Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StBMEN
Almanlaşmak mı?
BERLİN - Kan bağı esasına dayalt 1913 ta-
rihli Alman Vatandaşlık Yasası'nı değiştiren ye-
ni yasa 10 Ocak 2000'de yürürlüğe giriyor.
Yeni yasa Almanya'da yaşayan Türk köken-
lileri ve dolayısıyla Türkiye'yi yakından ilgilen-
diriyor.
Şu anda bu ülkede 2.300.000'i bulan nüfus-
lan ile Türkler, yabancılar arasında birinci sıra-
yı alıyoıiar. Ama Alman uyruğundaki Türk sayı-
sı yalnızca 270.000. Bunlann 160.000'i seç-
men.
Alman AraştırmalarVakfı'nın yaptığı bir kamu-
oyu yoklamasına göre bu seçmenlerin yüzde
80'i SPD'ye, yüzde 17'si Yeşillefe oy veriyor.
Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle biriikte her
yıl Almanya'da doğan 100.000 Türk asıllı çocuk
yeni düzenleme ile vatandaşlık hakkını kazana-
cak.
Yine Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin yaptı-
ğı çalışmada belirtildiğine göre, 2002 yılına ka-
dar 750.000 Türk asıllı Alman vatandaşı ola-
cak.
Yalnız bu rakamlar dahi, yeni yasanın bizler
açısından ne denli önemli olduğunu gösterme-
ye yeter.
Söz konusu yasa değişikliği özellikle Yeşil-
ler'in seçim programında yer alıyor ve çifte va-
tandaşlığı da içeriyordu.
Ancak sağ partilerin muhalefeti, güney böl-
gelerinde başlatılan imza kampanyasının etkin-
liği ve hemen ardından bu yılın başında yapılan
Hessen seçimlerinde koalisyon partilerinin bü-
yük bir yenilgiye uğrayarak Eyaletler Senato-
su'ndaçoğunluğuyitirmeleriyüzündenyasais-
tendiği biçimde çıkarılamadı.
Yıne de bu düzenleme eskiye göre çok iyi. Ar-
tık yurttaşlıkta kan esası yerine toprak esası ge-
çerli oluyor ve Alman demokrasisi, topraklan-
nın üzerinde yaşayanlann bir bölümünü dışla-
mak durumundan kurtuluyor. -
• • •
Bu noktaya kolay gelinmedi. Aslında geçen
yüzyılın sonlanndan beri bir "göçmen ülkesi"
olan, ama bu gerçeği kabul etmemekte direnen
Almanya, 40 yıldır ülkesine gelen konuk işçile-
rin hep geri dönecekleri varsayımına bel bağ-
ladı.
Ama artık göçmenlerin geri dönmeyecekleri-
ni herkes anlamış bulunuyor. Ve tabii ki sorun
yainızca göçmenlere Alman yurttaşlığı vererek
çözülmüyor.
Bütün sorun göçmenleri topluma entegre
ederek uyumu sağlamak ki, bu da sanıldığı ka-
dar basit değil.
Her şeyden önce özellikle Türkler ile Alman-
\ar birbirlerinden ayrı yaşıyorlar. «<*£ J - .
Türklerin tokantalan, dükkânlan, kasaplân,
diskoları, radyo ve televizyonlan ayn.
Geçenlerde yapılan bir araştırma, Türklerin
yüzde 91 'inin boş zamanlarını yaTürkiye'ye dö-
nük ya da Türkiye'den gelen öğelere dayalı ak-
tivitelerle ctoldurduklarını gösteriyor. Onlan bu
durumdan çıkarmadan uyum nasıl sağlana-
cak?
Doğrusu Almanlann da uzlaşmaya fazla yat-
kın olduklan söylenemez. Duisburg'da bir ka-
dının telefonda "sürücüsü Alman olan bir tak-
si" istemesi, Yüksek Mahkeme tarafından "ay-
nmcılık" olarak tanımlanmış.
Ancak aynmcılığı saptamak, yasalaria yasak-
lamak, uyumu yaşama geçirmeye, taraflar ara-
sında banşı sağlamaya yetmiyor.
Alman Türk Vakfı (DTS), Heinrich Böll Vakfı,
Friedrich Ebert Vakfı ve Türkiye Araştırmalar
Merkezi'nin biriikte düzenledikleri Beriin Kon-
feransı, 18-19 Kasım tarihlerinde Berlin'de ya-
pıldı.
Çeşitli kuruluşların katıldığı iki günlüktoplan-
tıda, konuşmacılar konuyu bütün yönleriyle ele
aldılar. Böylelikle sorunun gerçek boyutlarıyla
gün yüzüne çıkması sağlanmış oldu.
Ama hepsi o kadar.
•••
Gerçi Almanya'da yönetim, ilanlaria davet
ediyor göçmenleri Alman vatandaşlığına geç-
meye, ama entegrasyonun sağlanması için he-
nüz yeterii çaba gösterilmiyor.
Aynmcılığa karşı yasa henüz çıkmış değil. Ya-
sa çıksa bile Almanlann göçmenleri dışlamak-
tan vazgeçmeleri, onların da gettolanndan çık-
mayı kabul etmeleri için bir düşünce ve davra-
nış devrimi zorunlu.
Eğitimde göçmen çocuklann entegrasyonu
için, bunlann ana okullarından başlayarak eği-
tilmeleri ve Almancayı dahâ o yaştan öğrenme-
ye başlamalan gerekiyor.
Oysa genel eğilim anaokullanna bunlann alın-
masından yana değil. Kabul edilenler göster-
meiik olarak kalıyorlar..
Özellikle Türklerin kızlannı okula göndermek
istememeleri de ayrı bir sorun.
Sorunların variığı artık biliniyor ve dile getiri-
liyor. Ama asimilasyona varmayan bir entegras-
yon bir türiü hayata geçirilemiyor.
Almanya'da sayıları hiç de küçümseneme-
yecek demokratlar ve onlann kuruluşları içten-
likle çaba harcıyortar.
Gelin görün ki bunlar beklenen sonuçları yi-
ne de vermiyoriar.
. Betki de sorunun özü, entegrasyonu sağla-
mak için elinden geleni yapan, güçlüklere çok
doğru tanı koyan Federal Hükümet Yabancılar
Sorumlusu Marie Lutse Bech'in bir soruyaver-
diği yanıttayatıyor. Yıllık bütçesinin ne kadar ol-
duğu sorulduğunda, Bayan Bech "100.000
Mark" yanrtını veriyor.
Böylesine bir girişim için 100.000 Mark ger-
çekten gülünç bir rakam.
Bu durumda insan, elinde olmadan "Alman-
lann göçmen politikası çok basittir, bir sözcûk-
le özetlenebilir: Yoktur" diyen Gülay Kızılo-
cak'ın haklı olup olmadığını ciddi biçimde dü-
şünmeye başlıyor.
ADD Şube Başkanı Bilgiç: Atatürk devrimleri ve Cumhuriyet hedef alındı
ADD: Savasmıumz sürecek
• ADD'nin
tstanbul'daki 20
şubesinin başkanlan ve
üyeleri, şeriatçı terör
örgütü ÎBDA-C'nin
ADD Üsküdar
Şubesi'ne düzenlediği
bombalı saldırıyı
protesto etti.
İstanbul Haber Servisi - Şen-
atçı terör örgûtü İBDA-C'nin
Atatürkçü Düşünce Derneği
(ADD) Üsküdar şube binasına
düzenlediği saldınnm toplumu
sindirmeyi amaçladıgını belirtil-
di. ADD tstanbul Merkez Şube
Başkanı Bflge Bilgiç, saldınlann
kendilerini yıldırmayacağını,
Atatürk'ün ilkeleri doğrultusun-
da mücadelelerine devam ede-
ceklerini söyledi. ÇYDD Genel
Başkanı Türkan Sayian ve tP Îs-
tanbul tl Başkanı Sadık Usta da
saldınyı kınadılar.
ADD'nin Istanbul'daki 20 şu-
besinin başkanlan ve üyeleri, şe-
riatçı terör örgütü ÎBDA-C'nin
ADD Üsküdar Şubesi'ne düzen-
lediği bombalı saldınyı protesto
etmek için dernek binası önünde
toplandı. Burada açıklama yapan
ADD Îstanbul Merkez Şube Baş-
kanı Bilge Bilgiç, son dönemde
ADD'ye yönelik yoğun bir saldı-
n süreci başladığını ifade ettı.
ADD'nin insan haklanna saygı-
lı ve Türkiye'nin bölünmez bü-
tünlüğünü savunan bir kuruluş
olduğunu vurgulayan Bilgiç, sal-
dınyla Atatürk ilke ve devrimle-
rinın, Cumhuriyet'in hedef alın-
dığının altını çızdi. "EK kanh"
olarak nitelendırdiğı İBDA-C'li-
lenn bınada yaklaşık yanm saat
kaldığına, bu süre ıçinde rahatça
hareket ettiklerine dikkat çeken
Bilgiç, saldınmn Prof. Dr. Ah-
metTaner Kçbh'ya yönelik sal-
dınyla bağlantılı olduğunu öne
sürdü. İBDA-C'nin amacının
toplumu sindirme olduğunu ifa-
de eden Bilgiç, "Mücadelemizi
sürdüreceğiz"' dedi.
Suçlulann yakalanması ıçın
etkin önlemler alınması gerekti-
ğine dikkat çeken Bilgiç, Içişle-
ri Bakanlığı ve valiliklere faks
çekerek önlem alınmasını iste-
diklerini de büdirdi. Bilgiç, şeri-
atçı yapjlaarnanın dağıtılması
Diyarbakır
Ocalan'ın
avukatı
dinlenecek
• Diyarbakır
Emniyet
Müdürlüğü'nün
avukat Kenan
Sidar'ın cep ve
işyeri teleforüannın
dınlenmesi teklifîni
DGM kabul etti.
DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
PKK lideri Abdullah
Öcalan, Moldova'da
yakalanan Cevat Soysal
ve son olarak
Hakkâri'nin Şemdınli
ilçesinde Ali Sapan'm
başkanlığında teslım olan
8 PKK'linin avukatı olan
Kenan Sidar'ın
telefonlannın
dinlenilmesi için
mahkeme karan çıktı.
Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü. Devlet
Güvenlik Mahkemesi
(DGM) Cumhuriyet
Başsavcılıgı'na öcalan'ın
avukatı Kenan Sidar'ın
cep ve işyeri
telefonlannın
dinlenilebilmesi için
karar çıkanlması
isteminde bulundu.
Istemı yennde bulan
başsavcılık yazıyı,
gerekçelerinin
görüşülerek karar
verilmesi için 4 No'lu
DGM'ye gönderdi. DGM
de Emniyet
Müdürlüğü'nün istemi
dogrultusunda karar
verdi.
Hakkında çıkanlan
dinleme karanna tepki
gösteren Avukat Kenan
Sidar, 4 No'lu DGM'nin.
yapılan gizli celse ile
telefonlannın
dinlenilmesini uygun
gördüğünü söyledi. Sidar
"Eskiden beri Avrupa
sözleşmelerine
uyulmuyor. Bu kararia
bir anlamda vekü-
müvekkil arasındald ilişki
deşifre edilecektir.
Haldamda çıkanlan bu
rahatsız edici karann bir
an önce geri alınmasını
istiyorum" dedi.
ADD tstanbul Merkez Şube Başkanı Bflge Bilgiç, son dönemde ADD'ye yönelik yoğun bir saldın süreci başladığuu ifade etti.
için Türkiye'de büyük değişik-
likler yaşanması gerektiğini de
sözlerineekledı.
AGİT Zirvesf ne de deginen
Bilgiç, toplantıya aralannda
Mazlum-Der ve İHD'nin de bu-
lunduğu 54 srvil toplum örgütü-
nün çağnlmasına karşın Atatürk
ilkelerini savunan ADD'nin çağ-
nlmamasma dikkat çektı.
Zirve nedeniyle kaldınmlann
boyandığına, çadırlann değişti-
rildiğine değınen Bilgiç, tüm
bunlann "dtşardakilere gösteri"
için yapıldığını belirtti. AGİT
Zirvesi sırasında bağımsızlık ve
ulusal onurun zedelendığini dü-
şündüğünü söyleyen Bilgiç, Tür-
kiye'nin ev sahibi olduğunu, an-
cak kimi noktalarda ikinci plana
atıldığını öne sürdü. ABD başka-
nı BiD Clinfon'un ziyaretinın
önemli olduğunu kaydeden Bil-
giç, Clinton'unprogramında em-
niyet güçlerinin CIA tarafindan
geri plandabırakıldığını ve gaze-
tecilerin de tartaklandıgını anlat-
tı. Tüm bunlann ulusal onurun
güçlü bir devlet tarafindan çiğ-
nendiğini gösterdığıni söyleyen
Bilgiç, "Türkh-e Cumhuriye-
ti'nin, Türk ulusunun bir yurtta-
şı olarak utanıyorum, gururum
kuThyor" dedi.
ADD Üsküdar Şube Başkanı
Mustafo Karacan da bir yıl önce
derneği açtıldan sırada kendile-
rine gelen şeriatçılann "Üsküdar
şeriatçılann kalesktir" dedıkle-
rinı anımsatarak, "Üsküdar onla-
nn kurtanbnış bölgesi değüdir"
diye konuştu.
"Susma, seyretine, devrimiere
sahip çık". "Laik, demokratik
tam bağumız Türkrye", ''Türki-
ye laiktirkukkalacak" sloganla-
"n atan ADDlıler, "OnuncuYıl
Marşı"nı söyledıkten sonra da-
ğıldılar.
CYDD Genel Başkanı Prof.
Dr. Türkan Sayian da yaptığı ya-
zılı açıklamada, saldınnın Ata-
türkçülere yapılan saldın ve ci-
nayetlerin birdevamı nitelığinde
olduğunu belirterek şu görüşlere
yer verdi:
"Atatürkçü düşünce ve bunu
temsil eden kurumlar, gözü dön-
müş şeriatçı terörün karşısmda
duran en sağlam güçtür. Toplu-
mun büviik çoğunhığunun aynı
doğrultuda. cumhurivetin tetnel
değerlerine, Atatürk ilke ve dev-
rimlerine sahip çıknğı da çok a-
ma çokaçıktır. Böylesine devrim-
lerine sahip çıkan bir ülkede, şe-
riatçı terör mutiaka yok edflecek-
tir. İktklarda olsun muhalefette
okun,hiçbir siyasal parti ve yan-
daşlannm. rejim değişikliğini
adım adım gerçekleştirmeye ça-
hşan sapkınlara odün vermeme-
»gerekirr
IP Îstanbul ll Başkanı Sadık
Usta da yaptığı yazılı açıklama-
da, saldınmn cumhuriyet devri-
mine yönelik olduğunu vurgula-
yarak "Geçmiştebinlerceyurtta-
şın aynı şekilde katledildiğinde
' Bana sağcılar cinayet ışliyor de-
dirtemezsınız" diyenler bu cina-
yederindesorumlusuduriar" de-
di. ABD'nin Türkiye'ye "bütün
gücüyle" abandığını söyleyen
Usta'nın açıklamasında şöyle
denildi:
"ABD'nin yerfi güçteri şeriat-
çüar, neoliberaUer, mandacılar
AGİT Zirvesi'ni de firsat bilerek
yeniden harekete geçirilmiştir.
Duvarlara İBDA-C sktganlan ya-
zılması knnseyi aldannasın. Sal-
dın ABD'nin Türkhe'yi bir ka-
os ortanuna sürükk) erek böüne
planlannm bir parçasıdır ve
ABDkaynaldıdnf
Bursa
Tayyar
Türkeş
tutuklandı
BURSA (Cumhurryet)-
Bursa'da "Erfldi Memba Su-
ya" fîrmasının sahibi Nihat
Adanoba ve oğlu Hasan Asla-
noba'ya suikast girişiminin
azmettiricisi olarak aramrken
önceki gün Bursa'da yakala-
nan Tayyar Türkeş tutuklandı.
Bir süre önce Bursalı işa-
damlan Aslanobalara suikast
hazırlığında yakalanan 8 kişi-
nin ifadeleri dogrultusunda
Bursa Emniyet Müdürlü-
ğö'nce aranan Türkeş, Bur-
sa'da yakalanmıştı. Bursa Em-
niyet Müdürlüğü Organize
Suçlar Şube Müdürlüğü"nde
sorgulanan Türkeş. dün akşam
saatlerinde yoğun güvenlik
önlemleri altında. gizli bır şe-
kilde Bursa Cumhuriyet Sav-
cdığj'na çıkanldı. Savcılık ifa-
desinden sonra tutuklarna iste-
miyle nöbetçi mahkemeye
sevk edilen. "Malki Cinaye-
ti"nin tetikçisi olarak aranır-
ken "Kapıkule'den Türki-
ye'ye" giriş yaptığı sırada ya-
kalanan Burhanettin Tür-
keş'in oğlu Tayyar Türkeş,
"Adam öldürmeye azmettir-
mek" suçundan tutuklanarak
Bursa E Tipi Cezaevi'ne ko-
nuldu.
Bursa Organize Suçlar ve
Kaçakçıltk Şube Müdürlüğü
ekiplerinin, 7 Ekim'de yaptığı
çalışmalar sonucu "&rikü
Memba Suyu" fınnasmın sa-
hibi Nihat Aslanoba ve oğlu
Hasan Aslanoba'yı öîdüraıek
için hazırlık yaptıklan tespit
edilen 8 kişi yakalanmıştı. Bu
kişilerifadelerinde, Istanbullu
işadamı Cehdi Nogajlarog-
h'nun 69 milyar borcu oldu-
ğu Bursalı işadamlanru öldür-
mesi için Türkeş ile bağlantı
kurduğunu, Türkeş'in de 8
milyar iira karşıbğında kendi-
lerini tuttugunu ileri sürmüştü.
Bursa'da yakalanan 8 kişı-
den 4'ü ve daha sonra soruş-
turma kapsamında Îstanbul'da
yakalanan Nogaylaroğlu, tu-
.tuklanarak cezaevine gönde-
rilmişti.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bûlent Yahnici, Devlet Babçeli'\i eJeştirdiği için Kanal
6'daki görevine son verdirttikleri Metin Uca'yı telefönla ara>ıp, "Az bile yapmışlar, pek çok kişi
sizi dövmeye yeltendi, ben önledim" diyerek gözdağı verdL
KİM^E MERAK ETME$M-.HAUIK K0V( /VT4N
DCM'de yargılandı
PKK'MYaşar'a
ölüııı cezası verütli
DtYARBAKK (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yaklaşık 10
yıl önce PKK'ye katılan ve
daha sonra Diyarbakır'ın
Bismil ilçesinde yakalanan
Yüksel Yaşar, ölüm cezası-
na çarptınldı. Mahkeme he-
yeti, Pişmanhk Yasası'ndan
yararlanmak isteyen Ya-
şar'ın iyi halini göz önünde
bulundurarak, cezayı ömür
boyu hapse çevirdi.
DiyarbakiT 2 No'lu Dev-
let Güvenlik Mahkeme-
si'nde görülen davanın ka-
rar oturumunda, TCY'nin
125. maddesi uyannca idam
istemiyle yargılanan PKK'li
Yüksel Yaşar hazırbulundu.
Mahkeme ilk olarak sanığın
önceki oturumda Pişmanhk
Yasası'ndan yararlanmak
için verdiği dılekçeyi ince-
ledi. Mahkeme, Yüksel Ya-
şar'ın Bismil ilçesnde Nuri
Çetebi'nin öldürübnesi ey-
lemine katıldığı ve örgüt
içinde de bazı silahlı eylem-
len bulunduğunu belirterek,
samgın yeni çıkanlan Piş-
manlık Yasası'ndan yarar-
lanmayacağını bildirdi. Ya-
şar son savunmasında
PKK'ye katılmaktan ve e> -
lemlerde bulunmaktan piş-
man olduğunu yineledi.
Yüksel Yaşar hakkında
125'inci madde uyannca
önce idam cezası veren he-
yet, ardından otummlardaki
iyi halini dikkate alarak ce-
zayı ömür boyu hapıs ceza-
sına çevirdi.
PKK^deinfaz
AA'nın haberine göre
Hollanda'nın Lahey kentın-
de öldürülen Deniz Kılıç'ın
Öcalan'ı eleştirdığı öne sü-
rüldü. PKK'nin sorumlula-
nndan Deniz Kılıç'ın Öca-
lan ve sözde Başkanlık Kon-
seyi'nin silahbırakmayla il-
gili kararlanna karşı çıktığı
bildirildi. Kıhç'm arkadaş-
lanyla yaptığı toplantılarda
Ocalan'ın açıklamalannı
eleştirerek. alınan kararlan
"tesümiyetçiBk'' olarak ni-
telendirdiği ve bundan son-
ra mücadelesinı "tesümiyet-
çüiği seçmeyenlerin yanında
sürdüreceğjni" ifade ettiği
belirtildi.
Adli Tıp Kunımu'nun Gazi olaylarına ilişkin görüntüler üzerindeki görüşü tepki topladı ;
6
Adli tıbbuı raporu taraflı'AHMETŞEFİK
TRABZON - Gazi olaylan sı-
rasında 9 kişinin ölümünden so-
rumlu tutulan polislerin yargılan-
dığı davanın en önemli belgele-
rinden birini oluşturan fotoğraf
ve göriintü malzemesi üzerinde
Adli Tıp Kurumu çahşmasmda,
görünrülerdeki kişilerle sanıklar
arasında bır ilişki bulunupbulun-
madığının behrlenemediği açık-
landı. Müdahil avukatlar, raporu
kesinlikle kabul etmediklerini,
fotoğraftaki görüntülerin sanık-
larla ilişkısı bulunduğunu, Adli
Tıp Kunımu'nun bugünkü yapı-
sınıntarafsız ve bağımsız kişiler-
denoluşmadığını belirttiler. Mü-
dahil Cemal Poyraz, kızuun ka-
tillerinm bulunmasını istedi ve
"Bizi adaleti sağlayacak bir ko-
numa genrme>in'' diye konuştu.
Dursun Kaya Güleç başkanlı-
ğında görülen Gazi Davası'nın
27. oturumuna tutuklu sanık A-
dem Albayrakıle sanık polislerin
avukatlan bhami Yelekçi, Hur-
şit Bıyık, müdahıllerin avukatla-
n Cemal Yüce. Günzar Tuncer,
Keleş Öztürk. Metin Narin ve Fa-
ruk Ertekin katıldılar.
Mahkemede müdahil tarafm
en çok önem verdiği belgelerden
birini oluşturan görüntü malze-
mesi üzerinde Adli Tıp Kurumu
tarafından yapılan çahşmanın ra-
poru okundu.
Adli tıp raporu
Adli Tıp Kunımu'nun incele-
diği fotoğraflar arasında elinde
uzun namlulu tüfek üzerinde kot
giysi bulunan bir kişinin de fo-
toğrafı bulunuyor ve bu kişinin
sanık Adem Albayrak olduğu
öne sürülüyor. Adli Tıp Kurumu
raporunda, yapılan incelemede
bu kişinin Adem Albayrak olup
olmadıgının belirlenemediği ifa-
de edildi.
Rapor, müdahil avukatlar tara-
fından tepkiyle karşılandı. Avu-
kat Gülizar Tuncer, bu raporu ka-
bul etmediklerini, fotoğraftaki
kişinin Adem Albayrak olduğu-
nun açık olarak görüldüğünü
söyledi. Olay günü çekilen fotoğ-
raflan Gaziosmanpaşa Cumhu-
riyet Başsavcısı'nın gördüğünde
"Bu bizim poUsimiz Adem'dir"
dediğini öne süren Tuncer şunla-
n söyledi:
"Adli Tıp Kunımu'nun bu-
günkü yaptsı iriban ile bizce taraf-
sız ve bağunsız kişilerden oluştu-
ğu söylenemez. OzeUikle eski
Adalet Bakanı Mehmet Ağar dö-
neminde trafsız ounayan kişiler
bu kuruma atannuşür. Bu rapo-
ru kabul etmiyoruz.''
Tuncer, başlangıçta yeterli so-
ruşturma yapıhnadığım, soruş-
turmanm daha sonra polıs tara-
findan eksik yapıldığını öne sür-
dü, bu yüzden davanın 5 yıldır
sürdüğünü belirtti.
Katflam dosyası
Olaylar sırasmda öldürülen
Zeynep Poyraz'm babası Cemal
Poyraz söz aldı ve bir katliam
dosyasımn dava konusu olduğu-
nu belirterek şunlan söyledi:
"Bir kere olay günü kahveha-
neterikim taradL Insanlan soka-
ğa kim döktü. 24 insanımız katfe-
diklL Öldürülen çocuklar da çe-
kilerek çöp bidonlarına abkü, ya-
pılan şe% sanıkların kurtarüma
operasy onudur. Bu tarihi bir da-
vadır. Adaletin yerine getirümesi-
ni istiyoruz. Eger mahkemebunu
yerine getirmezse biz başka yol-
laria bunu aranz. Kendimiz ada-
leti yerine getirmeye uğraşınz. Bi-
zi bu duruma düşürme>in. Kız>-
mın, lazun Z^ynep'in katillerinin
cezalandırdmasını istiyorum."
Sanık avukatı tlhami Yelekçi,
Adli Tıp Kurumu raponmu da
dayanak göstererek Adem Al-
bayrak'm tahliyesini istedi. Sav-
cılık da, geçen oturumda olduğu
gibi sanık polisin tahliyesi tale-
binde bulundu. Ancak mahkeme
sanığa isnat edilen bırden fazla
öldürme suçunu dikkate alarak
tahliye isteminireddetti. Mahke-
me 13 Aralık tarihine ertelendi.
Mahkeme sonrasında bır açık-
lama yapan müdahil avukatı Ke-
leş Öztürk, davanın bu biçimde
yürütülmesinin adaleti yaraladı-
ğını söyledi, savcılıgın yaklaşımı-
nı kabul etmediklerini açıkladı.