Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM1999PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Duvara Değişik Bakış
BERÜN - Sevgili,
Yılın bu döneminde, Berlin'de gün yalnızca
sekiz saat sürüyor. Sabahın 8'inde aydınlanan
hava, 16'da karanyor. Yüzünü nadiren göste-
ren bir güneş, uzun geceler insanda garip sı-
kıntılı bir ruh durumu oluşturuyor.
Çok çeşitli dönemlerde, değişik nedenlerle
geldiğim Berlin'e ilk ayak bastığımda, kenti do-
ğu ve batı diye ikişe ayıran duvaryapılalı, sekiz
yıl olmuştu.
Bugünlerde ise duvarın yıkılıp yok oluşunun
10. yıldönümü kutlanıyor. Artık kenti ayıran yı-
ğın ortadan kalkmış. Biryerde, salttarihi anı di-
ye, 100 metrelik bir bölümünü muhafaza et-
mişler. Ve Berlin hızla büyümekte, yalnız Alman-
ya'nın devasa başkenti değil, amaaynızaman-
da, bir dünya metropolü olmaya yönelmekte.
Duvann birden yıkılması daha 10 yıl önce de,
kenti allak bullak etmiş. Doğudakiler batıya geç-
me olanağını bulunca, yıllar süren yoksunluğun
verdiği açgözlülükle, ne bulurlarsa almışlar. öy-
le ki, Almanya gibi bolluk diyarı bir ülkenin bü-
yük mağazalannın kimi reyonlan bomboş kal-
mış.
Duvar hemen yıkıldıktan sonra, yine Berlin'e
gelmiş, eskiden iki tarafı ayıran çizgi üzerinde-
ki şenüği görmüştüm.
Duvar ile birlikte iki bloktan biri de göçüp git-
ti.
• • •
Tabii duvann yıkılması, kentin iki yakasının bir
araya gelmesi, birçok olay doğurdu.
Her şeyden önce, spekülatörlere gün doğdu.
Kentin doğu kesimindeki çok ucuz arsalan
açıkgözler kapattı. Başlangıçta kimse, bu den-
li ani ve kolay yıkılan duvann yeniden dikilme-
yeceğine emin değildi. O yüzdendir ki, arsa fi-
yatları artmadı.
O zaman ucuza arsa kapatanlar, sokağa ata-
cak 20-30 bin markı gözden çıkaranlar, milyon
marklık servetlere ulaştılar.
Tabii bir de büyük oynayanlar var ki...
Bir zamanlar duvarın dibinde yer alan, önce-
leri, evsizlerinardından yoksul sanatçılann itibar
ettikleri, sonra Türklerin yerleşim merkezi olan
Kreuzberg yüzünden, Türkler pek umutlandılar.
Çünkü orada gayrı menkullerin rant yapacağı
beklendi. Ama gelişme o doğrultuda değil.
• • •
Sevgili, '" "
Dünya basınına bakarsan, duvann yıkılışına
herkes çok sevindi. Gerçekte de genelde öyle
olmadı değil.
Ama hiç de sevinmeyenler "duvarımı geri is-
tiyorum!" diyenler de var.
Onlar, artık eski sistemin güvencesinden ya-
rarlanamayan ve yeni gelişmeyle yaşamlarını
sürdürme konusunda büyük güçlüklerle karşı-
laşan emekliler ve yeni düzende aradığım-bu-
lamayan, eskinin yaşam düzeyini bile tuttura-
mayanlar ile işsizler.
Inanılacak gibi değil ama, yine duvannı geri
isteyen, yıkılmaya üzülenler de var.
Belirtmeliyim ki, beo de onlardan biriyim.
Ben duvara herkesin baktığı gibi, iki sistemi
ayıran özgürlüklere set çeken bir ayıp olarak
bakmadım yalnızca. O yönünün yanı sıra, baş-
ka bir özelliği de duvarın hep aklıma takıldı.
1968 yılında, duvarı ilk gördüğümde Hitler
"Drang Nach Osten" diye formüle ettiği doğu-
ya doğru yayılma politikası geldi aklıma. O po-
litika dünyada 50 milyon kişinin ölümüne neden
olmuştu.
Bu gerçeği anımsayınca insan, bir zamanlar
doğuya açılma rüyalan görenlerin Berlin'in do-
ğusuna bile gidememelerini, sanki bir takdir-i
ilahı imiş gibi karşılıyordu.
Bilmem bu düşünceme çok mu kızdın?
Ama ne yapalım, ben de herkesin bir açıdan
baktığı bir duvara başka bir açıdan bakmıştım
otuz yıl önce.
Şimdi duvar muvar kalmadığına göre, bu
bakışı fazla tartışmanın da anlamı yok zaten.
Yargıtay
Abdullah Ocalan
için karar haftası
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Yargıtay 9.
Çeza Dairesi, Abduliah
Ocalan' ın ölüm cezasına
çarptınldığı davanın tem-
yiz incelemesine ilişkin
karannı 25 Kasım Per-
şembe günü açıklayacak.
Ankara 2 No'lu DGM,
Ocalan'ı "tPKK'yi sevk
ve idare ederek, devletin
hâkimhetindeki toprak-
lardan bir kısmını devlet
idaresinden ayırmaya
matuf eylemlerde bulun-
duğu" gerekçesiyle
"ölüm" cezasına çarptır-
mıştı.
Resen de temyize tabi
olan hüküm, sanık Öca-
lan'ın avukatlannca tem-
yiz edilmişti. Sanık Öca-
lan'ın avukatlannın tem-
yiz incelemesinin duruş-
malı olarak yapılmasını
istemesi üzerine Yargıtay
9. Ceza Dairesi, 7 Ekim
1999 Perşembe'yi dunış-
ma günü olarak belirledi.
Öcalan'ın avukatlan.
mazeret bildirerek bu du-
ruşmaya kanlamayacak-
lannı belirttiler. Yargıtay
9. Ceza Dairesi'nin De-
mirel Tavil başkanlığm-
daki 5 kişılik heyeti, sa-
nık avukatlannın bu is-
temlerini kabul ederek
kesin süre verdi ve 21
Ekim'i ikinci duruşma
günü olarak belirledi. Bu
oturuma katılan Öca-
lan'ın avukatlan usul ve
esasa ilişkin temyiz ge-
rekçelerini anlattüar. Yar-
gıtay, dosyanın karann
açıklanması için duruş-
mayı 25 Kasım'a bıraktı.
Diyarbakıp Barosu çocuk
suçlulara çare anıyor
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır
Barosu Çocuk Haklan Komisyonu Başkanı Avukat
Arif Altunkalem, 20 Kasım Evrensel Çocuklar
Günü nedeniyle Diyarbakır'da sayılan giderek artan
çocuk suçlulara hizmet verecek "Çocuk Suçlular
Islahevi ve Rehabilıtasyon Merkezi"' kurulması için
Adalet Bakanlığı'na 500 imza gönderdi.
Kamu Emekçileri Sendikası'na bağlı memurlar yurt genelinde geniş katılımlı eylem yaptı
'Sefalete tesbm ohnayacağız
9
Haber Merkezi - Kamu
emekçileri, memur maaşla-
nna yapılması planlanan
zammı protesto için yurt
genelinde 'Sefalete Teslim
Otmayacağız1
eylemleri dü-
zenledi. KESK'in (Kamu
Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu) Diyarba-
kır, Muş, Tunceli, Kayseri
ve Muğla'da düzenlemek
istediği mitinglere valilik-
ler izin vermedi.
KESK'in 'Yüzde 15 ta-
lan bütçesine hayır' sloga-
nıyla düzenlediği mitingde,
KESK üyesi memurlar
"Kurtuluş yok tek başına,
ya hep beraber ya hiçbiri-
miz", "Savaşa değfl, emek-
çiye bütçe" sloganlan attı-
lar. Eyleme destek veren di-
ğer siyasi parti üyelerinin
de attığı değişik sloganlar,
eylem sırasında kanşıklığın
ve koordinasyon bozuklu-
gunun yaşanmasına neden oldu. Özel-
likle öğrenci koordinasyonunun sık sık
'lsyan ve direniş' diye bağırmalan da
eylemi düzenleyen KESK'li yönetici-
lerin tepkisine neden oldu.
KESK MYK üyesi Hasan Hayır
yaptıgı konuşmada. 2000 yılı bütçesi-
nin kamu emekçilerini daha da yoksul
hale getireceğini savundu. Hemen he-
men her hükümetin "Çalışanlan enf-
lasyonaezdirmeyeceğiz'' açıklamalan-
nın yalan olduğunu yaşayarak öğren-
diklerini kaydeden Hayır, son 10 yıllık
sürede maaşlannın sürekli eridiğini
öne sürdü. Bu arada eylemciler mey-
dana giriş sırasında güvenlik güçleri
tarafindan sıkı bir aramadan geçirildi-
ler. Arama sırasında öğrenci koordi-
nasyonu üyesi bir gencin üzerinde
'Ahnteri' gazetesi bulunduğu gerekçe-
siyle meydana girmesine izin verme-
ç£K/
Sütîk^TEMİYORUZ
ADAHA
KESK'in düzenlediği "Bütçtye Hayır" gösterilerine çok sayıda emekçi kaüku. Adana'daki mitinge ailesiyle katılan minik kız da hükümeti protesto ettL
yen polis ve eylemciler arasında ger-
ginlik yaşandı. Daha sonra eylem ko-
mitesindeki görevlilerin araya girme-
siyle gergin ortam yatıştınldı.
'Dar geürliler eziliyor'
Izmir'de Bornova Cumhuriyet Ala-
nı'nda çok sayıda kamu çalışamnın ka-
tıldığı mitingde konuşan KESK Izmir
Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve
Eğitim-Sen 1. No'lu Şube Başkanı
Bahri Akkan, hazırlanmakta olan büt-
çenin kamu çalışanlannı ve tüm dar
gelirlileri enflasyona ezdireceğini söy-
ledi.
2000 yıh bütçesinin, bütçenin sosyal
taraflanndan olan emekçiler yok sayı-
larak hazırlandığını savunan Akkan,
"57. hükümet sosyal devletten geriye ne
kalnuşsa yok etmeye çahşıyor. Halkın
çıkarlannı değil, uluslararası sennaye-
nin çıkanannı gözetiyor ve bunu gizle-
yerek, saklayara k değil açıktan yapryor.
Bütçe tarüşmalannı ve görüşmelerini
IMF heyetiyle gerçekleştiriyor" dedi.
Kırklareli'de yağmura karşın Emrul-
lah Efendi llköğretim Okulu önünde
toplanan memurlar sloganlar atarak üç
kilometre yürüdü. KESK Genel Baş-
kanı Siyami Erdem, Pazaryeri'nde dü-
zenlenen mitingde yaptığı konuşma-
da, "Hertürlü baskıya rağmen alanlar-
dayız. Ülkenin kaynaklan haraç-mezat
sanlırken, emekçi yüzde 15 zamla avu-
tulmaya çahşılıyorr
'dedi.
CHP ve ADP'den destek
Konya'da CHP ve ADD'nin de des-
tek verdiği yürüyüş ve mitinge 2 bin
kamu çalışanı katıldı. Kız Meslek Li-
sesi önünden başlayarak Alaadin Tepe-
si çevresinde devam eden yürüyüş bo-
yunca. kamu çaltşanlan hükümeti pro-
testo eden sloganlar attılar.
Tokat'ta Gaziosmanpasa Stadı önün-
de toplanan kamu çalışanlan yürüye-
rek Cumhuriyet Meydanı'na geldiler.
Burada düzenlenen mitinge katılım
yüksek oldu. Mitingde konuşan KESK
Turhal Şube Başkanı Umut Kurt ile
Eğitim-Sen Şube Başkanı Kenan Işık,
hükümetin çalışanlara yönelik politı-
kalanna sert tepki gösterdiler.
Samsun'da Gar önünden yürümeye
başlayan kamu emekçileri, Cumhuri-
yet Meydanı'nda miting düzenlediler.
Mitinge Samsun, Sinop, Ordu, Tokat,
Amasya ve Çorum'dan KESK'e bağlı
sendikalar katıldı.
Zonguldak Istasyon Caddesi'nden
Madenci Anıtı'na kadar yürüyen 3 bin
kamu çalışam, hükümetin öngördüğü
yüzde 15'lik zamma sert tepki göster-
diler. Meslek odalan ve Maden Işçile-
ri Sendikası ile CHP'nin de destek ver-
diği mitingde KESK Genel Sekreteri
Sevil Erol bir konuşma yaparak "Bize
yokluğu ve sefaleti da\atıyorlar"dedi.
KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü
Hanifı Bozdoğan da yaptığı açıklama-
da, tüm kamu çalışanlannı bugün Istas-
yon Caddesi'nde yapılacak mitinge da-
vet etti.
KESK'in Diyarbakır, Muş, Tunceli,
Kayseri ve Muğla'daki mitingleri ise
valiliklerce yasaklandı. KESK Başka-
nı Siyami Erdem, bütün demokratik
ülkelerde çalışanlann basın açıklama-
lan, yürüyüş ya da mitinglerle taleple-
rini ifade ettığine işaret etti. Erdem,
"Ancak ülkemizde ne yazık ki demok-
ratik mekanizmalann önü kesilmekte,
bu yolla bilerek ya da bilmeyerek geri-
Kmlerezemin hazırlanmaktadır" dedi.
Kuzey Irak
PKK'den
KDP'ye
saldın
ZAHO(AA)-PKKlide-
ri Abdullah Öcalan'ın ~si-
lahh mücadeleye son veril-
mesive Türkiye snurları dı-
şına çıkümasr yönündeki
çağnsından sonra Kuzey I-
rak'ta yoğunlaşan PKK,
Kürdistan Demokrat Par-
tisi' ne (KDP) bağlı güçler-
le çatışmaya başladı. KDP
ile PKK arasında çıkan ça-
tışmada, 10 PKK'linin öl-
düğü, iki kişinin ise sağ ya-
kalandığı bildirildi.
PKK militanlannın,
Mesut Barzani liderliğin-
deki KDP'ye bağlı bazı sı-
nır köylerine ve mevzilere
saldırdığı açıklandı. PKK,
Zaho ve Amediye yakın-
lardaki birçok askeri mev-
ziyi hedef alırken bazı si-
vil noktalann da bomba-
landıgı bildirildi.
Amediye kasabasına
bağlı iki köye hedef gözet-
meksizin düzenlenen sal-
dınlarda çok sayıda yangın
çıkrığı belirtilirken burada
yaşayanlann silahlı çatış-
manın artması üzerine kö-
yü daha önce terk etmesi
nedeniyle can kaybı olma-
dığı açıklandı.
Londra'da yayımlanan
El Zaman gazetesinde de
PKK saldınlanyla ilgili ha-
ber duyurularak KDP' -nin
önümüzdeki günlerde P-
KK'nin kamplannı vurma-
yı hedeflediği kaydedildi.
1ĞNELİ HRÇA ZAFER TEMOÇİN
) . : • • * : .
/ANKEE
60 mi
FCIAKETİMPEK $0HRA,ÜH0İ MCİİHtOH
VE ytWMN tüOKMRlNl mgtölil VMU
Türk: Af kanıınu ıııutlaka çıkıııah
İZMtR (Cumhuriyıet Ege Bürosu)- Adalet Ba-
kanı HikmetSamiTürk, afyasasınınanlamsızbir
ısrar olmadığını söyledi. Türk, Ege Genç Işa-
damlan Derneği'nin (EGtAD) banir Büyük E-
fesOteli'nde düzenlenen "44.EgeToplannsı''nda
yaptığı konuşmada. yargının sorunlannın yalnız-
ca yargı mensuplanntn değil, toplumun ortak so-
runlan oldugunu kaydetti.
Türk. hukuk eğitimine değindiği konuşmasın-
da, son yıllarda çok sayıda Hukuk Fakültesi açıl-
masına karşın öğretim üyesi sayısının yetersiz
oldugunu vurgulayarak hukuk alanında egitim
düzeyinin düştüğünü söyledi. Bakan Türk, hu-
kukçulann çok iyi yetişmesi ve bunun için de hu-
kuk fakültelerinin egitim düzeyinin yükseltilme-
si gerektiğini ifade ederek hukuk alanında ya-
şamdaki hızh değişimi de göz önüne alarak sü-
rekli mesleki eğitimin önem kazandığını kaydet-
ti.
Salondaki bir konuğun, "Af yasasmdaki ısra-
nn nedeni nedü-" şeklindeki sorusu üzerine Ba-
kan Türk. mahkûmlar ve mahkûmlann aileleri-
nin beklentilerine dikkat çekerek "Af kanuon an-
lamsız bir ısrar değüdir. Yaratüan bekkntiden
sonra af kanununun murJaka çıkanlması gere-
kü"" diye konuştu.
Türk, daha sonra Foça Yanaçık Tanm Ceza-
evi'nde mahkûmlar ile cezaevi yönetimi tarafin-
dan yaptınlan Atatürkbüstünün açılış töreni için
Foça'ya gitti. Bakan Türk. burada yaptığı konuş-
mada, Türkiye"deki 561 infaz kurumunun
157'sinde iş yurtlan bulunduğunu, Ceza tnfaz
Kurumlan Kanunu'nda 1997 yılında yapılan iyi-
leştirmelerle cezaevlerinin birbölümünün iş yurt-
lanna dönüştürüldüğünü, buralarda tutuklu ve
hükümlülere meslek kazandınldığını kaydetti.
Tasan üzerindeki ilk raundu yasaya sert eleştiriler yönelten MHP ve ANAP aldı
Medeni yasada öztürkçe takıntısıANKARA (CumhuriyetBürosu)-Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk tarafindan hazır-
lanan Medeni Yasa Tasansı'na sert eleştıri-
len yönelten hükümetin MHP ve ANAP ka-
nadu ilk raundu kazandı. Öztürkçe sözcük-
lerin ağırlıklı olarak kullanıldığı tasan,
MHP ve ANAP'ın isteği doğrultusunda
"toplum tarafindan kabul görmüş, anlaşıla-
biür. yerleşik kelimelere*' göre yeniden dü-
zenlemyor.
ANAP, tasarıda öztürkçe adına fanteziye
kaçıldığını, MHP de sadeleştirme gerekçe-
siyle "dfl garabetir
yaratıldığını sa\Tondu.
Hükümet ortaklan arasında dıl yapısı ve
içeriği konusunda ciddi görüş aynlıİdanna
neden olan Medeni Yasa Tasansı konusun-
da ilk geri adımı DSP attı. MHP ve
ANAP'ın isteği doğrultusunda tasannın dil
yapısı değiştiriliyor. Adalet Bakanı Türk,
tasanyı bu yönde yeniden düzenledıkten
sonra TBMM'ye sunacak. DSP'nin, tasa-
nyla ilgili olarak Bakanlar Kurulu'na sun-
duğu raporda, "Tasanda kullanüan dil ol-
du kça anlaştınlmış. genellikie anayasada
kullanılan dil esas alınmıştır. Kavram, de-
yim ve terimler olabildiğincc günümüzde
kullanılan deyim ve terimlerle değiştirilmiş-
tir. Tasan,ortaöğrenun gören bir kişinin an-
layabileceği ruteliktedir"" demesine karşın ta-
sannın dilinin değiştirilmesine onay verme-
si dikkat çekti.
MHP ve ANAP ne istiyor
Tasanda "hukuk ıslahaü"nda anlamlan
belirlenmiş pek çok sözcüğün ayru anlamı
ifade etmeyen başka sözcüklerle değiştiril-
diğini belirten MHP, bu yönüyle tasanda
söz ve anlam bozukluklanru tek tek sayma-
nın mümkün olmadığını belirtiyor. MHP'ye
göre, "üzerinde ihtilafbulunan konu" anla-
mma gelen "mesele" yerine "konu" sözcü-
ğünün kullanılması doğru değil. "Hukuk\t
hakkaniyet" yerine "hak ve nesafef söz-
cüklerinin kullanılmasını isteyen MHP.
Arapça aynı kökten türetilmiş olan hukuk ve
hakkaniyet sözcüklerinin aynı anlama gel-
diğini savunuyor. Tasannın birçok yerinde
"borç" sözcüğü yerine "yûküm" sözcüğü
kullanıldığını, hulcukçu olmayanlar için yü-
küm sözcüğünün hiçbir şey ifade etmeyece-
ğini kaydeden MHP, buna karşılık borç söz-
cüğünün anlamının herkes tarafindan bilin-
diğini belirtiyor. "Kayuı hısunhğın
yerine
"sıhri hısımhk" kavramının kullanılması ge-
rektığinı savunan MHP. bunun gerekçesini
şöyle açıklıyor: "Ka>m sözcüğü aslında bir
galat olup, Arapça kökenli kaim sözcüğün-
den gelmektedir. Kayın birader. kayın peder,
kaym validederken gerçek birader, peder ve
validenin yerine geçen kimse ifade edilmek-
tedir. Böyle galat ve nesep bağını ifade et-
mekten uzak bir sözcükten hareketk kav-
ram üretmekbilgisizliğin eseriohnahdır. Bu-
nun için eskiden olduğu gibi Türktoplumu-
na da yabancı olmayan sıhri hısımlık sözcü-
ğü kullanılmabdır. Tasanda kan hısımlığı ta-
rif edfltrken "biri diğerinden gelen" ifadesi
kullanılmışdr. Bu ifade Türkçe anlamı ol-
mayan ve\a bozuk bulunan bir ifadedir. Oy-
sa doğru olanı 'bırbinnin sülbünden veya
sadnndan gelenler" tarnnda olmahdır \«
bu ifade tarzını benimsemiş olan yürüriük-
tekiMedeni Kanunumuzunifade»,bbbiger-
çeklerede uygun düşmektedir. Zira,sulb,er-
kek bakınundan bel kemiği. omurga, döl;
sadr ise göğüs anlamınagelmektedir. Çocuk
babaya nisbttinde sulbû ana>a nisbetinde
sadri diye ifade olunnıaktadır."
Tasanda Türkçenın kısırlaştınldığı ve fa-
kirleştirildiğini ileri süren MHP, anlamlan
halk tarafindan bilinen ve kullanılan söz-
cüklerin ise öztürkçecilik adına madde me-
tinlerinden çıkanldığını, "dil garabeti" ya-
ratıldığını savundu.
Parti içi
egitim
başlıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP'de parti içi
eğitirn dönemi, üyeleri ve
aday üyeleri eğitimden ge-
çirecek eğitmenlerin eğiti-
mi ile başlayacak. Il ve il-
çelerde sürekli parti içi eği-
tim çalışması yapabilmek
amacıyla yetiştirilecek par-
ti eğitmenleri için 6-12
Aralık tarihleri arasında
Ankara'da TESK Otel'de
egitim semineri düzenlene-
cek. CHP'nin parti içi egi-
timden soramlu Merkez
Yönetim Kurulu (MYK)
üyesi Mustafa Gazaka, dün
bir basın toplantısı düzen-
leyerek, eğitün semineriy-
le ilgili bilgi verdi. Parti içi
eğitün biriminin 14 Eylül
1999'da oluşturulduğunu
ve 25 Eylül 1999'daileği-
tim sekreterleri semineri
düzenleyerek üye ve yöne-
ticilerin egitim konulannı
saptadtğım anımsatan Ga-
zalcı, 6 Aralık'ta da eğit-
menlerin eğitimine başla-
yacaklarmı bildirdi. Gazal-
cı, 80 ilden toplam 124 ki-
şiyi Arıkara'ya çağırdıkla-
nnı belirtirken, bu kişilere
MYK ve PM üyeleri, üni-
versiteöğretim üyeleri, eği-
tim uzmanlan ve akade-
misyenler tarafindan semi-
ner verileceğini aktardı.
Eğitimin kapsammda,
"Parti tarihi. progranu \e
tüzüğtt". "Demokratik ör-
gütknme, itetişim, insan
fliskflerT. "Sosyai demok-
rasi, insan haklan", "Dep-
rem ve doğal afetler karşı-
andaneyapdacağın
. "Eğit-
menlikbiigi \i' ahşkanhida-
n " konulannın yer aldığı-
nı kaydeden Gazalcı, ilk
günün sonunda. katılanla-
nn ilgi alanianna göre 3
gruba aynlacağmı ve seçe-
cekleri konu üzerinde de-
rinleşeceklerini söyledi.
Mustafa Gazalcı aynca, 20
Kasım'm Dünya Çocuk
Haklan Günü olması nede-
niyle Türkiye'de çocuk so-
runlanna değindi. Bugün
Türkiye'de her 100 çocuk-
tan 2İ*inin okuma yazma
bile bilmediğine dikkat çe-
kenGazalcı. 2000 yılında
Türkiye'nin 11 yülıkzo-
runlu eğitimin hazırlığma
geçmesi gerektiğini vurgu-
ladı. Gazalcı, okul öncesi
eğitimin de zorunlu egitim
kapsamına alınması gerek-
tiğini söyiedi.