16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Hamburglu yönetmen Yüksel Yavuz'un 'Nisan Çocuklan' Almanya'da ilgi görüyor 'Yaşachldarımıfîhııeaktarchm' GÜNERYÜREKLtK BERLfN - Almanya'daki Türklerin ikinci kuşağından sayabileceğimiz Ham- burglu Yüksel Yavuz'un Nisan Çocuk- lan adlı filmi, Uluslararası Berlin Film Festivali'nin *Yeni Alman FUmleri" bö- lümünde gösterildi ve sinema eleştir- menleri tarafından olumlu eleştirileral- dı. Filmde Almanya'da yaşayan bir Türk ailesinin iki kültür arasındaki çelişkile- ri ve bu çelişkilerin çocuklar üzerinde- ki farklı etkileri ele alınıyor. Ailedeki üç kardeşten en küçüğü olan Dilan, Ana- dolu geleneklerine uymaya zorlanır. 13- 14 yaşlannda bir kız çocuğu olan Dilan çevresinin etkisindedir. Türk gelenek- lerine uymakta zorluk çeker. Ortanca kardeş, Mehmet işçidır. tkmci smıf in- san muamelesinden kurtulmak için uyuş- turucu satmaya, böylece sınıf atlamaya çalışır. En büyük ağabey Cem ise Kürt kökenli ailenin ataerkil kurallanna bağ- h olarak yetişmıştir. Bir et fabrikasmda çalışır ve binnci kuşağın özelliklerini üze- rinden atamamış biridir. Film Cem'in Anadolu'daki sevgilısi ile Hamburg'da- ki bir genelevde tanışıp âşık olduğu bir hayat kadını arasında bocalamalannı ve gelenekle içine düştügü yeni yaşam ku- rallanntn yarattığı çıkmazı anlatıyor. Yönetmen Yüksel Yavuz, Nisan Çocuk- lan'nda Almanya'daki Türkler ve kuşak- lar arasında kendini gösteren yabancı- laşmayı anlatmaya çalıştığını söylüyor ve şöyle dıyor. "Türkheideki gerçekler, 20-30 yıldan beri Almanya'da olmamıza rağnien hi- zi hâlâ derinden etkiliyor ve bir yerde ya- şamımı/ı belirliyor. Hâlâ Türkiye'den kopamadık. Bence Almanya'da yaşayan A lmanya'daki Türkler ve kuşaklar arasındaki yabancılaşmayı anlatan Yüksel Yavuz, 'Nisan Çocuklan' için "Benim yaşamımın bir parçası. Yaşadığım problemleri anlattım. Almanlann bize karşı olan önyargılannı da bu filmde göstermeye çalıştım" diyor. özellikle birinci kuşaktan Türklerin du- rumu çok körü. Bu insanlann mutlu ol- duklannı söylemek çok güç. Türkrye'ye çeşitli nedenlerle dönemiyorlar. Bura- da, Almanya'da da tanı anlamı> la kabul edümiyoriar. Düşünebfliyor musunuz? Al- man olmayan bir insanın Almanya'da ya- şamasımn ne demek okhığunu? Bu ben- ce diğer Avnıpa ülkelerine kıyasla çok dahazor. Filmde anlattıgım hikâye de iş- te bu. Benim yaşamımın bir parçası. Ben bu filmde yaşadıklanmı anlattım. Film- deanlatılan bütün problemleribendeya- şadım. Öte yandan Almanlann bize kar- şı olan önyargılannı da bu filmde göster- meye çauştun." Yüksel Yavuz 10 yaşındayken Al- manya'ya gelmiş. Şimdi 29 yaşlannda Geçen yıllarda 5 belgesel film çekti. Bunlardan "Benim Babam Misafır tş- çi"adlı 52 dakikalık olanı Münih ve Nürnberg film festivallerinde en iyı bel- gesel film ödülü aldı. Yüksel Yavuz bu filmde de Alman- ya'da yaşayan Türkleri ve iki kültür ara- sında yaşamanın getirdiği sorunlan ir- deliyor. "Nisan Çocuklan" ise Yüksel Yavuz'un ilk uzun metrajlı filmi. Başrollerini Erdal Yıldız, BOktıt Es- riimgün. SenemTepe, Şerif Seaerve tn- ga Busch gibı oyunculann paylaştıği film, hiç de amatörlük düzeyinde kal- mıyor ve gerek oyunculann beklenme- dik başanlan. gerekse senaryonun bel- gesele yakın ince dokusu, Nisan Ço- cuklan'nin büyük bir başan elde etme- sinde başlıca neden oluyor. Filmin Al- man sinemalannda hâlâ afışten inmemiş olması bu başandan kaynaklanıyor ol- malı. Yurtdışında yaşayan Hasan Şevki ve Emre Can Karayel Türkiye de ilk kez konser verdi i Sanat durağanhğı asla kabuletmez' Genç piyanistier İstanbul'da müzikseverlerie buluştular. NURDAN CİHANŞÜML'L Hasan Şevki ve Emre Can Karayel kardeşler ilk kez tstan- bullu izleyicilenn karşısına çık- tı. Genç piyanistier cuma akşa- mı lstanbul Kültür Ünıversite- si "nde müzikseverlerle buluştu- lar. Karayel kardeşler eğitimleri- ni Almanya'da Freiburg şehri Müzik Yüksekokulu'nda sürdü- rüyorlar. Şevki Karayel. Prof. James Avery, Emre Can Kara- yel ise Prof. Vrtal> Berzon'un öğrencisi. Genç piyanistier 27 Şubat'ta Almanya'da bir konser verecek. Geçen çarşamba akşamı ls- tanbul Devlet Senfonı Orkest- rası eşliğinde ilk kez Türkiye'de konser veren §evki Karayel. konserin oldukça heyecanlı ol- duğunubelirtiyor. "Türkiye'de izleyiciyle ilk buluşmamın or- kestra eşliğinde olması daha ra- hatlatKi oîdu benim için. Ayn- ca izleyicilerin tepkisi de iyiydi." Son beş yıldır Almanya'da eğıtirn gören ve yurtdışında ba- şanlı konserler veren Şevki Ka- rayel, bugüne dek Türkiye'de sahneye çıkmak için beklediği- ni söylüyor. Yanşmasız bu iş çok zor Henüz beş yaşındayken piya- no ile tanışan Şevki Karayel. ilk derslerinı Magdi Rufer Eyü- boğjundan aldı. Daha sonra ise Istanbul Üniversitesi Devlet Konsevatuvan'nda Özen Vezi- roglu ile çalışmalannı sürdür- dü. 1994 yılında Alman hükü- metı tarafından Kahire'de dü- zenlenen 'Jugend Musiziert' Akdeniz ülkeleri Alman okul- lan yanşmasmda birinci olan Şevki Karayel, aynı yıl yanşma- nın Almanya finalindetanınmış Alman piyanisti Edwin Rscher adına verilen ödüle deger bu- lundu. Geçen yıl ttalya'da ger- çekleştirilen A.M.A Calabria Uluslararası Piyano Yanşma- sı'nda finale kalan Şevki Ka- rayel, VHaly Margulis, Eba Ko- ladin, Pavel GUHlov ile çalıştı. Yanşmalann çalışma acisın- dan önemli olduğuna inanıyor Şevki Karayel. "En azmdan önünüzde bir hedef oluyor ve böyle olunca daha istikrarh ca- lışabiliyorsunu/. Eldeedflen gü- zel sonuçlar insanı kamçılryor, umut veriyor. Aynca yanşma- larda diğer insanlaria karşıla- şrvorsunuz ve kendinizi değer- lendiriyorsunuz." Yurtdışında kendini kanıtla- mak için yanşrnalann önemli bir 4. îzmir Kitap Fuan'na 100'ün üzerinde yayınevi ve 225 yazar katılacak Aııılarl a edebiyat anlatdacakKfiltür Servisi - Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından düzenlenen 4. Îzmir Kitap Fu- an 13 Mart'ta Îzmir Kültürpark Fuar Alanfnda açıhyor. Bu yıl ana teması 'Anılarda Edebiyat' olarak belirlenen fuar 21 Mart'a deksürecek. îstanbul Kitap Fu- an'nda gerçekleştirilen, Doğu ve Güneydoğu illerindeki okul- lar, il, ilçe ve köy kitaplıklan için Kültur Kitaplan Bağış Kam- panyası bu yıl îzmir Kitap Fu- an'nda da düzenleniyor. Bu yıl 100'ün üzerinde yayınevinin ka- tılımıyla gerçekleştirilecek fu- ara 225 yazar konuk olacak. Tür- kiye Yazarlar Sendikasu Pen Ya- zarlar Derneği, Edebiyatçüar Derneği gibi yazar derneklen ve çok sayıda sivil toplum kurulu- şunun katılacağı 47 etkinlik dü- zenlenecek. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği 'Çlz- güerde Basın' karikatür sergisi, Karikatür Vakfi'nın düzenledi- ği 'Nezih Danyal veA\mpalı Çl- zerier Karma Karikatür Sergi- si', Hasan Banşcan'ın düzenle- diği 'Ege Kartpostallan'' ve Ve- datAçıkalm'ındıizenlediğı 'Sa- natçı Portreleri' fotograf sergi- si fuar boyunca izlenebilecek. Yrd. Doç. Dr. Cumhur Tan- nver'in katılacağı 'Antik Devir- de Sosyal Dayanışma ve Der- nekler' konulu konferans. Ay- dın Boysan'ın katılacağı 'Anı- lar ve Insanlar". CevatÇapan'ın katılacağı 'Edebiyatçı Anılan', FethiNad'nin katılacağı 'Türki- ye'de Eleştiri Var mı' başlıklı söyleşiler. HikmetÇetinkayaile FTkrettlkiz'in katılacağı 'Cum- huriyet Gazetesi'nin 75. Yüı-Şe- riatçı Örgütlenme ve Faili Meç- bul CinayederSüreci-NurKamp- bn, Komando Kamplan' konu- lu panel ve Emre Kongar'ın ka- tılacağı 'Cumhuriyet Gazetesi- nin 75. Yıh-21. Yüzyılda Türki- ye' konulu söyleşi ver alacak. Edebiyattan sinemaya Can Yücel'in söyleşisi, Prof. Dr. Oğuz Adanır, Prof.Dr. Oğuz Makal. Prof. Dr. Taylan Altuğve Prof. Dr. ErtanYılınaz'ın katı- lacağı 'Edebiyattan Sinemaya Yılmaz Güney' konulu panel, SergeHalimj'nin katılacağı 'Ye- ni Dünya Düzenınde Medyanın Rolü1 konulu konferans, Ayşe Kulin'in katılacağı İnsan Ol- mak' başlıklı söyleşiler \e Prof.Dr. Türkel Minibaş ile Fık- retKök'ün katılacağı 'Değişim, Küreselleşme ve Sosyal Demok- rasi' konulu panel gerçekleştiri- lecek. Dursun Akçam ile Deniz Ka- vukçuoğhı'nun katılacağı 'Ucu Ucuna Yaşamak" başlıklı söy- leşi, FanıkŞüyuıuVeyselÇolak, Ahmet Günbaş, Timuçin Ozyü- rekli, Hüseyin Yurttaş'ın katıla- caklan 'Şür ve Toplum' konu- lu panel. Yaşar Aksoy'un katıla- uar kapsammda Cumhuriyet Gazetesi'nin 75.Yıh nedeniyle çeşitli konularda söyleşi ve paneller düzenlenecek. Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal ve Yılmaz Güney üzerine paneller gerçekleştirilecek. cağı 'Hasan Tahsin'den Samim Karagöz'e Ulusal Bağımsızlık- çı Edebiyat Anılan' konulu söy- leşi ve Ahmet Yorulmaz, Ilgaz Zoriu ve Yorgo Andreadis'in dostlarının katılacağı 'Yorgo Andreadis ile Sınırsız Dostluk- lar Üzerine' başlıklı söyleşi iz- lenebilir. Yrd. Doç. Dr. Göksel N. De- mlrer ile Yard. Doç. Dr. Metta Duran'ın katılacağı 'Yeni Dün- ya Düzeni ve Ekolojik Kriz' ko- nulu söyleşıyle başlayacak. Gün boyunca Yaşar Aksoy, Bilge Umar ve Hasan Barışcan'ın ka- tılacağı 'Ege'nin Kültürel Ger- çekleri ve Anılar', Öner Yağcı, Arife Kalender Önel, Zeynep Aüye, Veysel Çolak'ın katılaca- ğı 'Güncelerde Edebiyat', Ah- met Kahraman, Çetin Yiğenoğ- lu,ÇetinÖner'in katılacağı 'Yıl- maz Güney'ınÖykücülüğü' Ro- mancılığı' ve Hüseyin Yurttaş, Mehmet Şakir Örs, Nedim Atil- la'nın katılacağı 'Bu Toprakla- n Yazmak' başlıklı paneller yer alacak. Yrd. Doç. Dr. Metin Er- ten, Savaş Emek, A.Tuncay Ka- raçorlu. Doç. Dr. Semahat Öz- demir. Prof. Dr. Ümit Erdem ve NoyanÖzkan'ın katılacağı 'Çev- rede Saklı Gündem' başlıklı pa- nel, Şükran Kurdakul, Mehmet H. Doğan, Turgay Gönenç, Sina Akyol'un katılacağı Şiırde tz- mir-lzmir'de Şür' konulu panel. Öner Yağcı, Yaşar Aksoy. Mu- zaffer tzgü. Meziyet Akseki'nin katılacağı'Edebiyatımızda Be- kir Yıldız' başlıklı panel ger- çekleştirilecek. Temiz Medya ve Toplum Ayla Kutlu. ErendizAtasü ve AydmÖzakın'ın katılacağı 'Ta- rih ve Kültürle Buluşmak-Emir Bey'in Kızlan ve Ayla Kutlu Romancıhğf, Mustafa Şerif Onaran,Yüksel Pazarkaya. Şük- ran Kurdakul, Turgay Gönenç'in katılacağı 'Anılar ve Edebiyat', Yrd. Doç. Dr. Sabri Yetkin. Dr. Erkan Serçe, Yaşar Aksoy, Ay- doğan Yavaşirnın katılacağı ' Ekonominin MiUileşerek tzmir tktisat Kongresine Geliş Öykü- sü" ve A.Kemal Baysak. Aydo- ğan Yavaşlu Yaşar Aksoy' un ka- tılacağı 'KarşryakahEdebiyatçı- lardan Yazüı Ânılar" başlıklı pa- neller izlenebilir. Turgut Özakman, Prof.Dr. Oğuz Makal ve Prof. Dr. Murat Tünçay'ınkatılacağı 'Sinema ve Televizyon Yazariığı, Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği' konu- lu panel, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Doç. Dr. Meral Akur- gal, Şükrü Kocagöz. Yaşar Ak- soy'un katılacağı 'Ekrem Akur- gafdan Karşıyaka ve Bayraklı Anılan' konulu panel ve Doç. Dr. tlker Betek, Doç. Dr OnurHam- zaoğuBan. Doç. Dr. AtaSoycr'in katılacağı 'Neoliberalizm-Sağ- lık-Eşitsizlik' başlıklı panel iz- lenebilir. Demirtas Ceyhun'un katıla- cağı 'Kod Adı Ulu Hakan' baş- lıklı söyleşi. Sabit Kemal Bayıl- dıran'ınkonferansı, Cemil Ka- >ııkçu, Özcan Karabulut, Erdal Öz, Semih Gümüs'ün katılaca- ğı 'Son Dönem-Oykücülügü- müz' konulu panel, HabibBek- taş'ın katılacağı 'Cennetin Ar- ka Bahçesi' başlıklı söyleşi, Prof. Dr. Türkan Saylanın katılaca- ğı 'Cumhuriyetin Bıreyi Olmak' konulu söyleşi ve Deniz Kavuk- cuoglu, Ali Sirmen, Avdm Engin, Ümit Zileli, Yalçın Bayer, Mus- tafa Balbay'ın katılacağı 'Cum- huriyet Gazetesinin 75. Yıh-Te- miz Medya, Temiz Toplum' ko- nulu panel gerçekleştirilecek. Ismail Srvrt Savaş Ünlü, Ca- nanTan'ın katılacağı 'Edebiya- tımızda Mizah ve Anılar' konu- lu panel, Toktamış Ateş, Ahmet Taner Kıştah ve Yaşar Aksoy' un katılacağı '2000 Yılında Ata- türk'ün Oluşçuluk Anlayışı, Ba- ğımsızlık ve Emperyalizm' ko- nulu panel ve 'Sunay Akın ve Akgün Akova ile SövİeşT. rol oynadığına inanıyor "Yartj- masız bu iş çok zor. Vanşmala- ra katümak dışında başka şan- suuz yok. Yurtdışında kendini- zi kabul ettirmeniz çok önem- li." Genç piyanist Türkiye'de olabilecek en iyi eğitimi afofr- ğını düşünüyor ve ancak başa- nlı olmak için yurtdışında eği- tim almanın da gerekli oldu- ğunu söyiüyor: "Batı'da bu işe ilgidahafazk.Çevrenizdebu ko- nuyla candan ilgilenen bflgili insanlaria karşılaşma imkânı- mz var. Rekabet fazla oldugu için sizden iyi olan insanlaria tanışı\T>r$unuz. Türkiye'de bir- çok imkânsızlık olsa da çok iyi müasyenter %etişiyor. Aynca ne kadar çok gezip göriineniz o derece öğreniyorsunuz. Sanat- ta açık olmak gerekü." Konser programlannı belir- lerken dinleyici kitlesinin göz önünde turulması gerektiğini belirtiyor- u Konserterdegenel- de kendi istediğimiz yaprtlan çahyoruz. Ancak her zaman ay- nı dinleyici kitlesiyle karşüaş- mıyoruz; bu faktörü göz önün- de tutmak gerekir." Bu yıl okulun dört yıllık ilk bölümünü bıtirecek olan piya- nist. iki yıl daha Almanya'da kalıp eğirim çalışmalannı sür- dürmek istiyor. Emre Can Karayel de piya- no çalışmalanna Magdi Rufer Eyüboğlu'ndan aldığı dersler- le başladı. 1990 yılında girdi- ği Istanbul ÜniveTsitesı Devlet Konservatuan 'nda Özen Vezi- roğlu ile çalıştı. Emre Can Ka- rayel, Almanya'da gerçekleşti- rilen 'Jugend Musiziert' yanş- masında Atina. Roma ve Mila- no'da Akdeniz ülkeleri birinci- lik ödülüne değer bulundu, ya- nşma sonunda ise özel teşvik ödülü aldı. 1997 yılında Leip- zig'de düzenlenen ve tüm Al- man okullannın katildıği final yanşmasmda birinci olarak 'De- utsche Stiftung Musikleben' özel ödülüne layık görüldü. Eğitimini iki yıldır Alman- ya'da devam ettiren Emre Can Karayel ise bu dönemi bir ha- zırlanma süreci olarak görüyor. "Türkiye'deki eğirim Avru- pa'daki egitimle kıyaslandığm- da bizde her konuda olduğu gi- bi eksikHkler var. Ancak Tür- kiye'de çok iyi hocalanmız ol- du ve yapabOeceğünin en iyisi- ni yaptım." Yurtdışında kendini daha faz- la 'işin içinde' hissettıgıni belir- tiyor. "Avrupa'da tüm yaşam- da yapoğınız işin izlerini gör- mek mümkün. Sürekli değişim yaşryorsunuz ve sanat durağan- hğı kabul etmiyor. Halk sanatın herdalınaeğiİimU." Yanşmalara katılmanın zo- runluluğuna dikkat çekiyor Em- re Can Karayel: "Bu ortam için- de yanşmalara kafılmadan ya- $amaşansıa/akk\artşmalarbir bakıma konser imkâmdır, bir- çok insan tanıyorsunuz. Ancak öncelikle insan kendi kendisiy- le yanşmah." BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Edebiyat Adamının Özgürlük Savaşımı Yargıç, Orhan Apaydın'a soruyor - Devlet Güvenlik Mahkemeleri yasa tasansına kar- şı olmak, Türkiye Yazarlar Sendikası'nın görevalanın- da mıdır ki, o bildiriyi yayımladınız? 12 Eylül zorbalannın, emirkomuta zincirine girme- miş tüm kurumlan Cumhuriyetin düşmanı olarak gös- termeye çalıştığı yıllar. Ünlü Selimiye Kışlası'nda sen- dika yörteticilerini yargılayan mahkemenin ilk duruş- malanndan birindeyiz. "1961 Anayasası'nın 20. ve 21. maddelerinin ön- gördüğü özgürtükleri anımsatmama gerek var mı" diyor o duyarlı sesıyte Orhan. 61 Anayasası'nın Cumhuriyetin tarihindeyeni bir dö- nem açtığını, düşün ve edebiyat yaşamındaki geliş- me ve sıçramalar da göstermıştir kanımca. En önemli sıçrama, Nâzım Hikmet şiirinin yasak zincirinden kopanlması. Edebiyatımızda 1960 sonrası özgürteşme, aslında Osmanlı Imparatorluğu'nun yan sömürge durumuna düşürülme yıllannda aydınlığa çıkan edebiyat süreci- nin engelleri aşması olayıdır. II. Abdülhamid'in otuz üç yıl süren padişahlık dö- neminden, 1945 sonrası Recep Peker'in başbakan- Itğına, Demokrat Parti'nın iktidar donemine uzanan ya- nm yüz yılı aşkın bir'savaşımın sonunda elde edılen kazanım... 60 sonrası edebiyatımız şiiri, öyküsü, romanı, tari- hiyle dışında kalmadı özgürieşmenin. Çünkü tabana en yakın kesimden gelen edebiyat adamı özgür in- san olmamn bilincindeydi. Varoluşunun vazgeçilmez- liğini toplumun değişen koşullan öğretti ona. Toplum- sal savaşımın tarihi öğretti. Değinmeye çalıştığım konOya ilgi duyan okurlanm anımsayacaktır. Edebiyat adamlannın siyasal iktida- nn güdümünden uzaklaşarak örgütlenmelerinin de 1960 sonrası gerçekleşmesi, özgür insan olma bilin- cine bağlı değil miydi.. Bu bilinç, Türk Edebtyatçılar Birliği'nin yönetimine 1940 ve 50 kuşaklannın ağırlığını koymasıyla başlar ülkemizde. Fazıl Hûsnû Dağlarca, Sabahattin Eyüboğlu, MeTıh Cevdet gibi çağdaş klasiklerimizin vazgeçilmez isimlennin başkanlıklannda, yasalann degıştiritebilir ol- duğu gerçeğı ilkesinı benimsedi Edebıyatçılar Birliği- miz. Bu doğruttuda savaşım verdi. En önemlisi, Ceza Yasamızı Mussolini ceza yasa- sından aktanlan temel haklara aykın yasalann temiz- lenmesi savaşımı... Eylül 1962'de Melih Cevdet'in başkanlık dönemin- de genel sekreter olarak yönetim kuruluna verdiğım önerinin benimsenmesi sonucu -Fethi Naci arkada- şımızın kaleme aldığı- kamuoyuna sunduğumuz bil- dirinin bir bölümünü okuyalım: "Anayasaya aykın bütün kanunlann iptalini istiyo- ruz. Bu, bütün yurttaşlann katılması gereken hukuk devlet kurulmaa savaşının temel dtreğidir. Aynca, Türk sanatçısı olarak anayasanın 21. maddesinde 'her- kes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açrtctama, yayma ve bu alanlarda her turiu araştırma hâkkına sahiptir' denerek Türksanatçısına tantnan hak- lan krsıtlayan bütün kanunlann iptalini, özel uğraşımız- la doğrudan doğruya ilgisi bakımından birinci koalis- yon hükümetiAdalet Bakanı Sahir KurutJuoğlu'nun faşist eğilimli maddeier olarak gösterdiği Ceza Ka- nunu'nun 125-178 arasındaki maddelennin, Adalet Bakanlığı Ceza Dairesi Başkanı Hayri Köksal'/n fa- mamen antı-demokratik olarak gösterdiği 141. ve 161. maddelerinin, gene Cumhuriyet Senatosu üye- si Esat Çağa'nm uygartık prensıplertyle bağdaşa- maz saydığı 141. ve 142. maddelenn kaldınlmasını özellikle istiyoruz." (Ataç Dergisi, 1 Ekim 1962). Bildiride adı geçen hukuk adamlannın dışında dü- şün ve sanat yaşamımcı köstekleyen 141. ve 142. mad- delerin kaldınlması isteminin üniversite içinde ve dı- şında -o yıl Istanbul Barosu Başkanı görevinde bulu- nan- Orhan Arsal, Mehmet Ali Aybar, Mehmet Ali Sebük, Dr Mehmetcan Köksal, Ülkü Azrak, De- mir Özlü gibi çok az sayıda hukukçunun benimsedi- ğini acıyla anımsıyorum. Ama ilerici kamuoyunun başat sorunu durumuna gelmesini engeüeyemedi aydın sayacağımız kişilerin bu konudaki çekinfleri. Ve daha sonra senatör Niya- zi Ağımaslı'nın katılımıyla Türkiye Işçi Partısı'nın Ana- yasa Mahkemesi'ne açhği davanm çok azfarkla red- dedilmesi de önleyemedi. Çeyrek yüzyıl sonra özellikle 141. ve 142. madde- lenn tarihin çöplüğüne atıldığını biliyoruz. 12 Mart 1970 döneminden sonra da ülkemizde hu- kukun üstünlüğü ilkesinin yaşama geçmesi adına ve- rilen savaşımın Türkiye Yazarlar Sendikası örgütlen- mesiyle sürdüğü de tarihsel bir gerçek. Bu kez düşün ve sanat yaşamının tepesinde De- mokles'in kılıcı gibi tutulmak istenen Devlet Güvenlik Mahkemeleri yasa tasansına karşı Aaz Nesin baş- kanlığındakı TYS yönetiminin yürüttüğü savaşımtn da polttika esnafınca nasıl göz önünde tutulmadığını acty- la anımsamak düşüyor bize. Orhan Apaydın ve bizlere 12 Eylül mahkemeterin- de haksız mı haksız hesap sormaiar gibi... Şimdi, benzeri polrtikacılaria bir tarihte susmayı se- çen ünlü hukukçular, İnsan Haklan Avrupa Sözleşme- si karşısında DGM'leri, düşün ve edebiyat adamlan- nın uyanlan koşutunda eleştiriyorlar. Seviniyorum, ama sormak da geliyor içimden: "Daha önceleri nerelerdeydiniz?" e-posta:skurdakul(a superonline.com Kültür Bakanhgfndan tlyatpoya destek B Kültür Servisi - Yayınını sekiz yıldır aralıksız olarak sürdüren 'Tiyatro... Tiyatro..." dergisinin, yaşadığı ekonomik darboğaz nedeniyle Ocak 1999'dan itibaren yaymına ara vermesi tiyatro çevrelerini harekete geçirdi; dergıye destek önerilerı geldrfiir vakıf anlayışıyla yayınını sürdüren 'Tiyatro... Tiyatro...' dergisinin sahibi Mustafa Demirkanlı, önümüzdeki günlerde kuruluşu tamamlanacak olan Tiyatro Vakfı ile hem dergiyi hem de Dokümantasyon Merkezi ve Tiyatro Müzesi'ni hedefleyen bir yapılanmaya girmeyi amaçlıyor. Derginin kapanmasına tepki gösteren Kültür Bakanı îstemihan Talay da. dergıye verdiği destek sözünü hemen yerine getirerek mart ayından itibaren yaymına başlamasmı istedi. Tiyatrolar ve bakanlığın desteğiyle yayın yaşamına yeniden dönecek olan 'Tiyatro...Tiyatro...' dergisi, 2000 yılında kurulma aşamasmda olan Tiyatro Vakfı ile daha sağlam ve sağlıklı biryapıda 100. sayı ile 10. yılmı kutlamaya hazırlanıyor. Kurulma aşamasmdaki Tiyatro Vakfi'nm hedefkri, 'Tiyatro...Tiyatro.-.' dergisinin yaymına devam etmek, Uluslararası Istanbul Çocuk Tiyatrosu Festivali'ni sürdürmek, her yıl Türkçe-lngilizce olmak üzere yayımlanacak Tiyatro Yıllığı, Dokümasyon Merkezi ve Tiyatro Müzesi kurmak olarak belirlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle