Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 1999 CUMA
DEPREM
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Bişiy Olmaz Abir
İdare Et
Abi Sarmalında Deprem
Dün Türkiye'de Corierra della Serra gazetesi-
nin manşeti "La Terra a Tramma" idi.
Yıllar öncesine. Luchino Vısconti'nin ünlü fil-
mine daldım gittim. Onun da adı aynıydı: "Yer
Sarsılıyor." Bir balıkçı köyünde, sarsılan kokuş-
muş düzenı anlatıyordu. Film boyunca düzen sar-
sılıyordu. Yer sarsıntısı bu olayın kreşendosu ola-
rak gösteriliyordu.
Yıllarca Türkiye'nin başı bozuk düzeni anlatıldı.
Herkes kös dinledi.
Ne dersen yanıtı hazırdı: "Bişiy olmaz abi."
"Bişiy olmaz abi" zihniyetini suçüstü yakaladı-
ğında, aynı pışkinlik ve aynı sırıtkanlık, bu kez bi-
raz mahzun, biraz melul, biraz boynu bükük, ama
aynı vurdumduymazlıkla hemen "idare et abi"ye
dönüşüyordu.
Kaosu, dınamızm diye niteleyenler, sistem dışı-
lığı teşvik edenler, topluma gerçekten bir şey ol-
madığına ya ınanıyorîarya da gerçek çareleri ara-
yıp, yaşama geçiremedikleri için bu iki def'iye sı-
ğınıyorlardı.
Sonunda salı sabahı "Bişiy olmaz abi ve idare
et abi" sarmalındaki Türkiye'yi vurdu deprem.
• • •
Batı Anadolu'daki iki büyükfaydan birinde mey-
dana gelen ve merkezi Izmit-Adapazan olan dep-
rem, sonradan anlaşıldığına göre 7.4 Richter şid-
detindeydi, 42 saniye sürmüştü.
Depremin şiddeti müthişti, hiçbir hasar yapma-
ması beklenemezdi. Başka bir yerde de olsa, çağ-
daş koşullara uyan bir ülkede bile zarar meydana
gelirdi.
Ama hasarı, can ve mal kaybını, yalnızca dep-
remin şiddeti ile açıklamamız mümkün değildi.
Hele deprem kuşağı üzerınde olduğu biiinen, üs-
telik bu iki faydan birinde, deprem olacağı iki yıl-
dır söylenen bir ülkede...
Unutmayalım, 7.4 Richter ölçegi, depremin şid-
deti açısından her yerde aynı şeyi ifade eder. Ama
yol açtığı hasar açısından değil.
Adamsendecilik, avantacılık-lavantacılık, kolay
köşe dönmecilik, kısacası açıkgözlük sanılan, bi-
reye köşe döndürürken nicesini umarsız eli bög-
ründe bırakan, toplumsal ahmaklık, 7.4 Richter
şıddetini birkaç kez daha çarpacak sonuçlar do-
ğuruyor.
Gemisinı kurtaran kaptan toplumunda, devleti
avantacı ile talancı karşısında etkisizleştiren sis-
tem, depremin öncesindeki hatalarını, gördüğü-
müzgıbı deprem sonrasındada, sürdürüyor veyı-
kım daha da büyüyor.
• • •
"Bişiy olmaz abi, idare et abi" toplumunun son
büyük buluşu da, ki bir on yıl kadar önce yaşama
geçti, sorumlu canavarlar bulmaktır.
Bu kez de sorumlu canavarlar bulundu: Namus-
suz müteahhitler.
"Onlar malzemeden çaldılar, onlar kavaf işi bi-
nalaryaptılar, bütûn bunlarondan oldu"sanılıyor.
Hâlâ böylesine uyumak isteyenler varsa, hab-ı
gafletlerine devam etsinler.
Ama biz açalım gözümüzü!
Bu felaketten yalnız kimi müteahhitler sorumlu
değil. Aynı zamanda, oy hesaplarıyla, olmadık
alanlan imara açan politikacılar, yerel yönetimler
de sorumlu.
Sorumluların listesini nereye kadar isterseniz
uzatabilirsiniz.
Ama ne olur, bir tek canavara mesuliyeti ihale
ederek işin içinden sıynlanlardan olmayalım!
Kimse çıkıp, "Bir musibet bin nasihattan evla-
dır" demesin. Binlerce insanın yaşamını yitirdiği,
on binlercenin maddi ve manevi kayıplara uğradı-
ğı, milyarlarca dolara mal olan musibetlerden ders
almak marifet değil.
Hoş, sistem ve toplum onu da almıyor ya!
Bolu'da organizasyon bozuk
Çahşmalar
ü üağır yürüyorBOLL' (Cumhuriyet) -
Bolu'nun Düzce
ilçesinde enkaz kaldırma
çalışmalan devam
ediyor. Bolu'dakı
hastanelere getirilen
yaralılar, yakınlannı
kaybetmenin acısıyla
ağlıyor. Kentteki
kurtarma çalışmalannda
büyük bir organizasyon
bozukluğu yaşanıyor.
Bazı binalara 20 ekip
müdahale ederken, kimı
binalarda ise yurttaşlar
kaderleriyle başbaşa.
Kentte yağmacılar ve
karaborsacılar işbaşında.
Depremin en çok
etkiledıği Düzce'de
özellikle Alman ve
Ingiliz kurtarma ekipleri
ile Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanlığı
ekiplerinin ortaklaşa
enkaz kaldırma
çalışmalan dün
yoğunluk kazandı.
Alman ve İngiliz ekipler.
kalp atışlanni belirleyen
cihazlar ve eğitilmiş
köpeklerkullanıldı. Bolu
Komando Tugayı'ndan
askerler de kurtarma
çalışmalanna katılıyor.
Gönüllü olarak Bolu'ya
gelen kurtarma ekipleri.
organizasyon bozukluğu
nedeniyle sıkıntı çekiyor.
Bir apartmanın
enkazında 20nin
üzerinde kurtarma
ekibinın çalışması dikkat
çekiyor. Bu enkaza 50
metre uzaklıktaki bir
başka apartman
enkazında ise 4 vatandaş
kendi çabalanyla
kurtarma çalışmalannı
yürütüyor.
Enkaz altından yaralı
kurtulan çok sayıda
insan da hastanelerde
yakınlanndan haber
alamamanın üzüntüsüyle
ağlıyor. Hastane
koridorlan bu ınsanlann
çığhklanyla inliyor. Ölü
sayısının 210'a, yaralı
sayısının da 654'e
ulaştığı Bolu'da. Vali
Nusret Miroğlu.
zamanının çoğunu
Düzce"de geçiriyor.
Bolu'dan Düzce. Çilimli,
Gölkaya, Cumayeri.
Akçakoca ve
Gümüşova'ya çadır,
battaniye ve gıda
yardımı sürüyor. Çevre
illerden gönderilen
sağlık personeli,
yaralılara müdahale
ediyor. Düzce'de salgın
hastalık tehlikesi üzerine
belediye bölgeyi
ilaçlamaya başladı.
Evlerinin
yağmalanmasından
korkan yurttaşlar
çevrede nöbet tutuyor.
ilçede camilerin
birçoğunun yıkik olması
nedeniyle cenazeler
yıkanamıyor, defin
işlemleri yapılamıyor.
Bolu'nun Düzce.
Gölkaya, Çilimli ve
Gümüşova ilçelerinde
fırsatçılar işbaşında.
Gölkaya'da ekmeği 1
milyon liraya satan bir
kişi. yurttaşlar tarafından
tartaklandı.
Adapazan'nda yardım malzemelerinin ulaşmasmda ve kurtarma çalışmalannda yoğun bir artış oldu
70 Idşi 48 saat sonra kurtarddıADAPAZARI (Cumhuriyet) - Adapa-
zan'nda dünden itibaren yardım malze-
melerinin ulaşmasmda ve kurtarma ça-
lışmalannda yoğun bir artış oldu. Türki-
ye'nin çeşitli yerlerinden gelen sivil sa-
vunma elemanlan, Zonguldak'tan gelen
maden işçılen \ e çeşitli ülkelerden gelen
uzmanlardan oluşan toplam bin kişilik
kurtarma ekibi, enkaz altından 48 saat
sonra 70 kişiyi kurtardı. Kentte grayder-
leri kullanacak operatör bulunamıyor.
Adapazan'nda dün geceden itibaren
finn ve hastane gibi önemli yerler ile bü-
yük caddelere kısmen elektrik verilme-
ye başlandı. Enkaz kaldırma işlemine ka-
tılacak iş makineleri sayısında önemli ar-
tış oldugunu kaydeden yetkililer, ancak
bu makineleri kullanacak operatör bul-
Kocaeli
• Adapazan'nda dün geceden itibaren finn ve hastane gibi önemli yerler ile
büyük caddelere kısmen elektrik verilmeye başlandı. Enkaz kaldırma işlemine
katılacak iş makineleri sayısında önemli artış oldugunu kaydeden yetkililer,
ancak bu makineleri kullanacak operatör bulmakta zorlandıklarını söylediler.
makta zorlandıklannı söylediler. Enkaz
altında yaşayan olup olmadığını kontrol
etmek için egitilmiş köpeklere gereksi-
nim bulunduğunu belirten yetkililer. va-
tandaşlara da paniğe kapılmadan görev-
lilere yardımcı olma çağnsında bulundu-
lar.
Kurtarma çalışmalan, sabahın erken
saatlerinden itibaren tekrar başladı. Kriz
merkezine, enkaz altında çok sayıda can-
lı bulunduğuna ılişkin ihbarlar geliyor.
Uzman ekipler, öncelikle canlı ihban ya-
pılan bölgelere giderek kurtarma çalış-
malannı sürdürüyor.
Enkaz altmdaki cesetler sıcakJar nede-
niyle kokarken kurtarma ekipleri mas-
keyle çalışıyor. Kentte çöplerin toplana-
mamasından dolayi ağır bir koku yayılı-
yor. Salgın hastalıklardan korkan yetki-
İileT. yurttaşlan açıktaki sulan içmeme-
leri konusunda uyardı.
Bu arada, depremden bu yana Yeni
Yüksektepe Kültür Derneğı Aktif Eko-
loji Grubu ile daha önceki depremlerde
büyük hizmetler veren AKUT elemanla-
rı kurtarma çalışmalanna katılıyorlar.
AKUT elemanlan, enkaz altından 5 ki-
şiyi, Ankara Sivil Savunma Birliği 50.
Aktif Ekoloji Grubu da 3 kişiyi sağ ola-
rak çıkardı. Mithatpaşa Mahallesi'nde
üç gün aradan sonra Melahat Erdem ve
6 yaşındaki kızı Hatke ile kendi işyerin-
de mahsur kalan Selami Oznar da kur-
tanlanlardan. Önceki gün enkazdan ge-
linı ve kansını kurtaran Muzaffer Berk,
kızını kaybetmenin çaresizliği içinde yet-
Ceset ve çöp
kokulan
KOCAELİ / GÖLCÜK
(Cumhuriyet) - Depremin
merkez üssü Kocaeli'de ce-
set kokulan, toplanmayan
çöp kokulanna kanşıyor.
Kriz masası yetkilileri ile en-
kazın kaldınlmasını isteyen
vatandaşlar arasında sert tar-
tışmalar yaşanıyor. Kentte
incelemelerde bulunan
Cumhurbaşkanı Sûkyman
Demirel depremi değerlen-
dirirken, "Erzincan depremi
çok büyük depremdir, ama
bu on tane Erzincan'dır" de-
di.
Devletin yardım elini geç
uzatmasından yakınan Göl-
cüklüler ise tüm yardımlann
Donanma Komutanlığı'na
yapıldığını öne sürüyor.
Gölcük'e her yardım etmek
isteyen ekmek göndermiş.
Ekmekler küfleniyor, ama
enkaz altında kalanlan kur-
tarmak için iş makinesi bu-
lunamıyor. Gölcük'te elekt-
rik yok, su yok, telefon yok,
ceset torbası yok, kurtarma
aracı yok, benzin yok... Her
yer ceset dolu ve Gölcük
ölenlerine ağlıyor. Göl-
cük'te, bazı kişilenn yağma-
lama girişimine vatandaşlar
müdahale etti. Olayı görün-
tülemek isteyen basın men-
supları ile yağmacılar ara-
sında tartışma çıktı. Tartış-
ma, vatandaşlann ve emni-
yet güçlerinin araya girme-
siyle büyümeden önlendi.
Depremden hasar gören ba-
zı dükkânlann gece yağma-
landığı görüldü.
Kocaeli Valiliği'nin bah-
çesinde kurulan kriz masası
yetkilileri, zaman zaman iş-
lerin koordinasyonunda
kontrolü kaybediyor. Akın
akın kriz masasına başvuran
vatandaşlar, aradan 3 gün
geçmesine rağmen yıkıntı-
lann arasından yakınlannın
seslerinin geldiğini ve şu ana
kadarhiçbir yardım gitmedi-
ğinı belutiyor. Acılı vatan-
daşlarla kriz masası görevli-
leri arasındaki diyaloglar za-
man zaman sert tartışmalara
dönüşüyor. Yurtdışından ge-
len kurtarma ekipleri de,
özel eğıtimli köpekleri ve
gelişmiş aletleriyle bazı bi-
nalarda enkaz altmdaki sağ
vatandaşlan bulma ve çıkar-
ma çalışmalannı sürdürüyor.
Vatandaşlar da, kazma- kü-
rekle enkaz kaldırmaya çalı-
şıyor. Kızılay Genel Müdür-
lüğü tarafından Kocaeli Va-
liliği'nin yan tarafından bu-
lunan Uğur Mumcu Par-
kı'na kan alma çadın kurul-
du. Kocaelililer buraya baş-
vurarak kan bağışında bulu-
nuyor. Yurdun dört bir ya-
nından Kocaeli'ye yardım
yağıyor, ancak dağıtım ken-
tin belirlı bölgelerinde ya-
pılıyor.
lzmit Devlet, SSK lzmit
ve Kocaeli ile Kocaeli Üni-
versitesi Tıp Fakültesi hasta-
nelerinin ve diğer sağiık ku-
ruluşlannın morglan yüzler-
ce ölüyle tamamen dolduğu
için cesetler sürekli olarak
lzmit Şirintepe'deki Büyük-
şehir Belediyesi"ne ait Buz
Sporlan Salonu'na getirili-
yor. Ancak buz patenindeki
jeneratör dewe dışı kalmca
buz pateni çevresinden ağır
kokular yayılmaya başladı.
Enkaz altmdaki ceset sayısı-
nın çokluğu ve havanın sı-
cak olması nedeniyle şehir
ağır bir koku altında. Ceset-
ler bu nedenle kentin çeşitli
yerlerinde kısa sürede sahip-
leri bulunarak toprağa veril-
meye çalışılıyor.
Kentin depremden en az
hasar gören merkez bölgesi-
ne dün akşamdan itibaren
kanştıelektrik verilmeye başlandı.
Derince'nın Altmışevler
ve Kaşkaldere bölgelerinde
yeraltındaki su borulannın
hasar görmesi nedeniyle bu
bölgelerde su sıkıntısı yaşa-
nıyor. Halk çadır alabilmek
için muhtarlıklann önünde
uzun kuyruklar oluşturuyor.
Kamu kurum ve kuruluş-
lan ile işyerlerinin açılmadı-
ğı Kocaeli'de toplu taşım
araçlan da sağlıklı olarak ça-
lışamıyor. Ankara'dan. va-
tandaşlann tuvalet ihtiyacını
karşılamalan için seyyar tu-
valetler istendi. Kocaeli'de
belediyeler çalışmadığı için
4 günden bu yana çöpler de
toplanamıyor.
Kirliliğin ve sıcak hava-
nın etkisiyle sinekler de ço-
ğalırken, yer yer çöplerin pis
kokular yaymaya başladığı
lzmit'te bu nedenle salgın
hastalıkların başgösterme-
sinden endişe edıliyor.
Cep telefonlan ve normal
telefonlar da daha sağlıklı
çahşmaya başladı. Bazı fı-
nnlar. büfe ve bakkallar da
halka hizmet vermeye başla-
dı.
Kriz masasının isteği doğ-
rultusunda açtınlan market-
lerden ise vatandaşlara gıda
maddesi dağıtılıyor. Bu ara-
da vatandaşlara gıda yardımı
sürüyor.
IĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
kililere başvurdu. Kızmdan ümidi kesen
Berk, büyük acı içinde kansı ve geliniy-
le Aktaş Köyü'ne gitti. Ancak dün sivil
savunma ekipleri Berk'in kızı Rukiye'yi
yıkıntılar altından canlı çıkardılar. Kızla
babanın kavuşması herkesi ağlattı.
Kentte 459'u yabancı olmak üzere bin
kışılik bir kurtarma ekibi canla başla ça-
lışıyor ve enkaz altında canlı insan an-
yor.
Vatandaşlara, sabah saatlerinden iti-
baren ekmek, su ve yiyecek dağıtımına
da başlandı. Yetkililer, Adapazan'nda şu
anda ekmek sıkıntısı bulunmadığını bil-
dirdiler. Öte yandan. çok sayıda yardım
konvoyu da Adapazan'na gelmek üzere
yollarda ilerliyor. Kent içinde yoğun bir
trafik yaşanıyor. Özellikle yakınlannı
aramak için Türkiye'nin
her yerinden Adapaza-
n'na gelen vatandaşlar ile
Adapazan'ndan çıkmak
ısteyenlerin araçlan, kent
ıçi trafığı tam anlamıyla
kilitliyor. Bu dunım ise
yardım araçlan, ambulans
ve itfaiye araçlannın kent
içindeki hareketıni aksa-
nyor.
Adapazan'nın çeşitli
yerlerinde küçük çaplı
yangınlar da devam edi-
yor. Bu arada Telsiz ve
Radyo Amatörleri Cemı-
yeti Sakarya Şubesi ele-
manlan ile Türkiye'nin
çeşitli yerlerinden gelen
cemiyet üyeleri, Adapa-
zan'nda örnek bir çalış-
ma sergiledi. Depremin
olduğu ilk saatlerde Tür-
kıye ve dünyayla ilışkısi
kesilen Adapazan'nın gö-
zü ve kulağı. amatör tel-
sizciler oldu. Adapaza-
n'ndaki depremin büyük-
lüğü hakkında Kızılay
Genel Müdürlüğü ve Tel-
siz Genel Müdürlüğü'ne
bılgi veren telsizciler, Ko-
caeli ve lstanbul'daki kriz
merkezlen ile de bağlantı
kurdular. Yardım konvoy-
lannı yönlendiren, ambu-
lans ve doktor ihtiyacını
diğer illere aktaran telsiz-
ciler, polis telsizlennin ro-
le istasyonlannın hasar
görmesi nedeniyle, emni-
yet birimlerine de hizmet
verdiler. 3 gündür uyku-
suz calışan telsizciler, tra-
fik sorunundan yardımla-
nn dağıtımına kadar pek
çok konuda yetkililere
yardımcı olmaya devam
ediyorlar.
Karanlığın çökmesiyle evlerin bir bir boşaldığı İstanbul'da açık alanlar insanlarla dolup taşıyor
Korku Istaıılnıl^a hâlâ egemen
İstanbul Haber Servisi - Yaşa-
nan büyük depremin sarsıntısını
üzerinden atamayan İstanbul'da
karanlığın çökmesiyle birlikte
evlerin büyük bölümü boşalıyor.
Caddeleri ortadan ayıran bö-
lümler, parklar, meydanlar hatta
bazı stadyumlar, sabahlayan in-
sanlarla dolup taşıyor. Çünkü
korku, her şeye ağır basıyor...
Her biri uykuda yakalandı bü-
yük depreme... Iskambil kâğıdı
gibi çöken binalann tonlarca
ağırlığı altında kaldılar.
Enkaz altlanndan ölü olarak
çıkanlan insanlann yakınlan, ya-
ralı da olsa yaşama tekrar kavu-
şanlar ve halen polis kordonunun
arkasında endişeyle yakınlannın
sağ olarak çıkanlmasını bekle-
yenler... Bütün bu insanlann or-
tak duygusu: Acı...
"Geçmiş olsun" diye girilen
her sohbetin ardında bir sıtem ge-
liyor. Ailesıyle birlikte çadırda
kalan Mesut Akyol, müteahhitle-
re çıkışıyor hemen... Acı ve
ölümlerin sorumlusunun müte-
ahhitler oldugunu belirtiyor ve
ekliyor:
"Onlarbir kez daha elini kolu-
nu sallayarak kaçacaklar, bunu
biliyonım. Yakalayın onlan. Pa-
ra için katil olanlan yakalayın.
Devlet yakalayamaz, siz yakala-
yın bari."
Akyol'un hemen yanında yere
serilen yorganlann üzerinde eşi
ve çocuğuyla yıldızlara bakarak
uyumaya çalışan Osman Güroğ-
lu. bir katliamın yasandığını be-
lirtiyor. Güroğlu "Bu katliamın
asıl sorumlulan belediye başkan-
lan.« İnsanlan öldüren deprem
değil. Buna inanmıyorum_~ di-
yor.
Zeytinburnu Stadyumu da sa-
bahm karşılandığı yerlerden biri.
Tribünlere kurulan yorgan ve
battaniyelerin üzerinde kalan in-
sanlardaki en belirgin duygu ise
tedirginlik. Stadın çimlerinde ya-
tamamaktan şikâyetçi Zayide
SuJtan adlı kadın:
"Bak şu veşil saha, bizlerden
dahaönemli. Görevliler çimterde
yatmamıza izin vermryor. Biz de
soğuk taşlann üzerinde u>ııyo-
ruz."
Kiminin kulağı transistörlü
radyoda; depremde son durumu
öğrenmeye çalışıyor. Kimi man-
gal başında, kimi çay demliyor...
Ancak sokaklarda sabahlayanlar
>nne de şanslı say ılırlar çünkü ai-
leleri yanlannda... Ama lstanbul-
lulardan bazılan bu kişiler kadar
şanslı değil...
Avcılar Vatan Hastanesi'nin
bahçesinde ise bir o yana bir bu
yana ağlayarak yürüyor Methiye
Serer:
"Ben ne yapacağım şimdL Oğ-
lum, kocam morgda vaOyor._ On-
lar yatıyor orada... Onlar öldü
ama ben mezara girdim."
Deprem sırasında 18 yaşında-
ki oğlu Cem ve eşi Mustafa Se-
rer'in ellerinin altından kayıp git-
tiğini anlatıyor Methiye Serer:
"Üçüncü katta oturuyorduk.
Ben uyuyordum.. Oğlum.^ Oğ-
lum beni kurtarmak için yanıma
geldi. 'Anne' dedL 'Anneciğim..
Can pazannuı yaşandığı depremde, enkaz yığuu haline gelen binalann altında kalanlann çıkanlmasını umuda bekleyenler de var.
Kalk deprem oluyor' dedL Ne ol-
dugunu hatuiamıyonım. Sadece
kulağunda oğlumun çığiıklannı
duydum."
Sonra birden boşalıyor göz-
yaşlan Methiye Serer'in.. "Daha
18 yaşmdaydı oğfum. Kocam da
öldü- Deprem bir saniyede aldı
onlan benden. Ben ne yapacağım
şimdL." Özel Avcılar Anadolu
Hastanesi, deprem sonrası yara-
lılarla dolup taşmış.. Ancak şu
an hastanede bir iki depremzede
var. Bunlardan biri 6 yaşındaki
Burak KoçaM. Küçük Burak, Av-
cılar'daki göçen evlerinden yara-
lı olarak kurtanldı.
Annesi Fatma. ınşaat işçisi ba-
bası Yünus Koçali. küçük çocuk-
lan kadar şanslı değildi. Burak
enkaz kurtarma çalışmalanna
kan1an yurttaşlann alkışlanyla
yaşama merhaba dedi.
Annesi ve babası ise ceset tor-
baiannın içinde morga kaldınldı.
"Neler hissettin" sorusuna tek
kelimelik yanıt verdi: "Kork-
tum." Anne ve babasının yaşa-
mını yitirdiğinden haberi olma-
yan Burak, annesinin kendisine
yemek yapıp getimıesini istiyor
ve "Buradan çıkmca arkadaşla-
runia top oynamak istiyorum"
diyor.
Hastane görevlileri ise enkaz
altında akciğeri yırtılan ama ya-
şama dönen küçük çocuğun tek
yakınının amcası oldugunu be-
lirtiyor.
Yıkılan binanın hemen önün-
de polis kordonunun arkasından
yalvanyor Fatma adında bir ka-
dın:
"Ne olur memur bey, ben de
yardım edeyim. Ellerinıle taşlan
atanm, Tarkanımı, geünimi ben
de arayayım.. Bak ellerime güçlü,
gördün mü? Ne olun."
Tarkan'ın ve bir ay önce ev-
lendiği eşi, hamur haline gelen
Avcılar'daki 8 katlı binanın enka-
zı altında kaldığını söylüyor... Ve
yaşh gözlerle deprem öncesi çok
kötü bir rüya gördüğünü belirti-
yor: "Anam derdi.. Anacığım..
Rüv-amda gördüm. Kötü bir otay
olacaktı. Tarkanım, gehnim çok
gençtL Nerdesiniz."