20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Kiliseden garanti! Kanada'daki arkadaşımız Engin Aşkın'ın Toronto'da oturduğu semtin protestan kiliselerinden Saint Stephen Kilisesi'nde cemaatin giderek azalması üzerine başpapaz gazetelere ilan vermiş... "Garanti" başlıklı ilanlarda şöyle deniyormuş: "Biz ne giyeceğinize ve nasıl davranacağınaza f ^ \ kanşmamaya [# <&) söz veriyoruz. ^=y Sizi ahmak '- yerine koymadan ve bize soru sormamzı engellemeden, size kilisemizde isa adına hoşgeldin demek istiyoruz. Kilisemize getireceğiniz armağanlan onuıiayacağımıza da söz veriyoruz. Topluluğumuza sizi çağırmakla birlikte, başka yolu seçtiğiniz takdirde size iyilikler diliyoruz. Arada sırada size tebessüm edeceğimize söz veriyoruz. içimizdeki açlığı ve umudu beslemeye de söz veriyoruz. Eğer bu sözümüzü tutmazsa 'örgütlü din-kilise' hakkındaki kuşkulu yargılannızı yeniden sürdürmeye hak kazanırsınız." Eiektrontk posta: somGposta.cumhuriyetcam.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - ABD Başkanı, Türkiye'ye tatile gelecekmiş... "Kendini evinde hissedecektir!" ınrfın haylaz, yaramaz, çevresine zararlı öğren- cisinin doğru davranışı öğrenmesi için öğret- menin 100 kez yazılmasını istediği cümle gi- bi, ülkeyi genel ve yerel olarak yönetenlerin eli- ne asla tükenmez bir kalem ve kalın bir defter verip "yaz" diyeceksiniz... Aynı cümleyi milyon kez, gerekirse mil- yar kez yazmalarını isteyeceksiniz: - Türkiye bir deprem bölgesidir. Türkiye bir deprem bölgesidir. Türkiye bir deprem bölgesidir. Sonra başka bir cümle için başka bir defter: - Deprem öldürmez. Deprem öldürmez. Deprem öl- dürmez. Deprem öldürmez. Deprem öldürmez. Başında durup kontrol edeceksiniz, kaytarmadan yazıyor mu diye! Bittiğinde yeni bir defter daha koya- caksınız önüne: - Deprem öldürmez, insanlan depreme dayanaksız yapılar öldürür. Deprem öldürmez, insanlan depreme dayanıksız yapılar öldürür. Yazdıklannı öğrenip öğren- mediğini anlamak için sınavyapacaksınız. Konuyu kav- Doğal Afetramışsa en sonunda en kalın defterı getirip son cüm- leyi yazdıracaksınız, milyon kez ve gerekirse milyar kez: - Türkiye bir deprem bölgesi olduğu için tüm yapıla- nn depreme dayanıklı olması gerekir, bunun için önce projelerde dayanıklılık koşulu olmalıdır, sonra inşaat aşamasında kesin denetim yapılmalıdır; kaçak inşa- ata, gecekonduya asla göz yumulmamalı, birkaç oy uğruna kimse kimseye ödün venmemelidir; kaçak in- şaat yapan, kaçak inşaata göz yuman, inşaatın demi- rinden çimentosundan çalan cinayete teşebbüs su- çundan yargılanmahdır. Bu yazmalar günlerce sürebilir. Günler yetmeyebilir, haftalar, aylar hatta yıllar alabilir. Seçilerek veya atana- rak ülkeyi genel ve yerel olarak yönetenler işi gücü bı- rakıp ellerinde asla tükenmez kalem, önlerindeki def- tere cümleleri yazmaktan başka bir iş yapamayabilir. On- lann başka bir iş yapmamalan Türkiye'de günlük yaşa- mı olumsuz etkilemeyecektir! Varlıksızlıklan fark edilme- yecektir belki de! Seçilerek veya atanarak ülkeyi genel ve yerel olarak yönetenlerin ortadan çekilmesi ulusal işleri ve ulusla- rarası ilişkileri aksatmayacak, ülkeye fazla bir zarar ver- meyecektir. En azından, bu son depremdeki kadar ol- mayacaktır ülkenin zaran! Buradaki tek olumsuzluk yazma ve gerçeği anlama süresinin epey uzun olabile- ceğidir. Çünkü, son yıllarda Türkiye'yi seçilerek veya ata- narak gerel ve yerel olarak yönetenlerin büyük çoğun- luğu depreme dayanıksız yapılarda doğup büyümüş, kaçak inşaatlardan ve gecekondulardan çıkıp gelmiş- tir! Ama sonunda kazanan Türkiye olacak ve çok bü- yük bir deprem sonrasında onlar da şu demeci verebi- lecektir: - Bir zamanlar doğal afet olarak kabul edilen deprem, önceden alınmış olağan önlemlerie doğal olarak atla- tılmıştr! SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU tki gönul bir olunca, samanlık pembe dizilere set olur... - TRT, TRT 3'ii satmayı ım planlıyor? Son günlerde, TBMM TV'nin yayın- lannda ekrana TRT 3'ün detogosugel- meye başladı... Yasa, TRT'nin bir kanalının Mec- lis çalışmalanna tahsis edilmesini öngörmüş ve Meclis Başkanlığı ile TRT Genel Müdürlüğü arasında im- zalanan protokolla TRT 3'ün yayın frekansı, Meclis oturumları sırasında TBMM TV'ye verilmişti. Ne olduysa son günlerde oldu... TRT, TBMM TV'nin logosunun üs- tüne TRT 3 logosunu bindirir oldu. Hatta geçen pazar, Meclis'ten can- lı yayın sürerken, TRT araya girip ek- rana at yanşlannı getirdi! Sonra da TBMM TV, bir alt yazı ge- çerek, "hatanın Meclis'ten değil TRT'den kaynaklandığını" bildirdi. TBMM TV ile TRT arasında bir ger- ginlik yaşandığı giderek açığa çıkma- ya başladı. Kulislerde dolaşınca gerginliğin nedeni anlaşıldı: TRT, TRT3'ü Meclis'ten alıpTür- kiye'nin büyük holdinglerinden bi- rine satmak istiyor ve TBMM TV'ye TRT 3'ün yerine TRT 4'ün frekansını vermeyi planlıyordu. Meclis ise yayın alanı daha az olan TRT 4'ü istemiyor; protokol gereği TRT 3 üzerinden yayına devamda ıs- rarediyordu... Ne ki, TBMM TV'nin etkinliği uydu- ya dek yetiyor; uydudan yayın TRTden soruluyordu; TRT ekrana TRT 3 logo- sunu bindirebiliyor, anlık da olsa at ya- nşlannı bile ekrana getirebiliyordu! GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Siyaset TutulmasıL Gezegenimiz yüzyılımızın son Güneş tutulmasını yaşa- dı. Her yaş ve cinsten çok sa- yıda insanımız sokaklara dö- külerek bu gökbilimsel olayı ilgi ve merakla izledi. Toplum bitimine değil de özellikle ba- kı bilimine meraklı kimi yazar ve medya elemanına da ge- niş malzeme taşıyan bu olay, çoğumuza topu topu bir iki saatlik bir heyecan yarattı. Sonuçta Güneş de, merak uyandırdığı insanlar da, bir sonraki tutulmaya değin bu tutulmadan kurtuldu. Ama son günlerde Türki- ye'de adeta bir siyasal ağla- tıya dönüşen ve etkileri yıllar- ca süreceğe benzeyen bir başka tutulma olayı yaşan- maktadır ki, çoğu kesimler bunun ayırdında bile değiller. Ne yazık ki, siyasal alanda yaşanan bu tutulmaya, Gü- neş tutulmasında gösterdik- leri duyarlılık denli ilgi duy- madılar. Ülkemızin ve toplumumu- zun geleceğini karartacak, belki de cumhuriyetin kurulu- şundan bu yana ulusun yaz- gısını ilk kez ve köklü bir bi- çimde değiştirilecek tahkim konusunda TBMM'de yapıl- ması gereken bilimsel tartış- malar yerine siyasal partiler arasında girışilen çirkin pa- zariıklar, siyasal yaşamımızda- ki tutulmalara ilginç örnekler oluşturmaktadır. Bunlardan birkaçını yinele- mekte yarar var. Türkiye açı- sından sermayenin Sevri ola- rak tanımlayabileceğimiz tah- kim konusunda oydaşma sağ- layabilmek için özellikle irtica ve gericilik konularında yeni- den ödünler verilme yoluna gidildi. Bu alanlarda atılan ile- rici adımlar, elde edilen kaza- nımlar yeniden pazarlık ma- salannayatınlmaolanağı bul- du. Kuran kursları konusun- da verilen ödünlerle 8 yıllık eğitim dizgesi delindi. Cumhuriyet Türkiyesi'nin temelini oluşturan laiklik ilke- sine karşı adeta siyasal bir başkaldın biçiminde örgütle- nen Fazilet Partisi'nin bugün tartışılmakta olan hukuksal konumu da tahkim konusuna endekslenmiş durumda. Yıl- lardır değişmesinin gereklili- ğini vurguladığımız siyasi par- tiler yasasının, seçim yasası- nın çağ dışı ve antidemokra- tik hükümlerinin kaldırılması konusunda kılı bile kıpırda- mayan parlamentonun, Re- fah Partisi'ni ve benzerlerini kurtaracak bir biçimde siya- sal partiler yasasında deği- şikliğe gidiliyor olmasını baş- ka nasıl açıklayabıliriz? Çok geçmeyecek, Necmet- tin Hoca ve benzeri siyaset yasaklılannın durumu da bu pazarlıklar kapsamında yeni- den masaya yatacak. Her ne değin siyasal erkin başında bulunan koalisyon partileri- nin başkanlan ya da sözcü- leri: "Bu yasa taslağı, bunla- ra konan siyasetyasağını kal- dırmıyor" deseler de sırası ge- lince bunlann da kalkacağını hep birlikte yaşayarak öğre- neceğiz. Çünkü artık hiçbir ulusal özelliği kalmamış Tür- kiye'deki büyük seımaye her şeyi teslim almış durumda. Onlar için artık toplumun ne maddi, ne moral ve ne de etik değerlerinin birkıymeti harbi- yesi kalmıştır.Tahkim konu- sunda alınan tavırlar, yapılan karşı saldırılar, sürdürülen pa- zarlıklar bunun en açık kanı- tıdır. Düne değin biryığın konu- da sorunlara ayrı bakıyor, ay- n düşünüyor gibi görünen sağ- cı, dinci, milliyetçi ve hatta "eski solcu yeni sağcı" siya- saların sermayenin çıkarları doğrultusunda kuzu sarması olduklarına da ilk kez tanık olmuş değiliz. Istemler ser- maye merkezli oldu mu tüm özgün söylemler çöpe atılıp "Artık ben değiştim" denebi- liyor. Bir özdeyiş vardır: "Et ko- karsa tuzlarsınız, ya tuz ko- karsa..." biçiminde. Siyasi par- tilerin tahkim konusunda gös- terdikleri ortak tutum, tuzun koktuğunun işaretidir. Bana ilginç gelen bir baş- ka tutum daha var. Geçmiş- te laiklik konusunda olumlu tutum gösteren duyarlı ke- simlerin tahkim konusunda tıkları çıkmıyor. Bu nedenle laiklik konusunda gösterdik- leri o tavır da artık bana pek inandıncı gelmiyor. Çünkü Tür- kiye'yi ortaçağ karanlığına çekmeyi amaçlayan odaklar- la savaşım vermek, olsa olsa birdüzen değişikliğini sorunu- nu içerir. Ama bu son durum, bir bütün olarak Türkiye'nin bağımsızlık ve egemenlik hak- larının ortadan kalkacağı bir tarihsel sürecin başlamasını hedefliyor. Bu soruna, Güneş tutulma- sında olduğu gibi siyah göz- lüklerle bakamayız. Tutulan siyasettir. Türkiye uzun yıllar karanlıkta kalacaktır. Gözlük- lerimizi değiştirmemiz gereki- yor. KlM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK [email protected] , i içirv. HARBİ SEMtH POROY TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19Ağustos FİKRİ HÜR.İRFANIHUR.VİCDANIUUK 1S1STE 8UGÜH, ÜfJUJ O2AAJ 46 MŞtNPA ismueuL'PA ÖLOÜ. ŞA IT.ABOÛLHAMİT'İN BAS/d YÖNET1Mİ VE i i ş çş GÖÇLÖ MiUireTÇİUK DUYG(JLAR(YLA YA- \ Z/İN mi/FiK FİKg£r,Ö2£LLİtU£. SATTU- LAŞAAA VE ÖZSÜKLÜĞe AĞIOJK VE&- yoüDU. RECAİZADB EOBEM BEY'rh) yAYTM- ' LAMfliaA OUHJĞU *£&eUET-İ FÜUUN" &İSİHPB YAZI İŞLSeJ AÂÜPÛRUJ6ÛNE G£T/RİU>İKTENSONKA, TÜ&C EOESl- Y/nt'NDfl AfAll ADLA AKilLAN AKIMIN _ KURUCULAlLfHPAU BUZİYOİ AETIK. SU ARADA Ç 6ĞeETM£HUGİ YAPAN OZAM.BİR. YIL KAM£. PA HÜ- i cAHtr'LE BiaJ*cr£ *r*HMn £AZETESH4J Başka Türkiye Yok Haydi Fidan Dikelim ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLAM BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA DAİRESİ'NDEN DosyaNo: 1998/1013 Satılmasına karar venlen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi: Büyükçekmece ilçesi, Değirmenlik Bayın Sokağı'nda kain, 30 Pafta 3965 Kûtûk, Sahife; ve 3247 Parselde kayıtlı 509 m2 yüzölçüm- lü 1/8 arsa paylı 3 K.at 8 Nolu mesken; Daire: 3 oda, salon mutfak WC'den ibaret olup, 2 balkonu mevcuttur, salon parke odalar marley kaplıdır. Muammen Bedeli: 12.000.000.000.-TL. Imar Durumu: Konut alanında kalmaktadır. Satış şartlan: l- Satış, 24.9. 1999gûnüsaat I5.00'ten 15.10'akadar2. lcra Müdürlüğü'ndeaçıkarttırrna suretiyleyapılacak. Bu art- tmnada tahımn edilen kıymetin yûzde 75'ini ve rûçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şarü ile iha- le olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 04.10.1999 gûnü aynı yerde aynı saatte ikm- ci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırrna ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelınin malın tahmin edilen kıy- metinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çe- virme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak ede- cekJerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20^si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar millı bir bankanın teminat mektubunu verme- leri lazımdır. Satış, peşin para iledır, alıcı istediginde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmı, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenır. KDV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ılgililenn (•) bu gayrimenkul ûzerindekı haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün ıçinde dairemize bildirmelen lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tûm alıcılar ve kefillen, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizmden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaktır. 5- Şartname, ilan tarihin- den ıtibaren herkesin görebılmesi ıçın dairede açık olup masrafı verıldigi takdirde isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilır. 6- Satışa iş- tirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998/1013 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 12.08.1999 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basuı: 39570 DÜZ ÇİZGİ UMİT ZİLELİ Çağdaş Katiller!.. Katiller.. Alçaklar.. Kimler?.. Hırsız, soyguncu, vicdansız müte- ahhitler!.. Çok doğru. Binlerce insanın yaşamına, on binlerce insanın yaralanmasına, sakat kalma- sına yol açan depremde yıkılan binalardan açıkça görülen gerçek bu. Istanbul Avcılar'da, Bağcılar'da, Adapaza- n'nda, Kocaeli'nde, Gölcük'te, Yalova'da yerle bir olan binalar; para kazanma hırsıyla ve de alçakça bir gözü doymazlıkla eksik malzeme kullanılarak yapılan, demirinden, çimentosun- dan çalınarak inşa edilen kartondan binalar!.. -Bunlann hepsi çok doğru!. Üstelik, bu vicdansız alçakları bulmak da çok kolay. Açar bakarsın verilmiş izin ve ruh- satlara, elinle koymuş gibi bulursun hainleri!.. Getirirsin uzmanını, yaptınrsın ekspertiz rapor- larını, çıkartırsın yıkılan her binanın ne kadar eksik malzemeyle inşa edildiğini.. -Peki, ya sonra?.. Sonra; hamamın namusunu kurtarmak için teşhir ediverirsin bir iki tanesini, atarsın inti- kam hisieriyle yanıp tutuşan, linç psikolojisine girmiş kamuoyunun önüne.. -Işlem tamam!.. Tabii ki, bir dahaki depreme kadar. Nasıl ol- sa elde alçak müteahhit çok!.. • • • Peki, ya suç ortakları?.. Cinayete çanak tutanlar?!. O planları onaylayan uzmanlar, o ruhsatlara imza atan yetkililer, belediye başkanlan, yıkı- lan kooperatif evlerinin sorumluları, kaçak kat çıkanları denetleyen birim yöneticileri.. Japon- lann "depreme dayanıklı bina yapımı konusun- da işbiriiği" öneren ve deprem riski taşıyan tüm valiliklere, belediye başkanlıklanna gön* derilen mektubu sumenaltı eden, yanıt verme zahmetine dahi girmeyen yöneticiler.. -Brtmedi!.. Oy uğruna en olmaz yerleri gecekondulaş- maya peşkeş çekenler.. Dere yataklanna, su havzalarına yapılan kaçak yapılan bırakın en- gellemeyi, her türlü hizmeti koştura koştura götürenler.. önce rüşveti, yani oyu peşin pe- şin aldıktan sonra davul zurna eşliğinde "tapu tahsis belgesi" dağıtanlar.. Bu gibilerini "bü- yük devrimci", "Atatürk'ten sonra gelen ikinci adam" diye topluma yutturan, ülkenin baştan aşağı peşkeş çekilmesinde önemli görevler üstlenen iş takipçisi kapıkulu kalemler.. Asıl katil, cinayete azmettiren bunlardır. -Müteahhitler de tetikçü. • • • _ Çürük çank binalar tamam.. Peki ya otoyollar?!. Hani "çağdaşlık' adına milyarlarca dolar harcanıp, ilk şiddetli depremde kâğıt gibi yırtt^ lan utanılası otoyollar.. TEM otoyolunda açılan dev yanklardan ve çukurlardan kim sorumlu?. Depremin ilk sani- yelerinde yolcu otobüsünün üzerine çöküp, on yurttaşı katleden dev bağlantı köprüsü ki- min eseri?. _ - Anımsamaya çalışıyorum; Özal döneminin ihalelerden aslan payı kapıp köşeyi dönen, trilyoner müteahhrtleri mi?. Cumhurbaşka- nı'nın "a//e fotoğrafına" ginmeyi başaran anlı şanlı işadamları mı?. -Göreceğiz!.. 75'lik devrimci başbakanın deyimiyle "çağ- dışı solcular" bu yolların bu şekilde yapılması- na da karşı çıkmışlardı.. Yapılmasına değil; o şekilde, milyarlarca dolar heba edilerek, hane- dana bağlı yeni zenginler yaratılarak ve de bi- limsellikten uzak yapılmasına "hayır" demiş- lerdi. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu. -Ne yazık ki, yine haklı çıktılar!. Bir kaç gün sonra bu dosya da kapanacak!. istanbul'u gecekondu cenneti haline getiren köprüyü, çikita muzu, milyarlarca doların biri- lerinin cebine akmasını sağlayan çürük oto- yolları ve bugün uluslararası tahkimi savunan "çağdaş" Ikitelli baronlan minareye kılıf uydur- mayı sürdürecek. -Çünkü, bu ülkede utanmanın sının yok!.. Email: [email protected] Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 1 2 3 4 5 6 7 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 1/ Beethoven'in .. tek operası. II ' Toprak, kum ve 2 saman elemeye yarar iri delikli 3 kalbur... Kimi 4 kâğıt oyunlann- da aynı cins iki 5 karta verilen ad. g 3/tzmir'inbiril- çesı... Himala- 7 yalar'da yaşadı- _ ğına inanılan ° "KarAdamı"na g venlen ad. 4/ Tavlada üç sayısı... Çi- çeksiz bitkilerde üreme -| organı. 5/ Kadın hapis- „ hanesi. 6/ Yılmaz Gü- ney'in bir fılmi... Içine 3 suluşeylerkonulankap. 4 7/ Doğu Anadolu'da bir 5 ırmak... Adlansıfatyap- _ maktakullanılanbirya- pımeki.S/özbekistan'ın 7 para birimi... Deniz kı- 8 yısında dalga aşındırma- g sıyla oluşmuş sarp ve yûksek yer. 9/ Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bilimden ve dünya nimetlerinden yararlanmak için ru- hunu şeytana satan ve sayısız sanat yapıtına konu olan efsane kahramanı... "Maviye çalargözlerin/ Yangınma- visine / Rüzgârda — " (Ahmed Arif). II Çam, ardıç, se- dir gibi ağaçlann yaprağı... Sûlale, soy. 3/ Agacın kolu... Tespıhlerin baş tarafina geçirilen uzunca parça. 4/ "De- liliğe Övgü" adlı yapıtıyla ünlü Hollandalı yazar. 5/ Lan- tan elementinin simgesi... Kasımpatına benzeyen bir çi- çek... Birnota. 6/Uğur, iyitalih... "—Yücel": Şairimiz. II Eğlenceli. hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan sahne yapıtı... Bir nota. 8/ Bir gıda maddesi... tskambılde bir kâğıt. 9/ Kant'ın kurduğu, bilginin eleş- tirisıne dayanan felsefe sıstemi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle