24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11TEMMUZ 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI fUtJClTİ kanoul PB 31 Sinop A 29 Adana Eane PB 34 Samsun A 29 Mersin Kcaeli PB 33 Trabzon PB 28 Diyarbakır Çnakkale A 33 Giresun PB 28 Şanlıurfa A 35 Ankara A 31 Mardin Mnisa A 37 Eskişehir A 32 Siirt Atlın A 37 Konya A 32 Hakkâri Dnizti A 35 Sıvas A 30 Van Zcıguldak A 28 Antalya A 37 Kars Trakya parçalı bulutlu, Doğu Karadeniz'in cto- ğusu ve Doğu Anado- Kı'nun Kuzeydoğusu sağanak ve gökgürül- tütûsağanakyağişiı.di- ğer yerier az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caldtğı tnraz artacak. Rûzgâr, Kuzey ve batı yönlerden hafif araara orta.yağış alan yerterde yağış anında kuvveöi olarak esecek. DIS MERKEZLER Osto Helsinki Stockholm Londra Amsterdam BrükseJ Paris Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB 23 23 23 27 24 25 25 25 Münih PB 23 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y Y Y Y PB 29 30 36 20 28 30 25 28 Y 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y A Y Y PB Y Y A 29 36 30 30 33 30 35 32 A 39 f*% P«rçalı buMhı : Sstı <T~\ Bulutlu VÇok bulutlu - Yağmuiu Kart V G6k gürûRülü CUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK U Baştarafi 1. Sayfada 3unalımı hazıriayan etkenleri irdelemeyi sürdü- ri>or. r'azılı basındaki irdelemeler çok çeşitli, kimi yer- öi birbirinin tam tersi. 3rneğin, dünkü Sabah; Başbakan'ı rahatlata- c « tam sayfa haberlerie donandı.. Ecevit'in görüş biçimine uygun bir manşet: U- lujbay'ın intihar girişimine "büyük vurgun" savla- nnn neden olmadığını duyurdu. 'Karanlık cuma" günü borsada vurgun yok! "rormal işlemler" yapıldı. Sızdınldığı söylenen bel- gderın herkese "dağıtıldığını" öne sürdü.. =akat bu bilgiler; Başbakan Ecevit'in ve ilgilile- rir şu soruyu yanıtlamalarını engellemiyor: "Üç gCn içinde borsayı günlük 80 îrilyon hacminden 172.5 trilyon hacme taşıyan 92.5 trityon borsaya nereden geldi? 2.5 milyar dolar kimlerin cebine gitii?" 3orsa hareketterini günü gününe hatta saati sa- atne izleyen, üstelik bu konuda uzman Celal Pir, N~V"de olayın can damarı olarak Uluğbay'ın IMF heyetiyle birlikte borsa açıkken saat 14.30 sulann- da açıklamalar yapmasını gösterdi.. 3u türden açıklamalann borsa kapandiktan son- ra yapılageldiğini anımsattı.. 3aşbakan'ın hoşuna gitmeyecek ama; Pir, bir başka noktaya daha değindi.. Ecevit'e IMF açıklamalarının "borsa kapanma- dan önceki saate neden alındığını" sorduklannı, Başbakan'dan "Bilemiyoaım" yanıtı geldiğini açkladı. NTV'nin ekonomi uzmanı; "Devleti yöneten bir numaralı insan, bu önemli noktayı bilmiyorsa... bu işin arkasında ne var" diye soruyor. Ama Başbakan, soruşturma açmaya hâlâ ya- naşmıyor. fürkiye'yi günlerdir sarsan olaylar dizisi nereye varacak? Celal Pir'e göre, "kapatılmaya çalışılacak". Flash TV'de konuşan Korkut Ozal da NTV'de- kine benzer bir değerlendirme yaptı. Ola ki ağabe- yi Özal dönemindeki deneyimlerden yola çıktı. Başbakan'ın Uluğbay'ı bir günde iki kez ziyaret et- mesini, hele ikinci ziyaretin uzun sürmesini "baş- ka biçimlerde yorumladı". Fakat, borsadaki vurgunu aynntılanyla açıkla- yan haber Milliyet'te yer aldı. Neden, evet neden? Güngör Uras, mali ve ekonomik alanlardaki bil- gisi ve araştırmalanyla ünlü. Borsanın nasıl soyulduğunu şöyle anlatıyor IMF, Türkiye'ye para vermeyeceğini siyasetçiler ve bü- rokratlaria yaptığı haziran ayındaki ilk toplantıda açıkladı. Bu bilgi borsada işlem yapan birkaç bü- yük kuruma ulaştı. Ama bu kurumlar bilgiyi çarprtarak yaydı. Bor- sadan alım yapan küçük yatırımcıya 'IMF Türki- ye'ye hemen para yardımı yapacak' gibi bir hava yaratıldı. Böylece borsada fıyatlar iyice şişti, en- deks yükseldi. Ve, vurgun başladı. Hileciler (manipülatörler) kâ- ğıtlarını yüksek fıyattan sattı. IMF'den para gelme- yeceği belli olunca da borsa düştü, kandınlan ya- tırımcı büyük zarar etti. Ama Başbakan Ecevit, intihar girişiminin etrafın- da düğümlenen olaylarla ilgili hâlâ soruşturma aç- tınmıyor. örneğin, ortağı Mesut Yılmaz'ın iki günde bir fı- kirdeğiştirdiğini niçin öğrenmek istemiyor? Yılmaz sürekli zikzaklar içinde. önce belge almadığını söy- ledi. Sonra belgeyi Uluğbay'ın verdiğini bildirdi. Son olarak belge değil, bilgi aldıklannı ilan etti. Yılmaz ve Ecevit iktidariannda, yani son iki yılda çeşitli gerekçelerle Hazine Müsteşarı tam üç kez değişti. Mahfi Eğilmez, Yener Dinçmen ve Cüneyt Sel! Necati Doğru bu değişikliklerdeki tutarsızlı- ğı anlattıktan sonra, "ve.. Hazine'densorumluba- kan da kendini gece yansı kurşunladı" diye yazı- yor. Başbakan hâlâ, tek bir nedende direniyor. Uluğ- bay'da "Bunalım gördüm" diyor ve... Ölaylan çeşitli yönleriyle irdelemeye yanaşmıyor. Neden, neden, neden?.. Yılmaz Cumhuriyet ve Hürriyet'e dava açtı ANKARA (AA) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- maz, u Devlet Bakanı Hikmet Lluğbay'ın intihar guişimin- de bulunmasına neden oldu- ğu iddia edilen IMF betgesi- ni sızdırdığı >önünde haber- ler yayımlayarak kişilik hak- lanna hakaret edildiği"1 ge- rekçesiyle, Cumhunyet ga- zetesi aleyhinde 15 milyar, Hürriyet Gazetesı aleyhinde de 5 milyar liralık manevi tazminat davası açtı. Yılmaz'ın avukati Erden Ansoy, dün Ankara Adliye Sarayı'na gelerek, dava di- lekçelerini hukuk mahkeme- leri tevzi bürosuna verdi. Cumhuriyet gazetesı hakkın- da 7. Asliye Hukuk Mahke- mesi'ne açılan davanın di- lekçesinde, gazetenin 3 Tem- muz 1999 tarihli sayısının 1. sayfasında."_. IMF pazarb- ğındaraporskandalû." baş- lığıyla bir haber yayımlandı- gı belirtildi. Dilekçede. ga- zetenin 8. sayfasında da. "_ IMFnin dövizekaçışa ne- den olacak raporunu piyasa- lara Yılmaz'ın sızdırdığı id- dia edildL.", "_ Pazarükta rapor skandah..." başhkla- nyla verilen haberde şöyle denildiği kaydedildi: "._Pi- )a$alarda devatüasyon vepa- ra kunılu kargaşası yaratan IMF teorik raporunun ANAPtarafindan scdınldığı öne sürüldü. Hazine Müste- sarlığı'na vekâlet eden Cfi- neyt Sd'in IMF'nin raporu- nu eski De\1et Bakanı Gûneş Taner'e,Taner'in ANAPGe- nel Başkanı Mesut Yümaz'a, Yılmaz'ın da akrabası olan Global Menkul KjytwÜer'in sahibi Mehmet Kutman'a Uettiği iddia edüdL. IMF'nin raporunu Taner'e veren bü- rokratın Hazine Müsteşar Yardunosı Cüneyt Sel otdu- ğu öne sürüldü. Taner'in ra- porun örneklerini çıkararak birisini Yılmaz'a Uettiği, Yd- maz'ın da kuşkulu POAŞ ihalesine adı kanşan akraba- sı Mehmet Kutman'a bu ra- poru sızdırdığı beürtildL." Dava dilekçesınin son bö- lümünde ise "iddia ediüyor" şeklindeki bir ifade ile "Yıl- maz'uı kişüiğiniyakmdan fl- gilendiren çok ciddi bir ko- nuda kamuoyu vicdanı yanıl- ülarak, Türk ekonomisinde aleyhinde düşüncelerin oluş- masına sebep olacak şekflde \erilen gerçek dışı haber ne- deniyle Yılmaz'ın uğradığı zarann ortadan kakhnlma- sının mümkün olmadığı'' be- lirtilerek, 15 milyar Hra ma- nevi tazminatın yasal faizi ile birlikte Cumhuriyet gazete- sinden tahsil edilmesi isten- di. 6 Dayanacak gücüm kalmamiştı 9 • Baştarafi 1. Sayfada Olayı soruşturan savcı Tayfiın Sa- ğıroğhı öğle saatlerinde hastanede Uluğbay'ın ifadesini aldı. Savcı, hastane önünde gelişmeleri izleyen gazetecilere görünmeden binadan aynldı. Uluğbay'ın ifadesinde, "Üzeründeki yük çok ağutü, arük dayanacak gücüm kalmamışU, bü- yük bunabm içindeydim, ötümün tek çareolduğunu düşündüra Tabanca- mı alıp yatağa oturdum, iki d ateş et- tim.Kj>nrnınçığhkbuındansonras)- nı hatuiamryonım" dediği ögrenil- dı. Başsavcılığın konuyla ilgili tek- nik raporlan beklediği bildirildi. Uluğbay'ın zaman zaman durak- lamasına karşın dûzgün konuştuğu belirtildi. Bakanı dün ilk olarak Baş- bakan Ecevit ziyaret etti. 10 dakika süren ziyaretin ardından gazetecile- rin sorulannı yanıtlayan Ecevit, U- luğbay'ı sağlıklı bulduğunu belirte- rek, "Hetn çok neşeti hem deçok sıh- hatfigördüm. Hayatayeniden kavuş- manm mutiuluğumın biKnci içindey- dL Bu da beni özeUikle sevİBdirdi, çok rahat durumda" dedi. Uluğ- bay'ın günlük yürüyüşlerini yapû- ğını ve güleryüzlü olduğunu bildiren Ecevit.u Kısazsunandainşaüahhas- tanedendeçıkabilecek,görevininba- şına dönebitecek. Kendisini bu ka- dar i)i görmekten mutiuluk duy- dum. Saym Mehmet Haberal ve ar- kadaşlanna tekrar te^ekkür ediyo- rum" dedı Uluğbay'ın vücuduna merminm gırtlaktan mı yoksa başın- dan mı girdiğine ilişkin bir soru üze- rine Ecevit, "Bu konulan ben bOe- mem, bu adli tabiplerin. uzmanlarm iskfir" diye konuştu. Başkent Üni- versitesi Rektörü Prof. Haberal da, aynı soruyu "Bu koouda biz bir yo- rum yapamayız. Çünkü yarata bize geür, bizonun tedavisini yapanz" di- ye yanıtladı. Haberal, "Siztespitede- miyor musuouz" sorusuna "Hayır, nonnalde sadece vorum yapılabOir. Biz de yorum yapmak istemiyoruz. Bilmediğimiz herhangi bir konuda yorum yaparsak yanlış olur. Bugün basına akseden şeyler de sadece yo- rumdur. Bizfan branşunız değiL O- nun için bu konuda yorum yapmak da yanlış onır" yanıtını verdı. Bunun üzerine Ecevit, hastane önünde görev yapan gazetecilerin her şeyi haber merkezlerine doğru olarak ilettiklerinden emin olduğu- nu belirterek şunlan söyledi: u Fakat masa basmda her gün uy- durmalar görüyoruz. Bandan, bu- rada bu çfleye katUnan arkadaşlan- mız sorumlu değiL Bugün yine yeni yalanlar var. Güya Sayın Uluğbay benden randevu istemiş de ben ver- memişun. Her gün birkaç defa bir araya gefiyorduk. Randevuya bilege- rek yoktu. Bu masa başı habercüiği- nin de arük böyle konuUrda obun sona ermesini temenni ediyorum." Uluğbay'ın ağabeyi Emekli Orgene- ral Ragıp Uluğbaydün Başkent Üni- versitesi'ne giderek kardeşinı ziya- ret etti. Hastaneden aynlırken gazetecile- rin sorulannı yanıtlayan Uluğbay, kardeşinin bilincinin açık olduğunu ve "gayetgüzel" konuştuğunu belir- tti. DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Kültür Bakanı tstemihan Ta- tay ve Denizcilikten Sorumlu Dev- let Bakanı Ramazan Mirzaoğlu da dün Uluğbay'ı ziyaret edenler ara- sında yer aldı. Düııyaya Kıbrıs ıııesajı• Baştarafi 1. Sayfada cak TBMM'nin özel top- lantısında Türk milletvekil- lerine bir konuşma yapa- cak. Konuşmanın, Yunan cuntasının desteğinde Ni- kos Samsonun adada yap- tığı darbenin 25. yıldönü- müne rastlaması dıkkatı çe- kiyor. Kıbns sorunumın kö- keninde bulunan çeyrek yüzyıl önceki bu olayın, böyle bir konuşma ile dün- yaya anımsatılması hedef- leniyor. Ote yandan, Başbakan Bülent Ecevit'in de Türk Banş Harekâtı'nın 25. yıl- dönümü nedeniyle 20 Tem- muz'da adaya resmi bir zi- yarette bulunacağı açıklan- dı. Ecevit, sabah gıdeceği Lefkoşa'daki törenlerde bir konuşma yaptıktan sonra aynı gün Ânkara'ya döne- cek. . Denktaş Ankara'da, Ece- vit ise Lefkoşa'da yapacak- lan konuşmalarda BM Gü- venlik Konseyi'nin 29 Ha- ziran'da aldığı kararlann yanhşlıgını vurgulayıp bun- lara lcarşı olduklannı açık- layacaklar. İki yıldıryapıla- mayan Kıbns görüşmelcri- nin önkoşulsuz olarak yeni- den başlaması için Konsey, tek devletin varlığında ısrar etmişti. Bu arada KKTC ile iliş- kilerden sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Şûkrü Si- na Gûrei de Denktaş ve Başbakan Derviş Eroğtu ile öngörüşmelerde bulunmak üzere dün adaya gitti. Gü- rel, hareketinden önce "Kıbns konusunda «ryasal dunım defertendirmesinde buluııacağız. Türkiye'nin KKTC'ye katküanna iliş- kin 'Uygulama Anlaşma- sı'nı imzalayacagız'' dedi. Aynca, 19 Temmuz'da Türkiye ile KKTC arasında yapılacak Ortaklık Konseyi toplantısında iki ülke ara- sındaki ekonomik işbirliği de gözden geçirilecek. Dışişleri Bakanı lsmail Cem birkaç günlüğüne dın- lenmek için Kıbns'a gitti. Kıbns sorunu konusunda uzman olan Dışişleri Müs- teşan Korkmkz Hakta- nır'ın da iki haftalığına ta- til için ailesiyle adaya gitti- ği, bu arada KKTC'de bazı hazırlık çalışmalanna katıl- dığı bildiriliyor. Ote yandan Cumhurbaş- kanı Denktaş, KKTC'de te- maslarda bulunan Irlanda Parlamentosu'ndan 4 kişi- lik heyeti kabul etti. Denk- taş, görüşmede, Kıbns'ta i- ki ayn egemen devlet bu- lunduğunu vurgulayarak Rum tarafi ile sadece dev- letlerarası müzakerelere ha- zır olduklannı söyledi. Denktaş, bunun dışında herhangi bir formül çerçe- vesinde masaya gelmenin sorunu çözüme kavuştur- maya yaramayacağım kay- detti. Konusmasında, G-8'lerin "».»•»ıM Bir Cumhuriyet a •İH AdraeTeslim 3.000.000 TL. (KDV dahü) Her günkü iki gereksiniminizin koruyucu torbası Cumhuriyet Kitap Kulübü reyonlannda CumhuriYet kitap kulübü 24 SAAT NÖBETÇt KİTAPÇI: 0212 514.01 96 HER İŞLEM BİR TELEFONLA Kıbns konusunda yaptığı açıklamaya da değinen Denktaş. "iki Hder arasın- da toplumlararası müzake- refer yapdması'' çağnsının eskimiş ve işe yaramaz bir formül olduğunu ifade etti. Denktaş, Tophımlarara- sı müzakerefcr" diye bir şe- yin kalmadığmı, Kıbns Türk tarafinın bu tuzağa bir daha düşmeyeceğini dile getirerek devletlerarası mü- zakereler dışında geçerli başka bir formülün bulun- madığını vurguladı. lrlanda Parlamentosu heyeti adına konuşan lrlanda'da iktida- nn ana ortağı Fianna Fail Partisi Milletvekili Sean Po- wer da, Kıbns'ta yaşanan sorunlann Avrupa Birli- ği'nde daha öncelikli bir se- kilde ele alınması için giri- şimlerde bulunacaklannı açıkladı. Power, "Dünya eğer Kıbns sonınunun çö- zülmesiniistiyorsa,o zaman Kuzey Kıbns TürkCumhu- rryeti'ni göz ardı etmekten vazgeçmelidn-" dedi. Denk- taş, Kıbns Türk Gazeteci- ler Birliği Yönetim Kuru- lu'nu kabulünde yaptığı açıklamada ise her yıl 20 Temmuz'da sınır ihlallerini gelenek haline getiren Rumlann, bu yıl da sürat motorlarryla denizden hare- kete geçmeye hazırlandık- lanna işaret etti. Kıbns The Guardian'da Bu arada Ingiltere'de ya- yunlanan The Guardian ga- zetesi Kıbns Banş Harekâ- tı'nın 25. yıldönümü dola- vısıyla hazırladığı iki gün- lük yazı dizisinin ikinci gü- nünde KKTC'nin dunımu- na ve Denktaş'ın sözlerine yer verdi. "Kuzey Kıbns böiünmenin bedelini ödü- yor" başlığını kullanan ga- zetenin Kıbns muhabiri HdenaSmith. 1983yılında bağımsızlık ilan eden Ku- zey Kıbns' ın hâlâ Tüıkiye dışında hiçbir ülke tarafin- dan resmen tanınmadığuıı belirtti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ne dek pek çok değeriendirme yapıldı. ANAP lide- ri, IMF belgesinin eski bir Bakan aracılığryla ken- disine ulaştığı, daha sonra bu belgeden kimi ara- cı kurumlann haberdar olduğu, bu kurumlann da söz konusu belgeyi amaçlan doğrultusunda çar- prtarak yayıp haksız kazanç sağladığı iddialanna sert yanıtlar vermeyi sürdürüyor. Yılmaz'a göre, bu iddialann tümü yalan. Başba- kanlık yapmış bir genel başkan böyle söytüyorsa, bize inanmak düşer. Ancak Yılmaz bu yalanlarna- yı yaparken dört kez şu sözcüğü kullanryor: - Şerefsizler! Haberi ilk yayimlayan Cumhuriyet gazetesiyle, Cumhuriyet'ten haberi alıp büyüten ya da aynca tşleyen öteki gazeteter bu suçlamanın içine giriyor. Yılmaz geçen salı günü sadece Cumhuriyet'i ima etmişti, perşembe günü öteki gazeteleri de potanın içine koydu. Hani hızını alamasa, gaze- te okurianna da laf edecek! önce şeref sözcüğünü açahm. En yaygın kulla- nılan anlamı şu: "Başkalannın gösterdiği saygının dayandığı to- şisel değer." Bir kişinin şerefli ya da şerefsiz olması, salt bir başka kişiye dayalı durum degil. Genel bir değer. özellikie "şerefsiz" sözcüğü, devlet adamlannın ağzına yakışan bir sözcük de değildir. Sözümüz Yılmaz'dan dışan, alınmasın, kızmasın, ama bu sözcüğü en çok mafya üyeleri kullanır. Kendileri hakkında bir suçlama olunca bağınriar - Bunu ortaya atan şerefsizdir. En şerefsizdir, şe- refsiz oğlu şerefsizdir! Bu sözcüğü Yılmaz'ın ağzına yakıştıramadığı- mızı yineteyelim. Yılmaz, kendisine yönelik haksız haber yapanlara karşı "bu karşılıksız kalmayacak" diyor. "Şerefsiz" de karşılıksız kalacak sözcükler- den değil! Yılmaz, Cumhuriyet dışındaki gazetelerin adın- dan söz etmedi. Yadırgamadık. Cumhuriyet yapı- sı gereği genellikle, muhalefet partilerinin sevdiği, iktidar partilerinin soğuk bakmaktan nefrete kadar uzanan bir yelpazeyle dıştamak istediği bir gaze- te. DYP-SHR REFAHYOL iktidannda Yılmaz'a gö- re gazete kalmış tek gazete Cumhuriyet'ti. O gün- lerde, öteki gazeteler başta DYP olmak üzere ikti- dar partilerinin yanındaydı. Cumhuriyet de haber değeri taşıyan her şeyi haberieştiriyordu! Şimdi ANAP iktidar ortağı ve Yılmaz Cumhuri- yet'e kızgın. Bir gün muhalefete düşerse, yapaca- ğı açıklamalara en geniş yer veren tek gazete yine Cumhuriyet olabilir! öteki gazeteler de Cumhur Ersümer'in değil de, o günün Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakanı'nın pe- şine düşmüş olabilir! Haberierin etkisi! Yılmaz, borsadaki gelişmelerde kendisinin hiç- bir dahlinin olmadığını söylüyor. Zaten Cumhuri- yet'in bu konudaki haberi de "iddia" düzeyindey- di. O gün açıklama yapılsaydı, hemen haberieşti- rilirdi. Şimdi konunun sadece borsa-Hazine yanı- na ilişkin soru işaretlerine ve dikkatimizi çeken ki- mi noktalara geçelim: - Başta Cumhuriyet olmak üzere gazeteler, ge- çen cuma günü borsada her şey olup bittikten sonra durumu haberieştirdi. Bir başka deyişle, Yıl- maz'ın sözünü ettiği haberier nedeniyle borsada elde edilmiş bir haksız kazanç yok. Gazeteler her şey olup bittikten sonra durumu haberieştirdi. Şim- di, borsada vurgunun nasıl olduğu konusunda net bilgi yok, ama bunu haberieştiren gazeteler hedef- te! - Yılmaz, Hikmet Uluğbay'la ilgili gelişmelere her normal insan gibi üzülmüştür. Yaptığı açıkla- malarda bunun da payının olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu durum bir noktanın altını açıklıkla çizme- mize engel olmamalı. Yılmaz, geçen salı günü, ko- nuşmasına her zamankinden biraz daha anlamlı ara vererek, biraz gülümseyerek "Sana bu belge- yi ekonomiden sorumlu Bakan arkadaşımız verdi" dedi. O ana dek, Uluğbay'ın adı hiçbir yerde doğ- rudan geçmemişti. Bu saptamayı, tek başına bir durumun nedeni olarak yapmıyoruz, anımsatıyo- ruz, o kadar. Yılmaz belki o "üslup" nedeniyle U- luğbay'dan özür diler diye bekledik, yapmadı. - Son olarak Ankara kulislerinde yapılan bir de- ğeriendirmeyi aktaralınr. ANAP, ekonominin Hazine, DışTıcaret gibi alan- lanndan elini-eteğini çekmek istemiyor! SPKBaşkanı spekülasyonuyalanladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SPK Başkanı Prof. Dr. Muhsin Mengürûrk yaptı- ğı yazılı açıklamada, "kara cuma" diye anı- lan 2 Temmuz 1999 tarihinde LMF heyeti ile düzenlenen ortak basın toplaüsında açıkla- nan bılgılerle, endeks seviyesi arasında çok yüksek bir korelasyonun bulunduğunun tes- pit edildigini bildirdi. Mengütürk, işlem hac- mi büyük aracı kurumlann daha önce alın- mış bilgilere dayalı olarak tek başlanna ve- ya birlikte işlem yaptıklannı gösteren bir ve- riye de rastlanmadığmı da savundu. Mengü- türk, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın kuzeni Mehmet Kutman'ın sahibi olduğu Global Menkul Değerler AŞ'ye müşaviriik hizmeti vermediğini, sadece egitmenlik gö- revi yaptığını da açıkladı. Mengütürk, IMF heyetinin basın toplantı- sınınbaşladığı 14.35 ile lö.OOsaatleriarasın- da 10 genel hareket gözlendiğini belirtti. Mengütürk şöyle dedi: "Sonuç olarak 2 Temmuz 1999 tarihinde İMKB işkmlerindeki fryat harekederinin. IMF heyetiiledüzenknen ortakbasıntoplan- D9sffasmda yapdanönemliaçıklamalarla eş- zamanh olarak gerçekleştiği tespit edilmiş ve iştem hacmi büyük aracı kurumlann, daha öoce ahnmış bflgfiere dayalı olaraktek başla- nna veya birlikte işlem yaptıklannı gösteren bir veriyede rastianmamıştır." 30 Haziran ve 2 Temmuz günlennde alıcı ve satıcı olarakpi- yasayı etküeme kapasitesi olan 20 aracı ku- rumun işlemlerinin tek tek incelendiğüıi be- lirten Mengütürk. incelemeler sonucu aracı kurumlar ile endeksin yönü arasında herhan- gi bir korelasyonun bulunmadığımn belir- lendiğini kaydetti. Mengütürk, yaptığı bir başka yazılı açık- lamada da, kendisiyle ilgili iddialan yanıtla- dı. Mengütürk şunlan söyledi: "Anılan şirkete tarafimdan verihniş her- hangi bir hizmet bulunmamaktadır. Ancak uhıslararası bir kuruluş olan Euromoney ta- rafindan, çeşitli mali kuruluşlann yönetkdve çahşanlan için düzenlenen eğitim program- Unnda, akademisyen sdâtun dotoyısıyia Eu- romoney ile yapöğun egitmenlik anjaşması çeFçevesûıde, eğitmen olarak görev akhm." tşçi Partisi: Ecevit ve Yılmaz sorumlu tstanbul Haber Servisi - tşçi Partisi Ge- nel Başkanı Hasan Yalçm, Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın intihar girişiminde Başbakan Bülent Ecevit ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın yasal sorumlu- luklannın olduğunu belirtti.Yalçm, "Ece- vit veYılmaz,Türk Ceza Kanunu'nun 134». maddesinin 1. nkrasındaki 'gizli kalması, devletin iç ve dış menfaatlan icabından olanmalumatı' açıklamaktanyargüanma- hduiar'' diye konuştu. Başbakan Ecevit'in, çok gizli belge ve bilgilerin akışının bilgi- si dahilinde gerçekleştiğini açıkladığını, Yılmaz'ın ise bir gün önce tersini söylese bile IMF belgesinin kendisine Uluğbay ta- rafindan verildiğini ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle