Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 1999 PAZAR 14 kultur(5 cumhuriyet.com.tr Mozart, Bruch ve Mendelsshon'un piyano konçertolan ilk kez aynı albümde Dört ıısta elden üç konçertoAHSEN ARDOĞAN Güher-Süher Pekinel ikilisi için 1999 yılı, uzun süren durgunluk döneminin ye- rini yepyeni projelerin, yeni albümlerin al- ması anlamına geliyor. Piyanonun bu us- ta ikilisinm yeni albümü 'Double Piano Concertos' Türkıye'dekı müzik marketle- rinde yerini aldı. Yapimcılığıni tngilte- re'nin seçkin plak fııması Chandos'un, da- gıtımını l'niversal şirketinin üstlendiği albüm. Mozart'ın Mibemol majör, Men- deJssohn'un La bemol minör konçertola- n ile Bruch'un ikı piyano içın yazdığı Mi majör konçertosunu içeriyor. Londra'nın ünlü kilisesi All Saints'de gerçekleştiri- len kayıtlar sırasında Pekineller'e Sir Ne- viIleMarriner'in yönetimindeki dünyaca ünlü FUarmonia Orkestrası eşlik etti. Bu albümle bırlikte bır ilk de gerçekleşti: Mozart. Mendelssohn ve Bruch'un piya- no konçertolan dünyada ilk kez aynı al- bümde yorumlandı. Sıradaki albüm ıse, sanatçilann 1997 Istanbul Müzik Festivali'nde ünlü caz müzisyenı Jacques Lonssier'le birlikte çaldıklan Bach'ın üçlü ve ikili piyano konçertolannı içerıyor. Loussier'in caza uyariadığı bu üç konçerto ilk kez Mazz Me- ets Bach' adlı albümde bir araya gelecek. - Uzun süredir süredir sizi bu kadar yo- ğun bir çahşma temposunun içinde gör- müyorduk_. SÜHER PEKİNEL - Evet. birkaç yıl- dır durgun bir devredeydik. Her ikimiz de evlilik yaşamlanmıza daha çok zaman ayırabilmek için konserlerimizi birkaç yıl önce büyük ölçüde azaltmıştık. Bu arada iki yılhiçkonser vermedik. Konserver- mediğimız için albüm de yapmıyorduk. Ancak uzun zamandan beri planladığı- mız iki plak projesini altı ay öncegerçek- leştirdik ve yenıden albüm, konserproje- lerine döndük. fc Mozart hep jçimizdeydT - Mozart, Mendelssohn ve Bruch'un pi- yano koncertolannı dünyada ilk kez aynı albümde bir araya getirdiniz. Bu seçimin nedeni neydi? SÜHER PEKtNEL - Bu konçertolar iki piyano için yazılmış yapıtlar arasmda en zorlanndan üçü. Mozart'la olan ilişki- miz kariyerimizin en başlanna uzanıyor. Henüz 19 yaşımızdayken ikimiz de solist olarak Almanya birinciliğini paylaşmış ve 'En İyi Mozart Yonımculan' ödülünü almıştık. Kazandığımız yanşmalann bü- yük bölümünde Mozart yorumlamıştık. Mozart hep içîmizdeydi. 1998 Mozart Yılı dolayısıyla yaptığımız albümlere al- madığımız tek yapıt Mi bemol majör kon- (Fotoğraf: KADERTUĞLA) ve Süher Pekinel, karşıtlığı birlikteliklerinin anahtan olarak görüyor: "Karşıtlık olmazsa bir arada çalamayız. Zıt kutuplann getirdiği elektrik yeni fikirlerin oluşmasım sağlıyor. Aynlıklarımızı aynı potada erititip, denge sağlamaya çalışırken bir de bakıyoruz ki kişisel fikirlerimizi aşmışız ve yepyeni yollar belirmiş. Biz dengeyi karşıtlığımızdan elde ediyoruz." . . . . GÜHER PEKİNEL - Bir gerilemeden söz edıyorsanız hayır, olmadı. Çünkü mü- zik içimizde yaşattığımız bir duygu. Beş yaşımızdan beri bizim bir parçamız. Bu- rada şöyle bir örnek verilebilir: Bir par- çayı art arda çalarsınız ve biî gün gelir onun içinizde bir yerde tıkandığını hissedersı- niz. Artık onu çalmayı bırakmanız gere- kir. Ama o yapıt içinizden çıkmaz. aklı- nızda ve duygulannızda büyümeyi sürdü- riir. Ve bir gün bambaşka bir biçimde, tam da istediğiniz gibi gelişmiş olarak içinizden dökülür. Müziğın bütününe de böyle bakmak gerek. Bir süre içın bazı şey- leri belli bir uzakhktan izlemenin fayda- sı oluyor. çertoydu. Bu nedenle o konçertonun bu albümde yer alması gerekiyordu. Bruch'un Mi majör konçertosu ise yal- nızca son 17 yıldır ABD'de biliniyor. Bruch bu yapıtı son yıllannda iki piyanist kız kardeş için yazmış. Yalnız bu sanat- çılar konçertoyu Bruch'un istedıği gibi yo- rumlamamışlar. Kendilerine göre deği- şıklikler yapmışlar ve konçerto yara al- mış. Onlann ölümünden sonra konçerto- yu ortaya çıkaran ABD'li bir piyano iki- lisi yapıtın albüm kaydını gerçekleştirdi. Bizint.de bu sırada haberimiz oldu bu konçertodan. Onu dünyaya tanıtmak is- tedik, çünkü çok güzel ve virtüözite ge- rektiren bir yapıt. Aslında senfonik bir yapıt olarak tasarlanmış, daha sonra iki piyano için konçertoya dönüştürülmüş. O nedenle orkestranın çok güçlü olduğu bir konçertodur. Mendelssohn'un La bemol minör kon- çertosu da çok az çalmır. Kendine özgü inceliği, virtüözite gerektiren yapısı ve Mozart'ınkine yakın doğal akışıyla in- sanlann ruhu besleyen bir yapıt. Bu üç ya- pıtın bir araya gelmesi. üç ayn tarzın ay- nı dennlik ve saflıkta birleşmesi aslında piyanistleri zorlayan bir oluşum. Biz de bu zorluğu istiyorduk. - Yeni konserterinizde ve albümleriniz üzerinde, çalışma temponuzn düşürdii- ğünüzdönemin olumsuzetkileri oldu mu? - Güher Hanım modern bir yaşam tar- zmı benimsiyor. Süher Hanım ise kendini daha çok 18. yüzyüa yakın hissediyor. Bu klasik-modern çabşması repertuvar seçi- minize ya da yorumlannıza da yansıyor mu? SÜHER PEKİNEL - Kesınlikle evet. Ancak karşıtlık, birlikteliğimizın anah- tarı. Karşıtlık olmazsa bir arada çalama- yız. Zıt kutuplann getirdiği elektrik yeni fikirlerin oluşmasını sağlıyor. Aynhkla- nmızı aynı potada entip, denge sağlama- ya çalışırken bir de bakıyoruz ki kişisel fikirlerimizi aşmışız ve yepyeni yollar belirmiş. Başka ıkililer ise, nasıl aynı çız- gide olalım ki dengeyi sağlayalım diye kay- gılanıyorlar. Biz dengeyi karşıtlığımız- dan elde ediyoruz. 'Gözlerimiz kulaklanmıan içinde' -Son zamanlarda birbirinize sırtınızı dönerek çalıyorsunuz piyanolanntn. Bu da karşıtlığın bir uzanbsı nu? GIHER PEKİNEL-Piyanolanmızi karşılıklı yerleştirdiğimız zamanlarda birbirimizi görmüyorduk zaten. Hep mü- ziği gördük birbirimizin gözlerinin için- de. Oyle bir noktaya geldik ki buna da gereksinimimizin olmadığına karar ver- dik. ayn çalmak istedik. Ve gördük ki bi- zim için en iyisi bu. Sahnede uzaklaştık birbirimizden. Dinleyerek, çok daha yo- ğun bir biçimde karşılıklı tepki veriyo- ruz. Birimizin geliştirdiği bir fıkri, di- ğerimiz daha oluşum aşamasındayken ku- laklanyla algılayıp tepki veriyor. Artık gözlerimiz kulaklanmızın içinde. Bir- binmizi kulaklanmızla göriiyoruz. Bu bizim müziğimızde yeni bir geliş- me. Ve dünyada bu şekilde çalan tek iki- li biziz. Piyanolanmızı karşılıklı değil, sırt sırta oturcak şekilde yerleştirmemi- zin bazı teknik nedenleri var. Piyanola- n karşılıklı koyduğunuz zaman, bırinin kapağinı çıkarmanız gerekin Çünkü eğer ıkisinın de kapağı açık olursa kapaklar birbiririne değeceği için piyanolan bir- birinden uzaklaştırmak gerekir. Kapağı- nı çıkardığmız zaman da o piyanodan ton olarak elde edeceğiniz verim düşer, çün- kü ses kapağa değil doğrudan tavana çarpar ve oradan dağılır. Bu da sesin yüzde altmış kaybı demektir. SÜHER PEKİNEL-Aynca iki piya- no iç içe girdiği zaman pedallar da bir- binne kanşıyor ve bazen overpedal (faz- la pedal) dediğimiz bir olay meydana geliyor. Ve o zaman ton saflığını yitiri- yor. Şimdi herkeskendi pedalındadaha mutlu. Sahnede birbirimizden uzaklaş- makla solist olmanın tadını da çıkanyo- ruz aynca. YAPT KREDİ KÜLTÜR SANAT " .. , Y P K P İ YAYINCILIK I r W\ C 1 ARTS F S 1 AL~ Y P K E İ S N T ^ ^ E T V Ü • • • - ; , THE BILL MOSS SINGERS (Gospel Topluluğu) 1 ^^^ •P11 J ^ ^ ™ ^ - r a r ^H.ı'1 1 f^^«g L B Levent Kırca - Oya Başar Tiyatrosu, Saat: (Dolmabahçe, Küçükçiftlik Parkı yanı) Bilet Ryatları: 5.000.000, 4.000.000 TL. (Öğrenci - II. Kademe Bilet Satış Noktaları Bill Moss. eşı Essie Moss (Coleman), kızlan Therasa ve üç genç erfcek sanatçıdan oluşan TheBİHMoss Slngers 1 dünyaca ünlü bır Gospel topluluğu. Ve The Bıll Moss Smgers'ın son derece canlı. 1 ^ benzersiz 1 renklılıktekı ı ^ M mûzıkierıyle ^ ^ 9 1 Istanbullulan % ^ | ^ ^ B coşturuyoruz. 20.00 - 3.000.000 TL.) • Yapı Kredı Yayınları Galatasaray Kitabevi (0212) 252 47 00/501 • Taksim Vakkorama (0212) 251 28 88 • Akmerkez Vakkorama (0212) 282 09 65 • Suadiye Vakkorama (0216) 360 90 90 (3 hat) • H ^ • Levent Kırca - Oya Başar Tiyatrosu (0212) 219 10 14 - 233 • ^ 1 m Telefonla Rezervasyon 1 % 1 (0212) 252 47 00/471 H ^ K 1 internetten Bilet Satışı I^^^^R^j http://www.superonline.com/ykykultur 64 55 ANKETt TARTIŞMAYA YOL AÇTI 'Marketeyarayan nostaljVKüttürServia-Bugüne dek tngiltere'de müzik üzerine gerçekleştirilen en kap- samlı araştırma sayılabilecek 'Musk of theMfflenium'(Binyılın Müziği), Robbie VVüliams'ın Bob D>lan'dan daha etkili bir müzisyen, Oasisten Liam Gallag- her'ın da Luciano Pa\arottiden daha iyı bir şarkıcı olarak değerlendirildiğini or- taya koydu. Anketin daha az şaşırtıcı so- nuçlan ise, Beatks'ın en iyi grup, ENis Preslej 1 ve Madonnanın en iyi şarkıcı- lar, Sergeant Pepper's Loneh Hearts Club Band'ın en iyi albüm ve Queen'in Bohe- mian Rhapsody sinin de binyılın en iyi şar- kısı seçilmesiydi. HMV tarafindan 600 bin oyla belirle- nen sonuçlar. tahmin edileceği gibi mü- zik çevrelerinde ve eleştirmenler arasm- da tartışmalara yol açtı. tngiltere"de ya- yımlanan The Observer gazetesindeki yazılanyla bu tartışmaya katılanlardan biri de David Sindair. Rock müziği üze- rine yazılanyla tanınan Sinclair, anketin sonuçlanyla müzik marketlerin satışlan ara- sındaki paralelliğe ve liste başındakileri ödül- lendirecek alıcı için gerekli stoklann hazır- landığına dikkat çekiyor. tt Evet,birazcık nostalji bencedeiyidir" di- yor Sinclair, "Ancak millenium adına yapı- lan her şey gibi, HMVnin markete yönelik bu girişmi de geriye bakmak. geçmiş başanlan kudamak ve tarihin altını çizmekten öte>e gi- demiyor". Eleştirmen, bu gidişle müzik en- Anketc göre 'Beatles" en iyi grup seçildi. düstrisinin yeni binyılda bir duraklama ve tı- kanma süreci yaşayacağı konusundaki inan- cını sözlerine ekliyor. Sinclair. eski şarkılann yeniden üretilme- si, Latin müziğınin yaygınlaşması ya da Spi- ce Girls türünde kadın ve erkek gruplannın oluşması gibi binyılın son döneminde orta- ya çıkan bazı hareketlerin. müzik endüstrisin- de, etkileri uzun zaman sürecek izler bırak- tığını savunuyor. Alman Kültür Merkezi'nde bir panel düzenlenecek Goethe'nin Renk Kuramı YAPI^'KREDi Kültür Servisi- "Renlder genekteinsanbr için birsevinç kaynağıdır. Gözün ışığa ihti- yaa olduğu kadar rengede ih- tiyacı vardır." dıyen Johann \VotfgangGoethe. büyük bir şair olmanın yanı sıra çeşit- li alanlarda bilimsel çalışma- lar yapmış ve buluşları ol- muş bir sanatçıydı. Renk Ku- ramı'rn kendisinin en önem- li eseri olarak değerlendirir- ken sayısız yazısmda, özel- likle de renk kuramı ile ilgi- li üç bölümden oluşan başya- pıtında 42 yıl süren araşurma- lanna yer verdi. Alman Kültür Merke- zi'nde 25 Kasım Perşembe günü saat 17.30-19.30 ara- sında Goethe'nin Renk Ku- ramı üzerine bir panel dü- zenlenecek. Alman Kültür Merkezi ve Prof. Dr. Şara Sayın'ın işbirliği ile düzenle- necek panelin başlığı 'Mo- dem Bilimlerin Işığında Go- ethe'nin Renk Kuramı'. AtaCnal'ın yöneteceği pa- nele Prof. Dr. tlmur Daybel- ge (Jülich Araştırma Merke- zi), Prof. Dr. AcarSavacı (İz- mir Yüksek Teknoloji Ensti- tüsü Elektrik-Elektronık Bö- lümü Başkanı), Dr. Yavuz Seçkin (Izmır Yüksek Tek- noloji Enstitüsü Endüstriyel Tasanm Bölümü Başkanı) ve Prof. Dr. Şafak Ural (Istan- bul Üniversitesi Felsefe Bö- lümü Başkanı) katılacaklar. Alman Kültür'de 26 Ka- sım- 17 Aralık tarihleri arasın- da da Goethe'nin 250. do- ğum yılı anısına Goethe'nin RenkKuramı başlıklı bir ser- gı açılacak. Didaktik bir gi- riş bölümü olan serginin ikin- ci bölümunde Goethe'nin kendi eliyle şekillendirdiği estetik ve duygu yüklü renk tablolan sergilenecek. Ser- gide ünlü şairin renk kuramı konusundaki bu araştırmala- nndan Bauhaus sanatçilannın nasıl etkilendiği de gözler önüne serilecek. Y k L « II Maurice Bejart 'a Libya 'dan sansür M Maurice Bejart bale topluluğunun 'Oum Kalsoum' başlıklı gösterisi Libya'da sansüre uğradı. Gösteri. sahnede dua eder pozisyonda oturan erkek dansçılann çevresinde kadın dansçılann dans ettiği bölümünden dolayı büyük tepki aldı. • ÇİrTın kuzeybatısındaki Şian kenti yakınlannda bin 900 yıl öncesıne ait pirinç tanelen bulundu. Çinli arkeologlar tarafindan Shanxi eyaleti merkezi ve tarihi lpek Yolu'nun başlangıcı olan Şian kentinin kuzeyinde bulunan pirinç tanelerinin. M.Ö200ile 25 yıllan arasında hüküm süren Doğu Han Hanedanı Dönemı'ne ait Zhangjiabu mezanndan çıktığı ve uzun taneli kabuksuz bir pirinç türüne ait olduklan belirtildi. Pirinç tanelerinin, Şian kentinin eski çağlarda ılık ve nemli bir yer olduğunu gösterdiği açıklandı. • Ang Lee. ilk filmini çekiyor. Çin'de dünyaya geldikten sonra ailesiyle önce Tayvan'a, ardından da Amerika'ya yerleşen 46 yaşındaki yönermenin Pekin'de çektiği bu ilk filmın adı 'Crouching Tiger, Hidden Dragon". Wang Du-Lu'nun romanından sinemaya aktanlan filmin önümüzdeki yıl Cannes Film Festivali'ne katılması bekleniyor. Filmde başrolleri. ünlü yönetmen John NVoo'nun daimi oyuncusu Chow Yun Fat ile Michelle Yeoh pa>la!;i\orlar. • Robert De NİrO'nun, senaryosunu Allan Scott'ın yazdığı bir filmde Fidel Casrro'yu canlandırması bekleniyor. Ünlü aktörün Castro'nun favorisi olan Yankees takımının fınal maçlannı görmek için kılık değiştirerek Amerika'ya giden bir basketbol hastası olarak aktanlacagı filme sıcak baktığı söyleniyor. • Marc Anthony, kendisi gibi Porto Rikolu olan Ricky Martin'le karşılaştın lmaktan rahatsız olduğunu açıkladı. Latin müziğinin ünlü ısımlerinden Anthony, Martin'i başanlı bulduğunu, ancak dünyada yaygmlaşan akımın Latin müziğinden çok, Latin şarkicılar tarafindan yorumlanan pop müziği olduğunu belirttı. • Claudia schiffer Hollywood'da... Schiffer. Peter Pistor'un İn Pursuit' adlı filminde rol alıyor. Gelecek için en büyük hedefinın sinema olduğunu belirten ünlü manken filmde. kocası öldürülen zengin bir dulu canlandınyor. • Rosa Von Praunheim yeni fılmı "Der Eınstein des Sex'inçekimlerini tamamladı.İsmi toH "Seksın Eınstein ı ...( olarak Türkçeye çevrilebilecek olan film, 1897yıhnda tarihin ilk eşcinsel grubunu, 1920yılmda ıse Berlin'de Cinsel Bilimler Enstitüsü'nü kuran ünlü seksolog doktor Magnus Hirschfeld'in yaşamını anlatıyor. • Takeshi Kltano Tokyo'da tngiliz-Japon ortak yapımı bir mafya filminin çekimlerine başladı.l997yıhnda 'Hana-Bi' adlı fılmiyle Venedik Film Festivali'nde Altı Aslan ödülünü kazanan sanatçı senaryosunu yazdığı 'Kardeş' adlı filmde oyuncu olarak da rol alacak. • Meryl Streep ve Gvvyneth Paltrow, NVashington'daki Beyaz Saray'da gerçekleştirilen 'Yüzyıl Konseri'nekonuk oldular. Yardım amaçh konser, rock ve blues müzisyenleri tarafindan düzenlendi. TJölde Çay'ın yazarı Bowles öldü • R\BAT (AA)- 'Çölde Çay' adlı romanıyla tanınan Amerikalı yazar Paul Bowles, Fas'ın Tanca kentindeki bir hastanede kalp krizinden öldü. Gelecek ay 98 yaşına girecek olan Bovvles geçen pazartesi günü kalp krizi geçirmesi nedeniyle hastaneye kaldınldı ve komaya girdi. New York'ta 1910 yılında doğan Bowles, 1947 yılından beri Tanca'da yaşıyordu. Jtyhan Işık'ı Anma Gecesi • Kültür Ser>isi - Societe Barda 23 Kasım 1999 Salı günü saat 20.30'da yapılacak özel gecede, Ayhan Işık doğumunun yetmişmci, aramızdan aynlışının yirminci yılında özel bir programla anılacak. Barda bir köşede Ayhan Işık sergisi yer alacak ve Ayhan Işık filmlerinden bölümler izlenecek. Geceye Çolpan llhan, Izzet Günay, Nebahat Çehre, Eşref Kolçak, Tanju Gürsu, Göksel Arsoy, Zeki Alasya, Cüneyt Arkın, Ekrem Bora, Fikret Hakan, Süleyman Turan, Orhan Günşıray gibi isimler de katılacaklar.