Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Kiliseden
garanti!
Kanada'daki
arkadaşımız Engin
Aşkın'ın Toronto'da
oturduğu semtin
protestan
kiliselerinden Saint
Stephen Kilisesi'nde
cemaatin giderek
azalması üzerine
başpapaz gazetelere
ilan vermiş...
"Garanti" başlıklı
ilanlarda şöyle
deniyormuş: "Biz ne
giyeceğinize ve nasıl
davranacağınaza
f ^ \ kanşmamaya
[# <&) söz veriyoruz.
^=y Sizi ahmak
'- yerine koymadan
ve bize soru
sormamzı
engellemeden, size
kilisemizde isa adına
hoşgeldin demek
istiyoruz. Kilisemize
getireceğiniz
armağanlan
onuıiayacağımıza da
söz veriyoruz.
Topluluğumuza sizi
çağırmakla birlikte,
başka yolu seçtiğiniz
takdirde size iyilikler
diliyoruz. Arada
sırada size tebessüm
edeceğimize söz
veriyoruz. içimizdeki
açlığı ve umudu
beslemeye de söz
veriyoruz. Eğer bu
sözümüzü tutmazsa
'örgütlü din-kilise'
hakkındaki kuşkulu
yargılannızı yeniden
sürdürmeye hak
kazanırsınız."
Eiektrontk posta: somGposta.cumhuriyetcam.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- ABD Başkanı, Türkiye'ye
tatile gelecekmiş...
"Kendini
evinde hissedecektir!"
ınrfın haylaz, yaramaz, çevresine zararlı öğren-
cisinin doğru davranışı öğrenmesi için öğret-
menin 100 kez yazılmasını istediği cümle gi-
bi, ülkeyi genel ve yerel olarak yönetenlerin eli-
ne asla tükenmez bir kalem ve kalın bir defter verip "yaz"
diyeceksiniz... Aynı cümleyi milyon kez, gerekirse mil-
yar kez yazmalarını isteyeceksiniz:
- Türkiye bir deprem bölgesidir. Türkiye bir deprem
bölgesidir. Türkiye bir deprem bölgesidir.
Sonra başka bir cümle için başka bir defter:
- Deprem öldürmez. Deprem öldürmez. Deprem öl-
dürmez. Deprem öldürmez. Deprem öldürmez.
Başında durup kontrol edeceksiniz, kaytarmadan
yazıyor mu diye! Bittiğinde yeni bir defter daha koya-
caksınız önüne:
- Deprem öldürmez, insanlan depreme dayanaksız
yapılar öldürür. Deprem öldürmez, insanlan depreme
dayanıksız yapılar öldürür. Yazdıklannı öğrenip öğren-
mediğini anlamak için sınavyapacaksınız. Konuyu kav-
Doğal Afetramışsa en sonunda en kalın defterı getirip son cüm-
leyi yazdıracaksınız, milyon kez ve gerekirse milyar kez:
- Türkiye bir deprem bölgesi olduğu için tüm yapıla-
nn depreme dayanıklı olması gerekir, bunun için önce
projelerde dayanıklılık koşulu olmalıdır, sonra inşaat
aşamasında kesin denetim yapılmalıdır; kaçak inşa-
ata, gecekonduya asla göz yumulmamalı, birkaç oy
uğruna kimse kimseye ödün venmemelidir; kaçak in-
şaat yapan, kaçak inşaata göz yuman, inşaatın demi-
rinden çimentosundan çalan cinayete teşebbüs su-
çundan yargılanmahdır.
Bu yazmalar günlerce sürebilir. Günler yetmeyebilir,
haftalar, aylar hatta yıllar alabilir. Seçilerek veya atana-
rak ülkeyi genel ve yerel olarak yönetenler işi gücü bı-
rakıp ellerinde asla tükenmez kalem, önlerindeki def-
tere cümleleri yazmaktan başka bir iş yapamayabilir. On-
lann başka bir iş yapmamalan Türkiye'de günlük yaşa-
mı olumsuz etkilemeyecektir! Varlıksızlıklan fark edilme-
yecektir belki de!
Seçilerek veya atanarak ülkeyi genel ve yerel olarak
yönetenlerin ortadan çekilmesi ulusal işleri ve ulusla-
rarası ilişkileri aksatmayacak, ülkeye fazla bir zarar ver-
meyecektir. En azından, bu son depremdeki kadar ol-
mayacaktır ülkenin zaran! Buradaki tek olumsuzluk
yazma ve gerçeği anlama süresinin epey uzun olabile-
ceğidir. Çünkü, son yıllarda Türkiye'yi seçilerek veya ata-
narak gerel ve yerel olarak yönetenlerin büyük çoğun-
luğu depreme dayanıksız yapılarda doğup büyümüş,
kaçak inşaatlardan ve gecekondulardan çıkıp gelmiş-
tir! Ama sonunda kazanan Türkiye olacak ve çok bü-
yük bir deprem sonrasında onlar da şu demeci verebi-
lecektir:
- Bir zamanlar doğal afet olarak kabul edilen deprem,
önceden alınmış olağan önlemlerie doğal olarak atla-
tılmıştr!
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
tki gönul bir olunca,
samanlık pembe dizilere set olur... -
TRT, TRT 3'ii satmayı ım planlıyor?
Son günlerde, TBMM TV'nin yayın-
lannda ekrana TRT 3'ün detogosugel-
meye başladı...
Yasa, TRT'nin bir kanalının Mec-
lis çalışmalanna tahsis edilmesini
öngörmüş ve Meclis Başkanlığı ile
TRT Genel Müdürlüğü arasında im-
zalanan protokolla TRT 3'ün yayın
frekansı, Meclis oturumları sırasında
TBMM TV'ye verilmişti.
Ne olduysa son günlerde oldu...
TRT, TBMM TV'nin logosunun üs-
tüne TRT 3 logosunu bindirir oldu.
Hatta geçen pazar, Meclis'ten can-
lı yayın sürerken, TRT araya girip ek-
rana at yanşlannı getirdi!
Sonra da TBMM TV, bir alt yazı ge-
çerek, "hatanın Meclis'ten değil
TRT'den kaynaklandığını" bildirdi.
TBMM TV ile TRT arasında bir ger-
ginlik yaşandığı giderek açığa çıkma-
ya başladı.
Kulislerde dolaşınca gerginliğin
nedeni anlaşıldı:
TRT, TRT3'ü Meclis'ten alıpTür-
kiye'nin büyük holdinglerinden bi-
rine satmak istiyor ve TBMM TV'ye
TRT 3'ün yerine TRT 4'ün frekansını
vermeyi planlıyordu.
Meclis ise yayın alanı daha az olan
TRT 4'ü istemiyor; protokol gereği
TRT 3 üzerinden yayına devamda ıs-
rarediyordu...
Ne ki, TBMM TV'nin etkinliği uydu-
ya dek yetiyor; uydudan yayın TRTden
soruluyordu; TRT ekrana TRT 3 logo-
sunu bindirebiliyor, anlık da olsa at ya-
nşlannı bile ekrana getirebiliyordu!
GÖRÜŞ
SONMEZ TARGAN
Siyaset TutulmasıL
Gezegenimiz yüzyılımızın
son Güneş tutulmasını yaşa-
dı. Her yaş ve cinsten çok sa-
yıda insanımız sokaklara dö-
külerek bu gökbilimsel olayı
ilgi ve merakla izledi. Toplum
bitimine değil de özellikle ba-
kı bilimine meraklı kimi yazar
ve medya elemanına da ge-
niş malzeme taşıyan bu olay,
çoğumuza topu topu bir iki
saatlik bir heyecan yarattı.
Sonuçta Güneş de, merak
uyandırdığı insanlar da, bir
sonraki tutulmaya değin bu
tutulmadan kurtuldu.
Ama son günlerde Türki-
ye'de adeta bir siyasal ağla-
tıya dönüşen ve etkileri yıllar-
ca süreceğe benzeyen bir
başka tutulma olayı yaşan-
maktadır ki, çoğu kesimler
bunun ayırdında bile değiller.
Ne yazık ki, siyasal alanda
yaşanan bu tutulmaya, Gü-
neş tutulmasında gösterdik-
leri duyarlılık denli ilgi duy-
madılar.
Ülkemızin ve toplumumu-
zun geleceğini karartacak,
belki de cumhuriyetin kurulu-
şundan bu yana ulusun yaz-
gısını ilk kez ve köklü bir bi-
çimde değiştirilecek tahkim
konusunda TBMM'de yapıl-
ması gereken bilimsel tartış-
malar yerine siyasal partiler
arasında girışilen çirkin pa-
zariıklar, siyasal yaşamımızda-
ki tutulmalara ilginç örnekler
oluşturmaktadır.
Bunlardan birkaçını yinele-
mekte yarar var. Türkiye açı-
sından sermayenin Sevri ola-
rak tanımlayabileceğimiz tah-
kim konusunda oydaşma sağ-
layabilmek için özellikle irtica
ve gericilik konularında yeni-
den ödünler verilme yoluna
gidildi. Bu alanlarda atılan ile-
rici adımlar, elde edilen kaza-
nımlar yeniden pazarlık ma-
salannayatınlmaolanağı bul-
du. Kuran kursları konusun-
da verilen ödünlerle 8 yıllık
eğitim dizgesi delindi.
Cumhuriyet Türkiyesi'nin
temelini oluşturan laiklik ilke-
sine karşı adeta siyasal bir
başkaldın biçiminde örgütle-
nen Fazilet Partisi'nin bugün
tartışılmakta olan hukuksal
konumu da tahkim konusuna
endekslenmiş durumda. Yıl-
lardır değişmesinin gereklili-
ğini vurguladığımız siyasi par-
tiler yasasının, seçim yasası-
nın çağ dışı ve antidemokra-
tik hükümlerinin kaldırılması
konusunda kılı bile kıpırda-
mayan parlamentonun, Re-
fah Partisi'ni ve benzerlerini
kurtaracak bir biçimde siya-
sal partiler yasasında deği-
şikliğe gidiliyor olmasını baş-
ka nasıl açıklayabıliriz?
Çok geçmeyecek, Necmet-
tin Hoca ve benzeri siyaset
yasaklılannın durumu da bu
pazarlıklar kapsamında yeni-
den masaya yatacak. Her ne
değin siyasal erkin başında
bulunan koalisyon partileri-
nin başkanlan ya da sözcü-
leri: "Bu yasa taslağı, bunla-
ra konan siyasetyasağını kal-
dırmıyor" deseler de sırası ge-
lince bunlann da kalkacağını
hep birlikte yaşayarak öğre-
neceğiz. Çünkü artık hiçbir
ulusal özelliği kalmamış Tür-
kiye'deki büyük seımaye her
şeyi teslim almış durumda.
Onlar için artık toplumun ne
maddi, ne moral ve ne de etik
değerlerinin birkıymeti harbi-
yesi kalmıştır.Tahkim konu-
sunda alınan tavırlar, yapılan
karşı saldırılar, sürdürülen pa-
zarlıklar bunun en açık kanı-
tıdır.
Düne değin biryığın konu-
da sorunlara ayrı bakıyor, ay-
n düşünüyor gibi görünen sağ-
cı, dinci, milliyetçi ve hatta
"eski solcu yeni sağcı" siya-
saların sermayenin çıkarları
doğrultusunda kuzu sarması
olduklarına da ilk kez tanık
olmuş değiliz. Istemler ser-
maye merkezli oldu mu tüm
özgün söylemler çöpe atılıp
"Artık ben değiştim" denebi-
liyor.
Bir özdeyiş vardır: "Et ko-
karsa tuzlarsınız, ya tuz ko-
karsa..." biçiminde. Siyasi par-
tilerin tahkim konusunda gös-
terdikleri ortak tutum, tuzun
koktuğunun işaretidir.
Bana ilginç gelen bir baş-
ka tutum daha var. Geçmiş-
te laiklik konusunda olumlu
tutum gösteren duyarlı ke-
simlerin tahkim konusunda
tıkları çıkmıyor. Bu nedenle
laiklik konusunda gösterdik-
leri o tavır da artık bana pek
inandıncı gelmiyor. Çünkü Tür-
kiye'yi ortaçağ karanlığına
çekmeyi amaçlayan odaklar-
la savaşım vermek, olsa olsa
birdüzen değişikliğini sorunu-
nu içerir. Ama bu son durum,
bir bütün olarak Türkiye'nin
bağımsızlık ve egemenlik hak-
larının ortadan kalkacağı bir
tarihsel sürecin başlamasını
hedefliyor.
Bu soruna, Güneş tutulma-
sında olduğu gibi siyah göz-
lüklerle bakamayız. Tutulan
siyasettir. Türkiye uzun yıllar
karanlıkta kalacaktır. Gözlük-
lerimizi değiştirmemiz gereki-
yor.
KlM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turk.net
, i
içirv.
HARBİ SEMtH POROY
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19Ağustos
FİKRİ HÜR.İRFANIHUR.VİCDANIUUK
1S1STE 8UGÜH, ÜfJUJ O2AAJ
46 MŞtNPA ismueuL'PA ÖLOÜ. ŞA
IT.ABOÛLHAMİT'İN BAS/d YÖNET1Mİ VE
i i
ş çş
GÖÇLÖ MiUireTÇİUK DUYG(JLAR(YLA YA- \
Z/İN mi/FiK FİKg£r,Ö2£LLİtU£. SATTU-
LAŞAAA VE ÖZSÜKLÜĞe AĞIOJK VE&-
yoüDU. RECAİZADB EOBEM BEY'rh) yAYTM- '
LAMfliaA OUHJĞU *£&eUET-İ FÜUUN"
&İSİHPB YAZI İŞLSeJ AÂÜPÛRUJ6ÛNE
G£T/RİU>İKTENSONKA, TÜ&C EOESl-
Y/nt'NDfl AfAll ADLA AKilLAN AKIMIN _
KURUCULAlLfHPAU BUZİYOİ AETIK. SU ARADA Ç
6ĞeETM£HUGİ YAPAN OZAM.BİR. YIL KAM£. PA HÜ-
i cAHtr'LE BiaJ*cr£ *r*HMn
£AZETESH4J
Başka Türkiye Yok
Haydi Fidan Dikelim
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLAM BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA DAİRESİ'NDEN
DosyaNo: 1998/1013
Satılmasına karar venlen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi:
Büyükçekmece ilçesi, Değirmenlik Bayın Sokağı'nda kain, 30 Pafta 3965 Kûtûk, Sahife; ve 3247 Parselde kayıtlı 509 m2 yüzölçüm-
lü 1/8 arsa paylı 3 K.at 8 Nolu mesken; Daire: 3 oda, salon mutfak WC'den ibaret olup, 2 balkonu mevcuttur, salon parke odalar marley
kaplıdır. Muammen Bedeli: 12.000.000.000.-TL. Imar Durumu: Konut alanında kalmaktadır.
Satış şartlan: l- Satış, 24.9. 1999gûnüsaat I5.00'ten 15.10'akadar2. lcra Müdürlüğü'ndeaçıkarttırrna suretiyleyapılacak. Bu art-
tmnada tahımn edilen kıymetin yûzde 75'ini ve rûçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şarü ile iha-
le olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 04.10.1999 gûnü aynı yerde aynı saatte ikm-
ci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere
arttırrna ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelınin malın tahmin edilen kıy-
metinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çe-
virme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak ede-
cekJerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20^si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar millı bir bankanın teminat mektubunu verme-
leri lazımdır. Satış, peşin para iledır, alıcı istediginde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmı, ihale pulu, tapu harç
ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenır. KDV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ılgililenn (•)
bu gayrimenkul ûzerindekı haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün ıçinde dairemize
bildirmelen lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha
sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tûm alıcılar ve kefillen, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli
arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizmden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca
hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaktır. 5- Şartname, ilan tarihin-
den ıtibaren herkesin görebılmesi ıçın dairede açık olup masrafı verıldigi takdirde isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilır. 6- Satışa iş-
tirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1998/1013 sayılı dosya
numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 12.08.1999 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basuı: 39570
DÜZ ÇİZGİ
UMİT ZİLELİ
Çağdaş Katiller!..
Katiller..
Alçaklar..
Kimler?.. Hırsız, soyguncu, vicdansız müte-
ahhitler!..
Çok doğru. Binlerce insanın yaşamına, on
binlerce insanın yaralanmasına, sakat kalma-
sına yol açan depremde yıkılan binalardan
açıkça görülen gerçek bu.
Istanbul Avcılar'da, Bağcılar'da, Adapaza-
n'nda, Kocaeli'nde, Gölcük'te, Yalova'da yerle
bir olan binalar; para kazanma hırsıyla ve de
alçakça bir gözü doymazlıkla eksik malzeme
kullanılarak yapılan, demirinden, çimentosun-
dan çalınarak inşa edilen kartondan binalar!..
-Bunlann hepsi çok doğru!.
Üstelik, bu vicdansız alçakları bulmak da
çok kolay. Açar bakarsın verilmiş izin ve ruh-
satlara, elinle koymuş gibi bulursun hainleri!..
Getirirsin uzmanını, yaptınrsın ekspertiz rapor-
larını, çıkartırsın yıkılan her binanın ne kadar
eksik malzemeyle inşa edildiğini..
-Peki, ya sonra?..
Sonra; hamamın namusunu kurtarmak için
teşhir ediverirsin bir iki tanesini, atarsın inti-
kam hisieriyle yanıp tutuşan, linç psikolojisine
girmiş kamuoyunun önüne..
-Işlem tamam!..
Tabii ki, bir dahaki depreme kadar. Nasıl ol-
sa elde alçak müteahhit çok!..
• • •
Peki, ya suç ortakları?..
Cinayete çanak tutanlar?!.
O planları onaylayan uzmanlar, o ruhsatlara
imza atan yetkililer, belediye başkanlan, yıkı-
lan kooperatif evlerinin sorumluları, kaçak kat
çıkanları denetleyen birim yöneticileri.. Japon-
lann "depreme dayanıklı bina yapımı konusun-
da işbiriiği" öneren ve deprem riski taşıyan
tüm valiliklere, belediye başkanlıklanna gön*
derilen mektubu sumenaltı eden, yanıt verme
zahmetine dahi girmeyen yöneticiler..
-Brtmedi!..
Oy uğruna en olmaz yerleri gecekondulaş-
maya peşkeş çekenler.. Dere yataklanna, su
havzalarına yapılan kaçak yapılan bırakın en-
gellemeyi, her türlü hizmeti koştura koştura
götürenler.. önce rüşveti, yani oyu peşin pe-
şin aldıktan sonra davul zurna eşliğinde "tapu
tahsis belgesi" dağıtanlar.. Bu gibilerini "bü-
yük devrimci", "Atatürk'ten sonra gelen ikinci
adam" diye topluma yutturan, ülkenin baştan
aşağı peşkeş çekilmesinde önemli görevler
üstlenen iş takipçisi kapıkulu kalemler.. Asıl
katil, cinayete azmettiren bunlardır.
-Müteahhitler de tetikçü.
• • • _
Çürük çank binalar tamam..
Peki ya otoyollar?!.
Hani "çağdaşlık' adına milyarlarca dolar
harcanıp, ilk şiddetli depremde kâğıt gibi yırtt^
lan utanılası otoyollar..
TEM otoyolunda açılan dev yanklardan ve
çukurlardan kim sorumlu?. Depremin ilk sani-
yelerinde yolcu otobüsünün üzerine çöküp,
on yurttaşı katleden dev bağlantı köprüsü ki-
min eseri?. _ -
Anımsamaya çalışıyorum; Özal döneminin
ihalelerden aslan payı kapıp köşeyi dönen,
trilyoner müteahhrtleri mi?. Cumhurbaşka-
nı'nın "a//e fotoğrafına" ginmeyi başaran anlı
şanlı işadamları mı?.
-Göreceğiz!..
75'lik devrimci başbakanın deyimiyle "çağ-
dışı solcular" bu yolların bu şekilde yapılması-
na da karşı çıkmışlardı.. Yapılmasına değil; o
şekilde, milyarlarca dolar heba edilerek, hane-
dana bağlı yeni zenginler yaratılarak ve de bi-
limsellikten uzak yapılmasına "hayır" demiş-
lerdi. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu.
-Ne yazık ki, yine haklı çıktılar!.
Bir kaç gün sonra bu dosya da kapanacak!.
istanbul'u gecekondu cenneti haline getiren
köprüyü, çikita muzu, milyarlarca doların biri-
lerinin cebine akmasını sağlayan çürük oto-
yolları ve bugün uluslararası tahkimi savunan
"çağdaş" Ikitelli baronlan minareye kılıf uydur-
mayı sürdürecek.
-Çünkü, bu ülkede utanmanın sının yok!..
Email: zileli@garanti.net.tr
Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41
1 2 3 4 5 6 7
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA: 1 2 3
1/ Beethoven'in ..
tek operası. II '
Toprak, kum ve 2
saman elemeye
yarar iri delikli 3
kalbur... Kimi 4
kâğıt oyunlann-
da aynı cins iki 5
karta verilen ad. g
3/tzmir'inbiril-
çesı... Himala- 7
yalar'da yaşadı- _
ğına inanılan °
"KarAdamı"na g
venlen ad. 4/
Tavlada üç sayısı... Çi-
çeksiz bitkilerde üreme -|
organı. 5/ Kadın hapis- „
hanesi. 6/ Yılmaz Gü-
ney'in bir fılmi... Içine 3
suluşeylerkonulankap. 4
7/ Doğu Anadolu'da bir 5
ırmak... Adlansıfatyap- _
maktakullanılanbirya-
pımeki.S/özbekistan'ın 7
para birimi... Deniz kı- 8
yısında dalga aşındırma- g
sıyla oluşmuş sarp ve
yûksek yer. 9/ Japonlara özgü çiçek düzenleme sanatı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bilimden ve dünya nimetlerinden yararlanmak için ru-
hunu şeytana satan ve sayısız sanat yapıtına konu olan
efsane kahramanı... "Maviye çalargözlerin/ Yangınma-
visine / Rüzgârda — " (Ahmed Arif). II Çam, ardıç, se-
dir gibi ağaçlann yaprağı... Sûlale, soy. 3/ Agacın kolu...
Tespıhlerin baş tarafina geçirilen uzunca parça. 4/ "De-
liliğe Övgü" adlı yapıtıyla ünlü Hollandalı yazar. 5/ Lan-
tan elementinin simgesi... Kasımpatına benzeyen bir çi-
çek... Birnota. 6/Uğur, iyitalih... "—Yücel": Şairimiz.
II Eğlenceli. hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da
bulunan sahne yapıtı... Bir nota. 8/ Bir gıda maddesi...
tskambılde bir kâğıt. 9/ Kant'ın kurduğu, bilginin eleş-
tirisıne dayanan felsefe sıstemi.