18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomi(o cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • MlTSUBtSHl ' ' vfOTORS'un Japonya'da lörev yapan çalışanlanntn leprem felaketi nedeniyle iüzenledikleri yardım lampanyasında 63 bin lolartoplandı. Yardımlar viitsubishi Motors'un "ürkiye Distribütörü femsa Otomotiv'in leprem bölgesindeki ;etkili satıci ve ervislerinde çalışan (epremzedelere verilecek. • MERLİN Bflgisayar Hizmetleri, 2000 yıhnda bilgisavar işlemlerini sorunsuz hallctmek isteyen kurumsal insan kaynaklan vöneticilerine Opera İnsan ka\naklan Vazılımı'nı sunuvor. Oracle teknolojileri ile geüştirilmiş olan yazılım, personelin eğitim, bordm, yılbk izinler gibi işlemlerini bir arada değerlendirilmesini sağb>or. • SARAR. kış sezonu ürünlerini tanıttı. Rahat şıklık felsefesi, yeni binyılın olduğu gibi Sarar'm da giyim felsefesinin temelini oluşturdu. • CİSCOSYSTEMS17 Ağustos depreminin yaralaruun sardması anucıyla bir yardım J < u < 1 1 prognunı başlatü. jrt- Cisco'nun yapacağı bağışlann Türkiye Bifişim Derneği (TBD) tarafindan deprem bölgesindeki beİediyeiere ulaşünlacağı büdirildi. • RADO, yeni saat modeli Sintra'yı piyasaya çıkardı. Bütün parçalan yüksek teknoloji seramiği ile üretilen saatin safir camdan oluşan ekranı 7 işleve sahip ve metal malzemeanti alerjik olarak üretilmiş. • LEOBURNETTve MacManus. BMD adryia yeni bir yapılanmaya gittiklerini belirterek birleştiklerini açıkladı. Japon devi Dentsu da bu birieşmeyi yûzde 20 ortaklık payıyla destekleveceğini belirtti. • K STUDfO'nun Ankara'da satış merkezi 23 Kasım'da açılıyor. Koleksiyon (K) bu merkezi tanıtım amacıyla 23-30 Kasım arasında tanıtım günleri düzenleyecek. • SİEMENS düzenlediği kampanyada küçük ev akti alaıilara SE 23200 model bulaşık makinesi ve>aFC155v6model televizyon kazanma şansı veriyor. 31 Aralık'ta sona erecek kampanyada yapılan her 10 milyonluk harcamaya bir çekiliş kuponu verilecek. • TOMMY HILFIGER 'Boston' ve 'New York' adını taşıyan takım elbise koleksiyonunu Suadiye Mağazası'nda satışa sundu. Klasik çizgiler taşıyan modern görünümlü koleksiyonda takım elbiseler, spor ceketler. pantolonlar. ve paltolar bulunuyor. Emekçiler, Samsun'da başlayan bağımsızlık mücadelesini, Edirne'den sürdürecek MAI karşıtları yüriiyorEkonomi Servisi - Emekçiler, emperyalizme karşı Samsun'da başlayan bağımsızlık mücadelesi- ni yarm Edirne'den başlayacak yü- rüyüşle sürdürecelder. Dünya Ti- caret Örgütü'nün (DTÖ) 30 Ka- sım-3 Aralık tarihleri arasında dü- zenlecek 3. Bakanlar Konferansı. dünyadaki eylemlerin yanı sıra Türkiye'de de protesto edilecek. Türkiye MAI (Çok Taraflı Ya- tınm Anlaşması) ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu'nun, Edir- ne'den başlayarak Ankara'da so- na erecek protesto yürüyüşünün "duraklan", sermayenin sömürü alanlan ve yağmanın boyutlannı gözler önüne seriyor. Emek ör- gütlerinin desteğiyle yapılacak yü- rüyüş, yann saat 14.00'te KESK'in uğurlama mitingiyle başlayacak. Orman talanının, rant politika- lannın, özelleştirmenin, arazi yağ- masının, kırli teknolojilerin, tah- kim uygulamalannın gözler önü- ne serileceği yürüyüş boyunca, ABD'nin Seattle kentinde yapıla- cak ve Millenium Round adı ve- rilen anlaşmalarturunda alınmak istenen kararlaranlatılacak. MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu, sendikalar, çevreci örgüt- ler ve kitle örgütlerinden temsil- ciler, tstanbul, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ, Kocaeli. Sakarya, Yalo- va. Bursa, Balıkesir. Manisa, tz- mir, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Ankara illennde bazı yerleşimle- ri dolaşarak konferans, basın açık- laması gibi etkinliklerle gelişmiş ülke sermayelerinin dayatmalan- nı gündeme getirecekler. Etkin- liklerçerçevesinde ayrıca, SEKA fidanlığı, Sakarya serbest şehir projesi alanı, Iznik, Bergama gi- bi ulusötesi şirketlerin doğrudan EBH ! ) „ „ h-ravtli m v t / / M ^ / ı KüreseBeşme toplumsal eşitsiziiğj körüklerken VVTO'ya A l l f i i i l i r U l UrUUZSUJ veonun düzenlediği toplanülara > önelik tepkiler de arüyor. BirvıhaşkınbirsüredirdümanınhertarafındaMilenium Round'a vöneklik bir eylem takvimi bütün hıavla sürdürülüyor. Ceçtiğimiz çarşamba günü de Cenevre'deki Dünya Ticaret Örgütü (WTO) merkez binasının üzerine 'V\TO insanlan öldürüyor. VVTO'yu öldürün' yazıh bir pankart asarak örgütün işlevini protesto etmişti. talanına hedef olmuş yerlerde top- lantılar düzenlenecek. Açıklamada, Millenium Ra- und'ta, tanmın serbest piyasaya acılması gündeme ile gelişmekte olan ülekelerin tanmının çöker- tilmesinin ve ulusötesi firmalann kontrolüne geçirilmesinin hedef- lendiği anlatılarak "Serbest or- nuuı kesimi anlaşması ile orman yağmasmın önü açılmak isteniyor. Hizmetler sektörünün serbest pi- yasaya açılmasıvla sosyal devteü'n son kınnülan da ortadam kakb- nlnıak istenhor. Devlet alımlan başlığında. tüm kamu kurumu ahmlannın VVTO'da bir komisyo- na bildirilmesi ile ulusötesi şirket- lerin bu komisyon üzerinden söz sahibiolması amaçlanrvor" denil- di. Yapılan açıklamaya göre bir haftalık protesto yürüyüşü prog- ramından bazı başlıklar şöyle: • Pazar günü saat 14.00 KESK mitingi (tstanbul) • Pazartesı saat 10.00'da Kırk- lareli'de, saat 13.00'te Trakya Car- gill önünde, saat 16.00'da da Çor- lu Trakya Serbest Bölgesi'nde açıklama. • Salı saat 10.00'da Ayamama Deresi'nde, saatl2.00*deBeykoz Deri'de, saat 14.00'te Tuzla Deri serbest bölgesinde, saat 16.30'da da Aktaş önünde açıklama. • Çarşamba saat 10.00'da SEKA Kâğıt Fabrikası'nda, saat 11.30'da TÜPRAŞ'ta, saat 14.00'te Yuvacık Barajı'nda, 15.00'te de SEKA Fi- danlığı'nda basın acıklaması. • Perşenıbe saat 9.00'da serbest şehirbölgeanidolaşma.Saat 14.00te ToyotaSA. saat 16J0'da Aksa. • Cuma günü Saat 10.00'da Iz- nik Gölü Cargill basın açıklama- sı. Saat 11.00'de Asilçelik özelleş- tirilmesiyle, saat 13.00 Bursa Ye- şilkent'le ilgili açıklama. Saat 15.00'te Bandırma Etibank Bo- raks'ta basın acıklaması. Bagfaş grevi ziyareti. • Cumartesi saat 11.00'de Çan, saat 12.00'de Çanakkale basın açıklamasL • Pazar saat 10.00 Havran Kü- çükdere Köyü ziyareti. Saat 13.00'de Bergama"da sıyanürsüz yemek. • Pazartesi saat 11.00'de SaUh- li. Saat 13.00-18.00 Uşak, Kütah- ya. Eskişehir znaretieri. WT0 Zirvesi Serbestleşme tartışılacak ANKARA(AA) - Dünya'da ticaretin serbestleştirilmesi, şeffaflaşması ve kurallara bağlanması amacını güden Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) en yüksek karar alma organı olan ve örgüte üye devletlerin deviet ve hükümet başkanlannca temsil edileceği 3. Bakanlar Konferansı, 30 Kasım-3 Aralık günleri arasında ABD'nin Seattle kentinde yaptlacak. ABD'de yapılacak 3. Bakanlar Konferansf nda Türkiye'yi Deviet Bakanı Tunca Tosksy temsil edecek. Konferansa, Dış Ticaret Müsteşan Kürsad Tüzmen'in de bulunduğu birçok kamu kurum ve kuruluşundan yaklaşık 25 kişilik bir heyet katılacak. Konferans sırasında Çok Taraflı Yatınnı AnJaşmasTıun bir bölümünü içeren ticaret ve yatırım, ticaret ve rekabet, ticaret ve çevre konulan round kapsamına alınacak. DTÖ nezdinde akredite olmuş ilk ve tek Türk sivil toplum örgütü TÜSÎAD da zirveye yaklaşık 700 sivil toplum örgütüyle beraber katılacak. Trakya bölgesindeki yanlış yer seçimleri olası depremlerinfaturasını ağırlaştıracak ÇarpiksanayHeşmeürkütiiyor • tstanbul'dan Trakya'ya doğru iyâyUansaröayi tesisleri, bölgeyr " her yandan kuşatıyor. Istanbul'dan 'taşarf sanayinin Trakya'ya kaymasından en çok Kasım 1997 itibanyla 454 fabrikanın bulunduğu Çorlu'nun etkilendiği dikkat çekerken plansız sanayileşmenin pek çok sorunu beraberinde getirdiği gözleniyor. FATMAKOŞAR Art arda meydana gelen depremlerin yol açtığı can ve mal kaybı, sanayileşme ve bu- na paralel gelişen yerleşim tercihlerinin yanlışlığını ortaya koyarken doğuda Geb- ze'den sonra Izmit-Adapazan"na ulaşan sa- nayi batıda Trakya'yı *yokederek' ilerliyor. Ulaşım rahatlığı, pazara yakınlık, yeterli ve ucuz arsa, hammaddeye yakınlık gibi etkenlerle Marmara'yayerleşen sanayi Çer- kezköy. Çorlu ve Lüleburgaz'ı etkisi altına alan bir üçgen oluşturdu. Trakya'da fabri- kalann yüzde 70.43'ünün üretiminde atık olduğu bildirilirken çevresindeki işletme- lerin atıklannı ıçine akıttığı Ergene Nehri yaşam savaşı veriyor. Türkiye'nin en verim- İi topraklanndan Meriç Havzası da Trakya'da sanayinin atıklannı doğaya boşaltması so- nucunda yeraltı sulannın kirlenmesi nede- niyle elden gidiyor. Istanbul 'dan Trakya'ya doğru yayılan sa- nayi tesisleri, bölgeyi her yandan kuşatıyor. Istanbul'dan "taşan" sanayinin Trakya'ya kaymasından en çok Kasım 1997 itibany- la 454 fabrikanın bulunduğu Çorlu'nun et- kilendiği gözlenirken plansız sanayileşme- nin pek çok sorunuberaberinde getirdiği göz- leniyor. Tesislerin olutnsuz etkilerini azalt- mak için düşünülen tek çözüm ise organi- ze sanayi bölgeleri. Ancak plansız olarak gelişen sanayinin sonradan plan içine alın- maya çalışılması. kent doğurucu tesislerin yayılmasına engel olamıyor. Buna örnek olarak Istanbul-Edirne Karayolu çevTesin- deki Çorlu- Büyükkanştıran sanayi bölge- si gösteriliyor. Istanbul-Edime Karayolu (E-5) çevresi Çoriu- Büyükkanştıran sanayi bölgesi 1980'li yıllann başından ihbaren fabrikalann yoğun olarak yer aldığı yerlerden biri oldu. Bu gü- zergâhtaki tesisler Çorlu'daki toplam işgü- cünün yüzde 48.07'sini ıstihdam ediyor. Sanayi Marmara Bölgesi'ne bağımlı Çorlu-Büyükkarıştıran Sanayi Botgesi (Çorlu'da Istanbul-Edime karayolu üzerinde):Den ve tekstil fabrikalan ile ayçiçek yağı, kağıt, dondurma fabrikalan. Çorlu, iş gücünün yaklaşık %50'sinı ıstihdam ediyor. %42'si temel hammaddeyi Istanbul, Trakya ve Çorlu'dan temin edıyorlar. KARADENİZ Sanayi tesisleri çevreye zarar veriyor; %70.43'ünün üretiminde atık var. BULGARİSTAN Ergene nehri ve kolları üzerinde: Atıklannı nehre akrtan deri fabrikalan orlu-Tekirdağ yolu, orlu-Edime yolu, orlu-Çerkezköy yolu, oriu-lstanbul-Türkgücü yolu: Tekstil ve den fabrikalan (yaklaşık 500 adet) Tesislerin %98'inin yeterli arsası var ve %91'isatmayı düşünmüyor. Tesıslenn %84'ü başka yere taşınmayı düşünmüyor. Tesislerin %97.8'ı Istanbul'la ilişkili. Tesislenn %63.6'sı Istanbul'da kurulmuş. Tesislenn yaklaşık %50'si Çorlu'yu Istanbul'a yakınlık ve ulaşım nedeniyle seçti. Özellikle tekstil ve deri sanayiinin ağırhk ka- zandığı bölgede ayçiçek yağı, kâğıt, dondur- ma gibi sektörlerde faaliyet gösteren fabri- kalarsıralanıyor. Söz konusu bölgede, 1991 yılında 35 sanayi tesisinde 5660 çalışan bu- lunurken 1996 yılında tesis sayısı 93'e, ça- lışanlann sayısı da 13 bin 493'e ulaştı. Istanbul'a yakınlık öncefikli Çorlu-Edirne yolu, Çorlu- Tekirdağ yo- lu, Çorlu-Çerkezköy yolu, Tabakhaneler (Çorlu kenti ile Sağlık Mahallesi arası), Çorlu- lstanbul-Türkgücü yolundaki işlet- meler olmak üzere Çorlu'da da 1997 sonun- da yapılan sayıma göre 454 fabrika bulu- nuyordu. Söz konusu sayının son iki yıl içinde büyük amş kaydettiği belirtiliyor. Trakya Üniversitesi Mimarhk Bölümü Ög- retim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şaduman Sa- zak'm yaptığı araştırmaya göre sanayi te- sisleri Çorlu'yu öncelikle Istanbul'a yakın- lık ve ulaşım rahatlığı nedeniyle seçiyorlar. Sazak'ınöğrencileriylebirlikte Eylül 1999 tarihli anketinin sonuçlanna göre tesislerin yüzde 50'ye yakını bu nedenlerle bölgeyi tercih ederken yüzde 42'si temel hammad- deyi Marmara'dan temin ediyor ve yüzde 52.32'si yatınm teşviklerinden yararlanarak kuruldu. Sazak'ın araştırması, tesislerin yüzde 63.6'sınm tstanbul'da kurulduğunu ortaya koyuyor. Çorlu'da ankete katılan tesislerden yüzde 55'inin şirket merkezi, yüzde 14'nün de yan tesisleri Istanbul'da bulunuyor. Trakya'ya yerleşen sanayi işgücünü de yakın çevredeki kentlerden temin ediyor. Sanayiyi kuşatan bir yapılaşmanın henüz gerçekleşmediği gözleniyor. Ancak özel- likle Çorlu'da Türkiye ortalamasının üze- rinde nüfus artış hızı yaşanıyor. Çorlu'da- ki gelişmeler kent alanında büyük bir yı- ğılmaya yol açarken bu durum var olan sı- nırlı. sosyal ve teknik alyapıyı zorluyor. Yrd Doç. Dr. Şaduman Sazak, bugün içın kent- te görülen yığılmanın yakın gelecekte kent doğurucu nitelikteki kûruluşlann yer ve bü- yüklüğüne bağlı olarak kent çevresinde, gıderek Trakya bölgesinde yığılma eğili- TrakyaErgene havyusınaıınuıtprojesi ERDALÖZCAN ÇORLU - Trakya'da sanayinin gelişigüzel kurulması ve faaliye geçmesi ile birlikte bölge topraklan ciddi bir kiriiliğin tehdidi altında bulunuyor. Özellikle Trakya topraklannm can daman olan "EiTgene"nin sulannın zehirlenerek tanm ve hayvancılıkta kullamlarnaz duruma gelrnesi nedeniyle Trakya Üniversitesi tarafindan hazırianan "Ergene havzası çevre dfizeni pfauu" protokolünü Çevre • Trakya Üniversitesi'nin çevre düzeni planı protokolü imzalandı. Bakanı Fevzi Aytekin imzaladı. Trakya Üniversitesi Türkan Sabancı Kültür Merkezi'nde dün yapılan imza töreninde Çevre Bakanı Fevzi Aytekin ve Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman tnci prtokolü resmen imzaladılar. Imza töreninde konuşma yapan Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, "Dlkemizde yaşamlan çevre sorunlannm en Deri boyutta görükiüğü yerierden birisi de Ergene havzası ve Tekirdağ ilimizdir" dedi. Aytekin, hazırladıklan atık envanteri sonucunda Havza'daki il ve ilçelerin büyük çoğunluğunda atıksu arrtma tesisleri ile atık bertaraf tesislerinin bulunmadığını, belediyderin bu konuda kaynak sıkıntısı çektiğini belirtti. minde olmasının kaçınılmaz olduğunu be- lirtiyor. Sazak, Trakya'daki kirlenmenin ye- raltı sulanna ulaştığını belirtirken Meriç Havzası'ndaki verimli topraklann yitiril- diğini anlatıyor. Sazak, aynca Trakya'da- ki sanayinin birinci ve ikinci dereceden ve- rimli tanm arazileri üzerine kurulduğuna dikkat çekiyor. Bötgesel plan zorunlu Büyük, ucuz arsa ihtiyacı ve üretime dö- nük teşviklerin kesilmesi nedeniyle Istan- bul'dan kaçan, ancak nitelikli ışgücü vebu- ranın büyük pazar olması nedeniyle de çok uzaklaşmayan sanayinin. Trakya'da "yakıp yıkarak" kendine yer açmasını endışeyle izleyen uzmanlar,"Trakya için bölgesel plan" yapılmasınm zorunlu olduğunda birleşiyor- lar. Buçerçevede, TMMOB Makine Mühen- disleri Odası Edirne Şubesi'nce Edirne'de buyıl üçüncüsü düzenlenen 'Trakya "da Sa- na\üeşıneveÇevreSempozy amu'nda sana- yi bölgelerinin seçiminde terk edilen plan- lama ilkesinin gereğine dikkat çekildi. TMMOB, organize sanayi bölgelerinin yetersiz oldu- ğunu belirtirken "Tektekbe- lediyeler düzeyinde yapılan sanayinin yönlendirilmesi" çabalarına son verilmesi gerektiğine dikkat çekildi. İŞÇİMNEVİİENİNDEN ŞÜKRAN SONER AGİTi İmajlarla İzledik... Medya uzun saatler AGfT'ten radyo-televizyonlar- dan naklen yayın yapıyor, gazetelerde sayfalar ayrılı- yor. Öne çıkan Çeçenistan bağlantılı horoz dövüşü şov, ABD'nin Rusya'yı nasıl dıze getirdiği, Yeltsin'in Clinton'a küfredip küfretmediği, Istanbulluların dün- ya liderlenni ağıriamaktan nasıl onurlanıp, yaşadıkla- rı trafik sıkıntısını sineye çektikleri... AGİT'te nelerin kotanldığını ya da planlanıp kotan- lamadığını, dünya liderierinin inşanlığın kaden üzerin- de ne gibi karariar akjıklannı, gkjışın yönünü bir par- ça sezebilmek üzere elimden geldiği kadar zaman ayınyorum. Özellikle de satır aralanndan bir şeyler ya- kalamaya çalışıyorum. Arrta "... aynntılan dinlemek üzere... arkadaşımıza bağlanıyoruz" denildikten son- ra, genellikle basın toplantılan ya da liderierin mıkro- fonlardan yaptıklan açıklamalan ile sınırlı kalan, biraz da bızimkilerle Clinton'a yağ, övgü düzmekle süsle- nen bilgilendirmeler(!) oluyor. "... arkadaşımızdan,... görüşmelerinin aynntılan- nı aldık" diye bir vurgulama yapıldığında, aldığımız ayrınbnın ne olduğunu bulamıyorum. Arada toplan- tılan bizim gibi dışardan izleyen kimi uzmanlar ko- nuşturulmasa, ne olup bittiğinden hiçbir şey anlaya- mayacağız... Örneğin bu uzmanlar Bakû-Ceyhan için şampan- yalar patlatarak kutlanan anlaşmanın gerçekleşmesi- nin henüz uzak bir düş olduğunu, birinci dereceden taraf petrol şırketinin, yeterli petrol olmaması başta, kendi çıkarianna uygun düşmemesi, daha doğrusu pahalıya geliyorolması nedeniyle ayak sürçtügünü, an- laşmadan bir gün önce Bakû'den olumsuz açıklama yaptığını anlatıyorlar. Kabul; Türk basını uzmanlaşmada, gazetecilik ka- litesinde şınıf geçemez konumda. Yıl yıl, içerik, kalite yitiriyor. Ülke çapında, başta bılım her alanda sorun olan uzmanlaşma, gazetecilıkte promosyonun öne çıkması, gazetelenn tencere-tava ile tiraj alıyor olma- sı, televızyonların reyting adına her yola başvurması ile iyice dibe vurdu. Birkaç dil bilen, medyatik görün- tüleri pariak yıldız gazeteciler, gerçekleri songulama- mak, ama sorguluyormuş gibi başarılı gazeteci gö- rünmek üzenne uzmanlaşıyoriar. Ülke ve dünya büyüklerine her an ulaşabiliyorolmak ö(çü. Gerçeğe ulaşmak, sorgulamak sonuçta bu iyi iliş- kileri bozacağı için de hiç geçerli değil. İyi gazeteci ol- mak değil, iyi gazeteci görünmek, kendinı pazarla- mak para ediyor. Asıl ürkütücü olanı, bunun kaçınıl- maz bir sonuç değil, bılinçli seçim olması. Medya ger- çekleri ortaya koymak, insanlan bılgilendirmek için değil, yönlendırmek için var. Biz yine AGlT'e, kamuoyuna yansrtılmasına döner- şek medyanın görevi. AGrTı, buraya katılan liderleri, insanlık ıçın, ülkemiz için umırt yapmak. AGİT'te ger- çekte nelerin kotanldığı, çarkların hangi çıkariar için döndürüldüğünü ülkeler, vatandaşları bilmemeli. Ya- ratılan görüntüler, verilen imajlarönemli... Sıyasetçiler, liderler bunu çok iyi bıldıklen için ger- çek AGİT ile imaj AGİT'İ bırbırinden ayırarak ikilı çalı- şıyortar. Önce Clinton ile Yeltsin'in naklen yayın yapı- lan kürsü konuşmalannda birbirierine meydan okuyup, aradan bir saat geçmeden kapalı kapılar arkasında bir saate yakın görüşmelerine anlam vermek güç oluyor. Sonra her ıki ülkenin kendi kamuoylarına yönelik imajların ne kadar önemli olduğunu düşününce, AGlTten o ülkelere ağırlıklı yansıyacak görüntülerin aynmına vanyoruz. O zaman da ıki lıderin artı hane- lerine kürsüden meydan okumalan yansıyor. Yeltsin'in gerçekten küfredip küfretmediği değil, boyle birgö- rüntünün doğması, sonra da iki AB lıderi ile görüşür- ken beş dakikada toplantıyı terk edip Rusya'ya dön- mesi, aynı gün Çeçenistan'a bombardımanın ağır- laştınlmış olması öne çıkıyor. lmajda onurunu kurtaran Rus lider, kapalı kapılar arkasında çok önemli, anlamlı ödünler vermiş; sıra- dan Rus vatandaşı aJgılamayacaksa bedeli çok ağır olmayacak. PKK, Apo, sıyasal Islamın desteklenmesınde, AB'den dışlanmada onuru çok fazla kırılmış, kendi başına ye- ni arayışlar içıne girmış Türkiye'nin gönlünün alınma- sı gerek. AGlTte, Clinton'un bütün davranışlannda, AB liderterinin tek tek açıklamalannda, bu yarayı onarmak üzere özen göze batıyor. Her şey imaj değiştirmek, Tür- kiye'nin kınlan onurunu tamir etmek görüntüsü, he- sabı üzerine iğne oyası gibi işlenmiş. Unutulmayacak aynntılarda, elberte Clinton'un bur- nunu tutan depremzede bebek, Türkiye'ye dakikada birdüzûlen övgüler, simgelerolacak. Israıl'e yapılacak din turizmi seferlerinden Türkiye'ye pay çıkarma, lider- ler toplantıda ıken Clinton'un eşının ve kızının Türk tu- rizmine reklam hanesine yazılacak Antalya seferteri halk- la ilişkiler uzmanlannın çok başanlı aynntılan... Türkiye'ye dönük bu sevgi şov haresinin. AGtT'in gerçekte hangı amaçlara yönelik olduğunun, ülke çı- karian için ne kadan ile artı hanesine yazılacak, ne ka- dan ile ağır eksı hanesine girecek bilebiliyor muyuz? Gerçek şu ki yaratılan imajlarla bize gerçek gibi su- nulan görüntülenn bızi yönlendirmesıyle sokaklarımız- da kimi sivil toplum örgütleri, soldaki küçuk partiler ve gençterin çok az katılımla gerçekleştirmeye çalıştık- lan protesto gösterileri çok aykın, antipatik kalıyoriar. Oysa AGlTin, Türkiye üzerindeki yeni projelerin ger- çek yüzünü göstermede çok da haklı, uyana çıkış- lar da olabilir. Evet AGlTi, Batı'nın Türkiye'ye yönelik yeni dost- luk içeren yaklaşım stratejilerini aynntılarla, ancak med- yatik, şov görüntülerı ile izledik. Içeriğıni algılamak- tan henüz çok uzaktayız. Gerçeklerle yüz yüze gel- diğimizde, karşı durmak, önlem almak da çok geç olabilecek. 388 trilyon kaynak aktaracaklar KİT kân bütçeye Ekonomi Servisi - Büt- çeye satış hasılatlannın belli bir payını vermesi zorunluluğu getirilen KÎT'ler2000yılıbütçe- sine 388 trilyon lira kay- nak aktaracak. Söz konu- su paranın 216 trilyon li- rasını, bütçenin kara de- likleri olarak tanıtılan ve yok pahasına elden çı- kanlması istenen Türk Telekom, TEDAŞ ile Deviet Hava Meydanla- n Işletmesi, Tekel, Dev- iet Malzeme Ofisi ve Bo- taş karşıyacak. KİT'lerbuyılı9kat- rilyon 990 trilyon liralık bir hasılatla kapatacaklar. DPT verilerine göre, KİT'lerin geçen yıl 5 kat- rilyon 503 trilyon 206 milyar lira olan mal ve hizmet satış gelirlerin- deki artış. bu enflasyonu- nun oldukça üzerinde gerçekleşti. Tüketici fi- yat endeksindeki artışın yüzde 64 olarak öngü- rülmesine karşm, KlT"le- rin mal ve hizmet satış- lanndaki artış yüzde 81 olarak belirlendi. T.C BAŞBAKANUK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANUĞl'NDAN DUYURU Denız Nakfryjo T>.Ş. de bıiunan X 77,9973 oi'snndakı k&rcfniz hısscKnnfn öalle^ırilrTMsı ıçın açian ıhalede SON TEKLİF VERME SÜRESİ UZATILMtŞnil 2709 I999anhmdenıtibann vcrüen hnbrfa jçlın ıtaiede sor teldif vcfme onhı, sdz konusu danm 5'ma maddesme lîoraden 29 11 1999 Ftorteu gunû s » I700'ye ladar uaolm^or TC BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İ D A R E S İ B A Ş K A N L l C l Husefin Kıhmı GArpınar Sokık No 2 ÇiKkayı OU40 ANKAKA Tcl (O-]I2>44) (5 00 Hkı (0-312)44! tS 81 www.oib.gov.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle