19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 AĞUSTOS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mtftll Naâ\i Olümümin8, YûndaAn^oruzGazetemizin kurucusu Yunus Nadi'den sonra gazetemizin yöneticisi, 1936-88 yıl- lan arasında 53 yıllık başyazan Nadir Na- di'yi ölümünün 8. yıhnda saygı, sevgi, öz- lemle anıyoruz. Toplumsal ve siyasal yaşa- mında aydınlanmacı, devrim ve demokrasi özlemi ile özdeşleşmiş Nadir Nadi'nin bu yılki ölüm yıldönümü, Türkiye'nin çok bü- yük bir deprem felaketini yaşamakta oldu- ğu günlerle çakışıyor. NadirNadi'nin yaşamı boyunca savundu- ğu değerlerin karşıtı güçlerin çıkar ittifakı- nın ürünü olarak karşımıza çıkan çarpık sa- nayileşme ve kentleşme kaçınılmaz olan depremi, dogal afeti, binlerce insanın öldü- ğü. yaralandığı; evlerin, fabrikalann çöktü- gü. on binlerce insanın işsiz kaldığı, ekono- misinin çok büyük kayıplara uğradığı insan- lık suçu, büyük ayıbı, yıkıma dönüştürüyor. Deprem felaketi araya girmeseydi Nadır Nadi'yi anarken, yaşamı boyunca savaşım verdiği aydınlanma, devrimler, demokrasi karşıtı önemli gelişmeler üzerinde duracak- tık. Tek geçerli ölçü kabul edilmek istenen para uğruna yapılan kirli siyasal çıkar ittı- faklanndan söz edecektik. Cumhuriyet'in, gazeteye, degerlerine gö- nülden bağlı okurlan Nadir Nadi'yi düşün- celeri ile tanıyorlar. Yaşasaydı, başyazarlı- ğını sürdürebilseydi, gûnümüzdeki geliş- melere tepkilerini, yükselen değerlere. ya- şanan kirlenmeye nasıl karşı çıkacağını bi- liyorlar. Nadir Nadi'yi tanıyanlara, bellek- lerini tazelemek, paylaşüklan düşünceleri- ni beslemek, genç okurlara Nadir Nadi'yi biraz olsun anlatabilmek üzere, Nadir Na- di'nin kaleminden kimi alıntılarla seslenmek istiyoruz. Nadir Nadi'yi, ödünsüz gazeteci- yi, Atatürk'ün devrimlerinin, demokrası- nin toplumda kök salması için adanmış bir yaşamı, bu sayfaya sığacak kimi yazılann- dan alıntılarla anlatmak elbette ki olası de- ğil. Olsa olsa ölümünün 8. yılında bir öz- lem giderme, saygı, sevgi ile anma çabası olabilir... • • • 1 Nisan 1936 tarihli ilk başyazısından: Günü Gününe Yaşıyanlanmızı Düşüne- lim ...sanayileşme hareketi memleketimizın içinde de bir değişiklik doğuruyor. Ve artık bugüne kadar ihmal ettiğimiz içtimai bir mesele üzennde ciddi olarak çalışmak za- manı gelmiştir. tşçı meselesınden bahsetmek isriyorum. Türkiye'de bir işçi meselesi var mıdır? Bugün bu adamlann hayatlan ve istikbal- leri Allah'ın inayetine bırakılmış bir halde- dir. Bugün çalışan, kendisini ve çoluğunu ço- cuğunu banndırabilen bir adam, ertesi ak- şam evine bir kilo ekmekle dönebileceğin- den errun rnidir? Bugün yukanda saydığım bütün rriemle- ketlerde işçinin yannını koruyan, zamanın icabatına uygun kanunlar var. Bugün Fransa'da herhangi bir sebeple iş- siz kalan bir amele açlıktan ölmek tehlike- sine maruz değıldir. Bugün Isv içre'de bir sa- at fabrikasında çalışan bir amele patronun keyfıle dokuz saat, on saat iş başmda alıko- namaz. lngiltere'de,birkömürmadenindetoprak altında ezilen bir madencinin çocuklan so- kağa atılamaz. Biz de memleketimizde işçi meselesi ile uğraşılmasını, günü gününe yaşayanlanmı- za bir 'yann' temin edilmesinî istiyoruz... Yannını endişe ile düşünen adarn bugün eksik yaşıyor sayılır. tçimizde böyleleri o kadar çok kı.. • • • Başyazarlığının 50. yıldönümü olan 1986'da ABSirmen'in vaptığı söyleşiden: Masanm Başına Oturduğumda Dün Baş- lamış Gibi Oluyorum Söylemesi çok güç. Elli yıl olmuş ilk >a- zım çıkalı. Bende çok garip duygular uyan- dınyor. Geriye dönüp baktığımda öyle an- lanm var ki yüzyıllardan beri yazıyormuşum gibi bir his duyuyorum. Fakat bazen de, çok defa masamın başına oturduğum zaman, sanki dün başlamış gibi oluyorum ve büyük bir heyecanla. zevkle kaleme sanhyorum.... ...Benim elli yıllık başyazarlık hayatım- da ana ilkelerim, daima gerçekleri öğrenme- ye çalışmak, objektif olmak ve bunu halka olduğu gibi anlatmak. Tabii Atatürk'e bağ- lı kalmak. Bu benim gerçekçiliğimin ifade- sidir. Atatürk'ün. ülkenin gidişini çok iyi gör- düğüne, Atatürk devrimlerinin ülkemiz için çok önemli, yararlı olduğuna inanmışımdır hep. Bazılan, bu devrim sözcüğünden ne- dense tedirgin oluyorlar. Bence Atatürk dev- nmlerinin Fransız devriminden, büyük dev- nmlerden bir farkı yoktur. Aynı paralelde- dum. Karaköy'den geçerken bir aralık ya- vaşladık. Tam köprüye kıvnlmak üzere iken uzaktan bize doğru koşan bir adam görün- dü. Sarfettiğı gayrete bakılırsa tramvayı ka- çırmamaya karar \erdiği anlaşılıyordu. Dönemeci arkamıza ahnca aksi gibi hız- landık. Fakat o sırada tramvaya epeyce yak- laşmış olan adam ûmidini kesmedi. Bilmem neden, onun bu gayretine ben de içten bir alaka ile bağlandım. Takımının maçını sey- reden bir futbol meraklısı gibi: - Ah. kazansa! Diyordum. Nihayet Köprü'ye yaklaştığımız zaman, nefes nefese yetişti. Bir elile parmaklıklı kapıyı iterek basamaklan tırmandı. Sahanlığı pestil istifı gibi dolduran yol- cular. biraz daha sıkıştık. Içimizde öfliyen- ler, püfliyenler, sinirlenenleroldu. Oyorgun- du ve soluyordu. Özür dilemek isteyen utan- gaç bakışlannı nasıl gizleyeceğini şaşırmış bir hali vardı. Nereden gelip nereye gittiği- ni, kim olduğunu bilmediğim bu ben yaş- taki adama karşı içimde kuvvetli biryaklaş- ma ihtıyacı belirdi. Onu tanımak, onunla konuşmak, dost olmak istiyordum. • • • 16 Aralık 1965 tarihli Cumhuriyet'ten: Ben Atatürkçü Değilim Yanılmış olmak hiç bir zaman ayıp değil- dir. Atatürk hayatta iken, onun başarmak istediği devrim atılımlanna karşı direnen- leri düşüncelerinden ötürü bugün kınamak aklımızdan geçmez. Bir Rauf Orbay, bir Kaam Karabetdr, bir MehmetAkif. bir Ha- tide Edip toplum yapısında Atatürk'ün gı- riştiği yenileşme çabalannı, belki ayn ayn nedenlerle yersiz, zamansız ya da gereksiz buluyorlardı. Bunlar düşüncelerini gizle- memişler, dalkavukluğa sapmamışlar, bir köşeye sinip oturmamışlar, Atatürk'e açık- ça 'seninlehemfikir değiliz!' demişlerdir, di- yebilmişlerdir. Bu itibarla Atatürkçü olma- dıklannı saklamayan eski devrin muhalif- lerini biz bugün de saygı ile anıyoruz. Hep- si de mert, soylu, samimi insanlardı. Fikır- leri yüzünden çok çektikleri halde, onlardan kimi, sonralan yanıldığını kabul etmiş ve hiç birzonınluluğu olmadığı halde. Atatürk'ün ölümünden sonra, bunu gene mertçe itiraf- tan çekinmemiştir. Fakat Atatürkçülüğe açıkça karşı çıkma- Nadir Nadi yeni çıkmış, mürekkep kokan gazeteyi okumanın keyfini çıkanrken... dir bunlar ve amacı Türk halkını daha iyi ya- şatmak. çağın gerçeklerinin ve gereklerinin daha i> i kavranmasını ve ona göre davra- nılmaSını sağlamaktır. Ne yazık ki kanım- ca bunlann hepsi yıkıldı. Örtada kala kala bırtek Cumhuriyet gazetesi kaldı... ...Elli yıl bir insanın yaşamında önemli bir zamandır. Fakat ülke için pek o kadar önem- li değildir. Bende, bir adım ileri gitmedik gi- bi bir duygu uyanıyorsa, zaman zaman bu belki de benim acelecıliğimdendir. lnsan hayatta başladığı bir ışın geliştiğini, sonu- ca erdif ini görmek ister. Toplumun ne ka- dar mesafe aldığını göımek ister. Karamsar- lığım belki de bundan kaynaklanıyordur... • • • Nadir Nadi 'nin, kendisi için özel yeri ol- duğunu söylediği 'Sokakta Gürültü Var' adlı kitabından bir öykü: Cana Yakınlık Tramvayın arka sahanlığında duruyor- Amma nasıl yapmalı? Sıkıcı birtutukluk gelmişti bana. Aklımdan çocukça birdüşün- ce geçti: - Bilet alacağı zaman parası yetiş- mese de üstüne eklemeyi teküf etsem. • Dedim. Ve hayret! Dediğim olmaz rm? Fakat biletçi gür sesile: - Yirmi para eksik! Diye bağırdığı zaman, biraz evvel ne ka- dar yarüış düşündüğümü anladım. Etrafta ho- murdanan sinirlı yolcularla, biryankesici ya- kalamış kadar surat eden biletçinin gözleri önünde ona yirmi para vermek, benim ce- saret edeceğim bir şey değilmiş.. Yardım teklifetmemonu gücendirebilirdi. K.öprünün orta yerinde indi ve birimizin eksilmesile ferahladıklanna hükmeden yol- cular derin birer oh çektiler. Ben, tanımadığım, bilmediğim, kendisi- le bir kelime bile konuşmadığım bu adam- cağızdan uzaklaşırken neden böyle en ya- kın dostumu kaybetmiş kadar üzülüyorum? yan, karşı çıkmadığı için de Atatürkçülük maskesi altında sinsi sinsi Atatürkçülüğü soysuzlaşnrmaya çaba gösteren günümüz yo- bazfanna ne dersinız?... Bağlılık duygusunu kıramıyorlar ya. o halde Ata'nın adını sihirli bir kalkan gibi el- lerine alacaklar ve bu kalkanın adına sığı- narak adım adım hedeflerine doğru yürü- yecekler. Bu hedef, Türkiye'nin yönünü tersine çe- virmekti. Ne demekmiş çağdaş uygarlık? Ne demekmiş vicdan özgürlüğü? Ne demelaniş fikir özgürlüğü? Biz tarihine, gelenekleri- ne bağlı, yüzde 99 Müslüman bir millet de- ğil mi idik? TBMM'nin açılacağı 23 Nisan 1920 günü Hacıbayram'da dua eden Atatürk değil mi idi? Türk gençlerine damarlann- daki asil kana güvenmesini Atatürk hatır- latmamış mıydı? 1924 Izmir Iktisat Kong- resi'nde yurdumuzun ancak özel sektörle kal- kmacağmı Atatürk söylememiş miydi? Son- radan devletçiliği (özel sermayenin yapamı- yacağını yapmak) diye tanımlayan gene Atatürk olmamış mıydı? Böylece büyük kahramanın ömrü boyun- ca nefret ettiği ve bütün gücü ile bizi kur- tarmaya çalıştığı dogmacılıgı şimdi gerici- ler onun adına sığınarak yeniden tam anla- mı ile hortlattılar. Gericiler bu yolda o ka- dar ileri gittiler ki bugün Ayasofya'nın ca- miye çevrilmesini isterken bile gözlerimi- zin içine baka baka (Atatürk sağ olsa o da böyle düşünürdü!) demekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Atatürk'ün yüce adını maskara olmak- tan kurtarmak için bari biz bu adamlara kar- şı durmasmı bilelim ve göğsümüzü gere ge- re onlara seslenelim: Çağdaş uygarhğa sırt çevirmek Atatürkçülükse. biz Atatürkçü de- ğiliz. Hayatta en hakiki mürşit ilim degilse biz Atatürkçü değiliz. Vicdan ve fikir öz- gürlüğü doğruyu aramak, doğruya inan- mak, inandığımızı savunmak hakkını bize vermiyorsa biz Atatürkçü değiliz. Ulusal bağımsızlık, başkalannın uydusu halinde yaşamak anlamına geliyor ve halkçılık ılke- si halkın bir mutlu azınlık elinde cennet va- atleri ile ömrü-billah sömürülmesi sayılı- yorsa biz Atatürkçü değiliz! Onlara bunu söyleyelim. Bıkmadan, usan- madan her gün söyleyelim. Atatürk'le de, Atatürkçülükle de hiç bir ilişkileri olmadı- ğını ispat edene dek söyleyelim. • • • ' 7 Mayıs 1969 tarihli Cumhuriyet'ten OrsaBoca Her şeyi yanlış anlıyoruz. Yanlış anladı- ğımız için de uygulamalanmız ters ve sa- kat oluyor. Şu laiklik ilkesini ele alahm. Ne diyor yobaz: - Bu milletin yüzde doksan dokuzu Müs- lümandır, geri kalan yüzde birin lafi mı olur? Oysa, bu düşüncenin tam tersine, laiklik, yüzde bir de olsa, binde bir de olsa vatan- daşın dinsel inançlanna ezici çoğunluk ta- rafmdan saygı gösterilmesini emreder. Ba- tıda Votaüre'den beri gelişen bu temel ilke oralarda öylesine kök salmıştır ki bugün resmen laiİdiği kabul etmemiş ülkelerde bi- le vicdan özgürlüğü artık tartışma konusu olmaktan çıkmıştır.. Laiklik ilkesine paralel olarak biz demok- rasiyi yanlış anlıyor, ters uyguluyoruz. Çı- karcı yobaza sorunuz: - Demokrasi çoğunluğun iradesidir diye kestirip atacaktır. Evet, öyledir ama azınlı- ğın temel haklanna saygılı olmak şartı ile. Iktidar takjmı bu şartı es geçmeye heveslen- di mi bizim demokrasi de kısa zamanda soysuzlaşmakta, dostumuz Bülent Nuri Esen'in deyimi ile demokrasi kısa zaman- ta kakokrasiye dönüşmekte, bu yüzden her- kes Mersin'e giderken biz hep tersine git- mekteyiz. Şu kadar yıldır demokratik bir sistemle yönetildiğimizi iddia ediyoruz. Bu süre için- de Batı demokrasilerinden her birinde kaç hükümet geldi gitti. Işte en son daha geçen yıl seçimleri ka- zanan General De Gaulle, son referandum umdugu sonucu vermeyince Elysee Sarayı'nı bıraktığı gibi hiç durmaksızın köyüne çekil- dı. Yirmi yıldır Türkiye'de tek bir hükümetin bir fikir uyuşmazlığı yüzünden istifa ettiği görülmüş müdür? Laikliği ters anladığımız, demokrasiyi de (iktidar uğruna devrimler feda olsun) zih- niyetiyle uyguladığımız sürece biz daha bir havli bocalıvacaSa benzeriz. GROUP HOTELS ö O O kisİik açtk restoran 2 J^la-'Diart restoran 'J-'lajda ntjnra keyfi ^enoin pastu ç&siâeriiAe pastünemiz *^^^^*ı****iı^^l r DonJurma köşesi yrune Ccke (ekonomih yiyecehler) Tiira-hıımpir köşed fieee ve jtMuJüz animasyonlan Tianana Club tiyako mini çacuk ktdabü r Ûev ekran sinaizyon scdonu oyun soionu 2 tenis kortu, midi fuİml sahası, plaj vdetjaohı, masa tenisi, su sporları ıiiri ioüi su, uiöeri Ü&VCL SU nfnTi?Ti ve çoask havazu, su kaydırajjı OiIaJaruı tümürub makesi hhma, halkon, müzik yayını, mini har, tdefon vardtr. r Banana Oteli laüJ süresince Cumhuriyd okıırlanna her sıiah gazeîesiru armağpn ediyor. Uidd Hanana O74OO SVantfa-Slnkhfa TelO 242 $4 IIII Jaks: O 242 $14 II 7O M İ L L İ P İ Y A N C O C E K İ L D İ Büyük ikramiye dörde bölündü A K U (Arama Kurtarma Derneği) Acil yardımlarınızı bekliyor. İş Bankası Galatasaray Şubesi 738978 TL Hesabl / 364711 DOlar Hesabl Tel: 0212 224644 MÜ öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. BETÜL AYŞE ERCAN ANKARA (AA)- Millı Piyango'nun 19 Ağustos 1999 çeki lişi yapıldı. Bü- yük ikramiye olan 400 milyar lirayı ka- zanan numara 367789 olarak belir- lendi. Büyük ikramiye Ankara, tstan- bul. Antalya ve Izmir illeri arasmda paylaşıldı. Milli Piyango ldaresi'nden yapılan açıklamaya göre ikramiye lis- tesi şöyle: 400 milyar lira: 367789* 20 milyar lira: 200207 10 milyar lira: 775573 1 milyar lira: 063648 103656 479168 489017 729083 500 milyon lira: 004436" 008888 040225 137607 252305 283282 591748 621737 691196 737035 250 milyon lira: 004784* 066503 078746 099249 112199 123447 124309 125403 138840 166914 192051 195930 205599 217342 226062 279368 281556 285096 334395 337937 358179 361019 363244 410932 412785 419615 465120 488534 490682 503381 509277 519624 525720 545008 559877 606433 609186 615942 670199 676343 697001 702019 712028 716794 733299 751714 767821 768633 774315 791308 100 milyon lira: 006329 007750 031881 036567 045425 048844 080733 082891 085673 086540 087637 090126 093253 110693 119956 150930 158977 166134 171621 180467 184173 184387 189790 196609 201437 204574 206627 218925 235783 236379 237375 237608 263334 277515 279531 280166 283295 291199 295795 303546 331324 335135 340932 351152 363241 380017 384729 388313 389651 390482 398440 421074 422663 439571 462602 464692 479809 485713 488587 493763 495656 506444 528351 542485 549317 557846 561314 567825 598619 605301 607389 607578 608456 612020 622386 637229 637799 638451 638603 638908 651647 663617 677173 687668 694612 695118 695214 696713 723249 731925 736147 741619 748558 756397 761750 767879 768457 773808 792320 794845 50 milyon lira: 007229 007501 008299 010737 013154 014905 019940 020321 021284 022638 022714 025603 026039 031847 036571 039193 048462 048626 052988 053560 054453 055221 057421 059059 061241 064978 065156 066174 066175 070669 074150 074316 075401 077556 077901 078573 079073 081370 083759 093462 094269 098789 104107 108692 112700 118724 119234 120705 123352 125526 132886 143079 143805 145411 151844 153332 157841 159838 166874 167569 168725 171114 173870 176316 182844 184013 186257 189208 194757 196017 196488 198249 202406 203664 204352 205576 206401 210760 218753 218796 229096 232042 232474 236224 237321 238451 242389 245697 245716 246271 247564 248702 252462 254043 258944 259976 264687 266042 269056 269738 272650 277656 278213 281498 282537 285038 287118 290933 307070 307871 309458 309533 316394 321283 321648 323599 324497 324700 328006 335907 337753 338226 338393 338909 343842 345359 346720 349497 355366 356284 356311 358815 359143 364447 379289 382602 388169 389290 394776 399020 401528 403584 406405 410302 411639 414549 418333 419256 419627 420715 426355 427097 428822 431991 432667 435139 437632 440914 443584 444165 447913 453768 455584 459837 462069 466286 468671 476424 479174 486074 488530 493131 497059 499339 511549 511690 512779 516406 529384 544857 545550 545707 547675 556337 556713 574611 575074 580813 582415 586871 588173 597431 598155 600585 601122 604687 610529 621297 622171 626351 640014 646530 647612 651148 659044 661015 662169 663005 663669 664393 664697 666163 668439 670010 675124 675246 685545 693804 696515 697792 698344 702708 706656 706804 707070 709303 711154 711512 716685 717310 718353 726172 728264 735615 740521 747202 749872 750681 762674 762910 767224 769728 775911 778022 780405 780853 783299 787442 789854 798278 25 milyon lira (son beş rakamı): 20194*26460 27770 32459 35035 44824 52896 81237 87768 94955 10 milyon lira (son dört rakamı): 088029705221 550263877201 8852 6 milyon lira (sonfiçrakamı): 020 0*78 223 484 513 789 4 milyon lira (son iki rakamı): 11 40 4481 87 2 milyon lira (son rakamı): 2ve7 400 milyon lira (teselli): 067789 167789 267789 307789 317789 327789 337789 347789 357789 360789 361789 362789 363789 364789 365789 366789 367089 367189 367289 367389 367489 367589 367689 367709 367719 367729 367739 367749 367759 367769 367779 367780 367781 367782 367783 367784 367785 367786 367787 367788 367799 367889 367989 368789 369789 377789 387789 397789 467789 567789 667789 767789 Biricik babamız Emekli Vali Yardımcısı R. CUDİ KALKAN biricik annemiz AYSEL KALKAN ve sevgili halamız MÜBERRA KALKANl Yalova depreminde kaybettik. Acımız sonsuz. Cenazeleri 20.08.1999 Cuma günü öğle namazını müteakiben Fatih Camii'nden kaldırılacaktır. Oğlu MURAT KALKAN KızıESRATÜRKYILMAZ Damadı URAL TÜRKYILMAZ Gelini ESİN KALKAN DEPREM Sevgili arkadaşımız METİN DEMİRBOLAT'ı da aldı. Sevgili kızı Elif, Sevgili eşi Ayşe, tüm ailesi ve hepimizin başı sağolsun. ARKADAŞLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle