20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA FJIVf FIllt f IVII / ekonomi(«cumhuriyetcom.t 13 Hisseleri borsada işlem gören Gentaş, sarsıntı ve ekonomik krizi bahane ederek 70 kişiyi işten çıkardı Depremfirsatçılarıiş başmda• Şirketin Borsa'ya gönderdiği açıklamada, "Şirketimizin içinde bulunduğu kriz ve deprem sebebiyle üretim ve pazarlamadaki tıkanıkhklar nedeniyle 70 personelin hizmet akitleri feshedilmiştir" denildi. Depremden zarar gören bazı şirketler de üretimlerine ara verdiklerini bildirdiler. Ekonomi Servisi- Marmara Bölgesi 'ni yerinden oynatan deprem yüzünden bir- çok sanayi şirketi üretimlerine ara ver- mek zorunda kalırken doğal afeti fırsat bilen kimi açıkgözler de ortaya çıkma- ya başladı. Gentaş Genel Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş, depremi ve ekonomide yaşanan krizi gerekçe göstererek 17 Temmuz 1999 tarihi itibanyla 70 kişi- nin iş sözleşmesinin feshedildiğini açık- ladı. Şirketin önceki gûn Istanbul Menkul Kjymetler Borsası'na gönderdiği açık- lamada şöyle denildi: "Şirketimizin içinde bulunduğu eko- nomik kriz ile yaşanan deprem afeti se- bebiyieekktrik-su-ulaşım-üretimvepa- zariamada yaşanan tıkanıkhklar nede- niyle 17 Temmuz 1999 tarihi itibanyla 70personelin yasal haklan ödenmek su- retiyle hizmet akitleri feshedilmiştir." 1972yıhndakurulanve 1979'daBo- lu'nun Mengen ilçesinde üretime baş- layan şirket werzalit adı altında çeşitli ebatlarda masa tablası ve oturak arka- lığı yapıyor. Borsanın 1998 Şirketler Yıllığı verilerine göre Gentaş'ta toplam 337 kişi çalışıyor. Ortaklann önemli bir kısmını Almanya'da çalışan işçilerin oluşturduğu şirketin 5300 ortağı bulu- nuyor. Bu arada depremden zarar gören ba- zı şirketler dün İMKB'ye gönderdiği açıklamada üretimlerine ara verdikleri- ni bildirdiler. Beyaz eşya sektörünün önemli isim- Afetin etkili olduğu bölgelerde Türkiye'nin üretiminin yaklaşık yüzde 5'i gerçekleşiyor EkonomikdbindennuvkluANKARA (AA)-Türkiye'de yaşanan en büyûk depremlerden biri olarak kabul edi- len dünkû depremin etkili oiduğu Koca- eli, Sakarya, fstanbul, Bolu, Bursa ve Es- kişehir hattı, Türkiye için adeta bir sanayi kuşağı niteliğini taşıyor. Sanayi yatınmla- rındaki hasarlar konusunda henüz net bil- giler ortaya çıkmamasına karşın, bu ille- rin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYtH) içindeki payının yüksekliği, depremin Türkiye ekonomisine etkilerinin, çok da- ha geniş boyutlarda olması endişesine ne- den oluyor. tstanbui ekonominin 5'te biri Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DÎE) en son 1997 yılı için yayımladığı illere göre GSYİH verilerine göre, Istanbul, tek ba- şına GSYlH'nin yüzde 22.5'ini gerçek- leştiriyor. 1987 fiyatları ile GSYİH sıra- lamasında tstanbui birinci sırada yer alır- ken, depremin merkez üssü Kocaeli, yüz- de 4.6 pay ile GSYlH'de 4'üncü sırada bu- lunuyor. Verilere göre. 1997'deGSYÎH'nin yüzde3.9'u Bursa'da, yüzde 1.1'i Eskişe- hir'de gerçekleşti. GSYİH sıralamasında Bursa 5. Eskişehir 19'uncu sırada bulunu- yor. Sakarya GSYlHden aldığı yüzde l.nikpayile2rinci,Boludayüzde0.8'lik pay ile 27'nci sırada yer aldı. Yalova ise yüzde 0.5 'lik pay ile GSYlH sıralamasın- da 42'nci sırada bulundu. Söz konusu 7 ilin GSYlH'ye katkısı. toplam yüzde 34.5 düzeyinde bulunuyor. 1997 itibariyle, Kocaeli'nin GSYÎH'ye H Yurtta bfiyük maddi ve manevi kayıplara yoi açan deprem ekonominin can daman otan kuruhışlan da vurdu. katkısının yüzde 53.9'u sanayi sektörü fa- aliyetlerinden kaynaklanıyordu. Bu, ilde- ki sanayi yaürtmlannın yoğunluğu açtsın- danoldukça önemli birgösterge. Aynı şe- kılde, Istanbul'un GSYlH'si içinde sana- yi faaliyetlerinin payı 1987 ytlı rakamlan ile yüzde 38.7, Sakarya'nmki ise yüzde 26.8 düzeyinde. Bolu'da GSYÎH"nin yüzde 24.8'i, Bursa'da yüzde 39'u, Eskişehir'de yüzde 30.1, Yalova'da ise yüzde45.5'i sa- nayi faaliyetlerinden elde edildi. GSYlH'nin çok büyük bir bölümünün tstanbul'da gerçekleştirilmesine karşın. nüfusun azlığı nedeniyle kişi başına en yüksek üretim Kocaeli'de görülüyor. Nüfus çok fazla 1997 yılı verilerine göre, 1987 yılı sa- bit rakamlan itibariyle kişi başına GSYtH sıralamasında, Kocaeli 4 miryon 499 bin 734 lira ile birinci, Yalova 3 milyon 632 bin 585 lira ile ikinci. Istanbul 2 milyon 792 bin liraile 7'inci, 2milyon 264 bin 867 bin lira ile Bursa 12'nci, 1 milyon 921 bin 477 lira ile Eskişehir 22'nci, 1 milyon 720 bin lira ile Sakarya 24'üncü, 1 milyon 699 bin 568 bin lira ile Bolu ise 25'inci sırada yer alıyor. Sanayi yaünmlanna paralel ola- rak, söz konusu 7 ildeki nüfus da oldukça fazla. 1997 yılı genel nüfus sayımı sonuç- lanna göre, fstanbul'un nüfusu 9 milyon 57 bin 747. Bursa'nınki 1 milyon 946 bin 327, Kocaeli'ninki 1 milyon 170 bin 546, Sa- karya'nınki 732 bin 414, Eskişehir'inki 658 bin 991, Bolu'nun nüfusu 553 bin 841, Yalova'nmki 162 bin 190 olaraktespitedil- di. Bu illerin toplam nüfusu, 1997 itibariy- le Tûrkiye nüfusunun yüzde 22.73'ünü oluşturuyor. Yetkililer yaşanan deprem felaketi sonrasmda resmi tatil ilan edilmeyeceğini açıkladı Istanbul esnafi işiııiıı başında lerinden Arçelik, deprem nedeniyle ön- ceki gün üretimine bir günlûk bir ara ver- diğıni açıkladı. Ote yandan, Kayseri'de kurulu Istik- bal ve Ipek Mobilya da, en önemli pa- zarlan olan Marmara'da yaşanan dep- remden olumsuz yönde etkilendi. Ipek Mobilya Yönetim Kurulu Baş- kanı Saffet Arslan da, Iç Anadolu ve Karadeniz'den gelen siparişleri tamam- ladıktan sonra, 23 Ağustos pazartesi gününden itibaren 10 gün süre ile üre- rimi durduracaklannı bil- dirdi. Halka açık şirketlerden Sarkuysan da borsaya gön- derdiği açıklamada, az mik- tardaki hasar için sigorta eksperinin gerekli tespitle- ri yaptığını, buna karşın üretimin sürdürüldüğünü vurguladı. Merko Gıda da, Yalo- va'nın Altınova ilçesinde- ki. dondurulmuş meyve, sebze üretimi, soğuk ve donmuş depolama tesisi- nin depremden kısmen za- rar gördüğünü bildirdi. Şirketten yapılan açıkla- maya göre, zarar tespit ça- lışmalan sürdürülen bu te- siste, üretim hatlannda cid- di bir hasar tespit edilme- di. Açıklamada, şirketin di- ğer tesisinde ve bağlı or- taklıklann tesislerinde hiç- bir hasar meydana gelme- diği ve üretimin devam et- tiğı de ifade edildi. Deprem felaketinden et- kilenen Brisa, Kordsa, Gi- ma'nın Adapazan, Bolu, Düzce ve Avcılar magaza- lan; Mannesmann Boru, Aksa Akrilik Kimya. Emi- niş Ambalaj üretimlerine ara verdiler. Küçük çaplı hasar gören ya da hasarsız olan Penguen Gıda, Alca- tel Teletaş, Pimaş, Izo- catn'ın Gebze tesisleri; Edip Iplik, Erciyes Biracılık, Fe- niş Alüminyum'un Gebze tesisleri; Eczacıbaşı Yapı, Kelebek Mobilya, Eminiş Ambalaj, Kent Gıda, Ak- çansa Çimento şirketleri ise üretimlerini sürdürüyorlar. Makine Takım Endüstrisi ile Sönmez Filament dep- remin hasara neden olma- dığını bildirdi. Borusan'dan örnek davranış Ekonomi Servisi - Merkez üssü tzmitolan. ancak lstanbul'daetkı- si yoğun olarak hıssedılen depre- mim ardından aksayan ekonomik yaşam normale dönmeye başladı. Deprem nedeniyle bir önceki gün işyerlerine gidemeyen lstanbullu- lar. dün, "depremin yarattığı tela- şı az da oba geride bırakarak" iş- lerinın başına döndüler. Bu arada, deprem felaketinin yaşanmasıyla birlikte tstanbui Valiliği'nde oluş- turulan kriz masasındaki görevii- ler, tatıl ilan edilmesinın sözko- nusu olmadığını belirttiler. Sabaha doğru depremin yaşan- dığı salı günü tstanbul'da sadece gıda ürünlerinin satıldığı işyerle- nnin bir kısmı çalışırken, dün, ne- redeyse bütün iş hanlan açıktı. Es- nafin yenıden olağan faaliyetleri- ni sürdürmeye başladığı lstanbul'da yurttaşlar da temel ihtiyaçlar baş- ta olmak üzere gereksinimlerine yöneiik alışverişleri gerçekleştir- meye başladılar. Sebze girişi aksadı Bu arada, yaşanan deprem fela- ketinden sonra Marmara Bölge- si'ndeki yollarda yoğunluk yaşan- ması nedeniyle tstanbui'a sebze girişi aksadı. Yetkililer, Istanbul Hali'ne ulaşan sebze miktannın azaldığını, ancak sıkıntı yaşanma- sının beklenmediğini kaydettiler. Sebze girişinin hızlanmasının bek- lendiğını kaydeden yetkililer. aksa- manın fiyatlarda etkili olacak dü- zeyde olmadığına dıkkat çektiler. Bu arada Borusan Ma- kina'nın Çayırova'daki ida- ri binalannda kısmi hasar oluştu. Faaliyetin sürdürül- mesine yöneiik herhangi bir engel olmamasına kar- şın, şirket öncelikli olarak kriz masalan aracılığıyla kurtarrna çahşrnalanna des- tek veriyor. Karadeniz den gececek doğalgaz boru hattı Mavi Akım projesi yaşama geçiriliyor ANKARA (AA) - Rusya hükümetinın geçen günlerde onayladığı Türkiye- Rusya Karadeniz geçışlı doğalgaz boru hattının Türk topraklanndakı bölümünün inşaatına yakında başlanıyor. Edinilen bilgiye göre, BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nce ihalesi geçen yıl yapılan Samsun-Ankara doğalgaz boru hattı yapımı Öztaş-Hazinedaroğlu ile Rus Stroytransgas konsorsiyumunca gerçekleştirilecek. Firma yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 444 kilometre uzunluğunda olacak doğalgaz boru hattının inşaatına önümüzdeki günlerde başlanacak. BOTAŞ Genel Müdürlüğü ile yapımcı Fırma grubu arasında yapılan anlaşma uyannca, 18 ayda tamamlanması planlanan hat 340 milyon dolara mal olacak. Hatttın yapımı için gerekli olan finansman BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nün özkaynaklanndan karşılanacak. 2001 yılı Ocakayında tamamlanması planlanan doğalgaz boru hattında, 3 aylık bir işletme süresi de dikkateahnarak2001 yılı ortalannda ilk gaz sevkıyatına başlanacak. Rusya ile Türkiye arasında geçen yıllarda yapılan doğalgaz alım-satım anlaşması kapsamında Rusya'dan 2001 yılında 4 milyar metreküp, 2002 yıhnda ise 8 milyar metreküp doğalgaz ithalatı yapılacaİc. 2025 yılına kadar geçerli olacak anlaşma uyannca söz konusu hattan 2005 yılında 12 milyar. 2006 yılında ise 26 milyar • 444 kilometre uzunluğunda olacak doğalgaz boru hattının Türk topraklanndaki bölümünün inşaatına önümüzdeki günlerde başlanacak. metreküpe kadar doğalgaz alımı yapılabilecek. Rusya'dan ABD'yeuyan Rusya, ABD'yi. Türkiye'ye doğalgaz ulaştınlmasına ilişkin boru hattı yapımına engel olmak istediği gerekçesiyle suçladı. Dışişleri Bakanlığrndan yapılan açıklamada, ABD'li yetkililerin "Mavi Akım" adı verilen doğalgaz boru hattı projesinin "yürürlüğe konulmasını engellemek ve bunu önemsiz göstermek" için siyasi ve diğer alanlarda baskı yaptıklan kaydedildi. Bakanlık açıklamasında, 44 Rusya 'dan bazı bölge ülkelerine hidrokarbon se\ kıyatının, bu ülkelerin siyasi ve ekonomik bağunsıztağına zarar verebüeceğne ilişkin açıklamalan endişeyle karşılıyoruzr denildi. Moskova, NVashıngton'ı "ticaret özgüriüğüne ve ikili ilişkilere zarar verebilecek" bu tür da\Tanışlardan kaçınmaya da çağırdı. Karadeniz'in altından geçmesi planlanan bu doğalgaz boru hattının Türkiye'ye yapılacak sevkıyatta 2000 yılında hissedilir bir artışa yol açacağı belrrtiliyor Söz konusu projeye göre toplam 1213 kilometre uzunlukta olacak doğalgaz boru hattının iki terminali, Rusya"nın güneyindeki Izobilnoye gaz merkezi ile Ankara arasında yapılacak. Boru hattının deniz altından geçecek bölümünün 396 kilometre olması ve Samsun'dan karaya çıkması planlanıyor. Çocuğunuzun yarınlarını düşünürken keyfinizi kaçırmayın! Diploma Hesabı V. Diploma Hesabı, çocuğunuzun eğitim harcamalarını güvenceye alıyor. Şimdiden. Diploma Hesabı, Iktisat Bankası'nın özel sorunlara getırdiği özel çözümlerden sadece bin. Gelin konuşalım, size en uygun çözümü sunalım. T«l: (0212) 274 16 16 www.iktisatbank.com.tr İKTİSAT Memouniyetle • Güvencel Hesap •' Diploma Hesabı • Cme5 Gold Card • Dûvız Hesabı • Otomatık Ûdeme • Nakıl Hesap • Nakıl Ev • Nakıt Otomobıl • Nah'I Eğıtım • Nakıt ihtıyaç • Nakıt Alışverış • Nakıt Tal<l • Na«ı: Evlılık • Nakıt Hedıye • Nakıt Çek İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yara Soğudukça Acıtır önce beşik gibi sallanan evlerde, büyük bir gü- rültü ile uyanmanın ölüm korkusu, kurtulmanın, ya- şıyor olmanın sevinci, iki çelişkili duygu içinde, so- kaklarda bekleşirken pek bir şeyleri algılayamıyor- duk. Depremin merkezinin Istanbul olmamasına, birkaç katı olabilecek ölüm, yaralı, yıkımdan kurtul- muş olduğumuza inanamıyorduk. Avcılar'dan ilk görüntüler geldiğinde, en küçük hasan olmayan binalar yanında hurda yığını olarak çökenleri gördükçe, bildik müteahhit soygunu, vur- gununa, cinayetlerine küfreder olduk. Deprem merkezleri ile hâlâ kesik olan telefon bağ- lantılan nedeniyle, depremin şiddetini, boyutlannı anlamak zamanımızı aldı. Izmit, Adapazan, Gölcük, Yalova, hatta Istanbul'un içindeki Avcılar hem bur- numuzun dibinde, hem de ulaşılmaz uzaklıklarday- dılar. Yollar kilitlenmişti. İlk gün boyunca çok yaygın, belki de bilinen en yaygın deprem alanını, depremin zarartannın boyut- lannı ancak helikopterlerden çekilen görüntülerte iz- leyebildik. Görüntü uzak olunca çökmüş binalar, mahaleler içinde yaşanan dramın boyutlannı algıla- mak da pek kolay olmuyordu. Kilitlenmiş trafik, en- kaz yığınlan ne anlatabilirse o kadannı anîayabiliyor- duk. Yanan TÜPRAŞ, suya gömülmüş Gölcük Ter- sanesi, sahil yerleşim alanlan, evler, mahalleler.. Yi- ne kimileri sapasağlam, kimileri tümü ile yıkılmış ta- til köyteri, müteahhitlik vurgunlannın simgesi olarak görüntüleniyordu. Depremden en çok zarar gören bölgelere ulaşan kameralar, gazetecilerie, aktardıklarıyla insanların dramı bilincimize kazınmaya başladı. Ölü ve yaralı sayısı saatler içinde katlanıp duruyordu. Bu yazının yazılış saatleri ile okunma saatleri arasında da kat- lanacağı besbelli. Kurtarma çalışmalarında devlet yok, belediyeler yok. Insanlar yakınlan için çırpınıyor. Devlet, beledi- yeler binlerce binanın birden yaygın bir alanda çö- küşünde hizmet vermeye hazırlıklı, donanımlı değil. Depremin şiddeti çok yüksek, zarann boyutlan hâ- lâ algılamamızın, bilincine varmamızın çok ötesinde büyük. Allahın gazabı mı? Kader mi? Bilim, depremin ne zaman olacağını henüz haber veremiyor. Ama Türkiye'nin sanayileşmede, tanm- da, doğal güzelliklerinde gözbebeği, depremle yıkı- lan merkezlerin birinci dereceden deprem bölgesi içinde. tehdıt altında olduğunu bilmeyen yok. Bilim- sel çalışmalar DU bölgelerin kaçınılmaz şiddetli dep- reme hedef olacağını önceden ortaya koymuş. Doğa cenneti, yumuşak toprak, en verimli tanm alanlan, balıklann yumurtlama merkezi Körfez, birçar- pık, kirli sanayileşmeye hedef olurken karşı çıkan çev- recilere dudak bükenler çoğunluktaydı. Bir insan ömründe, benim bile çocukluğumda denize girebil- diğim Körfez'de bugün canlı yaşamamasına, tanmın zehirienmesine aldırmayanlar, balıktan, tanm ürünün- den, yeşilden, doğadan önce para demişlerdi. Yine de para için bile, çarpık sanayileşme, ağır bir yerle- şim alanı, yüksek apartmanlar kararlannı alıriarken, birinci dereceden deprem bölgesi olduğunu yok sayma haklan, lüksleri var mıydı? Bilim, bile bile birinci dereceden deprem bölge- sinde böylesine ağır bir sanayileşme, yerleşimi her- halde reddediyordur. Ya da gelişen teknolojiden ya- rarlanılarak 6-7 nokta üstü depremlere aday bölge- de bu şiddeteki depremlerin çok üstünde dayanık- lı teknolojilerie bina yapılması önkoşulunu getiriyor- dur. Devlet adına sorumlu bakanlıklar, iktidarlar, mer- kez ve yerel belediyeler yönetimleri birinci derece- den deprem bölgelerinde. dev fabrikalara, yerleşim alanlanna, depreme dayanıklılık denetimi yapılma- dan nasıl izin verdiler? Deprem bölgelerinin dışında sanayileşme, yoğun yerleşim ya da deprem bölgelerinde olabilecek dep- rem şiddetinin çok üstünde dayanıklıkta teknoloji çok pahalı. Çarpık sanayileşme ucuz. Paraya doymaz vur- gunculann, daha çok kâr, haksız kazanç uğruna de- mirden, çimentodan, duvar, destek kalınlıklanndan çalmalan cabası. Işte sonucu. Sadece binlerce ölü, yaralı, binanın, fabrikanın, ser- vetin yok olması mı? TÜPRAŞ Türkiye'nin üretiminin yüzde 35-40'ını oluş- turuyordu. Bugünkü paralarla, ranta akmış bir eko- nomik yapıda, devlet, faiz-borç batağında bir TÜP- RAŞ daha yapılabilir mi? Bir GölcükTersanesi'niye- niden yapmak kaça, kaç yıla mal olur? Sadece bu iki can yakıcı işletmede çalışan 5 binin üstünde, on- laria bağlantılı beslenen bir on bin işçi vardı. Bugünün rakamlan ile bir işçilik, iş kapasitesi ya- ratılmasının maliyetini aktarmak moral bozucu ola- bilir. Kaldı ki herhangi bir işletmeden değil, temel üre- timlerden söz ediyoruz. Gölcük'te ayakta kalmış, daha doğrusu kullanıla- bilecek bina yok gibi. Gölcük işçilerinin kooperatif evlerinin tamamı çökmüş. Depremden iki gün önce SSK yasasına karşı direnin, yürüyen işçilerden ka- çının öldüğünü henüz bilmiyoruz. Türkiye çarpık sanayileşme, kentleşme, vurgunla kolaydan zengin olma, çağ atlama serüveninin çok ağır bedelini ödüyor. Ne yazık ki, bu bedel, vurgun vuranlara değil, bu işte günahstz üretenlere, halka düşüyor. Onlarölüyor, onlaryaralanıyor, onlarevsiz, işsiz, aç, acı içinde kıvranıyorlar. Siyasetçisi, para sahibi vurguncular, depremler- den bile vurgun vurmanın bir yolunu bulyor. Çin, üretimini kısıtlayacak ŞANGHAY (AA) - Ülke ekonomisinin deflasyona gir- mesinden kaygılanan Çin yö- netimi, tüketim mallan pi- yasasmda fıyat kırma bas- kılarını hafifletmek amacıy- la bir dizi malın üretimine kısıtlama getirdi. Yeni Çin Haber Ajansı 'nuı haberinde, aşın doymuş pi- yasalarda üretecileri fiyat- İan kırmaya zorlayan reka- beti hafıfletmeyi amaçlayan kararın 1 Eylürdeyürürlüğe gıreceği bildirildi. Üretimi- ne sınırlama getirilecek ürün- ler arasında, \ideo ve klima cihazlan, buzdolabı, bısik- let, şekerleme, plastık torba, meyve suyu, alkollü içkiler, tuz ve diş macunu gibi deği- şik kalemler bulunuyor. Talep fazlası nedeniyle mal fiyatlanmn düşmesi, ar- dından ekonominin genel olarak küçülmesiyle karak- terize edilen ve bu yönüyle enflasyonun tam tersi bir olumsuzluk olan deflasyon. şu an için Çin yönetıminin en korktuğu ekonomik tehdit durumunda. Tüketim piyasalanntn aşı- n doyması nedeniyle 1997 Ekim ayından beri mal fi- yatlannın düştüğü Çin'de, hükümet, birçok üretıcinin iflasına yol açabılecek fiyat savaşlannı önlemek amacıy- la pek çok ürün için daha al- tında fiyatlarla satış yapma- nın yasak olduğuresmias- gari fiyatlar belirlemiş bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle