23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fay kınğı giineybaüya yönelik 17 Ağustos depremi öncesi Marmarafaylarını inceleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nün verileri TPAO'nun bulgularıyla aynı doğrultuda OZAN YAYMAN İZMİR - Ellenndeki verilerle Mar- mara'daki faylan 17 Ağustos depremin- den önceki durumuvla belirleyen ve bu anlamda karşılaştırma yapma şansına sahip Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilımlen ve Teknolojisi Enstitüsü'nden Dr. Erdeniz Özel, Karamürsel-Ulaşlı arasında sonlanan kınğın güneybatıya yöneleceğini ve Karamürsel ile Yalo- va'nın deprem nskinin sürdügünü söy- ledi. Özel ayrtca, olası bir depremde ye- ni oluşabilecek kınklann da enerjileri- ni koşut faylar ile ileteceğinden tstan- bul'un güneyi, Tekırdağ, Bandırma, tz- nut gibi yerleşimlerin, zemin özellikle- rine baglı alarak etkileneceğini düşün- düğünü söyledı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklı- ğı'nm (TPAO) petrol araştırmalan için Marmara Denizı'nde 31 yıldır sürdür- düğû çalışmalarda elde edilen veriler doğrultusunda Marmara'nın yeniden oluşturulan fay haritasının, bölgede 17 Ağustos'tan önce araştırmalar yapan Dokuz Eylül Oniversitesi Deniz Bilim- leri ve Teknolojisi Enstitüsü'nün bulgu- lanyla aynı doğrultuda olduğu bildıril- di Öğretim Üyesi Dr. Erdeniz Özel, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Erdeniz Özel'in bulguları Marmara'nın yeniden oluşturulan fay haritasının, bölge- de 1994 yılından bu yana araştırma yapan Dokuz Eyhîl Oniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nden Öğretim Üyesi Dr. Erdeniz Özel'in bulgulan söyle: "17 Ağustos'ta oiuşan Kuzey Anadolu Fayı ızmit Körfe- zi'nin güneydoğusundan itibaren kırdmakta, çizgisel bir doğrultuda devam ederek Batak Burnu'nda kıyıva çokyak- laşmaktadır. Gölcük \e Değirmendere'de zaman zaman kı- yı şeridinden geçerek tekrar denizde devam etmektedir. KH nğm düşey atnnı yok sayılabilir. Kınk, İzmit Körferi'nin or- tasmda yaldaşık Ulaşlfnın kuze> batısuıda sonlanmaktadır. Karamürsel-Hersek arasında yeni bir lektonik farklılık \e kınlma izJenmeuıektedir. Dil Burnu'nun batısuıda ise esld diri fay kuzeydoğu-gûneybatı doğrultusunda yer abnakta- dır. Yeni kınkJa birlikte Kuzey Anadolu Fay Sistecni'nin dav- ramşını Izmit Körfezi ve Marmara Denizi'ndeki konumla- n ile değeriendirecek olursak; bu bölgede dataa önce değini- ien ie\ ba engellemesi ve açılma tektoniği nedeniyle sistemin batryadoğruhareketibirbirinekoşut kabacakuzeydoğu-gü- neybaü uzanımb dogruKulu aolunh faylar fle yapdmakta- dır. Birbirine koşut bu faylar çek-ayır (pull apart)tipiyapı- ları oluşturarak Marmara Denizi'nde üç tane derinnği yak- laşık bin metre. tzmit Körfezi'nde ise 200 metre ve 100 met- relikçukurtan oluşturmaktadır. 17 Ağustos depreminin ilk artçılan izlendiğinde merkezüstü ve civanıun haricinde art- çılann koşut faylar üzerinde veya uç noktalann oluştuğo, enerjinin kınklar yardımıyla hizla yayıhp bu uç noktalan zoriadığın] göstermektedir." Marmara depremınden önce enstitü olarak bölgede yaptıklan araştırmanın bulgulanna göre, yeru oluşabilecek bir fay kınğının güneybatıya doğru yöne- leceğini tahmin ettiklerini söyledı. Özel, 17 Ağustos deprem kınğının tz- mit Körfezi'nde Karamürsel-Ulaşlı ara- sında sonlandığını da belirterek. "Bu nedenle gerilme bu noktada artmıştır. Fay kmğuıın batrya doğru ilerlemesinin devam edeceği düşünülürse yeni oluşa- bilecekkınğuı güneybatıya doğru yöne- leceği ve Karamürsel ile Yalova'mn dep- rem nskinin şürdüğü tahmin ediknek- tedir" dedi. Özel aynca, güneybatıya doğru fay sısteminın yön değiştırmesi- nin, Sapanca'dan itibaren Kuzey Ana- dolu Fayı'nın kollara aynlmasına ne- den olacağım da belirtti. 17 Ağustos depremi öncesinde, 1994 yılında yaptıklan çahşmayla ellerinde eskiye dair tek veri olduğûnu söyleyen Özel, karşılaştırmalı analizleriyle Mar- mara depremine yol açan kuzey Anado- lu fay kınğının batıya doğru ilerlediği- ni vurguladı. Kuzey Anadolu Fay (KAF) sistemi- nin Anadolu'nun genç tektonik yapı- sında önemli bir rol oynadığını kayde- den Dr. Özel, Anadolu'nun yapısmı de- ğiştinrken, değişim sırasında şiddetlı depremlenn meydana geldiğini belirt- ti. Özel, "Doguda Erdncan/Karh- ova'dan başlayan sistemin kuzey kolu baûda Marmara Deıüzfnden geçerek Ege Denizi'nde sonlanmaktadır. KAF, batrya doğru harekeue güneybatrya doğ- ru kaymaya zorianmaktadir" diye ko- nuştu. KAF'ın tzmit Körfezi'nin gü- neydoğusundan itibaren kınlarak çiz- gisel bir doğrultuda devam edip Batak Burnu'nda kıyıya çok yaklaştığını kay- deden Özel, fayın Gölcük ve Değirmen- dere'de zaman zaman kıyı şeridinden geçerek tekrar denize ilerlediğini söy- ledi. Özel, "Kuzey AnadoluFayı'ıun Izmit Körfezi'ndeki yeni kınklannın güneye doğru oluşması, körfezin güneye doğru açılmasına ve genişlemesine neden ol- maktadır" diyerek görüşünü şöyle açıkladı: "Yeni oluşabilecek kuıklann da, 17 Ağustos depremindeki gibi ana şok ve artçılannın da enerjilerini koşut faylar 0e ileteceğinden ve bu faylann uç nok- talan doğnımısundaki tstanbul'un gü- neyi, Tekirdağ, Bandırma, tzmit gibi yerieşimleri zemin özeUiklerine baglı olarak etkfieyeceği düşünülmektedir." 750 bina yıkıldı Olü sayısı 705'e yükseldi DtLEKAKIRMAK BOLU-Bolu'nun Kara- çayır Mahallesi'nde, Bolu 2. Komando Tugayı tara- fından kurulan kutup ça- dırlannın dağıtımına baş- landı. Başbakanhk Kriz Yönetim Merkezi, merkez üssü Düzce olan 7.2 bü- yüklüğündeki depremde ölenlerin sayısının 705'e, yaralananlann sayısının ise 5 bin 108'e ulaştığmı açık- ladı. ^Bolu'da ilk çadın teslim alan Fethiye Tercan adlı yai&lı kadın ile kızı Nuran. kızının ıkizlen Hakan ve Gökhan oldu. Tercan, "Evimiz ağır hasar gördü, depremden sonra naylon bir çadırda kauyorduk, ar- ük askerüniz sayesinde st- cak bir çadınmızoldu" de- dı. Alınan bılgiye göre, Bo- lu'ya 5 bin 401 adet çadır geldi. 2 bin 665 adet çadır, 22 çadırkentte 2 bm 500 Mehmetçık tarafından ku- ruldu. Bolu Valiliği Mer- kez llçe Kriz Merkezi Baş- kanlığı'ndan alınan bilgi- ye göre, 14 mahallede Kı- zılay tarafindan 9 bin kişi- ye. TSK tarafindan 1250 kişıye, Akpiliç tarafindan 500 kişiye, Mudurnu Ta- vukçuluk tarafindan 1000 kişıye. Bölünmez Petrol ta- rafindan 350 kişiye olmak üzere toplam 12 bin 100 ki- şiye öğle ve akşam yemek- lerinın dagıtımı sürüyor. Bolu'da hava sıcaklığı- nın eksi 5 dereceye kadar düşmesiyle birlikte katali- Düzce Artçı sarsmtılar sürüyor İstanbul Haber Servisi - Düzce"de meydana gelen 7.2 büyüklüğûndeki dep- remın artçı sarsıntılan de- vam ederken Çanakkale- Eceabatta 3.6, Saroz Kör- fezi'nde de 3.5 büyüklü- ğünde hafif şiddetü birer deprem meydana geldi. Boğaziçi Ünıversitesi Kandilli Rasathanesı ve Deprem Araştırma Ensti- tüsü'nden verilen bilgiye göre, önceki geceden bu- güne dek 16 artçı sarsınb meydana geldi. Artçı sarsıntılann ve ha- fıf şiddetli depremlenn sa- at büyiiklük ve merkezüs- leri şöyle: 23.21-Bolu 3.1, 23.42-İzmit2.81 00.09-Bo- lu 3.1, 01.17-Bolu 3.0, 02.24-Bolu3.2,02.35-Bo- luKaynaşh3.3,O3.O3-Ya- lova 2.6,04.01-Çanakkale Eceabat 3.6, 04.21-Bolu Düzce 3.3,05.18-Bolu 3.0, 08.37-Bolu Kaynaşh 3.0, 08.58-Bolu Kaynaşlı 2.9, 10.44-Bolu4.2,11.35-Bo- lu 3.0. 11.57-Bolu 2.9, 13.17-Bolu3.0.14.20-Sa- roz Körfezi 3.5,16.39-Bo- lu Kaynaşh 3.0. tik sobalan yetersiz kalan ya da zehırlenmekten korktuğu ıçin, bunlan kul- lanmayan bırçok deprem- zede, ısınmak ıçin çadırla- nna soba kurdu. Afetböl- gesinde enerji verilmeyen şehır merkezi ve köy İcal- madığı, yollann enkazdan temizlenme çalışmalannın da sürdürüldüğü bildınldı. Arama-kurtarma Arama ve kurtarma ça- hşmalan içın bölgede top- lam 14 bin 150 personel, 1832 iş makinesi, 36 heli- kopter. 3 ambulans uçağı, 7 kurtarma uçağı, 438 araç ve 234 aramaköpeği ile fa- aliyetlenni sürdürüyor. Deprem bölgesinde, top- lam 506 uzman ve pratis- yen doktor, 114 hemşire. 1058 sağlıkpersoneli, 467 ambulans, 8 seyyar hasta- ne, 6 polüdinik çadır, 855 ünite kan ve yeterli mıktar- da serum, ilaç, tıbbi malze- me ile sağlık hizmetlen aralıksız sürdürülüyor. Kara Kuvvetleri Komutan- lığı tarafindan Cengız To- pel Havaalanı'nda ınsanı yardım kabul merkezi ile Bolu ve Düzce'de kurulan birer Lojıstık Destek Ko- ordinasyon Merkezi de ça- lışmalanna devam ediyor. Dış >'ardımlar Yurtdışı yardımlann ko- ordınasyonunu üstlenen Dışişleri Bakanlığı da ça- lışmalartna dev'am ediyor. Deprembölgesine, 30 ülke ve Bırleşmiş Milletler (BM) tarafindan top- lam 1632 kişilik ara- ma-kurtarma ekıbi ve 6 helıkopter gönderil- di. Bunlardan bir kısmı görevlerini tamamla- yarak deprem bölge- sinden aynlırken, ha- len bölgede beraberle- nnde 227 köpekle top- lam 1285 kişilik ya- bancı arama- kurtarma ekibi görev yapıyor. Japonya, toplam 24 milyon 770 bin Yen tu- tannda acil ayni ve 500 bin dolarhk acil nakdi yardım yapmayı karar- laştırdı. Israıl, bölgede bir sahra hastanesi kur- du. göndereceğini bıl- dirdığı 2 bin uyku tulu- mundan 1000'ıbölge- ye ulaştı. Belçika, Düzce'de bir sahra hastanesi kuracağını açıkladı. Almanya da deprem bölgesine 14 ton çadır, battaniye. tıbbi malzeme, mama ve kışlık giysi yolladı. Birleşik Arap Emirlik- leri, 13 bin 322 kilog- ram ağırlığında tıbbi malzeme sevk etri. Yu- nanistan ilave 200 ça- dır, Belçika, Avustur- ya, Cezayir, Fransa, Finlandıya, Isveç, Ro- manya, Polonya ve Rusya ise muhtehf yardım malzemesi yardımında bulundu. Bırleşmiş Milletler, bölgeye 200 çadır, 10 jeneratör, 500 uyku tu- lumu, 6 bin battaniye ve 565 soba yolladı. tPEK YEZDANtKEREM ILGAZ DÜZCE- Ramazan Tuncel 12 Kasım'da Düz- ce'de meydana gelen depremde enkaz altından kurtanlanlardan sadece birisi. Ezilmekten "Kendini divanuı yanına atarak" kurtulan 55 yaşındaki Tuncel enkazın altında geçirdiği 12 saati şöyle anlatıyor: "17 Ağustos depreminden sonra Hastane Caddesi'ndeki evim oturulmaz duruma geldi. Vncak kalacak yeri olmayan ba- zı komşulanm evde yaşamayı sürdürüyordu. Eşimive çocuklanmı yakın akrabalanmmyanı- na yerlestirdikten sonra ben de Düzce'de bir ak- rabanun evinde kaldım. Arada sırada eve gire- rek acil ihriyacım olan eşyalan evden alryorum. 12 Kasım'da depremin olduğu saatten kısa bir süre önce traş malzememi evden almak için yi- ne eve girdim. Tam o zaman deprem başladı ve başladığı anda ev de göçmeye başladı. Ben ken- dimi divanın yanına atüm. Ancak tavan üzeri- me yıkıldı. Ayaklanm betonun altında kaldı, vii- cudum drvanla kalorifer peteği arasında sıkışıp kaldı. Bağırmakla hiç kimseye sesimi ulaştıra- madım. Gelip gjdenlerin sesini ben duyuyor- dum, artçı depremlerin geleceğûıi de kulagun yerde olduğu için 2-3 saniye önceden hissediyor- dum. Deprem getdikçe enkaz daha da sıkışün- yordu. Devamlı bağınyordunı, sonra bakbm enerjim bitiyor. sesimi ekonomik olarak kullan- mam gerektiğini düşündüm. sadece ses duy duk- ça bağtrmaya başladun. Enkazda kaldığım sü- rede ne kadar zaman geçtiğini bUmiyorum. Ba- ğuırken birden birisi 'Bir ses duydum' dedL O zaman var gücümle bağırdım. Enkaa kazmaya başladıklanm duyuyordum. Daha sonra Göl- cük Belediyesi Kurtarma ekibinden olduğûnu öğrendiğim kişilerbenienkazdan çıkardı. Benim bulunduğum apartmanda 5kişinin yaşamuu yi- tirdiğini öğrendim." Hacer lnan hem lzmıt depreminde hem de Depreme direndi soğuğa yenilmek üzere • Hacer lnan hem Izmit depreminde hem de Düzce depreminde saatler sonra enkaz altından çıkanlmış. Depremde ailesinden 7 kişiyi kaybeden tnan, şimdi 17 Ağustos 'taki izmit depreminde dağıtılan yazlık çadırda kalıyor. Düzce depreminde saatler sonra enkaz altından çıkanlmış. Depremde ailesinden 7 kişiyi kaybe- den lnan, şimdi 17 Ağustos'taki Izmit depre- minde dağıtılan yazlık çadırda kalıyor. înan, depremi ve depremden sonra yaşadıklannı şöy- le anlatıyor: " Izmit depreminde Düzce'deki evimiz çöktü. Enkaz arandan 7 saat sonra çıkankhk. Sonra ya- kmdaki köy deki eve ghtik, burada bütün sülale, iki-üç aile bir arada kahyorduk. Düzce depre- minde o evimiz de çöktü. Ben kendimi balkona atüm da tavamn altında kalmaktan kurtuldum, ama ailemden yedi kişiyi kaybettim. Sonra köy- lüler 2 saatsonraenkazdan çıkardılar beni Şim- di başımızda bir çadınmız dahi yok. Devletten bir kişigelip"Geçmiş olsun' biledemedL Ne gör- düysek halktan gördük. Getip burada yardım dağrtanlar ohnasa hayattazor kalırdık. Deprem- den sağ kurtulduk ama şimdi de soğuktan öle- ceğiz." MHP ve ANAP'a deprem ranh suçlaması FARUKKIRTAY YALOVA-17 Ağustos depremın- den en fazla etkilenen iller arasın- da bulunan Yalova'da muhalefet parrilerin başkanlan, deprem sonra- sında birçok alanda rant paylaşımı olduğûnu öne sürdüler. CHP. DYP ve FP il başkanlan, hasar tespit ra- porlannm rüşvet karşıhğında değış- tırildiği ıddiasında bulundular. Depremin ilk üç ayını değerlen- diren FP tl Başkanı Mustafa Balta, DYP 11 Başkanı Fikri Turgut ve CHP İl Başkanı Muharrem İnce, ortak bir deklarasyon yayımlayarak, bölgede çıkar ortaklığının ön plan- da tutulduğunu, hasarlı binalann onanm ihalesinden, prefabrik ko- nut yapımına kadar birçok alanda usulsüzlük bulunduğunu ileri sür- düler.ll başkanlan deprem sonra- sında Yalova kriz merkezinin yap- tığı anketler sonucunda, depremze- delerin büyük bir bölümünün kira yardımı ve kalıcı konut talebinde bulunduğunu, depremzedelerden sadece bine yakın kişinin Yalova bölgesinde prefabrik konut talebin- de bulunduğunu, ancak bölgede 6 bine yakın prefabrik bina ihalesi gerçekleştiğinı vurguladılar. İl başkanlan yayımladıklan dek- lerasyonda, hasarlı binalann belir- lenmesinde. bılimsel veriler ve bi- lırkişılenn değıl, rüşvet çarkımn et- kin olduğûnu, ağır hasarlı binalann yıkımını engellemek için binalara verilen raporlann rüşvet karşılığı orta ya da az hasariıya dönüştüriil- düğünü belırttiler. Ağır hasarlı binalann yıkım iha- lesinin uzmanhk derecesi yetersiz fırmalara verildiğini ve hiçbir gü- venlik önlemi alınmadan yıkım ça- lışmalannm can ve mal güvenliği- ni tehdıt edercesine yapıldığını vur- gulayan il başkanlan. bölgeye yapı- lan yardımlann yerine ulaştınlma- sı konusunda kamuoyu nezdinde şüpheler oluştuğunu ileri sürdüler. II başkanlan, bölgeye yapılan yardımlar arasında bulunan mim buzdolaplan, jeneratör gibi pahalı ihtiyaç maddelerinin ve beyaz eşya- lann kimlere verildıği konusunda depremzedelerin aydınlatılmasını istediler. 17 Ağustos'tan bu yana depremzedeler ve kriz merkezi ara- sında iletişimsizlik bulunduğunu, depremzedelere birçok konuda bil- gi verilmediğini, Yalova'da bulunan tek irtibat bürosunun da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'a ait kent merkezindeki ça- dır olduğûnu söyleyen il başkanla- n, kriz meTkezinin yapması gere- ken bilgilendirmenin Yaşar Oku- yan'a ait irtibat çadınnda yapılma- sınm siyasi amaçlı olduğûnu vur- guladılar. tl başkanlan, Yalova'mn yeniden yaşanabılir bir kent olabilmesi ve bir an önce yaralannın sanlması içın kalkınmada öncelikli iller kapsamı- na alınması gerektiğini belirttiler. HAFIAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Küreselleşme ve Kemalizm ' Küreselleşme nedir? Manc'ın "işçi sınıfı enternasyonali"n\n yeri- ni, "sermayedar sınıf enternasyonali"nin al- masıdır. "Emeğin vatanıyoktur" sloganının al- masıdır. Uluslararası sermayenin önündeki ulusal engellerin kaldınlmasıdır. Sermayesi en güçlü ülkelerin egemenliğinin perçinlenmesidır. Yani küreselleşme, emperyalizmin yeni ide- olojisidir! Bu kısa giriş bile, küreselleşme ıdeolojısının niçin ulus-devleti hedef aldığını göstermeye yeter... Türkiye'de niçin, Kemalizmı yıkmak amacıyla, her türlü aracı kullanmaktan çekin- mediğini ortaya koyar. CemEroğulundeyişiyle; "pazarlığınıgüç- lü bir ulusal devletle yapmak yerine, zayıf bir yerel birimle yapmak" elbette ki emperyaliz- min işine gelir. Durum böyle olunca da yeni emperyalizmin, "etnikbölünmeler başta olmak üzere, hemen her türlü bölünmeye niçin destek verdiğini an- lamak kolaylaşır. Ama "yeni dünya düzeni", emperyalist dev- letlerin ulusallığına karşı değildir. Emperyalist devletlerin önünde engel gibi görünen, "orta boy" devletlerin ulusallığına karşıdır. Hadi Japonya'yı bir yana bırakın; Avrupa'da bile ulusal devlet ortadan kalkıyor mu? Hayır! Avrupa Birliği -ulusal devletlerin ortadan kal- kışı degil- bir dayanışma içine girmesidir... Üst düzeyde bir "çıkar birliği" yapmasıdır. Ama "petrol zengıni" Ortadoğu'ya önerilen model; ulusal devletlerin yerini alacak "etnik devlet"lerdir... Ve bunun üstelik çok yeni bir ya- nı da yoktur. "Böl ve yönet" tarih kadar eskidir! • • • Ulusal devleti savunmak, elbette ki kapıla- nnı dışanya kapatmak anlamına da gelmiyor. Türkiye'de ulusal devletin temellerinin atıldığı Atatürk döneminde bile, bu anlamı hıçbır za- man taşımamıştı. Türkiye'de ulusal devlet kurulurken birçok bölgesel işbirtiği ve dayanışma girişımlerinin öncülüğünü kim yapmıştı? "Tam bağımsızlık" ılkesinin savunucusu olan Atatürk! Almanya, Italya, Avrupa Birlığı'ne girerken ulusal devletten vaz mı geçti? Fransa, Avrupa ile bütünleşebilmek için Brötonlara, Korsıkalı- lara bağımsızlık mı verdi? Hayır! Cem Eroğul, bugünün bağımsızlık ve ulusal devlet anlayışını çok güzel açıklıyor "Ûretim düzeyinin bugünkü gelişmişlik dü- zeyinde, dünya iktisadi-ticari ağından tam ba- ğımsız bir ortam düşünmek olanaksıztiır. Bü-' günkü devletin bağımsızlığını, eski ulusafsft 1 ' maye günlerinde, bir sendikanıh san sendika olmamasına, gerçekten işçinın sendikası ol- masına benzetmek gerekir. Nasıl ki eskiden 'sendikalar bağımsız olmalı' dediğimizde, bu- nu, sendikalar ulusal yaşamın dışına çıkmalı anlamında söylemiyor idiysek, bugün 'ulusal devlet bağımsız olmalı' dediğimizde, onu da ulusal devlet dünya ilişkilerinden kopmalı an- lamında söylemiyoruz." öyleyse dışa açılmada ölçüt nedir? Ulusal çıkariann önceliktaşıması ve "eşıtlik" ilkesine uyulmasıdır! • • • Ulusal devlet varlık nedenini yitirmedi. Ama ulusal devletin savunucusu olan temel güç de- ğişti... Sermayedar sınıfların yerini emekçi sı- nrflar aldı. Eskiden sermayedar sınıf, kendini korumak için ulusal devleti kalkan olarak kullanırdı. Şim- di sermaye uluslararası düzeyde bütünleşin- ce, karşısındageleneksel sendikaların bir güç dengesi oluşturması olanağı ortadan kalktı. Kol ya da kafa emekçilerinin, artık kendile- rini bu uluslararası güce karşı savunabilecek- leri tek araç kaldı: Ulusal devlet! (Cumhuriyet, 3 Nısan 1996 D0CUM ve TESEKKÜR Bincik kızımız YASEMİN SEVGİ BAYSAL 12 Kasım 1999'da Istanbul'da doğdu. Gebelikte izlemi ve doğumu titizlıkle gerçekleştiren çok değerli hekim Prof. Dr. KILIÇ AYDINLI'ya; çok başanlı anestezı sağlayan UZ. Dr. DEMET GÖCÜŞ ve ekibine; Jin. Op. Dr. BÜLENT FAKA'ya; UZ. Dr. AYŞE SOKULLU'ya; üstün nitelikte hizmet veren Metropolitan Rorence Nightingale Hastanesi, Bebek Odası'nın hemşirelerine, Doğum Servisi hemşire ve personeline; İstanbul Tıp Fakültesi ve Çocuk Sağlığı Enstitüsü öğretim üyelerinden Prof. Dr. MÜBECCEL DEMİRKOL'a, DOÇ. Dr. RAİF ÜÇSEL'e; kuçük Yasemin ile ılgilenen tum arkadaş, dost, akrabalanmıza, bizlere büyük destek veren Uğur ve Baysal ailelerine çok teşekkür ederiz. Serpil uğur Baysal - Kemal Baysal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle