18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ HABERLER DUIS1ADA BUGUN ALt StRMEN Pınar'ın Dramı Pınar Selek. yaşamının en güzel yıllarını ön- ce ziyaretçi olarak hapishane kapılannda, son- ra tutuklu olarak koğuşlarda geçirdi, geçiriyor. Pınar'ı, çok eskiden beri tanıdığım babası Alp Selek ilebirlikteSağmalcılar'dayattığımız 1983 yılından beri bilirim. Alp, TİP davasından hükümlüydü, ben Banş Derneği davasından tutukluydum. AJp'in avukatlığı kendinden çok diğer tutuk- lulara yarıyordu. Kendi mahkûmiyeti yemişti. Ama çok kişiye dilekçeler yazıp, tahliyelerini sağladı. Tutuklu ya da hükümlü eşliği gibi çocukluğu da, mihnetlidir. O mihneti içerdekiler çok iyi bil- mezler, onlar bir kere girip, bir kere çıkatiar. Oysa eşler ve çocuklar, itiş kakış sıralara gi- rerier, turnike demirlerine sıkışıtiar, her ziyaret günü saatlerce bekleyip tel örgü ve demirpar- maklık arkasından 10 dakika görürler yakınları- nı. Sonra bıraktıkları temiz çamaşırlann ve çar- şaflann yerine, naylon torbadaki kirlileri yükle- nip dönerler evlerine. Pınar'ın hayatına bu tatsız macera 11 yaşın- da girdi. 11 yaşında duyariı bir kız çocuğunun üzerin- de böyle bir olayın hangi etkileri bırakabileceği- ni kestirmek pek zor olmasa gerek. • • • Pınar ekşiyerek değil, şiir yazarak aşmaya ça- lıştı içindeki fırtınayı. Şu dizeleri yazdığında 11 yaşındaydı: "Istiyorum/ ayağımı basmak /toprağa/ ya- lınayaky hür, neşe dolu.../ kısacası yaşamak istiyorum/en güzel şekilde/yaşamak ...Sev- diklerimle birlikte muttu..." Pınar, tahsilini tamamlayıp sosyolog oldu, kendini toplumsal araştırmalara verdi. Şu sırada ise o tutuklu olarak cezaevinde. Şimdi ziyaret sırası Alp'te, koltuğunun altında dosyalar cezaevinin yolunu tutuyor. Alp altmış- lı yaşlannda, şimdi Pınar'ı savunuyor. Pınar, MısırÇarşısı'nı bombalamaktan veölü- me sebebıyet vermekten tutuklu, idam ile yar- gılanıyor. Dava ile ilgili ayrıntılan uzun uzun verecek de- ğilim. Görülmekte olan bir davada mahkemeyi etkileyecek, ya da duruşmanın cereyan tarzını eleştirecek görüşler ileri sürmek değil amacım. Böyle bir davranış, hem yasaya aykırı olur hem de toplumsal yarar sağlamaz. Ben de Pınar'ın masumiyetine inanan diğer- leri gibi, yargının karannı beklemekdurumunda- yım ve adaletin er veya geç tecelli edeceğine inananlardanım. Ama bu vesile ile bizim hukukumuzdaki bir ku- ruma dokunmak istiyorum. Bu kurum tutukla- ma. Tutuklama, sanığın kaçması veya delilleri yok etmesine karşı getirilmiş bir önlem. Daha doğ- rusu, ceza hukukunda kural bu. Ama bizdeki te- amül, tutuklamanın otomatik olarak uygulan- masıdır. Yanlış anlaşılmasın, Pınar Selek ile ilgi- li değil yalnızca, herkes için geçerli olan bir du- rum bu. Ömeğin ben Banş Davası'ndan 38 ay yattım. Mahkûmiyetim yok. Ama neye yarar ki? Savcı- nın istediği ceza da verilmiş olsaydı, yattığım- dan ancak 20 gün daha fazla yatacaktım. Çok kişinin başına gelen bir olay bu. Pazartesi günü, Pınar'ın duruşması vardı DGM'de. Emniyetin bomba uzmanları olayda bomba olmadığını söylediler. Ama Pınar'ın tu- tukluluk hali sürdü. Yukanda da belirttiğim gibi, davanın adil bir sonuca bağlanacağına inanıyorum. Ama Pınar sonunda aklansa da ne olacak? Yattığı yanına kâr kalmayacak mı? Yıneliyorum, bir tek somut olay değil söz ko- nusu olan, genel bir uygulama. Kısacası Pınar'ın dramı, hepimizin dramıdır. Belediye Başkanı Cüven 'Kiğı'yı siyasi çıkarlar küçülttü' BAR1Ş DOSTER BıngöFe bağlı Kığı ıl- çesinin Belediye Başkanı Coşkun Güven. ilçesinin Bıngöl'e gıdecek düzgün bir yolunun olmamasın- dan yakındı ve "Geçmişte caıüı hayvan merkezi olan ilçemizde yiyecek et bul- mak bile zor. De> letimizin bize sahip çıkmasını bekli- yoruz" dedi. 18 Nisan seçimlerinde yüzde 45 dolayında oy ala- rak CHP'den belediye baş- kanı seçilen Güven, lstan- bul'da Nihat Erim tlköğre- tim Okulu'nda öğretmen- lik yaparken ilçesine hiz- met için siyasete atıldığını söyledi. Bingöl'ün 7 ilçe- sinden biri olan Kiği'nın 1988 yılından önce 3 nahi- yesı. 115 köyû, 200'e ya- kın mezrası ve 60 bin nü- fusu ile oldukça gelişmış bir yerleşim birimi oldu- ğunu anımsatan Güven, 1988 vılında siyasi çıkar- lar nedeniy le ilçenin dörde bölündüğünü vurguladı. Güven. "315yerleşim mer- kezi talan oldu. Şu an 15 köyümüzde insan yaşryor ve nüfusumuz 6 bine düş- tii. 600 yıllık geemişi olan il- çemizi Bingöl'e ulaştıran yol hâlâ toprak ve ktş ayia- nnda da zaman zaman ulaşıma kapanrvor" dedi. 1968 yılındakı depremden sonra ilçeye hemen geçici konutlar yapıldığını ve bunlann da barakaya ben- zediğini belirten Güven. "Kazık direkler üzerine kurulan ve an kovanına benzeven bukutulann öm- riibiteül5yıloldu.l980'li yülarda üçemizegelen Ece- vit, bu sıkmömızjn çözûmii için uğraşma sözii vermiş- ti" diye konuştu. Güven, ilçede işsizliğin dayanıl- maz boyutlara ulaştığmı, Kiğı'ya göç eden halkın açlık ve yoksulluk ıçinde olduğunu ifade etti. Geçi- ci iskânlann yerleşik iskâ- na çe\Tİlmesini \e terör- den dolayı göç eden köy- lülerin geri dönüşü için alt- yapının hazırlanmasını is- teyen Güven, şöyle devam etti: "Tek umutkapısı olan belediyemiz detam bir çık- raaz içinde. 15 Nisan 1999 tarihine dek yaklaşık 20 milyar lira dolayındaki ala- cağını hatırlamayan SSK Bingöl Müdürlüğü. seçim- lerden sonra birdenbire alacağııu haürladı ve tller Bankasından gelen pay> nuza el koydurdu. Bu key- fi tutumu kınıyor. ilgUUerin dikkatini çekfyorum." Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldmm Akbuluf tan İtalyan Parlamentosu'nun kararma tepki 'Baskı, kararmıızı değiştirmez9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Yüdînm Akbulut ttalyan Parlamentosu'nun Abdullah Öcalan ile ilgili karanna tepki göstererek, hiçbir ülkenin Türkiye'nin içişlerine kanşamayacağını söyledi. Akbulut, İtalyan Parlamentosu'nun tutumunu teröre destek olarak nitelediklerini belirterek "Bu tutum, terorizme kucak açmak anlamına geHr" dedi. Akbulut, dün yaptığı yazılı açıklamada, italyan Parlamentosu'nun 6-7 Temmuz tarihlerindeki görüşmeler sonunda Türkiye'ye • îtalyan Parlamentosu'nun Abdullah Öcalan'la ilgili karannı eleştirerek protesto eden TBMM Başkanı Akbulut, Italya'nın terorizme kucak açtığını söyledi. Akbulut "Terorizm acısım kendisi de yaşamış olan bir NATO müttefikimizin bir terör örgütüne ve onun elebaşısma kanat germe anlamına gelebilecek davranışlarda bulunmasını izah etmek mümkün değildir" dedi. yönelik olarak bir önerge kabul ettiğini anımsatarak "Bu önergeyi tümüyle reddediyoruz" dedi. ttalyan hükümetinin hangi amaçla olursa olsun giriştiği davranışlann, Türk ve ttalyan uluslannın dostluk ve işbirligine zarar verdığini ıfade eden Akbulut, "Terorizm acısını kendisi de yaşamış olan bir NATO müttefikimizin, bir terör örgütüne ve onun elebaşısma kanat germe anlamına gelebilecek davranışlarda bulunmasını izah etmek mümkün değildir" açıklamasını yaptı. Akbulut, Danışma Kurulu toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada da dış baskılann Türkiye'yi etkilemesinin olanaklı olmadığını belirterek şu görüşleri iletti: "Terorizmi şu veya bu şekilde destekkmek, ki İtalya Parlamentosu'nun yapöğı odur, bunu terorizme bir kucak açma olarak nitelendiriyoruz. Bunu her platformda söyledik- Terorizm, sadece vuku bulduğu ülkeye zarar veren bir faaliyet değil, zaman içerisinde onu destekleyenlere de zarar verdiği görülen bir harekettir. Bunu ttalya kendi ülkesinde de yaşadı. ttalya, Apo hususunda kararh bir tutum ve dünyaca takdir edilecek tavır içerisinde bıılunamadığı nedeniyle şimdi onu telafı edebibne amacma matuf bu gibi bir girişimde bulundu. Ancak bilmek lazundır ki Türk milleti buna büyük infıal göstermiştir, göstermektedir ve gösterecektir." 4 Susurlıık silahı emniyetten 9 Hapis istemiyle yargılanan îbrahim Şahin, ikmal dairesinden alman silaMann 'gerektiği yerde, gerektiği kadar kullanıldığını' söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Es- ki Özel Harekât Dairesi Başkanvekili fb- rahim Şahin'in, "kayıp silahlar davasın- da" yargılanmasına devam edıldı. Şahin, Susurluk'taki kazada Abdullah ÇanVnın aracından çıkan Uzi marka silahın emni- yette bulunması gereken tabanca oldu- ğunu kabul etti. tbrahim Şahin, Hospro şirketince Em- niyet Genel Müdürlüğü'ne verilen 30 si- lahın ve bu silahlara ait susturuculann kaybolmasıyla ilgili olarak Danıştay 2. Dairesi'nin haklannda "Yargdanmalan- na gerek görülmüştür" karan verdiği 10 sanık ile "görevi ihmal" suçundan yargı- lanıyor. Ankara 1. Asliye Ceza Mahkeme- si'nde görülen davada, Şahin'in koruma- lan ve emniyet görevlileri, davayı izle- mek isteyen gazetecilerin salona girme- sine engel olmak istediler. Mahkeme yar- gıcı Mustafa Danışman, kameraman ve foto muhabirlerinin duruşmanın başında görüntü almalanna izin verirken, telsiz- le salona giren polisleri dışan çıkardı. Duruşmada yurtdışından gelen silah- ların kendi dairelerine değil, tkmal Da- iresi Başkanlığı'na teslim edildiğini be- lirten Şahin, daha sonra görevleri gereği silahlan tkmal Dairesi Başkanlığı'ndan aldıklannı söyledi. Sanık Şahin, aldıkla- n hiçbir silahın kaybolmadığım ileri sü- rerken, yargıç Danışman'ın "Niye 6 za- man sizin hakkuuzda dava açüdı" soru- sunu "Büemiyorum" şeklınde yanıtladı. İkmal dairesinden alman silahlann u gereken yerlerde gerektiği kadar kulla- nıldığuu'' açıklayan Şahin. herhangı bir kaybın, ikmal dairesinin sorumluluğu al- tında olduğunu öne sürdü. Kaybolan si- lahlann arasında bulunan Uzi marka oto- matik tabancanın suikast silahı olmadı- ğını belirten tbrahim Şahin. yargıcın "6. Asfiye Ceza Mahkemesi'nde görülen da- vada geçen Beretta marka silahlardan bi- risininSusurlukdenilen \aka-işeriyevar, orada, arabada mı bulundu " sorusuna "Evet o silahür" yanıtını verdi. Duruşma ertelendi Sanıklar. Danışman'ın sorusu üzenne 1994 yılında Emniyet Genel Müdü- rü'nün Mehmet Agar olduğunu söyledi- ler. Davaya müdahıl Hazine avukatı ola- rak katılan Sema Özgül, davanın 6. Asli- ye Ceza Mahkemesi'nde görülen davay- la birleştirilmesını ısterken. yargıç dava dosyalannın birleştirilmesi konusunda izin istenilmesine karar vererek duruş- mayı erteledi. Danıştay 2. Dairesi'nin karannda, sa- nık Şahin'in 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına mahkûm edilmesi isteniyor. Mahkemeye. Susurluk kazasında kam- yona çarpan Mercedes'in içınden çıkan malzemelerin listesi ulaştı. Kazada yara- lanan Sedat Edip Bucak"a aıt araçtaki sı- lahlar şöyle: "1 adet9 milimetreçapında Saddam 14'lü tabanca >e tabancaya ait şarjörde 9 mermi. 1 adet 9 milimetrelik Zigzaver tabancave bu tabancaya ait şar- jörde 16 mermi. 2 adet9 milimetrelikBe- retta marka silah ve silahlara ait4 şarjör- de 55 mermi, 22 kalibreük Beretta mar- ka silah ve bu silaha ait2 şarjörde 12 mer- mi ile 2 susturucu. 2 adet MP 5 makineli tabanca \e tabancaya ait 4 şarjörde 82 mermi, spor çanta içerisinde 500 adet 536 mermi, 13 adet 7.62 Biksi mermisL diğer çanta içinde 8 adet 22 milinı mermL7 ". Sancak töreni 23. Motoriu Piyade Alay Komutanlığı'na Cumburbaşkanı Sâteyman Demirel adma Kara Kuvvetteri Komutam OrgeDeral Atilla Ateş tara- findan sancak verüdL 23. Piyade Tugav Komutan Yardımcüığı'nın lağvedikrek 23. Motoriu Piyade Alay Komutanhğı adını alması nedeniyle düzenlenen törende konuşan Orgeneral Ateş, bu sancağın Türk Silahlı KırvArtleri'nin şereftimsaliolduğunu söyledi. Kara Ku\-vederi Komutanhğı'uın Kuvvet 2000 Projesi kapsamında yer alan ve Cumhumet tarihinin ilk piyade tugayı unvanmı aîan Birinci Pi- yade Komutanbğı'na da Sakarya'da düzenlenen törenk sancak verüdL (Fotoğraf: AA) ±1AFTANİN KAMPI KULLANILAMAZ HALE GETİRİLDİ Operasyonda 7. gün • Kuzey Irak'taki PKK kamplanna yönelik başlatılan askeri harekât devam ediyor. Haftanm kampma giren TSK birlikleri burada PKK'ye ait çok sayıda yiyecek ile örgütsel malzeme ve silah ele geçirdi. DlYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Tük Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) Kuzey Irak'taki PKK kamplannın imhasına yönelik başlatılan askeri harekât 7. gününe girdi. Harekâtın dünkü bölümünde Haftanın kampı tamamen lcullanılamaz hale getirildi. PKK'liler ise TSK birliklerine destek veren Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) peşmergelerine uzaktan kumandalı bombalı saldınlar başlattı. TSK birliklerince geçen pazar günü Kuzey Irak'taki PKK kamplanna yönelik başlatılan askeri harekât devam ediyor. Harekâtın dün gerçekleşen bölümünde Haftanin kampına giren TSK birlikleri burada PKK'ye ait çok sayıda yiyecek ile örgütsel malzeme ve silah ele geçirdi. Haftanin kampı tamamen kullanılamaz hale getirildi. Haftanindeki operasyonlan tamamlayan TSK birlikleri Kuzey Irak topraklanndaki Metina kampına da yönelikti. IKDP peşmergeleri taraftndan TSK'ye ait zırhlı birliklerle birlikte Amediye bölgesinde sürdürülen operasyonlar ise arahksız devam ediyor. Amediye'deki operasyonlara IKDP hderi Mesut Barzani'nın yeğeni Nacivan Berzani'in de dün 2 bin kişilik bir kuvvetle katıldığı açıklandı. Kuzey Irak'ta TSK birlikleriyle çatışmayı göze alamayan PKK'liler daha çok IKDP'li peşmergelere saldırmayı tercih ediyor. Kasrok Boğazı'nda PKK'lilerle IKDP peşmergeleri arasında çıkan çatışmada 2 peşmerge yaşamını yitirdi, bir PKK'li öldüriildü. Amediye bölgesinde ise PKK'liler IKDP'lilere uzaktan kumandalı bombalı saldınlar gerçekleştirmeye başjadı. Birahaneye paflayıcı Öte yandan Diyarbakırda önceki gece Bağlar semtinde bir birahaneye kimliği belirsiz kişiler tarafindan patlayıcı madde atıldı. Ölen ve yaralananııı olmadığı patlama maddi hasara yol açtı. Dün ise Dağkapı semtinde bulunan Orduevi'nin arka kısımma bırakılan şüpheli paket polisler tarafindan fünyeyle pattatıldı. Paketin boş olduğu öğrenildi. İtalya Dısisleri Bakanı Dini 'Türkiye ile diyaloğu yeniden başlatacağız' ROMA(A.\)- Türkıye ile ilişkileri son dönemde iyice gerginleşen Italya'nın Dışişleri Bakanı Lamberto Dini, diyaloğu yeniden başlatmak jstediklerinı açıkladı. PKK lideri Abdullah Öcalan a verilen ölüm cezasının iptali ile ilgili olarak ttalyan Meclısi'nin bir çözüm istediğini anımsatan Dini, "Banaöyle geliyor kL bu diyalogdan sonra. Türk hükümeti bizi daha iyi anlayacaknr" dedi. Bu arada. Öcalan'ın ttalya'dan siyasi sığınma talebıni inceleyen Roma Sivil Mahkemesı. karannı 20 Eylül'de açıklayacağını bildirdi. İtalya Dışişlen Bakanı Dini, Türkiye'nin italya'da ve diğer AB ülkelerinde olduğu gibi, özellikle ölüm cezası olayında ortak bir düşünceye sahip olmasını arzu ettiklerini kaydetti. Dtnı. "Türkiye'nin bizi daha iyi anlaması için, diyaloğu tekrar başlatacağu" dıye konuştu. Öcalan'ın sığınma talebıni inceleyen Roma Sivil Mahkemesi karannı 20 Eylül'de açıklayacağını bildirdi. Mahkeme hâİcimi Paolo De Fiore, siyasi sığınma talebiyle ilgili olarak dün Devlet Avukatlar Kurumu'nun Başkanı Francesco lgnazjoCaramazza'yı dinledi. Caramazza. mahkemede, Bakanlar Kurulu'nun Öcalan'a siyasi sığınma hakkı verilmesıne ilışkin ısrarlan reddettiğıni söyledi. Öcalan'ın ttalyan avukatlanndan .\rtura Salerni de Caramazza'nın mahkemedekı açıklamasuıı değerlendirirken Öcalan'a siyasi sığınma hakkı verilmesı konusunda ısrar ettiklerini, ancak müvekillerinın idam edilme tehlikesi olmasına rağmen "ttalya hükümetinin apaçık uyıunaya devam ettiğini ve son olaylarm onu heyecanlandırmadığuu1 " söyledi. De Fıore'nın taraflan son kez dinlemek için 31 Temmuz'da mahkemeye çağırdığını söyleyen Salerni, 20 Eylül'de mahkeme karannın açıklanacağını ifade etti. 2000 yılı yatırımları GAP genelgesi sevindirdi DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -, Başbakan Bület Ecevit'ın 2000 yıb yaünmlannda GAP Bölgesi ile Kalkınmada Öncelikli Illere ağırlık verileceği yönündeki genelgesi, Güneydoğu'da sevinçle karşılandı. Güneydoğu Sanayici ve tşadamlan Demeği (GÜNStAD) Başkanı V'asfi .\kyü, genelgeyi. "Bolgeye yönelik yaklaşımların devlet poütikasuia dönüşmesinin göstergesi" olarak yorumladı. Akyıl, "İşadamlannı vakh geç ofanadan yaunma çagınyoruz" dedi. Ecevit imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan 2000 yılı yatınm tahsislennin belirlendiği genelgede, yatınmlarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Kalkınmada Öncelikli Yöreler'deki illere ağırlık verileceği, aynca GAP başta olmak üzere bu bölgelerdeki eğitim, sağlık, altyapı, sulama, kanalizasyon. ulaştınna ve sanayi sitelerine öncelik verileceği açıklanmıştı. Akyıl, GAP'ın tamamlanmasıyla birlikte. bölgenin "Alüna hücum çağını yasa>acağını" söyledi. Akyıl, şunlan söyledi: "Bölge için olması gereken de budur. Son yedi yüdan bu yana sürekli gündeme getirdiğimiz gibi, herkese Cumhurbaşkanı, de\let \e hükümet yetküileriyle. yerli-\abancı >atınmcılara bölgesel dengesizligin giderilmesi halinde sorunun en aza indirileceğini ifade ettik Geri kalmış bölgeler geliştiği zaman ülkelerin kalkınacağu bu ülkelerin dünyada hak emkleri yeri alacağı muhakkakür." Ölüm cezasına çarptırılan örgütün 2 numaralı adamı Şemdin ve Arif Sakık için gerekçeli karar yazıldı ^Sakık da Öcalan gibi samimi değîl 9 • Şemdin Sakık ve kardeşi Arif Sakık'ı ölüm cezasına çarptıran Diyarbakır Devlet Güveniik Mahkemesi, cezada indirime gidilmesi halinde, aynı durumdaki diğer örgüt mensuplannm dabundan yararlanması gerektiğini bildirdi. DtYARBAKIR (ANKA) - Ab- dullah Öcalan gıbrvatana iha- net" suçundan TCY'nin 125. maddesi uyannca ölüm cezasına çarptınlan Şemdin Sakık ve Arif Sakık hakkındaki karann gerek- çesi açıklandı. Gerekçeli kararda •*Şemdin Sakık'ın,silahlı mücade- lesindeki başansı ve ülkeye verdi- ğizarann büyüklüğü nedeniyleör- gütün 2 numaralı adamı olduğu'" belirtildi. Sakık'ın liderliğe göz koyması nedeniyle Öcalan tarafin- dan tasfiye edildiğinin anlatıldığı gerekçeli kararda, Sakık'ın KDP'deyken devlete teslim olma- yı düşünmediği, ancak yakalanın- ca Öcalan gibi banş, dostluk ve kardeşlik çağrılanna başladığı vurgulandı. Kararda, Sakık hak- kında ceza indirimi uygulanması halinde, idama çarptınlan bütün örgüt mensuplanna uygulanması gerektiği bildirdi. Diyarbakır 1 No'lu Devlet Gü- veniik Mahkemesi tarafindan ida- ma çarptınlan örgütün 2 numara- lı adamı Şemdin Sakık ve kardeşi Arif Sakık hakkındaki gerekçeli karar yazıldı. Toplam 72 sayfadan olusan ge- rekçeli karann 30 sayfası Şemdi n Sakık'ın savunmasından oluşur- ken, 16 sayfada da sanığın katıldı- ğı 191 eyleme yer verildi. Imralı'da idamla cezalandmlan Öcalan'ın gerekçeli karannda ol- duğu gibi Sakık için yazılan ge- rekçeli kararda da savunmalar sa- mimi bulunmadı. Gerekçeli karann 63'ncü say- fasmda delillerin değerlendirimıe- si, gerekçe ve kanaat başlığı altın- da yer alan bölümde şöyle denil- di: "Samklann mensubu olduğu PKK örgütü. öncelîkle Kürt kö- kenli vatandaşlanmızuı yoğun ola- rak yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Türkiye Cumhuriyeti'nden ayınp Suriye, lran ve Irak'taki Kürt halklan- nın yaşadığı bir kısım topraklan da dahil ederek, Marksist-Leninist ilkelere dayab bagımsız bir Kürdis- tan devleti kurmayı amaç edinmiş- tir. Örgüt bu amaç için stratejik sa- \Tinma,strate)ikdengevestratejik saldın uygulamayı hedeflemiştir. Stratejik sakhnda halkın desteğiy- le kırsal alanda bulunan Türkiye Cumhuriyeti güveniik güçlerinin şehir merkezkrine çekilmesi için zorianması ve bunun başanlması halinde topyekûn savaş başlaola- rak, yöredeki Türkiye Cumhuri- yeti görevUlerinin ve vatandaşlan- nın ko\ uünası amaçlanmaktadır" Kararda, Şemdin Sakık'ın hem savunmasında hem de diğer ifa- delerinde. eylemlerin bir kısmını üstlendiği, birçok eylemle ilgisi- nin olmadığını savunduğu anım- satıldı. Kararda Sakık'ın yükseli- şi şöyle anlatılıyor: "Savunma dilekçesinde beKrtti- ğigibi,çocukluğunun yoksulluk ve sefalet içinde geçmesi nedeniyle devlete karşı kin ve öfke içinde is- yan etmiş ve bu duygular icerism- de katıldığı eylemler saj esinde ör- güt içerisinde yükselmeye başla- mış. 1989 yıh sonlannda bölge ko- mutanhğı ve merkez karargâh ko- mutanhğma kadar yükselmiştir. Sanık, sorumlu olduğu bölgeler- deki bütün eylemlerden sorumlu- dur. Zira Sakık'ın yüksebne gös- terdiği 1989 yıh Ue 1992 vıllannda PKK örgütü en tehlikeli boyuta ulaşnuşor. Örgütün büyüme. güç- lenme ve eylemlerin joğunlaşma- sında Sakık'ın büyük katkısı ol- muş ve bu nedenle Öcalan'dan sonra 2 numaralı ismi olmustur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle