18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ1999 CUMA 8 HABERLER Doumenge Türkiye'ye geliyop • tstanbul Haber Servisi - Monaco Deniz Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Francoise Doumenge, Türk Deniz Araştırmalan Vakfı desteği ile tstanbul Üniversitesi'nin açılış etkinliklerine katılmak üzere Türkiye'ye geliyor. l -5 Ekim tarihleri arasmda Istanbul'da bulunacak olan Doumenge, İÜ Su Oriinleri Fakültesi'nde "Akdeniz'in Korunması ve Sorunlan '" konusunda yapılan son araştırmalan anlatacak ve Ataköy Marina'da bir konuşma yapacak. Çocuklara yangın ve deprem eğitimiIstanbui Haber Servisi- Aksigorta'nın, deprem ve yangın sırasında bilgisizlikten kaynaklanabilecek kötü sonuçlardan çocuklan ve aileleri korumak amacıyla açtığı Yangın ve Deprem Eğitim Merkezi, 3 yı! içinde 535okuldanl6bin 150 öğrenciye eğitim verdi. ll Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli olarak çalışan merkezde. Japonya'daki sistemm esas alındığı belirtildi. Askeri araç mayına çarptı: Ikişehrt • HAKKÂRİ(AA)- Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi kırsahnda devnye görevindeki asken aracın mayına çarpması sonucu l astegmen ile 1 erin şehit olduğu, 1 erin de yaralandığı bildirildi. Hizbullah opgütu davası • MALATYA(AA)- Hizbullah örgütünün bir kanadı olan "Vasat Grubu" adına faaliyetlerde bulunduklan iddiasıyla Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce, haklannda dava açılan bırı polis memuru, 18 sanığın yargılanmasına devam edildi. 1 No'lu DGM'de yapılan dünkü duruşmada, 13 tutuklu sanık hazır bulunurken tutuksuz yargılanan 5 sanık katılmadı. Sanıklar, savunmalannda. kendilerine yöneltilen suçlamalan kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundular. Mahkeme, sanıklann tutukluluk hallennin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Fogg'un pesepsiyonu • ANKARA (AA)-AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'na seçilen yeni üyeler onuruna bir resepsiyon verdi. Komisyon temsilcisi Fogg'un ikametgâhında verilen resepsiyona Karma Parlamento Komisyonu üyelerinin yanı sıra, Devlet Bakanı Mehmet Ali Irtemçelik, Dışışleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Uluç Özülker ve çok sayıda davetli katıldı. Atik Berberoglu gözaltında • BODRUM(AA)- lşadamı Atik Berberoglu, Bodrum'da 1.5 gram kokain ile yakalandı. Marina Vista Otel'de kalmakta olan Atik Berberoğlu'nun uyuşturucu kullandığı ihbannı alan polis, takibe alarak kaldığı otel odasına baskın yaptı. Berberoğlu'nun odasında 1.5 gram kokain ele geçirildi. Atik Berberoğlu'nun gözaltına alındığı, soruşturmanın sûrdüğü belirtildi. Akaryakıta zam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Gazyağı vejet yakıtında Akaryakıt Fiyat lstikrar Fonu (AFtF) kesintisi yükseltildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, petrol ürünlerine uygulanacak AFlF paylanna ilişkin tebliği, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Teblığe göre, akaryakıt satış fiyatlarına yansıyan AFlF kesintisi gazyağı vejet yakıtında 87501iradan 10bin680 liraya yükseltildi. FP'de görevden alma nedeniyle başlayan istifalar, gerginliği tırmandınyor a Annç'tan destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ye- nilikçi grubun önde gelen isimlerinden FP Grup Başkanvekili Bülent Annç, ge- nel başkan yardımcılıklanndan istifa e- den milletvekillerinin haklı nedenleri bu- lunduğunu söyledi. 18 Nisan seçım yenilgisinde Genel Başkan Recai Kutan'ın da sorumluluğu bulunduğunu bildiren Annç, grup baş- kanvekillerinin istifa edecekleri yolunda- ki iddialara da tepki göstererek, "Biz se- çimle gekiik. en yüksekoyu alarak seçüdik. Yetkilerimizi sonuna kadar kuüanınz. Hiçbir yere gitmeye de niyetimiz yoktur" dedi. FP Grup Başkanvekili Annç, dün dü- zenlediği basın toplantısında. parti içüıde- ki çalkantılar ve ıstifalarla ilgili sorulan yanıtladı. Annç, basın toplantısına biraz geç katılmasının nedeninin yönetimden istifa eden milletvekilleriyle ortak basın toplantısı yapma düşüncesinden kaynak- landığını ifade ederek, "Ancak arkadas- lar bugün bu toplantıyı yapmaktan vaz- geçtüer, belki önümüzdeki günlerde basın toplantısı yaparak istifa gerekçeierini ka- muayuna açıklariar" dedi. Annç, istıfalann eski Istanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı Tayyip Erdo- ğan'ın cezaevinden çıkmasına denk düş- mesinin birtesadüf olduğunu ve gelişme- lerin FP hakkındaki kapatma davasıyla ilişkilendirilmesinin de doğru olmadığı- RP'nin yasakh lideri Necmettin Erbakan'ın müdahaleJerine karşı çıkan FPTi mil- letvekillerinin partiden aynlma düşüncelerinin olmadığı ileri sürüldü. nı söyledi. Genel başkan yardımcılıklanndan isti- fa eden milletvekillerinin 18 Nisan seçim sonuçlannın başkanhk divanının tama- men yenilenmesini gerektirdiği görûşü- nü savunduklannı kaydeden Annç, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Görevi başındayken ve başansız ol- duklan konusunda hiçbir iddia bulunma- dığı halde 1rfan Gündüz ve Eyüp Sanay'm görevden aluımasi, 18 Nisan seçim sonuç- lan nedeniyle topluca istifa etmeieri ge- rektiği görüşünü savunan Abdullah Gül, Ali Coşkun, Cemıl Çiçek ve Abdülkadir Aksu arkadaşlanmızda İstifa etmemiz gerektiğı konusundaki düşüncemizin hak- lılığı ortaya çıkmıştır' görüşünü doğurdu ve istifa ettiler." Annç, yönetimden istifa eden milletve- killerinin partiden aynlmak gibi hiçbir dü- şüncesi bulunmadığını savundu. Bu istifalann bir sürecin sonucu oldu- ğunu belirten yenilikçi grubun önde ge- len isimlerinden Annç, "Bu istifalaria U- gttisüreci Sayın Tayyip Erdoğan başlatma- dı"dedi. FP Grup Başkanvekili Annç, yasa ge- reği en geç 17 Aralık tarihine kadar ya- pılması gereken kongre sürecinin neden açıklanmadığına ilişkin bir soruya da, üs- tü kapalı şekilde Kutan'ı sorumlu tutarak şu karşılığı verdi:"Sayın genel başkan en geç 17 Aralık tarihine kadar yapılması ge- reken kongremizi 27 Kasını tarihinde ya- pabüeceğimizi açıklanuştL. Ancak, bugü- ne kadar takvim açıklanmadı. Süre kısa- lıyor. Bu süre içinde Uçe ve ü kongreleri ya- pılması gerekiyor. Bütün sır Sayın Recai Kutan'da. Bu soruyu kendisine sorarsanız cevabuu verecektir. Bütün bunlan görmüş, gerekli önlemleri ahnıştır. Kongrenin bu yil sonuna kadar yapılması gerekivor. Ümit ediyorum genel idare kurulu bu hafta so- nu toplanarak takvimi kesinleştirir." Bülent Annç, seçim yenilgisinde baş- kanhk divanı üyeleri kadar. Kutan'ın da sorumluluğu bulunup bulunmadığına iliş- kin bir soruya ise özetle "Sorumlulukor- taknr" yanıtını verdi. FP grup başkanvekillerinin de istifa edecekkrine ilişkin iddialar bulunduğu- nun anımsatılması üzerine Annç, böyle bir düşünceleri bulunmadığını belirterek, "Demokratik seçimleıie geldik. Seçimle akbğnnız yetküeri sonuna kadar kullaıu- nz. Bu yetkiyi ancak grup sona erdirir" dedi. Maliye Bakanı Oral 'Kriz reformu erteletti'İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Maliye Bakanı Sümer Oral, ekonomide gerçekleştirilecek yeni düzenlemelerin dünyada yaşanan ekonomik krizden kaynaklandığı- nı belirterek "Mali mflat, geçka ver- gi gibi uygulamalar ekonomik kon- jonktürİe bağdaşmadığı için bir sü- re ertelendi" dedi. Izmir Büyükşehir Belediye Baş- kanı AhmetPiriştina'yı ziyaretinde gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Maliye Bakanı Sümer Oral, yeni düzenlemelerle ekonomik durgun* luğu aşmayı hedeflediklerini savu- narak "Fevkalade doğru değişiklik- ler ohnustur" diye konuştu. Oral, geçen yıl yapılan vergi yasalannın çok önemli olmasına karşın As- ya'da başlayan ve giderek dünyaya yayılan ekonomik kriz nedeniyle 3 yıl ertelendiğini kaydederek şunla- n söyledi: "Onemli olan ekonominindüzel- tilmesidir. Ekonomik durgunluk aşumadıkça vergi gelirteriniz de faz- la olmaz. Geçen yıl uygulamaya ko- nulan vergi reformu çok önemüydL Ancak dünyada başlayan finans kri- zi bizi de etkiledi.O vergi reformun- dald mali mflat uygulaması, geçki vergi ve 3 ayhk vergi düzenlemesi ekonomik konjonktürle bağdaşma- dı ve belli bir süreertelendi. Degİşik- likler olumludur. Toplumda rahat- lama süreci başlamıştır. Sanrvorum, yasa 20 Ağustos'tan once çıkacak- nr. Bu arada vergi sistenünin canh- hğından vazgeçilmiş degiL Bu ted- bûier vergi denetimi ve gehrlerini azaracı tedbirier değildir. Aynca bu tedbirierle işkesinüneödünler verü- mis de degUdir." Oral, Izmirmilletvekili olarak Iz- mir'e özel önem verdiklerini ve Pi- riştina'nın Ankara'da yaptığı ziya- rette kendisine söz verdikleri gibi projeler için kaynak yaratma çalış- malannın sürdüğünü söyledi. FP'nin ilk genel başkanı, partinin bölünmemesini istedi Alpteldn'den Erdoğan'a ziyaret tstanbul Ha- ber Servisi- Es- ki Istanbul Bü- yükşehir Bele- diyesi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, cu- martesi günü tahliye olduk- tan sonra FP'nin ilk genel başkanı tsmail Alptekin tarafından Üsküdar'daki evinde ziyaret edildi. Alptekin'in, Erdoğan'dan partiyi bölmemesini istediği iddia edildi. Erdoğan, Üsküdar'daki evinde partili- lerle görüşmelcrini sürdürüyor. Erdoğan, kapatılan RP'nin genel başkanı siyasetya- saklısı Necmettin Erbakan a yakınlığıyla bilinen îsmail Alptekin'i, dün evinin bu- lunduğu apartmanın kapısında karşıladı. Ziyaretle ilgili bir açıklama yapılmazken Alptekin'in, Erbakan'ın partiye yaptığı müdahaleler nedeniyle istifa eden genel başkan yardımcılannın yerine atanabile- ceği belirtiliyor. tsmail Alptekin'in, Erbakan"a karşı ye- ni parti kurrna hazırlığında olduğu söyle- nen Erdoğan'ın, partiyi bölmemesi için ri- cada bulunduğu ve parti içindeki dengele- ri gözeten bir formül önerdiği belirtiliyor. "Önemü" ziyaretçileri karşılamak üze- re zaman y ^ a j 4l$4P £Jk^P Rficejp X?y~ yip Erdoğan ise siyaset yasaklısı olması nedeniyle iki ay boyunca konuşmama ka- rannı, gazetecilerin ısrarh sorulanna kar- şın sürdürüyor. Tayyip Erdoğan, kendisine yöneltilen sorular üzerine. genel ifadelerle. "ekono- mik ve siyasi yapıda büyük sorunlar yaşan- dığmı ve kısa zamanda Türkiye'nin düzlü- ğe çıkacağmı umduğumT söylemekle ye- tindı. Erdoğan dün aynca Orhan Gencebay ta- rafından da ziyaret edildi. FP yönetimin- deki Kâğıthane Belediyesi'ne ait resmi plakalı bir midibiLs dolusu türbanlı kadın da ellerinde çiçeklerle Erdoğan'ı ziyarete y f p bahanesjyje d ö Z enlenen -türban a n d r i " eylemiııe i i " dkatdan 30 sanığuı "halla sınıf, ırk, din, mezhep veya böJge farkhh^ gözeterek kin ve düşmanbğa tahrik etmek" suçundan yargılanmasına dün devam edildL tstanbul 1 No'İu DGM'deki duruşmayı tutuksuz sanıklar Nilüfer Pehlivaa, Sevil Baş, Hacer Yudız, Sema Kopoz, Yeni Şafak gazetesi yazan Ahmet Taşgetiren, Şule Uçar, Rayhan Gök, Dilek Ergan, Aynur De- mirel Ayşegül Çimen, Rafıye Sakin. Günsd Ulukır ve Hatice Onan katddı, G«çen oturumda türbanb avukatnun duruş- maya ahnnıaması nedeniyle ifade vermeven Akit yazan Abdurrahman Dilipak fle d^er tutuksuz sanıklar oturuma kaöl- madı. Duruşmada, daha önceki oturumlarda sorgulan yapılmav an Nilüfer Pehlivan, SevO Baş, Hacer Yıkfaz, Sema Ko- puz ve Hatice Onan'ın ifadesi ahndı. Sanıklar haklanndaki suçlamalan reddettL Durosma, aralannda DiBpak'ın da bu- hınduğu S sanığm sorgusunun yapılması için ertelendi (Fotoğraf: BERTAN AĞANOGLU) Nüfus cüzdanımı kaybetim, hükümsüzdür. HAKİULU Süleyman Soylu îstanbul İl Örgütü'nden Çiller'e destek tstanbul Haber Servisi - DYP Is- tanbul II Başkanı Süleyman Soylu. eski DYP milletvekili Îsmail Amas- yah'nın Danca'daki villasmda top- lanan genel merkez muhaliflerini "huzunuzlukveavnlıktanmedetu- man ve siyasi ikbal bekleyen bir ayuç vefa ve ahlak fukarası" olarak nite- leyerek DYP'nin, Genel Başkan Tansu Çüler önderliğinde iktidara geleceğini söyledi. Soylu. partili ilçe ve belediye baş- kanlan ile il yöneticilerinin katılı- mıyla DYP Istanbul ll Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Çil- ler muhaliflerine ağir eleştiriler yö- nelterek 20 KasınTda yapılacak DYP Büyük Kongresi sonrasmda partisinin birlik ve bütünlük içinde iktidara geleceğini savundu. Soylu, DYP örgütlerini çağdaş teknoloji ile donatacaklannı, Istanbul'un sorun- lan hakkında çözüm üreteceklerini vurgulayarak Çiller'i, DYP'lileri mahcup etmeyeceklerini kaydetti. Hedef, Genel Başkan Çüler 'i düşürüp DYP çatısı altında bütünleşme Merkez sağda bütünleşmeantyışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- İ8 Nisan seçimlerinde ağır yenilgi alan merkez sağ partiler ANAP ve DYP içindeki muhaliflerin, "bütünleş- meye'' dönük r.»-Tiı;j •^•ıı dirsek temasına DYP hden Çüler. g e c m e , e r i h e r iki partiyi de hareketlendirdi. Olağanüstü kongre girişiminde başanlı olamayan DYP'li muhalifler hedeflerini Genel Başkan Tansu Çüler'i düşürüp, "DYP çatısı altında sağda bütünksmeyi sağtamak" olarak genişlettiler. ANAP'h bazı muhalifler ise "DYP çatısı altinda ve eski Bursa Milletvekili llhan Kesici'nin liderliğinde bütünleşme" formülünü seslendirmeye başladılar. DYP ve ANAP'ta parti içi muhalefetin sesini yükseltmeye başlamasımn ardından 'merkez sağda bütünleşme' tartışılmaya başladı. Eski ANAP Bursa Milletvekili tlhan Kesici'nin, "bu harekedenmelerin büyük bir oluşuma yol açağı ve sonbaharda siyaseti büyük ölçüde etkileyeceği'' yönündeki sözleri ANAP ve DYP'li muhaliflerden destek buldu. DYP'li muhalif GİK üyesi Ergun Ozdemir. merkez sağda bütünleşmenin herkesin arzusu olduğunu belirtirken, yeni bir parti oluşumuna sıcak bakma- dıklanru söyledi. ANAP'lılaria temas Bir bütünleşme olacaksa bunun mutlaka DYP çatısı altında olması gerektiğini vurgulayan Özdemir, kendisinin ANAP'lılaria temasta olduğu yönündeki haberlerin doğru olmadığını da vurguladı. Erez de birieşmeden yana DYP'den ihraç edildikten sonra yeniden partiye üye olan ancak üyeliği parti yönetimince tanınmayan eski Muğla Milletvekili Yahm Erez de sağda bütünleşmenin nihai hedef olduğunu vurgularken, "Öncelikle her ild partideki arkadaşlanmız meveut Uderlerden kurtulmak için mücadele vermetidir. Herkes mücadelesini kendi partisi içinde vermelidir. Ondan sonra bir parti etrannda birleşilebilir" diye konuştu. 'DYP kan kaybedjyor' DYP'nin hızla kan kaybettiğini vurgulayan Erez, bunu durdurmak için de eyleme geçilmesi gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede ilk olarak yeterli imzayla GlK'in toplanmasına çalıştıklannı kaydeden Erez, M Ben de buna dönük temaslanmı sürdürüyorum'' dedi. Erez, DYP'ye üyeliğinin genel merkez tarafından kabul edilmediğinin anımsatılması üzerine de "Genel merkez, bemm adav olmamdan korkuyor. Adavuğımın önünü kesebihnek için de üyeliği geçerii değil diyorlar. Halbuki, genel başkan adayuğı için DYP tüzüğüne göre, partiye üyeük şarta aranmıyor" dedi. GÖRÜŞ Prof. Dr. FARUK ŞEN Hscherin Gezisine Haksız Tepkiier Dışişleri Bakanı Joschka Fıscher'in Türkiye gezisinden sonra, Türk-Alman ilişkilerinde ve Türkiye'nin Avnjpa Birliği ile bütünleşmesi konu- sunda olumlu rüzgârlar esmeye başlamıştı. Bu olumlu rüzgârlar, Avrupa Birliği'nin yolunu Tür- kiye'ye kapatmak isteyen Hıristiyan Demokrat ve Hür Demokratlar için Türkiye'ye karşı yeni bir olumsuz kampanya açmalanna neden oldu. Tür- kiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin donmasına neden olan Avrupalı Hıristiyan Demokratlar, "Avrupa Birliği bir Hıristiyan kulübüdür. Hıristiyanlıkteme- line dayanır, farklı din ve kûltürden olan ülkeler bu birliğe uyum gösteremez ve aynı değehere sahip çıkamaz" görüşünün savunuculan, şimdi Fıscher'in Türkiye gezisinden sonra yeni hükü- mete ateş püskürtmeye başladılar. İlk tepki, Hı- ristiyan Demoratlar'ın genç milletvekili ve dış po- litika ve Avrupa Birliği uzmanı Friedbert Pflü- ger'den geldi; Pflüger, Türkiye'nin Avrupa Birii- ği'nde yerinin olmadığını basın açıklamalannda iddia etti. Aynı konuda Hıristiyan Sosyal Biriikçi- ler de aşağı kalmak istemediler ve CSU'nun ön- de gelen politikacılanndan Michael Glos, Avru- pa Birliği'nin bir Hıristiyan değerler birliği oldu- ğunu ve Türkiye'nin bu değerlere erişemeyece- ğini, erişse bile bunun 50 ila 75 yıllık bir zaman alacağını savundu. Hıristiyan Demokratlar'ın es- ki koalisyon ortağı Hür Demokratlar iki partiden de aşağı kalmak istemediler. Türkiye konusuna ilk başlarda olumlu yaklaşan, fakat daha sonra Türkiye'ye sert çıkışları ile dikkat çeken eski Dı- şişleri Bakanı Klaus Kinkel ve FDP'nin gerçek- ten değerli politikacısı Guido Westerwelle de Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde yerinin olmadığı- nı ve bugünkü hükümetin tutumunun yanlış ol- duğunu öne sürdüler. Gerçeklere gözünü kapatan yaklaşımlar Daha ortada fol yok yumurta yokken, Helsin- ki zirvesinin gerçekleşmesine attı aylık bir zaman varken, Almanya'da Hıristiyan Demokratlar niye bu kadar telaşlandılar? Avrupa Birliği sınırlan içinde yaşayan 371 milyon insanın 13 milyonu- nun Müslüman kökenli olduğunu kendileri de bi- liyorlar. Ve bugün Avrupa Birliği sınırlan içine alın- mak istenen Bulgaristan'da iki milyonun üzerin- de Müslüman yaşıyor. Avrupa Birliği sınırlan için- de yaşayan Türkler de 3 milyon 400 binlik nüfu- su ile, bugün Irianda'nın nüfusuna eşit. Öyle an- laşılıyor ki, Avrupa Birliği içinde belirii güçlerin, Türkiye'yi Müslüman ve farklı bir kültür dünya- sından olduğu için birlik ailesi içine dahil etme- me düşüncesi ağır basmaya başlıyor. Bu konu- da tüm Hıristiyan Demokratlar'a da haksızlık et- mememiz lazım. Akılcı politikacılar bu konuda kendilerini belli ediyortar. Uzun bir süredir Anka- ra'da Konrad Adenauer Vakfı'nı yöneten Dr. Wulf Schönbohm, akılcı ve objektif çıkış yapanlann başında geliyor. Uzun yıllar Bonn'da Hıristryan Demokrat Parti'nin beyin takımında yer alan, da- ha sonra Baden VVürtenberg Eyalet Hüküme- ti'nde çalışan VVulf Schönbohm, Türkiye'nin ni- çin Avrupa Birliği için gerekli olduğunu, bu ko- nuda yanlış çıkışların Avrupa Birliği'nin aleyhine sonuç vereceğini, gerek Die VVelt gazetesine yazdığı yazılarda gerekse Pflüger ve Glos'un çı- kışlanndan sonra Alman radyolanna verdiği de- meçlerde ortaya koyuyor. 21. yüzyılda Haçlı anlayışı Hıristiyan Demokratlar'ın bu çıkışlarına Kato- lik kilisesinin de büyük ölçüde destek vermesi- ni, Hıristiyanlık vurgusunun böylece öne çıkarıl- masını anlamak güç. Neredeyse 21. yüzyıla gi- rerken Haçlı seferleri anlayışına yakın bir anlayış içine giriliyor. Bizim bildiğimiz, Avrupa Birliği'nin kuruluş anlaşmasının 237. maddesine göre de- mokrasi ile yönetilen ve Avrupa ile sının olan her ülke, Avrupa Birliği'ne üye olmak için toaşvura- bilir ve şartlan yerine getiriyorsa üye de olabilir. Türkiye bu şartlan belirii ölçüde yerine getirdiği- ni, 1963 Ankara Antlaşması ile Avrupa Birliği'ne kanıtlamıştı. 36 yıl sonra aniden Islamın Avrupa Birliği ile uyum gösteremeyeceğini savunmak, pek akılcı birtutum değil. Şuna inanıyoruz ki, her halde sosyal demokratlar, Yeşiller ve Avrupa Bir- liği içindeki akılcı çevreler Hıristiyan Demokrat- lar'ın ve Katolik kilisesinin yaklaşımlarına pek fazla puan vermezler. 21. yüzyıla girerken bu tür bir yaklaşım, ne Hıristiyanlığa ne de insanlığa yakişıyor. VVashington AB'detehlikeli îngiliz-ltalyan girişimi VVASHİNGTON (AA)- îngiltere Başbakanı Tony Blair ile ttarya Başbakanı Massimo D'Alema'nın, geçen hafta yapuklan gö- rüşmede, AB üyesi ülkele- rin silah alımlannın ortak bir savunma paktı tarafın- dan kararlaştınlmasını ön- gören bir plan üzerinde an- laştıklan bildirildi. Amerikan savunma çevrelerine yakmlığıyla ta- nınan Defense Nevvs der- gisinde çıkan habere göre, Blair ile D'Alema, AB ül- kelerine ortak savunma özelliği kazandırması planlanan Avrupa Güven- lik ve Savunma Kimliği (AGSK) kavramının da ötesine geçerek silah alım- lannda ortak davranma ge- reği üzerinde fıkir birliği- ne vardılar. Dergi. başını Blair' in çektiği bu girişimin, eylül ayında yapılacak Batı Av- rupa Birliği toplantısı ile aralık ayında yapılacak Avrupa Birliği zirvesi sı- rasında tartışılacağını ve muhtemelenkabul görece- ğini kaydetti. Bu girişimi değerlendi- ren Washington'daki dip- lomatık gözlemciler, öne- rinin gerçekleşmesi halin- de, zaten AGSK yoluyla Avrupa'nın savunma faâli- yetlerinden dışlanması tehlikesi bulunan Türki- ye'nin iyice dışanda bıra- kılacağına dikkat çektıler. Diplomatik kaynaklar, daha vahim bir durum ola- rak da, Kıbns Rumlannuı AB'ye güroeleri halinde, Güney Kıbns topraklan- nın silahlanmasının, AB'- nin ortak politıkası haUne gelebileceğine işaret etti- ler. Bu nedenle Blair' in gi- rişiminin, Rumlann çok işine geldiğini vurgulayan kaynaklar, "Rumlar, AB'- ye girer ve savunma oluşu- munda yer alırtarsa Tür- kiye. karşısmda AB savun- ma pakünı bulur. Rum. bu şemsiyealünda istediği ka- dar süahlanır" dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle