20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&YFA CUMHURİYET 30MART1999SALI HABERLER BUGÜN (Lt SİRMEN fiıgüı Bayram ya, Mesela... 3u yıl bir hafta arayla kutladık ikı bayramı. Önce pganist dönemden kalma, eski Türklerde de kut- tefân ve bölgemizde birçok ülkede sevinçle karşı- laan, aslında doğanın bahar uyanışını kutsayan Nvruz'u yaşadık. Tam tamına bir hafta sonra da Krban Bayramı'nı. aüzeldir bayramlar. Her topluma da gereklidir. KırıJik, birlik duygusunu pekıştırir, arındınr insanla- n,3İreyleri birbirine yaklaştırarak güçlendirir top- lunlan. ^ağdaş, ırkçı olmayan, sübjektivist (öznelci) ulus- çujğun kuramcısı Ernest Renan, ulusun düşün- sebir olgu olduğunu, bir ulusun ana öğesinin bir anda yaşama isteğinde bulunduğunu, varsayılan orak geçmişten yönelinmek istenen ortak gelece- gegiden yolun ulusun süreci olduğunu söyler. Ulusun da geçici bir olgu olduğunu vurgulamayı unrtmayan Renan ıçin önemli olan, gerçek geçmiş dejil, varsayılan geçmiştir. Ve zaferler kadar yenil- gilff. bayramlar kadar acılarpekiştirirler, harcını ulu- suı. Bayramlar ulus varlığmın önemli öğeleridir. hedeni ne olursa olsun, güzeldır bayramlar. Ço- ğunuz bayramın kökenıni bıle unuturuz, imajı kalır aklmızda. Eızde bayramlar, hoşgörü, yakınlaşma, banşma, se\gi günleri olarak somutlaşmışlardır. Yani şu sı- ral<rda toplumca en fazla gereksınim duyduğumuz şe^ler. Lçüncü günunü yaşadığımız şu Kurban Bayra- nn'ida acaba kaçımız öfkelerimizi geçici birsüre için de olsa bir yana bıraktık? Kaçımız içımizi anndırdık? Kaumız, karşımızdakıne kırgınlığımızı unuttuk, dost- lukelini uzattık? Oysa, dedığim gibi, şu sıralarda topumca en çok gereksınim duyduğumuz şeyler burlar. Hatta bunlan kışisel davranış biçimı olmak- tançıkarsak, genelleştirsek, kurumsallaştırsak, ku- rurrlan, kuruluşlan da böyle davranmaya zorlasak nefcadariyi olur. Bayramın şu kalan bölümünde, mesela diyorum, göaeri yapan ANAP'lılann seçim otobüsüne, DYP binasının balkonundan çiçek atılsa, ANAP'lılar on- lan, onlar da ANAP'lılan selamlasa... Bayramın şu kalan iki gününde, diyorum, politi- kadar, basketbol oyununda mola alır gibı, kısa bir süre için birbirlerine çatmayı ve yermeyı bıraksalar, yainzca yapacaklannı anlatsalar da eleştin sınınnı aşıp sovgü alanına giren oklannı birbirlerine yönett- meseler... Nasıl olurdu acaba? Bır kez düşünmeye başlayıncâ ınsan, duramıyor, akla olur olmaz şeyler gelıyor. Ben de "Bugün bayram ya, mesela..." diyorum. Evet, mesela Deniz Baykal, yanına eşinı alsa ve "Eskidava arkadaşım, genelsekreterim, genelbaş- kanımdır" dese ve çat kapı, Oran'da Bülent Bey'e gitse. Eh bayram ziyareti bu, Bülent Bey de onu red- dedecek değil ya! Sonra Rahşan Hanım elıyle Ece- vjtler"in o nefis çaylarından birini demlese.... "Ohhh", dese Deniz Bey, "nasıl da özlemişim bu çayı..." Tansu Hanım, Çankaya'ya çıksa, kendisini poli- tikaya sokan eski genel başkanı Süleyman Bey'in elinı öpse, "Bak Nazmiye!" dese Süleyman Bey, "tdmler gelmiş" vo konuçeerfar Kosova'nm ahvatt ni... Sonra,. dönse eve Tansu Hanım, bayramlıklannı giymiş, Ozer Bey'i de alsa yanına, çalsa kapılannı Yılmaz Bey ile Berna Hanım'ın, kısa bir bayram sohbeti yapsalar, sonra da iyi şanslar dileseler bir- birlerine... "Bugün bayram ya, mesela..." diyorum. Mesela sadece iki güncük ıçin.... Bunu düşündükçe gidiyor içım. N'o, siz neden öyle gülüyorsunuz mirim? 13 komisyon calısacak Yolsuzlukta hesaplaşma yeni Meclis'e kaldı • Geçen dönem kunılan 13 soruşturma komisyonu 21. dönemde çalışmalannı sürdürecek. Komisyonlardan 7'si Mesut Yılmaz, 1 'i Tansu Çiller, 5'i de eski bakanlarla ilgili savlan inceleyecek. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yeni Mec- lis, siyasi partiler arasm- da geçen dönem günde- me gelen. ancak seçim nedeniyle sonuçlandın- lamayan "yolsuzluk he- saplaşmalanna" sahne olacak. 20. dönemde kunılan 13 soruşturma komisyo- nu çahşmalaruu yeni dö- nemde sürdürecek. Ge- çen dönemde süreleri so- na erdiğı halde raporlan- nı TBMM Başkanlığı'na sunmayan 3 soruştunna komisyonunun raporu da 21. döneme kaldı. 19. dönemde olduğu gibi geçen yasama döne- minde de TBMM'de bü- yûk tartışmalara, suçla- malara neden olan ve se- çim öncesi parlamento- daki sayısal dengeler ne- deniyle liderleri için Yü- ce Divan riski ortaya çı- kmca ANAP ve DYP arasında "aklama anlaş- malannı" gündeme geti- ren soruştunna komis- yonlan, 18 Nisan seçim- lerinden sonra oluşacak yeni Meclis'in de önce- İikli konulan arasında yer alacak. 7'si ANAP lideri Me- sut Yılmaz, l'iDYPlide- ri Tansu Çiller ve 5'i ANAP, DYP, CHP ve FP'li eski bakanlarla il- gili olmak üzere, geçen dönemde kunılan 13 so- ruşturma komisyonunun kaderini. seçimlerde or- taya çıkacak tablo belir- leyecek. Mesut Yılmaz hakkın- da tstanbul Kurtköy Ha- vaalanı ihalesi ve İstan- bul'da yeni tunzm alanla- nnın belirlenmesiyle il- gili savlan. ANAP'Iı Ba- yındırlık ve tskân Baka- nı YaşarTopçu hakkmda da Karadeniz sahil yo- luyla ılgilı usulsüzlük savlannı ınceleyen ve Yüce Dıvan'a sevk yö- nünde karar veren, ancak raporlannı TBMM Baş- kanlığı'na sunmayan üç komisyonun raponı da TBMM Genel Kuru- lu'nda önümüzdekı dö- nemde oylanabilecek. Seçımlerden sonra gerçekleşecek hükümet modelıne göre yeni dö- nemde de yeni "aklama anlaşmalannın" günde- me gelmesi bekleniyor. TBMM'de 20. dönem kunılan ve büyük çoğun- luğu henüz görev bölü- mü bıle yapmayan soruş- tunna komisyonlannda Yalını Erez, Burhan Ka- ra, Necati Çelik, Işın Çe- lebi, Mustafa Kul Meh- met Ağar, Eyüp Aşık. Necdet Menzir ve Gfi- neş Taner hakkında gö- revi kötuye kullanma , usulsüzlük, ihaleye fesat kanştırma ve çetecılik suçlamalan yer alıyor. İnebolu Azize Ana Yatılı îlköğretim Bölge Okulu, öğrencilerini geleceğe güvenle taşıyor Eğitimtutkusunun öyküsü• • ğretmen ve öğrencıleri Obirlikte kucaklayan eğitim tutkusu, okulun duvarlannı aşarak Kastamonu'ya kadar uzanıyor. Kenetlenen dostluklann tiyatro kulübünde somutlandığı, an arda gelen Kastamonu Voleybol Şampiyonluğu'nun bırliktelik duygusunu tazelediği okulda, iş atölyelerinde yükselen yetiler sergi salonlannda görülüyor. Başanyı paylaşma duygusunun müdür, öğretmen, öğrenci, tüm personeli sarmaladığı okul, koleji andıran yapısıyla özel okullan aratmıyor. "Azize Ana" adıyla örtüşen eğitim kadrosu, öğretimde sürekliliği aşılarken, hüzün ve acılann da yalnızca bir deneyim olarak geçmışte bırakılmasını küçük beyinlere ışlemeye çalışıyor. 120 yatılı, 6O'ı taşımalı, 81 günduzlü olmak üzere toplam 261 öğrencinin öğrenim gördüğü Azize Ana Yatılı îlköğretim Bölge Okulu (YİBO), Inebolu'dan 5 kilometre uzaklıkta. Okulda lojman bulunmaması nedeniyle öğretmenlerin gece nöbetlerinin ardından ilçedeki öğretmen evine ulaşmalan için yaklaşık yanm saat süren riskli bir maratona girmesi gerekıyor. Geç saatlerde araç bulunmaması nedeniyle yürümek zorunda kalan öğretmenleri sokak köpeklerinin saldınlan bile yıldırmıyor. En önemli sorunlanmn lojman, spor salonu, sağlık personeli ve rehber öğretmen sıkıntısı olduğunu anlatan YİBO Müdürü Necmi Mankaloğlu, devletten gelen yardımlarla yetinmeyerek, sivil loplum örgütlerini de okula çekmeyi başaran bir eğitim savaşçısı. lstanbul'daki Köy Öğretmenlen Yardımlaşma Derneği ile bağlantı kurarak, okuluna büyük bir kütüphane kazandırmış. Hollanda'ya yerleşen Kastamonulular tarafmdan kunılan Hollanda K.astomonu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile düzenledikleri gecede de 1 milyar lira gelir elde etmeyı başarmış. Dernek ile yapılan anlaşma sonucu kardeş okul projesı uyguianmış. Mankaloğlu, çalışmalanndan her geçen yıl bir bir ürün alıyor ve bu yıl başanlı ögrençileri bjr hafta Hollanda'ya göndererek , ödüllcndıreceğinı açıklıyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile yapılan görüşmeler sonucunda da okula çok amaçlı bir konferans salonu yapılarak, eğitim yelpazesıni genışleteceklerinı anlatıyor heyecanla. Okulu kültür merkezine dönüştürerek, eğitim nabzmın Inebolu'dan atmasını ısteyen Mankaloğlu, öğrencilenn etrafindaki kuşku sisıni de dağıtmayı amaçladıklannı vurguluyor. Yoksul köylü aılelerden gelen çocuklann geçim sıkıntısı nedeniyle kısa yoldan yaşama atılmak istediğinı aktanrken. gözlemlennı sıralıyor: "Oğrenciler. geleceğe karsı oknıkça kararstz. Bunda ailelerinin dunımu da etken. Ailelerinin onlan okutamayacağı düşüncesi ile kısa yoldan hayata anlmak istiyorlar. Biz bu düşüncelerini yavaş yavaş kırmaya başladık. Okula ilk başladıklannda topluluk karşısında rahat konuşamama. şheii konuşma, çekingen \e içine kapanık olma gibi sorunlan vaıtu. Tiyatro kulübünü, biraz da bu sorunlara derman olmak amacryla kurduk. Buradan mezun olan birçok öğrencinin üni\ersite>i kazanması, okulumuzun 3 yıl üst iiste Kastamonu \ble\bol Şampiyonu olması onlara güç verdi, moral doping etkisi >apb. İş atöhesinde üren'lcn el işlerinin İstanbul'da bile satılması, onlan çahşmak konusunda daha çok teşvik etti. İnebolu'daki hayırseverlerin okula vönelik bağışlan, lstanbul'daki Inebolululann bilgisayar hibesi bizleri daha da > üreklendirdi. Arük, İnebolu'nun kalbi bizim okuldan atmava başladı. Okulumuz, ilçeye de dinamizm getinfi." YİBO'ların mlsyonu önemli' Devletm aktardığı büyük kaynaklarla yatılı okul öğrencilerinin eğitim, gıyim. yemek, yatak tüm masraflannın karşılandığına dikkat çeken Mankaloğlu,"YİBO'lar kırsal kesimden gelen öğrencilerin havata kazandınlmasında çok önemli bir misyon üstieniyor" diyor. Müdür Mankaloğlu, köylerdeki birleştirilmiş sınıf uygulamasının venmli olamamasına. kendilerine kaydolan 6. sınıf öğrencilen arasında okuma yazma bilmeyenlerin bulunmasını önıek gösteriyor. Öğrencilerin YÎBO'larda arkadaşhk ortamını genişlettiğine, kent havasını solumaya, geleneksel yaklaşımlannı kırmaya başladığına işaret ediyor: "Köylerdeki birleştirilmiş sınıflardan bize gelen birçok öğrencinin okuma yazma bilmediğini >a da dört işiemden habersiz olduğunu belirledik. Bu öğrencilen özel \etiştirme kurslanna aldık. Yaşadığımu ola\, YİBO'lann eğitime ne kadar ateşli meşale tuttuğunu, birleştirilmiş sınıflann da ne denli başanlı olduğunu gosteriyor." Çoğunun ılkokul mezunu bile Bir kOİejİ andinyor Başanyı paylaşma duygusunun müdür, öğretmen, öğrenci, tüm personeli sarmaladığı okul, koleji andıran yapısıyla özel okullan aratmıyor. "Azize Ana" adıyla örtüşen eğitim kadrosu, öğretimde sürekliliği aşılarken, hüzün ve acılann da yalnızca bir deneyim olarak geçmişte bırakılmasını küçük beyinlere işlemeye çalışıyor. İnebolu Azize Ana Vaülı İlköğretim Bölge Okulu, eğitimi içsdleştiren kimliğiyle öğrencilen özenJe hayata hazırtıyor. olmadığını söylediğı öğrenci velilerinin ilgisizliğmden yakınıyor müdür- "Oğrenciler. kalabahk ailelerden geldikleri için anne babalanndan da ycterli ilgi görmüyor. Tatüde köye gönderdiğimiz öğrencilerin bir kısmı tekrar bitlenerek dönüyor. Bu çocuklann ailelerini sürekli u\an\onız. Çocuklar, ailelerinden görmedikleri sevgiyi bizden bekliyoriar. Birivle özel olarak Ogilenseniz. diğer oğrenciler de siri kuşatma>a başlı>or." Okuldaki öğretmenlenn özvenlı çalışmalanndan övünç duyan Mankaloğlu, ders anlatış tekniğiyle müfettişlerin bile ılgisıni çeken Fen Bilgisi Öğretmenı Engin Ozbek'in özel okullardan gelen önerileri geri çevirmesinin kendisini gururlandırdığını vuı^uluyor. 'önce uyum' Matematik öğretmeni Pınar Şentürk, öğrencilerin genellikle ilk dönemde uyum, ikinci dönemde derslere alışma sorunu yaşadığını anlatıyor. Kımi öğrencilerin ailelerinin kendilerini aramaması nedeniyle derslerinde sendeleyebildiğini söyleyen Şentürk, sınıf mevcutlannın az olması nedeniyle öğrencilerle birebir ilgılenebilmelerini ise şans olarak görüyor. Tarih öğretmeni Ramazan Kısa, ilgi açlıfı çeken öğrencilerin "aferinle ödüllendirildikjerinde" çok mutlu olduklannı aktanrken, bazı velilerin ilgısızlığine de yaşadığı bir olayla örnek veriyor: "Yaülı okuldaki bir çocuk hastalandı, hemen hastaneye kaldırdık ve ailesine haber verdik. Ancak ailesi hastane\e geimek yerine bizim refakatçi olarak kalmamızı istedL" Yatılı okulda öğrencilerin rehber öğretmene kaçınılmaz gereksinim duyduğunu belirten Kısa, "Bu çocuklar. ailelerindeki sorunlan da beraberinde getiriŞorlar. Onlann uzağında olnıalan da derslerindeki başanlan etkiliyor. O nedenle > aülı okuflara mutiaka rehber öğretmenler verilmeti" önensınde bulunuyor. Yatılı okulun sorumluluğu Bölge müfettışı Fikret Pinüımetoğlu. YlBO'dakı öğretmenlenn diğer öğretmenlere göre daha çok sorumluluk üstlendiklerini, gece nöbetlen tuttuklannı. etütlere girdiklennı \Tirguluyor. Önenlen, genel gözlemle doğrulanıyor: "Yatılı okul öğretmenlerinin maddi olanaklan arttıninıalı. Koşullan ağır olduğu için öğretmenler genelde burada görev yapmak istemiyorlar. O nedenle YİBO'lar, öğretmenler açtsından cekki hale getirflmed." Yatılı okullarda hemşıre, aşçı, hızmetlı. rehber öğretmen sıkıntısı yaşandığmı anlatan Pırahmetoğlu, öğrencilerin de 3. sınıftan sonra YlBO'lara alınmasını ıstiyor. Ailelerinden küçük yaşlarda aynlan çocuklann okuma yazma bilmemelerinin etkisiyle büyük psikolojik sorunlaryaşayabıldiğıne işaret ederek. "Bu çocuklar sürekli altına işiyor. Bu sorunlan çözmek, öğretmenler için de çok zor oluyor. O neâenfe YtBO'lara 3. sınıftan sonra öğrenci alınmalı. Bu okullarda, ba>an müdür yardınıcısı, psikolog ve rehber öğretmen mutiaka olmalı" diyor. Okuldald bütünleşme ruhu Azize Ana okulu çatısında bütünleşen oğrenciler, "şımank zengin çocuklann okuduğunu" söyledıklen yanlannda bulunan Çok Programlı Lise'ye karşı topyekûn cephe almışlar. Yatılı okullanndan mezun olduktan sonra Çok Programlı Lise'ye devam etmeme konusunda kararlı olduklannı belirtırken günlük heyecanlannı anlatıyorlar: "Bu okulda sigara var, oğrenciler bıçak. çakı taşı>oriar. Zaman zaman öğretmenleri bile dö\ü\orlar. O nedenle bahçede gruplar halinde dolaşıyoruz. Bizi sıkışürdıklannda da hemen öğretmenlerimize söylüyoruzT Ergün ve Ersin Alagöz kardeşler. bir aile facıası sonrasında yazılmışlar okula. Anne ve babalan öldürülen kardeşler, katillenn yakalanamamasının da hüznünü taşıyorlar yüreklerinde. Evin geçiminı Küre'dekı köy kahvesinde çalışan diğer kardeşlen sağlıyor. Ergün doktor. Ersin ise ölen babası gibi "şoför" olmak ıstiyor. Tanık olduğu ve ömrii boyunca gömemeyeceği acısıyla gözleri Oğrenciler yaülı okullanndan mezun olduktan sonra çok programlı liseye devam etmeme konusunda kararular. buğulanan Ergün, titrek sesiyle anlatıyor öyküsünü: -Babam 1991'de ökiürüldü. Bir kamyon firmasmda çauşıyordu. Kara Kernal adh bir patronu vardı. Babam, kamyonuna kazara çarptığı sövlenen bir çöp arabası ile öldü. \ncak biz bunun kaza olmadığına inanıvorduk. Bu nedenle annenı kövden İstanbul'a gifti. kara Kemal'den babamın ehli>etmi istedi. Ancak Kara Kemal'in adamlan annemi orada dövmüsler. Annem. her şeye rağmen bu olajın peşini bırakmadı. Bunun üzerine Kara Kemal'in adamlan annem İnebolu çarşısuıdan köyümü/e giderken onu sıkıştırdılar. zoria araca bindirdiler, daha sonra da tenha bir yerde ağzına M1 başına vura vııra tornavida ile onu öldürdüler. Sonra da su birikintisine attdar onu. Ben olayı uzaktan gördüm ve kaçtım. Babam ve annemin katfllerinin bulunmasını istryonım!" Davanın devam ettığıni söyieyen Ergün, kımi zaman uzaklara dalıyor ve ıssız bakışlar yöneltıyor çevresine. Ailelerinden geriye sadece ağabeyleri kalan kardeşler, sıcak bır ev ortamının özlemıni çekıyorlar. "Okulda koltuk, halı istiyoruz" diyen kardeşler, müdür ve öğretmenlerin özel ilgi gösterdiği oğrenciler arasında yer alıyor. Ergün, lstanbul'daki teyzelerinın kendilerine düzenli olarak para gönderdığini vurgularken. "ADah, devletimizdende öğretmenlerimizden de razı olsun. Her şeyimizi karşıuyorlar" diyor mınnetarhk duygusuyla. Okumak istedıklennı anlatan Ergün, "Bilgisayar istiyoruz, tngilizce dersini de çok se\iyoruz. Ama bazdanna akhmız ermiyor. O zaman arkadaşlar yardımcı oluyor" diye özetlıyor derslerindeki başan durumunu. Suyla çalışan otomobll Babası köyde sınıf öğretmeni olan Vedat Ikizoglu ise öğrencilerin ağırlıklı olarak imam, öğretmen. polis, jandarma olmak ıstedığı okulda farklı bır portre çizerek, bilim adamı olmak ıstedığıni vurguluyor. Fen bılgısi dersini ve öğretmenini çok sevdiğıni söyleyen Ikizoglu, "Burada okuyah 3 >ıl oldu. Çok memnunum. İnebolu'yu da çok seviyorum. Benim amaam, bilim adamı olmak. Yenilikleri çok seviyorum. Suyla çalışan bir otomobü yapmayı düşünüyonım" diyor. Fen liselerine hazırlandığını belırten Ikizoğlu, okullanna bılgisayar getirilmesinı ıstiyor. Okula venı başlayan 10 yaşındaki Toker Ünal ise baba özlemı çekıyor. Annesi Bakırköy Akıl Hastanesi'ne kaldınlmış. ne zaman ailesiyle ilgili konu açılsa ağlamaya başlıyor. Ablası Kastamonu Kız Yetiştirme Yurdu'na gıtmış. Okuma yazmayı da kardeşinden öğrendığıni söylüyor. Yaşamın yiikünü kaldıramayan -annesinın sonradan "akıldan hastalandtğuu", kendisini sürekli dövmeye başladığını anlatırken. sözcükler yeniden boğazında düğümlenmeye başlıyor: "Babam onu Bakırfcöy'e >atirdı. Babanu çok seviyorum. Ama babam da fakir. Babamın işi yokru. Bana verdiği parayla çikolata. bisküvi aldım. Bu okuldan memnunum, çünkü bizim evde teievizyon yoktu, teiefon da yoktu." 'Koy sıkıcı' 13 yaşındaki Erdal Ustaoğhı ise imam olmak istiyor 5 kardeşi olduğunu söyleyen Ustaoğlu, hıçbinnin okumadıgını belirtiyor. Babası süreklilik taşıyan bir ış bulamamış, büyük ağabeyı de bacaklan yandığı için çalışamıyor. Evin gelirini bu okulu bitiren su tesısatçısı diğer kardeşi sağlıyor. Ağabeyinin ayda 500 bin lıra gönderdiğinı, çok programlı lısedeki imam-hatip bölümüne yazılmak istediğinı yıneliyor. Köyden sıkıldığını, burada okumaktan çok mutlu olduğunu söylüyor. "Köyün havasını, suyunu sevdiğin için köy imamı olmak isteyen Sinan Aydm. bu okula Inebolu'da devam ettiği Kuran kursu imamının önerisı ile yazıldığını aktanyor. "İslam dinini çok sevijorum" diyen Aydın, devlete yararlı olmak ıstedığıni vurguluyor. Sağ ayağı. sol parmaklan bulunmayan Hasan Arç, yatılı okul sayesinde öğrenim görebildiğini anlatırken, üniversite düşünün "proteze baglı olduğuna" dikkat çekıyor. "Dünyayı dolaşmak, röportajlar vapmak istediği için" gazetecı olmak ısteyen Tuncay Tirzik, babasmın iş ıçin İstanbul'da yaşadığını söylüyor. Babasının kerestecılik, annesinin köyde çiftçihk yaptığını anlatıyor ve özlemlerinı dinlemek için soruya gerek bulunmuyor: "İstanbul'da yaşamak isthonım. Bu okuldan memnunum, bize takun elbise verdiler. Ama laboratuvann genişlerilnıesi de gerekiyor. Köyde canım sıkıldığı için oraya gitnıek istemiyorum. Ama tatillerde kö> çok güzel oluvor. Burayı bitirdikten sonra düz lisevt gideceğim.*' Yarın. Boyabat Yajar Topcu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle