Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordinatörü Hikmct
Çetinkaya • Yazıişleri Müdürü: tbrahim
Yıldız '• Sorumlu Mûdür Fikret llkiz
# Haber Merkezi Müdürû: Hakan
Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istihbarat. Cengjz Yıldınm t Ekonotni Özlem
Yüzak 9 Kültür Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami
Karaören # Diizeltmc Abdullah Yazıcı #
Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge-
Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: tlhan Sclçuk
(Başkan). Orh«n Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şükran Soner. tbrahim Yüdız,
Orhan Bunah. Mustafa Balbay.
Hakan Kara.
Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7
hat), Faks:4195027#IzmırTeınsilcisi.SerdarKızık,
RZiyaBlv. 1352 S.2'3Te!-4411220, Faks: 4419117
• AdanaTemsilcisı: Çetin V iğenoğlu, tnönüCd 119
S.Nol Kat:l,Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Muduru Cstün Akmen 0
Koordmatâr Ahmel Koruban 0 Muha-
sebe Bûl«it Yener • Idare HÜKym
Gûrer9 Bılgı-lşlem N«ilİnal#Bılgı-
sayar Sıstem Möravet Çiler • Saöş
FazaetKnzı
MEDYA C: • Yönetim Kurulu
Başkanı - Genel Müdür: Golbin
Erduran # Koordinatör: Rcna
Iptmm • Genel MüdürYarduncısı:
Sevd»Çoöan Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460-61, Faks. 5138463
Ya\ımla\an ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş
Turkocagı Cjd W 41 Cağalcğlu 34334 kanbul PK 246 - Sı'rkecı 34435 Istanbul
Tel. (0 212(512 05 05 l20hatp
Faks(0'212l513 85 95
www.cumhunyet.com.tr 19AĞUSTOS1999 lmsak:4.33 Güneş:6.10 Öğle: 13.15 tkindi: 17.01 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.37
Göniillü
tercümanlar
aramyor
• SİLİFKE(AA)-
Kocaeli Üniversitesi
Teknik Eğitim Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Tanay Sıdkı Uyar, deprem
bölgesine dış ülkelerden
uzman kurtancılar
gelmeye başladığını ve
yenilerinin de yolda
olduğunu öğrendiklerini
belırterek, bu kişilerin
çalışmalarda iletişim
kurmakta güçlük
çektıklerini bildirdi. Uyar.
faks zinciri kurarak,
"Yabancı kurtancılara
tercümanlık yapabilecek
tngilizce ve Almanca
bilen gönüllüler aranıyor"
çagnsında bulundu. Uyar,
gönüllülerin 0 532 774 45
25 no'lu telefonla
kendisiyle irtibat
kurabileceklerini söyledi.
Bektrik
veriliyor
• ANKARA (AA) - Afet
bölgelenne elektrik, can
ve mal güvenliğı
kapsamında kontrollü
verilmeye başlandı.
Dağıtım tesıslerinin hasar
gördüğü bölgelerde
jeneratörler kullanılıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nda oluşturulan
kriz merkezinden yapılan
açıklamaya göre, afet
bölgelerinde elektriğin
kontrollü ve noktasal
olarak verilebildiği
belirtilirken, bakanlık
tarafından bölgeye
gönderilen jeneratörler de,
su pompalan ile hastane
ve gece kurtarma
çalışmalannda aydınlatma
amacıyla kullanılmaya
başlandı. Sözkonusu
bölgelerde enkaz kaldırma
çalışmalanyla biriikte,
zarar gören trafo
merkezlerinin tamir
edilecegi, dağıtım
hatlannda meydana gelen
anzalann da giderilecegi
bildırildi.
Yunanistan'da
deprem
• ATtNA(AA)-
Yunanistan'da dün orta
şiddetli 4 deprem
meydana geldiği,
depremlerde can kaybı ya
da maddi hasar olmadığı
bildirildi. Atina
Jeodinamik Enstitüsü'nûn
açıklamasına göre, yer
sarsıntıları ülkenin çeşitli
bölgelerinde TSt 01.22,
01.45. 01.53 ve09.50'de
4.1 ve 4.2 şiddetlerinde
oldu. Sarsıntılar sırasında
can kaybı ya da maddi
hasar meydana gelmediği
belirtilen açıklamada, "Bu
bölgelerde meydana gelen
sarsıntılann Anadolu'daki
felaketle bir baglantısı
olmadıgı" kaydedildi.
Depremzede
askerlere izin
• ANKARA (AA)- Milli
Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu
deprem bölgesmde
yakınlannı kaybedenler ile
ailesınde yaralı bulunan ve
maddi hasara uğrayan
askerlere 45 gün izin
verildıgini açıkladı.
Deprem bölgesinde celbi
çıkanlann askerligini de
kasım ayına kadar
ertelediklerini kaydeden
Çakmakoğlu, "Analan,
babalan, kardeşleri, eşleri
bu bölgede vefat etmiş,
yaralanmış veya konutu,
işyeri ciddı şekilde hasara
uğramış olan bölge
askerlerimiz için böyle bir
tedbir düşünüldü" dedi.
Kocaeli'nde
• KAYSERİ(AA)-
Kayseri Hacılar Dagcılık
ve KJŞ Sporlan Merkezi
(HADAK) üyesi 4 dağcı,
deprem bölgesindeki
arama-kurtarma
çalışmalanna başladılar.
HADAK Başkanı Ismail
Yılmaz, önceki gün yola
çıkan dört dagcının dün
sabah Kocaeli"nde arama-
kurtarma çalışmalanna
başladıkJannı belirtti.
Yılmaz, "'Dağcılanmız,
enkaz altından kurtarma
konusunda daha önce
egitım almışlardı. GerekJi
teknik malzeme
sağlanırsa, 15 dagcımızi
daha bölgeye göndermeyi
düşünüyoruz" dedi.
DEÜ Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Pınar depremlerden gerekli dersleri çıkarmadığımızı anımsattı
Inşaat izninden önce yapay depremİZMİR/TRABZON (AA) - Bılim
adamlan. yüzde 90'ı deprem
kuşağında bulunan Türkiye'nin,
tarihten bu yana "faturası ağır"
büyük depremler yaşamasına
karşın tarihten gerekli dersin
çıkanlamadıgını belirterek,
deprem konusundaki önlemlerin
yasalara girmesi gerektigini
savunuyorlar.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ)
Jeofizik Mühendisliği öğretim
üyesi Prof. Dr. Rahmi Pınar,
bilimsel çalışmalarda, "Pöisson
dağüunına" göre. geçmişte
meydana gelen depremler dikkate
alındığında Türkiye'de 5-10 yıl
yanılma payı ile meydana
gelebilecek büyük depremlerin
tahmin edilebildiğini savundu.
Yüzde 9O'ı deprem
kuşağında
Türkiye'nin yüzde 90'ınm
deprem kuşağında olduğunu,
bunun yüzde 85'inın ise aktif fay
zonu içinde olduguna dikkati
çeken Rahmi Pınar, böylesi
depremlerin, Türkiye'nin her
yanında yaşanma ihtimalinin çok
yüksek olduğunu bildirdi.
• Prof. Rahmi Pınar, devletin inşaat izni
verirken ABD ve Japonya'da uygulanan "yapay
deprem" olarak adlandınlan sistemin yani
inşaata başlamadan önce "zeminin depreme
vereceği tepkinin ölçülmesini" sağlayacak yasal
düzenleme yapılmasının önemine dikkat çekti.
Türkiye'nin, 1960'h yıllarda
gelişen "plakalar tektoniği
kuramı"na göre, deprem
konusunda "çok riskli noktada"
bulundugunu kaydeden Rahmi
Pınar, tüm kıtalann "yüzen
levhalar" olarak kabul edildigini
söyledi.
Anadolu'nun, bu levhalann
çarpışmasımn odağında olduğunu
anlatan Pınar. kuzeye dogru
hareket etmediği ve güneyde
Arap levhası ile çarpışması
nedeniyle. her yıl Batı'ya doğru 3
santimetre kaydığını söyledi.
Pınar, MÖ'den beri Anadolu'nun
şiddetli depremlere sahne
olduğunu belirterek, tzmir'de
1680 yıhnda meydana gelen
şiddetli depremde 30 bin insanın
yaşamını yitirdiğini kaydetti.
tstanbul ve çevresinin, Kuzey
Anadolu fay hattınm "kuzey
kanadı üzerinde" kaldığını
anımsatan Rahmi Pınar. yaşanan
depremin yaralannın sarılması
dışında bilimsel anlamda
yapılabilecek bir şey olmadığını,
ancak üniversite bünyesinde
oluşturulan bir ekibin deprem
alanında inceleme yapacağını ve
bir rapor oluşturacağını söyledi.
Katindirimi
Depremin ardından kurtarma,
hasar tespit çalışmalan
yapılacağına işaret eden Rahmi
Pınar, ancak binalarda iyileştirme
çalışmalannm yapılabileceğini,
özellıkle çok katlı binalarda kat
indirimine gidilebileceğini
bildirdi.
tstatistiki çalışmalara göre
"Türidye'nin 10 ayda bir yıkıcı
bir deprem yaşadığını" dile
getiren Rahmi Pınar "Ancak bu
korkutucu tabloya rağmen
depremden ders çıkarmıyoruz.
Önlem almıyoruz. Bu konuya çok
duyarsızız" diye konuştu.
"Deprem, Türidye'nin kaderi...
Bu nedenle çok acil ve ciddi
önlemler alınnıası gerekiyor"
diyen Pınar, bu konunun mutlaka
yasalara girmesi gerekliliğine
işaret etti. Devletin, inşaat izni
verirken, ABD ve Japonya'da
uygulanan "yapay deprem"
olarak adlandınlan sistemin yani
inşaata başlamadan önce
"zeminin depreme vereceği
tepkinin öiçulmesini" sağlayacak
yasal bir düzenleme yapılmasının
hayati önem taşıdığını belirten
Prof. Rahmi Pınar. "TBMM bir
gecede yasa çıkanyor, ama böylesi
bir konuda yülardır bir tek yasal
düzenleme yapılmamış olması çok
düşündürücü. Eğer yasal
düzenleme yapdmazsa, bu konu
kısır bir mesleki çalışma
olmaktan öteye grtmez" dedi. e-posta : tan @ prizma. net. tr
i
Türkiyey
deldasıl enkaz belediyeler'
DOĞANKUBAN
Birbirine geçen beton döşemelerin ara-
sındaki ınsanlann haykınşlan gökleri dol-
durduğu zaman. arsa ve yapı yağmasını
yöneltmekten başka bir işe yaramayan be-
lediyelerin adamlan, çaresizlik içinde ora-
ya buraya koşuşurken ve böyle günlerde bır-
lik ve beraberliğini kahramanca gösteren
halkımız, elleriyle döşeme kmp iki üç ki-
şiyi enkaz altından çıkanrken, bu sorunla-
nn başlıca sorumlulan olan politikacılar yi-
ne halka doğruyu söylemıyorlar. Böyle bir
depremin büyük bir afet olduğu doğru.
Yollan ve köprüleri allak bullak edebilir.
Yangınlar çıkabihr. Enerji hatlan tahrip
olabilir. Fakat binlerce adam ölmezdi. eger
yapılarkapkaç düzeni içinde. demirinden,
betonundan çalınarak, belediye kontrolü
dışında, rüşvetle kat yükseltilerek, doğru
dûrüst temel yapılmadan inşa edilmese-
lerdi. Kadıncağız ağlıyor
*Yardımedin,cantjnm içer-
de kaldı, lütfen yardım
edin!" Oysa büyük bir ola-
sılıkla, yağma düzeni inşa-
atının bir ucu da kendisiy-
di. Kendisine mezar olabi-
lecek bir evin bir katına, ça-
resiz ve bilinçsiz olarak, bir
bannak bulmanın sevinciy-
le girmişti. Yıkılan döşe-
meler, çöken kirişler, ikiye
ayrılmış kolonlar altında
vücudunun bir bölümü kal-
mış, etrafında çaresiz in-
sanlann ne yapacaklannı
bilemedikleri sahneler Büyüme, gelişme
degildir. Yirmi yaşında bir dev insanın ak-
lı, üç yaşında kalmış olabilir. Türkiye'nin
temel sorunu da budur. Türkiye'yi idare et-
tigini sanan insanlar, toprak yağmasının
karşısına çıkabilirler mi? inşaat yağması-
nın, rüşvetin karşısına çıkabilirler mi? En-
kaz altında binlerce insanın kalacağını,
onun için belediyenin ruhsat ajanı olmadı-
ğını, kuralsız inşaata müsaade etmeyecek-
lenni söyleyerek, gecekonduya müsaade et-
meyeceklerini, alt yapısız sitelere müsaade
etmeyeceklerini söyleyerek iş başma gele-
bilirler mi? Bannak açı insanlara, yağma-
sız, sağlıklı ve sağiam konut sağlayabilır
mi? Bunun kavgasını halk önünde yapabi-
lirler mi? Adapazan gibi bir kentin en
önemli caddelerinde bir tek sağiam yapı kal-
mamış olması nasıl birdüzenın ifadesidir?
Politıkacılar.bu acının yarattıgı psikoloji
ortammda topluma yağmayla mücadele
edeceklerini neden söylemiyorlar? Neden
gerçek nedenin, depremden daha çok yağ-
ma düzeninde olduğunu söylemiyorlar?
• Hiçbir belediye,
ne de devlet, yüzde
yetmişi, önce
bilgisizlik, sonra
kırsal kültür
bilinçsizliği, daha
sonra da ahlaksızlık
yüzünden kötü inşa
edilmiş, yapılann
enkazıru
kaldıramaz.
Halk bunu ne zaman öğrenecek? Genç
adam yolun ortasına oturmuş. yıkılan evi-
ne bakıyor: "Niye bizim apartman yıkddı
da, şu öteki yıkıİmadı?" Birinci sımf dep-
rem bölgesinde, müteahhit, belediye kont-
rolü ve kendisi gibı ev sahibi olmak iste-
yenlerin geleceklerini tehlikeye atarak, bir
yapı riski aldıklannı, yasalan zorladıkla-
nnı, kurallan altüst ettiklerini, şimdi enkaz
altındaki yakınlannın Tann istediği için
değıl, yağma düzenine boyun eğdiklen için
bu felaketle karşılaştıklannı bilinçlendiri-
yor mu?
Gazeteler onu bunu suçlayarak, koca ko-
ca felaket sayfalan yayımlamışlar. Toprak
ve yapı spekülasyonuna ne denli büyük
katkılan olduğunu neden söylemiyorlar? Sa-
hil yağması, orman yağması, ünlü çarpık
yapılasrna, plansızlık, arasıra gazete say-
falannda yer alsa bile Türkiye'de insanı
korumayı. düzenli yapıyı, planlı kenti sa-
vunan. kaptıkaçtı inşaata
bilinçli olarak karşı çıkan
kaç gazete var? Halk yıkı-
lan evlerin karşısına çömel-
miş, "Belediyenerede? Hü-
kümet nerede"diye soru-
yor. Orada, fakat böyle bir
felakete karşı almış olduk-
ları tedbirler, gerçekleşti-
rebildikleri örgütlenme de-
vede kulak. Bu politikacı-
lann hepsi, arsa dağıtarak,
gecekondu izni vererek, or-
manda inşaat izni vererek,
müteahhitlere iş dağıtarak,
ulusu uyutarak ve bunu ge-
lişme adına yaparak ve mılletın bütünlü-
ğüne dua ederek iş başına geliyorlar. "Böy-
le yaparsamz, başunıza felaket gelir" di-
yenler ise, vatan düşmanı olmasalar bile,
münafıklar. Şimdi namuslu insanlar doğ-
ruyu söylemeli. Kentin göbeğine "Botaş"ı
koyarsm. Trilyonluk yatınmlar ve işler.
Ama kendi yangınını söndürecek ekipman-
la donatmazsın. Yardun Israil'den ya da
Rusya'dan gelecek. Bir belediye, yıkılan bir-
kaç bina ya da yanan bırkaç binayı kurta-
rabilir. Ama hiçbir belediye, ne de devlet,
yüzde yetmişi, önce bilgisizlik. sonra kır-
sal kültür bilinçsizliği, daha sonrada ahlak-
sızlık yüzünden kötü inşa edilmiş. yapıla-
nn enkazıru kaldıramaz. Türkiye'deki asıl
enkaz belediyelerdir. Bunun da çözümü
yoktur. Daha rasyonel bir düşünce Türki-
ye'ye egemen olmadıkça, depremlerde
ölenler çok olacak, trafık kazalannda ölen-
ler çok olacak, kentler altyapısız büyûye-
cek ve politikacılar halkı ve kendilerini
oyalamaya devam edeceklerdir. Aklı üç
yaşında bir ınsan azmanı gibi bir ülke.
Politikacılar,bu acının yarattıgı psikoloji ortamında topluma yağmayla mücadele edeceklerini neden söyle-
miyorlar? Neden gerçek nedenin, depremden daha çok yağma düzeninde olduğunu söylemiyorlar?
İzmit yakını
Bilim
adamlan
2 yıl önce
tahmin
ettiler
ANKARA (AA)-
ABD'li ve Türk bilim
adamlannm,
Türkiye'de 30 yıl
içinde büyük bir
deprem olacağını 2 yıl
önce tahmin ettikleri
ortaya çıktı. Bilim
adamlannın, aynca bu
büyük olayın, yüzde
12 olasılıkla İzmit
yakınlannda olacağını
kestirdikleri
kaydedildi.
Bilim adamlannın
tahminleriyle ilgili
araştırmanın,
Uluslararası Jeofizik
Dergisi'nde
(Geophysical Journal
International) 2 yıl
önce yayımlandığı
belirtildi.
Kuzey Anadolu fay
hattı boyunca
hareketleri tahmin
eden araştırma,
ABD'nin California
eyaletinin Menlo Park
kentindeki Jeofizik
Araştırmalan'ndan
James Dieterich, Ross
Stein ve Istanbul
Teknik
Üniversitesi'nden
AykutBarka
tarafından yapıldı.
Amerikalı ve Türk
bilim adamlan, sismik
bilgileri inceleyerek,
Türkiye'de doğu-batı
boyunca uzanan 800
kilometre
uzunluğundaki fay
üzerinde 1939 ve 1992
yıllan arasında Richter
ölçegine göre 6.7 ya
da daha büyük şiddette
10 sarsıntı olduğunu
belirlediler.
Her durumda her
sarsıntının yaptığı
basıncın, fay boyunca
diğer zayıf noktalara
daha fazla baskı
yaptıgını belirten
bilim adamlan, bu
sürecin, diğer
depremin başlamasına
yardımcı olduğunu
kaydederek, söz
konusu tahminde
bulundular.
Dieterich, yaptığı
açıklamada, yüksek
baskının, deprem
olasılığının yüksek
olacağı anlamına
geldiğini belirterek,
hesaplamalannın,
depremin nerede
olabileceğiyle ilgili
noktalann sayısını
azalttığını söyledi.
Ancak deprem
uzmanlan, 30 yıl
sürenin, Türkiye'de
önceki gün meydana
gelen depremdeki can
ve mal kaybının
önlenmesi açısından
çok uzun bir zaman
dilimi olduğunu
bildirdiler.
A m e r î k a l ı u z m a n l a r
Depremin hasan 400
atom bombasına eşdeğer
RASGELE / RAÎFERTEM
NEW YORK (AA) -
Amerikalı uzmanlar,
Türkiye'nin Marmara
Bölgesi'ni vuran ve ağır
hasara yol açan
depremin Hiroşima'ya
atılana eşdeğer 400 atom
bombasına eşit olduğunu
belirttiler.
Uzmanlar, çok şiddetli
bu depremin şok
dalgalannın tüm dünyayı
dolaştığını belirttiler.
1906 yıhnda San
Fransisco'yu yerle bir
eden deprem 7.1
şiddetindeydı.
Uzmanlar, "Yunanistan,
Türkiye ve tran'in
deprem kuşağı üzerinde
bulundugunu, dolayısıyla
depremin sürpriz
sayılamayacıığını" da
ifade ettiler.
Bu arada son depremin.
Arap yanmadasının
kuzeye doğru hareket
etmesinden
kaynaklandığı görüşü
bazı uzmanlar tarafından
ortaya atıldı.
CNN'e açıklama yapan
uzmanlar, her yıl,
Türkiye'dekine eşit
şiddette yaklaşık 18
deprem meydana
geldiğini, ancak bunlann
merkez üslerinin genelde
yerleşim merkezleri
dışında ya da az
kalabahk yerlerde
olduğunu ifade ettiler.
Uzmanlann belirttiğıne
göre, bu durumda can
kaybı ve maddi hasar
fazla olmuyor.
Doğa sallandı, sallandık. Yer yerinden oynadı. Gece-
nin yansı.
Zelzele. Sokaklara, caddelere, bahçelere döküldük,
kaçtık.
Kaçabilenler. Ya kaçamayanlar. Evleri yıkılanlar. Ara-
mızdan aynlanlar, yaralananlar...
Elektrikler kesildi. Telefonlar sustu. Göremiyoruz, du-
yamıyoruz. llişki kuramıyoruz. Eşi dostu arayamadık,
arayamadılar.
Hüzün, korku.
Doğa neden ülkemizi seçti? Çok mu kötülük yaptık?
Dengesini mi bozduk? Durmuyor. Sallanıyor, sallanıyor.
Sosyal yaşamın ardından, evferimiz, doğa...
Cumartesi günü av başlıyor. Yanndan sonra. 21 Ağus-
toş 1999 günü. Birinci grup av hayvanlanyla
Üveyik, bıldırcın, tahtalı, kaya güvercini. Göç hayvan-
lan. 27 Şubat 2000 yılına dek sürecek.
Bu yıl av yapılacak günler ikiye indi. Cumartesi pa-
zar günleri. Çarşamba günü av yasaklandı.
Doğru mu, yanlış mı? Bu konuyu başka bir yazımız-
da tartışacağız.
Unutmayalım, ekleyelim. Resmi tatil günteri de av ser-
best.
Bir av gününde 10 bıldırcın avlayabilirsin. Diğerlerin-
den 8'er adet.
Avlanma bir günden fazla sürse de! Yanında ancak
bir günlük av bulundurabilirsin, taşıyabilirsin.
Zebeleden Sonna
Av Yaası
Sakın unutmayalım.
Mühre, çığırtkan, teyp kullanarak da avlanmak ya-
sak. Özellikle bıldırcın avında. Teyp çok kullanılıyor. Bu
yıl gece denetimleri yapılacak. Teyp kuranlann çoğun-
luğu yakalanacak.
Uyanyoruz. Zaten teyp kurarak avlanmak, avcılık de-
ğil. Toplayıcılık. Teyp kurarak vurmaktansa!
Git üretme bıldırcın al ye. Daha iyi daha kolay...
Biz açılışı üveyikle yapıyoruz. Sabah güneşle biriikte.
Bir ağacın gölgesine oturuyoruz. Yaylımdan dönen
üveyiklerden. Yakınımızdan geçen olursa atıyoruz.
Vurduk, vuramadık...
Adam başı ikişer, üçer vuruldu mu!
Av biter, sofra kurulur... Kömürde bıldırcınlar.
Söyleşi, söyleşi. Anılar gelir oturur.
Akşamı bulur. Gece ağaç diplerinde, uyku tulumla-
nnda geçer. Pazar günü ne vurulursa paylaşılır. Evin yo-
lu tutulur.
Avcılık çok av vurmak degildir günümüzde. Üretim
başladıktan sonra! Doyunma aracı olmaktan çıktı.
Günümüzde bir heyecanı yaşamak, ortak yaşamı
paylaşmak oldu. Gerçek avcılar için. Toplayıcılar de-
ğii...
Av kalktı, kalkmadı. Geçti, geçmedi. Vurdum, vura-
madım. Düştü. Buldum, bulamadım.
Avın heyecanı.
Av sonrasındaki söyleşiler. Ortak yaşamın payfaşı-
mı.
Bir de karda, fırtınada dolaşarak doğayı yenmek.
Avın spor yani.
Avın, doğa canlılannın azalmasına neden: Avcılar de-
ğiü
Doyunma bannma yerierinin yok edilmesi.
Ormanlan keserek tarla yapanlar. Tarialara evler,
apartmanlar, fabrikalar kurantar.
Tanmı da, doğal canlılann yaşamını dayok ettiler.
Doğal yaşamla biriikte doğa da yara almaya başla-
yınca.
Toprak sallanmaya başladı. Evler, fabrikalar yıkılma-
ya.
Evleri, fabrikalan doğayı yaralamadan yapmak müm-
kün. Yerleri var.
Kırsal alanlar. Orman dışı, ekime elverişli olmayan.
Uluslararası tahkim isteyenlerin ülkelerinde yaptık-
lan gibi.
Aslında bugün bir açılış avını anlatacaktım. Bir av ya-
şamını sizlerle paylaşacaktım.
Gece zelzeleyi yaşayınca. Sabah yazıya başlayınca
Rasgele...