Anayasa değişiklikleri ko-
nusundagösterilen uzlaşmaafyasasıkonusuada da
gösterUmiş oldu."
Ecevit, bir başka soru üzerine, siyasi partiler gi-
bi değişik toplum kesimleriyle hükümlülerin de
farklı beklentilennin olabıleceğini belirtti. Hükü-
met yeni yasayla türbanh öğrencilere de af ge-
tirdi.
Devlete karşı
aftanyararlanacak suçlar kapsam dışıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) -TBMM'nin yaklaşık 15 saat
süren görüşmeleri sonunda kabul
edilen af yasasından dokunulmaz-
lıklannın kaldınlması istenen. ara-
lannda Susurluk olayının odağın-
da bulunan milletvekillerinden
MehmetAğar'ın da bulunduğu 36
milletvekili yararlanacak. Hakkın-
da görevi kötüye kullandığı gerek-
çesiyle TBMM Soruşturma Ko-
misyonu'nun Yüce Divan karan
bulunan ANAP lideri Mesut Yıl-
maz ile geçen dönem haklannda
soruşturma komisyonlan kurulan
bakan arkadaşlan da yargılanmak-
tan Jfflrtulacak.
Sözkonusu yolsuzluk iddialan
ile ilgili olarak Yılmaz'la birlikte
yargılanmalan istenen Güneş Ta-
ner, YaşarTopçu. Işuı Çelebive Ya-
hm Erez yargılanmaktan kurtula-
cak. Af yasasına göre. dokunul-
mazlık dosyalan düşecek olan mil-
letvekilleri ve suçlan şöyle: Sedat
Bucak Suç işlemek üzere teşekkül
oluşturmak. ZekiÇakan: Seçimle-
rin temel hükürnlerine ilişkin 298
savıh yasaya muhalefet. Kamer
Genç: Cumhurbaşkanma hakaret.
Sülevınan Çelebi: Görevli memu-
ra hakaret Avni Doğan: Görevli
memura hakaret. Yasin Hanpoğlu:
2911 Toplantı Gösteri ve Yürüyüş
Yasası'na muhalefet. Saffet Kaya:
Hakaret Yüksel Yalova: Hakaret.
Kadir Bozkurt: Hakaret ve tehdit.
Nazh Dıcak: Basın yoluyla görev -
li memura hakaret. Mustafa Yıl-
maz: Tedbirsizlik ve dikkatsizlik
sonucu birden fazla kişinin yara-
lanmasına sebebiyet vermek. Salih
Kapusuz: 298 sayılı yasaya muha-
lefet. RecaiYıldınm: 298 sayılı ya-
saya muhalefet. Ali Halaman: 298
sayılı yasaya muhalefet. Salih Sö-
mer 2911 Toplantı ve Gösteri Yü-
rüyüşleri Yasası'na muhalefet. U-
fuk Söylemez: Görevi suiistimal.
MehmetAğar: Emniyet genel mü-
dürlüğü görevi sırasında yurtdışın-
da şjfeıh kullanılmaşiru gerektire-
cet,bir gğrevi.ve yetkisi olmadığı
halde danışmanı Korkut Eken'e bu
konuda şifahi emir ve bazı silahlar
vermek suretiyle_ görevi kötüye
kullanmak suçu. Ömer Vehbi Ha-
tipoğhı: Görevi körüye kullanma.
Kemal Albayrak Görevi kötüye
kullanma. Cevat Ayhan: 2911 sa-
>ılı yasaya muhalefet. Nezir Ay-
dın: 2911 sayılı yasaya muhalefet.
Temel KaramoUaoglu: Görevi kö-
tüye kullanma. Halit Daglı 298 sa-
yılı yasaya muhalefet Recai Ku-
tan, Abdullah GüL Musa Demirci,
Aydın Menderes, Oğuzhan Asil-
türk. Abdülkadir Aksu, Fehim
Adak, Rıza Llucak Siyasi Partiler
Yasası'na muhalefet.
ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM'de kabul edilen yasa. devlete
karşı işlenen suçlarla Atatürk aleyhi-
ne işlenen suçlan kapsam dışında bı-
rakıyor. Kapsam dışı suçlar şöyle:
Devletin şahsiyetine karşı işlenen
cürümler; siyasi ve iktisadi bozguncu-
luk; cürüm sayılan yayınlan nakil;
de\
r
letin emniyetine karşı silahlı çete
kurma ve çetecilere yardım; devletin
emniyetine karşı gizli anlaşma; devle-
tin emniyetine karşı cürüm işlemeye
teşvik; halkı sınıf, ırk, din, mezhep ve-
ya bölge farklılığı gözeterek kin ve
düşmanlığı açıkça tahrik; zımmet,
devlet alım ve satımlannda çıkar sağ-
latna: irtikâç»; rüşvst alraa-verme-a©-^
cıhketme, görevıne gırmeyen işterüş-
vet; "taksirle tehlikeye sebebiyet ver-
mek' başlığıyla düzenlenen ve doğal
felaketler sonrasında ihmali olan mü-
teahhitlerin de bu kapsama girdiği be-
lirtilen tedbirsizlik, dikkatsizlik veya
meslekte tecrübesizlik ya da kurallara
uymamak sonucu tahribata neden ol-
ma suçlan; uyuşturucu madde üretim
ve ticareti ile bu suçlara iştirak, uyuş-
turucu kullanma ve kullanılmasını ko-
laylaştırma, sahte reçete ile u>
r
uşturu-
cu satın alınması; cebren ırza geçmek.
küçükleri baştan çıkarmak ve iffete ta-
arruz etmek, kız ve erkek kaçırma, fu-
huşa teşvik, cebir veya şiddet yoluyla
iğfal; evlenme vaadi ile kızlık bozma;
kadın, erkek veya küçüğü kaçırmak,
ahkoymak; fuhuşa teşvik, kadın tica-
reti; 449. ve 450. maddelerde tanımla-
nan adam öldürme suçlan (akraba öl-
dürme. canavarca hislerle adam öldür-
me); ehliyetsizleri dolandırma; hileli
iflas: Atatürk aleyhine işlenen suçlar,
firar. izin tecavüzü. yoklama kaçağı,
bakaya veya saklı bulunma suçlan ha-
riç Askeri Ceza Kanunu'nda düzenle-
nen suçlar; orman yakma ve benzeri
fıiller: Mal Bildiriminde Bulunulma-
sı, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücade-
le Kanunu'nda sayılan suçlar; Kara
Paranın Aklanmasmın Önlenmesi,
Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi
Hakkında Kanun'da sayılan suçlar; Ic-
•a veJflas Kanunu'nıın 33I-334/b,
rnaddelerinde sayılan suçlar; Çekle
Ödemelenn Düzenlenmesi ve Çek Ha-
millerinin Korunması Hakkında Ka-
nun'un 16/1. maddesinde belirtilen
suçlar; Mal Bildiriminde Bulunulma-
sı, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücade-
le Kanunu'nda, Kara Paranın Aklan-
ması Kanunu ile Uyuşturucu Madde-
lerin Murakabesi Hakkında Kanun'da.
657 Sayılı Devlet Memurlan Kanu-
nu'nda. 178 sayılı Maliye Bakanlı-
ğı'nm Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamede De-
ğişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un
7. maddesinde sayılan suçlar; Terörle
Mücadele Kanunu kapsamındaki suç-
lar; vergi, resim ve harçlara ilişkin ka-
nunlarda yer alan suçlar.
130 bin
memura
sicil affı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Genel Ku-
rulu, af serisinı memurlar ile
kamu görevlilerinm disiplin
cezalannm affinı öngören ta-
sanyı kabul ederek tamam-
ladı. Bu aftar, da yaklaşık
130 bin memur v e kamu gö-
revlisinin yara'lanacağı tah-
min edıliyor.
TBMM Genel Kuru-
lu'nun önceki gün sabah sa-
at 10.00'da baslayıp dün sa-
at 13.00'te sora eren yakla-
şık 27 saatlik çilışma süresi-
nin sonuna dogru da memur-
lar ile kamu görevlilennin
disiplin cezahnnın affina
ilişkin yasa usarısı kabul
edıldi. Buna göre 23 Nisan
1999 tarihinden önce işlen-
miş, yasa. tüzüs ve yönetme-
likler gereğince memurlar ve
diğer kamu gcrevlileri ile bu
görevierde bımnmuş olan-
lar hakkında verilmiş disip-
lin cezaları bitün sonuçla-
nyla affedılecek. Devletin
şahsiyetine karji işlenen suç-
lar, zimmet, iıtikap, rüşvet,
dolandıncılık sahtecilik,
ınancı kötüye iullanma, yüz
kızartıcı veya £ref ve haysi-
yeti kırıcı suçlir, kaçakçılık,
resmi ıhale ve dıma fesat ka-
nştırma, devle sırlannı açı-
ğa vxırma nedeiyle ilişik ke-
silmesi suçlarnı işleyenler
ise bu kapsana alınmaya-
cak. Yasanın Cumhurbaşka-
nı tarafından onaylanarak
yürürlüğe girnesini izleyen
30 gün içinde haklanndaki
disiplin cezalzına karşı açı-
lan davaya de-am edilmesi-
nı isteyenleriniavalannade-
vam edilecek - Vncak davacı-
nın aleyhine onuçlanması
durumunda yaa ile getirilen
afhiLkümleri .ygulanacak.
TURKISHl
Erand
BOĞAZ'DA HEYECAN FIRTINASI
" • * " * .
Hemen arayın
(0212) 225 55 55
www.cine5.com.tr
Bugün naklen saat 14:00 te
sadece
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Gerçek fotoğrafımız buymuş demek.
Bir yanda enkaz altında çığlıklar,
Bir yanda enkaz üstünde çiğlikler,
En üstte boşluk üstüne boşluklar,
Ne desek boş, yetmez sözcükler.
Fay hattını çizmek kolay,
Foya hattında asıl olay,
Enkaz altında Kızılay,
Nereden başlasak yetmez kalay!
Karamürsel-lzmit ne güzel yoldu,
Rantı gören ıliğine kadar yoldu,
Enkazı gören saçını başını yoldu,
Denizi doldur, toprak al; ne kolay yoldu!
Bizde biraz degişiktir yer bilimleri,
Kim ne kadar yerse yer bilimleri,
Paylaşımda birbirini yer bilimleri,
Siyasette salt kariyer bilimleri.
Günler geçmiş belli değil kayıp,
Bu olmaz diyene soruyor; neresi ayıp,
Ölüyü bile yanlış sayıp,
Çağı hemen atlarız, zıplayıp.
" . Bizde her soruşturma derin,
Kaygılanma şöyle bir gerin,
Her sorunu deştikçe; irin,
Deşmeyip örtersen; aferin!
Her çocuk yüzü iç sızlatıyor,
Gülüşleri insanı ağlatıyor,
Birden büyümüşler; ürkütüyor,
Bakışlar donuk, korkutuyor.
Çocuklar böyle, ya büyükler,
Tek söz 'korkunç', bitmiş sözcükler,
Sorun değil yine kurulur Gölcükler,
'- - • Kolay düzelir mi, beyindeki göçükler?
Tuğla altında yırtılmış fotoğraflar,
Betondan daha sağlam kalmış raflar,
Sorumlu anyorsun, haklı tüm taraflar,
Hiçbiriniz üzülmeyin, sırada aflar.
Dillerde, 'bu depremi görmüştük',
Erzincan'da da yerle bir olmuştuk,
Oradan Adapazarı'na uçtuk,
Unutmuştuk, bir kez daha buluştuk!
Patates değil, otomobil dediler,
Ovayı beton eylediler,
Bilime kenarda dur dediler,
Şimdi, 'bunu aşanz' dediler!
Ağla yurdum.'bir yanda enkazlar,
Bir yanda buna bakan, en kazlar,
Hâlâ geçer akçe değil ikazlar,
TÜPRAŞ'ı yine yakar vurdumduymazlar.
Derdi deprem değil iktidar yobazın,
Gün hırsızla kurnazın,
•Adı bitimden önde hokkabazm, ' ' •
Şimdi gözü, depremzadelikte doymazın.,
Sözün anlamsız olduğu bir gün,
Iktidarda dün dündür bugün bugün,
Hırsıza soysuza ödün üstüne ödün,
Dön dolaş elde var hüzün.
Basın cezalanna
erteleme yasalaştı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Genel Ku-
rulu'nda dün kabul edilen
basın cezalannın ertelenme-
sine ilişkin yasayla, gazete-
ciler ve sorumlu yazıişleri
müdürleri hakkında verilen
cezalar 3 yıl süreyle ertelen-
di. Yasayla, haklannda çeşit-
li nedenlerle hapis cezası ve-
rilen, ancak paraya çevrilen
ya da ertelenen gazeteci ve
yazarlann cezalan erteleni-
yor. Aynca "basın yolujla
suç işkdikleri" gerekçesıyle
cezaevine konulan ve yargı-
lamalan süren gazeteciler de
bu yasanın onaylanmasının
ardından tahliye edilecek.
Adalet Bakanı HikmetSami
Türk. cezaevinde bulunan
61 gazetecinin 26'sının örgüt
üyeliğinden mahkûm olduk-
lannı belirtti. Türk, ceza-
evinde bulunan ya da ceza-
evine konulmayı gerektiren
suçtan yargılamalan süren
50'ye yakın gazetecinin bu
ceza erteleme olanağından
yararlanacağını söyledi.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda basın yayın yoluyla
işlenen cezalann ertelenme-
sine ilişkin tasannın görüş-
meleri sırasında, FP sözcüle-
ri, TCY'nin "halkı din ve
bölge farklılığı gözeterek kin
ve düşmanlığa açıkça tahrik
etmek suçunu düzenleyen
312. maddesini basm yoluy-
la işleyenlerin cezalan erte-
lenırken RecepTayyipErdo-
ğan ile Necmettin Erba-
kan'ın kapsam dışı bırakıl-
mastna tepki gösterdiler.
FP'lilerin. eski bakanlardan
Hasan Celai Güzel'in ceza
ertelemesinden yararlanma-
sına yönelik önergesi de ge-
nel kurulda reddedildi.
Bakan Türk, genel kurul-
da verdiği bilgıde, halen ce-
zaevinde 61 basın mensubu-
nun yattığını, bunlardan
26'sının örgüt üyesi olduğu
için aftan yararlanamadığını
söyledi. Türk, yargılamalan
devam edenlerle birlikte ce-
za ertelemesinden yaklaşık
50 kişinin yararlanacağını
bildirdi. Buna göre gazete-
miz yazarlanndan Oral Ça-
hşlarda ceza ertelemesinden
yararlanacak.
Kabul edilen yasaya göre
23 Nisan 1999 tarihine ka-
dar, sorumlu müdürlerin ce-
zalan dahil. basın yayın yo-
luyla işlenen suçlara verilen
ve üst sının 12 yılı geçmeyen
cezalann infaa 3 yıl ertele-
necek. Bu suçlardan hakla-
nnda takibata başlanmayan-
lar, hazırlık asamasına geçil-
miş olmakla birlikte dava
açılmayanlar, son soruştur-
ma asamasına geçilmiş ol-
makJa birlikte henüz hüküm
giymeyenler ve verilen hük-
mü kesinleşmeyenler de er-
teleme kapsamına girecek.
Ertelemeden yararlanan-
lar 3 yıl içinde yeni bir suç iş-
lerlerse ertelenen cezalarmı
da aynen çekecekler. Dava-
nın açılması veya hükme
bağlanması ertelenenler, er-
teleme tarihinden itibaren 3
yıllık süre içinde yeni bir
suçtan dolayı mahkûm olur-
larsa ertelenen suçtan dolayı
da dava açılacak veya ertele-
nen davaya devam edilecek.
Ertelemeden yararlananlar,
3 yıl içinde yeni bir suç işle-
medikleri takdirde cezalan
affolacak. haklanndaki dava
ortadan kalkacak.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda görüşmeler devam
ederkenmilletvekillerine da-
ğıtüan listelere göre ceza er-
telemesinden yararlanacak
olan ve halen cezaevinde bu-
lunan tutuklu ve hükümlüler
şöyle:
AH Serhat Yaşar. Hamdi
Kankılıç, Ismail Beşikçi,
Sabri Ok, Mehmet Tari, Si-
nan Rakip. Yusuf Akbaba,
Ergün Güran, Muzaffer Aya-
ta, Cemalettin Cenap Ancı,
Hanifi Bilgiıı, Yasemin Oku-
yucu, Birol Abatay, Güven
Demir, ŞerifKartoğlu, Meh-
met Bahri Kurt, Hikmet Ka-
k, Kemal Ayhan, Tesfim Tö-
re, Adalet Aktepe, AH Ak-
kurt, Şükrü Töre, Ahmet
Kaygusuz, Fevzi Yetkin, Yal-
çın Küçük(hakkmdaki diğer
suçlardan dolayı tahliye ol-
mayacak), Doğan Güzel. Ce-
lal Bayram, AhmetErdoğan,
Yümaz Odabaşı, NecdetAk-
boğan.