Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DUIS1ADA BUGUN
ALt StRMEN
Pınar'ın Dramı
Pınar Selek. yaşamının en güzel yıllarını ön-
ce ziyaretçi olarak hapishane kapılannda, son-
ra tutuklu olarak koğuşlarda geçirdi, geçiriyor.
Pınar'ı, çok eskiden beri tanıdığım babası Alp
Selek ilebirlikteSağmalcılar'dayattığımız 1983
yılından beri bilirim.
Alp, TİP davasından hükümlüydü, ben Banş
Derneği davasından tutukluydum.
AJp'in avukatlığı kendinden çok diğer tutuk-
lulara yarıyordu. Kendi mahkûmiyeti yemişti.
Ama çok kişiye dilekçeler yazıp, tahliyelerini
sağladı.
Tutuklu ya da hükümlü eşliği gibi çocukluğu
da, mihnetlidir. O mihneti içerdekiler çok iyi bil-
mezler, onlar bir kere girip, bir kere çıkatiar.
Oysa eşler ve çocuklar, itiş kakış sıralara gi-
rerier, turnike demirlerine sıkışıtiar, her ziyaret
günü saatlerce bekleyip tel örgü ve demirpar-
maklık arkasından 10 dakika görürler yakınları-
nı. Sonra bıraktıkları temiz çamaşırlann ve çar-
şaflann yerine, naylon torbadaki kirlileri yükle-
nip dönerler evlerine.
Pınar'ın hayatına bu tatsız macera 11 yaşın-
da girdi.
11 yaşında duyariı bir kız çocuğunun üzerin-
de böyle bir olayın hangi etkileri bırakabileceği-
ni kestirmek pek zor olmasa gerek.
• • •
Pınar ekşiyerek değil, şiir yazarak aşmaya ça-
lıştı içindeki fırtınayı. Şu dizeleri yazdığında 11
yaşındaydı:
"Istiyorum/ ayağımı basmak /toprağa/ ya-
lınayaky hür, neşe dolu.../ kısacası yaşamak
istiyorum/en güzel şekilde/yaşamak ...Sev-
diklerimle birlikte muttu..."
Pınar, tahsilini tamamlayıp sosyolog oldu,
kendini toplumsal araştırmalara verdi.
Şu sırada ise o tutuklu olarak cezaevinde.
Şimdi ziyaret sırası Alp'te, koltuğunun altında
dosyalar cezaevinin yolunu tutuyor. Alp altmış-
lı yaşlannda, şimdi Pınar'ı savunuyor.
Pınar, MısırÇarşısı'nı bombalamaktan veölü-
me sebebıyet vermekten tutuklu, idam ile yar-
gılanıyor.
Dava ile ilgili ayrıntılan uzun uzun verecek de-
ğilim. Görülmekte olan bir davada mahkemeyi
etkileyecek, ya da duruşmanın cereyan tarzını
eleştirecek görüşler ileri sürmek değil amacım.
Böyle bir davranış, hem yasaya aykırı olur hem
de toplumsal yarar sağlamaz.
Ben de Pınar'ın masumiyetine inanan diğer-
leri gibi, yargının karannı beklemekdurumunda-
yım ve adaletin er veya geç tecelli edeceğine
inananlardanım.
Ama bu vesile ile bizim hukukumuzdaki bir ku-
ruma dokunmak istiyorum. Bu kurum tutukla-
ma.
Tutuklama, sanığın kaçması veya delilleri yok
etmesine karşı getirilmiş bir önlem. Daha doğ-
rusu, ceza hukukunda kural bu. Ama bizdeki te-
amül, tutuklamanın otomatik olarak uygulan-
masıdır. Yanlış anlaşılmasın, Pınar Selek ile ilgi-
li değil yalnızca, herkes için geçerli olan bir du-
rum bu.
Ömeğin ben Banş Davası'ndan 38 ay yattım.
Mahkûmiyetim yok. Ama neye yarar ki? Savcı-
nın istediği ceza da verilmiş olsaydı, yattığım-
dan ancak 20 gün daha fazla yatacaktım. Çok
kişinin başına gelen bir olay bu.
Pazartesi günü, Pınar'ın duruşması vardı
DGM'de. Emniyetin bomba uzmanları olayda
bomba olmadığını söylediler. Ama Pınar'ın tu-
tukluluk hali sürdü.
Yukanda da belirttiğim gibi, davanın adil bir
sonuca bağlanacağına inanıyorum. Ama Pınar
sonunda aklansa da ne olacak? Yattığı yanına
kâr kalmayacak mı?
Yıneliyorum, bir tek somut olay değil söz ko-
nusu olan, genel bir uygulama. Kısacası Pınar'ın
dramı, hepimizin dramıdır.
Belediye Başkanı Cüven
'Kiğı'yı siyasi
çıkarlar küçülttü'
BAR1Ş DOSTER
BıngöFe bağlı Kığı ıl-
çesinin Belediye Başkanı
Coşkun Güven. ilçesinin
Bıngöl'e gıdecek düzgün
bir yolunun olmamasın-
dan yakındı ve "Geçmişte
caıüı hayvan merkezi olan
ilçemizde yiyecek et bul-
mak bile zor. De> letimizin
bize sahip çıkmasını bekli-
yoruz" dedi.
18 Nisan seçimlerinde
yüzde 45 dolayında oy ala-
rak CHP'den belediye baş-
kanı seçilen Güven, lstan-
bul'da Nihat Erim tlköğre-
tim Okulu'nda öğretmen-
lik yaparken ilçesine hiz-
met için siyasete atıldığını
söyledi. Bingöl'ün 7 ilçe-
sinden biri olan Kiği'nın
1988 yılından önce 3 nahi-
yesı. 115 köyû, 200'e ya-
kın mezrası ve 60 bin nü-
fusu ile oldukça gelişmış
bir yerleşim birimi oldu-
ğunu anımsatan Güven,
1988 vılında siyasi çıkar-
lar nedeniy le ilçenin dörde
bölündüğünü vurguladı.
Güven. "315yerleşim mer-
kezi talan oldu. Şu an 15
köyümüzde insan yaşryor
ve nüfusumuz 6 bine düş-
tii. 600 yıllık geemişi olan il-
çemizi Bingöl'e ulaştıran
yol hâlâ toprak ve ktş ayia-
nnda da zaman zaman
ulaşıma kapanrvor" dedi.
1968 yılındakı depremden
sonra ilçeye hemen geçici
konutlar yapıldığını ve
bunlann da barakaya ben-
zediğini belirten Güven.
"Kazık direkler üzerine
kurulan ve an kovanına
benzeven bukutulann öm-
riibiteül5yıloldu.l980'li
yülarda üçemizegelen Ece-
vit, bu sıkmömızjn çözûmii
için uğraşma sözii vermiş-
ti" diye konuştu. Güven,
ilçede işsizliğin dayanıl-
maz boyutlara ulaştığmı,
Kiğı'ya göç eden halkın
açlık ve yoksulluk ıçinde
olduğunu ifade etti. Geçi-
ci iskânlann yerleşik iskâ-
na çe\Tİlmesini \e terör-
den dolayı göç eden köy-
lülerin geri dönüşü için alt-
yapının hazırlanmasını is-
teyen Güven, şöyle devam
etti: "Tek umutkapısı olan
belediyemiz detam bir çık-
raaz içinde. 15 Nisan 1999
tarihine dek yaklaşık 20
milyar lira dolayındaki ala-
cağını hatırlamayan SSK
Bingöl Müdürlüğü. seçim-
lerden sonra birdenbire
alacağııu haürladı ve tller
Bankasından gelen pay>
nuza el koydurdu. Bu key-
fi tutumu kınıyor. ilgUUerin
dikkatini çekfyorum."
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldmm Akbuluf tan İtalyan Parlamentosu'nun kararma tepki
'Baskı, kararmıızı değiştirmez9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı Yüdînm Akbulut
ttalyan Parlamentosu'nun Abdullah
Öcalan ile ilgili karanna tepki
göstererek, hiçbir ülkenin Türkiye'nin
içişlerine kanşamayacağını söyledi.
Akbulut, İtalyan Parlamentosu'nun
tutumunu teröre destek olarak
nitelediklerini belirterek "Bu tutum,
terorizme kucak açmak anlamına
geHr" dedi.
Akbulut, dün yaptığı yazılı
açıklamada, italyan Parlamentosu'nun
6-7 Temmuz tarihlerindeki
görüşmeler sonunda Türkiye'ye
• îtalyan Parlamentosu'nun Abdullah Öcalan'la ilgili karannı eleştirerek protesto eden
TBMM Başkanı Akbulut, Italya'nın terorizme kucak açtığını söyledi. Akbulut "Terorizm
acısım kendisi de yaşamış olan bir NATO müttefikimizin bir terör örgütüne ve onun
elebaşısma kanat germe anlamına gelebilecek davranışlarda bulunmasını izah etmek
mümkün değildir" dedi.
yönelik olarak bir önerge kabul
ettiğini anımsatarak "Bu önergeyi
tümüyle reddediyoruz" dedi. ttalyan
hükümetinin hangi amaçla olursa
olsun giriştiği davranışlann, Türk ve
ttalyan uluslannın dostluk ve
işbirligine zarar verdığini ıfade eden
Akbulut, "Terorizm acısını kendisi de
yaşamış olan bir NATO
müttefikimizin, bir terör örgütüne ve
onun elebaşısma kanat germe
anlamına gelebilecek davranışlarda
bulunmasını izah etmek mümkün
değildir" açıklamasını yaptı.
Akbulut, Danışma Kurulu toplantısı
öncesinde yaptığı açıklamada da dış
baskılann Türkiye'yi etkilemesinin
olanaklı olmadığını belirterek şu
görüşleri iletti:
"Terorizmi şu veya bu şekilde
destekkmek, ki İtalya
Parlamentosu'nun yapöğı odur, bunu
terorizme bir kucak açma olarak
nitelendiriyoruz. Bunu her platformda
söyledik- Terorizm, sadece vuku
bulduğu ülkeye zarar veren bir faaliyet
değil, zaman içerisinde onu
destekleyenlere de zarar verdiği
görülen bir harekettir. Bunu ttalya
kendi ülkesinde de yaşadı.
ttalya, Apo hususunda kararh bir
tutum ve dünyaca takdir
edilecek tavır içerisinde bıılunamadığı
nedeniyle şimdi onu telafı edebibne
amacma matuf bu gibi bir girişimde
bulundu. Ancak bilmek lazundır ki
Türk milleti buna büyük infıal
göstermiştir, göstermektedir ve
gösterecektir."
4
Susurlıık silahı emniyetten
9
Hapis istemiyle yargılanan îbrahim Şahin, ikmal dairesinden alman
silaMann 'gerektiği yerde, gerektiği kadar kullanıldığını' söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Es-
ki Özel Harekât Dairesi Başkanvekili fb-
rahim Şahin'in, "kayıp silahlar davasın-
da" yargılanmasına devam edıldı. Şahin,
Susurluk'taki kazada Abdullah ÇanVnın
aracından çıkan Uzi marka silahın emni-
yette bulunması gereken tabanca oldu-
ğunu kabul etti.
tbrahim Şahin, Hospro şirketince Em-
niyet Genel Müdürlüğü'ne verilen 30 si-
lahın ve bu silahlara ait susturuculann
kaybolmasıyla ilgili olarak Danıştay 2.
Dairesi'nin haklannda "Yargdanmalan-
na gerek görülmüştür" karan verdiği 10
sanık ile "görevi ihmal" suçundan yargı-
lanıyor.
Ankara 1. Asliye Ceza Mahkeme-
si'nde görülen davada, Şahin'in koruma-
lan ve emniyet görevlileri, davayı izle-
mek isteyen gazetecilerin salona girme-
sine engel olmak istediler. Mahkeme yar-
gıcı Mustafa Danışman, kameraman ve
foto muhabirlerinin duruşmanın başında
görüntü almalanna izin verirken, telsiz-
le salona giren polisleri dışan çıkardı.
Duruşmada yurtdışından gelen silah-
ların kendi dairelerine değil, tkmal Da-
iresi Başkanlığı'na teslim edildiğini be-
lirten Şahin, daha sonra görevleri gereği
silahlan tkmal Dairesi Başkanlığı'ndan
aldıklannı söyledi. Sanık Şahin, aldıkla-
n hiçbir silahın kaybolmadığım ileri sü-
rerken, yargıç Danışman'ın "Niye 6 za-
man sizin hakkuuzda dava açüdı" soru-
sunu "Büemiyorum" şeklınde yanıtladı.
İkmal dairesinden alman silahlann
u
gereken yerlerde gerektiği kadar kulla-
nıldığuu'' açıklayan Şahin. herhangı bir
kaybın, ikmal dairesinin sorumluluğu al-
tında olduğunu öne sürdü. Kaybolan si-
lahlann arasında bulunan Uzi marka oto-
matik tabancanın suikast silahı olmadı-
ğını belirten tbrahim Şahin. yargıcın "6.
Asfiye Ceza Mahkemesi'nde görülen da-
vada geçen Beretta marka silahlardan bi-
risininSusurlukdenilen \aka-işeriyevar,
orada, arabada mı bulundu " sorusuna
"Evet o silahür" yanıtını verdi.
Duruşma ertelendi
Sanıklar. Danışman'ın sorusu üzenne
1994 yılında Emniyet Genel Müdü-
rü'nün Mehmet Agar olduğunu söyledi-
ler. Davaya müdahıl Hazine avukatı ola-
rak katılan Sema Özgül, davanın 6. Asli-
ye Ceza Mahkemesi'nde görülen davay-
la birleştirilmesını ısterken. yargıç dava
dosyalannın birleştirilmesi konusunda
izin istenilmesine karar vererek duruş-
mayı erteledi.
Danıştay 2. Dairesi'nin karannda, sa-
nık Şahin'in 3 aydan 1 yıla kadar hapis
cezasına mahkûm edilmesi isteniyor.
Mahkemeye. Susurluk kazasında kam-
yona çarpan Mercedes'in içınden çıkan
malzemelerin listesi ulaştı. Kazada yara-
lanan Sedat Edip Bucak"a aıt araçtaki sı-
lahlar şöyle: "1 adet9 milimetreçapında
Saddam 14'lü tabanca >e tabancaya ait
şarjörde 9 mermi. 1 adet 9 milimetrelik
Zigzaver tabancave bu tabancaya ait şar-
jörde 16 mermi. 2 adet9 milimetrelikBe-
retta marka silah ve silahlara ait4 şarjör-
de 55 mermi, 22 kalibreük Beretta mar-
ka silah ve bu silaha ait2 şarjörde 12 mer-
mi ile 2 susturucu. 2 adet MP 5 makineli
tabanca \e tabancaya ait 4 şarjörde 82
mermi, spor çanta içerisinde 500 adet 536
mermi, 13 adet 7.62 Biksi mermisL diğer
çanta içinde 8 adet 22 milinı mermL7
".
Sancak töreni 23. Motoriu Piyade Alay Komutanlığı'na Cumburbaşkanı Sâteyman
Demirel adma Kara Kuvvetteri Komutam OrgeDeral Atilla Ateş tara-
findan sancak verüdL 23. Piyade Tugav Komutan Yardımcüığı'nın lağvedikrek 23. Motoriu Piyade
Alay Komutanhğı adını alması nedeniyle düzenlenen törende konuşan Orgeneral Ateş, bu sancağın
Türk Silahlı KırvArtleri'nin şereftimsaliolduğunu söyledi. Kara Ku\-vederi Komutanhğı'uın Kuvvet
2000 Projesi kapsamında yer alan ve Cumhumet tarihinin ilk piyade tugayı unvanmı aîan Birinci Pi-
yade Komutanbğı'na da Sakarya'da düzenlenen törenk sancak verüdL (Fotoğraf: AA)
±1AFTANİN KAMPI KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ
Operasyonda 7. gün
• Kuzey Irak'taki PKK kamplanna yönelik başlatılan
askeri harekât devam ediyor. Haftanm kampma giren
TSK birlikleri burada PKK'ye ait çok sayıda yiyecek ile
örgütsel malzeme ve silah ele geçirdi.
DlYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Tük Silahlı
Kuvvetleri'nce (TSK) Kuzey
Irak'taki PKK kamplannın
imhasına yönelik başlatılan askeri
harekât 7. gününe girdi.
Harekâtın dünkü bölümünde
Haftanın kampı tamamen
lcullanılamaz hale getirildi.
PKK'liler ise TSK birliklerine
destek veren Irak Kürdistan
Demokrat Partisi (IKDP)
peşmergelerine uzaktan
kumandalı bombalı saldınlar
başlattı.
TSK birliklerince geçen pazar
günü Kuzey Irak'taki PKK
kamplanna yönelik başlatılan
askeri harekât devam ediyor.
Harekâtın dün gerçekleşen
bölümünde Haftanin kampına
giren TSK birlikleri burada
PKK'ye ait çok sayıda yiyecek ile
örgütsel malzeme ve silah ele
geçirdi. Haftanin kampı tamamen
kullanılamaz hale getirildi.
Haftanindeki operasyonlan
tamamlayan TSK birlikleri Kuzey
Irak topraklanndaki Metina
kampına da yönelikti. IKDP
peşmergeleri taraftndan TSK'ye
ait zırhlı birliklerle birlikte
Amediye bölgesinde sürdürülen
operasyonlar ise arahksız devam
ediyor. Amediye'deki
operasyonlara IKDP hderi Mesut
Barzani'nın yeğeni Nacivan
Berzani'in de dün 2 bin kişilik bir
kuvvetle katıldığı açıklandı.
Kuzey Irak'ta TSK birlikleriyle
çatışmayı göze alamayan
PKK'liler daha çok IKDP'li
peşmergelere saldırmayı tercih
ediyor. Kasrok Boğazı'nda
PKK'lilerle IKDP peşmergeleri
arasında çıkan çatışmada 2
peşmerge yaşamını yitirdi, bir
PKK'li öldüriildü. Amediye
bölgesinde ise PKK'liler
IKDP'lilere uzaktan kumandalı
bombalı saldınlar
gerçekleştirmeye başjadı.
Birahaneye paflayıcı
Öte yandan Diyarbakırda önceki
gece Bağlar semtinde bir
birahaneye kimliği belirsiz kişiler
tarafindan patlayıcı madde atıldı.
Ölen ve yaralananııı olmadığı
patlama maddi hasara yol açtı.
Dün ise Dağkapı semtinde
bulunan Orduevi'nin arka
kısımma bırakılan şüpheli paket
polisler tarafindan fünyeyle
pattatıldı. Paketin boş olduğu
öğrenildi.
İtalya Dısisleri Bakanı Dini
'Türkiye ile
diyaloğu yeniden
başlatacağız'
ROMA(A.\)- Türkıye ile ilişkileri son
dönemde iyice gerginleşen Italya'nın Dışişleri
Bakanı Lamberto Dini, diyaloğu yeniden
başlatmak jstediklerinı açıkladı. PKK lideri
Abdullah Öcalan a verilen ölüm cezasının
iptali ile ilgili olarak ttalyan Meclısi'nin bir
çözüm istediğini anımsatan Dini, "Banaöyle
geliyor kL bu diyalogdan sonra. Türk hükümeti
bizi daha iyi anlayacaknr" dedi. Bu arada.
Öcalan'ın ttalya'dan siyasi sığınma talebıni
inceleyen Roma Sivil Mahkemesı. karannı 20
Eylül'de açıklayacağını bildirdi. İtalya Dışişlen
Bakanı Dini, Türkiye'nin italya'da ve diğer AB
ülkelerinde olduğu gibi, özellikle ölüm cezası
olayında ortak bir düşünceye sahip olmasını
arzu ettiklerini kaydetti. Dtnı. "Türkiye'nin bizi
daha iyi anlaması için, diyaloğu tekrar
başlatacağu" dıye konuştu. Öcalan'ın sığınma
talebıni inceleyen Roma Sivil Mahkemesi
karannı 20 Eylül'de açıklayacağını bildirdi.
Mahkeme hâİcimi Paolo De Fiore, siyasi
sığınma talebiyle ilgili olarak dün Devlet
Avukatlar Kurumu'nun Başkanı Francesco
lgnazjoCaramazza'yı dinledi. Caramazza.
mahkemede, Bakanlar Kurulu'nun Öcalan'a
siyasi sığınma hakkı verilmesıne ilışkin
ısrarlan reddettiğıni söyledi. Öcalan'ın ttalyan
avukatlanndan .\rtura Salerni de
Caramazza'nın mahkemedekı açıklamasuıı
değerlendirirken Öcalan'a siyasi sığınma hakkı
verilmesı konusunda ısrar ettiklerini, ancak
müvekillerinın idam edilme tehlikesi olmasına
rağmen "ttalya hükümetinin apaçık uyıunaya
devam ettiğini ve son olaylarm onu
heyecanlandırmadığuu1
" söyledi. De Fıore'nın
taraflan son kez dinlemek için 31 Temmuz'da
mahkemeye çağırdığını söyleyen Salerni, 20
Eylül'de mahkeme karannın açıklanacağını
ifade etti.
2000 yılı yatırımları
GAP genelgesi
sevindirdi
DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -,
Başbakan Bület Ecevit'ın 2000 yıb
yaünmlannda GAP Bölgesi ile Kalkınmada
Öncelikli Illere ağırlık verileceği yönündeki
genelgesi, Güneydoğu'da sevinçle karşılandı.
Güneydoğu Sanayici ve tşadamlan Demeği
(GÜNStAD) Başkanı V'asfi .\kyü, genelgeyi.
"Bolgeye yönelik yaklaşımların devlet
poütikasuia dönüşmesinin göstergesi" olarak
yorumladı. Akyıl, "İşadamlannı vakh geç
ofanadan yaunma çagınyoruz" dedi.
Ecevit imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan
2000 yılı yatınm tahsislennin belirlendiği
genelgede, yatınmlarda Doğu ve Güneydoğu
Anadolu ile Kalkınmada Öncelikli Yöreler'deki
illere ağırlık verileceği, aynca GAP başta
olmak üzere bu bölgelerdeki eğitim, sağlık,
altyapı, sulama, kanalizasyon. ulaştınna ve
sanayi sitelerine öncelik verileceği açıklanmıştı.
Akyıl, GAP'ın tamamlanmasıyla birlikte.
bölgenin "Alüna hücum çağını yasa>acağını"
söyledi. Akyıl, şunlan söyledi: "Bölge için
olması gereken de budur. Son yedi yüdan bu
yana sürekli gündeme getirdiğimiz gibi, herkese
Cumhurbaşkanı, de\let \e hükümet
yetküileriyle. yerli-\abancı >atınmcılara bölgesel
dengesizligin giderilmesi halinde sorunun en aza
indirileceğini ifade ettik Geri kalmış bölgeler
geliştiği zaman ülkelerin kalkınacağu bu
ülkelerin dünyada hak emkleri yeri alacağı
muhakkakür."
Ölüm cezasına çarptırılan örgütün 2 numaralı adamı Şemdin ve Arif Sakık için gerekçeli karar yazıldı
^Sakık da Öcalan gibi samimi değîl
9
• Şemdin Sakık ve
kardeşi Arif Sakık'ı
ölüm cezasına
çarptıran
Diyarbakır Devlet
Güveniik
Mahkemesi, cezada
indirime gidilmesi
halinde, aynı
durumdaki diğer
örgüt mensuplannm
dabundan
yararlanması
gerektiğini bildirdi.
DtYARBAKIR (ANKA) - Ab-
dullah Öcalan gıbrvatana iha-
net" suçundan TCY'nin 125.
maddesi uyannca ölüm cezasına
çarptınlan Şemdin Sakık ve Arif
Sakık hakkındaki karann gerek-
çesi açıklandı. Gerekçeli kararda
•*Şemdin Sakık'ın,silahlı mücade-
lesindeki başansı ve ülkeye verdi-
ğizarann büyüklüğü nedeniyleör-
gütün 2 numaralı adamı olduğu'"
belirtildi. Sakık'ın liderliğe göz
koyması nedeniyle Öcalan tarafin-
dan tasfiye edildiğinin anlatıldığı
gerekçeli kararda, Sakık'ın
KDP'deyken devlete teslim olma-
yı düşünmediği, ancak yakalanın-
ca Öcalan gibi banş, dostluk ve
kardeşlik çağrılanna başladığı
vurgulandı. Kararda, Sakık hak-
kında ceza indirimi uygulanması
halinde, idama çarptınlan bütün
örgüt mensuplanna uygulanması
gerektiği bildirdi.
Diyarbakır 1 No'lu Devlet Gü-
veniik Mahkemesi tarafindan ida-
ma çarptınlan örgütün 2 numara-
lı adamı Şemdin Sakık ve kardeşi
Arif Sakık hakkındaki gerekçeli
karar yazıldı.
Toplam 72 sayfadan olusan ge-
rekçeli karann 30 sayfası Şemdi n
Sakık'ın savunmasından oluşur-
ken, 16 sayfada da sanığın katıldı-
ğı 191 eyleme yer verildi.
Imralı'da idamla cezalandmlan
Öcalan'ın gerekçeli karannda ol-
duğu gibi Sakık için yazılan ge-
rekçeli kararda da savunmalar sa-
mimi bulunmadı.
Gerekçeli karann 63'ncü say-
fasmda delillerin değerlendirimıe-
si, gerekçe ve kanaat başlığı altın-
da yer alan bölümde şöyle denil-
di:
"Samklann mensubu olduğu
PKK örgütü. öncelîkle Kürt kö-
kenli vatandaşlanmızuı yoğun ola-
rak yaşadığı Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerini Türkiye
Cumhuriyeti'nden ayınp Suriye,
lran ve Irak'taki Kürt halklan-
nın yaşadığı bir kısım topraklan
da dahil ederek, Marksist-Leninist
ilkelere dayab bagımsız bir Kürdis-
tan devleti kurmayı amaç edinmiş-
tir. Örgüt bu amaç için stratejik sa-
\Tinma,strate)ikdengevestratejik
saldın uygulamayı hedeflemiştir.
Stratejik sakhnda halkın desteğiy-
le kırsal alanda bulunan Türkiye
Cumhuriyeti güveniik güçlerinin
şehir merkezkrine çekilmesi için
zorianması ve bunun başanlması
halinde topyekûn savaş başlaola-
rak, yöredeki Türkiye Cumhuri-
yeti görevUlerinin ve vatandaşlan-
nın ko\ uünası amaçlanmaktadır"
Kararda, Şemdin Sakık'ın hem
savunmasında hem de diğer ifa-
delerinde. eylemlerin bir kısmını
üstlendiği, birçok eylemle ilgisi-
nin olmadığını savunduğu anım-
satıldı. Kararda Sakık'ın yükseli-
şi şöyle anlatılıyor:
"Savunma dilekçesinde beKrtti-
ğigibi,çocukluğunun yoksulluk ve
sefalet içinde geçmesi nedeniyle
devlete karşı kin ve öfke içinde is-
yan etmiş ve bu duygular icerism-
de katıldığı eylemler saj esinde ör-
güt içerisinde yükselmeye başla-
mış. 1989 yıh sonlannda bölge ko-
mutanhğı ve merkez karargâh ko-
mutanhğma kadar yükselmiştir.
Sanık, sorumlu olduğu bölgeler-
deki bütün eylemlerden sorumlu-
dur. Zira Sakık'ın yüksebne gös-
terdiği 1989 yıh Ue 1992 vıllannda
PKK örgütü en tehlikeli boyuta
ulaşnuşor. Örgütün büyüme. güç-
lenme ve eylemlerin joğunlaşma-
sında Sakık'ın büyük katkısı ol-
muş ve bu nedenle Öcalan'dan
sonra 2 numaralı ismi olmustur."