Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 KASIM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
A\ıupa Güvenlik ve Işbirliği Teşkilatı İstanbul Şartı'run, 1990 Paris bildirgesini 'aşması' gerekiyor
'Paris Şartı' ııııutııMıı ıııu?
OKTAYEKtNCİ
Yüzyılın son uluslararası zırvesi ola-
rak tanıtılan AGtT (A\Tupa Güvenlik ve
Işbirliği Teşkilatı) toplantısıyla ilgili ki-
mi haberleri izleyenler, dûnya liderleri-
nin sankı sadece "Çeçenistan'' olaylan-
nı ya da •'Karabağ" sorununu göriişmek
için ülkelerindeki onca sorunu bırakıp
tstanbul'a geldiklerinı sanabilırler
Hele bu zirveye "davet edflen" sivil
toplum kuruluşlannın "listesne" göz
atanlar, beş kıtadan devlet başkanlan-
nm, başbakanlann ve sayısız üst dûzey
diplomatın "Balkanlar'danOrtaasya'va
kadar Türk kökenti halklarm nasl ezfl-
dikierini" milliyetçı derneklerle dertleş-
mek içın buluştuklan kanısına da kapı-
labilirler.
Böylesi gözlemlere ABD Başkanı
Clinton'ın Efes ve Ayasofya zıyaretine
ait "tam sayfa" fotoğraflı haberler ve
Monica'yı unutmak ısteyen kansıylakı-
zının altmda "kuğu gUHter" yazılı resim-
lenyle İstanbul'daki alışvenş görüntüle-
n de eklendiğınde AGlT'i "anlayabü-
mek" içın gazetelere sanlanlar, licterle-
rin "furizm zir\tsF için İstanbul'u ve
Türkiye'yi seçtiklerini dûşûnebilirler.
Oysa 63 ülkenin katıldığı AGİT bu-
luşmasının "anlam ve önemi" ne eski
Sovyet ülkelerinde bugün yaşayan ırkçı
çekişmeler karşısındaki Rusya'nın tutu-
munu tarhşmak ne de sivil toplum adı-
na milliyetçi ideolojilerin propagandası-
nı yapıp tarihi ve turistik yerlerde dolaş-
mak.
AGlT zirvesinin hem Tûrkiye, hem
Avrupa, hem diğer ûlkeler ve hem de
"evsahibi kent" İstanbul açısından "de-
ğerini" bilebilmek ve bu zirveye katıl-
manın yanı sıra "ev sahibi" olmanın da
"•sorumluluğunu" kavrayabilmek icin
öncelıkle 21 Kasun 1990 tarihli AGIK
(Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferan-
sı) kararlanm ve bu kararlarla ilan edi-
len Pıris Şarü'nı yenıden okuyup öğ-
renmek gerekiyor. Eğer "beDeÛer" bi-
raz zorlanırsa. Türkiye'nin Paris'teki
AGİK zirvesine hem Cumhurbaşkanı,
hem de Başbakan düzeyinde kaükhğı,
hatta Paris Şarn'nı da bütün ülkeler tek
bir devlet büyüğüyle imzalarken Turgut
Özal \ e Yddinm Akbulut aralannda an-
laşamadıklan için "çift imzayla'' onay-
ladığı hemen anımsanacaktır.
Ne var kı eğer yine bellekler zorlanır-
sa, bu "katmertionaya" rağmen aynı Pa-
ris Şartı'run taraf ülkelere yüklediği so-
rumluluklar konusunda 9 yıldır "bir ar-
U
çüncü bin yıla girerken
teknolojik gelişme nedeniyle
tüm dünyanın ortak konuşur
hale geldiğine ve gelenekleri yansıtan
kültürel değerlerin korunmasının da
bu amaçla çok önemli olduğuna
değinen Hillary Clinton, "Kültürel
değerlerimizi koruyacak olan
çocuklardır" dedi.
Hillary Clinton, Perge antik kentini ve Aspendos 'u gezdi
'Tarihimi-jçocuklarkoruyacak*
BÜLENTECEVtT
ANTALYA - ABD Başkanı
Bill Clinton'ın eşi Hiliary ve lu-
zı Chdsea, Antalya'da Perge an-
tik kentini ve Aspendos Antik Ti-
yatrosu'nu gezdi. Kûltür Bakanı
IstemihanTatay'ınbulundu&uzı-
yarette Hillary Clinton, "Biz
ABD olarak Türkiye"nin geniş.
kültüretmirasnıvekahnolannın
güvenliğini sağiamaya devam
edeceğz. Kültürel oer yağmao-
hğını önkmek temei hedefimiz-
djr" dedi. Bayan Clinton da eşi
gibi Atatürk'e övgüler düzdü.
Aspendos Antik Tiyatro-
su'nda "Dünva Kültûr Değerle-
rinin Korunmast" içerikli bir ko-
nuşma yapan Hillary Clinton,
Atatürk'ün kültürel degerlere
verdiğj öneme değindi. Clinton,
Atatürk'ün "devlet başkanı &•
masaydı kûltür bakanı ohnayı
terdh edeceğine" ilışkın sözleri-
ni anımsatarak, buradaki tarihi
yerleri ve müzeleri ziyaretinden
sonra. Atatürk'ün neden kûltür
bakanlığı görevini istedığini da-
ha iyi anladığını söyledi. Anka-
ra Anadolu Uygarlıklan Müzesi
ve Efes antik kentini çok beğen-
diğini, Ayasofya'ya hayran kal-
dığını, Topkapı Sarayfnın da
sonsuz odalannı keşfetnğini be-
lırten Hillary Clinton şöyle dedi:
"Çok enteresan ve önemli bu
kültürel mirası korudoğu için
dünya Türk halkma borçhıdur.
Bu getişme, Atatürk'ün \izyonu
ve Atatürk ruhuyia geiişen Tür-
kiyefleortaya çıknuşür. Atarürk
1920'de bir yandan Mecüs'i kur-
mavacahşırkenbiryandanda Es-
ki Eserler Müdürlüğü'nü kur-
muştur. Atarürk bu konuyu uiu-
sal önceHk görmüştüıf
Üçüncübin yıla girerken. tüm
dünyanın ortak konuşur hale gel-
diğıni ve gelenekleri yansıtan
kültürel değerlerin korunmasının
da bu amaçla çok önemli olduğu-
na değinen Hillary Clinton,
"Kültürel değerlerimizi koruya-
cakolan çocuklardır. Her çocuğa
bir tarihi eser emanet edip so-
rumluluk verüraeu. Küçük de ol-
sa bu konuda para verilip ooun
korunmasınısağlamasınıisterae-
Hyiz. Bu. çocuklarunızın küJtür-
k'rini unutmamasıru ve koruma-
sını sağlayacakür" dedi. Hillary
ve Chelsea Clinton' ın bir günlük
Antalya zıyaretinde ılk durak
olan Perge antik kentinde gaze-
tecilenn çanta, fotoğraf makine-
leri ve kameralan, özel eğitimli
bir köpeğin denetiminden geçti.
Daha sonra dagörevlilercekont-
rol edildi. Bu arada gazetecileri
taşıyan otobüste bir kelebek tipi
bıçak bulundu. Bıçağın bulundu-
ğu yerde oturanın kadın gazete-
ci çıkması üzerine korumalar
olayı fazla ciddiye almadılar.
pa boyu bfle yol ahnmadığı" dahası, Pa-
ns Şartı'nın o günden bu güne kimsenin
"akhna bfle gelmedigT kolayca görüle-
cektir.
Işte böylesi bir "ihmalkârhk" ve
"unutkannk" (!) içinde şirndi AGtT'e ev
sahipliği yapan Türkiye'nin hiç değilse
resmi söyleminde Paris Şartı'dan yine
dem vurmazken dünyayı yakından izle-
diklenni belirten büyük gazetelerimızde
ve AGtT özel programlan yapan göste-
rişli TV kanallanmızda da 21 Kasım
1990'da attığımız çifte imzanın 'içeriği''
gûndeme bile getirilmiyor.
ÇevrİB-kûMr-demokrasi
Peki, neydı Pans Şartı ve neydi bütün
imzalayan ülkeler gibı bıze de yüklediği
evrensel görevler?
Buincisi; ekonomik özgürlüğün, mut-
laka "toplumsal adalet" ve "çevTeden so-
rumluluk'la bırlıkte ele alınması ve eğer
bu ikı koşulla bırlikte yaşama geçırildiği
takdirde "refahın" da sağlanabıleceğı
gerçeğinı görmek; her türlü kalkınma ve
hizmet politikasını bu gerçeğe göre belir-
lemek.
tkincisi; "kûkürd künKkterin" ve bun-
lara ait vazgeçilmez değerler olan *ta-
rihsd ve mimari miraan". e\Tensel ban-
şı, dayanışmayı ve "birükte kalkınmayı"
aynı kımlıkler ıçıresınde gerçekleştiril-
mesinde "ortak zenginlikler" olarak ko-
runmasını ve yaşatılmasını sağlamak.
Cçüncüsü ise "demokrasivr de ışte bu
evTensel değerlerin ve ortak mirasın ya-
rattığı "insanhkkazanımlanna" değer ve
öncelik veren; bütün insanlann ve bütün
kültürlenn "eş savgmhkta'" olduğu bilin-
ciyle güçlendirilmiş bir "hukukun üstün-
lüğü" ilkesinın güvencesi altında savun-
mak ve gelıştirmek.
1990'da verilen sözter
Şimdı gerek Türkiye gerekse diğer 62
ülke. istanbul gibi dünyanın en güçlü kül-
tür ve uygarlık merkezlerinden bırinde
yûzyılın son zirvesi için AGİT buluşma-
sıyla bir araya gelirlerken acaba yukarda
özetlenen Paris Şartı ilkeleri için geçen 9
yılda ne yaptılar, ya da ne yapamadılar?
Yine hem Cumhurbaşkam Sülevman De-
mird hem de diğer ülkelerin devlet ya da
hükümetbaşkanlan. Istanbul'dan 2000'li
yıllara göndermeler yapacak tarihi ko-
nuşmalannı hazuiarlarken 1990 Paris bu-
luşmasındakı "sözteri" de acaba anımsa-
yacaklar mı?
Bütün bu
AGtT zirvesırtdcn çok
yansrması g^rekırken ışte ziflJfHE ve
geçiyor,fleresmi konuşmalarflP^ffi ba-
sına yansıyan değerlendirmelerde Paris
Şartı'nın vurgulamalan yer alıyor.
Eğer lstanbul'un da tıpkı Paris gibi
AGtK sürecinde tarihte iz bırakması is-
teniyor ve sıradan bir evsahipliği görevi-
nin ötesınde evrensel misyonlar üstlenıl-
mek önemseniyorsa hiç değilse tstanbul
Şartı'nın bu eksikliği gidermesi ve Pans
Şarb'ndan çok daha ilen, "199O'ı aşan"
bir kûltür ve demokrası vizyonunu içer-
mesi gerekiyor.
Merakla bekliyoruz.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Atatürk'ün Kûltür Devrimi
Atatürk. ölümünden iki yıl önce şöyle demıştı: "Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür."
Birçok özdeyişleri var. Ama bu, onlar içinde özel bir
yere sahip.
Bir büyük devrim, bundan daha güzel ve özlü bir bi-
çimde anlatılamazdı.
• • •
Kemalist devrim, her şeyden önce bir "kültür devri-
mi" idi. Çünkü geri kalmış ülke devrimleri her şeyden
önce bir kültür devrimi olmak zorundadır.
Bir Fransız devriminde, toplumun attyapısı çoktan
değişmişti. Kapalı tanm ekonomileri geride kalmıştı.
Feodal beyler güç yrtirirken sanayi ve ticaretin güç ka-
zandırdıklan öne çıkmıştı.
Kıriar boşalryor, kerraer gelişiyordu... Yeni bir düzen
kurulmuştu. Yeni koşullann yarattğı, bir "yeni insan"
söz konusu ıdi.
Fransız devrimi, temelde, "eskimiş kunım"\an yeni-
lemekten öte bir anlam taşımaz. Yanı, o değişen yapı-
ya ayakbağı olmaktan başka bir anlamı kalmamış olan
kurumlan... Oysa Anadolu devnmınde, ne değişen alt-
yapı vardı, ne de yeni altyapının ürünü olan "yeni in-
san".. Fransa'da devrimi "yeni insan" gerçekleştirdi.
Türkiye'de ise devrim, "yeni insam" yarattı. Yeni insan
da "yeni altyapı"y\\
Gelişmiş ülkelerin devrimcileri, değişmenin arkasın-
dan yüriırter. Geri kalmış ülkelerin devrimcileri ise de-
ğişmenin önünden... Birisi katardır, birisi lokomotif.
•••
Kemalizmin erek aldığı "yeni insan", nasıl bir insan-
dı?_
"Üreten, hakça paylaşan, özgürce düşünen, kendi
kendiniyönetebilen" bir'msan... "Kü/luktan "yurttaşl\-
ğa geçmiş olan bir insan!
Atatürk'ün, devrimin temelini oluşturduğunu söyle-
diği "kûltür" nasıl bir kültürdü?
• • •
Laik, demokratik ve ulusal bir kültür.
Laiklik, sorunlara aklın ve bilimin ışığında çözüm ara-
yabilme yolunu açıyordu.. Demokratiklik, -kadın erkek
eşitliği dahil- eşrtliği ve özgüriüğü içeriyordu... Ulusal-
lığın ise iki yönü vardı.
Bir yandan, kendi tarihsel köklerine ve özkültürüne
kadar gitmek... öte yandan, o "ulusal öğeleri" -Ata-
türk'ün uygarlık olarak nitelendirdiği-evrensel kültür de-
ğerieri ile beslemek.
Ve giderek varsıllaşan ulusal kültür ile uygaritğa kat-
kı yapmak.
•••
Atatürk'ün "kültür devrimi" -bazılannın öne sürdük-
leri gibi- Anadolu insanını köklerinden koparmadı...
Tam tersine, Osmanlı döneminde unutulmuş ya da
unutturulmuş olan geçmişi ile buluşturdu. Ve küçüm-
senmiş, horianmış olan "halk kültürü" ile tanıştırdı.
Atatürk şu sorunun yanrtını araştınyordu:
"TürklerinAnadolu'da biraşiretten birdevlet kurma-
lan olanaksız olduğuna göre, bu olayın gerçekyönü na-
sıl açıklanmalıdır?"
Bir yandan Anadolu'nun tarihi ve geçmiş külturieri -
binlerce yıl öncesine giderek- bir bütün olarak ele alın-
dı ve benimsendi... Bir yandan, Türklerin tarihi Orta As-
ya'ya kadar uzanarak araştınldı...
Bir yandan da, Arap ve Fars kültürünün etkisi altın-
da yozlaşmış Osmanlı aydınının kültürü değil. özgülKj-
ğünü koruyan halk küttürü öne çıkanldı.
Tarih devrimi, dil devrimi, harf devrimi, okuma sefer-
beriiği, halkevleri, halkodalan, köy enstitüleri, folkJor
araştrmalan, hatta müzik devrimi... Hep -bu ulusallık-
tan evrenselliğe yönelen- "kendine dönüş "un köşe taş-
landır.
• • •
Atatürk için Batılılaşma bir "amaç" değildi. Sadece
bir "araçtı.
Taklidin hertürüne karşıydı. Çünkü, "çağdaşlaşabil-
mek" için "yaratıcı olmak gerektiğine inanıyordu.
Atatürk'ün kültür devrimini "Batılılaşma" sananlar,
Kemalizmi hiç mi hiç anlamamışiandır!
(Cumhuriyet, Kasım 1995)
Oramiral İlhami Erdil
'Rotamız çağdaş
Türkiye'yc erişmek'
İstanbul Haber Servisi - Deniz Harp Okulu ve Deniz Li-
sesi'nin 226. kuruluş yıldönümü törenle kutlandı. Deniz Kuv-
vetleri Komutanı Oramiral tlhami Erdil, Türk donanmasının
artık bir kıyı donanmasından açık deniz donanması haline
geldiğini belirterek "Rotamız, Atatürk'ün çağdaş ve müref-
feh Türkiye idealine erişim rotasıdır- dedi.
Heybeliada'da bulunan Deniz Lisesi'nde düzenlenen tö-
rende konuşan Oramiral Erdil, Türk tarihinın en uzun banş
döneminin 76 yıllık cumhuriyet devri olduğuna dikkat çek-
ri. Deniz Harp Okulu ve Deniz Lisesi'nin geride bıraktığı 226
yılın, dünya üzerindekı mevcut ülkelerin tarihinden daha
uzun bir süre olduğunu vurgulayan Erdil, "Deniz kuvvetteri-
ne sahip olan 163 ülke içinde Deniz Harp Okulu \e Deniz li-
semizin bu tarihi zenginüğine sadece köklü ve güçlü denizci
deviefler sahiptir. Dünj'anın hiçbir bahrhesi cumhurrset do-
nanmanuzın gösterdi-
Erzurum
Işçiler ölüm
sınırında
ERZURUM/ANKARA
(Cumhuriyet) - Erzurum Bü-
yükşehir Belediyesi'nde çalı-
şan ve 10aydır maaş alamayan
Belediye-tş Sendikası'na bağ-
lı işçilerin başlattıklan ölüm
orucunun 3, gününde bir işçi
hastaneye kaldınlırken diğer
işçilerde derahatsızhklargö-
rülmeye başladı. Ölüm orucu-
na katılan belediye işçisi ts-
mail Daji, aşın glikoz kaybı ve
mide bulantısı nedeniyle am-
bulansla SSK Erzurum Hasta-
nesi'nekaldınldı.
Aynı sendikaya üye 145 iş-
çinin Erzurum'dan başla>'an
yürüyüşkri Ankara'da tamam-
landı. Işçiler, dün öğle saatle-
rinde, EGO'nun Doğalgaz
Abone lşletme Şefliği önünde
Türk-fş Genel Başkanı Bay-
ram Meral ve Türk-lş'e bağlı
sendika genel başkanlan tara-
fından davul zurna eşliğinde
karşılandı. Işçiler, bugün Beie-
diye-tş Sendikası Genel Mer-
kezi'nden Türk-lş Genel Mer-
kezi'ne yürüyecekler.
ği nitel \e nicel geBşim
hızma sahip olama-
nuşdr" diye konuştu.
17 Ağustos depre-
minde donanmanın
büyük zarar gördüğü-
nü bildiren Oramiral
Erdil, 45 sanıyelik
depremın tahribatının
savaştan farksız oldu-
ğunu belırtti. Gölcük
Donanma Üssü'nün,
sahip olduğu teknik
lojistik, eğitim ve sos-
yal altyapı imkânla-
nyla kısa zamanda
dünyanın sayılı üsle-
rinden biri haline gel-
dığinı ıfade eden Er-
dil, hedeflerinin 16
Ağustos 1999 günü
sahip olduklan savaşa
hazırlık seviyesini
idame ettirmek oldu-
ğunu bildirdi.
Donanmanın artık
kıyı donanmasından
açık deniz donanması
haline geldiğini belir-
ten Erdil. sözlerini
şöyle sürdürdü: "De-
niz Kuvvetlerimiz,
geçmişte olduğu gibi,
geiecekte de bu rotada
a> nı azim ve iradeyle
iierlevecektirr
Ariston fırınlar
aspiratö
hediyeli...
Ariston çamaşın
bulaşık makineU
SU ISltlCIİ
hediyeli...
uygun
taksitlert
sec
ÜRÜNLER
m»*,a*iHt,CBiıftnı
ıw,ii.WiıW.
WW»llwtr,1snK.Mİil
W(gMllwt,»*Î5F«.aHıBriıt
r,8+HHtt.0R*ıBrttf
])IMDwr
um urunıer
hemen
teslimil
TAJCStT I TOPUM
•!'.••• uw
PEŞtHAT + 6 TAKSİT PEŞBIH + 8 WKSİT . PEŞJIUT • 10 TMSTT
TAKStT TOPLAM TUCSİT TDPUM UKStT TOPUM
ıınu» mmim
PEŞİMT+12UKSİTİ
TAKStT TOPUM
msum tımm 3SU»IJW
ıtumm lunm mtsum iunım
tımtm uurnm ımuwI74IUH ' U7UIJM ' TİBBS-OM
numm tunmM i m » BUMJM
JMS3JU 3H.1İ7JM 33JI5JM THB5JM 3Ut2J0» 4M.4MJM I
IttSsUm 41J3UM 4(LU1M 3U21M SI4J71M I
• :»ii •fTı-.t ımrTı ıt-fi-ı Imı-.t ı f v:ı ı » M'i ıi!iij-ın».i;:ı mtııv.'t ı
m — uumm HSHM <MJWJW ttaum srun.t>>
sutiM aunm SUJUM
57B7SÎJM Ü2KM
ııjzueı 3a.auci n.mm • ısuttm nmm 34.H4JM ;44UaWB|
4UHM utırum rntım , u&njm I
• •'.':• •§:•>.;.! ıP>nı..ıtııi:!i ııt'^ntı-'.-ı wınn ıın»ir>: ım1
••< ı t ıi i t
« u m niTMM
nnn ıfîİMi' «•^•T~H->i' ı»;t-.< ı
• :^^' ıı.-ntt ım-ı.j •
ııin.iM tsLnua sLunjıJjtuaM
nmm i ımıuııtUUJtm j 413.H0.WI
SRSSJN HJKM
S4.311MI 4IU35JI»
I! ı.- i IFV
m*'\t ıt!*.
t->ln l>.*r-' •
mınm :ı
4TjnUM , BH.ai3.M0l
U.055JM 6H715.660 I
54.771JMI |TB.tt7JMİ
«1U7JM I 5M.49UB I
4158UM 685-351.01
Emmo TUI>M_
»utıironaroı ınıu
-••• :•• ı t - >';i n n ı - i ı 1» ' l I t '•' |1 ı.ü' i r i " l I
EEIEIIEIFSZIJ
HVIIıJ
0800
* 21140 42
21140 43
s*5< YMklU Saucı • TSE
••(trlillk ktlfMlm Mhlp
TMtfl (apniı 1 » ytttM
• •rvlı vt koıasuniı
omm 650 M<vls ıltıum
ARİSTONS i z i s t e y i n
•rtntcrinia
ı« o+e ooo - n-Uk
ek bir I4«K* II.
S yiU vzatabmnimit
0*uylı kitfl i(in
OCRfTSlZ OANt$MA
SEIVİSİ'll *«yi
tn yakın ARISTOM
rrnclU SEivtsl'tıi
• rıyıkilirsinıı