25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM1999PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Duvara Değişik Bakış BERÜN - Sevgili, Yılın bu döneminde, Berlin'de gün yalnızca sekiz saat sürüyor. Sabahın 8'inde aydınlanan hava, 16'da karanyor. Yüzünü nadiren göste- ren bir güneş, uzun geceler insanda garip sı- kıntılı bir ruh durumu oluşturuyor. Çok çeşitli dönemlerde, değişik nedenlerle geldiğim Berlin'e ilk ayak bastığımda, kenti do- ğu ve batı diye ikişe ayıran duvaryapılalı, sekiz yıl olmuştu. Bugünlerde ise duvarın yıkılıp yok oluşunun 10. yıldönümü kutlanıyor. Artık kenti ayıran yı- ğın ortadan kalkmış. Biryerde, salttarihi anı di- ye, 100 metrelik bir bölümünü muhafaza et- mişler. Ve Berlin hızla büyümekte, yalnız Alman- ya'nın devasa başkenti değil, amaaynızaman- da, bir dünya metropolü olmaya yönelmekte. Duvann birden yıkılması daha 10 yıl önce de, kenti allak bullak etmiş. Doğudakiler batıya geç- me olanağını bulunca, yıllar süren yoksunluğun verdiği açgözlülükle, ne bulurlarsa almışlar. öy- le ki, Almanya gibi bolluk diyarı bir ülkenin bü- yük mağazalannın kimi reyonlan bomboş kal- mış. Duvar hemen yıkıldıktan sonra, yine Berlin'e gelmiş, eskiden iki tarafı ayıran çizgi üzerinde- ki şenüği görmüştüm. Duvar ile birlikte iki bloktan biri de göçüp git- ti. • • • Tabii duvann yıkılması, kentin iki yakasının bir araya gelmesi, birçok olay doğurdu. Her şeyden önce, spekülatörlere gün doğdu. Kentin doğu kesimindeki çok ucuz arsalan açıkgözler kapattı. Başlangıçta kimse, bu den- li ani ve kolay yıkılan duvann yeniden dikilme- yeceğine emin değildi. O yüzdendir ki, arsa fi- yatları artmadı. O zaman ucuza arsa kapatanlar, sokağa ata- cak 20-30 bin markı gözden çıkaranlar, milyon marklık servetlere ulaştılar. Tabii bir de büyük oynayanlar var ki... Bir zamanlar duvarın dibinde yer alan, önce- leri, evsizlerinardından yoksul sanatçılann itibar ettikleri, sonra Türklerin yerleşim merkezi olan Kreuzberg yüzünden, Türkler pek umutlandılar. Çünkü orada gayrı menkullerin rant yapacağı beklendi. Ama gelişme o doğrultuda değil. • • • Sevgili, '" " Dünya basınına bakarsan, duvann yıkılışına herkes çok sevindi. Gerçekte de genelde öyle olmadı değil. Ama hiç de sevinmeyenler "duvarımı geri is- tiyorum!" diyenler de var. Onlar, artık eski sistemin güvencesinden ya- rarlanamayan ve yeni gelişmeyle yaşamlarını sürdürme konusunda büyük güçlüklerle karşı- laşan emekliler ve yeni düzende aradığım-bu- lamayan, eskinin yaşam düzeyini bile tuttura- mayanlar ile işsizler. Inanılacak gibi değil ama, yine duvannı geri isteyen, yıkılmaya üzülenler de var. Belirtmeliyim ki, beo de onlardan biriyim. Ben duvara herkesin baktığı gibi, iki sistemi ayıran özgürlüklere set çeken bir ayıp olarak bakmadım yalnızca. O yönünün yanı sıra, baş- ka bir özelliği de duvarın hep aklıma takıldı. 1968 yılında, duvarı ilk gördüğümde Hitler "Drang Nach Osten" diye formüle ettiği doğu- ya doğru yayılma politikası geldi aklıma. O po- litika dünyada 50 milyon kişinin ölümüne neden olmuştu. Bu gerçeği anımsayınca insan, bir zamanlar doğuya açılma rüyalan görenlerin Berlin'in do- ğusuna bile gidememelerini, sanki bir takdir-i ilahı imiş gibi karşılıyordu. Bilmem bu düşünceme çok mu kızdın? Ama ne yapalım, ben de herkesin bir açıdan baktığı bir duvara başka bir açıdan bakmıştım otuz yıl önce. Şimdi duvar muvar kalmadığına göre, bu bakışı fazla tartışmanın da anlamı yok zaten. Yargıtay Abdullah Ocalan için karar haftası ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay 9. Çeza Dairesi, Abduliah Ocalan' ın ölüm cezasına çarptınldığı davanın tem- yiz incelemesine ilişkin karannı 25 Kasım Per- şembe günü açıklayacak. Ankara 2 No'lu DGM, Ocalan'ı "tPKK'yi sevk ve idare ederek, devletin hâkimhetindeki toprak- lardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemlerde bulun- duğu" gerekçesiyle "ölüm" cezasına çarptır- mıştı. Resen de temyize tabi olan hüküm, sanık Öca- lan'ın avukatlannca tem- yiz edilmişti. Sanık Öca- lan'ın avukatlannın tem- yiz incelemesinin duruş- malı olarak yapılmasını istemesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 7 Ekim 1999 Perşembe'yi dunış- ma günü olarak belirledi. Öcalan'ın avukatlan. mazeret bildirerek bu du- ruşmaya kanlamayacak- lannı belirttiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin De- mirel Tavil başkanlığm- daki 5 kişılik heyeti, sa- nık avukatlannın bu is- temlerini kabul ederek kesin süre verdi ve 21 Ekim'i ikinci duruşma günü olarak belirledi. Bu oturuma katılan Öca- lan'ın avukatlan usul ve esasa ilişkin temyiz ge- rekçelerini anlattüar. Yar- gıtay, dosyanın karann açıklanması için duruş- mayı 25 Kasım'a bıraktı. Diyarbakıp Barosu çocuk suçlulara çare anıyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır Barosu Çocuk Haklan Komisyonu Başkanı Avukat Arif Altunkalem, 20 Kasım Evrensel Çocuklar Günü nedeniyle Diyarbakır'da sayılan giderek artan çocuk suçlulara hizmet verecek "Çocuk Suçlular Islahevi ve Rehabilıtasyon Merkezi"' kurulması için Adalet Bakanlığı'na 500 imza gönderdi. Kamu Emekçileri Sendikası'na bağlı memurlar yurt genelinde geniş katılımlı eylem yaptı 'Sefalete tesbm ohnayacağız 9 Haber Merkezi - Kamu emekçileri, memur maaşla- nna yapılması planlanan zammı protesto için yurt genelinde 'Sefalete Teslim Otmayacağız1 eylemleri dü- zenledi. KESK'in (Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu) Diyarba- kır, Muş, Tunceli, Kayseri ve Muğla'da düzenlemek istediği mitinglere valilik- ler izin vermedi. KESK'in 'Yüzde 15 ta- lan bütçesine hayır' sloga- nıyla düzenlediği mitingde, KESK üyesi memurlar "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbiri- miz", "Savaşa değfl, emek- çiye bütçe" sloganlan attı- lar. Eyleme destek veren di- ğer siyasi parti üyelerinin de attığı değişik sloganlar, eylem sırasında kanşıklığın ve koordinasyon bozuklu- gunun yaşanmasına neden oldu. Özel- likle öğrenci koordinasyonunun sık sık 'lsyan ve direniş' diye bağırmalan da eylemi düzenleyen KESK'li yönetici- lerin tepkisine neden oldu. KESK MYK üyesi Hasan Hayır yaptıgı konuşmada. 2000 yılı bütçesi- nin kamu emekçilerini daha da yoksul hale getireceğini savundu. Hemen he- men her hükümetin "Çalışanlan enf- lasyonaezdirmeyeceğiz'' açıklamalan- nın yalan olduğunu yaşayarak öğren- diklerini kaydeden Hayır, son 10 yıllık sürede maaşlannın sürekli eridiğini öne sürdü. Bu arada eylemciler mey- dana giriş sırasında güvenlik güçleri tarafindan sıkı bir aramadan geçirildi- ler. Arama sırasında öğrenci koordi- nasyonu üyesi bir gencin üzerinde 'Ahnteri' gazetesi bulunduğu gerekçe- siyle meydana girmesine izin verme- ç£K/ Sütîk^TEMİYORUZ ADAHA KESK'in düzenlediği "Bütçtye Hayır" gösterilerine çok sayıda emekçi kaüku. Adana'daki mitinge ailesiyle katılan minik kız da hükümeti protesto ettL yen polis ve eylemciler arasında ger- ginlik yaşandı. Daha sonra eylem ko- mitesindeki görevlilerin araya girme- siyle gergin ortam yatıştınldı. 'Dar geürliler eziliyor' Izmir'de Bornova Cumhuriyet Ala- nı'nda çok sayıda kamu çalışamnın ka- tıldığı mitingde konuşan KESK Izmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen 1. No'lu Şube Başkanı Bahri Akkan, hazırlanmakta olan büt- çenin kamu çalışanlannı ve tüm dar gelirlileri enflasyona ezdireceğini söy- ledi. 2000 yıh bütçesinin, bütçenin sosyal taraflanndan olan emekçiler yok sayı- larak hazırlandığını savunan Akkan, "57. hükümet sosyal devletten geriye ne kalnuşsa yok etmeye çahşıyor. Halkın çıkarlannı değil, uluslararası sennaye- nin çıkanannı gözetiyor ve bunu gizle- yerek, saklayara k değil açıktan yapryor. Bütçe tarüşmalannı ve görüşmelerini IMF heyetiyle gerçekleştiriyor" dedi. Kırklareli'de yağmura karşın Emrul- lah Efendi llköğretim Okulu önünde toplanan memurlar sloganlar atarak üç kilometre yürüdü. KESK Genel Baş- kanı Siyami Erdem, Pazaryeri'nde dü- zenlenen mitingde yaptığı konuşma- da, "Hertürlü baskıya rağmen alanlar- dayız. Ülkenin kaynaklan haraç-mezat sanlırken, emekçi yüzde 15 zamla avu- tulmaya çahşılıyorr 'dedi. CHP ve ADP'den destek Konya'da CHP ve ADD'nin de des- tek verdiği yürüyüş ve mitinge 2 bin kamu çalışanı katıldı. Kız Meslek Li- sesi önünden başlayarak Alaadin Tepe- si çevresinde devam eden yürüyüş bo- yunca. kamu çaltşanlan hükümeti pro- testo eden sloganlar attılar. Tokat'ta Gaziosmanpasa Stadı önün- de toplanan kamu çalışanlan yürüye- rek Cumhuriyet Meydanı'na geldiler. Burada düzenlenen mitinge katılım yüksek oldu. Mitingde konuşan KESK Turhal Şube Başkanı Umut Kurt ile Eğitim-Sen Şube Başkanı Kenan Işık, hükümetin çalışanlara yönelik politı- kalanna sert tepki gösterdiler. Samsun'da Gar önünden yürümeye başlayan kamu emekçileri, Cumhuri- yet Meydanı'nda miting düzenlediler. Mitinge Samsun, Sinop, Ordu, Tokat, Amasya ve Çorum'dan KESK'e bağlı sendikalar katıldı. Zonguldak Istasyon Caddesi'nden Madenci Anıtı'na kadar yürüyen 3 bin kamu çalışam, hükümetin öngördüğü yüzde 15'lik zamma sert tepki göster- diler. Meslek odalan ve Maden Işçile- ri Sendikası ile