Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30TEMMUZ 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Tarikat okulları
kamulaştırılsm'
• ADANA (Cumhurivet
Güney tlleri Bürosu) - Işçı
Partısi Öncü Gençlik,
tarikat okullannın
kamulaştınlması için imza
kampanyası başlattı. Öncü
Gençlik İI Sekreterlığı
ımzasıyla yapılan
açıklamada, geçen ay ortaya
çıkan Fethullah Gülen
kasetleri ile tankatlann
devleti ele geçirmek içın
sinsice çalışmalar yaptığının
gözler önüne senldiğı
belirtilerek "Tekke ve
zaviyelerin kapatılmasına
dairyasa, 50 yıldır
ışletilmemektedir. Nitekim
bugün tarikatlara ait
üniversite, lıse, yurt ve
dershane olmak üzere
binlerce eğitim kurumunun
olması şaşılacak bir durum
değildir. Bız İP Öncü
Gençlik olarak,
gençlığımizin tarikatlara
teslim edilmesini
istemiyoruz. Bunun ıçin
rüm bu kurumlann
anayasanın 174. maddesıne
göre kamulaştınlmasını
istiyoruz" denildi.
CHP bmasına
bomba
• KAYSERl/BATMAN
(Cumhuriyet)-CHP
Kaysen ilçe teşkilat
binalanna, sabaha karşı
bombalı saldın düzenlendi.
Sıvas Caddesi'ndeki CHP
Meh'kgazı ve Kocasinan ilçe
teşkilatlannm bulunduğu
binanın kapısına. kimliği
henüz belirlenemeyen kışi
ya da kişıler tarafından
zaman ayarlı boru bomba
yerleştirildı. Sabah erken
saatlerde patlayan bomba,
kapının önündekı demir
kepenkte zarara yol açtı.
CHP îl Başkanı Kemal
Nakıpoğlu, bombalı
saldınnın ilçe teşkilatlannda
görevli çaycı tarafından fark
edildiğini belirterek
"Kayseri'de bütün partilerle
huzur içinde, işbirliği
yaparak çalışıyoruz.
ıktidarda da değiliz. Bize
karşı böyle bir tutuma
neden girdiler,
anlayamadhk" dedi.
Batman'da ıse bir polis
karakoluna bombalı saldın
düzenlemek isterketı
parçalanan teröristin Suriye
uyruklu "Bervar" ve
"Avreş" kod adlı Zekeriya
Muhammed olduğu tespit
edıldı.
Yerel medya
grubu kuruluyor
• Yurt Haberleri Servisi -
Türkiye'nin 15 büyük yerel
televizyonu. 31 Temmuz-2
Ağustos tarihleri arasında
yerel medya grubunu
oluşturmak içın Kayseri Kay
TV öncülüğünde Kapadokya
Komet Otelcle toplanacak.
Yerel Medya Grubu Proje
Koordinatörü ve Kay TV
lstanbul Temsilcısı Ahmet
Gök, yaptığı açıklamada,
yerel medyaya yeni bır soluk
getirmeyi ve reklam verenle
ortak bir hareket
mekanizması kurarak var
olan güvensizlik ortamını
kaldırmayı hedeflediklerini
belirtti.
Grevdeki
işçilere destek
• SAMSUN (Cumhuriyet) -
DtSK'e bağlı Tekstıl-iş
Sendıkası tarafından 16
Haziran'da Yapa>-Jüt Çuval
Sanayi AŞ'de başlatılan grev,
113 işçi tarafından
sürdürülüyor. Grevdeki
işçilere CHP Samsun Merkez
ilçe Örgütü tarafından gıda
yardımı yapıldı. Tekstıl-Iş
Sendıkası Daire Başkanı
Selim Omay da işçilere
20'şer mılyon lira para verdı.
CHP'liler grevdeki işçilere
desteklerinın süreceğinı
söylediler.
API Hareketi
Van'da
• Yurt Haberler Servisi - An
Hareketi, "Yeni Siyasi
Anlayış" felsefesini tanıtmak
amacıyla başlattığı yurt
gezilerini sürdürüyor. iki
aylık süre içinde Sıvas,
Yozgat, Kayseri, Ankara.
Zonguldak. Karadeniz Ereğli,
Erzunım, Erzincan ve geçen
hafta da Konya'yı ziyaret
ederek, sivil toplum örgütlen.
sanayiciler, yerel yöneticıler
ve yerel basın mensuplan ile
görüşen An Hareketi üyelen
dün Van'a gittiler. tkı gün
sürecek temaslann ardından
grup 31 Temmuz'da
Istanbul'a dönecek. An
Hareketi, "Türkiye'nin her
bölgesinde lider, dünyada
daha güçlü konuma gelmesi
ıçin ekonomik, sosyal,
kültürel alanlarda yaşanan
değişımın siyasi platförmda
da gerçekleştirilmesi
gerektiğini" savunuyor.
Uzmanlar, 4O'lı yaşlarda daha çok görülen hastalığın tedavisi için psikoterapi öneriyor
Depresyon tedavi edOmefiSAADETUSLU
İnsanlann utandıklan ya da hastalık
olarak görmedikleri depresyon, kesin te-
davi edilmemesi halinde yaşam kalitesi-
ni cıddı olarak bozuyor.
Anthonv Hopkins. Boris Yeltsin. Robin
WÎIliams, Franz Kaika gibı pek çok ün-
lünün hastalığı olan depresyon, hafif ya
da ağır, pek çok insanın yaşamında yer ala-
biliyor.
Her duygusal iniş çıkışm depresyon ol-
madığına dikkat çeken uzmanlar, ''Dep-
resyon en az 2 hafta süren ve günün çoğu-
nu kaplayan, hiçbir şey yapmak istememe,
karamsaruk, uyku ve iştah bozukluklan,
kilo değişiklikleri, hayattan zevk almama,
dikkat bozukluklan, cinsel ilgide azalma
olarak kendini gösterir ve kesinlikte uz-
man tarafından tanımlanmaİKÜr'" dedıler.
Uygun tedaviyle yüzde 70-75 oranın-
• Uygun tedaviyle yüzde 70-75 oranında iyileşme sağlanan
depresyon, tedavi edilmezse yüzde 10-20 arasında
kronikleşebiliyor. Kadınlarda daha sık olmak üzere her yaşta ortaya
çıkabilen depresyon, düzelebilen bir ruhsal hastalık olarak kabul
ediliyor ve 40 yaş civannda daha çok görülüyor.
da iyileşme sağlanan depresyon, tedavi
edilmezse yüzde 10-20 arasında kronik-
leşebiliyor. Kadınlarda daha sık olmak
üzere her yaşta ortaya çıkabilen depres-
yon, düzelebilen bır ruhsal hastalık ola-
rak kabul edıliyor ve 40 yaş civannda da-
ha çok görülüyor.
Hastalığın tedavisi içın en az 6 ay ilaç
ve psikoterapi önerilıyor. Depresyonun
nedenlerinin biyolojik, psikolojik ve top-
lumsal olabileceğine dikkat çeken uz-
manlar. risk gnıplan ve yatkınlaştıncı ne-
denleri ise şöyle sıraladılar:
- Kadınlarda. küçük yaşta daha çok kö-
tü muameleye maruz kalma gibi neden-
ler etkili olabiliyor. Doğum sonrası ya da
regl dönemi.
- Kronik bir bedensel hastalığı olanlar.
- Birinci derece yakınlan hasta olanlar,
o ortamda bulunmaktan ya da genetik ne-
denlerle hastalanabiliyorlar.
Yatkınlaştıncı nedenler
- Yoksulluk, işsizlik, boşanma ya da ay-
nlma, dul olma.
- Erkekler için evlenmemiş olma.
- Kadınlar için evlenmiş olma, evde kü-
çük çocuklann olması.
-11 yaşından önce ebeveyn kaybı ya da
onlardan aynlmış olma.
- Güven duyulan ilişkilerin olmaması.
- Doyum venneyen aile ilişkileri.
- Kişilik özelliklen (takıntılı davranış
örüntüleri ya da düşük benlik kaygısı).
- Alkol bağımlıhğı.
- Hızlı tophımsal değışiklik (göç etme
gibi).
Tetikkyid etkenler
- Hastanm kendisinde ya da yakın ak-
rabasında ağır bir yaralanma ya da hasta-
lığın olması.
- Yakın akrabanın veya arkadaşın ölü-
mü.
- Işsiz kalma.
- Yeni bir yere taşınma.
- Önemli parasal sorunlar.
- Saldınya uğrama veya bir kaza kur-
banı olma.
Obsesif-kompulsif hastaları, doktora başvurmak için ortalama 7 yıl bekliyor
Her 20 kisiden bîri 'takıntılı'lstanbul Haber Servisi - Aşın
el yıkama. banyo temızleme, do-
kunma, sayma gibı belirtilerle
kendini gösteren obsesıf-kom-
pulsif bozukluklar (OKB), her
20 kişiden birinde görülüyor.
Özellikle çocuk yaşlarda ortaya
çıkan hastalıkta hekime başvur-
mak için ortalama 7 yıl geçtiği-
ne dikkat çeken Doç. Dr Oğuz
Karamustafaboğlu. "tnsanlarso-
runlanm söylerlerse kendilerine
deli gözüyle bakılacağını düşü-
nüyorlar. Bu bir akıl hastahğı de-
P " dıye konuştu.
Bakırköy Ruh ve Sınır Hasta-
hklan Hastanesi 2. Psikıyatri Kli-
nik Şefi Oğuz Karamustafalıoğ-
lu, OKB"lenn tekrarlayan, isten-
meyen ve hoş olmayan düşünce-
ler olduğunu söyledi. Hastalığın
genellikle erkeklerde çocukluk,
kızlarda ıse ergenlik döneminde
ortaya çıktığını belirten Kara-
mustafalıoğlu, "Toplumda gö-
rülme oranı yüzde 2 civannda.
Depresyon, fobiler ve alkol ba-
ğunlıhğından sonra dördüncü st-
rada yer alıyor. Akıl hastalığı ol-
mayan sinir hastalıklannın en
ağm" diye konuştu. Kişilerin ob-
sesyon ve kompilsiyonlannın
mantık dışı olduğunu, ancak bun-
lan kontrol altına alamadıklan-
nı anlatan Doç. Karamustafalıoğ-
lu, bozukluklan şöyle sıraladı:
Tipik obsesyonlar
- Kir, mikrop bulaşıcılık,
- Saldırgan veya şiddet içeren
dürtülerini eyleme dönüştürme
korkusu,
- Başkalannın güvenliğiyle il-
gili aşın sorumluluk duyrnak,
- Dini obsesyonlar,
- Cinsel obsesyonlar.
- Düzen ve simetriyle ilgili aşı-
n endişe,
- Kullanılmaz veya yıpranmış
malzemeleri atamama,
- Istifçılik.
Tipik kompilsiyonlar
- Aşın yıkama (Ozellıkle el yı-
kama ve banyo temizleme).
- Kontrolcü ve tekrarlayıcı dav-
ranışlar (Dokunma, sa>Tna, dü-
zenleme).
40 erişkinden biri ve 200 ço-
Obsesif-kompulsifbozukluk nedir?
lstanbul Haber Servisi - "Obsesyon"; tekrarlayan, istenmeyen
ve hoş olmayan düşünceler, "Kompıdsiyon*' ise tekrarlayıcı, törensi
ve kişinin yapmaya çekindiği davranışlar olarak tanımlanıyor.
Törensi davranışlar obsesyonlann yarattığı sıkıntıyı azaltmakla
birlikte bu rahatlık kısa sürer ve uzun dönemde törenlerin tekran
gibi bir bedeli olmaktadır. OKB'yle birlikte yoğun sıkınü ve
huzursuzluk da sık görülür. OKB'li kişiler, obsesyon ve kompul-
siyonlannın mantık dışı veya abartıh olduğunu bilmekle birlikte
bunlan çok az kontrol altma alabiliyorlar veya hernen hıç alamıyorlar.
OKB'ye bağh olarak hastada şu tepkiler de görülmekte:
- Trikotilomani denilen saç, kaş ve kirpik yolma.
- Ciddi hastalığı olduguna dair temelsiz korkular.
- Cilt yolma, tırnak yeme.
Avukat, gazeteci, eğitimci gibi mesleklerde çalışanlarda da
sıkhkla görülen hastalığın belirtüeri hafıf veya hastaneye yatışı
gerektırecek kadar ağır olabiliyor.
cuktan birinin hayatlannın bir
döneminde OKB'den şikâyet et-
tiklerine dikkat çeken Oğuz Ka-
ramustafalıoğlu. "Bunlar kişinin
sosyal ya da mesleki ilişldlerini
bozuyorsa, günde 1 saatzamanı-
nı alıyorsa hastalık olarak kabul
ediliyor" dedi.
Eğitim düzeyi arttıkça hasta-
lığın görülme sıklığınm da arttı-
ğını belirten Karamustafalıoğlu
şöyle devam etti:
"Obsesyonlann temeli, 'Ben
her şeyi kontrol altına almalıyım,
benim kontrolüm altında olma-
\\ görfişüdflr. Hastalığın temel
nedeni biyotojiktir. Ailesinde olan
birisinin hasta olma ihtimali da-
ha fazla. Hayat olaj lan da hasta-
lığın tetikleyicisL Bu hastalıkta
kişinin hekime başvurması orta-
lama 7 yıl sonra oluyor. Hastanm
doğru bilgileri vermemesi, doğru
hekime gidilmemesi gibi neden-
lerle doğru tanı için de yaklaşık
7 yıl geciyor. Bu hastalık erken
yaşta başladığuıdan ailelere çok
iş düşüyor. Kısa zamanda uzma-
na gitmek çokönenüL Hastalann
çoğu hastanğmı gizlemek eğili-
minde. Hastalar düşUncelerini
saçmaolarak değerlenidiriyor. He-
kimesöyterterse 'deli' olarak dü-
şüneceklerini sanıyoriar. Oysa
sağhk çauşanlan bu hastahğı bi-
liyor. OKB akıl hastalığı değOdir.
Tedavisi vardır ve mutlaka heki-
me başvurulması gerekir."
Tedavide bır yıl ilaç tedavisi-
nin yanı sıra davranış tedavisinin
de yapıldığını söyleyen Kara-
mustafalıoğlu, tedavinin yapıl-
maması durumunda ise hastalığın
kronikleştiğini vurguladı.
Dr. Mecit Calıskan
'Aşı kampanyası
başanlı oldu'
tstanbul Haber Servisi -
lstanbul ll Sağlık Müdürü
Dr. MecitÇahşkaa 0-5 yaş
arası "Aşüanmanuş çocuk
kalmayacak" sloganıyla
başlatılan ve bu yıl beşin-
cisi düzenlenen kampan-
yanın Türkiye çapında ba-
şanya ulaştığını ve tstan-
bul'dabirinci turda 792 bin,
ikinci turda 784 bin olmak
üzere çocuk felci aşısının
uygulandığını söyledi. Me-
cit Çalışkan. "ebevenyler,
aşının kısırtığa neden oldu-
ğuna inanıvor ve rutin aşı-
lama yapıldıgı için çocuk
felci aşısına gerek du\ mu-
yoıiar. Bu gibi yanuş bilgj-
lerin ortadan kakünlması
gereldr'' dedi.
Ulusal Aşı Günleri'nin
1999 yıh değerlendirme
toplantısı dün. Bulaşıcı
Hastalıklar Daire Başkan-
lığı, Dünya Sağlık Orgütü
Türkiye Temsilcıliği, ts-
tanbul ilçe sağlık grup baş-
kanlannın katıldığı bir top-
lantyla Ment Antik Otel'de
yapıldı.
Çocuk felci hastalığı (po-
lio eradikasyon) programı-
nın ardından gerçekleşti-
nlen toplantıda, tstanbul II
Sağlık Müdürü Uzm. Dr.
Mecit Çalışkan, 2000 yılı-
na kadar çocuk felci virü-
sünü ortadan kaldınlması
gerektiğini vurguladı.
Toplantda konuşan Sağ-
lık Bakanlığı Bulaşıcı Has-
talıklar Daire Başkanı Oya
Avşar da. çocuk felcinin
gelişmiş ülkelerin pek çok
bölgesinde ortadan kalktı-
ğını, şimdi sıranın Türki-
ye'ye geldiğinı kaydetti.
1998 yılından bu yana
"dogrulanmış çocuk felci
vakası" bulunmadığını be-
lirten Avşar, yahıızca has-
talığı değıl \ irüsü de orta-
dan kaldırmak amacında
olduklannı belirtti
Program hakkında bilgi
veren Dr. Mehmet Toru-
noğlu, Türkiye çapında ilk
turda 6 mılyon 95 bin 37.
ikinci turda 6 milyon 186
bin 653 çocuğun aşılandı-
ğını kaydetti. Torunoğlu,
aşılamada Güneydoğu
Anadolu Bölgesı hariç yüz-
de 90 başan elde ettikleri-
ni de sözlerine ekledi.
Basınç odası yeııileııeıııecü
• Hâlâ yenilenemeyen lstanbul Tıp Fakültesi Deniz ve Sualtı
Hekimliği Anabilim Dah'nda faaliyet gösteren basınç odasında 28
Temmuz 1998 tarihinde vurgun yiyen iki dalgıcın tedavisi sırasında
yangın çıkmıştı. Yangın sırasında asistan Dr. Cengiz Çetin ile dalgıçlar
Adnan Aşır ve Sezgin Dülger yaşamlannı yitirmişlerdi.
lstanbul Haber Servisi - Türkiye'de faaliyet gösteren basınç odasında 28
hiperbank oksijen tedavisi yapılabilen
tek sıvil yer olan tstanbul Tıp Fakül-
tesi'ndeki basmç odası, bir yıl önce çı-
kan yangının ardından hâlâ yenılene-
medı. tstanbul Tıp Fakültesi Denız
ve Sualtı Hekimliği Anabilim Dalı'nda
Temmuz 1998 tarihinde vurgun yiyen
iki dalgıcın tedavisi sırasında yangın
çıkmıştı. Yangın sırasında asistan Dr.
Cengiz Çetin ile dalgıçlar Adnan Asır
ve Sezgin Dülger yaşamlannı yitirmiş-
lerdi.
Yılda ortalama 500 hastava hizmet veren basınç odası; vurgun, karbon-
monoksit zehiıienmesL ani işitme ve görme kaybı gibi pek çok hastalıkta
ya tek tedavi seçeneği ya da en son başvurulan yoL
Kazanın üzerinden bir yıl geçmesi-
ne karşın basınç odası hâlâ yenilene-
medi. Doç. Dr. Şamil Aktaş. normal
şartlar altında basınç odalannın 2-3
ayda tamamlanabileceğine dikkat çe-
kerek "Bu birimde bize v^rilen maaş
ayhk 5 milyan geçiyor. Bizim bir yıttık
maasımızla burası yapdırdı. Kimse bu-
ıwivenfleıneyeceğHdemr>w. Ancakbü-
rokrasi yüzünden olamadT dedi.
Kazanın ardından başlatılan "Ba-
smç odamızı geri istiyoruz'' kampan-
yasıyla 25 mihyar üra topladıklanru
da belirten Aktaş, şöyle devam etti:
"Ashnda amacumz 200 müyardı. Za-
ten bu paralann çoğu da burada teda-
vigörmüş hastalardan toplandL Dekan-
lık ve rektörlük i\i niyetii. Bir bina ve-
riecekti. ama şimdiyeni birbinanın ya-
pnnıgündemde.Kazadan buyana has-
talan mecburen GATVya gönderiyo-
ruz. Ancak oranın da kapasitesi sınır-
u olduğu için bizim hastalanmız nere-
deyse hiç tedavi olamıyorlar."
Hastalann zorunlu olarak lstanbul'da
sayılan 4 olan özel basınç odalanna git-
mek zorunda kaldıklarau söyleyen Şa-
mil Aktaş, "Buralar ruhsatsız yerler..
Sağlık şûrasından yönetmelik çıkma-
sı için karar alındı. Yönetmelik çıka-
na kadarbakankkbu yerlerenıhsatver-
miyor. Hastalann tedaviolacaklanbaş-
ka yer olmadığı için berkes göz yumu-
yor" diye konuştu. Basınç odası için
yardım etmek ısteyenler, Vakıflar Ban-
kası Şehremini Şubesı'ndeki 00158-
0-000-7525 74 29 no'lu hesaba para
yatırabilirler.
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Tahran'daki Satranç..
Sınınn öte yanındaki bir karakollan ile, o karakol
yakınında kurulmuş göçer çadırlannın dört Türk sa-
vaş uçağı tarafından bombalandığını ileri süren
Iran'a giden heyetimiz önceki akşam geç saatler-
de Türtciye'ye döndü.
Peki, Urumiye'de uzun saatler süren görüşmele-
rin sonunda ne oldu?
Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğ-
lu, dün öğle saatlerinde vetoiğı demeçte, sadece
Iran güvenlik güçlerinin gözetiminde bulunan ve
hayvan güderken yanlışlıkla sının geçtikleri açıkla-
nan iki askerimizin salıverileceğini söyledi. Bakan,
Iran'ın bu bunalımı kendi iç politikasındaki sıkıntı-
lar yüzünden çıkarttığını tekrarladı.
Aynı saatlerde, Anadolu Ajansı'nın Tahran çıkışlı
bir haberinde de, Iran resmi haber ajansının, heye-
timizde yer alan bir üyemizin, bombalama olayı ne-
deniyle Türkiye'nin Tahran'a tazminat ödeyecegini
söylediği bildiriliyordu.
Heyetimizin Urumiye'deki temaslan hakkında Ge-
nelkurmay Başkanlığı Harekât Başkanı Korgeneral
Yaşar Büyükanıt'tan bilgi alan Başbakan Ecevit,
tazminat ödemeyi kabullendiğimiz haberinin doğ-
ru olmadığını söyledi.
öyte anlaşılıyor ki, Iran'ın 'bombalandık' savlan
doğru ise bile, bu ülkenin Irak'la 1981 yılında yap-
tığı savaş sırasında sınırian ıçıne aldığı bir toprak par-
çasının şu anda kendi hükümranlığı altında oldu-
ğu, uluslararası harrtalarda bulunmamaktadır. Bu-
nun dışında, o topraklar PKK terönstlennin sadece
girip çıkmakla kalmadığı, konaklayıp egrtım çalış-
malan yaptıklan bir görünüm de sergilemektedir.
Ama Tahran, heyetimizin belgelerle de ortaya
koyduğu bu verileri göz ardı etmekle kalmamakta,
sorunu kendi stratejisi gereği gündemde tutmaya
çalışmaktadır.
O stratejinin, sadece ülkedeki üniversite gençle-
rinin yaptıklan gösterileri gözden olabildiğince çar-
prtmak için oluştuaılduğu söylenemez.
Konunun uzmanlanna göre bu olgunun yanı sı-
ra, Suriye'nin son zamanlarda ülkesindeki Hizbul-
lah faaliyetlerine karşı yasaklama getirmesi Tah-
ran'daki iktidan harekete geçirmiş ve Türkiye'ye kar-
şı sertleşırsek, Suriye'deki Şii çoğunluğuna da bu
bölgedeki olaylarda söz sahibi olduğumuz mesa-
jını daha kolaylıkla veririz' görüşü için de düğmeye
basılmıştır.
O düğmeye basış ile Israil ve Suriye arasında
ABD'nin desteği ile sağlanmak istenilen yakınlaş-
ma karşısında, hem Suriye'deki Şiilere, hem bölge
ülkelerine de göz kırpmak isteniyor.
Son zamanlarda Saddam iktidannın PKK'ye des-
teğini arttırması karşısında Tahran, bu terör çetesi-
ne 'Irak'ın başına sürecek merhemi yok, bölgede
ne varsa bende var' haberterini de hızlı bir Türkiye
düşmanlığı politikasının içinde vermek istiyor.
Böylelikle, Talabani ile Barzani arasında sürege-
len anlaşmazlıklardan dolayı bölgede süren çekiş-
melerden de yararlanarak PKK'nin kolunda Kuzey
Irak'a girebilmenin ve yörede varlığını duyurmanın
yollannı da anyor.
Türkjye'yi ABD ile birlikte politika oluşturan bir dev-
let olarak göstermek, böylelikle kendi içindeki re-
formist hareketlerin 'bu iki şeytan ittifakınca hazır-
landığı kanısını uyandırmak', şu anda Tahran'daki
iktidann işine gelmektedir.
Nasıl gelmesin ki. Ülkenin Cumhurbaşkanı Ha-
temi dün Razan ilınde yaptığı bir konuşmada bir yan-
dan "Dogmatik Islam, gençliği dinden bıktınr" di-
ye açık açık o iktidann izlediği sözde dine dayalı po-
litikanın aslında Islamiyet için en büyük düşmanlık
olduğunu göstermektedir. Öte yandan da, 8 Tem-
muz gecesi Tahran'daki öğrenci yurdunu basarak
10 milyar riyallik hasara neden olan Iran polisinin
açtığı yarayı bir ölçüde olsun kapatabilmek ama-
cıyla, bu zarann tamamının Cumhurbaşkanlığınca
karşılanacağı güvencesini vermektedir.
Gerçi bugünkü rejim, kendi içinde sorunlan çöz-
müş de, öte yandan komşu bölgelerde Iran nüfu-
zunu ayağa kaldırarak bir şeyler yapabilır miyiz dü-
şüncesınde, ama satranç masasının karşı tarafın-
da da, bu düşüncenin sonuçsuz olduğunu ortaya
koyan hamleler, sadece Hatemi'den gelmiyor.
Yine dün, Tahran olayian karşısında bu ülkenin Is-
tihbarat Bakanltğı'nın yayımladığı beş bildiri ile olay-
lan hazırlamak, bunun içinde yabancılardan para al-
makla suçlananlar için Iran Eski Milletvekilleri Birii-
ği'nin yayımladığı bildiriyi de göz ardı etmemek ge-
rekiyor. Bu bildiri aslında Hatemi'ye biriik tarafından
gönderilen bir açık mektubu içeriyor ve bir yandan
bakanlık hüküm giymemiş kişileri suçlu göstermek-
le suçlanırken, öte yandan cumhurbaşkanı, bu Tah-
ran olaylan sanıklan için adil bir yargılama sağlama-
sı için göreve çağnlıyor
Ve tabii, Tahran'daki iktıdara da, sının yanlışlıkla
geçen iki Türk askerini olabildiğince uzun süre tut-
saktutup.yurttaşlannı, 'bakın, biz Ankara karşısın-
da ne kadar da güçlüyüz' mesajı ile uyutma göre-
vi düşüyor.
Demek ki şu anda Iran'da iki ayn iktidar var. Bi-
risi, ülkesini 'istilaya gelen iki Türk askerini' olabil-
diğince salıvermeyerek halkının dikkatlerini iç so-
runlardan çekmek isteyen Mollalar rejimi..
Öteki de, bu tür küçük oyunlarla bir yere vanla-
mayacağının bilincinde olan Hatemi ve yandaşlan.
Bakalım Tahran'daki satranç masasından kim
galip kalkacak?
Dogmatik Islamcılar mı, yoksa akılcı Müslüman-
larmı?
Faks:0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgrt(« do.nettr.
Sağlık Bakanı Osman Durmuş
'İlaç fiyatlannı
kontrol edemiyoram'
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Sağlık Bakanı Os-
man Durmuş, Türkiye'de yerli ilaç sanayinin çökme
noktasında olduğunu, dışalım nedeniyle fiyatlann sü-
rekli arttığıru belirterek "Bunu ben bile kontrol ede-
miyorum. Bu konuda kontrol gerekli" dedi.
Ankara Tîcaret Odası Başkanı Sinan Aygfin, dün Sağ-
lık Bakanı Durmuş'u ziyaret etti. Osman Durmuş,
Türkiye'deki tüm hastaneleri denetlediğini, başhekim-
leri değiştirdiğini, sosyal güvenlik düzenlemesinin
ardından sağlık reformlannın geleceğini söyledi. Dur-
muş, yasa tasansı için insanlann sokaklara döküldü-
ğünü anımsatarak "Burada yönetenierin hatası var, ama
yürüyenlerin de hatası var" diye konuştu.
Toplumda orta sınıf, küçük esnaf ve sanayicinin sı-
kmtı içinde olduğunu, üretime dönük bir şey yapmak-
tansa repoya faize ve borsaya koşulduğunu vurgula-
yan Durmuş, "küçük esnafin bir araya gelerek mar- '
ket kuramadığuu, büyük işletmecilerin de bakkalhğa,
kasaphğa ve marketçiliğe soyunduğunu" vurguladı.