Katalog

22 ŞUBAT 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Bal ansı Maymumın yiğitJiği Mavmun ormanda kajayı çekıyor- muş Zebra, yamndan geçerken sor- muş "Se yaptyorsun maymun kardeş?" Mavmun, yayılmış ıvıce "\e yapayım zebra kardeş, ıçiyo- rum içiyorum aslant döviiyorunu" Zebra, şaşkın uzaklaşmış Sırazu- rafadaymış " Ve haber maymun kardeş? " Maymun, umursamaz bır ıfadeyle yanıtlaıruş "Ne olsun zürafa kardeş, içiyo- rum içiyorum aslanıpataklıyorum." Zümfanınağzıaçıkkalmış koşako- şa ormana dalmış Bu kezporsuk ge- çıyormuş oradan "Vaziyet nedir maymun kardeş? " Mavmun \ attığı verden bağırmış "Ne olsunporsuk kardeş, içiyorum içiyorum aslana dayak atıyorumT Eh enınde sonunda ma\ munun tavrı aslanın kulağına gıtmış Aslan öfke ıçınde varmış ma\ munun vanı- na "Banabak maymun! \eyapıyor- sun burada?" Maymun. kendısıne çekı duzen \er- mış "Ne yapayım sevgilı aslan ağabeyciğim, içiyorum içiyorum abuk sabuk konuşuyorum." ISIK KANSU Orgutler ne kadar sivil?Genış halk vığınlarımn ekonomık ve sosval çıkarlarım koruvan sendıkalarm meslek örgutlerının ethnlığı ve uye va- pısı za\ıflarken çevreden tutun vaşanan mahalleı ı korumava değın çeşıth amaç- larla kurulan derneklerın orgutlenn pıt- rak gıbı çoğaldığı dıkkat çeknor Der- neklerın çokluğu "demokratikleşme" an- lamına gelıy ormu' Hem e\et hem havır Bır dernek çatı- sı ahında toplanmak bırbırıyle dayanış- mak elbette orgutsuzlukten çok daha lyı 4ma "sivil toplum kuruluşu " adı altın- da neredeyse tum kamusal ışle\lerı ust- lenebılecekierı ılerı surûlen bu orgütlen- meler ne kadar sıvılya da demokratık1 Hacettepe Cmversıtesı oğretım uyele- rınden Doç Dr tlhan Tomanbay ın go- zetımınde Bekir Dursun, Sevda Bayra- moğlu, Şeniz Dalbun, Hüseyin Hasan, Deniz Bayram ıle Mehmet Gumuş 60 dernek uzerınde bır anket çalışması vap- mışlar Ankete verılen yamtlara gore, dernek \onetialenmnyuzde 66 6sı orgutlerde bır kavram kargaşası yaşandığını \uzde 31 7'sı ıseyaşanmadığını ılerı surmüşler Dernekyonetıcılerıne kendderım hangı kavramla ıfade ettıklerı sorulmuş Kar- şılıklarm dokumu şöyle "Gönüllü kurulusuz diyenler yüzde 27.5, demokratik kitle örgutuyüz diyen- leryüzde 2 7.5, sivil toplum kuruluşuyuz diyenler yüzde 22.5, sivil toplum örgu- tüyüz diyenler yüzde 12.5, hükümet dı- şı kurulusuz diyenler yüzde 7.5, kâr ama- cı gütmeyen kurulusuz diyenler yüzde 2.5." Uyelerın etkınlıklere katılıp katılma- dığına ılışkın soruya \erılen karşılıklar konusunda ankette yer alan bılgılerı de özetleyelım "Dernek yöneticilerinin yüzde 90't, üyelerin kuruluş ıçındekı etkinliklere kattldıklarım, bu katılım şeklını de ku- ruluş içinde çeşıth gorevler üstlenerek yerıne getirdıklerını söylemektedirler. Bu sonucun, sivil toplum kuruluşlannın bugunkü durumlanna baktığımızda ger- çeğı ne kadar yansıttığı tartışmaya açık- tır. Aynca, dernek yonetıcılerının yuzde 49.3 'ü üyelerin şıkâyeüerını ve uyarıla- rınıgöz önunde bulundurarak kararla- nn bu doğrultuda alındığını söylemek- tedirler." Anketten son bır saptama daha "Dernekyöneticilerinin yüzde 78.3 'u resmi kurum ve kuruluşlarla işbırliğine girilmesinin yararlı olacağuyüzde 21.7'si ise bu işbirliğtnut yararlı olamayacağı gö- ruşündedır. Burada da yüksek oranda resmı ku- rum ve kuruluşlarla işbırliğine girılme- sı söz konusudur. Sıvıl toplum kuruluş- lannın asıl amaçları arasmda bulunan resmi otorıteye karşı sivil toplumun hak- larının savunulması olduğu düşunul- düğunde, her alanda resmi kurumlarla işbirliğı içinde olma isteğindeki sivil toplum kuruluşlannın sivil anlayışı na- sıl yansıtacakları, sorgulanması gere- ken bir durumdur." Meteorolojı Mühendıslerı Odası Başkanı tsmail Küçük, Devlet Meteorolojı tşlerı (DMİ) Genel Mudürlugıı 'nden sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Yümaz 'a geçen hafta bır mektup gonderdı Küçük, DMt Genel Mudurluğu nün üreteceğı hızmetlerm hava öngörüsü, çığ, taşhn, kurakhk, don, hava hrhlığı, ulaşım, tunzm, tartm, hayvancılık gıbı alanları kapsadığını ammsatıp Mustafa Yılmaz 'a şu uyarılarda bulundu "DMt, bu sayılan alanlarda yeterii hizmeti veremeyecek dunımdadır. Mektupla yakınma örneğin, ülkemizde hiçbir kurum 1998 Haziran ayında Trabzon'daki Beşköv 'ü tamamen yok eden yağış hakkmda hiçbir bilgiye sahip değildir. Bu örnek, benzer şekilde oluşan her meteorolojik doğal afet için geçerlidir. Bu olaylardab meteorolojik parametrelerı behrleyemıyorsak, bu alanlann kullammma aıt planlamalann doğrv olarak \apılamayacağı bılınmeltdır. DMİ Genel Müdürhtğü, vıllardır işten anlamayan hşılerce vonetıldığı ıçm bu duruma gelınmıştır 1 mm 'hk yağışm ne anlarna geldığını bılmeyenler ıle DMt yönetılmeye çalısılırsa bu sektor daha da kötü duruma gidecektır Bunun örneklennı, yemden yaşayacağımız kar çığları ve taskınlarda gö'receğız TMMOB Meteorolojı Mühendıslerı Odası ve fTÜ Meteorolojı Mühendıshğı Bölümu dtşlanarak DMt Genel Müdûrlüğü ndeh eksıklıklenn gıderılemeyeceğıni duşunmekteyız " Pekı, tsmail Küçük neden bu yahnmalartm "mektup" ıle dıle getırdı^ Onun gerekçesını de mektubunda açıklıyor "Odamız, her hükümet değişikliğinde, ilgili bakanla görüşme olanağını bulabilmiştir. Belirttiğimiz eksikliklerin giderildiğini söyleyemiyoruz. Fakat, en azından nezaket gereği de olsa görüşme talebimize olumlu bakıp bizleri dinlediler." YönlendiPici eğitim Ozellıkle meslekı ve leknık eğıtı- mın tartışılacağı 16 Mıllı Eğıtım Şû- rası bugun toplanıyor GeçmışteMıl- lı Eğıtım Bakanhğı Müsteşarlığı da yapmış olan Prof Dr Cevat Alkan ıle meslekı \e teknık eğıtım uzenne sö\leştık Prof Alkan "Alandames- leğe haztrlama, istıhdam sağlama ve üniversiteyeya da meslekte ûstkade- melere geçtşte öğrencı beklentüeri yeterii düzeyde karşılanamamakta- dır" dedı Veyapmalı ovlevse? Prof Alkan geneleğınm ıle leknıkeğıttmın butunlestırılmesınden\anavdı "Di- yelim kı, çocukfen lısesınde. \fate- matık, bıyolojufizik,kımya okuyor, ama dığer alanlar konusunda bdgı- siyok. ianlış! Doğnı olanı, çocuk- lann bse 1 'den ıtıbaren meslek alan- lannayonlendırılmesıdtr. Bu da eğı- timın butünleşmesı, çocuğun oğret- menler, uzmanlar tarafından yön- lendirilmesı ile OIOSL" Bu vönlendırmenm fakulteaşama- sında da surmesım savunuvor Ceıat Alkan SasıP Şo\le "Sözgelımı ço- cukliseyibitirdi, kımya mühendisiol- mak isttyor. Fakat kımya mühendis- liğıfakühest, yüksekokula gınş ıçin ortaoğretımde kımvadan orneğın 20 kredınm tamamlanmış olmasını on- görüyor. Oysa çocuk 15 kredı almış. Bu durumda çocuğa Sen kım\ a mu- hendıslığıfakultesmegıremezsın den- memelL Bir hazırük sınıfıgibı çocu- ğun eksik kredüenm tamamlaması istenebilir. Bu süre ıçınde geçıcı öğ- rencisayılabılır. Eğeroğrencı bu kre- diien başanyla doldurursa kimyafa- kültesınde okuyabilmeli." Alkan, boyle bırsıstemk hem or- taoğretımde kapsamh ve vonlendırı- u bır eğıtımın yururluğe gıreceğıne, hem ünıversıte kapısmda bekleven bınlerce oğrencının sorunlannın ço- zulebıleceğınehem degençlenn dıle- dıklerı mesleklen seçebıleceklenne ınanıvor Umarız 16 Mıllı Eğıtım Şû- rusı gençlennkorkuluduşuolanunı- versıteve gırebılme veış edtnme gıbı hmı dev sorunlara karşı koklu ço- zumler uretır ÇALIŞANLARIN / SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL tstifa ile işten ayrılma ve kıdem tazminatı Soru: Bir meslek odasında iş yasasına tabi olarak çalışmakta iken, yapılan seçımle. vonetime seçilen >eni yöneticilerin tutum ve duşunceleri çağın gerisinde olduğu için, aramızda çıkan anlaşmazlıklar sonucu kendı ısteğımle (ıstifa ederek) göre- vimden a>rıldım. Benden önce a\nı vontemle (istıfa ile) ay- nlan ve yönetıme ters duşmeven gorûşlen benimsemiş ar- kadaşlara, kıdem tazminatlan eksiksiz odenırken. benim taz- minatım ödenmedı \e istifa ile işten a\nlanlara kıdem taz- minatı odenmediği gerekçe gosterildı. Sorum: tstifa ile go- revden aynlanlara. kıdem tazminatı ödenmez mi? Odenmez- se, benim durumumda \e konumumda olan diğer arkadaş- lara niyeödendı? Ödenirse ne olur? (^-Ç-) Ana>asanın 10 maddesınde "Herkes, dil ırk. renk, cinshet, siyasi düşunce. felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayınm gozctılmeksizin kanun oniin- de eşittir. Hiçbir kişıve aileye. zumreve veva sınıfa imtıvaz tanına- maz. Devlet organlan ve idare makamları biitun işlemlennde ka- nun onünde eşitlik ilkesine uvgun olarak hareket etrnek zoruoda- dırlar" denılmekte ıse de, kımı uygula>ıcılar, yöresel, düşünsel dınsel ve benzen nedenlerle yasalan ayınm gozeterek uygulamaktadır Kıdem tazminatı odenmesını gereküren ış akdının fesıh nedenlen. 1475 sayılı ış yasasının 14 maddesınde yer alır tşçının bu maddede yer al- ma>an nedenlere dayanarak kendı ısteğı ıle (istıfa) işten aynlması kı- dem tazminatı almasına engeldır Yasada belırtılen haklı bır nedene da- yanmaksızın kendı ısteğı ıle ışınden ayrılan ışçıye ış\ erenın kıdem taz- minatı odemekle yükümlü olmadıgı yargı kararlannda v urgulanmakta- dır (*) "Özet: İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi hali, kıdem taz- minatı verilmesini gerektirmeven hallerden olup bu >ön 2320 sayı- lı yasa ile bu>urucu nitelik kazanmıştır." (\argıtav 9 Hukuk Daıre- sı,*21 4 1982 tanh, 3021 esas, 4156 karar) Kısaca. istıfa ıle ış sözleşmesı bozulursa, ışçıye kıdem tazminatı öden- mez_ "Ödenirse ne olur" sorunuzun yanıtını 1475 sayılı ış yasasının "hiz- met akdine ilişkin cezalar" başlıklı 98 maddesının D bendı verecek- tır "d) 14'ûncû madde hükumlerine avkırı harekette bulunarak kı- dem tazminatının ongörülen esaslar dışında >eya saptanan mikta- n veya tavan aşılarak odenmesi için emir \eya talimat veren veva bu yolda hareket eden ozel veya kamu kurumu veya kuruluşlannın yö- netim kurulu uyeleri, genel müdur. müessese muduru. muhasebe mü- durü gibi yetkili sorumlular hakkında, fiil daha ağır cezayı gerek- tiren bir suç teşkil etmediğı takdirde altı aydan iki seneye kadar tıa- pis ve yirmi bin liradan ellı bın lıraya kadar ağır para cezası hük- molunur. Kanuna aykırı olarak fazla odenen mıktann da aynca Hazine lehine resen tahsiline karar verilir." (*) Kaynak Osman Usta, Iş Hukukunda Akdın Feshınden Dogan Tazmınatlar ve Uygulamalan, Kasım 1998, sayfa 209 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net ~IÂ\>il ^/- - _LE /- .n ı HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK NIRAY ÇIFTÇI ANKARA ASLİYE 23. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997 55 Karar No 1998 278 Davacı Başkent Elektnk vekılı tarafından davalı Bekır Arıkan \e Mehmet Vezıroğlu aleyhıne açılmış bulunan alacak davasının yapılan duruşması sonunda Mahkememızden venlen 21 5 1998 tanh 1997'55 esas ve 1998/278 sayılı karar temyız edılmıştır Şartlann oluşturulması ıçm davacı vekılıne muhtıra yazılmış. venlen süre ıçınde gereği yenne getınlmedığınden temyız ısteğınden vazgeçmış sayılmasına karar venlmıştır Bu kere davacı vekılı 13 1 1999tanhlı bu karan temyız etmıştır Iş bu ılanın yayımlandığı tanhten ıtıbaren 15 gün sonra teblığ etmış say ılacağınızdan ılandan ıtıbaren 15 günlük yasal süre ıçınde ıtırazınızı bıldırmek uzere karar yerıne geçerlı olmak ûzere ılan olunur 3 2 1999 Bastn 6969 "üyârTbibâtfîm! 1 I>ers 2İii KAMAN İCRA TETKİK MERCİİ HAKİIVILİĞİ'NDEN DosyaNo 1998/11 Davacı Emıne Ak vekılı Av Arap Gökalp tarafından davalı Abdullah Kılıç aleyhıne açılan yetkı belgesı davasımn yapılan açık yargılaması sonunda. arakaran gereğınce, Davalı Kınkkale ılı Çelebı ılçesınden Jsmaıl oğlu Abdullah Kılıç'ın adresı meçhul oldugundan adına davetıyenın ılanen tebhğıne karar venlmış olup adı geçenın duruşmanın bırakıldığı 22 3 1999 günu saat 10 da duruşmada bızzat hazır bulunması ya da kendısını bır vekjlle temsıl eftırmesı teblıgat yenne geçerlı olmak üzere ılan olunur Basın 66 TRABZON tŞ MAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN 1996/489 Davacı Hamı Mandıralı tarafından davalı SSK Genel Müdûrlüğü ve Nurettın Tunavelı aleyhıne açılan tespıt davasının yapılan duruşması sonunda venlen karann davalı Nurettın Tunaveh'ye ılanen teblıgat ya- pılmasına karar venldığınden, Hfikum: 1- Davacının vazgeçmesı nedenıyle hızmet süresının tes- pıtı davasının reddıne, 2- Davacının kımlık tespıtı ıle ılgılı davasının kabulü ıle. 4906670 sıgorta sıcıl numaralı ışe gınş bıldırgesınde Alı Paşa oğlu, 1945 doğumlu olarak yazılmış Hamı Mandaralf nın Alı Beşe oğlu. 1947 doğumlu Hamı Mandıralı olduğunun tespıtıne, ku- rum kayıtlannın bu şekilde duzeltılmesıne, aksı yönde kurum ışlemı varsa bunun da ıptalıne daır venlen karar davacı ıle davalı kurum ve- kılının yüzune, dığer davalı Nurettın Tunavelı'nın yokluğunda venl- mış olup, belırtılen davalı Nurettın Tunavelı'nın adresı meçhul oldu- gundan ılanen teblığ olunur Basın 1730 TARÎHTE BUGÜN \n CUOPIN'IN DOGUSUADI KJTAYA VERILDI 1810 'DA. FKEDemc CMOPIN (ŞOPSN) POLOH. ' İ ÜtA$IHOA MÜZKetm. MIHE BAÇLAYAH CUOPtU 2.1 EHOSİYl£ PAKIS'E &ITİ4lfT\ B£STEL£f!İ ££ H E L P Ü f HELUKLE PTYANO Ül&UtS OLAN CMOPtN,ZAUAl HIHrH £V AlLÜ P1YAH>STLEHISO£N B tSti 'O£ ÜNLM DENI2O' SlVlSLIA AMCRI6O VESPUCCJ OLUJ ITAL DA DO&V* VE6£HCLl£lHDe I! YA 'DA 8ULUNAN VeSPuCCl, KRIS- TDF KOLOMS UM AMERIKA 'Yl KE$- PINDEN s YIL SOHM, MS?'D£ yav DÜNYAYA DOĞKU YOIA Ç/KT7. XO- L0H6,8UUHJĞU TOPKAKLARIHİN USTAN SANIYOKOU AMeRIGC VBSPUCC/'NIN YAPTI& IŞ 8URA- HIN yENI 8IS KITA OLDLlSlMU FAKICBTMEICn MSKI DUNY/> O- NUH &AYESINPE SU KTTAYI OUK. MUfTZJ ILK KEZ SlR KOZMoS RAFM PROPBSOKÜ OLAN « t ç TIN WAU>eS&eMUU.E8,lSO* YILIMPA Y£M K/TAIMf/ KA"DIYE BAHSETMtfTI SONRA, BU APW KVLLANILMU. Sl ÇA8UC4K Y4)/eiNlA?~n ILAN T.C. ÇORUM - ORTAKÖY SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997/12 Davacılar Vekılı Av Tufan Uzunçarşı tarafından davalı Huseyın Doğan ve arkadaşlan aleyhıne mahkememızde açılan müdahalenın menı, ıhtıyatı tedbır davasının venlen ara karan gereğınce, 1- Ortakoy Cevızlı Koyü'nden Mehmet kızı 1943 Doğ Şehrıban Karakaş 2- Ortakoy Yukan Kuyucak köyünden Hulusı kızı 1972 doğ Hülya Akkuş. 3- Ortakoy Yukan Kuyucak koyunden Ismaıl kızı 1990 doğ Bahar Akkuş, 4- Ortakoy Yukan Kuyucak köyünden tsmaıl oğlu 1992 doğumlu Mehmet Can Akkuş, 5- Ortakoy Büyukkışla köyünden Musa oğlu 1332 doğumluHüseyın Uzuner, 6- Orta- koy Büyükkışla köyünden Sadık oğlu 1962 doğumlu Nesımı Uzuner, 7- Ortakoy Büyukkışla köyünden Huseyın oğlu 1955 doğ Mus- tafa Uzuner, 8- Ortakoy Büyukkışla köyünden Mehmet kızı 1949 doğ Gülşen Lzuner, 9- Ortakoy Asar koyunden Hasan kızı 1960 doğ Satı Tüzün bunca aramalara rağmen bulunamamışlardır Bu ılanın teblığ yenne kaım olmak üzere davanın gıyabınızda yurütuleceğı ıla- nen teblığ olunur Basın 7017 GÖRÜŞ Dr. EMİN GURSES Uluslararası Hukuk ve Irak'ın Toprak Bütünlüğü Uluslararası hukuk genel anlamda devletlerın ve uluslararası kuruluşların faalıyetlennı, bunlann bırbırlerıyle ve ulusal duzeydekı kuruluşlarla, bı- reylerle olan ılışkılerını duzenlemek ıçın oluşturu- lan prensıpler, kurallardır Her ne kadar kendı ıçe- nsınde demokratikleşme sorunlan olsa da, Bır- leşmış Mılletler (BM) gıbı kuruluşlar, uzerınde an- laşmaya varılmış ve taraflarca kabul edılmış bu prensıplerın, kuralların uygulanabılmesını sağla- mak ve uygulamalan denetlemek ıçın kurulmuş- lardır Bırleşmış Mılletler sözleşmesinin en temel ılkesı anlaşmazlıkların guce başvurulmadan ba- nşçı yollarla çozulmesıdır Bu ılkenın uygulama- dakı heıtıangı bır başarısızlığı sozleşmenın ozu ıle çelışır ve uluslararası barış ve ıstıkrann gelış- tınlmesınde onemlı bır engel oluşturur BM sözleşmesı, BM'ye uye devletlerın coğrafı yapılannın değıştınlmesıne karşıdır BM sozleşme- sıne taraf ulkeler bu sozleşmenın ılgılı maddesı- ne gore (madde 2, parag 4) bırbırlerının sıyası ba- ğımsızlıgına ve toprak butunluğune karşı tehdıt ya da guç kullanmaktan kaçınacaklarını kabul et- mışlerdır BM Genel Genel Kurulu'nun 24 Ekım 1970'de aldığı bır kararında ıse devletlerın ılışkı- lerınde herhangı bır devletın coğrafı butunluğu- ne veya sıyası bağımsızlığına karşı tehdıt veya guç kullanmaktan kaçınacakları ve anlaşmazlıklan ba- rışçı yolla çozeceklerı belırtılmıştır Aynı kararda aynca her devletın, dığer devletlerın sınırlan ıçe- rısınde kışkırtıcı faalıyetlerden kaçınmaları gerek- tığı de ıfade edılmıştır Saddam Hüseyin'ın komşularına karşı olan fa- alıyetlerının uluslararası hukuk açısından destek- lenebılecek bır tarafı olmadıgı açıktır Saddam, Ku- veyt'ı bılınen nedenlerle 2 Ağustos 1990'da ışgal ettığınde BM Guvenlık Konseyı, Irak ın Kuveyt'ten çekılmesını ıstemış ve bunu sağlamak ıçın de Irak'a karşı ambargo karan almıştı Fakat daha son- ra Guvenlık Konseyı'nln 986 sayılı 4 Nısan 1995 tarıhlı kararında belırlı koşullarda, yıyecek ve ılaç gıbı ıhtıyaçlarını karşılamak ıçın bır mıktar petrol satışına ızın verılmıştı Guvenlık Konseyı, 28 Kasım 1990'da aldığı 678 sayılı kararıyla, Irak'ın Kuveyt'ten çekılmesı ve bolgede banş ve guvenlığın sağlanması ıçın, ge- reklı yontemlerın kullanılmasına ızın vermıştı Bu kararla bırlıkte ABD ve bazı muttefıklerı 16-17 Ocak 1991 'de saldırı başlatmışlar ve Kuveyt Irak bıriıklerınden anndırılmıştı 687 sayılı 3 Nısan 1991 tanhlı karanyla ıse ateşkes sağlanmış ve Irak a uyul- ması zorunlu bırtakım koşullar getırılmıştır Bu ka- rara gore Irak kımyasal ve bunun gıbı sılahlardan ve bunlan uretmek ıçın kurulan tesıslerdertann- dırılacaktı Guvenlık Konseyı'nın 5 Nısan 1991 tarıhlı 688 sayılı karanyla ıse Kuzey Irak'takı Kurtlerın Sad- dam bırlıklerının saldırılarına karşı korunması ka- bul edılmış ve bu bolge Irak askerı bırlıklerıne ya- saklanmıştı ABD ve muttefıklerı, Kuzey Irak'a as- kerı müdahalede bulunmalannın BM'nın 688 sa- yılı kararının ruhuna uygun olduğunu ıddıa et- mektedırler Fakat BM sözleşmesinin 2 madde- sıne (parag 7) gore, VII bolumle (yaygın ve şıd- detlı ınsan hakları ıhlalı durumu) çelışmemest ko- şuluyla BM askerı mudahale ıznı veremez Ger- çekte, BM'nın 688 sayılı kararında, sozleşmenın VII bolumunebıratıftabulunulmamakta fakat 688 sayılı karann 2 paragrafında "Tum Irak vatan- daşlarının ınsanı ve sıyası haklarına saygı duyul- ması ıçın açık dıyalog" onerısınde bulunulmakta- dır Buna rağmen ABD'nın kuzeyden ve guneyden yaptığı asken saldırılar, Irak yonetımını pes ettır- meyı ve boylece yonetımı degıştırmeyı ya da ge- rekırse Irak'ın sınırlarını yenıden çızmek ıçın Bağ- dat'ı elden geldığınce zayıflatmayı amaçlıyor ABD bu arada açıkça Irak muhalefetını sılahlı olarak or- gutleyıp bu ulkenın bolunmesıne yol açabılecek bır yapılanma ıçerısıne sokmakla BM'nın 688 sa- yılı kararını, BM sözleşmesinin 2 maddesını ve 1970'de alınan kararını ıhlal etmektedır Butun bunlara rağmen 688 sayılı karara değışık bır yo- rum getırerek Kuzey Irak'takı hedeflere saldır- mak, ılerıde dunyanın başka yerlerınde gelışebı- lecek benzeri durumlara ornek teşkil edebılecek- tır Bu da uluslararası ortak bır hukukun değıl, guçlu olanın her defasında kendıne gore belırle- dığı bır hukuksuzluğun egemen olmasını gunde- me getırebılecek ve zaten faalıyetlerınde engel- lerle karşılaşan uluslararası kuruluşların etkınlığı- nın daha da azalmasına yol açabılecektır Bunun sonucu ıse, uluslararası sıstemdegergınlık surek- lı bır hal alacak, bu da, BM'de amaç olarak on- gorulen uluslararası banşın ve ıstıkrann sağlan- masının onunde onemlı bır engel oluşturacaktır BULMACA SEDAT YAŞAIA1S SOLD\NSAĞ\ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ \teş uzenne |— oturtularak uze- "• nne tencere ta- 2 va gıbı şeyler kovmaya yara- 3 yan uç ayaklı A mutfakgerecı 2/ AğnDağı'nave- 5 rılen bır başka _ ad Eskı Mı- b sır'da guneş tan- 7 nsı 3/ ince pıde halındeekmek 8 Hısse 4/ Pınnç q veşekerkamışın- 1 2 3 4 5 6 7dan elde edılen bır tur ra- kı Çocuk dılınde kotü çırkın 5/ Akdenız Böl- gesı'nde bır akarsu 6/ Ustünbıryetkınıngucu- 3 nü sımgeleyen değnek Avm ya da kendısıne gos- tenlen >evın uzenne atı- lıp getırmesi ıçın kope- ğe venlen buyruk 7/Sı- cak bolgelerde yaşayan Q bır cıns çaylak 8/ Es- Q mer Yemek 9/ içı, ıkı y sıra sutunla uç salona aynlmış. dıkdortgen bıçımlı kılıse YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Ustunde olü yıkanan kere- vet 2/'"Kadd-ıyârekımı—dedıkımıelıf Cumlenınmak- sûdu bır amma nvayet muhtelıf" Jamaıka kokenlı bır muzık turu 3/ "Değersız. onemsız, derme çatma" anla- mında argo sozcuk 4/ In tanelı bezelye Kars'ın doğu- sundakı ünlu antık kent 5/ Islak Sakat kımse 6/ Satranç- ta bır taş Vemışınden turşu y apılan gebreotunun bır baş- ka adı II Yunanıstan'da bır sıyasal partı 8/ Asya'da bır ulke Bır haber ajansının sımgesı 9/l^lenelbırlığiyleya- panlardan her bın, arkadaş