Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 1999 PAZAR
10 P A Z A R Y 4 Z I L A R I dishab@cumhuriyetcom.tr
Sadece beş dakikanızı alacağımBiliyorum meşgulsünüz, ama inanın kıymetli
zamanınızın sadece 5 dakikasını çalacağım,
çünkû tam beş dakika sonra tren gelecek ve ben
eve gitmek için bu trene bineceğim. Evet, - • •
tahmin edebileceginiz gibi bir metro
istasyonundayım. Hangisi
mi?.. GeneliikJe en kalabaiık istasyonlardan biri
olan Oxford Circus. Neyse ki bugûn cuma, yani
Ingilizlerin ulusal bara gitme günleri ve saat
oldukça geç olduğu için benim bineceğim
trenin geleceği platform pek kalabaiık değil.
Ben de rahat rahat etrafımı seyredip, insanlan
gözlemleyerek trenimi bekliyorum.
Biraz önce merdivenden inerken gördüğüm
birbirine sanlmış vedalaşan çifti dûşünüyorum.
Her ikisi de 18-20 yaş civanndaydılar.
Delikanlının görüntüsünden Hintli oldugunu
anlamama rağmen. genç kızın yüzü bana dönük
olmadığı için onunla ilgili kesin bir tahminde
bulunamıyorum. Yüzünü göremesem de altın
sansı saçlan ve beyaz teni onun Hintli
olmadığını açıkça belli ediyordu.
Sevginin; renklerin, dillerin ve milliyetlerin
üstünde olması çok hoşuma gitti. Onlar sanlmış
birbirlerini öperken, eminim tek düşündükleri
sevgileriydi; renkleri ya da milliyetleri değil.
Duvardaki Jack Danid \Vhisky rekJamını
okuyonım. Brezilyalı bir arkadaşım, Ingilizce
öğrenirken, reklam yazılannı okumanın çok
yararlı olduğundan bahsetmişti de! Yazı, Jack
Daniel'in yıllar önceki viski kaçakçılığı
maceralanndan bahsediyor. Yazının sonunu
okumaya çalışırken iki kişi gelip, benim
görüşümü engelleyecek en doğnı pozisyonda
reklam afışinin önünde durdular. Heyecanla bir
şeylerden bahsediyorlardı. Bir sûre sonra biri
diğerine bazı komik yürûyûş stilleri göstermeye
başladı. Ilk yürüyüş taklidinden sonra birden
durdu, etrafina baktı ve kimsenin onlarla
ilgilenmediğine kanaat getirdikten sonra
taklitlerine ve konuşmalanna devam etti.
Ne konuştuklannı duyamasam da, taklitlerden.
birinin yürüyüşüyle dalga geçtüderi kolayca
anlaşılıyordu. Trenin gelmesine ne kadar
kaldığına bakmak için başımı panoya
çeviriyorum. Hâlâ 4 dakika var ve kendi
kendime şu güzel kızm, ilerideki boş koltuk
dururken neden o, pahalı olduğuna emin
olduğum güzelim pantolonla yere orurduğunu
soruyorum. Bu arada etrafımdaki insanlan
seyrederek ya da reklamlan okumaya çalışarak
unutmaya çahştığım baş ağnm ısrarla bana hâlâ
orada oldugunu ve ne yaparsam yapayım hiçbir
yere gitmeyeceğini hatırlattyor. Birden aklıma
Bruce VVUb'in Die Hard fılmindeki metro
platformunda yaşanan patlama sahnesi geliyor.
Buraya gelirken kaç merdiven indiğimi ve yerin
kaç kat altında olduğumu düşünmemeye
çalışıyorum. Bnace VVills'in aksıne. Ingilızlenn
I. ve II. Dünya Savasjan sırasında bu
istasyonlan sığınak olarak kullandıklan
düşüncesı daha çok hoşuma gidiyor ve beni
biraz rahatlatıyor. Bazı kayıtlara göre II. Dünya
Savaşı sırasında, 1940 yılının bir eylül gecesi
tüm 180.000 kişi hayatta kalabilmek için bu
istasyonlara sığınmış. Şu an 275'ten fazla
LONDRA
HÜLYA
YELTEPE
istasyona sahip metro ağının yapımına 1963
yılında başlanmış. 1970'li yıllarda yapılan
eklemelerle bugüne yakın son halini almış.
Çoğu 100 yaşından fazla olan istasyonlar yeni
yapılmış kadar sağlam ve hâlâ güvenle
kullanılıyor diye düşünürken önümden geçen
mavi gözlü, hafif kır saçlı, top sakallı ve orta
yaşın oldukça üstündeki adama takıhyor
gözüm. Tıpkı bu istasyonlar gibi o da yaşmı hiç
göstermiyor. Yaşına ragmen çok yakışıklı ve
genç görünümlü olmasından kendine ve
görünüşüne özen gösterdiği belli. Tamam onun
yaşında, böyle bir fiziğe sahip olmak için
haftada en az üç gün birer saat koşmak
gerekebilir, ama ne var bunda, ben onun
yaşında onun kadar genç ve dinç görünmek için
her gün koşabilirim, ama şu an düşünebildiğim
tek şey bir an önce eve gidip, bir ağn kesici
aldıktan sonra yatıp dinjenmek.
Sadece 3 dakika kaldı. Önümden Italyanca mı
yoksa Ispanyolca mı konuştuklanna karar
veremedığim iki kişi geçiyor. Türkiye'ye
döndüğümde çok iyi ve akıcı bir Ingilizceye
sahip olabilecek miyim bilmiyorum, ama pek
çok yabancı dili birbirinden ayırabilecek kadar
iyi bir lisan bilgisine sahip olacağıma eminim.
İki adım önümde duran. ltalyan oldugunu
sandıgım, Londra'ya yeni gelmiş olduğu,
etrafina tedirgin ve çekingen bakmasından belli
olan adam mesela; birkaç kelime konuşsa
kesinlikle hangi ülkeden oldugunu
anlayacağım.
Trenin gelmesine 1 dakika var ve başımın ağnsı
daha fazla kritik yapmamı engellemeye çalışsa
da ben inatla devam ediyorum. Londra'da olup
da etrafta Londralıdan çok yabancı görmek,
oldukça düşündürücü geliyor bana. lnsan ister
istemez nerede bu şehrin halkı diye soruyor
kendi kendine. Evet. metro istasyonlan olsun
caddeler olsun hep yabancılarla. turistlerle
dolu. Gerçek Londra halkını görebileceğimiz
saatler ise, bizim Istanbul'da gidiş-geliş saatleri
dediğimiz, burada rush hour diye adlandınlan
sabah 08.00-09.30, akşam 16.00-18.30 saatleri
arası. Bu şehrin gerçek halkını görmek
istiyorsanız bu saatler arasında sokağa
çıkmanız gerekiyor, bir de Ulusal Cumalar var
unutmayın, onlan barlarda arkadaşlanyla soğuk
biralannı yudumlarken ve sohbet ederken
görebileceğiniz.
Ben dalmış bunlan düşünürken. birden trenin
gürültüsü duyuluyor. Nihayet geldi işte!
"AraJıga dikkat lütfenL'' (mind the gap please!)
anonsundaki aralığa dikkat ederek eve gitmek
üzere diğer yolcularla birlikte ben de trene
biniyorum.
Bitmez tükenmez bir
geyik muhabbeti
Değerli yazar ve emekli büyükelçi Teyfîk
Ünaydm'ın geçenlerde gazetemizde
yayımlanan "ısveçli Tavfan" başhklı
yazısını okumuş olmanızı umanm.
Kendisi burada bulunduğu 4 yıl içinde
Isveçlilerin düşünme şeklini çok iyi
saptamış. Isveç basmında. Istanbul'da
yapılan Avrupa Yüzme Şampiyonası'yla
ilgili yazılan okurken bir kez daha ben de
aynı şeyi yaşadım. Yani biz ne yaparsak
yapalım, bizi hep görmek istedikleri gibi
gördüklerini... Şampiyonaya daha iki ay
kala, "Türkiye tehlikeli, gkiilmez, yanşlar
başka ülkeye alınsın!" diye bağıran isveç
ekibinin başantrenörüne derhal basın da
katılmıştı. Efendim fı tarihinde Istanbul'da
bir başka aranjmanda organizasyon
bozukluklan olmuş da filan diye yangına
körükle gidenler de oldu. Yanşlar gayet
güzel sürerken koro
STOCKHOLMyavaş yavaş
değişmeye başladı.
Isveçli yüzücüler
madalyalan
toplarlarken yazacak
olumsuz bir şey
bulamayan tsveçli
gazeteciler güç
durumda kaldılar. ^ " "
i
~
Bir yüzücü kızın, "lyi derecemi, annemin
oteie bir gece önce gizlice soktuğu big
burgere borchıyum, çünkü otelde hep aynı
yemekler olduğu için bıkmışnm." - 5
yıldızlı oteldekı açık büfeden söz ediyor! -
şeklindeki sözlerini derhal iri puntolarla
vererek nefıs (!) bir gazetecilik yaptılar.
Ama sonra ne oldu? Bir başka yüzücü
dünya rekoru kınnca, Türkiye aleyhine
yanşlar başlamadan tam 44 gün önce
kampanya acan Aftonbladet gazetesi
otelin havuzunda şampanya patlattı!
Şampiyona bitip de Isveç milli takımı
tarihinin en iyi sonuçlannı alınca. yine
aynı gazetede yüzücü kızlann diskotekte
dans ederken renkli fotoğraflan basıldı!
Şampiyona öncesi yaygarayı basan Isveçli
başantrenör Hans Chrunack ın ağzı
zevkten dört köşe resimleri yayımlandı.
Ne var ki, yüzücülerle konuşup onlann
izlenimlerini sorsalar, tamamıyla olumlu
şeyler duyacaklardı ve bu da gazete
yöneticilerinın işinegelmeyecekti! Çünkü
onlar bir kere kafaya koymuşlardı tavşanı
geyik olarak görmeyi... Diyebilirim ki bu
yıl Isveç'te bu ana kadar Türkiye'dekinden
daha fazla bomba ve silahlı saldın olayı
yaşandı. Bunlann çoğu neo-Naziler ve
motosiklet çeteleri tarafından yapıldı. 2
polis öldü. çok sayıda polis ve bir gazeteci
ağıryaralandı. Oysa Türkiye'de bir maytap
patlasa gazeteler derhal Isveç Dışişleri'ni
arayıp, "Tatil için Türkiye'ye gidilebilir mi,
yoksa tavsiye etmhor musunuz?" diye
soruyorlar. Acaba, söz gelişi, Alman
gazeteciler aynı soruyu ama Isveç'e gitme
konusunda kendi dışişlen bakanhğına
sordular mı? Atina'da bir ara birileri
otellere ve Amerikan işyerlerine bomba
koyuyordu. Aynı soruyu Yunanistan
konusunda sormak
akıllanna bile gelmedi.
Burada kamuoyunu
bilgilendirenlerin
Türkiye konusundaki
saplantılannı iyi
değerlendiren bazı
sicilli Türkiye düşmanı
yabancılar da firsattan
"bırtışnıacr,
GÜRHAN
UÇKAN
"köşeyazan" gibi unvanlarla dilediklerini
yazıyorlar, televizyonda stüdyo
tartışmalanna her an davet edilerek bol bol
konuşuyorlar. Çünkü onlann yalanını
ortaya çıkaracak kişilere yazı ve söz hakkı
tanınmıyor. Geçenlerde bunlardan biri
öylesine azıttı ki - "Isveçli yüzücüler,
lütfen Türkhe'\e gitmeyin. Kürtierin
haklannı düşünmüyorsanız bile kendi
canınızı düşüniin" - birkaç kişi kollan
sıvayıp 400 imza topladık ve bir protesto
mektubuyla yukanda adı geçen gazeteye
götürdük.
Bizi kimse kabul etmedi ve imzalan
resepsiyondaki kişiye verip döndük! 20'ye
yakın medya bırimine gönderdiğimiz
basın bildirisine hiçbiri tek satır yer
vermedi. Çünkü biz onlara tavşanın geyik
olmadığını söylemiştik! İşte bu yüzden de
Isveç medyasında geyik muhabbetinden
geçilmiyor...
ARAS HOTEL
MORDOĞAN
Bol oksijeni. iyot kokusu. sıfir nem oranı
ıle sizi sağlığa davet ediyorvz.
Bodrvm tipi Gulet'imîzle
eşsiz Mordoğan gün
batımlannı yakalayın
Haftalık konaklamalarda
bir günlük ûcretsiz
koy ve mehtap gezisi
YURTIÇÎ VE YURTDIŞI
TATİL SEÇENEKLERİ
Emsalsiz yanmızla otelimize gelip 2 gece 3 gün konaklayın ve tekrar yartımız ile geri dönün.
Kişi başı: 25.000.000.- TL yanm pansiyon
Havuz başında, havai tişek gösterilerinı izlerken, Akdenız ezgilerini sevdiklerinizle
paylaşın. Türk Evi'nde, fasıl nağmeleriyle doyumsuz eğlencenin tadına ulaşın.
Kişi başı Günlük konaklama: 10.000.000.- TL yanm pansiyon
Izmir'e 80 km, tamarnı deniz manzaralı odalarda, telefon, mınıbar, TV (uydu), sıcak-soğuk
klima, jakuzi, sauna, su üstü ve sualtı aktrviteleri...
ARASTOURTel:02324464141 Faks: 0 232 446 79 91
ARASOTELTel.0232 7375200 Faks:02327377073
Tatil süresınce Cumhuriyet okurtanna gazetesi ûcretsiz.
DİYARBAKIRİŞ MAHKEMESİ
HÂKİMLIĞİ'NDEN
Esas No: 1997/200 / Karar No: 1999/111
Davacı Musa Eren tarafından davalılar SSK Genel Müdürlügü ile Şükrü Tunavelıoğ-
lu aleyhine mahkememizden açılan hizmet tespıti davasının yapılan açık yargılaması
sonunda, ittihaz olunan karann davalılardan Şükrü Tunavelıoğlu'nun tüm aramalara
rağmen bulunamaması. adreside tespit edılememesi üzenne karann gazetede ılan yo-
luyla teblığin yapılması gerekmekte, davacınm davasının kabulü iie, davacının davalı-
lardan Şükrü Tunavelioğlu'na ait 3649.19.01 sicil sayılı ışyerinde 20.5.1971 tarihinde
1 gün süre ile çalışmış olduğunun tespitine, dair karann davalılardan Şükrü Tunaveli-
oğlu'na ilanen tebliğine, gazetenın yayımı tarihinde teblığin yapılmış sayılmasına, teb-
liğden ıtibaren 8 gün içinde temyiz edilmediği takdirde temyiz etmemiş sayılarak kara-
nn kesinleşeceği teblig yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 35735
Bulgaristan iki haftadır sıcak hava dalgası-
i bulan ısı ^ i
le insanlar kenditerini kumsallara anyor. Kendini Varna'da denize atan Bulgar, Dalmaçyalı köpeğini
de unutmamış. Etkisini sürdüren sıcak hava dalgası pek çok kişinin hastaJanmasuıa yol açarken üi-
kede neredeyse hayat durdu. (Fotoğraf: REUTERS)
Gözyaşına
benzeyen
alkışlanmızTelevizyonda Rus
kanallanna bakıyorum.
Dağıstan'daki çatışmalar,
yaralıiar, ölüler, kan... Türk
kanallanna dönüyorum:
Savaştan da beter! Doğa
sanki yüzyıllardır
biriktirdiği kinle vurmuş
bizim memlekete. Karşı
koyacak gücümüz yok!
Direnip
toparlanacak sistemimiz
yok! Zorluklan asacak
pratik çözümlerimiz yok!
Düne kadar güçlü
olduğıryla övündüğ&nüz
kalelenmız tehlikeli
biçimde yıkılıyor.
Ekranlar fazla yoruma
gerek bırakmayacak kadar
açık konuşuyor
bugünlerde. Rus kanallann
da savaş, Türk kanallannda
deprem felaketi ve deprem
sonrası felaketler!..
Televizyon izlemek tam bir
eziyete dönüştü. Çünkü
hayatın gerçek ve acı yüzü
dolduruyor ekranlan
bugünlerde. Neredeyiz,
nereye geldik, durumumuz
ne? Her şey, demagojilere
hiçbir zemin bırakmayacak
biçimde ortada duruyor.
Hani şu ünlü "21. vüzyıbn
eşiğinde" muhabbetleri
vardır ya, artık kimse
ulaştığırnız düzeyle ilgili
boş laflan ısıtıp ısıtıp
sürmesin gündeme.
Rus dostlar telefon edip
soruyor; kendi savaşlannı
unutmuş, bizim doğa ve
sistemsizlik savaşımızı
merak ediyorlar. Ne
diyelim onlara? Sadece
depremin gücüyle ve ölü
sayısıyla mı sınırlı
kalalım? Izlediğimiz ve
hissethğimiz acı
gerçekleri, Türkiye'nin ne
kadar ciddi bir boşluk içine
düştüğünü mü anlatalım?
En az gelecek depremler
kadar, geçen depremin
ortaya çıkardığı
sorunlanmızdan dolayı
güvensizlik. telaş, hatta
korku içinde olduğumuzu
mu söyleyelim onlara?
Yoksa "ne olur ne obnaz,
ulusal güvenUk
sorunudur" diyerek
saklayalım mı bunlan? Üst
düzey yöneticilerimizin
"Ankara'yla telefon
bağian&mız yok. tek
bağlantı teievizyon!"
dediğini gizleyelim mi? Su
uyuduğunda bile
uyumayan düşman, biz
söylemesek bütün bunlan
görüp ve duyup anlamaz
mı? Zavallı gazeteci
meslektaşlanmız, bunca
acı içinde umut ve moral
verici bir şeyler söylemek
istiyorlar.
Taş yığınlannm altmdan
sağ çıkanlan bir insan
görüntüsü oluyorbu! Ve
alkışlar! Gözyaşına
benzeyen alkışlar! Sağda
solda ve aşağıda yatan
binlerce ölümün çevreye
yaydığı ve bir kez daha
doğanın kendi
MOSKOVA
Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar...
Ağaçlann sılĞğmdan denagörintüsünü çekemat*. GeSn görûn
C
lub Orient, Antik Çağın adalet, sağlık ve barış için buluşma
merkezi olan Ören'de denize "sıfır", binbir yıldızlı bir tatil
köyüdür. Homeros'un doğum yeri "Işıklar Sahili'nde,
Dunyanın atmosferinde oksijen oranı en yüksek iki noktasından biri
olan Edremit Körfezi'nde, Zeytin Rivierası'ndadır.
Club Orient te, Ege stilinde yapılmış 62 dubleks yapının her dairesi 2-
4 veya 4-6 kişilik aileler için tasarlanmış, içlerinde duş/WC ve telefon
olan, odalardan oluşur. Tüm kapılar dev bir botanik bahçesine açılır.
Bahçe biter. incecik kumlu plaj başlar.
Ozürlüler ve engelliler için tümûyle düzayak, vejeteryanlar ve
diabetikler için sorunsuz tatil. Günlük doktor viziti.
Kipbafi YP, 11.000.00011,0-12 faşûcntto, (3.H-SS. UfBer, 5.500.000 71
Club Orient Holiday Resort, Ören-Burhaniye
Tel: 0.266.416 34 45 - 416 53 54 • Faı: 0.266.416 40 26
mttCaiııı
flran'de yer »lan
Clui Oriem
oluslsraresı
cwr»cll>rtı
BûnûmûaHld
BIIIKHMI MeftezJitlf.
»-ww.club-onent.com
ADANA 6. ASÜYE HUKÜK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1999/15
Davacı Serkan Atsız vekıli Av. Ayten Güneşhan tarafından davalı Janny Eklund Atsız aleyhine mah-
kememıze açılan bosanma davasının yapılan yargılaması sırasında venlen ara karan gereğınce: Oava-
lının Mersin, Cumhunyet Mah. 1661 Sk. Ay Apt. Kat: 4 No: 27 adresıne dava dılekçesı çıkarblmış bi-
la tebliğ iade edılmiş. yapılan zabıta aıaştırmasında adresi tespit edilemedığınden gazete ıle ilan edıl-
raesıne karar verilmıştir. Isveç uyruklu Stiagin iie Anmargret'den olma, 1976 d.lu, Jenny Eklund (At-
sız)'uı durusma gûnü olan 28.09.1999 günü saat 10.08'de durusmada hazır bulıuunası, veya kendısi-
ni bir vekille temsil ettırmesı aksi halde duruşmalara yokluğunda devam edilıp karar venleceği husu-
su dava dilekçesı yenne geçerli olmak üzere ilanen teblığ olunur Basın: 39938
Cumhunyet
k i t a p 1 a r ı
Üstün Akmen
BİR GÜNLÜK DOST
150satîa
Melisa Erdönmez, bu kitap için: "Içi
boşatılmamış dostluklann, içtenliğin ve
alçakgönüllülüğün de bir el kitabı
niteliğinde" diyor.
Cumhurt»»< Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41
kitap loılûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Te): (212)514 01 96
TÜRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyoloiisi" Türk Kalp Vakfı kalitesi
ve titizliğiyle hizmetinizde.
79 Wayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0212)212 68 35
HAKAN
AKSAY
başınabuyruk kurallannı
hatırlatan kokuya kanşarak
eriyip gıden alkışlar...
Madem iyi söze bu kadar
ihtiyacımız var, ben de Rus
dostlanmızın bize
gösterdiği ilgi ve verdiği
yardımdan söz edeyim
bari. Türkiye'dekı deprem
sabaha karşı 03.02'de
olmuştu. Rusya yetkilileri
Türk makamlanna
başvurarak yardım uçağını
sabah saat 11 'de
kaldırmaya hazır
olduklannı bildirdiler.
Türkiye'ye ulaşan yabancı
yardım ekipleri arasında
ön sırada gelen Ruslar
deprem bölgeleri arasında
en zoruna talip olduklannı
açıkladılar ve Gölcük'te
çalışmalara başladılar. Rus
ekibi onlarca insanın
canını kurtardı. Ardından
ek yardım güçleri ve bu
arada TÜPRAŞ'taki
yangını söndürmek .
amacıyla başka Rus
uçaklannın da Türkiye'ye
gidebileceği açıklandı,
Türkiye'nin talebi sonucu
üç Rus uçagı daha deprem
bölgesine yollandı.
Böylece Rusya, yüzlerce
ülke arasında "kangön
dostiuğu" konusunda
hemen ilk sıralaraçıktı
Moskova'dakı dostlanmız
depremden birkaç saat
sonra telefonlarla bize
başsağlığı dilemeye
başladılar. "Elimizden ne
gefir, ne yantamımız olur"
sorulanyla sık sık
karşılaştık. t , ,.,1;
Ilişki içinde olduğumuz
Rus fınnalan. bazı Rus
yurttaşlannın maddi
yardım yapmaya hazır
oldugunu bildirdiler.
(Rusyadakı Türk, Rus ve
başka uluslardan şirket ve
kişilerin katılımma açık bir
yardım kampanyasmı
Moskova'da cuma günü
başlattık.) Rusya insanlan
kendileri de doğal
felaketlerle sıkça
karşılaştıklan için bunun
ne demek oldugunu
biliyorlar, onun için ,
duyarlılar.
Aynca Rusya ile
Türkiye, iki ülke
yurttaşlan. artık birbirini
yakından tanıyor.
Türkiye'ye uzanan yardım
elinin önemli bir nedeni de
bu. Evet, "karagün
dosfluğu" yaramızı kısa bir
süre için unutturup bize
moral veriyor, ardından
yeniden kanıyor yaramız.
Sonra oluk oluk akıyor
kanımız. Hiçbir iyi haberin
unutturamayacağı kadar
yaralıyız...
İLAN
T.C.
TOKATSULH
HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
İLAN
EsasNo: 1998/131
Davacısı Mustafa
Yıldızlı. davlılan Ali
Güzel. Lütfıye Güzel.
Şinasi Güreş, Ümmü
Gülsüm Güzel, Izzet
Yeter. Zübeyde Doğan
olan izale-i şuyu dava-
sının yapılan açık yar-
gılaması sırasında var
olan ara karan gere-
ğince dava konusu To-
kat Meydan Mahallesi
paftaH37.a. 17.d.l a
ada271,parsell72'de
kayıth taşınmazla ilgi-
li davanın davalılar-
dan Izzet Yeter'in açık
ve kesin adresi belli
olmadığından davalı-
ya dava dilekçesinin
ve duruşma gününün
ilanen tebliğine karar
verilmiş olup, davalı-
010 8.9.1999 tarihli
duruşma gününde saat
9.45'de mahkememiz-
de hazır olması veya
lendisini bir vekille
temsil ettirmesi dilek-
çe ve davetiye yerine
kam olmak üzere ila-
nen tebliğ olunur.
22.U999
Basın: 39152