Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
!9 AĞUSTOS 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
JvUX-iJ. LJlX kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Cem Akaş YKY'den çıkan yeni kitabı 'Ise'de okura üç ayn dalda nadüz yazılar sunuyor
6
Akd deHbğin nöbetini tutar'
FECİRALPTEKİN
Cem Akaş'ın 'Nadüz Yazılar' altbaşlıklı kitabı
•lse' Yapı Kredı Yayınlan'ndançıktı. Akaş'ın 'düz-
lüğü reddeden' yazılannı bır araya getiren kitap Co-
gitare, \Tgilia ve Follfe adlı üç bölüme aynlmış.
Cogıtare mantıksal önermeler üzerine kurulu ya-
zılardan, Vigilıa deneme türüne yakın olarak de-
ğerlendırilebilecekçalışmalardan, Follıs ıse test'ler-
den oluşuyor. Bu bağlamda da aşktan marjmal su-
ça, edebı turşular kurmanın elli yolundan Borges'e
ve saçmanın tipolojısinden 'roman'tiklığe değın çe-
şitli konulara değınıyor yazar.
Halen yeni romanı SÖnmemiş Kireç üzerinde
çalışmakta olan ve 'Bakğın Esir Düştüğü Yer' ad-
lı romanıyla 'AşkınZembereği' başlıklı şiirsel met-
ni yayımlamaya hazırlanan Akaş ile lse üzerine gö-
rüştük.
- tse, bir deneme kitabı olarak yayımlandı. Sizce
yazüannızın aüşılrruş denemetüründen farkh yan-
lan yok mu?
CEM AKAŞ- Aslında Ise'ye deneme kitabı de-
mek benim fikrim değıldi. Editönim ve yayımcım
bu konuda ısrarlı davrandılar. Ben de yayınevinde
çalışan biri olarak böyle bir sınıflandırma yapıl-
ması gerektiğmı biliyordum; ancak lse başhğının
alnnda 'NadüzYazılar' yazar. Deneme ana türü için-
de değerlendınlen, ama pek düz olmayan bır yazı
türü olduğu ıçın 'nadüz' altbaşlık olarak kullanıl-
dı.
İnsan kafası için akıl ve delilik gerekli'
- Peki neden 'nadüz' yazmayı yeğlediniz?
CEM AKAŞ - lse'nin ıçindekı yazılan üç gru-
ba ayırdım. Bu hem tematik hem de biçimsel bir
gruplama ve yazılarda herhangı bir düzlük söz ko-
nusu değıl. Tam tersıne düz olmamayı ıddia halin-
de benımsemiş bir bakış açısı var. lse, zaman içer-
sinde toplanmış yazılardan oluşuyor, ama ben ken-
di yazı serüvenimde, roman ve öyküden ayn ola-
rak yazdığım şeylere baktığımda düzlüğü redde-
den bu üç ana dalı görüyorum. Ciddi ciddi kafa yo-
rup mantıksal önermeler zınciri içersinde kurdu-
ğum yazılar, yaşadığım ve edebıyatla ilişkilendir-
diğim deneyimlerden oluşan yazılar ve romanla öy-
küde de başıma dert olmuş matrak bir damar...
- tse başlıgını biraz açabilir miyiz?
CEM AKAŞ- lse, kıtabın ılk bolümünde sık sık
karşımıza çıkan mantıksal önermelerden kaynak-
lanıyor; mantıktaki 'iseoku' gibı. Kitap bir açıdan
yazma serüvenimdeki üç dala tekabül ediyor; bir
açıdan da akılcı düşünmenin orasında ve burasın-
da yer alan yazılardan oluşuyor. Cogitare doğru-
dan mantıksal düzleme oturuyor, Follis'de ise tü-
müyle kafayı yemiş yazılar var.
- Kitap sırasryla Cogitare, Vigilia ve Follis başhk-
h bölümlerden oluşuyor. Düşünmek, Nöbet ve De-
lilik... Aralannda kurduğunuz bir Oişkiden söz ede-
bilirmhiz?
CEM AKAŞ- "Akü deU@n nöbetkfir" ya da ''De-
lilik aklın nöbetidir" gıbi bır şey düşündüm aslın-
da. İnsan kafası ıçın ikisi de gereklıdir. Deliliğin
sağlam bir şekilde var olabilmesı ıçin akıl gerekir
insana. Tabii akıl da sağlam biçimde var olabilmek
için arada bir delırmelidir. Bu yüzden birbirlerinin
• Kitap Cogitare,
Vigilia ve Follis adlı
üç bölüme aynlmış.
Cogitare mantıksal
önermeler üzerine
kurulu yazılardan,
Vigilia deneme
türüne yakın olarak
değerlendirilebilecek
çalışmalardan, Follis
ise 'test'lerden
oluşuyor.
nöbetini tutarlar.
- Özellikle Follis bölümündeki yazılannızda müt-
hiş bir 'humor' var. Okuyanı eğlendinnek gibi bir
kaygı taşıyor musunuz?
CEM AKAŞ -Zaman içinde fark ettiğim bir şey
var, yazarken beni kim okuyacak ve okurken ne
düşünecek diye pek kafa yormuyomm. Ancak da-
ha sonra bunun acısını da çekiyorum; çünkü ya-
yımlanmadan önce yazılanmı okuttuğum yakın-
lanmdan çok ilginç tepkıler alabilıyorum. Bazen
çok zorlanıyor, bir türlü kitabın içine giremiyor-
lar; bazen de çok eğleniyorlar. Bu benim dışımda
gebşıyor. Ömeğin yaptığım ahnülann da yazıyı okur
için ilginç kılmak gibı bir amacı yok. Daha çok ya-
zıyı nasıl kurdugumla ilgili; olaya ıcığıru cıcığını
düşünerek mımari bir bakışla yaklaşıyorum.
- Peki en azmdan Test'lerde bir bilinç akışı yön-
teminden söz edebilir miyiz?
CEM AKAŞ - Test'lerde bilinç akışı yöntemin-
den söz edebiliriz; ama onlar zaten Follis'de, yani
benim delirdiğim bölümde yer alıyorlar. Oysa kur-
gu yazılanmda aklımın sesıni hâkim kılıyorum. Hat-
ta aklın getirdiği hâkimiyet, insanlarda biçimi içe-
rikten daha fazla öne çıkanyorum izlenimi yara-
tıyor bazen. Ama işte başka türlüsü elimden gel-
miyor, ben böyle yazmaktan zevk ahyorum.
•Ek-nlişn sağhğı için..:
-Yazm serüveninizde roman, öykü vedeneme var.
Kendinizibu üçünden herhangi birine daha ait his-
sediyor musunuz?
CEM AKAŞ - Bu konuda bir karar vermemi
bekleyenler var; ama kendimi hangisine daha ait
hıssettığimı ben hiçbir zaman bilemedim açıkça-
sı. Hepsi çok farklı yanlannı gıdıklıyor insanm. Bir
dünya kurmak ve içersinde insanlarla ilgili dunım-
lar yaratmak; öte yandan içinde bulunduğumuz
dünyaya ilişkin bazı meseleleri ele alıp onlara ide-
alist ya da gerçekçi çözümler üretmek için kafa yor-
mak çok farklı şeyler. Hatta beynin farklı yerleri-
ni çalıştırdığına inanıyonım. Ikisi de bana çok zevk
veriyor ve birinden birini seçecek durumda oldu-
ğumu sanmıyorum.
- Söyleşimizi okuyanlar için İse'de yer alan konu
başlıkjanndan en azından birine değinelim ister-
seniz.Örneğjn Aşk=(karanhk)yazısında ilişkkte her-
kesin kendineaitbir karanlığı olması gereküğini ve
aşkuı büyüttüğü kişinin karanuğuun da geHştiğini
söylüyorsunuz_
CEM AKAŞ - Âşık olurken insanlann beraber-
lerinde getirdikleri bir bagajlan vardır. Bu bagaj,
o zamana dek yaşamış olduklannın bıraktığı tor-
tudur. Daha önceki öpüşmelerinin ve okşanmala-
nnın izini taşırsın. Bir de kendinı sunuş biçimin var-
dır. Karşındaki yeni insan ıçin kendini yeniden
oluşturur, yaşamından seçtiğın hikâyeleri anlatır-
sın. Bu sırada bazı şeyleri ışığa çıkanr, bazılannın
da karanlıkta kalmasını yeğlersin. Ancak yakınlık
ilerledikçe, köklendikçe paylaşılan şeyin niceliği
ve niteliği değişir. Ortak ışık alanı büyür, ama ay-
nı esnada dış dünyaya karşı, ikının 'bir' olmasın-
dan kaynaklanan bir de karanhk oluşur. Karanlı-
ğın paradoksallığı ise yaratılan ortak alana karşın
'benliğin sağhğı için' bireysel alanlann var olması
gerekliliğindedir.
Vakko'nun yeni dönem sergileri
Kültür Servisi - Vakko Sanat Galeri le-
ri 1999-2000 sezonuna baslıyor. Sanatse-
verler 7 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında
Vakko Ankara Sanat Galensi'nde liğur
Seyrek'in heykellerini, Vakko tzmir Sa-
nat Galensi'nde Nedret Yaşar'ın resim-
lerini, Vakko Beyoğlu Sanat Galensi'nde
de Taner Alakusurı resimlerini izleyebi-
lecek.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sa-
natlar Fakültesi Geleneksel El Sanatlan
Tezhıp Ana dalından mezun olan Taner
Alakuş 1987 yıhndan beri minyatür ıleuğ-
raşıyor. 1%8 yıluıda Bulgaristan'da dün-
yaya gelen NedretYaşar Buiganstan Gü-
zel Sanatlar bolümünde okudu, yaşamı-
nı lstanbul'da sürdürüyor. Dansçı. kore-
ograf ressam ve heykeltraşolan Uğur Sey-
rek ise 1985'ten beri Almanya ve Türki-
ye'de kişisel ve karma sergilere kaülıyor.
Hoifynmd'un olgun kaclmlan
Sinemada gençyıldızların yanı sıra
40 'lı yaşlarını sürenlerin ayn yeri var
3. ULLSLARARASITAŞ HEYKEL SEMPOZYUMU
Haikııı gözü önünde sanat
ANTALYA (AA) - Antalya Büyük-
şehır Belediyesı, Mimarlar Odası An-
talya Şubesi, Hacettepe Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi ve Çağdaş
Heykeltıraşlar Derneğfnin organıze
ettiğı 3. Uluslararası Taş Heykel Sem-
pozyumu, 2-30 Eylül tanhlen arasın-
da gerçekleştirilecek.
Antalya Büyükşehır Beledıyesi'nde
düzenlenen basın toplan-
tısında, sempozyuma ka-
tılmak için başvuran 57
sanatçı arasından seçilen
10 heykeltıraşın isimleri
açıklandı.
Antalya Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Bekir
KumbuL toplantıda yap-
tığı konuşmada. Türkı-
ye'nin ciddi bir ulusal fe-
laketi yaşadığına ve bu-
nunla birlıkte yaşamın de-
vam ettiğine değinerek
şunlan söyledı: "Deprem
felaketi nedeniyle acımız
büyüktür. Ancak üreterek
yaralarunızı sarmak zo-
rundayız. Antalya da bir
kültür sanat kenti. Her alanda olduğu
gibisanatta da ürctkenliğjn devammısağ-
lamak için çalışmalanmız sürirjor. Bu
yıl 3.'sü yapılan Taş Heykel Sempozyu-
mu da bunlardan bir tanesi. Heykeltı-
raşlar. geçen yülarda olduğu gibi Kara-
alioğlu Parkı orta miradorda. halkın
gözü önünde eserlerini yapacaklar."
• Yaklaşık 1
ay sürecek
sempozyum
süresince açık
mekânda
yapılacak olan
yapıtlar
arasında,
Pamfüya'yı
anlatanbir
heykel de
bulunuyor.
Yaklaşık 40 bin dolarlık bir bütçey-
le yapılacak olan sempozyumda seçi-
len 10 sanatçıya 3 bin 500 dolar para
ödülü verilecek.
Sempozyumla Antalya'nın bir Açık-
hava Heykel Müzesı olarak tanınması
amaçlanıyor. Prof. Dr. Remzi Aktaş,
Prof. Dr. Havva tşkan, Yrd. Doç. Şina-
si Tek, Mimar Ze>uep Özkurt ve Hey-
keltıraş Nuran Urav'dan
oluşan seçici kurulun, ya-
pılacak olan yapıtlann ma-
ketlerini dikkate alarak
yaptığı değerlendırme so-
nucundabelirledigi sanat-
çılar şöyle: Kiril Mateen
(Bulgaristan), Peter Pbra-
şik (Slovakya), Vladislav
Sajzer (Almanya), Veli
Blakçori (Kosova), Dumit-
ru Radu (Romanya), Ay-
han Yılmaz (Ankara), Ni-
lüfer Ergin (Istanbul),
Meysem Samsun (tstan-
bul), Nehri Soyhı (Ankara),
CavharGökteş(lstanbul).
Yaklaşık 1 ay sürecek
sempozyum süresince açık
mekânda yapılacak olan yapıtlar ara-
sında, Pamfüya'yı anlatan bir heykel
de bulunuyor.
Geniş bir mekân üzerine yerleştiri-
lecek olan mermer bloklar üzerine Pam-
filya hakkındakı bilgilerin yazılarak
elde edileceği eser, bu yılkı sempozyu-
mun tek kavramsal heykeli olacak.
Kültür Servisi - Beş yıl sonra ya-
nm yüzyıllık bir yaşamı geride bıra-
kacak olan Rene Russo sinemada hâ-
lâ çok iddialı. Son olarak Kibar Soy-
guncu adlı filmın yeni versıyonu 'tld-
li Oyun'da PierceBrosnan'la başrol-
leri paylaşan Russo bu ıddıasını şöy-
le açıkhyor "Tabii ki sinemada genç
kızlar da olacak; ama 40-50 yaşlann-
dald seksi kadınlar olgun aktörlerin
yanına daha çok yakışıyorlar."
Sınemanın olgun isimleri, film
sektöründeki değişim ve yenilen-
meden pek etkılenmiyorlar. 40
yaşlanndaki kadın oyuncu-
lar hâlâ aşk ve tutku film-
lerinde başroldeler. Ücret-
leri de oldukça yüksek. Şu
an Paramount'la çalışmak-
ta olan 50 yaşının üzenn-
deki güzel oyuncu Sherry
Lansing konuya ilişkin dü-
şüncelerini şöyle dile ge-
tiriyor: "Olgun kadınla-
nn dişiliği beyazperdeye
her zaman zenginlik ve-
rir. tzleyki için duygu-
sallık. güvensizlik ya da
kışkırtıcılık gibi türlü
şeyleri ifade eder. Evet
genç kızlann gençliği,
tazeliği ve güzelliği
vardır; ama olgun
kadınlar gerçek bi-
rer tutku objesi-
dirler, daha baş-
tan çıkancıdır-
lar. Şu günlerde
hepimiz, Harri-
son Ford'la baş-
rolleri paylaşü-
ğı gerilim filmi
'Random He-
arts'da39\aşın-
dakisofistikeve
seksi Kristin
Scott Thomas'ı izlemeyi beklemiyor
muyuz?".
tngiliz Hasta filminde de ızleyici-
nin hayTanlığım kazanan ve Ralp Fi-
ennes'ı kendine âşık eden Thomas'ın
rol aldığı ve Sidney Pollack' tn yönet-
tiği filmde, yılın en ilginç aşk sahne-
lerinden birinin yer aldığı da bilini-
yor. Öte yandan orta yaşlı bir diğer yıl-
dız Annette Bening, 'American Be-
auty' adlı fılmde 50'Ii yaşlanm bu-
nahm içinde geçiren kocası Kevin
Space>'ye gerçek bir çekicilik ve cin-
sellik dersi veriyor.
40'ının üzerinde tüm cazibesini ko-
ruyan kadın oyunculann temsilcile-
rinden biri de 52 yaşındaki Susan Sa-
randon. John Turturro'nun, geçen
nisan aymda Istanbul Fılm Festiva-
lı'nde de gösterilen 'IUuminata' adlı
filminde dışıli|ınden bır şey yıtirme-
diğini kanıtlayan Sarandon. son ola-
rak Maturity dergisi tarafından 'gre-
at sex' başlığıyla, cınselliğin ve çe-
kiciliğin yaşı oîmadığını gösteren bir
Susan
Sarandon
Ç
JkJFinemamn olgun kadın oyunculan
aşk ve tutku filmlerinde başrollerini
koruyorlar. Filmlerinden elde ettikleri
kazanç da hâlâ oldukça yüksek.
yıldız olarak kapak yapılmış.Genel-
de fıziksel özelliklerini ön plana çı-
karmayan ve yetenekli bir oyuncu
olarak tanınan Sarandon'un çekicili-
ği yine de gözden kaçmıyor.
Pierce Brosnan'la büyük aşk yaşa-
dığı îkili Oyun'un ardından Robert
DeNiro'ylabirlikte 'The Adventures
of Rocky and Bulhvinkle' filminde
rol almaya hazırlanan Russo, Mela-
nie Griffith'in de 'Crazy in Alaba-
ma' filminde oynamasından sonra
gazetelenn yaptığı yorumlan şöyle
biralıntıylaözethyor: "Hottyvvood'un
yaşı büyüyor, ama harareti de artı-
yor."
Gişe başansı garanti
Sarandon'ın yanı sıra Kim Basin-
ger, Sharon Stone ve 'Teaching Mr.
Tıngle' adlı fıhnde öğrencilerini ken-
disine âşık eden seksi bır öğretmenı
canlandıran Helen Mirren gibı oyun-
cular hâlâ rol aldıklan fılmin gişe ba-
şansmı garantiliyorlar. SigourneyVVe-
aver, Tom Hanks'in 44 yaşındaki ka-
nsı Rita VVilson, Cate Capshaw ve
birçok erkeğin rüyalannı süslemeyi
sürdüren Jessica Lange de bu isimler-
denbazılan.
Wilson 'TheStory ofUs' adlı film-
de cinselliği sorguluyor ve erotizmi-
ni, Bnıce Wülis'in kansını canlandı-
ran Michelle Pfeiffer'la yanştınyor.
46 yaşmdaki Cate Capshaw 'TheLo-
custs'da genç erkekleri baştan çıka-
nyor ve bir sonraki fılmi 'The Love
Letter'da herkesi kendine âşık etme-
ye hazırlaruyor tkısi de 41 yaşmda olan
Stone ve Andie McDowefl 'The Mu-
se' adlı filmde başrolleri üstleniyor-
lar. Stone artık evli bir kadın imajına
bürünmüş olmasma ve ilerleyen ya-
şına karşın hâlâ dünyamn en seksi
yıldızlanndan biri olarak değerlen-
diriliyor. 'TheOwnofTowers'da Kurt
RusseJI'la birlıkte rol alan 54'lük Gol-
dieHawn'ın yanı sıra 46 yaşındaki Ba-
singer 'I DreamedAfrka'nın ask sah-
nelennde eski günlerini aratmıyor.
KUŞBAKIŞI
MEMET BAYDUR
Galileo'dan Mektup Var
Pisa Üniversıtesi'nin yoksul öğrencilere verdiği
bursu alamayınca baba evıne dönüp çalışmaya de-
vam etmiş Galileo. O zamanlar bile okuldan atıl-
dım diye ülkücü olmak gerekmiyormuş! Uygula-
malı mekanik üstüne yoğunlaştırmış çalışmasını.
Mekanik aletleryapmaya başlamış. Hidrostatik bir
denge aleti icat etmiş. Onun üstüne bir makale yaz-
mış ve yazdığım oraya buraya göndermiş. Durup
dinlenmeden merak ediyor, merakını deşiyor, dü-
şünüyor, düşündüğünü yazıya döküyor, yazdıkla-
nnı ortaya sunuyor. Böyle bir akıl işte, durmaz din-
lenmez, soluk soluğa...
Bu genç adamın çabası, yazdıkJan o zamanın
aydın okumuş yazmışlannın dikkatini çekmiş bir
süre sonra. Galileo'nun yaptıkian, sonunda Tos-
kanya Dükü Ferdinand de Medici'nin kulağına ka-
dar ulaşmış. Şimdi sıkı durun, Dük, Galileo'yu Pi-
sa Üniversitesi'ne matematik hocası olarak atamış.
Aynı üniversitenin ona burs vermeyi reddetmesin-
den dört yıl sonra. Böylece yirmi beş yaşmda Ga-
lileo'nun akademık yaşamı başlıyor. Üç yıl sonra,
1592'de Padua Üniversitesi Matematik Bölümü'nün
başına atanıyor. Padua Üniversitesi o yıllarda yer-
yüzünün en ünlü bilim yuvası. Galileo, Padua'da
on sekiz yıl kalıyor.
•••
Padua yillan Galileo'nun en verimli, yaratıcı yıl-
lan. Orada modern dinamiğin temellerini atıyor.
Birçok şeyi çözümlüyor, ama çözümlediği şeyle-
rin çogunu yayımlamak için hayatının son yıllannı
bekleyecek. Kırk altı yaşına gelinceye kadar bilim-
sel hiçbir şey yayımlamıyor Galileo. Modern fizi-
ğin dinamik yasalannın temeli Galileo'nun yazdık-
lannda gizli kalıyor o yıllarda. Daha çok mekanik
buluşlanyla tanınıyor, beğeni topluyor. Atölyesin-
de çok yetenekli sanatçılarla ve artızanlarla birbi-
rinden güzel ve önemli aletler yapıyor. Ama asıl
önemli düşüncelerini ve keşiflerini şimdilik kendi-
ne saklıyor - kendine ve mektuplaştığı bir iki arka-
daşına. Bu dostlann içinde Jonannes Kepler de
var. Modern fiziğin kurucusu sayabileceğimiz bu
iki insan arasındaki ilk haberleşme 1597 yılında ger-
çekleşmiş. Kepleryiımı altı yaşında, Gratz Üniver-
sitesi'nde matematik profesörü; Galileo otuz üç ya-
şında, Padua Üniversitesi'nde matematik profe-
sörü. Kepler Kozmik Gizem adlı yapıtını yeni bitir-
miş, Italya yolculuğuna çıkan bir arkadaşına üç beş
kopyasını veriyor ona buna verilmek üzere. Bir
kopya da Galileo'ya gönderiyor.
Galileo, kitabı alır almaz Kepler'e yazdığı mek-
tupta kitaba teşekkür ediyor ve Kepler'in dostlu-
ğuna layık olmaya çalışacağını bildiriyor. Koper-
nik sistemini savunan Kepler'e, yıllarca önce onun
öğretısine inanıp bu yönde yazıp düşündüğünü söy-
lüyor. Ama yazdıklannı yayımlamaya bir türlü ce-
saret edemediğini ekliyor. Kopernik'in başına ge-
lenler korkuttu beni diyor. Kimileri için son derece
saygın bir isim olan Kopernik'in, sayıları sonsuza
dek uzayan bir büyük çoğunluk tarafından kü-
çümsenip alaya alındığını ve bu insanlann tümü-
nün hödük ve aptal olduğunu yazıyor. Teorik ya-
zılanmı hemen yayımlamak isterdim diyor Galtteo, -
sizin gibi daha çok insan varolsaydı. Azınlıkta ol-
duğunuz için Aziz Kepler, yazdıklarımı yayımla-
mayacağım diye ekliyor. Mektubun yazıldığı tarih,
4Ağustos1597.
Mektup birçok bakımdan son derece ilginç. Ga-
lileo'nun genç yaşta Kopernik kuramına tümüyle
inandığının delili bir kere. Otuz üç yaşında yazdı-
ğı bu mektupta "yıllarca önce" onun teorisine tü-
müyle katıldığını söylediğine göre, Galileo yirmi
yaşlannda anlamış Kopernik'in haklı olduğunu.
lyi hoş da Galileo'nun ortalığa çıkıp "Efendiler,
Beyler, Paşazadeler, Ağabeyler, Kopernik'in gök-
bilim üstüne söyledikleri doğnıdur" demesi 1613
yılına rastlıyor. Kırk dokuz yaşında artık ve Kepler'e
o mektubu yazalı on altı yıl olmuş! Bunca yıl üni-
versıtede ders vermiş ve derslerinde Rolemy'nin
eskı köhne gökbilimıni öğretmış öğrencılenne! Sü-
rekli yalanlamış Kopemık kuramını! 1606 yılında yaz-
dığı bir denemede zamanının bütün gelenek-
sel/bağnaz öğretilerini savunuyor. Dünya dönsey-
di dağılırdı, bulutlar geçer gider ve geride kalırlar-
dı falan fılan!
Galileo, on alt yıl boyunca Padua Üniversitesi'nde
öğrencilerine, Kepler'e yazdığı mektuptaki düşün-
ceterinin tam tersini öğretmiş. Bu büyük dehayı Kep-
ler'den ayıran birkaç önemli ayrıntıdan biri de. Ga-
lileo'nun bilgin, engin ve korkak olduğudur. Kep-
ler ise yalnızca bilgin ve engindir. Ama belkı hak-
lıydı Galileo korkmakta. Bu da başka bir yazının
konusudur.
Antalya Devlet Senfoni'ye
müzisyen alınacak
• Kültür Servisi - Antalya Devlet Senfoni
Orkestrası'na 50 müzisyen alınacak. Giriş sınavı,
10-14 Eylül günleri arasında yapılacak. Yanşmaya
son katılım tarihi 7 Eylül olarak bildirildi.
Orkestraya 16 keman, 6 viyola, 4'er viyolonsel ve
korno, 2'şer kontrbas, flüt, obua, klarnet, fagot,
trompet, trombon, vurmalı çalgılar ve 1 'er bas
trombon, tuba, arp ve piyano dalında müzisyen
alınacak. Sınava girecek adaylarda 18 yaşından
küçük ohnama, resmi ya da özel
konservatuvarlardan veya müzik bölümü bulunan
okullardan mezun olma veya özel müzik öğrenimi
görme şartlan aranıyor. (Başvunı adresi: Kültür
Bakanhğı Güzel Sanatlar Genel Müdüriüğü
Hipodrom Caddesi Roma Meydanı, Hipodrom/
Ankara)
İnfoshop'ta kitap satışı
• Kültür Servisi - Türkiye'nin Internet üzennden
on-line tüketici bağlantısı ile alışveriş yapılan ilk
sanal magazası olan Infoshop eylül ayı itibanyla
kitap satışına başladı. 20'nin üzerinde yayınevinin
1.000'i aşkın kitabının yer alacağı infoshop'ta kredi
kartının yanı sıra on-line tüketici kredisi ile de
alışveriş yapılabiliyor. Infoshop'taki kitap
böİümünde en çok satan kitaplar, bilgisayar
yaymlan ve çocuklann eğitici çocuk kitaplan yer
alıyor. (wwv>:infoshop.com.tr.)
Ankara'da sinemalı günler
• Kültür Servisi - Ankara Sinema Derneği. her
çarşamba Kavaklıdere Sineması'nda gerçekleştırdiği
film gösterimlerini sürdürüyor. Ankaralı
sinemaseverler 1 Eylül'de Reha Erdem'in 'A Ay', '8
Eylül'de "Bertrand Blier'in 'Sağol Yaşam', 15
Eylül'de Andre Malraux'nun 'Umut' adlı filmlerini
izleme olanağı bulacaklar. Gösterimler akşam saat
19.00'dabaşlayacak.