23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30MART1999SALI HABERLER Özdemir'e tntennerten tetefon tepkisi • Istanbul Haber Servisi - Daha öncede seçmenlerin cep telefonlanna sesli ve sessız mesaj göndermesi haber konusu olan ANAP'ın Istanbul büyûkşehir belediye başkan adayı Ali Talip Özdemır'ın telefonla lstanbullulan araması Intemet'e geçti. Internet'te konuyla ilgili görüşlerini "Telefon sapığı bir belediye başkanınız olmasmı ister misiniz" başlıklı yazıyla dile getiren bir yurttaş, tatil gününde sabah saat 09.25'te seçim kampanyası ıçin aranmasından şikâyet etti. Zeytinburnu'mla bombalı saldırı • Istanbul Haber Servisi - Zeytinburnu Özgürlük Parkjll9. Sokak üzerindeki Dursun Köm'e ait 34 LVH 74 plakali otomobilin altına konulan bomba önceki gece patladı. Patlamada otomobilin bagaj kısmı zarar görürken çevrede bulunan bazı binalann da camlan kınldı. Olay yerinde araştırma yapan bomba uzmanlan, patlayıcmın parça tesirli boru tipi bomba olduğunu belirlediler. • tZMİR (AA) - Muğla'da hafif şiddette deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Deprem Araştırmaian Enstitüsü'nden alman bilgiye göre, saat 17.06'da merkez üssü Muğla olan bir deprem oldu. Depremin Richter ölçeğine göre 3.5 şiddetinde olduğu belirtildi. Dün sabah saatlerinde de Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde 4.1 şiddetinde deprem kaydedildiği öğrenildi. Her iki depremde de can ve mal kaybı meydana gelmedi. can aWı • KUŞADASI (Cumhuriyet) - Kuşadası'nda aşın yagişlar hayatı felce uğratırken Izmir ve Söke ile bağlantısının sağlandığı çevTe yolu çöktü, aşın yağmurlardan bir kişi denizde boğuldu. Boğularak ölen 60 yaşlanndaki kadının kimliği henüz tespit edilemedi. Kuşadası'nda dün öğle saatlerinden itibaren 4 saat süreyle zaman zaman dolu şeklinde aralıksız devam eden yağmur, özellikle çevre mahallelerde ve köylerde hayatı felce uğrattı. Şehir merkezinde fazla hissedilmemesine rağmen, metrekareye normalin üstünde yağış düşmesi sonucu Kuşadası'nın tzmir ve Söke ile bağlantısını sağlayan çevre yolunda heyelan meydana geldi. Tütüncüler ve Elit Siteleri'nin hemen önünde meydana gelen heyelan, sitelerde oturanlarda da büyük korku yarattı. Heyelan, yanm saat süreyle yolun trafiğe kapanmasına neden oldu. Tialk, sivil öpgütlere ilgisiz' • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin öneminin son yıllarda daha çok fark edildiği. ancak halkın bu örgütlere karşı ilgisinin nüfusa oranla yetersiz kaldıgı belirtildi. Gaziantep Barosu Başkanı Bahattin Bozgeyik, "Örgütlenen insanlann daha etkin olabilmesi için ekonomik ve eğitim sorunlannın çözülmesi gerek" dedi. Kosova'daki bunalımın yayılmasından kaygı duyan Ankara, bölgeye askeri birlik göndermeme eğiliminde 'Kara harekâtma katdmamahyız 9 • Türkiye'de yapılan değerlendirmelerde, Türk ve Sırp askerlerinin karşı karşıya getirilmesinin büyük bir yanlış olacağı vurgulanıyor. NATO, bölgeye kara birliği gönderme karannı "oybirliği" ile alsa bile Türkiye, TBMM'nin karan onaylamaması durumunda bu harekâta katılmayabilir. ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - NA- TO'nun üzerinde en çok tartıştıgı Koso- va'ya kara birliği gönderme konusu An- kara'da ciddi şekilde ele alınıyor. Hükü- mette yapılan değerlendirme toplantıla- nnda, Türk ve Sırp askerlerinin karşı kar- şıya getirilmesinin yanlış bir tutum olaca- ğı vurgulandı. NATO'nun kara harekâtı için kesin karar alması durumunda Türki- ye'nin konuyu yeniden değerlendireceği ancak göndermeme eğiliminde olduğu bildirildi. Kosova'daki bunalımın bölgeye yayıl- masından kaygı duyan Ankara, kara hare- kâtı konusunda da çok dıkkatli olunması gerektiğini düşünüyor. Ankara, böylesine bir harekâtın o kadar kolay olmadığma dikkat cekerken Balkanlar'la 500 yıllık ta- rihi paylaşan bir ülke olarak oraya askeri birlik gönderilmesinin "handikap" yara- tacağını kaydediyor. Bu konuda Ankara'yı düşündüren bir konu da ittifak içinde kararlann oybirliğiy- le ahnması ve Türkiye'nin katılmayı red- detmesinin zor olması. Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre. kara birliği gönde- rilmesi konusunda "çeküıgen" davranan Türkiye'de yetkili kaynaklar şu değerlen- dirmeyi yapıyor: "ABD, lngtttereve Almauya gibi ülketer Yugoslavya'yı bugün vursalar dahi yaruı iyi itişküer kurabitirler. Ama eğer Türkiye vurursa, ilişkiler o kadar kolay düzehnez. Balkanlar'da Türk kültiini yaşıyor ve Tür- Idye'ye karşı çekememezlikle biıiikte bir saygı var. Bunlann çok iy i kullanılması ve korunması gerekir. Türkiye'nin oraya git- mesi ve Türk ve Sırp askerini karşı karşı- ya getirmek yanlış olur." NATO'nun planları NATO'nun Yugoslavya'ya yönelik hava harekâtının aşamalan ve ıttifakın planlan şöyle: - NATO operasyonu önceki geceden iti- baren ikınci aşamasına girdi. tlk safha Sırp entegTe hava savunma sistemlerinin çöker- tilmesine yöneliktı. Ancak Beigrad yöneti- mi savunma sistemini çalıştırmadı. Bu aşa- mada Sırplara ait bazı askeri tesisler de vu- ruldu. - lkinci aşamada ıse Kosova'da konuşlan- dınlmış ağır Sırp sılahlan vurulmaya baş- landı. Tank \e top gibi ağır silahlar Koso- va'da halkı tedirgin eden, halkın göç erme- sine neden olan, onlann yaşamına kasteden silahlı unsurlar yok edilmeye başlandı. Bu saldınlar sürüyor. Amaç Yugoslavya'yı, Ko- sova'da şiddet uygulamasına olanak tanıyan askeri güçten yoksun kılmak. - Hava harekâtlan ile ilgili olarak aşama- lan n üçüncüsü tüm Yugoslavya'daki askeri birliklerin vurulması. Ancak bu aşamanın başlatılmasına daha zaman var. NATO ikin- cı aşamadan sonra Yugoslavya'ya "düşün- me payı" bırakmak için saldınlannı bir sü- re durdurabilir. Sonuç alınmazsa üçüncü aşama başlar. - Hava harekâtının gerekli sonucu verme- mesi durumunda ittifak, kara harekâtı ola- sılığını değerlendirecek. Kara birliğinin Yu- gosiavya'ya gönderilmesi konusunda oybir- liğiyle bir kararalınırsa müttefık ülkeler, bu karan ulusal meclıslerde onaylatmak duru- munda. Türkiye, NATO'nun oybirliğiyle al- dığı karara karşı çıkamasa bıle. TBMM'nin onaylamaması durumunda bölgeye askeri birlik göndermeyebilir. Siyasîlere eleştiri Göçmenlerin buruk baymmlaşması • 'Göçmen kenti' olarak anılan Bursa'ya, NATO'nun Kosova'ya müdahale öncesi yola çıkan ve giderek artan Sırp vahşetinden kurtulan 178 ailenin son 1 hafta içinde akrabalannın yanma yerleştikleri bildirildi. LEVENT GENCELLİ BURSA - Kosova'daki vahşetin boyutu giderek artarken yıllar önce Bursa'ya o yöreden gelerek yerleşenlerin bayramlaşması gözyaşlan arasında oldu. Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nce Kültürpark Ender Çay Bahçesi'nde düzenlenen bayramlaşma siyasi akınma uğradı. NATO müdahalesinden önce Kosova'dan aynlarak Bursa'ya gelenler ve akrabalan, siyasi konuşmalan gözyaşlan içinde izlediler. Mülteci yakınlan, siyasetçilerin gruplar halinde gelip bayramlaşma adı altmda propaganda yapmalanna içerlediklerini, geleneksel ev sahipliği özellikleri nedeniyle ses çıkarmadıklannı, verilen sözlere ne kadar uyulacağını takip edeceklerini açıkladılar. 'Göçmen kenti' olarak anılan ve Rumeli'den çeşitli dönemlerde gelen yaklaşık 300 bin kişiyi banndıran Bursa'ya, müdahale öncesi yola çıkan ve NATO'nun müdahalesiyle artan Sırp vahşetinden kurtulan 178 ailenin son 1 hafta içinde akrabalannın yanma yerleştikleri bildirildi. Bursa Rumeli Türklen Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Şuayip Toprak, Sırp vahşetini kara harekâtının durdurulabileceğini. zaman geçirmeden kara operasyonunun mutlaka başlatılmasını istedi. Bayramı buruk kutladıklannı bildiren Toprak, Kosova'nın Iskenderay kasabasının Sırp güçleri tarafından kuşatıldığmı ve 20 bin kişınin katliamla baş başa kaldığını bıldirdi. Şuayip Toprak, geçen hafta Makedonya'da incelemelerde bulunduğunu, 20 öğretmen ve 400 çocuğun gözlerinin önünde yapılan kurşuna dizme olayını dünyaya açıkladığmı bildirdi. Toprak, "Zulümden kaçarak ülkemize gelen kardeşterimiz rahat etsin. Onlara sahip çıkılacaknr" diye konuştu. Bursa'da çok güçlü organizasyona sahip göçmen derneklerinden biri olan Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin bayramlaşmasına siyasiler önceki senelerden daha fazla ilgi gösterdiler. Kültürpark'takı Ender Çay Bahçesi'ne bırkaç dakıka arayla, DSP milletvekili Hayati Korkmaz, eski Milli Savunma Bakanı ANAP'Iı Turhan Tayan, ANAP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Bursa Büyûkşehir Belediye Başkanı Erdem Saker gelerek derneğin bayramlaşma törerune katıldı. Emniyet Müdürü Bilican, Çevik Kuvvet Şubesi'nde bayramlaştı Emniyet Müdürü Necati Bilican, Istanbul Valisi Erol Çakır ve Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile dün Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdüıiüğü'nde polisleri ziyaret etti. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOGLU) 'Kardeşliğî yeşerteceğiz'tstanbul Haber Servisi - Emniyet Ge- nel Müdürü Necati Bilican, içte ve dışta bazı güçlerin Türkiye'deki istikran, eko- nomik gelişmeyi ve huzur ortamını boz- maya çalıştıklannı belirterek "Ancak her seferinde çarpüryorlar" dıye konuştu. Necati Bilican, Istanbul Valisi Erol Ça- kır ve Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile dün Bayrampaşa'da bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde polislerle bayramlaştı. Burada polislere bir konuş- ma yapan Bilican, terör örgütü PKK'nin lideri AbdullahOcalan'ın yakalanmasın- dan sonra terör eylemlerinde Istanbul'un bir odak olarak seçildiğini ifade ederek "Bfcom ülkemizde Türk, Kürt, Laz, Gür- cü, Arap vardır. Ama yıllardır bu insan- lar bu topraklarda aynı dili, aynı düşün- celeri paylaşarak yaşanuşlardır ve arala- nnda hiçbir problem olmamıştır. Bunu bir aynm gibi ortaya koymaya çahşanla- ra izm vermemek gerek. Bir taraftan kar- deşliği yeşerteceğiz, bir taraftan da caydı- ncı olacağız" dedi. Bilican. gazetecilerin Taksim'deki pat- lamayla ilgili sorulannı da yanıtladı. Olayla ilgili çalışmalann sürdüğünü ifa- de eden Bilican, "Genç bir kızımızın da- ha güzeilikleri yaşaması gereldrken boş bir hayal uğruna kendini öldümıesi çok üzücüdür" diye konuştu. Emniyet Genel Müdürü Bilican ve Emniyet Müdürü Özdemir, daha sonra Taksim Hastanesi'ne giderek yaralı polis memuru Duran Gökçek ile Ezgi Gürlevik ve Çiğdem KAnç'ı ziyaret etti. Taksim'deki bombaa fi Taksim'deki bombalı saldınyı gerçek- leştiren kadın saldırganın kimliği henüz belirlenemedi. Kadın teröristin cesedi Adli Tıp Kurumu morguna kaldınlarak otopsi yapıldı. Yetkililer, şu ana kadar ce- nazeyi almak için başvuruda buiunanm olmadığını kaydettiler. Papandreu, PKK'nin Yunanistan'da legal olmadığını belirtti 'Ocalan'ı desteklemek yanlıştı' BONN (AA) - Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Pa- pandreu, PKK'nin Yunanis- tan'da legal bir örgüt olmadı- ğını ifade ederek "Hertürlü terörii reddediyoruz" dedi. Haftalık Der Spiegel dergisi- nin sorulannı yanıtlayan Pa- pandreu, PKK lideri Abdıü- lah Öcalan'a verilen desteğin de yanlış olduğunu söyledi. Yunanistan'ın, demokratik bir ülke olarak ülkeye gelen Kürt sığınmacılann siyaset yapmalanna ve fıkirlerini serbestçe ifade etmelerine izin verdiğini hatırlatan Pa- pandreu, "Ancak PKK, Yu- nanistan'da legal bir örgüt de- ğfldir ve biz her türlü terörü reddediyoruz" ifadelerini kullandı. Yorgo Papandreu, Türkiye'nin "Yunanistan'ın • Yunanistan'ın, Kürt sığınmacılann siyaset yapmalanna ve fikirlerini serbestçe ifade etmelerine izin verdiğini hatırlatan Papandreu, "Ancak PKK, Yunanistan'da legal bir örgüt değildir ve biz her rürlü terörü reddediyoruz" dedi. PKK'ye Kalaşnikof ve Sün- ger roketleri verdiği" yolun- daki suçlamalanna ilışkin bir soruya, "Bu tür silah sevla- yatindan haberimiz olsaydı, bu konu derhal mahkemeye intikal ederdi" yanıtını verdi. Türkiye'nin bu yöndekı suç- lamalannın ya çok genel ya da yanlış olduğunu iddia e- den Papandreu, terör örgütü- nün Lavrion kentinde bir eği- tim kampına sahip olduğu- nun ileri sürüldüğünü hatırla- tarak "Yunan güvenlik görev- lileri ve eminim buna bazı dış ülke istihbarat örgütleri de dahiLyapnklan araşnrma so- nunda, La\rion'da sadece bir BNf ik biriikte işlettigimiz sı- ğınmacı kampı bulunduğunu gördüler" dedi. "Yunanistan'ın PKK'yi neden bir terör örgütü olarak sınıflandırmadtğı" yolunda- ki bir soruyu yanıtlayan Pa- pandreu, ülkesinin kendisin- de böyle bir kategori yapma görevi görmediğini belirterek bu tür sınıfiandırmalarla Kürt sorununun sadece polisiye tedbirlerle çözülebilecek bir güvenlik sorunu olarak görü- leceğini kaydetti. Yunanistan Dışişleri Baka- nı Papandreu, Öcalan'ın ya- kalanması konusunda da şöy- le konuştu: "Biz onu doğrudan Türki- ye'ye iade etmediğimiz gibi, kendisine siyasi sıgınma hak- kı da veremezdik. Ocalan için gizlice gü\enilir bir üçüncü ülke arayışına girişmemiz yanlış biryoldu. Bu rürgizü iş- lerden de sadece bazuaruun haberi oluyor." Bu gızli ope- rasyonda yer alan politikacı- lann, şu an bu konunun ay- dınlatılması amacıyla kuru- lan araştırma komisyonuna hesap verdiğini belirten Pa- pandreu, "Genel olarak dış politikamızı bundan sonra daha açık bir şekilde yapma- mız gerektiğini düşünüyo- nun" dedi. IFİ%NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Sıyası yaşam kiriendikçe, sosyalistierin bu ülkedeki öne- mi daha da artıyor. Çünkü 50 yı- la yakın bir süredir, siyasi ya- şamdan solculan temizlemek için her şey yapıldı. Siyasi Islam ve şoven milliyetçilik, solun önünü kesmek amacıyla bir devlet polrtikası olarak 1940'la- nn ortalanndan bu yana aralık- sız uygulanıyor. Solsuz devlet tercihlerinin sonuçlannı bugün daha iyi görüyoruz: Bir yandan "şeriat" endişesi, öte yandan "ülkücü mafya" adı verilen çe- telerin devlet içinde yarattıklan büyük yozlaşma. Toplumda büyük bir umut- suzluk hâkim durumda. Seçim- ler bile ne yazık ki umut yarat- mıyor. Çünkü 50 yıllık düzenin değişmesi konusunda bir ışık görünmüyor. 12 Eyiül'de yara- tılan yasal engeller, yeni bir de- ğişime fırsat tanımıyor. Yüzde 10'luk seçim barajı, parti lider- lerinin hegemonyasına dayalı Siyasi Partiler Kanunu, partile- rin düşüncelerini özgürce açık- Neden Oyum ÖDP'ye? lamalannın önündeki kısıtlama- lar, siyasi havayı boğucu hale getiriyor. Türkiye, bu tercihlerin sonu- cu tamamen sağa kaydı. Fazi- let Partisi'nin, MHP'nin arkasın- daki büyük destek işte bu 50 yıllık tercihlerin ürünü. Siyasetin merkezi, sağda oluşmuş büyük ağırlık nedeniy- le dengesini kaybetti. Çünkü sağı dengeleyecek bir sol kuv- vete bugüne kadar olanak ta- nınmadı. Sosyalistler her ağız- lannı açtıklannda susturuldular, bastınldılar, hapse atıldılar, iş- kence gördüler, yargısız infaz- larda, faili meçhullerde yok edil- diler. Sosyalistler susturulup ezil- dikçe, sosyal demokrasi de sa- ğa kaydı, iyice merkeze çekildi. Merkez sağ partilerle aralannda bir fark kalmadı. 1960'larda, 1970'lerde sosyalistler güçlüy- ken sosyal demokrasi de canlı ve sola açık siyasetler izliyordu. Ismet inönü gibi geleneksel bir siyasetçı bile o koşullarda "or- tanın solu" çizgisini öne sürmek ihtiyacını hissetmişti. Onümüzdeki seçimlerde bu nedenle sosyalistierin alacağı oy çok önemli. Çünkü sosyalistler siyaset sahnesinde olmadıkça bu ülke- nin dengelerinin yerine oturma- sı mümkün değil. Dengesi ta- mamen sağa kaymış bir siyasi tablonun sonuçlannı hep biriik- te yaşıyoruz. Bir yandan giderek artan dinci muhafazakâriaşma, öte yandan siyasette çürüme, zorbalık ve çeteleşme. Sosyalistler, Sovyetler Birli- ği'nin dağılmasıyla biriikte cid- di bir şaşkınlık ve bunalım dö- neminden geçtiler. Ancak zaman içinde görüldü ki kapitalizmin egemenliğinde- ki dünya, insanlığa iddia edildi- ği gibi mutluluk getirmiyor. Sos- yalizmin çöküşünden bu yana eski sosyalist ülkelerde milletler boğazlaşması yaşanıyor. Kapi- talizm, milli meseleyi çözmek yerine azdırıyor. İnsanlığa bek- lendiği gibi refah getirmiyor, tam tersine kan ve gözyaşı getiriyor. Sosyalistler, geçmişte yaşan- mış olumlu ve olumsuz deney- lerden dersler çıkararak, daha olgun bir siyaset izliyortar. Sos- yalizmin, farklı seslerin, farklı renklerin bir arada yaşamasıyla hayat bulacağını kavnyoıiar. Stalin dönemi. tek parti dikta- töriüğünün yarattığı olumsuz bi- rikimler, bugüne ışık tutuyor. Yalnızca parti merkezine itaat etmek anlayışının ne kadar yan- lış olduğu, şimdi sosyalist saf- larda daha dikkatli bir gözle ele alınıp eleştiriliyor. Özgürlük ve Dayanışma Par- tisi (ÖDP), son yıllarda dünyanın dört bir yanında gelişen alter- natif sosyalist hareketlere ben- zer yapısıyla toplumun ilgisini çekiyor. İçinde farklı eğilimlerden sos- yalistleriyie, çevrecileriyie, femi- nistleriyie yeni bir anlayışı yan- sıtıyor. Bildiğimiz, klasik sol ha- reketten farklı yönetim biçimiy- le de bir model oluşturuyor. ÖDP'nin bunca farklılığı içinde banndırması, başlangıçta bir handikap olarak kabul ediliyor- du. Zaman içinde görüldü ki bu farklılıklar partiye dinamizm ge- tiriyor, toplumun sempatisini topluyor. Bu seçimlerde sosyalistierin alacağı her oy, Türkiye'nin siya- si Islamdan ve ırkçı milliyetçilik- ten annması için bir ağırlık ola- cak. Denebilir ki ÖDP barajı aşamaz. Onu bilemem, ancak ÖDP'nin ve diğer sosyalist par- tilerin oylanndaki artan her yüz- de, bu toplumun geleceği için bir umut olacak. Benim oyum, savunduğum sosyalist anlayışa en uygun parti olan ÖDP'ye. NATO'nun operasyonu Sıra askeri birliklerdeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay. NATO güçlerinin, 5 günlük operasyon sonunda Yu- goslavya'nın savunma yeteneğini zayıflattiğmı belir- terek bundan sonrakı aşamada askeri birükler ve po- lis gücünün hedef ahnacağını bildirdi. Türkiye'nin NATO'nun kara harekâtı konusunda herhangi bir istemi olmadığını belirten Başbakan Bü- lent Ecevit Rusya ve ABD'nin bir araya gelerek an- laşmalarını ve Sırplan da soykınmdan vazgeçme ko- nusunda ikna etmelerinı istedi. Genelkurmay Başkanlığı Hasan Tahsin Basın Bil- gi Merkezi'nden venlen bilgiye göre, NATO hava ha- rekâtı kapsamında son 2 günde düzenlenen operas- yonlarda toplam 253 sorti yapıldı ve 19 hedef vurul- du. Saldınlarda Adriyatik Denizi'ndeki ABD deniz unsurlanndan atılan Cruise füzeleri de kullanılırken, bir F-117 uçağının Belgrad'ın kuzeybatısına düşme- sinin harekâtı aksatmadığı belirtildi. Bugüne kadar vurulan hedeflerle Yugoslavya'nm savunma yetene- ği zayıflatıldı. Harekâtın bundan sonraki aşamasm- da, Kosova'daki ve 44. paralelin güneyindeki Yugos- lavya askeri birlikleri ve polis gücüne ağırlık verile- cek. Tttrk uçaldan 19 sorti yaptı Italya'daki 11 Türk uçağı son 2 gün içinde toplam 19 sorti yaparak hava saldınsı yürüten NATO uçak- lannın korunması, olası saldınlann engellenmesi ve gerektiğinde karşılık verilmesi faaiiyetlenni gerçek- leştirerek görevin başanya ulaşmasına katkıda bu- lundu. Deniz Kuvvetleri'ne ait bir firkateyn de Adri- yatik'te bulunan NATO deniz gücünde görev yapıyor. Başbakan tcevjt, partılilerle bayramlaşırken ga- zetecilerin Türkiye'nin kara harekâtı için girişimde bulunup buTunmayacağtna ilışkin bir soru üzerine, bu konuda Ankara'run herhangi bir istemi olmadığını belirterek şımlan söyledi: "Ama NATO'nun bir talebi olabfflir mi. otemaz mı, onu bihnryorum. Etnik temizlik süreci zaten beklen- mekteydL Sırplar bunu Boşnaklara karşı da yapmış- lardı. Vlne yapabilirier. Oradaki gelişmeİer savaşa dö- nüşmüş durumda. Bu arada sevindirici bir haben Rusya Başbakanı Yevgeni Primakov, Yugoslavya'ya gkiiyor. ümanm ki kendisi Yugosiavya yönetimini, Sırplan bu vahşke da\ ranıştan. soykınmdan,etnik te- miziemegirişiminden \azgeçmeyeikna edebifir. Bu ko- nuda ABD yönerimi \e Rus yönetimine çok büyük gö- rev düşüyor. E\^ela bu iki de\ let kendi aralannda bir uzlaşmaya varuiarsa Kosma knnusunu Sırp yöneti- mine kabul ettirmeleri kolay laşnıış olur" Arnavutluk'a insani yardım malzemesi Ecevit, önceki gün görüştükleri Arnavutluk büyü- kelçisi ve askeri ataşenin saldm olasıhğma karşı ba- zı önlemler aldıklannı ve insani yardım malzemesi istediklerini belirterek u Bunlann içindesüahve aske- ri mühimmat yok. Dışişleri ve Genetkunnay dün ve- rimlibirçahşmayaptıiar. Bu baglamda Arna\utluk'a 15 T1R insani yardım malzemesi, ay nca kargo uçağı ffle de malzeme göiHkrttecek" dedi. Ecevit, Ege'de devriye uçuşu yapan F-16 uçağına Limni Adası'ndaki radann kilitlenmesi sonucu mey- dana gelen gerilimle ilgili soruya da şu yanıtı verdi: "Bu konuda ayruıölan bflmiyorum, fakat ak ak böylegerilimkr oJuyor. Çünkü biz Yunanistan'a ait ha- va sahasuıı denizdeki ha\a sahasıyla uyıımlu olarak, 6 mfl oiarak kabul ediyoruz." Ecevit'in kabulü Başbakan Ecevıt. dün Makedonya'nm Türkiye Bü- yükelçisi Trayan J^rovski'yi kabul etti. Görüşmede, Makedonya üstündeki mülteci yükünün hafifletilme- si için neler yapılabileceği ele alındı. Ecevit, daha sonra da Dışişleri Bakanlığı Balkan Dairesi'nde gö- revli üst düzey diplomatlarla bir araya geldi. Görüş- mede, Kosova bunahminın Türkiye'yi ilgilendiren boyutu üzerinde Ecevit'e bilgi verildiği kaydedildi. Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Teslime Nesrin BİR KADIN YAZGISI lesume ııesRin BIRHflOin ynzoisı 192 sayfa. 1 hamur. Hakkında tutuklama emri çıkanlan aşın dincilerin "ölüm fermanı" ile aradıklan Bangladeşli yazar Teslime Nesrin'in sonuçta bir sürgün yaşamı ile ödediği alabildiğine özgür düşüncelerinin coşkulu; düşündürürken kimi zaman güldüren. şaka dolu. zarif bir dille anlattığı iki anlatı. BÜTÜN KJTAPÇILARDA .-.---;-.---•-- Ç a S P a z a r 1 a m a A -Ş Turkocağı Cad. No:39/41 L. kitap kulûbü (34334)Cağaloğlu-lstanbu! Tel- (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle