24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA JvLJJ-il U İ X kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Daniela Mercury 'Müzikle dünyayı yerinden oynatalım, en büyük devrimi yapalım' diyor 'MutLutuğa dansla ıdaşıyoıiız" MJRDAN CtHANŞÜMUL 6. Uluslararası Istanbul Caz Festi- vali Daniela Mercury'nin Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği kon- serle başladı. Daniela Mercury, sah- nedeki başanlı perfonnansıyla izleyi- cilere hoş anlar yaşattı. Sanatçıya sah- nede Ceasario Leony (bas). Aleıand- re Vargas, (gitar) Mikael Mutti. (tuş- lu çalgılar), Marcek) Brasil (davul), Andre Becker (saksofon), Flavio Me- lo (trompet), Ivana Dantas (geri vo- kal), Jonatas Binbo Costa (vurmalı çalgılar), GflmarGomes (vurmalı çal- gılar), Fabk) Aragao (dansçı) ve Gil Alves (dansçı) eşlik etti. Daniela Mercury 'Electrica' adlı son albümünün tanıtım tumesı kapsa- mında bu ay Almanya, Italya, Fran- sa, Isviçre, Amerika'da konserler ve- recek. Konser kaydı olan Electrica'da sanatçının en sevilen parçalan yer alı- yor. Sûrekli karnaval havası var Daniela Mercury. Caetano Veloso, GilbertoGil gibi ünlü isimlenn yetiş- tıği Salvador'un Bahıa kentinden. Al- dığı dans eğitimini müzik yeteneğiy- le birleştiren Mercury'nin albûmleri arasında 'Daniela Mercury' (1992), ' 1/2 O Canto Da Cidade (1993), Mu- ska De Rua (1994), Feijho Com Aroz (1997) yer alıyor. Seyahat etmeyi, yeni insanlar ve kültûrler tanımayı çok se\diğini be- lirten Daniela Mercury, Brezilya mü- ziğini tüm dünyaya tanıtmak istiyor. Daniela Mercury'le müzik yaşamı ûzerine konuştuk. -Bahia'dan dûnyaca ünlü isimlerçı- kıyor. Bahia'nın sun nedir? Brezilya müzıginde Hint, Afrika ve Portekiz müziğinın etkileri var. Benim yaşadığım kentte Rio'dan farklı ritim- ler egemen. Aynca Afro-Brezilya mü- ziğinin etkileri çok büyük. Örneğin • Kendi ülkesinde 'Siyahlardan daha siyah bir kadın' olarak tanınan Mercury, müzikle yaşamın zorluklanna ve aşın milliyetçiliğe karşı savaşıyor. Mercury, globalleşen dünya düzeni içinde herkesin kendi kültürünün özelliklerini ortaya çıkarması gerektiği görüşünde. samba... Sambayı farklı müzik türle- riyle birleştirmek mümkün. Yaptığım müzikte Brezilya ezgilerini kullan- mayı seviyorum. Yaşadığım kentte sü- rekli bir karnaval havası var. Bahia özel bir şehir. Bir sırn var ama nedir bilemiyorum. Brezilya'nm diğer kent- lerindeki kutlamalardan farklı kutla- malanmız var. -Müziğjııizde etkfli olan öğeler ne- ter? Müzik içinde her şeyi kullanmak mümkün. Yaşadığım yeri, kültürümü- zü, insanlanmı anlatmak istiyorum. Be- nim insanlanm çok mutlu. Hayatı kut- lamak için dans ediyoruz. Hayatın güçlüklerine karşı dans ederek sava- şıyoruz. Brezilya ınsanı mutlu. Müzik, dans etmek, bizler için iletişim kur- manın bir yolu. Mutluluğa dansla ula- şıyoruz. Ben de bu mutluluğu berabe- rimde taşıyorum. -Dünya sahnelerinde 'sambave reg- gae' krabçesi olarak tanmıyorsunuz. Yaptığım müziği pop olarak değer- lendiriyonım. Bahia'da yaptığımız samba, Rio'dan daha farklı. Dans et- mek için çok uygun. Samba ve reg- gae Salvador'da 1987 yılında doğdu. Diğer Afro topluluklarbu ritmi yarat- tılar. Siyah kültür. 'müzikle aşın mil- liyetçiliğe karşı savaşıyor' ve ben de onlarakatıldım. 'Siyahlardan daha si- yah bir kadın' olarak tanınıyorum ken- di ülkemde. Çünkü onlann karşılaş- tıklan sorunlara karşı ben de onlarla birlikte savaşıyorum. Kendi insanla- nmın yaşadığı zorluklara karşı da sa- vaşıyorum. Hepimiz mutluluk ve aşk için savaşıyoruz. - Sahnede oMukça başanlı bir per- formans sergiliyorsunuz— Benım kışiliğimle ilgili bir şey bu. Müzik kendi içimdeki enerjiyi dışan çıkarmama yardımcı oluyor. Izleyi- cilerin de benimle birlikte dans etme- sini istiyorum. Insanlann gözlerine bakmayı seviyorum. Sahnede insan- lara kendi ülkemi, kültürümü tanıt- mayı seviyorum. Konser verdiğim ül- kelerin kültürünü anlamaya çalışıyo- nım. 'Birlikte dans edelim, dünyayı ye- rinden oynatalım, en büyük devrimi yapalım' diyorum insanlara. -Genç müzbyenleri nasıl değerien- diriyorsunuz? Genç müzisyenler öncelikle kendi duygulanna, içinde yaşadığı kültüre inanmalı. Özel bir şeyler yapmanın en önemli yolu bu. Global dünya içinde her şey artık birbirine benziyor. Ken- di kültürümüzün özelliklerini ortaya çıkarmalıyız. Kendi kültürümüzün yaşaması için bu çok önemli. Mercury, 'Electrica' adlı yeni albümünü taruHyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) Geniş kültürlü, alçakgönüllü, sevgi dolu ve üretken bir besteciydi Rodrigo daima Türkdostuydu YÜKSEL KOPTAGEL Çağımızın en tanınmış bestecisi dersek abartmamış oluruz Joaquin Rodrigo'yu. 22 Kasım 1901'de Valencia yöresinde Saugun- to'da dünyaya geldi. Doğum günü müzik azi- zesi Santa CeciBa gününe rastlayan güzel bir bebekti. 3 yaşında difteri salgırunda gözleri sakatlandı: Işık ve renkleri seçiyordu. Ancak art arda göz ameliyatlanyla görmeyi tümüy- le yitirdi. Küçük yaşta müzik yeteneği belir- gindi. Piyano. keman ve armoni eğitimi al- dı. Bunu Pariste Paul Dukas ile sürdürdü. Pa- ris müzik çevresi onun olağanüstü istidadı- nı kabul etti. Eserleri basıldı. Uzun yaşamı süresince çok verimli oldu. 11 konçerto, 60 şarkı, koral, sahne müzikleri, baleler... yaz- dı. Bunlar çağın en ünlü solistlerince ses- lendinldi (Cassado.Segova,Zabaleta,James Gahvay, J. Loyd \Vebber._ ve Romero Gitar Dörtlüsü). Müziği ince, rafine, iyimser ve mutluluk taşır. Melodi ve kendine özgü armonilerbe- lirgin nitelikleridir. Omrü boyunca iyimser ve olumlu karakteriyle kendini çevresine çok sevdirmiş, geniş kültürü, derin ve zengin bir iç dünyası, esprileri ve etrafına esirgemeden saçtıgı sevgisiyle donanan nitelikleri içinde bir 'alçakgönüllülük' örneği vermiştir. Eşi Mctoria Kamhi Beşiktaş Çırağan Cad- desi'nde doğmuş, küçük yaşta Avrupa'ya göçmüş bir ailenin kızıydı. Büyük bir nos- talji içinde daima Türkiye'yi sevdi. Joaqu- in'in gözleriydi, onun dış dünya ile bağlantısıydı. Hayatını ona adadı, ıyi bir piyanist olacakken ko- casınm yazılan, eserleri, notalan içine gömüldü. Bel- ki de Rodrigo'yu yapan bir dış dünya elemanı ol- du. Rodrigo da Türkleri çok sevdi. Türk dinleyieisi ilk kez 1953'te tanıdı îspanyol besteci Joaquin Rodrigo'yu Türk din- leyicisi ilk kez 1953'te tanıdı. Filarmoni Demeği Abonman konserlerinin 12 Ka- sım 1953 konserinde CemaJ Reşit Rey yönetimin- deki Istanbul Konservatuvan Şehir Orkestrası şöy- le bir programda bize Rodrigo'yu sunuyordu: 1. J. Rodrigo: 'Solerinna' Suiti, 2. J. Rodrigo: 'Aranjues Konçertosu' (solist Manuel Diaz Cano). 3. Manuel de Falla: Sihirbaz Aşkı balesinden bö- lümler, 4. J. Rodrigo: Piyano konçertosu (Solist Ömer Refık Yaltkaya), 5. J. Rodrigo: Tempranica onuruna prelüd ve dans, 6. J. Rodrigo: Piyano par- çalan (2 tspanyol raksı: Sanada de Adios; Torre Ber- meja'nın gölgesinde; Şafak horozu için prelüd), (Bestekâr tarafmdan çalınacaktır). Genç gitarist Diaz Cano'dan 'Aranjuez'i dinle- diğimizde daha böylesine tanuımamıştı, plaklan dünyayı dolaşmıyor, her açılan radyodan çıkmı- yordu, ama Istanbul dinleyicisi bu esere ilk duyuş- ta hayran oldu. Ispanyol sanatçüar da tekniği ve müzikalitesiyle bu konserde sahneyi gerçekten dolduran değerli şef Cemal Reşit yönetimindeki tüm Istan- bul orkestrasına hayran oldu konserin sonundaki Sanatçılann ve dinleyicile- rin bu bütünleşmesi görülmeye değer birolaydı. Ömer Refik, Rodrigo'nun piyano konçertosunu seslendirdi. Cemal Reşit Rey orkestra için diğer eserlerini yönet- ti ve bu arada Ispanyol müzik ustası Manuel de Falla'nın da bir eserini su- narak orkestranın becerisini sergiledi. Programın en son bölümünde Rodrigo kendisi sahneye çıktı. 40 yaşlannda se- Rodrigo,1972"de Rodrigo Festivali sırasında Suna Korad ile. vimli, esprili bu âmâ besteci pınl pırıl bir piyano tekniğiyle bize kendi bestelerini çaldı. 3 yaşmdan beri dünyayı görmüyordu. Onu bir yıl önce Mad- rid'de tanıyan Cemal Reşit karşısındakinin sigara- sını çıkardığını hissedip cebinden çakmağını çıka- rarak ona doğru uzatıp yakmaya davranmasını an- latmıştı. Gerçekten, göz çukurlan bomboş olan bu insanın etrafmı olağanüstü bir algılama, hissetme yeteneği vardı, görmediğine inanmak güçtü. Kon- serinden sonra îstanbul'da birkaç gün kaldı. Top- kapı Sarayı'nı gezmeyi arzu etti. Cmun gözleri olan eşi Victoria ona dış dünyayı anlatırken bazen at arabalanna elini sürmek. dokunmak için izin isti- yor, bazen de ellerini vurarak akustiği duymakla iz- lenimlerini tamamhyordu. Dfinyanın 5 kıtasından ödüller aldı Aradan yıllar geçti; 1972 yılında Aj dın Gün yö- netimindeki Istanbul Devlet Operası, Panoyot Aba- a'nın özenle hazırladığı bir Rodrigo Festivali sun- du. 23 ve 24 Nisan 1972'de ünlü gitarist Alirio Di- az ve değerli soprano Suna Korad'ın solist olarak katıldığı bu festivalde Istanbul Devlet Operası Or- kestrası'nı Robert Wagneryönetti. Bu başanlı fes- tival, Istanbul'dan sonra Ankara'ya gitti ve Anka- ra dinleyicileri de Rodrigo'yu hem piyanosunun ba- Arşivî dünyaya açılıyor Rodrigo'nun kızı Cecilia'nm başkanı olduğu vakıf, Rodrigo'nun 100 yılı (1901 -2001) programı altmda'VTctorin ve Joaquin Rodrigo tarih ar- şivi' adıyla bûyük bir nota, resim, doküman, bilgi arşivini dünya sanatçı- lan, öğrencileri, araştırmacdan hizmetine sunuyor. 1994 yılında LarryVVeinsteintarafından yapılan film: 'Rodrigo'nun ya- şamı', 'Aranjuez' ve 'Gölgeter ve Işık' Fransız, Alman, Kanada, Portekiz TVIerince gerçekleştirildi. Rubinstein'in ve Menuhin' in de filmlerini ya- pan Larr>'Weinstein haftalarca Rodrigolar'la aynı evde yaşamış. Aranju- ez için Pepe Romero'nun açıklamalarına yer verdi.Ödül alan bu fîlmin video kasetlerini PhilBps Cla&sk 1994'te yayımladı. şında eserlerini çalarken hem de bu seçkin solistlerle eserleri seslendirilirken tanıdılar. Rodrigo artık 70 yaşındaydı ve ünü dünya- nm 5 kitasını sarmıştı. Adına düzenlenen fes- tivallere davet ediliyor, ünlü solistlerona kon- çertolar sipariş edip kapısında bekliyordu. Âmâ Rodrigo çok sevimli, alçakgönüllü ve sevgi dolu kişiliği içinde canlıhk ve dostluk taşıyordu. Gitar konçertolarının sayısı yanm düzine- yi bulmuş, buna ünlü solistlerin ısrarlanyla arp. flüt, viyolonsel. keman konçertolan da eklenmişti. Ülkesi ona verebileceği en üst payeleri veriyor, dünyanın 5 kıtasından öv- güler, ödüller, madalyalar alıyordu. Pepremzedelerimize para yolladı Biz de Rodrigo'nun eserlerini sık sık prog- ramlanmıza aldık. Istanbul Festivali'nde 4 gi- tar konçertosu Los Romeros dörtlüsü tara- fından seslendirildi, değerli arpist Sevim Berk arp konçertosunu seslendirdi. Eserlerini çal- mak için her istediğimizde Rodrigo bize bu eserlerinin notalannı (orkestra materyalini) tereddütsüz yolladı. Bazı Türk bestecileri- miz dolaylı yoldan kira almadan eserlerinin notalannı vermediği halde, Rodrigo bize ma- teryaller için kira ödetmedi. para istemedi. Rodrigo'yu ilk tanıdığımız 12 Kasım 1953'ten bu yana 35 yıl geçti. Rodrigo daima bir Türk dostu oldu. Mad- rid Radyosu'ndan Doğu illerimizde deprem felaketini du>Tinca Ziraat Bankası'yla 1983 yılında) on bin peseta yolladı. Ernesto Bittetti 12 Kasım 1983 konserinde 'Fantasia para un Gentil- hombre'yi Istanbul Senfoni Orkestrası'yla seslen- direcekken orkestranın notalan kiralayamadığını du- yunca, derhal tüm notalan solistin eline verip bize gönderdi. Aranjuez Konçertosu, Rodrigo'nun Paris'te 1939 yılında yazdığı ilk konçertosuydu. Gitan sahneye solist olarak çıkardı, bir çağ açtı. Onu birçok kon- çertolar izledi, ama Joaquin Rodrigo'nun ismi Aran- juez'e bağlanmıştı artık. Yıllar sonra Aranjuez Sa- rayı ona altın anahtannı verdi, tspanya Kralı onu ve eşini 'Aranjuez Marld'si yaptı. 18 Aralık 1991 gecesi telefon çaldı. Zarzuela Sarayı'ndan anyorlardı Rodrigolar'm evini. Bir sa- at sonra önemli bir haber vereceklerini bildirdiler. Bir saat sonraki telefonda Joaquin'e haberi kralın kendisi verdi. Çokheyecanlanmıştı maestro, "Kı^- la konuştum!" dedi ailesine "bana Aranjuez Mar- kisi unvannıı verdL" Bundan böyle tüm ailenin sür- düreceği bu onur sanı aile için büyük bir sürpriz oldu. 80. yaşı ülke çapında, 90. yaşı dünya çapında Rod- rigo festivalleriyle kutlanan besteci, konçertosuy- la Aranjuez' i dünyaya tanıtmıştı ama Aranjuez ken- ti de ona altın anahtannı vermiş, kentin ortasına ko- ca bir heykelini dikmiş ve nihayet ül- kenin kralı ona 'Aranjuez Maridsi' yap- mıştı. 24 Eylül 1993 'te torununun düğünü için Aranjuez Sarayı kapılannı açtı. Tören açılışı Rodrigo'nun eseriyle yap- tı, çıkarken dışanda Aranjuez Beledi- yesi Bandosu (Rodrigo Konservatuva- n'nmyetiştirdiği genç üyeleriyle) Rod- rigo'nun "Tempranka" operetinden parçalar çalıyordu. 6 Temmuz 1999 Salı gecesi yaşamı süresince olduğu gibi sessiz bir iyim- serlik içinde aynldı aramızdan Rodri- go. Ancak eserleriyle bıraktığı sesi onu bu dünyadan kolay kolay silmeyecek. Dünya Bankası verecek Tarihi eserler içinkredi ,; ANKARA (AA) - Kültür Bakanhğı ve Dünya Bankasf nın işbirliğiyle düzenlenen "Türkiye Kültürel Miras Projesi" çalışma- lanna başlandı. Türkiye 'deki kültürel mirasın korunma- sı, geliştirilmesi, tanıtımı için gerekli olan SlT yönetimi. mimari anıtlann restorasyo- nu, çevresel düzenlemeler ile kültürel mi- ras turizmının gelişimine ilişkin Dünya Bankası'nın sağlayacağı fınansmanla ilgi- li toplantılar, Milli Kütüphane Toplantı Sa- lonu'nda başladı. Dünya Bankası'nın Türkiye'ye vermeyi planladığı 30 milyon dolarlık finansmanın planlanmasma ilişkin toplantımn açılışın- da konuşan Kültür Bakanhğı Müsteşan Te- kin Aybaş Stockholm'de gerçekleştirilen UNESCO toplantısında, Türkiye'deki kül- türel mirasın korunması konusunda Dün- ya Bankası yetkılileriyle temas kurdukla- nnı söyledi. Dünya Bankası'nın, Türk kültürel mira- sına sahip çıkılması için kredi ve yardım sağ- layabileceğinin dile getirildiğıni anlatan Aybaş, Türkiye'deki kültür varlıklannm yıl- lardır yabancı ülkelerin ilgisini çektiğini kaydetti. Bununla birlikte bu varlıklann "kötü ni- yetli insanlann" da dikkatini çektiğini ifa- de eden Aybas "Ben, Vıyana'da Efes Mü- zesi'ni, Berlin'de Bergama Müzesi'ni, Bri- thh Museum'da Türkiye'den giden eserle- ri gormektençok üzülürdüm. KültürBakan- hğı Müsteşanoluncabuüzüntüm bir katda- ha arttT dedi. Bu eserlerin yurtdışma kaçtnlmaması ve geri getirilmesi için bakanlığın bütün gü- cüyle çaba gösterdiğine işaret eden Aybaş, özel kuruluşlann ve vatandaşlann da bu konuda desteğini beklediklerini belirtti. Bu bağlamda Dünya Bankası'nın kredi- sinin de büyûk önem taşıdığını anlatan Ay- baş " Dünya Bankası'ndan alma> ı bekledi- ğimiz 30 milyon dolarlık kredinin, daha çok restorasyon işlerinde kuDanıknasını öneri- yoruz" diye konuştu. 'Kimliğimi gizleyerek gezdim' Dünya Bankası Ülke Direktörü Ajay Chhibber de y aptığı konuşmada, bankanın Türkiye'deki kültürel mirasa büyük ilgi duy- duğunu söyledi. Dünya Bankası'nın Bos- na, St. Petersburg ve Afrika''da da kültürel mirasın korunması için çalışmalar yaptığı- nı kaydeden Chhibber "Dünya Bankası, kültürel varlıklann korunması konusunda finansman sağlamak için biraz geç kalmış- nr. Ancak geç de kalsak. bu yönde çalışma- lar yapmaktan dolavı mutluyuz" dedi. Çatalhövük başta olmak üzere insanlık ta- rihinin önemli kalıntılannın Türkiye'de bu- lunduğunu ifade eden Chhibber, Hıristi- yanlığın ilk dönemlerine, klasik Yunan kül- türünün gelişimine, bu topraklann ev sahip- liği yaptığım hatırlattı. Dünya Bankası temsilcisi olarak, Çatal- höyük dışında bütün tarihi eserleri ve ören yerlerini kendisini tanıtmadan gezdiğini an- latan Chhibber "Kimliğiıni gizleyerek bü- tün tarihi eserleri görme nrsatıru buldum. Türkrye'nin büyük bir kültürel mirası var ve biz bu mirasuı korunmasına katkıda bu- lunmaktan dolavı mutlulukduyacağtz" di- ye konuştu. Tuna Ötenel Trio ve Fındıkoğlu 'Detant' KültürServisi-6. Ulus- lararası Istanbul Caz Fes- tivali, bu akşam Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda saat 21. 30'da rock müzi- ğinin en önemli isimle- rinden Patti Srnitb'i ağır- layacak. TunaOtendTrio Emin Fındıkoğlu' Detant' saat 19.30'daAtatürk Kül- tür Merkezi Büyük Sa- lon'da, Groove CoUective saat 23.30'da Roxy'de. DJ Booster saat 23.OO'te Dul- cinea'da konser verecek. Müziği ile Türkiye sı- nırlannı aşan Tuna Ote- nei, Pierre Mkhelot (bas) ve Fransız cazmın genç kuşak temsilcilerinden Philippe Combelle ile oluştuıduğu üçlüsüyle bir- likte konser verecek. Or- ta büyüklüktekı caz top- luluğu kavramından yola çıkarakTürkiye'nın üfle- meli çalgılarda en ünlü solistlerinin etrafinda ku- rulan Detant'ın, Emin Fındıkoğlu'nun bestele- rinden oluşan repertuva- nnda aynca 100. doğum yıldönümünde Duke El- lington'ın müziğinin öz- gün düzenlemeleri de yer alıyor. Topluluğun müzi- ği Latin ve Funk etkilen- melerinin öne çıktığı mo- dern caz olarak tanımla- nıyor. Emin Fındıkoğlu Detant, Elvan Aracı (trombon), Can Kozlu (davul), Imer Demirer (trompet), Tuna Ötenel (soprano saksofon), Le- wnt Çoker (bas trombon), Ruli Karaca (bas). Jozi Levi (vurmalı çalgılar) ve Erhan Altay'dan oluşu- yor. Grove CoUective, bu akşam ikinci kez Roxy'de müzikseverlerle buluşa- cak. Soul ve caid-jazz'dan, jazzy house'a uzanan ha- reketli müzikleri ve Afro- Latin esintileri taşıyan so- lo parçalanyla seyircile- re hareketli bir gece yaşa- tacak. Dj Booster. bas davul, trompet ve saksofon gibi akustik enstrümanlarla do- naülmış topluluğunun ba- şında elektronik beyin ro- lünü üstleniyor. Booster caz müziğinde Fransız ekolününen önemli isim- lerinden biri olarak kabul ediliyor. Booster'a bu ak- şam Dulcinea'da Iann As- suied (davul), Nkolas Gu- eguen (tuşlu çalgılar), Matthieu Bost (saksofon) ve ThİMukRenard(trom- pet) eşlik edecek. Ingiltere, çocuk romanlarını beyazperdeye aktanyor • Kültür Servisi - Ingiltere Kültür Sekreteri Chris Smith, sinemacılan çocuk fılmleri yapmak için desteklediklerini belirtti. Smith, çocuklar için gerçekleşecek fılmlerin, onlann gelişiminde büyük bir önem taşıdığını ve değişen eğitim sisteminin bir parçası olduğunu söylüyor. Chris Smith, lnternet ve CD Rom'un yanı sıra sinemanın da çocuklann yetişmesinde yüzyılm en önemli araçlanndan biri olduğunu savunuyor. Ingiliz sinemacılar önümüzdeki günlerde çocuk klasiklerini beyazperdeye aktarmak için çalışacak. Sabancı Koleksiyonu Louvre Müzesi'nde sergilenecek • Kültür Servbi- Sakıp Sabancı'nın hat koleksiyonu önümüzdeki yıl Fransa'daki dünyaca ünlü Louvre Müzesi'nde sergilenecek. 2000 yılının Mart ve Nisan aylannda izleyicilere sunulacak olan sergi, Louvre'dan önce 7 Ekim 1999 - 20 Ocak 2000 tarihleri arasında Harvard Üniversitesi Müzesi'nde sergilenecek. Oriıan Coplu İspanyada • Kültür Servisi- Karikatür sanatçısı Orhan Coplu, 14-20 Temmuz tarihleri arasında tspanya'nın Malaga kentinde düzenlenecek olan Uluslararası Çağdaş Sanatlar Fuan'nda yapıtlannı sergileyecek. Fuar yetkilileri tarafından Malaga'ya davet edilen Coplu'nun sergisi T.C. Dışişleri Bakanhğı ve Kültür Bakanhğı'nın '; katkılanyla Akteks : Şirketi'nin sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Çahşmalannda evrensel konulan resim öğeleriyle birleştiren Coplu, fuara son dönem yapıtlanyla katılacak. Coplu aynca 7-9 Ağustos tarihlerinde Amerika'nın Monterey kentinde yapılacak Türk Festivali'ne konuk olacak ve 1-15 Eylül tarihlerinde de Kanada'nın Toronto kentinde bir sergi açacak. : 6. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ BUGUN • Patti Smith saat 21.30'da Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde izlenebilir. • Tuna Ötenel Trio ve Emin Fındıkoğlu Detant konseri saat 19.00"da AKM Büyük Salon'da izlenebilir. • Groove Collection saat 23.30'da Roxy'de sahneye çıkacak. • DJ Booster saat 23.OO'te Dulcinea'da dınlenebüir. YARIN • Suzanne Vega saat 21.30'da Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda konser verecek. • Harriet Tubman saat 22.00'de Babylon'da izlenebilir. 'Doğa' isimli çahşması.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle