Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
ııtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinka>a Q Yazıışleri Müdüru: Ibrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz
0 Haber Merkezı Müdurü- Hakan
Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Utıhbarat Cengiz Yıldınnı • Ekonomı Ö/Jem
Yüzak # Kültür Handan Şenköken # Spor
Abdiilkadir Yücelman • Makalcler: Sami
karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotograf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yaym Kurulu tlhan Seiçuk
(Baskan), Orh»n Erinç, Okta\
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya.
Şükran Soner, Ergua Balcı.
ibrahim YUdız, Orhan BursaJu
Mustafa Balhav, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Atatürk Bul\ an
No 125, Kat 4, Bakanhklar-Ankarâ Tel 4195020 (7
hal), Faks 4l95027#LzmirTemsılcısi:SerdarKızık,
H.ZıyaBlv.l352S.2'3Tel 4411220, Faks: 4419117
• Adana Temsılcısı: Çetio Yiğenoğlu, inönüCd. 119
S.No:l Kat:l,Tel:363 12 ll.Faks:363 12 15
Muessese Müdüıü (stün Akmen •
Kuoreiımıor Ahmet Konrisan 9 Muha-
sebe Büfeat Yener • Idan; Hüıcyin
Gürcr# Bdgı-tjlem Nail lnal • Bıİgı-
sayarSıstem Mirüvet Ç0er#Sanş
FaatetKna
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Ba$kanı - Genel Müdûr Gfilbin
Erduran # Koorduıatör Reha
Işıtman 0 Genel MudürYanhmcısı
SevetaÇoban Tel 514 07 53 -
51395 80-5138460^1,Faks-5138463
•vunU>an \e Basao: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yaymcılık A.Ş
-AocağıCad 39 4! Cagaloglu 34334 Ist. PK 246 Sırkecı Utanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hall Faks (0712) 513 85 95
30MART1999 tmsak: 5.17 Güneş: 6.45 Öğle: 13.16 İkindi: 16.46 Akşam: 19.33 Yatsı: 20.56
Üjpk mayosuna
lınan model
I İsianbul Haber Servisi -
^kdeniz sahillerinde
g:rçekleştirilen Nelson 99
kıtalog çekimlerinde
OTjektiflere poz veren
^unanistan'ın top modeli
Vıki Kaya, ilk kez geldigi
Tîrkiye'yi ve Türk
irsanını çok sevdigini
sĞyledı. Tiirkleri kendi
ırcına çok benzeten Kaya,
örellikle Türk yemeklerine
hiyran kaldığını belirtti.
Kıtalog çekimlerinde Viki
Kaya'ya iki yabancı ve bir
Tirk manken de eşlik etti.
Kötüfilm
çevinileri
I ANKARA (ANKA)-
Ankara Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Mustafa Canpolat, kötü
fiim çevirilerinin Türkçeyi
olumsuz etkilediğini
belirtti. lngilizce fılm
çevirilerinde şaşkınlık
belirtmek ıçin kullanılan
'vav' sözcüğünün
Türkçeye girdiğıni belirten
Prof. Canpolat yaptığı
değerlendirmesinde,
"Sokaklarda kişiler
Amerikalılargibi 'vav'lar
oldu. Anadolu ağızlanna
bakarsanız 'aboo' ya da
'abarf gibi bir karşılığinı
göriirsünüz. Amerikalı gibi
'vav'lamaktansa, Anadolu
halki gibi 'aboo" demeyi
yeğlerim" dedi.
Yaz saati
tasarrulu
• ANKARA (ANKA)-
Yaz saati uygulamalan ile
son 9 yılda 3 milyar
kilovatsaatten fazla enerji
tasarrufusağlandı. 1990-
1998 döneminde yaklaşık
altışar aylık sürelerle
gerçekleştinlen yaz saati
uy gulamalanndan
sağlanan toplam enerji
tasarrufiı 3 milyar 279.9
milyon kilovatsaate ulaştı.
Bu yıl 28 Mart'ta başlayan
ve 31 Ekim'de sona erecek
olan uygulamadan da 600-
650 milyon kılovatsaatlik
bir enerji tasarrufiı
bekleniyor.
DoHy'nin ikinci
kuzusu yolda
• EDrNBURGH(AA)-
Bilim adamlan. klonlama
yöntemiyle üretilen Dolly
adlı koyunun birkaç gün
içinde ikinci kuzuyu
doğurmasının beklendığinı
belirttiler. Dolly'nin
yaratıcılan, klonlanmış bir
hayvanın yavrulamasının,
döllerindeki beklenmeyen
değişiklikleri konrol etmek
açısından önemli olduğuna
dıkkat çekiyorlar.
Roslın Enstitüsü'nde
klonlama yöntemiyle
üretilen ve 1996 Temmuz
ayında doğan koyun
Dolly, Gal eyaletinden bir
koçla çiftleştikten sonra
Bonnie adlı kuzuyu geçen
yıl 13 Nisan'da
doğurmuştu.
'Melissa'
çökertiyor
• CHICAGO(AA)-
ABD'de İnternet
kullanıcılan. dünya
çapında bılgisayarlara
zarar veren "Melissa' adlı
bir elektronik posta
vırüsüne karşı uyanldılar.
Televizyonlarda ve
gazetelerde, İnternet
kuilanıcılarına, elektronik
posta yoluyla gelen
pornografik mektuplan
açmamalan önerildı.
Virüsün. bilgisayann e-
maıl adres defterlerine
girerek, bir anda 50 adrese
birden virüslü postalar
gönderdiği kaydedildi.
TTK Başkanı Özalp çocuklann, okula gittikleri süre kadar televizyon izlediklerini söyledi
'Medya, korsan öğretmen'
TV sözel iletişimi yok ediyor
Gençleriçin
İnternet uyansı
İZMİR (AA) - Uzman Psikolog Barçm Canpolat
tnternet, bilgisayar ve televizyonun sözel iletişimi yok
ettiğine dikkati çekti.
Canpolat, çocuğun cinsel dünyasında Internet'in
olumsuz etkı yarattığına işaret ederek, gençlenn yüz
yüze gelmedikleri için çok özgür bir ortamda mesaj
gönderdıklenni belirtti.
"tnternet'te yer alan sapıklıklar ve çarpık inşküer
çocukta psikolojik sorunlar yaratabilir" diyen Can-
polat şu bılgileri verdi: "Normakk hiç arkadaşhk
kurmayacaklan özelliklerde insanlaria üetişim içine
giriyoriar. Bu. kafes arkasında cvlenme nıisaii gibi
bir şey. Bu yazışma teknikleriyle çoğu genç. kendile-
ri bite yazmadan başkalannın aracılığryia birbirleri-
ni etküeme yönüne gidiyorlar."
Dokuz Eylül Ünı\ ersıtesi Psikiyatri Anabilim Da-
lı Başkanı Prof. Dr. Ayşen Baykara da, gazetelerde.
cinsel istısmar sayılabilecek birçok resmin bulundu-
ğunu, bunlann lnternet'ten daha zararlı olduğunu
ileri sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Talim Terbiye Kurulu Başkanı
Orhan Özalp. denetlenemeyen med-
yanm eğıtime önemli zararîar \ erdi-
ğini ve "korsan öğretmen" işlevi gör-
düğünü behrterek. çocuklann 1 yıl-
da okula gittikleri süre kadar televiz-
yon izlediğine dikkat çekti.
Televizyonların nitelikli eğitim
programlanna yervermeleri için Mil-
li Eğitim Bakanlığı ile ışbırliği yap-
malannı öneren Ozalp. "Medyamn
birey üzerinde çok güçlü bir etkisi
var" dedi.
Özalp. "Eğitiın Polirikalan ve Uy-
gulamalan" başlıkh raporunda. Tür-
kiye'deki eğitimin içeriğini sorgula-
dı. Türkiye'nin bilgi çagını yaşayan
gelişmiş ülkelerle uyumlu ilişkiler
kurabilmesi, demokrasi kültürünü
geliştirmesi ve yaşam standartlannı
yükseltmesi için "kaliteli eğitim sü-
recine" girmesını isteyen Özalp, "Ni-
telikli bir eğitim. aynı zamanda birey-
leri \c kurumlan toplumsal değişim
yönünde aktif rol oynamaya ha/ıria-
yan \% sivil toptum örgütlerinin oluş-
masmı sagiayan demokratik bir sü-
reç olarak da kabul edilmektedir'"
dedi. Özalp. Türk sosyal alışkanlık-
• Orhan Özalp,
denetlenemeyen medyanın
eğitime önemli zararlar
verdiği söyledi. Özalp
"Milli Eğitim Bakanhğı ile
işbirliği içinde eğitim
programlannın hazırlanması
sağlanmalıdır" dedi.
lan, yaşam biçimi, deger ve anlayı-
şının da buna göre yeniden tanımlan-
tnası gerektiğine dikkat çekerek, top-
Iumda geleneksel olarak aileye ve-
rilen görevlerin kurumlara devredil-
mesi zamanmın geldiğini söyledi.
Eğitim kurumlannın ailelerin sorum-
luluklannı alması gerektiğini kay-
deden Özalp, medyanın eğitimdeki
rolüne de işaret etti. Özalp, medya-
nın denetlenemediği halde eğitime
önemli zararlar verdiğini vurgulaya-
rak şöy le devam etti:
"Yapılan araşürma sonuçlan, ço-
cuklann 1 yılda okula gittikleri saat
kadar televizyon izlediklerini göster-
mektedir. Bu nedenle televizyonlann
kaliteli eğJtim programlanna v«r ver-
meleri için her türlfi çabanın göste-
rilmesi ve Milli EğJtim Bakanhğı ile
işbirliği içinde efjtim programlan-
nın hazırianması sağlanmalıdır."
Avrupa ülkeleri ile Asya-/ Pasifık
ülkelerinin öğrencilere "bilgi kazan-
dırmaktan çok beceri kazandırma"
eğilimine yöneldiğini belirten Özalp.
Türkiye'deki eğitim sistemine iliş-
kin eleştirilere değindi.
Özalp. mevcut sistemin "öğrenci-
lere yalnızca bilgi aktardığı. kazan-
dınlan bilgilerin kalıcı olmadığu gün-
lük hayatta kuUamlmadığı, derslerin
içerikİerine oranla ayrüan zamanın
azhğT eleştirilerine uğradığını an-
lattı. Bu eleştirilerin Türk eğitim sis-
teminde değişiklik yapılmasını zorun-
lu kıldığını kaydeden Özalp şöyle
konuştu:
"OkuUardaki ders yükünün azal-
tüması, oluşturulaeak değişimlerin
azsancıyla yaşanması gerekmektedir.
Ancak bu çerçevede yapılacak çahf-
malara, başkanhğunız koordinatör-
lüğünde eğitim kamuoyu temsilcile-
rinin ve eğitim bilim adamlannın ka-
tılımının sağlanması gerekmektedir.
Eğitim kurumlannda bilgi ve bece-
rilerin yanı sıra bire>e kişiUk eğitimi.
kültürel duyarlıhk ve sosyal sorum-
luluk aşılanması gerekmektedir."
Doğalyaşamı
korumada
gerilerdeyiz
• Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı
Koruma Genel Müdür Yardımcısı
Mülazımoğlu, "Türkiye'de 80 bin hayvan
türü mevcut. Ancak bu kaynaklanmızı
koruyamıyor, sahiplenmiyoruz" dedi.
SAVAŞKURKLU
.\DANA-Doğalve kül-
türel kaynaklann korun-
ması konusunda ülkemi-
zin gerilerde kaldığı belir-
tıldi.
80 bın hayvan türü ile
ayncaliklı ülkeler arasın-
da yer almamıza karşın bu
türleri koruyamadığımızı
söyleyen Milli Parklar ve
Av-Yaban Hayatı Koruma
Genel Müdür Yardımcısı
H. Hüseyin Mülazımoğlu,
"Avnıpa kıtasında 500 kuş
türü saptanmışken bizde
450 tür mevcut Ancak bu
kaynaklanmızı konıyamı-
yor, sahiplenmiyoruz. Ne
TURSAB'ın arastırması
Her yıl 10 milyon kişi
yurtiçi seyahate çıkıyor
• Yurtiçi seyahate çıkanlar
arasında ücretli kesim ve ev
kadınlan ilk sırayı alırken.
işverenler en sonlarda yer alıyor.
tSTANBUL (AA) - Türkiye'nin baca-
sız sanayi turizminde yurtiçi seyahat pa-
zan. neredeyse yurtdışı seyahat pazan-
nı aşacak bir potansiyele sahip bulunu-
yor.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin
(TÜRSAB) araştırmasına göre, yakla-
şık 10 milyon kişinin seyahate çıktığı
yurtiçi pazann 100 trilyon lıraya varan
potansiyel harcama hacmi varken, top-
lam 14 trilyon liralık bir harcama geTçek-
leşiyor. Bugün sayılan 300"ü aşan bayi-
lik sistemi ile yurtiçi seyahat pazanna ver-
dıkleri ağırlığı artıran seyahat acentele-
ri. gelirlerinin yüzde 15'ini bu pazardan
elde ediyorlar.
Yurtiçi seyahatin gelişmesiyle birlik-
te acentelerin ve otellenn gazetelere ver-
dikleri ılan sayısı ve miktannda da bü-
yük artışlar yaşanıyor. 1991 yılında ga-
zetelere 16 milyar lira tutannda ilan ve-
rilirken, 1997 yılında bu rakam 5.5 tnl-
yon lirayı aştı.
1992 yılında kişi başına 120 dolar olan
yurtiçi seyahat harcaması, 1997'de 150
dolara yükseldi. Yurtiçi seyahate çıkabi-
lecek ve gelin 10 bin dolann üzerinde olan
14 mılyonluk bir kıtle var.
Meslekler itibanyla bakıldığında ev
kadınlan ve ücretli kesim ilk sıralarda yer
alırken. işverenlerin seyahate katılım
oranlan yüzde 1.5 gibi en düşük düzey-
de bulunuyor. Yabancılann gözdesi olan
bölgeler, yerliler tarafindan da tercih edi-
liyor. Antalya, Muğla ve Izmir. tatilcile-
nn en çok ilgi gösterdiğı merkezlerin ba-
şındagehyor. llgıçekicidiğer noktaise
ilkokul mezunlannın lıse ve üniversite me-
zunlanndan daha fazla tatıleçıkması. tl-
kokul mezunlan yüzde 40 oranı ile dı-
ğer kategorileri geride bırakıyor.
f
in tr/niı*vfiİ0m Tayland'da önceki gün travestiler arasında güzellik yanşması yapıldL
y in i r u v e s u t e r i pa"ttiri\aSiriİQanwrog'un(ortada)birinciseçildiiiyarışmada"ikiııci-
liği Patriporn Siriwron(solda) elde ederken Khâimok Kidomai üçüncü oldu. (Fotograf: REUTERS)
'Yıllarca tiyatro yaptık, buza yazı yazdık, buz eridi' diyen Metin Akpınar:
inemayla banşmak istiyorum'
İZMtR (AA) - Tıyatro ve
sinema sanatçısı Metin
Akpınar."YUlarca tiyatro
yapök. buza yazı yazdık, buz
eridi. Sinemayla banşmak
istiyonım" dedi.
Akpınar. Sinan Çetüi'in yönettiği,
başrolleri Kemal Sunal ile paylaştıği
Propaganda filminin gördügü ilgiden
memnun olduğunu ifade etti.
15 yıl aradan sonra Propaganda ile
kamera karşısına geçtiğini. Kemal
Sunal ile iyi bir film çıkardıklannı
söyleyen Akpınar, sinemada
oyuncunun 'hizmet satüğuu". düşünen.
okuyan rejisörlerin de akılda kalacak
fılm ürettiklerini kaydetti.
Türk sinemasına 40 film
yaptığını, daha sonra
tiyatro, kabare ve dizi
film çalışmalanna ağırlık
• Tiyatro ve sinema sanatçısı Metin
Akpınar, "Sanat toplum için
vazgeçilmez ise sanata sahip
çıkılmak zorunda. Bu konuda
sermaye, yerel yönetimler destek
vermek durumundalar" dedi.
verdığini anlatan Akpınar, bundan sonra
sinemaya yöneleceğini ifade etti.
Akpınar, genç yönetmenlerin çağdaş yapıya
kavuştuklanna, toplumun bundan
yararlanması gerektiğine işaret ederek şöyle
konuştu:
"Sanat toplum için vazgeçibnez ise sanata
sahip çıkılmak zorunda. Bu konuda sermaye,
yerel yönetimler destek vermek durumundalar.
Tiyatroda telif haklan diye bir şey yok. Sinema
kalabahklara seslenen bir sanat dah. Lütfı
Akad, Metin Erksan, Ertem Eğilmez
sinetnalan Türk insanına ciddi örnekler verdL
Türkiye'de sinema yapüması için mükemmel
bir plato var. ama ne yazık ki bu yeterince
değerlendu-Umiyor."
Akpınar, bundan sonra Türk seyircisıne,
öyküsü, senaryosu teknolojisi iyi filmler
izlettirmek için çalışma yürüteceğini
belirterek "Yıllarca tijBtro >apök, buza yazı
yazdık, buz eridi. Sinemayla banşmak
istiyorum. Bunu da başaracağım" diye
konuştu.
Metin Akpınar, Zekı Alasya ile ortakhğının
devam ettiğini, beraberliklerinin
bitmeyeceğini de vurguladı. "Türk toplumuna
istediğini >'eretim, parayı alahm" zihniyetiyle
hareket ermediklerini, bu yüzden tiyatTo ve
televizyon dizilerinden uzak kaldığını savunan
Akpınar, "Türk toplumu bizi bir yere getirdL
Toplumla birlikte daha güzel yerlerde olmak
için çıtayı yükseğe kovduk. Çıta aşağıda olsa,
altından geçme kolaycılığını gösterecektik.
Hedefi yüksek tutmayı yeğledik' dedi
yazık ki tüıier bir bir yok
oluyor" dedi. Birçok ulus-
lararası sözleşmeye imza
atılmasına, bu sözleşmele-
rin bir bölümünün ülkemi-
zin biyolojik çeşitliliğinin
korunmasını amaçlaması-
na karşın doğal ve kültürel
kaynaklanmızın yeteri ka-
dar korunmadığma dikkat
çeken Mülazımoğlu, bu-
nunla ilgili yürürlükteki ya-
salann da yeterii olamadı-
ğını söyledi. Mülazımoğlu
şöyle devam etti:
"Doğal kaynaklan açı-
sından birçok ülkenin ve
konuyla ilgili araştırmacn
lann gözünün üstünde ol-
duğu ülkemiz, coğrafı ko-
numu, yüzey şekilleri, ik-
lim çeşitliliği vt bu faktör-
Vere bağh olarak oluşan or-
man, bozkır, sulak alan ve
kıyısal ekosistemler nede-
niyieçokçeşitli canhlan ba-
nndırmaktadır. Aynca iki
büyük kuş göçyohınun üze-
rinde bulunması nedeniy-
le de kuş türleri açısından
çok ay ncahklı bir konunv
dadır. Ülkemizde 132 me-
meti.450 kuş. 106 sürüngen,
345 balık \e diğer canlı
gruplan olmak ü/ere 80
bin hayvan türü vardır. Bu
çok büyük zenginliktir."
Öğretmen
adaylanna
trilyonluk
burs
ANKARA (ANKA) -
Milli Eğitim Bakanhğı, öğ-
retmenlik mesleğine ilgi-
nin arttınlmasma yönelik
olarak binlerce öğrenciye
burs verecek. Bakanlık,
1999 ÖSS'de eğitim fakül-
telerini ilk 5 tercihinde ka-
zanacak adaylardan 6 bi-
nine burs verecek. Öğren-
cilere burs ile birlikte, harç
katkısı da yapılacak.
Milli Eğitim Bakanh-
ğı'ndan edinilen bilgiye gö-
re, öğretmenlik mesleğine
ilginin arttınlmasına yöne-
lik olarak uygulamaya ko-
nulan. eğitim fakültelerini
ilk 5 tercihinde kazanan
öğrencilere burs proje kap-
samında 1997-98 öğretim
yılmda 12 bin 419 öğren-
ciye burs verilirken, 1998-
99 öğretim yılında yüzde
56'lık artışla burs alan öğ-
renci sayısı 19 bin 331'e
ulaştı.
Öğrencilere, aylık 16
milyon lira burs verilirken,
aynca harç ücretleri de Ba-
kanlık tarafindan karşıla-
nıyor.
Öğrencilerin, yıllık burs
ücretleri toplamı 2.5 tril-
yon lira olarak belirlenir-
ken, yan ödemelerle bir-
likte öğretmen adaylanna
yıllık yapılan destek 5 tril-
yon lirayı aşıyor.
İŞILÖZGENTÜRK
Eyüp semtini oldum olası se-
verim. En çok da sabah vakitle-
rinde. Hele baharsa, havada bir sis
bulutu varsa, Eyüp bir masal ül-
kesidir. Ben bu masal ülkesinde
dolaşırdururum. Caminin önün-
deki güvercinler bir iner, bir çı-
kar.
Az ötedeki çaycı. tablasındaki
bardaklan son kez parlatır. Tür-
benin tek canlı konuğu, tek ba-
caklı leylek artık orada değil. Öl-
dü. Sabahın sisli alacasında ha-
yaleti bir görünür bir kaybolur.
Cami avlusunda derin, huzur
verici bir sessizlik vardır. Bu ses-
sizlik insanı adeta kişisel bir he-
saplaşmaya sürükler. Insan o ses-
sizlik içinde pişmanlıklannı, in-
cittiğı insanlan, yaptığı kötülük-
leri tek tek anımsar. Yaşamın ne
denli geçici olduğunu hisseder
Ölüm korkusu uçup gider, geri-
ye. insan gibi yaşamanın hazzı ka-
lır. İnsan olmanın sevinci kalır.
Avluya ilk gelenler daima yaş-
lılardır. Çünkü onlar günü daha
uzun yaşamak için erken kalkar-
lar. Birbirlenni saygılı bir sessiz-
lik içinde selamlayıp aptes alır-
lar. Şimdi sabah namazının vak-
tidir.
Sonra avlu yavaş yavaş dolma-
Eyüp'teBirSabah Vakti
ya başlar. Bun-
lar Eyüp Sultan
Hazrederi'ni zi-
yarete gelenler-
dir. Her birinin
ayn bir adağı,
ayrı bir derdi
vardır. Sessizce
dua ederler.
Inanç içinde.
tüm yürekleriy-
le Eyüp Sultan
Hazretleri'ne
seslenirler. Tür-
benin çevresin-
de fısıldanan
seslerden bü-
yük bir çember
oluşur. Yüzler-
ce acj, yüzlerce
sevinç, yüzlerce
umut birbırine
harmanlanır.
Şu yaşlı ha-
linde hâlâ çalış-
mak zorunda
olan Ahmet Bey'in tek bir isteği
vardır, elden ayaktan iyice dü-
şünce başını sokacağı bir ev. En
büyük korkusu, çocuklanna yük
olmaktır. Bir evi olsun, başka bir
şey istemez. Aç kalsın da bir ev
olsun yeter.
O sanşın, şık giyimli bayan
her hafta gelir. Her haftabiradak
adar. Tek dileğı, biricik oğlunun
müptela oldu-
ğuuyuşturucu-
dan kurtulma-
sıdır. Oğlu, üç
yıldır yanı ba-
şındayavaş ya-
vaş ölüyor. Ar-
tık dayanamı-
yor. Tannm bu
ne biçim bir
acıdır böyle,
ölüm açısından
bile daha zor,
bitmek bilme-
yen...
Her hafta bir
adak adar, o sa-
nşın kadın.
Nermin Ha-
nım çok uzak
yoldan geldi.
Afyon'dan. Bu
sabah indi oto-
büsten, akşa-
ma aynı oto-
büsle dönecek.
Bütün gece sallamaktan ayakla-
n şiş, yürürken ağnyor. Uyku-
suzluktan, yorgunluktan tansiyo-
nu yükseldi, ama olsun. Yüreği
kıpır kıpır. Sevinç içinde. Hiç
kuşkusuz Eyüp Sultan Hazretle-
ri'nin koruyucu elleri bundan
böyle oğlunun üstünde olacak.
Oğlu doğuda asker. Şehit anası ol-
mak istemiyor Nermin Hanım.
O babayiğit, güzeller güzeli oğ-
lunun dirisini istiyor. Ölü bir oğul
istemiyor. İstemiyor!
Mehmet, bütün yıl boyunca
kurslara gitti. Özel hocalardan
ders aldı. ama gene de korkuyor.
Sadece biimek yetmez, şans da
gerek diye düşünüyor, şans da
gerek. Şu üniversite sınavlanru bir
kazansa, caminin avlusuna ye-
mek kazanlan kuracak. Bir bit-
se şu endişe, şu korku bir bitse,
kazanlar kuracak vallahi, kazan-
lar!
Böyledir, Eyüp Sultan'da gün
biter, dertler, isteklerbitmez...
Gece, avludan el ayak çekilip
güvercinler birbirlerine sokularak
uyumayabaşladıklannda, hiç bel-
li olmaz, köşelerden bir yerden
bir çocuk sesi yükselir, sepet için-
de avluya bırakılmış bir kız ço-
cuğu ağlamaya başlar, hiç belli
olmaz. evsiz Kâzım'ın kıvnlı-
verdiği türbe altında sıcak bir
rüzgâreser...
Gece, Eyüp Sultan'da her şey
olabilir, bütün mucizeler...
ısozSOCd hotmaiLcom. e-posta : tan @ prizma. net. tr