Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1999 PAZARTESİ HABERLER BVKP Ankara adaylarım belirledî • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emeğin Partisı, Ankara Büyükşehır Belediye Başkanlıği'naadayını avukat Ali Uluk olarak belirtedi. Partinın. kentin iki seçim bölgesi için seçıme girecek milletvekili ada> lan ise l. bölge: Alaettin Bilgı. Nurcan (Tezel) Öztürk. Ahmet Demirei. Muhsin Başok. Hatice Kaya, Enes Dursun, Hasan Yalçmkaya. Kemalettin Furtana. Ejdar Karakum, Sultan Özer. B. Samı Öztürk. Ahmet Gündüz, Turgut Altınop. Nevcihan Budak. 2. bölge: Ihsan Atar. tbrahim Akkaya, Zeki Karacan, Kemal Güngörmüş, Aydın Arslan Kargın, Erkan Aslan. Muharrern Alagöz. Ali Aykanat, tbrahim Ortakçı. Nergiz Yıldız, Aynur Eşber. Ali Rıza Ateş. Hüseyin Kaya, Rıza Ercan olarak belirlendi. Ermeni patriği New York'a gidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Ermeni ieri Patriği Mutafyan bugün New York'a gidiyor. En\an*daki Başpatrik 1. Karakin'ın New York'taki ıkinci ameliyatı sonrasında kendısini hastanede zıyaret edecek olan Mutafyan. 1 Mart"ta Türkiye'ye dönecek. Bu arada Amerika'dakı Ermeni toplumu ile görüşmelerde bulunacak olan patriğe. seçimlerde kendisine rakip olarak gösterilen Başpiskopos Şahan Sıvacıyan da eşlik edecek. Kadinlarm beklentileri paneli • İstanbul Haber Servisi - Emeklı Subay Eşleri ve Yakınlan Yardıınlaşma Demeği (ESEY) tarafından dün "Kadınlann Sıyasilerden, Yöneticilerden. Medyadan, Sanatçılardan ve Aılelerden Beklentileri" konulu panel düzenlendı. Kadıköy Halk Eğıtim Merkezi'nde gerçekleştinlen ganelde konuşan İstanbul IJmversıtesı Oğretım Oyesj «İstanbul Kadın Kuruluşlan Birlığı Başkanı Prof. Dr. Necla Arat. kadınlann siyasetçılerden belirlı kural ve ilkelere uymalannı beklediklerini söyledi. İP; CHP ve DSP'yi şikâyet edecek • ADANA (Cumhuriyet Giiney İlleri Bürosu) - lşçı Partısi'nin. yapısıyla. programıyla işçınin, aydının, demokratlann kalbinde yer aldığını belırten ıl başkanı Emilhan Güçlü. "Sol Güçbırliği ıçınde yer almayan CHP ve DSP'yi her ortamda halka şikâyet edeceğiz" dedı. ll örgütü binasinın açılışı nedenıyle dûzenlenen kokteylde. çoğunluğunu kadın \e gençlerin oluşturduğu partililere seslenen Güçlü. "28 Şubat'ta ordu şenata 'dur' dedi. 'Ben Cumhuriyetm koruyucusuyum. şeriata geçit vermem' dedi. îşte gericiliğe karşı ilk adım böyle atıldı. Atatürk'ün ilkekn ışığında şeriatın, gericiliğin önü kesilecektir" diye konuştu. Çilier temyize başvurdu • ANKARA (AA) - Özer Uçuran Çilier. ortağı olduğu AYTAŞ Turizm Yatırım fşletmeleri AŞ'ye ait Kemer Inn Oteli'nin Hazine'ye devredilmesine ilişkin Kemer Asliye Hukuk Mahkemesf nce verilen karan temyiz etti. Cjjler ailesinın avukatlan Ömer Asım Lıvanelioğlu ve Alpaslan Sucu'nun hazırladığı temyiz dilekçesinde, Turizm Bakanlığı'ndan gerekli izinler alınarak Malıye Bakanlığı ve AYTAŞ arasında yapılan sözleşme ıle Antalya Kemer"dekı Hazine arazısıne şirket lehine 23 Temmuz 1992'de başlamak üzere 49 yıllık ırtifak hakkı tesis edildiği belirtiliyor. Yılmaz'ın seçim anketine dava • ANKARA (AA)-DYP. Sabah gazetesınde yayımlanan ve Istanbul'da yaptırıldığı öne sürülen seçim anketi sonuçlarına ilişkin haberde, parti tüzelkişiliğıne hakaret edildiği ıddıasıyla gazete ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz hakkında 50 milyar liralık manevı tazmınat davası açtı. Ecevit, DSP'nin İstanbul Belediye Başkanlığı için sürpriz bir isim açıkladı Temizel Istaııbul adayıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-DSP, İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkan adaylığı içm sürp- nz bır isim çıkardı. Başbakan Bü- lent Ecevit Malıye Bakanı ve is- tanbul Milletvekili ZekeriyaTemi- zel'ın İstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanlığı için adaylığını dün resmen açıkladı. Maliye Ba- kanlığı'na Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Nami Çağan'ın kaydınlacağını bildiren Ecevit; Te- mizel'in ekonomi kadar, yerel yö- netim konulannda da bilgıli ve de- neyimli olduğunu ifade etti. Bugün Maliye Bakanlığı'ndan istifa edeceğini bildiren Temizel de, lstanbul'da "aynmsE" olarak herkes için daha iyiyı gerçekleştir- meye çalışacağını söyledi. Kulislerde. tstanbul için DSP ıle ANAP'ın gizlı bir işbırliğı ıçinde olabilecekleri ileri sürüldü. • Başbakan ve DSP lideri Ecevit, Maliye Bakanı Temizel'in DSP'den İstanbul Belediye Başkanlığı yanşına katılacağını açıkladı. Maliye Bakanlığf na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan kaydınlacak. Temizel: "Aynmsız herkes için daha iyiyi gerçekleştireceğiz" dedi. Başbakan Bülent Ecevit, dün partisinin genel merkezinde. Dev- let Bakanı ve Başbakan Yardımcı- sı Hüsamettin Ozkan'm da katıl- dığı basm toplantısında "yerel yö- netimler konusundadadeneyimle- rine güvendiğini" vurguladığı Te- mizel'in adaylığını açıkladı. Temı- zerinadaylıfının İstanbul ve ülke için bır "talÖı" olduğunu kayde- den Ecevit, bu konuda kendisinın "rkacT olduğuna dikkat çekti. Te- mizel'in "İstanbul miIletvekilT olarak ilinın sorunlannı yakından bıldiğine işareteden Ecevit, İstan- bul'u kazanmanın partisi için çok önemli olduğunu bildirdi. Temizel ıse kendisine verilen bu görevden onur duyduğunu belir- terek. "Çünkü uzun ydlar yaşadı- ğnn ve sorunlanndan kopmadığım bu dünya kentine birikimimle lüz- met etmek benim sorumlulugum- dur. Bu sorumluluğu yerine getir- me olanağı doğdu" dedi. lstan- bul'un hem dünya. hem de Türki- ye için çok önemli olduğuna dik- kat çeken Temizel. "İstanburaher yönetkrisi değeri asla inkâr edilme- mesi gereken önemli katkılarda bulunmuştur. Ancak İstanbul için daha iyisi vardır ve biz aynmsız herkes için bu iyiyi gerçekJeştirme- yi arzuluyoruz* açıklamasmı yap- tı. Temizel'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı siyasi kulislerde "sürpriz" olarak değer- lendınldi. Ecevit'in Temizel'i tercih etme- sınin altında. "Istanbul'u mutiaka kazanma" hesabımn yattığına ışa- ret edildi. Kulislerde. ANAP'ın İstanbul için DSP ile "gizfi işbirtiğT içine girdiği söylentileri de yayıldı. Baş- bakan Ecevit gazetecılenn. "Te- mizel'in seçiminde ANAP'ın Sa- adettin Tantan'ı göstermemesi et- ken oldu mu?" sorusuna "Onun- la, bizün adayumzm bir bağlanosı yok kj" karşıİığını vermekle yetin- TemizeJ'in adayhğuun İstanbul ve ülke için bir "tatilT olduğunu kaydeden Ece\it bu konuda kendisinin "ricacı" olduğuna dikkat çekti. Temizel'in "İstanbul milletvekili*' olarak ilinin sorunlannı yakından bildiğine işaret eden Ecevit, tstanbul'u kazanmanın partisi için çok önemli olduğunu bildirdi. (Fotoğraf: AA) di. Ecevıt, bir başka soru üzerine de, diğer adaylannı da bir kaç gün içinde açıklayacağını ifade etti. Ecevit, Pişmanlık Yasası konu- sunda TBMM'nin olağanüstü top- lantıya çağnlıp çağnlmayacağı yönündeki bir soru üzenne de "Se- çim ortamında Meclis'in toplan- masının güç olacağı endişesiyle böyle bir girişimde bulunmayaca- ğmı" söyledi. Türk vergi sisteminde köklü de- ğişiklikler getiren "Vergi Reform Yasası'nm Miman" olarak tanınan Zekeriya Temizel. 1948 yılmda Tokat'ta doğdu. Ortaöğrenımini Sıvas'ta ta- mamlayan Temizel, Sıyasal Bilgi- ler Fakültesi'ni bitirdikten Sonra, Strasbourg Üniversitesi'nde lisan- süstü eğitim yaptı. Paris'te OECD Mali lşler bölümünde de çalışan Temizel, maliye müfettişliği, Ge- lirler Genel Müdürlüğü, İs- tanbul Defterdarlığı görev- lerinde bulundu. Malıye Enstitüsü lisansüstü eğitim programında vergi muhase- besi ve Türk vergi sistemi dersleri verdi. Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği fahri damşmanlığını yaptı ve bu sırada yerel yönetim- lerle ilgili çalışmalara katil- dı. Uluslararası Yerel Yöne- tim ve Demokrasi Akademi- si Vakfi'nın kurucu üyeliği ve bir dönem de başkanlığı- nı yaptı. Kişi hak ve özgür- lüklerinın güvence altına alınması ile yurttaşlann yö- netime karşı korunmasında önemli işlevi olan "Om- budsmanlık" konusunda araştırmalar yaparak bir ki- tap yazdı. 1995 seçımlerin- de DSP'den İstanbul millet- vekili seçilen Temizel, 55 ve 56. hükümetlerde Maliye Bakanı olarak görev aldı. Fransızca ve Almanca bılen Temizel evlı ve 2 çocuğu var. Irak'taki, . • !.lllı'.''J .<IÂ f ı l u ı ' J - sona erdı ENVERSEYİŞ DtYARBAKTR-Türk Silahlı Ku\-vetleri tarafından Kuzey Irak'ta bulunan PKK kamplanna yönelik başanlı harekâtlann tamamlandığı, asken birliklerin Türkiye'ye geri dönmeyerek Kuzey Irak'ın çeşitli bölgelerinde konuşlandınldığı belirtildi. Ecevit dün yabancı gazetecilere yönelik basın toplantısında bir soru üzerine Körfez Savaşf ndan sonra Irak'ta bır otorite boşluğu oluştuğunu ve bu yapının da terörist faaliyetlerin artışına neden olduğunu söyledi. Ordunun. zaman zaman sızmalan önleme gereği duyduğunu belirten Ecevit, Kuzey Irak'a dûzenlenen son operasyonun devam edip etmediği sorusuna karşılık, "şu an için operasyon bJtti" yanıtını verdi. Kuzey Irak'ta baa biıükler bırakıldı TSK'ye bağlı askeri birlıkler tarafından Kuzey Irak'ta geçen hafta içinde başlatılan PKK'nin Haftanin, Sinat, Pirbela, Zap, Gara, Metina ve Hakurk kamplanna yönelik harekât 7. gününde sona erdi. Harekât sonucunda PKK'nin kayıplan hakkında şu ana kadar herhangi bir resmi açıklama yapılmazken. TSK'ye bağlı birliklerin Türkiye'ye geri dönmeyerek Kuzey Irak'ın çeşitli bölgelerinde konuşlandınldığı öğrenildi. TSK'ye bağlı birlıkler tarafından PKK'nin Türkiye'ye geçiş güzergâhı olarak kullandığı Türk-Irak sının üzerindekı çoğu noktalann. sınır bölgelerinde kara birliklerince tutulduğu, Kuzey Irak'ın iç bölgelerinde ise zırhlı birliklerin karayolu üzerinde konuşlandınldığı belirtildi. Zaho yakınlannda bulunan Sindi Boğazı, TSK'ye bağlı zırhlı birlıkler tarafından kontrol altına almırken, Kuzey Irak'tan Türk-Irak smır bölgelerine geçiş güzergâhlan üzerinde bulunan Amediye, Sevsing. Diana yakınlanna da askeri birliklerin yerleştirildiği öğrenildi. Demirei Fflipinler'deMANtLA (Cumhuriv«t) - Cum- hurbaşkanı Süley man Demirei, Dev- let Başkanı Joseph E. Estrada'nın resmi davetlisi olarak Filipinler'e gitti. Türk Hava Yollan'na ait özel bir uçakla Türkiye saati ile 06.00'da başkent Manila'nın Nınoy Aqino Havaalanı'na inen Cumhurbaşkanı Demirei, burada Devlet Başkan Yar- dımcısı Gioria Macapagul tarafın- dan törenle karşılandı. Karşılamada. Dışişleri Bakanı DomingoSiazon ve Türkiye'nin Manila Büyükelçisi \e- kaİnaldahazırbulundu. Karşılama sırasında Cumhurbaşkanı Demi- rel'e, Filipinler ulusal geleneği ge- reği, çiçek gerdanlık takıidı. Hava- alanında bir süre dinlenen Cumhur- başkanı Demirei, ikamet edeceği Manila Oteli'ne geçti. Dün gece Büyükelçi lnal'ın, onu- runa verdıği yemeğe katılan Demi- rei, bugün resmi temaslanna başla- Cumhurbaşkanı Süley man Demirel'in Filipinler gezisi, bu ülkeye cumhurbaşka- nı düzeyinde gerçekleştirilen ilk ziyareti oluşturuyor. (Fotoğraf: A A) yacak. Cumhurbaşkanı Demirel'e gezisi sırasında, Milli Savunma Bakanı Hikmet Sami Türk, Sanayi ve Tica- ret Bakanı Metin Şahin, Turizm Ba- kanı Ahmet Tan, ışadamlan, meslek kuruluşlannın temsilcileri ve gaze- teciler eşlik ediyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Fidel Ramos'un. 1995 yılında Türkiye'ye yaptığı ziyaretin iadesi niteliği taşı- yan Demirel'in Filipinler gezisi, bu ülkeye cumhurbaşkanı dü- zeyinde gerçekleştirilen ilk ziyareti oluşturuyor. Filipinler Başkanlık sistemiyle yö- netilen Filipinler, yaklaşık 300 bin kilometrekare yü- zölçümüne sahip 1701 ada- dan oluşuyor. Yüzölçümü sınırlı olmasına rağmen Fi- lipinler 73 milyon gibi kala- balık bir nüfusa sahip. Nüfiı- sunun yüzde 83'ü Katolik olan Filipinler'de Müslü- manlann oranı ise yüzde 5. Kişı başına milli geliri 950 dolar civannda olan Filipin- ler ile Türkiye arasında sı- nırlı ticari ilişkiler mevcut. Cumhurbaşkanı Demirel'in ziyaretiyle bu ilişkilerin ge- liştirilmesi hedefleniyor. Zi- yaret kapsamında, Ra- mos'un Türkiye gezisi sıra- sında ımzalanan işbirliği an- laşmalanna ek olarak 3 ye- ni işbirliği anlaşması parafe edilecek. Prof Öztürk: Pişmanhk Yasası hemen çıkmah tZMİR (AA)- Yasadışı terör örgütünün çözülme sürecini hızlandırmak için se- çimlerden sonra çıkanlacağı açıklanan Pişmanhk Yasası'run, en kısa zamanda çı- kanlıp uygulanması gerektiği bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hu- kuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakeme- leri Usulü Hukuku Anabilim Dalı Başka- nı Prof. Dr Bahri Öztürk, "Amacına ulas- ması isteniyorsa, Pişmanlık Yasası hemen, şimdi çıkanlmabdır" dedi. Pişmanlık Yasası'nın, örgütlü suçluluk- ta. örgütün çözülmesi ve çökertilmesine yarayan bir araç olduğunu belirten Öz- türk şu bilgiyi verdi: "Esas itibanyla da örgûtün üst düzey elebaşılannın yakalanmasını sağlamaya matuf bir enstrümandır. Ancak bizim ül- kemizde bir başka özellik göze çarpıyor. Bu memleketin çocuğu olan çok sayıda genç, ya kandınlmışolmasıya da başka se- beplc, şu anda dağlardadır. Bunlann ora- dan nasil indirileceği de, devletin çözmesi gereken bir sorundur. Bu noktada Pişman- lık Yasası'nın ikinci rolü, toplumsal banşı yeniden tesis etmek olarak ortaya çıkıyor." Öztürk. Başbakan Bülent Ecevit'in, te- • Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemeleri Usulü Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öztürk, 'Amacma ulaşması isteniyorsa, Pişmanlık Yasası hemen, şimdi çıkanlmalıdır. TBMM seçim öncesinde toplanabilir' dedi. rörün sosyal boyutunu dikkate alarak, tes- lim olan örgüt mensuplannın meslek edindirme kurslanyla yeniden hayata ka- zandınlacağını söylediğini hatırlatarak, bunun çok iyı bır yaklaşım olduğunu kay- detti. Pişmanlık Yasası'nın her iki amacı- nın da gerçekleşmesi için zamanlama un- surunun önemli olduğunu vurgulayan Öz- türk şöyle devam etti: 'Yasa şimdi çıkanlmalı' "Pişmanlık Yasası çıkanlacaksa, hemen şimdi çıkanlmalı. Terör örgütünün başı- nın yakalanmasının, örgütte çözülmeyi hızlandırdığını görüyoruz. Bu çözülmenin daha da hızlandınlmasmı temin etmek için, Pişmanhk Yasası'nın hemen, şimdi çıkanlması lazım. Sayın Başbakan ve dev- İetyetkilileri,'Şimdi gelinteslimolun. Biz seçimden sonra Pişmanlık Yasası çıkara- cağız, bundan yararlanm' diyoriar. Böyle bir çağnya ciddiyetle yaklaşmak kolay oi- maz. Dolayısıyla, şimdi çıkanlmayacak bir Pişmanlık Yasası'nın, amaçlan temin et- mesi söz konusu değUdir." TBMM'nın bir an önce toplanması. si- yasi liderlerin parti farkı gözetmeksizin önemli memleket meselelerinı ele alması gerektigini ifade eden Öztürk. şunlan söy- ledi: " Meclis'in seçim öncesinde toplanması- nın olanaklan var. Cumhurbaşkanı top- lantıya çağırabilir. Siyasi parti genel baş- kanlan anlaşarak Meclis'i olağanüstü top- lantıyaçağırabilirier. Abdulah Öcalan her gün yakalanmıyor. Bu, sıradan bir sonın da değil. Artık akıllannı başlanna topla- malılar. Mutlaka ve mutlaka secimlerden önce bu işin haUedilmesi lazım." Pişmanlık Yasası'ndan, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın kesinlikle yararlanama- yacağını ifade eden Öztürk. "Bu yasa. ör- güt liderlerini ele gecirmeye. örgütü çö- kertmeye yönelik enstrümandır. Ele geçen örgüt lideri için pişmanlık yasası olmaz" dedi. Öcalan"ın, yasadan yararlanrnasının mümkün olmadığını vurgulayan Öztürk, şunlan kaydettr "Çünkü örgütün üderidir. Yasanın ama- cı ona yöneliktir. Amaç tahakkuk cttiğine göre, artık araca gerek yok. Onun için baş- ka tedbirler gerekir. Dİyelim ki, Yunanis- tan veya Almanya ile ilgili esash bilgiler verdi. Dış politikamıza son derece önemli katkılan oldu. Suçlaruun bazılannı ikrar edebilir. Bu durumda idamdan kurtulabi- lir. \'argıçlar 59'uncu maddede sayılan ha- fîfletici sebepleri göz önüne alabilir. Mah- keme indinde kabul görecek şekilde, 'hiz- mette bulunarak" idamdan kurtulabUir." Öcalan'ın Pişmanlık Yasası'ndan ya- rarlandınlmasının "korkunç bir şey" ola- cağını ifade eden Öztürk "Bu olmaz. İdanı talebiyle yargılanacak ve hava odur ki, böyle bir ceza da tayin ediiebilecektir. An- cak, mahkûmiyete kadar her sanığın ma- sum sayıldığı kurahna göre hareket edile- cektir""dedi. BİZBEE. ERDAL ATABEK Apo Sendromu... * «- Apo'nun yakalanışı, yıllardır süren kanlı bir dö- nemin sancılannın sona erdirilişinin işareti oldu. "Hedefe kilitlenmış duygular', Apo'nun yakalanı- şını PKK'nin gerçek bitirilişi olarak yorumladı. Bu- nu anlamak gerekiyor. Yıllar süren çatışmalann ya- rattığı kaygılar, şehit cenazelerinin yürek burkan tö- renleri, ülkenin sınırian içindeki bitmesi beklenen çatışmanın yarattığı gerginlik bir noktada "bitiş işa- reti" bekliyordu. Apo'nun yakalanışı bu işareti ver- miş oldu. Apo'nun yakalandığı andan başlayan görüntü- leri, söylediği sözler, gerçek bır liderın değil, feodal bir ağanın gücünü kaybettiği zaman ne duruma geldiğinin açıklamasıydı. Aslında Apo, tarihin or- taya çıkardığı güçlü liderler içinde yer alamayacak- tı, çünkü onun ortaya çıkışı kendi gücünün dışın- daki güçleri yansıtan şişirilmiş bir egonun görün- tülerini sergiliyordu. Şefine tapmak isteyen bir kül- türün içinden gelen feodal yapının ağası, kendine özgü bir "yükselen dalga "yıyakalayıp üstüneotur- muştu. Kabul etmek gerekir ki Apo'yu bugünlere geti- ren etkenler arasında bizim yanlışlanmız da önem- li bir rol oynamıştır. Başlangıçta önemsememek, sonra ne yapacağında kararsız kalmak, sonra da aşın önemsemek gibi stratejik belirsizlikler, kabul etmek gerekir ki PKK'ye uzun bir süre, geniş bir hareket alanı kazandırmıştır. Bu arada son günle- rin tartışmaları içinde son derece yetkin analizle- rin yapıldığı, sürecin çok iyi tanımlandığı, izlenecek yollann belirlendiği görülmektedir. Bu gelişme çok sevindirici ve güven vericidir. Hükümetle Genelkur- may arasındaki yakın ilişkinin ve işbiriiğinin olayı yorumundaki izdüşümü açıkça görülmektedir. PKK'nin Avrupa içinde ve dışında örgütlenmesi ve hareketliliği Apo'nun liderliğini çok aşmaktadır. Bu olaylar iyi değerlendirilirse durumun gelişme- sinde pek çok ülkeyi ilgilendiren bir karşı hareket örgütlenmesinin bulunduğu kabul edilmelidir. Çok değişik nedenlerle, Kürt sorunu ülkelerin içine, "bir azınlığın kendi vahığını bağımsız olarak ifade et- me isteği" olarak sokulmaktadır. Ortadoğu'da Arap ülkelerinin elindeki petrol kaynaklannın, Tür- kiye'nin elindeki suyun ve petrolün kurulmaya ça- lışılan bir Kürt federasyonu eliyle Amerika ve Av- rupa ülkeleri tarafından kontrol edilmesinin hesap- lan bu olayların gerçek nedenidir. Türkiye; ne Kürt- lere ne de Müslüman olsun, öteki dinlerden olsun kimseye, dışlanan bir azınlık olarak davranmamış- tır. Türk vatandaşlan da hiç kimsenin etnik köke- nine bakmamış, ona göre davranmamıştır. Son olaylann yarattığı gerginlik ne yazık ki Kürt köken- li vatandaşlanmızın birölçüde fark edilmesi gibi bir ortam yaratmıştır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, sınırlanmız içinde yaratılan gergin hava yapay- dır. Apo ve PKK olayının yarattığı bulutlardan oluş- maktadır ve soğukkanlılıkla giderilecektir. PKK olayı ne yazık ki Apo'nun yakalanışı ile bit- memiştir. Çünkü olay dışardan yönetilmekte, dışar- dan harekete geçirilmekte, Apo'yu çok aşan bir "dışmerkezdenyönetim" niteliği taşımaktadır. Ha- reketin yürütüldüğü bölgede pek çok kontrol dışı olaylann olduğu. çıkarlann varlığı anlaşılmaktadır. Şimdi yapılması gereken, bölgenin tam bir disip- linle gözden geçirilmesi, gereken önlemlerin alın- mastdır. Önlemlerin başında, elbette bölgenin ekonomik ve sosyal alanda iyileştirilmesi gelmektedir. Bu ön- lem hepsinden önce bölgede umudunu sadece P- KK hareketine bağlamak zorunda kalan insanlara, öncelikle gençlere doğru biryol açacaktır. Düzen- li bir hayat umudu son derece önemli bir psikolo- jik etkendir. Bu konuda içtenlikli adımlar başannın anahtandır. Bülent Ecevit'in güven veren kişiliği de başan için önemli bir etken olacaktır. Bölgedeki iyileştirmelerin düşmanı olan PKK ge- ne kendi bildiği gibi saldıracaktır. Bu saldınlann en sert karşılığı göreceği de doğal bir haktır. Ancak Apo'nun yakalanışından sonra şaşkınlık ve çözül- menin getireceği sürprizlere karşı da hazırlıklı ol- mak gerekir. Bölgedeki iyileştirmeduraksamadan sürdürülmelidir. Apo'ya endeksli bir duygusal coşkudan da bir an önce kurtulmakta yarar vardır. Apo elbette önemli bir hedeftir, ama amacımız Apo'dan alına- cak intikamla yürek soğutmak değil, sınırlanmız içinde güvenli bir ulus birliğini sürdürmektir. Türkiye önümüzdeki bin yıla bir kez daha "ba- ğımsızlığının, kendi gücünün, kendine güveninin, ulusal birliğinin bilinciyle" girecektir. Bu dikkatli, soğukkanlı, planlı, disiplinli hareketler sürdürüldü- ğü zaman bugün yaşanan olaylar da tarihin ibret verici sayfaları olarak kalacaktır. Mak davasını izleyenlere dava İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Faşistlerce öldürülen Bolu Izzet Bay- sal Üniversitesi öğrencısi Kenan Mak'ın davasını iz- leyenler ve müdahıller hakkında da dava açıldı. Aralannda Mak'm savun- manlığını üstlenen avukat- lann da bulunduğu davada savcı 13 kişi için 3'er yıla kadar hapis cezası istiyor. Kenan Mak, Bolu'da 22 Aralık 1998 tarihinde ge- ce Ülkü Ocaklan'ndan çı- kan bir grubun bıçaklı sal- dınsı sonucu yaşamını yi- tirmişti. Mak'ın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak biri tutuklu 20 kişi hakkında açılan dava, güvenlik ge- rekçesiyle Izmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gö- rülmeye başlandı. Kenan Mak'ın4. AğırCezaMah- kemesi'ndeki davasını iz- lemek isteyen. aralannda Mak'ın savunmanlığını üstlenen Çağdaş Hukuk- çular Derneği (ÇHD) Iz- mir Şube Başkanı Nedim Degirmenci, İHD Izmir Şube Başkanı avukat Er- can Demir. eski ÖDP lz- mır tl Başkanı Cemal Ça- kıcı, ÖDP Yönetim Kuru- lu üyesi Hacay Yümaz. EMEP yöneticilerinden Cezmi Yalçuıkaya, Selver Altun, memur sendikala- nna üye Firuzan Ayhan Ozkaya, Ramiz Sağiam ile izleyicilerden Ahmet Tey- murtaş, Hatke Necla Şen- güL Nryuri Iletmiş, Ecevit Piroğhı, Haydar Cenan hakkında adliye binası önünde izinsiz gösteri yap- tıklan savıyla cumhuriyet savcılığına suç duyurusun- da bulunuldu. Soruşturmayı yürüten Izmir Cumhuriyet Savcısı tnal Soybat, güvenlik güç- lerince dûzenlenen tutana- ğagöre, 11.9.1998 tarihin- de Kenan Mak'ın davasını izlemek amacıyla Izmir Adliyesi önüne gelenlerin 200 kişilik bir grup oluş- turması üzerine, sanıklann bu gruba sloganlar atüra- rakTCK'nin2911 sayılı Toplanh ve Gösteri Yürü- yüşleri Yasası'na muhale- fet ettikleri gerekçesiyle bu kişiler hakkında Izmir Asliye Ceza Mahkeme- si'nde 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezası iste- miyle dava açtı.