24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19KASIM1999CUMA HABERLER DİmADA BUGUN ALİ SİRMEN Yurtdışında bulunan Ali Sirmen'in yazısı elimize geçmediğinden yayımlayamıyoruz. Sorguları sürüyor Kışlalı suikastında 3 yeni gözaltı • Gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışlalı cinayetiyle ilgili olarak biri kadm 3 kışi gözaltma alındı. tçişleri Bakanı Sadettin Tantan, çahşmalann gizîilik içinde sürdürüldüğünü söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın katledildiği suikasta ilişkin soruşturma çerçevesinde biri kadm 3 kişi gözaltma alındı. tçişleri Bakanı Sadettin Tantan. soruşturmaya ilişkin gözaltma ahp bırakma işlemlerinin sürekli yapıldığını ve bu çahşmalann "pzüHk" içinde yürütüldüğünü belirtti. 21 Ekim'deki suikastm ardmdan güvenlik birimlerinin Ankara DGM Başsavcıbğı gözetiminde yürüttükJeri soruşturma çok yönlü olarak sürdûrülüyor. Alman bilgiye göre soruşturma kapsamında biri kadm 3 kişi gözaltma almdı. Gözaltma alınanlar arasında ordudan atılan bir binbaşının da yer aldığı öne sürüldü. İddialarla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yamtlayan lçişleri Bakanı Tantan, "SürekH gözaltma ahp bırakmalar devam ediyor. Bunlan olabfldiğince büyük bir gLzüîik içinde yapmaya çahşıyoruz. Elde edilen duyumun sonucıından enıin olmadan basına bilgi vermenin sağüklı olmadığını düşünüyoraz, Size ulaşan biigUerle ilgili olarak benden net değerlendirmeler y-apmamı istemeyin. Ancak olabikligince Kısa sürede bu işi bıtirmeye çahşıyoruz. Çok sık gözaltma ahp bırakmalar oiuyor. Şûndilik daha fazla deferiendirme yapmak istemiyorum'" dedi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan bir emnıyet yetkilisi de "Size ulaşan bügüer lusmen doğru'' diyerek şöyle konuştu: "Ciddhe aldığımıy bir görgü tanığı var. Onun değeriendirmeleri duğrultuüunda gözaltma anp bırakmalar oiuyor. Son gözaltı olayı da bu çerçevede gerçekleşti. Biri kadm üç kişi gözattına almdı. Bu kişilerin olayla birinci derecede bağlanolan olmadığı dikkati çeltiyor. Ancak dolayiı bağlantılan üzerinde dunıluyoıf TBMM'de görüsüldü Suçlumemur yargılamasında yeni dönem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Memurlann görevleri nedeniyle işledikleri suçlar için yargılanabilmelerini amirlerinin iznine bağlayan "memuriar ve diğer kamu göreviHerinin yargrianması bakkmda kanun tasansT (Jün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken bazı "rötuşlar" yapıldı. Adalet Bakanı Hikmet Sâmi Türk, eleştirilere hedef olan tasannın "reform nıtetiğjnde" olduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda dün memurlann yargılanmasıyla ilgili yeni esaslar gctiren tasan ele almdı. Iktidar partileri bu ' konudaki 86 yıllık yasanın'değiştiribnesinin önemine dikkat çekerken DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç "sistenıin: arkasmda siyasi güç olanlarm vargüanmasını men edip arkası olmayanları mağdur edebileceğini" savundu. Adalet Bakanı Türk ise yeni sıstemin "memurtann sadece görev sırasında işledikleri suçlar için yargı önüne çıkanbnadan önce bir ön İDceleme yapıbnasmı sağlamak ve suç tşkdiği anlaşilanlann en kısa zamanda yargı önüne çıkanhnasr amaçlannı makul bir denge içinde birleştirmeyi hedeflediğini savundu. Kabul edflen maddeler Görûşmeler sırasında, vanlan uzlaşmaya uygun olarak verilen bazı önergeler kabul edilerek tasan değiştirildi. Tasannın kabul edilen maddeleriyle getirilen düzenlemeler şöyle: • Memurlann, görevleri nedeniyle işledüderi suçlar için yargılanabilmesı için soruşturma . izni uygulaması getiriliyor. Buna göre; ilcede görevli memurlar hakkmda kaymakam; ilde ve merkez ilçede vali. Bakanlar Kurulu karanyla veya bakanlıklann merkez teşkilatında görevli olup ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevHleri hakkmda ilgili bakan, başbakanlık merkez teşkilatınm personeli hakkmda başbakan, TBMM'de görevli memurlar için genel sekreter. genel sekreter için TBMM başkanı, cumhurbaşkanlığı memurlan için Cumhurbaşkanhğı genel sekreteri, Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri hakkmda cumhurbaşkanı izin vermeye yetkili kdmıyor. Büyûkşehir belediye başkanlan. il belediye başkanlan için izin verme yetkisi lçişleri bakanına bırakıhrken verilen bir önergenin kabul edilmesiyle ilçe belediye başkanlan için de, vali yerine, lçişleri bakanınm yetkili kılmması benimsendi. •Cumhuriyet başsavcılan, memurlarla ilgili ihbar ve şikâyet aldıklannda ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan kanıtlan tespitten başka işlem yapmayarak ifadeye başvurmaksızm evrakı ilgili makama sunup soruşturma izni isteyecek. • Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki karannı suçun öğrenilmesinden başlayarak en geç 30 gün içinde verecek. Bu süre zorunlu hallerde 15 günü geçmemek kaydıyla bir kere uzatılabilecek. Şeriatçı terör örgütü ÎBDA-C sloganlan yazdılar, Atatürk resimlerini parçaladılar ADD dinci faşîstlerin hedefitstanbul Haber Servisi - Yasadışı terör örgütü İBDA-C üyelerinin, Atatürkçü Düşünce Deraeği (ADD) Bağcılar Şubesi'nı basarak 65 yaşındaki Şükrii Demirkürek'i bıçaklayarak öldürmelerinin ardından dün de ADD Osküdar Şubesi'ne bomba atıldı, Atatürk resimleri tahrip edildi. Saldınmn laik Cumhuriyete yönelik olduğunu vurgulayan ADD tstanbul İl Merkez Şube Başkanı Bflge Bilgiç. karanlık güçlerin laik demokratik cumhuriyeti savunan güçleri yıldıramayacaklannı söyledi. Üsküdar Hâkımiyet-i Milliye Caddesi Tepsi Fmnı Sokak 6 numaralı apartmamn ikinci katında bulunan • Kimlikleri henüz belirlenemeyen saldırganlar ADD Üsküdar Şubesi'ndeki Atatürk resimlerini tahrip ettikten sonra bomba bırakarak kaçtılar. Bombanın patlaması sonucu maddi hasar . . meydana geldi. ADD Üsküdar Şubesi'nin dün sabah saatlerinde kapısını zorlayarak içeri giren ve kimlikleri henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler. masalann üzerinde ve duvarlarda duran Atatürk resimlerini kesici aletlerle tahrip ettiler. Duvarlara ve resimlerin üzerine sprey boya ile hakaret içeren yazılar yazan saldırganlar. yasadışı İBDA-C örgütünün imzasmı atölar. Saldırganlar kaçarken masanm üzerine bıraktıklan "boru tipi" bomba da daha sonra patladı. Patlama sonucu dairede maddi zarar meydana geldi. Saldırganlann kaçarlarken şubeye ait telefon fîhristini de aldıklan bildirildi. Saldından sonra şubeye gelen ADD tstanbul tl Merkez Şube Başkanı Bilge Bilgiç. saldınyı "Cumhuriyet'in temeİine yapüan sakün" olarak niteledı. ADD Üsküdar Şube Başkanı Mustafa Karacan da saldınyı "yridırma politikası" olarak nitelendirdi. Karacan, saldmyla derneğin çalışmalannın engellenmek istendiğini, ancak karanlık güçlerin buna güçlerinın yetmeyeceğini, mücadelelerine yılmadan devam edeceklerini söyledi. ÎHD Istanbul Şubesi'nce yapılan yazılı açıklamada, ADD Bağcılar Şubesi üyesi ve çalışam Şükrü Demirkürek'in öldürülmesinin insan haklan savunuculan açısmdan açık bir yaşam hakkı ihlali olduğu belirtildi. Açıklamada. "Saldınne amaçla yapdırsa yapılsın cinayettir. Cinayeti gerçekleştirenleri kuuyoruz" denildi. Haluk Kırcı '40 bin Mşinin ozguHugu engellendi' tstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda kumarhaneler kralı olarak tanınan Ömer Lütfü Topal'ın 3 yıl önce Sa- nyerde otomobilinin içinde silahla taranarak öldürülme- sine ilişkin 4'ü özel timci 8 sanığın yargılandığı davada yargılanan faşist katil Haluk Kırcı. af yasa tasansı konu- sunda. "Sırf Haluk Kıra ice- ride yatsm diye 3040 bin ld- şinin özgürlüğü engelknmiş- tiV dedi. Cumhunyet savcı- sı OzkanSönmez, dosya kap- samına göre sanık Haluk Kır- cı'nın tahliyesini istedi. Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesı'ndeki duruşma- ya. bu davanm tek tutuklu sa- nığı Haluk Kırcı ile tutuksuz yargılanan AMFevziBir, Sami Hoştan, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy,Oğuz Yorulmaz ve Ayhan Çarkın katıldı. Tu- tuksuz sanıklardan Serdar Ozdağ ise duruşmaya gelme- dı. Duruşmada söz alan sanık Ali Fevzi Bir'in avukatı Ad- nan L'çar, müvekkilmin 24 Kasım 1997 tarihinde tahliye edildiğini anımsatarak Fevzi Bir hakkmda verilen yurtdı- şına çıkış yasağmın kaldınl- masını istedi. Sanık Haluk Kırcf nın avukatı Atalay Ce- besoy da mütalaa aşamasma gelen dosyada tüm delillerin toplandığını belirterek aley- hine delil bulunmayan mü- vekkilinin tahliyesini istedi. Sanık Haluk Kırcı da, dün- ya görüşünü yansıtan kendi yazdığı "Zamanı Süzerken ve "Solmuş Zaman Manza- ralarT adlı kıtaplan mahke- me heyetıne verdi. Bu davay- la ilişkilendirilmesinin nede- ninin AbduOahÇath olduğu- nu öne süren Kırcı, basında çıkan "yanlı v«jBnhş" haber- ler nedeniyle yargılandığını öne sürdü. Bir gazetede çıkan haberden sonra Ömer Lütfu Topal'm öldürülmesi olaym- da adının kullanılmaya baş- landığını ileri süren Kırcı, To- pal' ı tanımadığını söyleye- rek tahliyesini istedi. Cumhuriyet Savcısı Öz- kan Sönmezde. dosya kapsa- mına göre sanık Haluk Kır- cı'nm tahliyesini. Ali Fevzi Bir ve Sami Hoştan'ın da yurtdışına çıkış yasağının kaldınlmasmı istedi. Mahkeme heyeti, savcının Haluk Kırcı'nm tahliyesi, Ali Fevzi Bir ve Sami Hoştan'm da yurtdışuıa çıkış yasağının kaldınlması taleplerinin 15 Aralık 1999 günü yapılacak ara celsede inceleyecek. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Piyasadan aldıklan porno filmlere montaj yaparak şantaj yaptılar Âdnan Oktar tııtııldaıi(htstanbul Haber Servisi - Ka- muoyunda "Adnan Hoca" ola- rak bilinen Adnan Oktar'ın li- derliğini yaptığı şantaj örgütü, aralannda gizli kamera, yasadı- şı yollardan elde edilmiş telefon dökümleri ve ruhsatsız silahla- nn da bulunduğu suç delilleriy- le bırlikte lstanbul DGM'ye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çı- kanlan Adnan Oktar ve 3 kişi tu- tuklanarak cezaevine konuldu. tstanbul'da 12 Kasım 1999'da gerçekleştirilen geniş çaph bir operasyonla gözaltma alınan Oktar ve arkadaşlanmn piyasa- dan aldıklan porno CD'lerdeki görüntülere fotomontaj yaparak şantaj yaptıklan ortaya çıkmıştı. Örgütün aralannda ANAP Ge- nel Başkanı MesutYdmaz, DYP milletvekilleri Meral .\kşener, Celal Adan gazetecıler Fatih Al- tayh ve Savaş Ay'ın da bulundu- ğu çok sayıda politikacı, işada- mı, gazeteci ve bürokrata şantaj yapma hazırhğında olduğu be- lirlenmişti. lstanbul DGM'nin talimanyla toplam 200 polisin katıldığı bü- yük bir operasyonla gözaltma alman 85 kışiden aralannda ör- güt lideri Adnan Oktar'ın bulun- duğu 31 kişilik son grup da dün tstanbul DGM'ye sevk edildi. ts- tanbul DGM 'ye sevk edilen Ad- nan Oktar. HatfceTijen Oztemir, Meltem Ankan. Ak\ Llaşoğlu, Mihrinaz Tuba Babuna, Mesut Soltay, Turgut Aksu, Uğur Ör- men. Hasan Basri Güner, Emre Çahkoğlu, Ersin Alacadar, Meh- met Murat Atmaca. Korkut Ya- sa. Kartal Iş, Fırat Develioğlu. U- ftık Ozturgut, Arzu Leman Şe- ref, Halil Hilmi Müftüoğlu. Bu- rak Sanver, Mustafa Kemal GüL Gökalp Barna. Altuğ Müjtak Berker, Emre NiL Burak Abacv çi 6 No'lu DGM tarafindan tek- rar sorgulanan Adnan Oktar, Fı- rat Develioğlu, Halil Hilmi Müf- tüoğlu ve Emre Nil, "Cûrûm iş- lemek amacıyla cemiyet oluştur- duklan" gerekçesiyle tutuklan- dı. Adnan Oktar ve Fırat Develi- oğlu Kartal Cezaevi'ne, Halil Hilmi Müftüoğlu ve Emre Nil ise Bayrampaşa Cezaevi'ne gön- derildi. tstanbul Emniyet Mü- düıiüğü'nden yapılan açıklama- • Orgûtün aralannda ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, DYP miUetvekilleri Meral Akşener, Celal Adan, gazetecıler Fatih Altayh ve Savaş Ay'ın da bulunduğu çok sayıda politikacı, işadanu, gazeteci ve bürokrata şantaj yapma hazırlığuıda olduğu belirlenmişti. Murat Terkoglu, Mahmut Cihat Gündoğdu, Ferhat Terkoglu, HûseyinAvniCemvüceLEsragül Efeoğlu, Nalan Mahinur Tunah ve Filiz Karakaş. cumhunyet savcılan Ahmet Gürses ve Meh- metSûslütarafmdan sorgulandı. Sorgulama sonucu bu kişilerden 22'sini serbest bırakan savcılar, Adnan Oktar, Uğur Örmen, Ha- san Basri Güner, Fırat Develioğ- lu. Ufuk Ozturgut, Halil Hilmi Müftüoğlu, Mustafa Kemal Gül, Ferhat Terkoğlu ve Emre Nil'i tutuklanmalan istemiyle nöbet- çi mahkemeye sevk etti. Nöbet- da, Oktar ve arkadaşlanmn şu eylemleri gerçekleştirdikleri ifa- de edilmişti: - Kamuoyunun büyük bir ka- tılımının gerçekleştiği Oktar Ba- buna kampanyasımn organizas- yonunun yapılması. - Çahşmalarla elde edilen bil- gi, belge ve dokümanlann kendi fikirlerine ters dûşen şahıslara şantaj malzemesi olarak kulla- nılması. - Bazı politikacı, gazeteci ve işadamlanyla ilgili olarak elde edilen bilgi, belge ve doküman- \ar ile bügisayar ortamında ha- zırlanan fotomontaj lann kulla- nılarakhakaret, karalamave şan- taj kampanyalannm başlatılma- sı. - Kurmuş olduklan örgütten aynlan şahıslann şantaj ve teh- ditle sustunılmalan. - Kanunsuz olarak telefon dö- kümlerinin elde edilerek sorgu- lamalann yapılması. Organize Suçlar ve Silah Ka- çakçılık Şube Müdürü Adfl Ser- dar Sacan. incelemelerin devam ettiğini, kampanya çerçevesinde toplanan yaklaşık 2.5 trilyon li- ranın örgüte gittiğine dairbulgu- lar üzerinde yoğunlaştığını söy- ledi. Saçan, gazetecilerin, "Ok- tar Babuna'yı nedengözalünaal- madmız" sorusuna karşılık "Ok- tar Babuna. olayın kahramaru. İşi esas organize eden kişi olan kardeşi Tuğba Babuna bunlarta birlikte. O da >akıf üyesi ve Kan- dflü'deki evkrden bninde yaka- landı" dedi. Saçan, örgütün, bas- kı grubu oluşturarak belirli par- tilerin kontrolünü ele geçirmeyi hedeflediğini kaydetti. Bu arada, örgüt üyeleriy le ilgili, aralannda manken Ebru Şimşek'in de yer aldığı 20'ye yakm kişiden tehdit ve şantaj şikâyeti geldiği de öğ- renildi. Operasyonlarkapsamm- da. Bilim Araştırma Vakfı Baş- kanı Bahadır Güven'in de yaka- lanmasına çalışıldığı bildirildi. iskenderun CHP işkenceyi izlemeye aldı AKMBODUR İSKENDERUN - CHP Genel Merkez Kadın Komisyonu tskenderun'da yaptığı bölge toplantısı ile gözaltında "cophı tecavüz, dnsel taciz ve işkence" iddiasını görüştü. Kadm Komisyonu Genel Başkanı ve CHP PM üyesi Güldal Okuducu, "Devkt. iskenderun olayının üzerine gitmeli ve yıllardır üzerine sürükn işkence lekesüıi aklamafar dedi. İskenderun Yelken Düğün Salonu'nda yapılan toplantrya CHP MYK üyeleri Sevş Kökbudak, Meryem Çakıa. Kibar Özdemir, Döndü Gök ve Hatay, Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Konya, Niğde CHP Kadm komisyonu üyeleri katıldı. îskendenın Emniyet Müdürlüğü'nde "coplu tecavüz"e uğradığını öne süren Fatma Deniz Polattaş (18) ve "cinsel taciz ile işkence"ye uğradığını iddia eden N.CS'nin (16) ailelerinin de katıldığı toplantıyı polis de izledi. CHP Kadın Komisyonu Başkanı Güldal Okuducu toplanüda şunlan söyledi: "Diyoriar ki işkencenin Bpaü._ Tarihin hangi döneminde, işkencenin yapıldığı hangi ülkede ve Türkiye'nin hangi döneminde işkencecflerin yarguandığmı ve hak ettikleri cezayı aldıklannı gördük. Doğnısa hepimizin yüreğindeki temel duygu buna da yapanlann yanma kâr kalacağı korkusu. Türkiye bu olayla benzeşen o kadar olay yaşadı ki geçnuşinde: hepsinde yetldliler, devkti yönetenier 'işkence iddialan asılsızdir' dedöer. Bu bir kara leke gibi yapışb Türldye'ye. Ve öyle bir kara yağ lekesi ki, yayıkükça yayddı. Yani Türkiye'de insanlar çok uzun yülanhr elektriklene elektriklene, copbuıa copiana, falakalana falakalana bu günlere gektUerT Adana Kürkçüler Cezae\i"nde 21 yıl 6'şar ay hukûm gıyen N.C.S. ve Fatma Polattaş m kız arkadaşlan ve davetlilerin siyah kurdele taktığı toplantıda Okuducu, tçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın soruşturma açmadan •'işkence kknasmı" yalanlamasuu da son derece yanlış bulduğunu bildirdi. Bu tür yaklaşımlann devlete olan güveni sarsnğını ifade eden Okuducu, şöyle devam etti: "Buradayız cünkü: Türkiye'nin hukuk devtetmi ounasmı istiyoruz. Buradayız çünkû; Türkiye'nin sosyal devletle buluşmasmı. insan haklanna dayuh demokratik laik bir cumburiyette yaşamak istiyoruz. Buradayız bıktık usandık. Her gün birisini dnvduğumuz insan haklan ihlalkrinden. işkencelerden bıktık usandık. Ve zaten bir k>kma ekmeğe mahkûm edilen bu halkm yaşam damarlanmn kesümesinden, demokrasrji soluyamamasından, banş içinde insanca bir yaşam yaşayamamasından bıktık usandık." N.CS'nin babası Temfan Salmanoğlu da toplantıda yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Bize yetküiler niye geç kaidınız diyorlar. 12 Mart'ta kızlanmız tutuklandL 15 Mart'ta kendi el yazılan ile olay cezacvi aracılığı ile savcıbğa UetildL Ama ilgik-ncn ohnadL Çeteler ülkede kol gezerken. suçsuz olan 16 yaşmdaki kızım dev Ift için tehlikeli görükiü. Bunu kabullemnemizi bekkmesinler.'' Cezaevi sistem uzmanı Türker, radikal önlemlerle kısa sürede sonuç alınması gerektiğini söyledi 4 Cezaevlerînde hukuk reformu gerekli' Cezaevi iyüeştirme uzmanı Melda Türker. BAR1ŞDOSTER ABD'de cezaevleri sistem iyileştirme uzman müşa\Tri olarak çalışan ve konusunda eyaletlerarası ve uluslararası planda görüşlerine başvurulan uzmanlardan olan Melda Türker, Türkiye'deki cezaevlerinin ıslahı için radikal önlemlerle kısa sürede çözüm alınması gerektiğini söyledi. Türker "Cezaevlerinde hukuk reformu gerekli. Cezae\lerinde hukuk altyapısı olmadan, idare kendini yükümlü hissetmez" dedi. Çeşitli toplantılara katılmak üzere Türkiye "ye gelen Türker, ülkemizdeki refonn anlayışının, "deneme yanılma yöntemine" göre geliştiğini, Barı'ya açık ve bilımsel bir anlayışın yerleşmediğini vurguladı. "Cezaevindeki suçlulan • Melda Türker: Mafya, siyasi suçlu, adi suçlu gibi tanımlar, cezaevi ölçütlerinde bilimsel değildir. En çok güvenlik gerektiren, orta derecede güvenlik gerektiren ve en az güvenlik gerektiren mahkûmlar vardır. engelley ememek, suçlulann azguıhğmdan değiL sistemin yetersizüğinden ve yanhşhğmdan kaynaklanryor" diyen Türker, Türkiyedeki cezaevi sisteminin çöktüğünün altım çizdi. Cezaevlerinin insana ve insan onuruna yakışmayan koşullara sahip olduğuna dikkat çeken Türker, "Mafya, siyasi suçlu, adi suçlu gibi tanımlar, cezaevi ölçütlerinde bilimsel değildir. En çok güvenlik gerektiren, orta derecede güvenlik gerektiren ve en az güvenlik gerektiren mahkûmlar vardır. Şiddete dönük suç işleyene ad takıp, paye vermek, bilimsel bir sımflandırma olamaz" diye konuştu. Türkiye'de bazı cezaevlerinde konfor içinde, bazılannda ise insanlık dışı koşullarda yaşandığını anunsatan Türker, 150 yıllık infaz deneyimi olan ABD'de son 30 yıl içinde reformlar yapıldığını anlatrı. 3 bin 500 cezaevinden bin tanesinin akredite edildiğini, bin tanesinin akredite edilmek üzere olduğunu. kalan 1500 tanesinin de zamanla akredite edileceğini ifade eden Türker "ABD'li mahkûmlar bizdekilerden çok daha azıhlar ama ABD'deki cezaevlerinde bizdeki olayUnn olması tasavvur edilemez. Türkiye'de sistem yanhş olduğu için eldeld attyapı da yeterince kuOamlamıyor. Devamh gözetim ve denetinı İazun" dedi. Cezaevi yönetiminin cezaevine hâkim olamadığmı açıklaması ve bu cesareti kendinde bulmasını "kabul edüemez" bulan Türker, şöyle devam etti: " E tipi, özel tip ve yeni Türk tipi gibi cezaevleri yapılacağına önce eldeld olanaklar kullanılsın. Bu üçü de son derece yetersiz ve sakmcah. Cezaevi reformunun planlanmasmda say damlık ve bilimseuik gerekli. Bilimsel ohnayan cezaevi yapümamahdır. E tipi uygun değüse niye yapıyorlar? Sorun bina ağniıkh çözülemez. Her devletin kendi cezaevi tipini seçme hakkı \ardır ama her şeyden önce çağdaş, güncel verilerden yararianmak gerekir''
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle