Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19KASIM1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
LJJ\ kultur(â cumhuriyet.com.tr 15
Ormanda, gorillerin arasında huzuru bulmuş, yaşlı bir uygarlık kaçkınının isyanı: Instinct
Gorîllerîn kışlortıcıSon \ ıllarda gişede iyi çalışan.
duygusal ağırlıklı "Phenome-
non" ve "VVhile You VViere Sle-
eping"den sonra yükünü tutan
Amerikalı yönetmen Jon Turtel-
taub, "antropolojik bir thriller"
nıteliğindeki üçüncü filmı "Ins-
tinct-Içgüdö"yle riskli ve farklı
sulara açılıyor bu kez.
Vahşı doğada. gorillerle bir-
likteyaşamayı uygarlığın nimet-
lerine tercih etmiş, cinayetten
hapse atılmış. suskun, yaşlı bir
primatologla onu çözüp konuş-
turarak meslek yaşamına parlak
bir başlangiç yapmak isteyen,
hırslı. genç bir zenci ruh dokto-
runun ilışkisini anlatan u
İçgü-
dü", "Guguk KuşıT başyapıtıy-
la, on yıl öncesinin "SistekiGo-
riDer"ini Anthony Hopkins'e Os-
car getiren "Kuzuiann Sessizli-
ğj"ni ve bazı hapısane filmleri-
ni harrnanlıyor.
'Hayvanlaşan' insan
Filnun başında, iki yıl aralann-
dayaşadığı gorilleri \uran iki or-
man bekçisini öldürüp ûçünü de
yaraladığı için zincire vurularak
kafestekı bir hayvan gibi zinda-
na tıkılmış, dış dünyayla hertür-
lü ilişkiyı kesmiş, konuşmayı red-
detmiş. kafayı yemiş, saçı saka-
lina kanşmış, vahşi bir mahkûm
olarak tanıdığımız "maymun
adam" Ethan Rovreü'ın (Arithony
Hopsins. "Kuzulann Sessizli-
ği"yle üstüne yapışmış Hanni-
bal Lecter karakterini çağnştı-
ran bir performans çıkanyor yi-
ne) dramı, Ruanda'dan ülkesinc
iadesiyle sürüyor. Dönüşünde
Miami Havaalanı'nı birbirine ka-
tangizemli bilim adamı-ürkürü-
cü mahkûmun yıllardır konuş-
mayan diiini ve sınni çözmeye,
bu davadan bir de çok satacak
bir kitap yazıp çıkarmavı uman.
iddialı ruh doktoru Theo Coul-
der(CubaGoodıng Jr.. Anthony
Hopkins'in karşısınıda ezılmeme-
ye çabalıyor) talip oluyor.
Hapisanedeki ilk seanslar umu-
Anthony Hopkins, vahşi doğada, Ruanda dağlarında gorillerle iki yd yaşa> an hay\ anbilimci rolünde.
ınstinct/
Yönetmen: Jon
Turtettaub /
Senaryo: Gerald
DiPego, Oaniel
Ouinn'in "IshmaeP
adlıromanından/
Kamera: Philippe
Rousselot / Müzik:
Danny Elfman /
Oyuncular: Anthony
Hopkins, Cuba
Gooding Jr.,
Donald Sutherland,
Maura Tierney,
George Dzundza,
John Ashton, John
Aylvvard / ABD
1999 (UIP)
dunu kırsa da kolay pes etmeyen
Theo. "hayvanlaşmış'' bilim ada-
mının geçmişinı araştınp. vaktiy-
le gorilleri tercih etmiş babasının
kalbini kırarak çok incittiği kızı-
nı (Maura Tierney çok çok iyi)
da devreye sokarak "artık bu
dümava ait olmayan" yaşlı Et-
han'ın yıllardır süren sessizliği-
ne son veriyor. Ama ilişkide kont-
rol hep Ethan'dadır. Bu ınatçı.
hırslı. zenciye hikâyesini anla-
tabileceğine aklı yatan Ethan'la
ıletişim kurmayi başaran Theo.
uyumsuz üşütük bilim adamının
farklı görüşlerinden etkileniyor,
daha iyi bir ınsan oluyor.
Örnekse her gün iskambil kart-
lanyla belirlenen hapisanedeki
tek kişilik havalandırma mola-
sını adil ve eşit birdüzene soka-
rak mahkûmlann sevgisini ka-
zaniyor.
Aşın ilaç verilmesini ve hapi-
sane şiddetini birölçüde azalttı-
nyor."Zannedildiğinin tersine
bü> ük bir hu/ur içinde ömiir tii-
keten gorilleri dinlemesini bilen,
onlann bekçileree vurulupöldü-
rülmesinden suçluluk duyduğu
için tepkisini yülarca diline kilit
vurarak gösteren, on bin yıl ön-
ceki ilkel insan gibi vaşamaktan
yana Ethan'ın çağdaş toplum dii-
zenine ve modern insana ilişkin
aykın düşünceleriyle ufku geniş-
leyen Theo, gitgide yakınlaştığı
yaşlı "rnaymun adam"la bir çe-
şit usta-çırak ilışkisini yaşıyor.
günümüz hayatının cangıldan da-
ha çok tehlike içerdiğini kabul-
lenerek.
Sadece ihtiyacı kadar ûreten.
paylaşan. kıyım yapmayan, do-
ğayı kirlermeyen ilkel insanın
tam tersi, sürekli tüketen, pisle-
ten, öldüren, mfilkiyet hakkın-
dan kesinlikle vazgeçmeyen mo-
dern insan eleştirisinın vurgu-
landığı "tçgüdü", insanoğlunun
yeryüzünün sahibi olmadığın-
dan hayvan haklanna. çözümü
hemen kaba şiddete sanlmakta
bulan zorba uygulamalardan çev-
re-doğa ilişkisine kadar geniş bir
yelpazeye yayilarak birçok konu-
da sorular yönelten ve beylik Tar-
zan mesajına bağlanan, sert, kes-
kin bir film sonuçta.
İiginç bir romandan...
Telifhakkınm bir yayınevimiz
tarafından alındığını bildiğımiz,
Amerikalı yazar DanielQuinn'in
"Ishmael'' adlı ilginç romanın-
dan yola çıkan senarist Gerald Di-
Bego'nun serbest uyarlaması, 2 sa-
atlik, beylik bir Hollyvvood seyir-
ligine dönüşüyor gıderek. Psi-
kopatlardan. sapıklardan geçilme-
yen, alışılmış hapısane manzara-
lan da sunan •'Içgüdii", çok ko-
nuda laf eden senaryosu, Oscar
ödüllü, iki başrol oyuncusu ve
başanlı görüntüleriyle göz alır-
ken, ahşılmış yan karakterleri
caniandıran usta oyunculardan
da destek alıyor.
Genç. hırslı ruh doktorunun
örnek aldığı akıl hocası ve koru-
yucusunda Donald Sutherland,
etliye sütlüye kanşmayan "şiş-
ko birpisfik çuvah"yken Theo'dan
etkilenerek insan olduğunu hatır-
layan. kadrolu, hapisane ruh dok-
torunda George Dzundza. baba
şefkatinden yoksun kalmış, bilim
adamı kızında Maura Tierney,
sadist gardiyanbaşında John Ash-
ton, mahkûmlara uygulanan stan-
dart zulme, baskıya göz yuman,
eyyamcı hapisane müdüründe
John Aylward bu beylik yan rol-
lerin hakkını verirlerken, yine de
Anthony Hopkins-Cuba Gooding
Jr. ikilisı sırtlıyor filmi baştan
sona.
Michael Apted'ın I988yapı-
mı "Gorillas in the Mist- Sisteki
GoriDer"inde gerçekten yaşanmış
hikâyesi anlatılan. Sıgoumey We-
aver'ın oynadığı gonl uzmanı Di-
an Fossey'in erkek uzantısı sayı-
labilecek primatolog Ethan Po-
well rolündeki Hopkins'le, me-
raklısının "Jerry Maguire" ve
"As Good As It Gets- Benden Bu
Kadar"la hatıriayacağı Cuba Go-
odingJr.'un çekip götürdüğü "Ins-
tinct- İçgüdü", çağdaş ınsan- uy-
garlık eleştirisi getiren özü ve
hayvan-doğa sevgisi mesajıyla
son tahlilde geçer notunu alan
bir Hoilywood seyirliği.
Daniel Quinn'in "IshmaeT ro-
manının günümüzün geçerlı ge-
rilim-heyecan kalıplanna dökül-
müş ve Anthony "Hannibal"
Hopkins karizmasıyla çekici kı-
lınmış versiyonu nıteliğindeki
"Jçgüdii", haftanın ilgiye ve sey-
redeger filmi kanımızca.
Şarkıa - ojuncu Wiil Smith 'Vahşi Vahşi Baü'da, Meksikalı Sebna Hayek'e yazıJıyor ama havastnı ahyw.
Adım West, James WestlGeçen yüzyılın ikinci yartsmda,
ABD'de Kuzey-Güney savaşının so-
nııçlandığı yıilann 'uzak vahşi ba-
ft'smda geçıyor
l
Wfld WiW West'.
Önce birbirieriyle rekabete giriş-
mişken yüksek yerden gelen emir-
le. güçlerini birleştirip ikili çalış-
makzorundakalan,silahınaveyinn-
ruğuna çabuk, gözünü budaktan sa-
ktnmaz hükümet ajani, yüzbaşı ve
zıpkın gibi zenci kovboy James
West'!e (Wffll Smith), soruntan ka-
ba kuvvetten çok aklıyla çözen, si-
lahtan hazzetmez. mucrt ve kılık de-
ğiştirme uzmara Artemus Gordon'un
(Kevin KUne), dönemin ABD baş-
kanı (eski Kuzeyli general) Ulys-
ses A. Grant't kaçıran. iç savaştan
körürüm çıkmış, konfederasyon or-
dusundan artakalmış Güneyli, şey-
tani 'kötfi adam' Dr. Arliss Love-
less'Ie (Kenneth Branagh) amazon-
lardan oluşan şürekâsına karşı mü-
cadelelerini anlatıyor, bol gırgır ve
şamatayla karışık.
Sonnenfdd- Smith işbirüği
Genelde 12 yaş dûzeyine hitap
eden. klişe bir çizgi roman tarzı ve
genelgeçer mizah yaklaşımıylatez-
gâhlanrmş, post spaghetti westem ka-
rakterleriyle donatılip bayat, zıpır
esprilerle doldurulmuş 'Vahşi Vah-
şi Barf. iki yıl öncesinin 'Siyah Gi-
yes Adamlar'ıyla umduğunu bula-
mamış, uyanık yönetmen Barry
Sonnenfeld'lc bir türlü ısınamadığı-
mız, zencişarkıcı-o>
f
uncu Wıll Smith
işbiriiğinin. Kevin KJine'le Kenneth
Branagh gibi usta aktörlerle takvi-
ye edilmiş, gösterişli, yeni bir ûrü-
nû.
Wild Wîld West /
Yönetmen: Barry
Sonnenfeld / Senaryo:
S. S. Wilson, Brent
Maddock, Jeffrey
Price, Peter Seaman /
Kamera: Michael
Ballhaus / Müzik:
Elmer Bernstein /
Oyuncular: Will Smith,
Kevin Kline, Kenneth
Branagh, Selma
Hayek, Ted Levine,
Bai Ling, M.Emmett
VValsh, Rodney
A.Grant, Sofia Eng,
Frederique Van Der
Wal, Musetta Vander/
1999 ABD (WB)
Coen kardeşlerin kameramanlı-
ğından yönetmenliğe-yapımcılığa
transfer olan, 1953 doguraiu Barry
Sonnenfeld'in filmografisindekı
önemsiz çalışmalanndan biri izle-
nimini verdi bize bu sıra işi, vvestern
fantezisi.
1956'dan 1969'a kadar sürmüş
ve aşm şiddet sergilediği gerekçe-
siyle üretimine son verilmiş, 30-40
yıl öncesinin popüler bir Amerikan
TV dizisinden perdeye aktanlmış
'WBd Wild Wfest', genelde rahatça
izlenen ancak oyalamaktan öteye
bir anlam ve önem taşımayan bir
fantezi. Fazla ince eJeyip sık doku-
mayanlarca gırgır bireglencelik ola-
rakda kabul görebilecek 'Vahşi VtA-
şi Baö'yi, kimi tren, bar, dev meka-
nik tarantula sahneleri gibi hızlı,
renkli, matrak bölümleri ve özel-
likle ırkçıiığı sarakaya alan kimi
esprileri de pek kurtaranuyor so-
nuçta.
Patlamış nusır eğlenceUği
Kızılderililerce yetiştirifmiş öksüz,
yetim maceraperest zenci James
West rolündeki gıcüc Will Smith'ten
ya da Holrywood"da yeni Latin bom-
bası olarak lanse edilip hikâyenin ka-
dın ögesini oluşturan, boy fıkarası,
fettan fındık kurdu Selma Hayek'ten
çok Kevin Kline'ı ya da tekeriekîi
iskemleye çakılmış, 'sevgisâz' kötû
adam Loveless rolünii üstlenmiş
Kenneth Branagh'ıyladayanabildi-
ğimiz bu fantasdk western parodi-
si, beîki spektaküler aksiyon me-
raklısı seyirciyi kesebiiir.
Bize ne bikâyesiyle. ne teatral an-
latımıyla, ne özel efektleriyle, ne
beylik komedi tarzıyla. ne de zor-
lama temposuyla yeni bir şey söy-
leyen, aynca senaryo zaaflan da içe-
rcn arna belirgin bir görsel düzeye
de sahip 'Vahşi Vahşi Baü'yı kimi
oyuncuiannın çabası, kimi buluş ve
gönderme sahneleri çekilir lalıyor
özetle. Eğlendireyim derken yoru-
cu ve bezdirici de olan bu Ameri-
kan yapımı, tipik bir gişe-patlamış
mısır-kolaeğlenceliği ancak böyle-
si fiimlerden hoşlananlar için.
YENİ BASLAYANLAR... YENİ BASLAYANLAR
Salkım Hanımın
Taneleri
Son Antalya Altın Por-
takal Film Yanşması'nda
en iyi film, erkek oyun-
cu. müzik. montaj, sanat
yönetmeni ve montaj ol-
mak üzere toplam 5 ödül
kazanan "Salkjm Hanı-
mın Taneteri" bugün gös-
terime giriyor.
TRT'den yetişerek son
on yılda yaptığı "Kanto-
dan Tango>a". "Suvun
Öte Yanı", "Yaz Yağinu-
ru" ve "80. Adım'" gıbı
filmleri>le adını duyuran
yönetmen Tomris Giritii-
oğlu'nun. ANAP'lı milletvekili Ydmaz Ka-
rakoyunlu'nun romanından sinemaya uyar-
ladığı "SaJkım Hanımın Taneferi". öncelik-
le Zubal Olcav, HuhB Avşar, Uğur Polat, Der-
\a Alabora. Kâmuran Uslııer, Güven Kıraç,
Zafer Algöz ve Nurseü İdiz'den oluşan par-
lak oyuncu kadrosuyla göz alan bir 'dönem
filmi". Karakoyunlu'nun romanından perde-
ye uyarlanan filmin senaryosuysa, Etyen
Mahçupyan'la Tamer Baran'a ait.
Yakm tarihimizden utanç verici bir döne-
me bakan, 1942'deki varlık vergisi uygula-
masını konu edinen "Salkım Hanımın Tane-
teri"nde, Niğdeli Durmuş - Nimet(Zafer Al-
göz - Derya Alabora) çıfti Istanbul'a göç
ederek Durmuş'un memleketlisi Bekir'in
(Güven Kıraç)yanına sığınır. Halit Bey'in (Ka-
muran l'sluer)hanında odabaşılık yapan Be-
kır, Duımuş'a hamallık işi bulur. Ancak ha-
mallık yapmak hırslı Durmuş'a göre değil-
dir. O başta metresi Nefise'yle (Zuhal CM-
ca>)hanı ve konağı olmak üzere Halit Bey'in
sahip olduğu her şeye göz dikmiştir... Halit
Bey o günlerde azınlıklara uygulanan varlık
vergisi nedeniyle bakımevinde tedavi gören
sevgili kansı Nora'ya (Hülya Avşar) çıkan-
lan vergiyi ödeyebilmek için mallannı elden
çıkanr mecburen. Nora'nın kardeşi Levon
(Uğur Polat) da Aşkale'ye sürgüne gönderi-
lir. Varlık vergisi, filmin tüm kahramanlan-
nın kaderlerini etkilemeye başlamıştır...
•İkili Oyun'da Pierce Brosnan'la Rene Russo.
5 Alün Pbrtakal'h 'Salkım Hanım'ın Taneleri" gösterimde.
Antalya'da en iyi film seçilen ve Uğur Po-
lat'a en iyi erkek oyuncu, Mevlut Koçer'e en
iyi montaj, Mustafa Ziya L'Ikenciler'e en iyi
sanat yönetmeni ve Tamer Çıray'a da en iyi
müzik altın portakallannı kazandıran. Avşar
Film yapımı "Salkım Hanımın Tanderi",
mevsimin önemli Türk filmlerinden biri kuş-
kusuz.
The Thomas Crown Affair-
İkili Oyun ?
Perdedeki son James Bond olan Pierce
Brosnan'la Rene Russo'nun ve Denis Le-
ary'nın başrollerini paylaştığı, mevsimin par-
lak Amerikan yapımlanndan "ThomasCrown
Affair" de, "îkJİi Oyun" adıyla nihayet gös-
terimde bu hafta.
"Romantik aksiyon gerilim" türüne soku-
lacak bu yeni serüven filmi, yaşlı sinemase-
verlerin hemen hatıriayacağı, en iyi dönem-
lerindeki SteveMcQueen'le Fa>ıeDunawa)''in
unutulmaz bir ikili oluşturduğu. NormanJe-
wison'un 1968 yapımı ünlü fılminin yeni-
den çevrimı.
Özellikle "TheHuntForRedOctober" ve
"Die Hard - Zor Ö»üm 1-2" filmleriyle sıkı
biraksiyon-he)r
ecan yönetmeni olduğunu ka-
nıtlayan John McTiernan'ın imzasını taşı-
yan "tküi Oyun". istediğı her şeye sahip.
zengin, heyecan tutkunu ve kadın düşkünü
bir dolar milyoneri olan ve zevk için
müzeden paha biçilmez bir Claude
Monettablosunu çalan pervasız Tho-
mas Croı*n'la (Pierce Brosnan), izi-
ni sürerek peşine düşen kadın dedek-
tifCatherineBanning'in (Rene Rus-
so) takipli-kovalamacalı ilışkisini an-
latıyor.
Sonunda meydan okuyabileceği
dişli bir rakip bulan hırsız milyoner-
le kadın polisin hikâyesine dayanan
filmin yönetmeni John McTiernan,
orijinal The Thomas Crovvn Affair'le
kendi Re- Make'i (yeniden çevrimi)
arasmdaki temel farklılığı şöyle özet-
liyor:
"Norman Jevvison'un 1968 yapı-
nu, Ste\e McQueen - Faye Duna«ay Ti
orijinal fdmi, her şeyden önce o dö-
nemde oldukca popüler olan bir soy-
gun serüvenKdL Bizse aşk hikâyesi-
ni öne çıkararak iki zor insanı anlat-
tık. Bizim kahramanlanmız, kendi
başlannayken çok iyi, ama kalıeı bir
gönül ilişkisinde tam anlamıyla ber-
bat iki insan_"
KEDİGOZU
VECDİ SAYAR
Kayıplarımıza ve
Durmuş'larımıza Dair
Bu köşede, sizlerle hayata ve sanata dair düşün-
celerimizi paylaşıyoruz nicedir. Ne var ki, kimi za-
man sanattan söz açmakta zorlanıyorum. Ölüm-
ler birbiri ardına geldikçe, yazı anlamını yitiriyor
sanki.
Deprem kâbusu ile yitip giden dostların acısı bir-
birine kanşıyor. Ölüm karşısındaki çaresizlik duy-
gusu, kedilerin yaşama sevincini hızla tüketiyor...
Farkında mısınız, bazı dostlan birkaç sözcükleol-
sun uğurlamaya fırsat bulamadık son zamanlarda.
Yoksa, ne Oktay Kurtböke gibi insan sevgisi ile
dolu, çalışkan ve onurlu bir meslektaşı unutmak
mümkün ne de Tuncan Okan gibi yaşamını sine-
maya adamış, sinemayazartannın "duayen"kabul
ettiği bir dostu. Ikisi de, ideallerine hiç sırt çevir-
meden yaşadı ve öldü. Kendi alanlannda geriye bir
şeyler bırakmak için didindi. Bugün, gazetecilik
mesleğı Oktay Kurtböke'ye çok şey borçlu. Tıpkı,
sinema eleştirisinin de Tuncan'a borçlu olduğu gi-
bi. Tuncan Okan, henüz eleştirinin kurumsallaş-
madığı yıllarda, günlük gazetelerdeki yazıları ile bu
mesleğin temellerini atan birkaç yazardan biri idi.
Bugün bile, eleştirmenlerin, nasıl bir düşmanlık ve
hazımsızlıkla karşılandığı düşünülürse, o günün
koşullarında Okan'ın karşılaştığı tepkileri tahmin
etmek o kadar zor olmasa gerek...
• • • • - .•
Bu katara, son olarak genç bir sanatçı eklendi:
Hüseyin Katırcıoğlu. Tüm yaşamını tiyatroya ada-
mış, bu alanda yepyeni ufuklar açmış, uluslarara-
sı tiyatro dünyasının saygı duyduğu bir yaratıcı.
Hüseyin, eşi Dilek Katırcıoğlu ile birtikte yaşamı
boyunca geleceğin tiyatrosunu kurmak için çalış-
tı. Popüler olmak, pastadan pay kapmak gibi bir
derdi yoktu. Geçerli olanı "satmak" yerine, geçer-
li olmayanı "üretmek" yolunu seçti. Türkiye'de çok
az kişi onun ne yapmaya çalıştığını anladı. Dünya-
da ise, onun değerini kavrayanların sayısı daha
fazlaydı. Biraz da onlann moral desteği sayesinde
ayakta kalabilmış, ıdeallerinden bir bölümünü ger-
çekleştirebılmişti. Türkiye'nin en özgün sanat et-
kinliklerinden biri olan Assos Gösteri Sanattan Şen-
liği, Istanbul'da temellerini attığı "GösteriSanatla-
n Merkezi" projelerinden yalnızca birkaçı idi. ölü-
mü, trajedilere yakışır bir sadelikte oldu. Bir kültür
merkezine dönüştürmeye çalıştığı un fabrikasının
çatısını kendi elleri ile onarırken düştü ve öldü.
Onun ne yapmaya çalıştığını çok az kişi anlayabil-
di bu ülkede. Çünkü, bu ülkede artık başka değer-
ler geçeriiydi.
•••
Hangi değerlerden söz ettiğimi açıklamama ge-
rek yok herhalde. Ama, gene de açıklama istiyor-
sanız, "Salkım Hanımın Taneleh"ni izleyin derim.
Tomris Giritlioğlu'nun yönettiği, Etyen Mahçup-
yan'ın Yılmaz Karakoyunlu'nun romanından yola
çıkarak yazdığı, son Antalya Festivali'nde Büyük
Ödülü kazanan film, savaş yıllannda Türkiye'de
yaygınlaşan değerleri yansıtıyor beyazperdeye.
Anadolu'dan istanbul'a göç eden "gözü açık" bir
delikanlının, Durmuş'un yükseliş öyküsünü anlatı-
yor "Salkım Hanımın Taneleri." Bu yükseliş, kaçı-
nılmaz olarak Anadolu insanının saf, insancıl de-
ğerlerini un ufak edecek, önündeki engelleri kal-
dırmak adına Durmuş'lara acımasız olmayı öğre-
tecektir. Bu süreçte, Bekir'lerin sadakatinin, Ni-
met'lerin attın yüreğinin bir değeri kalmayacaktır.
Devir, "akıllı adamlar"\n devridir; Bekir gibi "hı-
ya/-"lann değil.
Bu yükseliş, aynı zamanda, Salkım hanımın ger-
danlığı gibi uyumlu bir toplumsal bütünü de param-
parça edecek, insanlar sırf "azınlık" olduklan için
zulüm göreceklerdir. Çünkü, birilerinin ezilmesi,
Durmuş'lan daha çabuk zenginleştirecektir. Bu sü-
reç kuşkusuz ne o dönemde başlamış ne de o dö-
nemde bitmiştir. Varlık vergisi ile yok edilen "gay-
n Müslim"\erir\ varlıkları Durmuş'lann eline geç-
miş, savaş yıllannın karaborsası yeni yeni savaş zen-
ginleri yaratmıştır. Ardından, "her mahallede mil-
yoneryaratan"Menderes'ter, "birkoyupbeşalma"
iddiasındaki Özal'lar Türkiye toplumunu tümüyle
Durmuş'lara, Durmuş'ların (ve elbette Nefıse'lerin)
temsil ettiği ideolojiye teslim etmişlerdir.
"Kader diye bi şey yok oğlum" der Durmuş, "Ne
ekersen onu biçersin!" Gerçekten de, ekilenler bi-
çilmiş, Durmuş'lann egemenliği mutlak hale gelmiş-
tir. Buralarda artık bazı değerlerin esamesi okun-
maz. Oktay Kurtböke'ter, Hüseyin Katraoğlu'lar 'ge-
çerfi"değer değildir. Devir Clinton'la aynı fotoğraf
karesine girmeyi "hak eden" siyasilerin ve ticaret
erbabının devridir.
Hâlâ bazı değerleri savunma cesaretini gösteren
"gafMerln payına ise, en azından "mecburiikamet"
düşer; Magosa'da, Aşkale'de, Bodrum'da yada
Hakkâri'de...
Marmara Ünivepsîtesi'nde
sanat panayırı
• Kültür Servisi - Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesı 22 Kasım tarihine dek fakültenin
tüm sergi saloniannda Sanat Panayın Sergısi açıyor.
Sanat Panayın'na fakültenin öğrencileri ve öğretim
üyeleri bırer yapıtıyla katılıyorlar. Sergi her mekâna
bir sanat yapıtı kazandırmak. sanat yapıtlannı geniş
kitlelere ulaştırmak amacını taşıyor. Herkesin bir
sanat yapıtına sahip olabilmesi için öğretim üyeleri
ve mezunlann yapıtlan sergi panayın çeşitliliğinde
sergilenecek. Aynca 19-20 Kasım tarihlerinde
Sinema Televizyon Bölümü ödül alan öğrencı
yapıtlan da fakülte konferans salonunda gösterime
sunulacak. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi: Küçük Çamlıca Acıbadem Caddesi, Tel:
(0 216)326 26 67.
BUGUN
• AKM'de İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin
sunduğu "Muzikallerden Seçmeler' saat 19.00'da
izlenebilir. (251 10 23)
• İDSO'nun, şef lonescu Galati yönetimındeki
'Rodrigo'nun Anısına' başlıklı konseri 19.00'da
AKM K.onserSalonu'ndaizlenebiliı; (251 1023)
• ADA ETKİNLİK SALONU'nda saat 20.30'da
Bülent Ortaçgil konser verecek. (244 28 39)
• BİLGİ ÜNIVERSİTESİ'nde saat 19.00'da
Shohei Imamura'nm yönettiği 'Lnagi' adlı film
eösterilıyor. (216 23 15)
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ nde saat 10.00da 'Müzigin Rengi3'
başlıklı çocuk atölyesi yer alıyor (292 06 55)