Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 KASIM1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Fay kınğı giineybaüya yönelik
17 Ağustos depremi öncesi Marmarafaylarını inceleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz
Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nün verileri TPAO'nun bulgularıyla aynı doğrultuda
OZAN YAYMAN
İZMİR - Ellenndeki verilerle Mar-
mara'daki faylan 17 Ağustos depremin-
den önceki durumuvla belirleyen ve bu
anlamda karşılaştırma yapma şansına
sahip Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz
Bilımlen ve Teknolojisi Enstitüsü'nden
Dr. Erdeniz Özel, Karamürsel-Ulaşlı
arasında sonlanan kınğın güneybatıya
yöneleceğini ve Karamürsel ile Yalo-
va'nın deprem nskinin sürdügünü söy-
ledi. Özel ayrtca, olası bir depremde ye-
ni oluşabilecek kınklann da enerjileri-
ni koşut faylar ile ileteceğinden tstan-
bul'un güneyi, Tekırdağ, Bandırma, tz-
nut gibi yerleşimlerin, zemin özellikle-
rine baglı alarak etkileneceğini düşün-
düğünü söyledı.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklı-
ğı'nm (TPAO) petrol araştırmalan için
Marmara Denizı'nde 31 yıldır sürdür-
düğû çalışmalarda elde edilen veriler
doğrultusunda Marmara'nın yeniden
oluşturulan fay haritasının, bölgede 17
Ağustos'tan önce araştırmalar yapan
Dokuz Eylül Oniversitesi Deniz Bilim-
leri ve Teknolojisi Enstitüsü'nün bulgu-
lanyla aynı doğrultuda olduğu bildıril-
di Öğretim Üyesi Dr. Erdeniz Özel,
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Erdeniz Özel'in bulguları
Marmara'nın yeniden oluşturulan fay haritasının, bölge-
de 1994 yılından bu yana araştırma yapan Dokuz Eyhîl
Oniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nden
Öğretim Üyesi Dr. Erdeniz Özel'in bulgulan söyle:
"17 Ağustos'ta oiuşan Kuzey Anadolu Fayı ızmit Körfe-
zi'nin güneydoğusundan itibaren kırdmakta, çizgisel bir
doğrultuda devam ederek Batak Burnu'nda kıyıva çokyak-
laşmaktadır. Gölcük \e Değirmendere'de zaman zaman kı-
yı şeridinden geçerek tekrar denizde devam etmektedir. KH
nğm düşey atnnı yok sayılabilir. Kınk, İzmit Körferi'nin or-
tasmda yaldaşık Ulaşlfnın kuze> batısuıda sonlanmaktadır.
Karamürsel-Hersek arasında yeni bir lektonik farklılık \e
kınlma izJenmeuıektedir. Dil Burnu'nun batısuıda ise esld
diri fay kuzeydoğu-gûneybatı doğrultusunda yer abnakta-
dır. Yeni kınkJa birlikte Kuzey Anadolu Fay Sistecni'nin dav-
ramşını Izmit Körfezi ve Marmara Denizi'ndeki konumla-
n ile değeriendirecek olursak; bu bölgede dataa önce değini-
ien ie\ ba engellemesi ve açılma tektoniği nedeniyle sistemin
batryadoğruhareketibirbirinekoşut kabacakuzeydoğu-gü-
neybaü uzanımb dogruKulu aolunh faylar fle yapdmakta-
dır. Birbirine koşut bu faylar çek-ayır (pull apart)tipiyapı-
ları oluşturarak Marmara Denizi'nde üç tane derinnği yak-
laşık bin metre. tzmit Körfezi'nde ise 200 metre ve 100 met-
relikçukurtan oluşturmaktadır. 17 Ağustos depreminin ilk
artçılan izlendiğinde merkezüstü ve civanıun haricinde art-
çılann koşut faylar üzerinde veya uç noktalann oluştuğo,
enerjinin kınklar yardımıyla hizla yayıhp bu uç noktalan
zoriadığın] göstermektedir."
Marmara depremınden önce enstitü
olarak bölgede yaptıklan araştırmanın
bulgulanna göre, yeru oluşabilecek bir
fay kınğının güneybatıya doğru yöne-
leceğini tahmin ettiklerini söyledı.
Özel, 17 Ağustos deprem kınğının tz-
mit Körfezi'nde Karamürsel-Ulaşlı ara-
sında sonlandığını da belirterek. "Bu
nedenle gerilme bu noktada artmıştır.
Fay kmğuıın batrya doğru ilerlemesinin
devam edeceği düşünülürse yeni oluşa-
bilecekkınğuı güneybatıya doğru yöne-
leceği ve Karamürsel ile Yalova'mn dep-
rem nskinin şürdüğü tahmin ediknek-
tedir" dedi. Özel aynca, güneybatıya
doğru fay sısteminın yön değiştırmesi-
nin, Sapanca'dan itibaren Kuzey Ana-
dolu Fayı'nın kollara aynlmasına ne-
den olacağım da belirtti.
17 Ağustos depremi öncesinde, 1994
yılında yaptıklan çahşmayla ellerinde
eskiye dair tek veri olduğûnu söyleyen
Özel, karşılaştırmalı analizleriyle Mar-
mara depremine yol açan kuzey Anado-
lu fay kınğının batıya doğru ilerlediği-
ni vurguladı.
Kuzey Anadolu Fay (KAF) sistemi-
nin Anadolu'nun genç tektonik yapı-
sında önemli bir rol oynadığını kayde-
den Dr. Özel, Anadolu'nun yapısmı de-
ğiştinrken, değişim sırasında şiddetlı
depremlenn meydana geldiğini belirt-
ti. Özel, "Doguda Erdncan/Karh-
ova'dan başlayan sistemin kuzey kolu
baûda Marmara Deıüzfnden geçerek
Ege Denizi'nde sonlanmaktadır. KAF,
batrya doğru harekeue güneybatrya doğ-
ru kaymaya zorianmaktadir" diye ko-
nuştu. KAF'ın tzmit Körfezi'nin gü-
neydoğusundan itibaren kınlarak çiz-
gisel bir doğrultuda devam edip Batak
Burnu'nda kıyıya çok yaklaştığını kay-
deden Özel, fayın Gölcük ve Değirmen-
dere'de zaman zaman kıyı şeridinden
geçerek tekrar denize ilerlediğini söy-
ledi.
Özel, "Kuzey AnadoluFayı'ıun Izmit
Körfezi'ndeki yeni kınklannın güneye
doğru oluşması, körfezin güneye doğru
açılmasına ve genişlemesine neden ol-
maktadır" diyerek görüşünü şöyle
açıkladı:
"Yeni oluşabilecek kuıklann da, 17
Ağustos depremindeki gibi ana şok ve
artçılannın da enerjilerini koşut faylar
0e ileteceğinden ve bu faylann uç nok-
talan doğnımısundaki tstanbul'un gü-
neyi, Tekirdağ, Bandırma, tzmit gibi
yerieşimleri zemin özeUiklerine baglı
olarak etkfieyeceği düşünülmektedir."
750 bina yıkıldı
Olü sayısı
705'e yükseldi
DtLEKAKIRMAK
BOLU-Bolu'nun Kara-
çayır Mahallesi'nde, Bolu
2. Komando Tugayı tara-
fından kurulan kutup ça-
dırlannın dağıtımına baş-
landı. Başbakanhk Kriz
Yönetim Merkezi, merkez
üssü Düzce olan 7.2 bü-
yüklüğündeki depremde
ölenlerin sayısının 705'e,
yaralananlann sayısının ise
5 bin 108'e ulaştığmı açık-
ladı.
^Bolu'da ilk çadın teslim
alan Fethiye Tercan adlı
yai&lı kadın ile kızı Nuran.
kızının ıkizlen Hakan ve
Gökhan oldu. Tercan,
"Evimiz ağır hasar gördü,
depremden sonra naylon
bir çadırda kauyorduk, ar-
ük askerüniz sayesinde st-
cak bir çadınmızoldu" de-
dı. Alınan bılgiye göre, Bo-
lu'ya 5 bin 401 adet çadır
geldi. 2 bin 665 adet çadır,
22 çadırkentte 2 bm 500
Mehmetçık tarafından ku-
ruldu. Bolu Valiliği Mer-
kez llçe Kriz Merkezi Baş-
kanlığı'ndan alınan bilgi-
ye göre, 14 mahallede Kı-
zılay tarafindan 9 bin kişi-
ye. TSK tarafindan 1250
kişıye, Akpiliç tarafindan
500 kişiye, Mudurnu Ta-
vukçuluk tarafindan 1000
kişıye. Bölünmez Petrol ta-
rafindan 350 kişiye olmak
üzere toplam 12 bin 100 ki-
şiye öğle ve akşam yemek-
lerinın dagıtımı sürüyor.
Bolu'da hava sıcaklığı-
nın eksi 5 dereceye kadar
düşmesiyle birlikte katali-
Düzce
Artçı
sarsmtılar
sürüyor
İstanbul Haber Servisi -
Düzce"de meydana gelen
7.2 büyüklüğûndeki dep-
remın artçı sarsıntılan de-
vam ederken Çanakkale-
Eceabatta 3.6, Saroz Kör-
fezi'nde de 3.5 büyüklü-
ğünde hafif şiddetü birer
deprem meydana geldi.
Boğaziçi Ünıversitesi
Kandilli Rasathanesı ve
Deprem Araştırma Ensti-
tüsü'nden verilen bilgiye
göre, önceki geceden bu-
güne dek 16 artçı sarsınb
meydana geldi.
Artçı sarsıntılann ve ha-
fıf şiddetli depremlenn sa-
at büyiiklük ve merkezüs-
leri şöyle: 23.21-Bolu 3.1,
23.42-İzmit2.81
00.09-Bo-
lu 3.1, 01.17-Bolu 3.0,
02.24-Bolu3.2,02.35-Bo-
luKaynaşh3.3,O3.O3-Ya-
lova 2.6,04.01-Çanakkale
Eceabat 3.6, 04.21-Bolu
Düzce 3.3,05.18-Bolu 3.0,
08.37-Bolu Kaynaşh 3.0,
08.58-Bolu Kaynaşlı 2.9,
10.44-Bolu4.2,11.35-Bo-
lu 3.0. 11.57-Bolu 2.9,
13.17-Bolu3.0.14.20-Sa-
roz Körfezi 3.5,16.39-Bo-
lu Kaynaşh 3.0.
tik sobalan yetersiz kalan
ya da zehırlenmekten
korktuğu ıçin, bunlan kul-
lanmayan bırçok deprem-
zede, ısınmak ıçin çadırla-
nna soba kurdu. Afetböl-
gesinde enerji verilmeyen
şehır merkezi ve köy İcal-
madığı, yollann enkazdan
temizlenme çalışmalannın
da sürdürüldüğü bildınldı.
Arama-kurtarma
Arama ve kurtarma ça-
hşmalan içın bölgede top-
lam 14 bin 150 personel,
1832 iş makinesi, 36 heli-
kopter. 3 ambulans uçağı,
7 kurtarma uçağı, 438 araç
ve 234 aramaköpeği ile fa-
aliyetlenni sürdürüyor.
Deprem bölgesinde, top-
lam 506 uzman ve pratis-
yen doktor, 114 hemşire.
1058 sağlıkpersoneli, 467
ambulans, 8 seyyar hasta-
ne, 6 polüdinik çadır, 855
ünite kan ve yeterli mıktar-
da serum, ilaç, tıbbi malze-
me ile sağlık hizmetlen
aralıksız sürdürülüyor.
Kara Kuvvetleri Komutan-
lığı tarafindan Cengız To-
pel Havaalanı'nda ınsanı
yardım kabul merkezi ile
Bolu ve Düzce'de kurulan
birer Lojıstık Destek Ko-
ordinasyon Merkezi de ça-
lışmalanna devam ediyor.
Dış >'ardımlar
Yurtdışı yardımlann ko-
ordınasyonunu üstlenen
Dışişleri Bakanlığı da ça-
lışmalartna dev'am ediyor.
Deprembölgesine, 30 ülke
ve Bırleşmiş Milletler
(BM) tarafindan top-
lam 1632 kişilik ara-
ma-kurtarma ekıbi ve
6 helıkopter gönderil-
di. Bunlardan bir kısmı
görevlerini tamamla-
yarak deprem bölge-
sinden aynlırken, ha-
len bölgede beraberle-
nnde 227 köpekle top-
lam 1285 kişilik ya-
bancı arama- kurtarma
ekibi görev yapıyor.
Japonya, toplam 24
milyon 770 bin Yen tu-
tannda acil ayni ve 500
bin dolarhk acil nakdi
yardım yapmayı karar-
laştırdı. Israıl, bölgede
bir sahra hastanesi kur-
du. göndereceğini bıl-
dirdığı 2 bin uyku tulu-
mundan 1000'ıbölge-
ye ulaştı. Belçika,
Düzce'de bir sahra
hastanesi kuracağını
açıkladı. Almanya da
deprem bölgesine 14
ton çadır, battaniye.
tıbbi malzeme, mama
ve kışlık giysi yolladı.
Birleşik Arap Emirlik-
leri, 13 bin 322 kilog-
ram ağırlığında tıbbi
malzeme sevk etri. Yu-
nanistan ilave 200 ça-
dır, Belçika, Avustur-
ya, Cezayir, Fransa,
Finlandıya, Isveç, Ro-
manya, Polonya ve
Rusya ise muhtehf
yardım malzemesi
yardımında bulundu.
Bırleşmiş Milletler,
bölgeye 200 çadır, 10
jeneratör, 500 uyku tu-
lumu, 6 bin battaniye
ve 565 soba yolladı.
tPEK YEZDANtKEREM ILGAZ
DÜZCE- Ramazan Tuncel 12 Kasım'da Düz-
ce'de meydana gelen depremde enkaz altından
kurtanlanlardan sadece birisi. Ezilmekten
"Kendini divanuı yanına atarak" kurtulan 55
yaşındaki Tuncel enkazın altında geçirdiği 12
saati şöyle anlatıyor: "17 Ağustos depreminden
sonra Hastane Caddesi'ndeki evim oturulmaz
duruma geldi. Vncak kalacak yeri olmayan ba-
zı komşulanm evde yaşamayı sürdürüyordu.
Eşimive çocuklanmı yakın akrabalanmmyanı-
na yerlestirdikten sonra ben de Düzce'de bir ak-
rabanun evinde kaldım. Arada sırada eve gire-
rek acil ihriyacım olan eşyalan evden alryorum.
12 Kasım'da depremin olduğu saatten kısa bir
süre önce traş malzememi evden almak için yi-
ne eve girdim. Tam o zaman deprem başladı ve
başladığı anda ev de göçmeye başladı. Ben ken-
dimi divanın yanına atüm. Ancak tavan üzeri-
me yıkıldı. Ayaklanm betonun altında kaldı, vii-
cudum drvanla kalorifer peteği arasında sıkışıp
kaldı. Bağırmakla hiç kimseye sesimi ulaştıra-
madım. Gelip gjdenlerin sesini ben duyuyor-
dum, artçı depremlerin geleceğûıi de kulagun
yerde olduğu için 2-3 saniye önceden hissediyor-
dum. Deprem getdikçe enkaz daha da sıkışün-
yordu. Devamlı bağınyordunı, sonra bakbm
enerjim bitiyor. sesimi ekonomik olarak kullan-
mam gerektiğini düşündüm. sadece ses duy duk-
ça bağtrmaya başladun. Enkazda kaldığım sü-
rede ne kadar zaman geçtiğini bUmiyorum. Ba-
ğuırken birden birisi 'Bir ses duydum' dedL O
zaman var gücümle bağırdım. Enkaa kazmaya
başladıklanm duyuyordum. Daha sonra Göl-
cük Belediyesi Kurtarma ekibinden olduğûnu
öğrendiğim kişilerbenienkazdan çıkardı. Benim
bulunduğum apartmanda 5kişinin yaşamuu yi-
tirdiğini öğrendim."
Hacer lnan hem lzmıt depreminde hem de
Depreme
direndi
soğuğa
yenilmek
üzere
• Hacer lnan hem Izmit
depreminde hem de
Düzce depreminde
saatler sonra enkaz
altından çıkanlmış.
Depremde ailesinden 7
kişiyi kaybeden tnan,
şimdi 17 Ağustos 'taki
izmit depreminde
dağıtılan yazlık çadırda
kalıyor.
Düzce depreminde saatler sonra enkaz altından
çıkanlmış. Depremde ailesinden 7 kişiyi kaybe-
den lnan, şimdi 17 Ağustos'taki Izmit depre-
minde dağıtılan yazlık çadırda kalıyor. înan,
depremi ve depremden sonra yaşadıklannı şöy-
le anlatıyor:
" Izmit depreminde Düzce'deki evimiz çöktü.
Enkaz arandan 7 saat sonra çıkankhk. Sonra ya-
kmdaki köy deki eve ghtik, burada bütün sülale,
iki-üç aile bir arada kahyorduk. Düzce depre-
minde o evimiz de çöktü. Ben kendimi balkona
atüm da tavamn altında kalmaktan kurtuldum,
ama ailemden yedi kişiyi kaybettim. Sonra köy-
lüler 2 saatsonraenkazdan çıkardılar beni Şim-
di başımızda bir çadınmız dahi yok. Devletten
bir kişigelip"Geçmiş olsun' biledemedL Ne gör-
düysek halktan gördük. Getip burada yardım
dağrtanlar ohnasa hayattazor kalırdık. Deprem-
den sağ kurtulduk ama şimdi de soğuktan öle-
ceğiz."
MHP ve ANAP'a deprem ranh suçlaması
FARUKKIRTAY
YALOVA-17 Ağustos depremın-
den en fazla etkilenen iller arasın-
da bulunan Yalova'da muhalefet
parrilerin başkanlan, deprem sonra-
sında birçok alanda rant paylaşımı
olduğûnu öne sürdüler. CHP. DYP
ve FP il başkanlan, hasar tespit ra-
porlannm rüşvet karşıhğında değış-
tırildiği ıddiasında bulundular.
Depremin ilk üç ayını değerlen-
diren FP tl Başkanı Mustafa Balta,
DYP 11 Başkanı Fikri Turgut ve
CHP İl Başkanı Muharrem İnce,
ortak bir deklarasyon yayımlayarak,
bölgede çıkar ortaklığının ön plan-
da tutulduğunu, hasarlı binalann
onanm ihalesinden, prefabrik ko-
nut yapımına kadar birçok alanda
usulsüzlük bulunduğunu ileri sür-
düler.ll başkanlan deprem sonra-
sında Yalova kriz merkezinin yap-
tığı anketler sonucunda, depremze-
delerin büyük bir bölümünün kira
yardımı ve kalıcı konut talebinde
bulunduğunu, depremzedelerden
sadece bine yakın kişinin Yalova
bölgesinde prefabrik konut talebin-
de bulunduğunu, ancak bölgede 6
bine yakın prefabrik bina ihalesi
gerçekleştiğinı vurguladılar.
İl başkanlan yayımladıklan dek-
lerasyonda, hasarlı binalann belir-
lenmesinde. bılimsel veriler ve bi-
lırkişılenn değıl, rüşvet çarkımn et-
kin olduğûnu, ağır hasarlı binalann
yıkımını engellemek için binalara
verilen raporlann rüşvet karşılığı
orta ya da az hasariıya dönüştüriil-
düğünü belırttiler.
Ağır hasarlı binalann yıkım iha-
lesinin uzmanhk derecesi yetersiz
fırmalara verildiğini ve hiçbir gü-
venlik önlemi alınmadan yıkım ça-
lışmalannm can ve mal güvenliği-
ni tehdıt edercesine yapıldığını vur-
gulayan il başkanlan. bölgeye yapı-
lan yardımlann yerine ulaştınlma-
sı konusunda kamuoyu nezdinde
şüpheler oluştuğunu ileri sürdüler.
II başkanlan, bölgeye yapılan
yardımlar arasında bulunan mim
buzdolaplan, jeneratör gibi pahalı
ihtiyaç maddelerinin ve beyaz eşya-
lann kimlere verildıği konusunda
depremzedelerin aydınlatılmasını
istediler. 17 Ağustos'tan bu yana
depremzedeler ve kriz merkezi ara-
sında iletişimsizlik bulunduğunu,
depremzedelere birçok konuda bil-
gi verilmediğini, Yalova'da bulunan
tek irtibat bürosunun da Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'a ait kent merkezindeki ça-
dır olduğûnu söyleyen il başkanla-
n, kriz meTkezinin yapması gere-
ken bilgilendirmenin Yaşar Oku-
yan'a ait irtibat çadınnda yapılma-
sınm siyasi amaçlı olduğûnu vur-
guladılar.
tl başkanlan, Yalova'mn yeniden
yaşanabılir bir kent olabilmesi ve bir
an önce yaralannın sanlması içın
kalkınmada öncelikli iller kapsamı-
na alınması gerektiğini belirttiler.
HAFIAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Küreselleşme ve
Kemalizm '
Küreselleşme nedir?
Manc'ın "işçi sınıfı enternasyonali"n\n yeri-
ni, "sermayedar sınıf enternasyonali"nin al-
masıdır. "Emeğin vatanıyoktur" sloganının al-
masıdır. Uluslararası sermayenin önündeki
ulusal engellerin kaldınlmasıdır.
Sermayesi en güçlü ülkelerin egemenliğinin
perçinlenmesidır.
Yani küreselleşme, emperyalizmin yeni ide-
olojisidir!
Bu kısa giriş bile, küreselleşme ıdeolojısının
niçin ulus-devleti hedef aldığını göstermeye
yeter... Türkiye'de niçin, Kemalizmı yıkmak
amacıyla, her türlü aracı kullanmaktan çekin-
mediğini ortaya koyar.
CemEroğulundeyişiyle; "pazarlığınıgüç-
lü bir ulusal devletle yapmak yerine, zayıf bir
yerel birimle yapmak" elbette ki emperyaliz-
min işine gelir.
Durum böyle olunca da yeni emperyalizmin,
"etnikbölünmeler başta olmak üzere, hemen
her türlü bölünmeye niçin destek verdiğini an-
lamak kolaylaşır.
Ama "yeni dünya düzeni", emperyalist dev-
letlerin ulusallığına karşı değildir. Emperyalist
devletlerin önünde engel gibi görünen, "orta
boy" devletlerin ulusallığına karşıdır.
Hadi Japonya'yı bir yana bırakın; Avrupa'da
bile ulusal devlet ortadan kalkıyor mu?
Hayır!
Avrupa Birliği -ulusal devletlerin ortadan kal-
kışı degil- bir dayanışma içine girmesidir... Üst
düzeyde bir "çıkar birliği" yapmasıdır.
Ama "petrol zengıni" Ortadoğu'ya önerilen
model; ulusal devletlerin yerini alacak "etnik
devlet"lerdir... Ve bunun üstelik çok yeni bir ya-
nı da yoktur.
"Böl ve yönet" tarih kadar eskidir!
• • •
Ulusal devleti savunmak, elbette ki kapıla-
nnı dışanya kapatmak anlamına da gelmiyor.
Türkiye'de ulusal devletin temellerinin atıldığı
Atatürk döneminde bile, bu anlamı hıçbır za-
man taşımamıştı.
Türkiye'de ulusal devlet kurulurken birçok
bölgesel işbirtiği ve dayanışma girişımlerinin
öncülüğünü kim yapmıştı? "Tam bağımsızlık"
ılkesinin savunucusu olan Atatürk!
Almanya, Italya, Avrupa Birlığı'ne girerken
ulusal devletten vaz mı geçti? Fransa, Avrupa
ile bütünleşebilmek için Brötonlara, Korsıkalı-
lara bağımsızlık mı verdi?
Hayır!
Cem Eroğul, bugünün bağımsızlık ve ulusal
devlet anlayışını çok güzel açıklıyor
"Ûretim düzeyinin bugünkü gelişmişlik dü-
zeyinde, dünya iktisadi-ticari ağından tam ba-
ğımsız bir ortam düşünmek olanaksıztiır. Bü-'
günkü devletin bağımsızlığını, eski ulusafsft
1
'
maye günlerinde, bir sendikanıh san sendika
olmamasına, gerçekten işçinın sendikası ol-
masına benzetmek gerekir. Nasıl ki eskiden
'sendikalar bağımsız olmalı' dediğimizde, bu-
nu, sendikalar ulusal yaşamın dışına çıkmalı
anlamında söylemiyor idiysek, bugün 'ulusal
devlet bağımsız olmalı' dediğimizde, onu da
ulusal devlet dünya ilişkilerinden kopmalı an-
lamında söylemiyoruz."
öyleyse dışa açılmada ölçüt nedir?
Ulusal çıkariann önceliktaşıması ve "eşıtlik"
ilkesine uyulmasıdır!
• • •
Ulusal devlet varlık nedenini yitirmedi. Ama
ulusal devletin savunucusu olan temel güç de-
ğişti... Sermayedar sınıfların yerini emekçi sı-
nrflar aldı.
Eskiden sermayedar sınıf, kendini korumak
için ulusal devleti kalkan olarak kullanırdı. Şim-
di sermaye uluslararası düzeyde bütünleşin-
ce, karşısındageleneksel sendikaların bir güç
dengesi oluşturması olanağı ortadan kalktı.
Kol ya da kafa emekçilerinin, artık kendile-
rini bu uluslararası güce karşı savunabilecek-
leri tek araç kaldı: Ulusal devlet!
(Cumhuriyet, 3 Nısan 1996
D0CUM ve TESEKKÜR
Bincik kızımız
YASEMİN SEVGİ BAYSAL
12 Kasım 1999'da Istanbul'da doğdu.
Gebelikte izlemi ve doğumu titizlıkle gerçekleştiren
çok değerli hekim
Prof. Dr. KILIÇ AYDINLI'ya;
çok başanlı anestezı sağlayan
UZ. Dr. DEMET GÖCÜŞ
ve ekibine;
Jin. Op. Dr. BÜLENT FAKA'ya;
UZ. Dr. AYŞE SOKULLU'ya;
üstün nitelikte hizmet veren Metropolitan Rorence
Nightingale Hastanesi, Bebek Odası'nın
hemşirelerine, Doğum Servisi hemşire ve personeline;
İstanbul Tıp Fakültesi ve Çocuk Sağlığı Enstitüsü
öğretim üyelerinden
Prof. Dr. MÜBECCEL DEMİRKOL'a,
DOÇ. Dr. RAİF ÜÇSEL'e;
kuçük Yasemin ile ılgilenen tum arkadaş, dost,
akrabalanmıza, bizlere büyük destek veren Uğur ve
Baysal ailelerine çok teşekkür ederiz.
Serpil uğur Baysal - Kemal Baysal