CHP'nin de destek ver- diği mitingde KESK Genel Sekreteri Sevil Erol bir konuşma yaparak "Bize yokluğu ve sefaleti da\atıyorlar"dedi. KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü Hanifı Bozdoğan da yaptığı açıklama- da, tüm kamu çalışanlannı bugün Istas- yon Caddesi'nde yapılacak mitinge da- vet etti. KESK'in Diyarbakır, Muş, Tunceli, Kayseri ve Muğla'daki mitingleri ise valiliklerce yasaklandı. KESK Başka- nı Siyami Erdem, bütün demokratik ülkelerde çalışanlann basın açıklama- lan, yürüyüş ya da mitinglerle taleple- rini ifade ettığine işaret etti. Erdem, "Ancak ülkemizde ne yazık ki demok- ratik mekanizmalann önü kesilmekte, bu yolla bilerek ya da bilmeyerek geri- Kmlerezemin hazırlanmaktadır" dedi. Kuzey Irak PKK'den KDP'ye saldın ZAHO(AA)-PKKlide- ri Abdullah Öcalan'ın ~si- lahh mücadeleye son veril- mesive Türkiye snurları dı- şına çıkümasr yönündeki çağnsından sonra Kuzey I- rak'ta yoğunlaşan PKK, Kürdistan Demokrat Par- tisi' ne (KDP) bağlı güçler- le çatışmaya başladı. KDP ile PKK arasında çıkan ça- tışmada, 10 PKK'linin öl- düğü, iki kişinin ise sağ ya- kalandığı bildirildi. PKK militanlannın, Mesut Barzani liderliğin- deki KDP'ye bağlı bazı sı- nır köylerine ve mevzilere saldırdığı açıklandı. PKK, Zaho ve Amediye yakın- lardaki birçok askeri mev- ziyi hedef alırken bazı si- vil noktalann da bomba- landıgı bildirildi. Amediye kasabasına bağlı iki köye hedef gözet- meksizin düzenlenen sal- dınlarda çok sayıda yangın çıkrığı belirtilirken burada yaşayanlann silahlı çatış- manın artması üzerine kö- yü daha önce terk etmesi nedeniyle can kaybı olma- dığı açıklandı. Londra'da yayımlanan El Zaman gazetesinde de PKK saldınlanyla ilgili ha- ber duyurularak KDP' -nin önümüzdeki günlerde P- KK'nin kamplannı vurma- yı hedeflediği kaydedildi. 1ĞNELİ HRÇA ZAFER TEMOÇİN ) . : • • * : . /ANKEE 60 mi FCIAKETİMPEK $0HRA,ÜH0İ MCİİHtOH VE ytWMN tüOKMRlNl mgtölil VMU Türk: Af kanıınu ıııutlaka çıkıııah İZMtR (Cumhuriyıet Ege Bürosu)- Adalet Ba- kanı HikmetSamiTürk, afyasasınınanlamsızbir ısrar olmadığını söyledi. Türk, Ege Genç Işa- damlan Derneği'nin (EGtAD) banir Büyük E- fesOteli'nde düzenlenen "44.EgeToplannsı''nda yaptığı konuşmada. yargının sorunlannın yalnız- ca yargı mensuplanntn değil, toplumun ortak so- runlan oldugunu kaydetti. Türk. hukuk eğitimine değindiği konuşmasın- da, son yıllarda çok sayıda Hukuk Fakültesi açıl- masına karşın öğretim üyesi sayısının yetersiz oldugunu vurgulayarak hukuk alanında egitim düzeyinin düştüğünü söyledi. Bakan Türk, hu- kukçulann çok iyi yetişmesi ve bunun için de hu- kuk fakültelerinin egitim düzeyinin yükseltilme- si gerektiğini ifade ederek hukuk alanında ya- şamdaki hızh değişimi de göz önüne alarak sü- rekli mesleki eğitimin önem kazandığını kaydet- ti. Salondaki bir konuğun, "Af yasasmdaki ısra- nn nedeni nedü-" şeklindeki sorusu üzerine Ba- kan Türk. mahkûmlar ve mahkûmlann aileleri- nin beklentilerine dikkat çekerek "Af kanuon an- lamsız bir ısrar değüdir. Yaratüan bekkntiden sonra af kanununun murJaka çıkanlması gere- kü"" diye konuştu. Türk, daha sonra Foça Yanaçık Tanm Ceza- evi'nde mahkûmlar ile cezaevi yönetimi tarafin- dan yaptınlan Atatürkbüstünün açılış töreni için Foça'ya gitti. Bakan Türk. burada yaptığı konuş- mada, Türkiye"deki 561 infaz kurumunun 157'sinde iş yurtlan bulunduğunu, Ceza tnfaz Kurumlan Kanunu'nda 1997 yılında yapılan iyi- leştirmelerle cezaevlerinin birbölümünün iş yurt- lanna dönüştürüldüğünü, buralarda tutuklu ve hükümlülere meslek kazandınldığını kaydetti. Tasan üzerindeki ilk raundu yasaya sert eleştiriler yönelten MHP ve ANAP aldı Medeni yasada öztürkçe takıntısıANKARA (CumhuriyetBürosu)-Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk tarafindan hazır- lanan Medeni Yasa Tasansı'na sert eleştıri- len yönelten hükümetin MHP ve ANAP ka- nadu ilk raundu kazandı. Öztürkçe sözcük- lerin ağırlıklı olarak kullanıldığı tasan, MHP ve ANAP'ın isteği doğrultusunda "toplum tarafindan kabul görmüş, anlaşıla- biür. yerleşik kelimelere*' göre yeniden dü- zenlemyor. ANAP, tasarıda öztürkçe adına fanteziye kaçıldığını, MHP de sadeleştirme gerekçe- siyle "dfl garabetir yaratıldığını sa\Tondu. Hükümet ortaklan arasında dıl yapısı ve içeriği konusunda ciddi görüş aynlıİdanna neden olan Medeni Yasa Tasansı konusun- da ilk geri adımı DSP attı. MHP ve ANAP'ın isteği doğrultusunda tasannın dil yapısı değiştiriliyor. Adalet Bakanı Türk, tasanyı bu yönde yeniden düzenledıkten sonra TBMM'ye sunacak. DSP'nin, tasa- nyla ilgili olarak Bakanlar Kurulu'na sun- duğu raporda, "Tasanda kullanüan dil ol- du kça anlaştınlmış. genellikie anayasada kullanılan dil esas alınmıştır. Kavram, de- yim ve terimler olabildiğincc günümüzde kullanılan deyim ve terimlerle değiştirilmiş- tir. Tasan,ortaöğrenun gören bir kişinin an- layabileceği ruteliktedir"" demesine karşın ta- sannın dilinin değiştirilmesine onay verme- si dikkat çekti. MHP ve ANAP ne istiyor Tasanda "hukuk ıslahaü"nda anlamlan belirlenmiş pek çok sözcüğün ayru anlamı ifade etmeyen başka sözcüklerle değiştiril- diğini belirten MHP, bu yönüyle tasanda söz ve anlam bozukluklanru tek tek sayma- nın mümkün olmadığını belirtiyor. MHP'ye göre, "üzerinde ihtilafbulunan konu" anla- mma gelen "mesele" yerine "konu" sözcü- ğünün kullanılması doğru değil. "Hukuk\t hakkaniyet" yerine "hak ve nesafef söz- cüklerinin kullanılmasını isteyen MHP. Arapça aynı kökten türetilmiş olan hukuk ve hakkaniyet sözcüklerinin aynı anlama gel- diğini savunuyor. Tasannın birçok yerinde "borç" sözcüğü yerine "yûküm" sözcüğü kullanıldığını, hulcukçu olmayanlar için yü- küm sözcüğünün hiçbir şey ifade etmeyece- ğini kaydeden MHP, buna karşılık borç söz- cüğünün anlamının herkes tarafindan bilin- diğini belirtiyor. "Kayuı hısunhğın yerine "sıhri hısımhk" kavramının kullanılması ge- rektığinı savunan MHP. bunun gerekçesini şöyle açıklıyor: "Ka>m sözcüğü aslında bir galat olup, Arapça kökenli kaim sözcüğün- den gelmektedir. Kayın birader. kayın peder, kaym validederken gerçek birader, peder ve validenin yerine geçen kimse ifade edilmek- tedir. Böyle galat ve nesep bağını ifade et- mekten uzak bir sözcükten hareketk kav- ram üretmekbilgisizliğin eseriohnahdır. Bu- nun için eskiden olduğu gibi Türktoplumu- na da yabancı olmayan sıhri hısımlık sözcü- ğü kullanılmabdır. Tasanda kan hısımlığı ta- rif edfltrken "biri diğerinden gelen" ifadesi kullanılmışdr. Bu ifade Türkçe anlamı ol- mayan ve\a bozuk bulunan bir ifadedir. Oy- sa doğru olanı 'bırbinnin sülbünden veya sadnndan gelenler" tarnnda olmahdır \« bu ifade tarzını benimsemiş olan yürüriük- tekiMedeni Kanunumuzunifade»,bbbiger- çeklerede uygun düşmektedir. Zira,sulb,er- kek bakınundan bel kemiği. omurga, döl; sadr ise göğüs anlamınagelmektedir. Çocuk babaya nisbttinde sulbû ana>a nisbetinde sadri diye ifade olunnıaktadır." Tasanda Türkçenın kısırlaştınldığı ve fa- kirleştirildiğini ileri süren MHP, anlamlan halk tarafindan bilinen ve kullanılan söz- cüklerin ise öztürkçecilik adına madde me- tinlerinden çıkanldığını, "dil garabeti" ya- ratıldığını savundu. Parti içi egitim başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'de parti içi eğitirn dönemi, üyeleri ve aday üyeleri eğitimden ge- çirecek eğitmenlerin eğiti- mi ile başlayacak. Il ve il- çelerde sürekli parti içi eği- tim çalışması yapabilmek amacıyla yetiştirilecek par- ti eğitmenleri için 6-12 Aralık tarihleri arasında Ankara'da TESK Otel'de egitim semineri düzenlene- cek. CHP'nin parti içi egi- timden soramlu Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Mustafa Gazaka, dün bir basın toplantısı düzen- leyerek, eğitün semineriy- le ilgili bilgi verdi. Parti içi eğitün biriminin 14 Eylül 1999'da oluşturulduğunu ve 25 Eylül 1999'daileği- tim sekreterleri semineri düzenleyerek üye ve yöne- ticilerin egitim konulannı saptadtğım anımsatan Ga- zalcı, 6 Aralık'ta da eğit- menlerin eğitimine başla- yacaklarmı bildirdi. Gazal- cı, 80 ilden toplam 124 ki- şiyi Arıkara'ya çağırdıkla- nnı belirtirken, bu kişilere MYK ve PM üyeleri, üni- versiteöğretim üyeleri, eği- tim uzmanlan ve akade- misyenler tarafindan semi- ner verileceğini aktardı. Eğitimin kapsammda, "Parti tarihi. progranu \e tüzüğtt". "Demokratik ör- gütknme, itetişim, insan fliskflerT. "Sosyai demok- rasi, insan haklan", "Dep- rem ve doğal afetler karşı- andaneyapdacağın . "Eğit- menlikbiigi \i' ahşkanhida- n " konulannın yer aldığı- nı kaydeden Gazalcı, ilk günün sonunda. katılanla- nn ilgi alanianna göre 3 gruba aynlacağmı ve seçe- cekleri konu üzerinde de- rinleşeceklerini söyledi. Mustafa Gazalcı aynca, 20 Kasım'm Dünya Çocuk Haklan Günü olması nede- niyle Türkiye'de çocuk so- runlanna değindi. Bugün Türkiye'de her 100 çocuk- tan 2İ*inin okuma yazma bile bilmediğine dikkat çe- kenGazalcı. 2000 yılında Türkiye'nin 11 yülıkzo- runlu eğitimin hazırlığma geçmesi gerektiğini vurgu- ladı. Gazalcı, okul öncesi eğitimin de zorunlu egitim kapsamına alınması gerek- tiğini söyiedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle