17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26OCAK1999SALI 8 HABERLER Armutm'dak! tanker kazası • ANKARA (AA)- Dışışleri Bakanlığı, bir açıklama yaparak, Armutlu'da meydana gelen tanker kazasının, Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale boğazlan ile Marmara Denizi'nden tanker geçişleri konusunda gösterdiği yoğun hassasiyetin haklıhğını bir kez daha ortaya koyduğunu bildirdi. Açıklamada, Türkiye'nin, Türk Boğazlan'nda son yıllarda hızla artan tanker trafiğinin seyir, can, mal ve çevre güvenliği üzerinde yarattığı büyük tehdidin azaltılabilmesi için gereken önlemleri almakta olduğu da vurgulandı. ŞanlHtrfada silah merakı • ŞANLIURFA(AA)- Şanlıurfa'da silah merakı her geçen gün artıyor. 1998yıhnda2bın430 kişinin silah ruhsatı aldığı kentte, 6 bm 424'ü taşıma, 1710'ubulundurma olmak üzere, 8 bin 134 kişi ruhsatlı silah taşıyor. Emniyet Müdûrlüğü Ruhsat Tebligat İşlemler Şube Müdûrlüğü yetkilileri, bölgede silahın büyük önem taşıdığını, bunda aşiret yapısının da etkıli olduğunu söylediler. Yetkililer, önceki yıllara oranla gerek taşırna, gerekse bulundurma ruhsatı almak için başvurularda yüzde 30 ila 50 arasında artış ğörüldüğünü kaydettiler. Cüzam Haftası •I ANKARA (AA)- Cüzam Haftası nedeniyle bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin, cüzamla mücadelede sevindirici bir durumda olduğunu ifade ederek, son yıllarda yürütülen başanlı çalışmalar sayesinde, bu hastalığın kontrol altına alındığını ve en düşük seviyelere indirildiğini belirtti. Bugün gelinen noktada Türkiye'nitı cüzamı önleme ve cüzamdan korunma çalışmalannın kesintisiz ve yoğun bir şekilde sürdürülmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Demirel, "Bu konuda hem devletin ilgili kurumlan hem gönüllü kuruluşlar, üzerlerine düşeni başanyla yerine getirmektedirleT" dedi. EMO raporu: Halkın parasıyla yapılan enerji dağıtım hatlan, halkın ödeyeceği paralarla özellere aktanlıyor Holdinglere 'enerjfBAMJSALMAN ANKARA - Elektrik Mühendisleri Oda- sı'nın (EMO) raporu, enerji özelleştirmesi- nin "yaünm. kayıp-kaçak oranını indirme\e devlete gefir" gerekçelerindeki aldatmacayı ortaya koydu. Elektrik dağıtım şebekeleri- nin, yıllık cirolannın yüzde 3'ü karşıhğında 2 mılyar 405 milyon dolara devredileceğine ve şirketlenn 30 yıl boyunca yalnızca 485 milyon dolarlık yatınm yapacaklanna dikkat çekıldı. Şirketlere devır sırasında aktanlacak "abonelerin ödediği tesise iştirak bedelle- ri"nin bile 6 milyar dolar olduğu vurgulanır- ken elektrik tarifelerine yatınm bedellerinin yanında şirketlerin ödeyecekleri devir bedel- lerinin de yansıtılacağı kaydedildi. Böylece, yurttaşlann vergileriyle yapılan tesisler, yi- ne yurttaşlann ödeyecekleri para karşılıgin- da holdinglere teslim edilecek. EMO, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Cumhur Ersümer'in giderayak imza- ladığı, ancak Rekabet Kurulu karan degi- şiklikleri nedeniyle yeniden Daruştay onayı- na gönderilmesine karşın şirketlere devir aşaması gerçekleştırilmeye çalışılan enerji ihaleleriyle ilgili rapor hazırladı. Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'ye (TE- DAŞ) baglı 30 yıllığına işletme hakkı dev- redilecek 25 elektrik dağıtım şebekesinin de- vir bedeli toplamı 2 milyar 405 milyon do- larken bu tutann yaklaşık 3 katı düzeyinde olan 6 milyar dolarlık "iştirak bedeUeri" de- Elektrik dağıtım şebekelerini, yıllık cirolannın yüzde 3'ü karşılığında alacak olan şirketler, 30 yıl boyunca yalnızca 485 milyon dolar yatınm yapacak. Şirketler, devir için ödeyecekleri paranın 3 katını "katılım bedeli" adı altında hemen geri alacak. Böylece özelleştirmenin bedelini tüketici ödeyecek. vir işlemi sırasında şirketlere aktanlacak. Yalnızca 1995 yılında kamunun enerji yatı- nmı 60 miryardolarken şirketlerin 30yıl bo- yunca yapacaklan yatınm tutan 485 milyon dolarda kalıyor. Buna göre, tüm şirketlerin bir yıla düşen yapacaklan yatınm tutan 16 milyon dolar. Raporda, yalnızca termik santrallar nede- niyle Türkiye Üretim ve lletim AŞ'nin (TE- AŞ) 2.5 rnüyar dolarlık kredi borcu bulun- duğuna dikkat çekilirken "Bu borç TEAŞ tarafindan ödeoecektir. Devralan şirketler borç ödemesi de yapmayacak. Bu rakamlar yaönm vükünün özel sektöre geçeeeği ve ku- rumun rahaflayacağı iddiasının gerçekk iigi- si olmadığını ortaya koymaktadır'" denıldı. Kayıp aMatmacası Enerji özelleştirmesinin ikinci gerekçesi olan "kayıp-kaçak oranlannın azatalacağT savının da geçersiz olduğu saptandı. Rapor- da. Başkent Elektrik verilerine göre 1997 yı- lında yüzde 18.6, 1998'de yüzde 16.8 olan kayıp oranını, Ankara'daki dağıtım bölgesi ihalesini kazanan Barmek Holding'in ilk yıl için yüzde 25.30, ikinci yıl için yüzde 22. üçüncü yıl için de yüzde 18 olacağı güven- cesi verdiğine dikkat çekildi. "Bu durumda Barmek'in kayıp-kaçak oranını yüksetone- yi amaçladığı ortaya çıkmaktadir" denılen raporda, Aktaş örneği şöyle anlatıldı: "Aktaş, kayıp-kaçak oranını yüzde 8 dû- zeyine indirmeyi taahhüt etmiş, ancak 1994 yıü mahsuplaşmasında kayıp oranının yüz- de 16.28 olduğunu Ueri sürmüştür. Bu şekil- de şirket, hem elekrriği abonelere satarak hem de kayıp gösterip gklerinden indirerek çifte kazanç elde etmenin volunu bulmuştur. Denetimsizlik sebebiyle kaırtu zaran doğ- muştur. yeni sözleşmeferde debu durumu en- geüeyecek bir hüküm bulunmamaktadır." Özelleştırmeyle de\ lete gelir sağlanacağı savı da açığa çıktı. Devir bedellerinin tesis- leri yapan kurum olan TEDAŞ'a ödenmesi gerekirken Elektrik Enerjisi Fonu'na aktan- lacağına dikkat çekilen raporda şöyle denil- di: "Elektrik Enerjisi Fonu. özel sektöre kre- di vermek ve tek tip tarifenin uyeulanabüme- sindc sübvanshon mckanizmasının işletifane- s için yeniden vapılandınldı. İşlefme hakkı devir bedeUerinin fona ödenecekolmasu özel scktörün bircebindençıkan paranın diğer ce- bine verilmesini ifade etmektedir. Kakiı ki TEDAŞ'ın yapöğı yaünmlar nedeniyle dış kredi borcu mevcuttur. Bu durum kamu ku- rumumın baünlmasının bir başka yolu ola- cakur." EMO'nun actığı davalarda, Başbakanlık tarafindan verilen yanıt dilekçelerinde, "iş- letme hakkı devir bedeli olarak şirketler ta- rafindan ödenen paranın, ekktrik saüş tari- felerine yansınlarak tüketkilerden tahsil edi- leceği, böylece devlet tarafindan yapılacak yaunmlara kaynak olacağı'' savının yer al- dığı kaydedildi. Bu durum. "Biryandan ka- munun yabnm yükünün ortadan kakfanl- ması kan işletme hakkı devir işJemi yapıldıgı iieri sûrülmekte, bir yandan da tüketkmin parası ile devletin yanrun yapacağı Ueri sü- rülmektedir" dı\e değerlendırildi. Raporda, tesıslerde çalışanlann iş güven- liğine ilışkin yasal düzenleme olmamasına karşın açılan davalarda "mevcut yasal çerçe- vede sorunun çözüleceğT yanıtı venldigıne dikkat çekildi. EMO'nun raporunda, Enerji Şûrası'nın yasal gereklilikler yapılmadan enerjide özel- leştirme yapıldığmı ortaya koyduğu belirti- lirken "İşlemlerneredeyse bitmeküzereyken geoel düzenleyici bir kunılun oluşturulmas gerektiği ifade edilmistir. Şirkeüerie sözleşme imzalandıktan sonra bu kurul naal çabşacak- ür" denıldı. Santrallar yasa tanımıyor Nükleer enerji Fransâ solunu böldü "1999yıhııdakapatAıcak-denilenGok0vıSanlra- k'ıtda aretim icfaı gerekli kömür sağlandı. Kömür tamam üretime devam ÖZCANÖZGÜR Dış Haberler Servisi - Almanya'nın 2000'li yıllarda nükleer enerjiden vazgeçme karan Avnıpa'da yeni tartışmalar yaratıyor. Avrupalı Yeşiller, 13 Haziran'da yapılması öngörülen Avrupa Parlamentosu milletvekili seçimlerinden altı ay önce Sosyal Demokrat Parti'yle Yeşillerin oluşturduğu Alman koalisyon hükümetinin nükleer enerji kaynaklanndan vazgeçilmesi karanndan cesaret alıyorlar. Ancak kendı hükümetlerinin de nükleer enerjiden vazgeçmeleri için baskı yapmayı planlayan Yeşiller nükleer enerji sektörünün çalışanlan ve yöneticilerini de kızdınyorlar. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Yeşillerin adayı olacak olan Daniel Cohn- Bendit'in Fransa'nın La Manche bölgesinde bir nükleer arık tesisini gezerken işçilerin saldınsına uğraması da tartışmalarda son gelişmeyi yansıtıyor. Bu arada Fransız işçilerin tepkilerine CGT, FO ve CSTC işçi sendikalannm da destek vermesi Fransa'da solun. endüstrinin durumu, maddi kaygılar ve çevre duyarhlığı konusunda üçe bölündüğünü gösteriyor. Fransa Endüstri Bakanı Christian Pierret Almanya'nm nükleer enerji tesislerinden vazgeçmesı ve bu yüzden Fransız şırketi Cogema ile anlaşmalannı askıya alacak olması ile ilgili bir orta yolun bulunmasından yana olduğunu ve bu karann ekonomik sonuçlannın Almanya ve Fransa'yı farklı etkilediğini söylüyor. Almanya'nın nükleer enerjiden ve anlaşmalardan vazgeçme karannın, gelecek 10 yıi içinde Fransız nükleer endüstrisini 30 milyar frank kayba uğratacağı belirtiliyor. Cogema şirketinin yanında nükJeer enerji endüstrisi ağinm içinde bulunan diğer Fransız şirketleri de bu karardan endişe duyuyorlar. Fransız Parlamentosu'nda ise yalnızca Yeşillerin nükleer karşıtı olduğu, Fransız hükümetindeki sosyalistlerin büyük bir bölümünün ise nükleer seçenekten yana olduklan söylenıyor. Fransız Sosyalist Partisf nin (PS) geçen hafta yayımlanan bir raporunda, Fransız endüstrisinin önemli ölçüde teknolojik potansiyelini oluşturan nükleer enerjiden Cumhurbaşkanı Demirelden EnerjiTasarrufu Haftası mesajı 'Nükleer santrallara hız verilmeli' ANKARA (Cumimriyet Bürosu) - Cumhurbaş- kanı Sökyman Demirel, Enerji Tasarrufu Haftası nedeniyle yayimladıgı iletide, nükleer santral ku- rulması için çalışmalara hız verilmesini istedi. Demirel, yaymladığı açıklamada elektrik iletim ve dağıtım şebekesindeki kayıplann en aza indiril- mesi için sistemin yenüenmesi ve rüzgâr, güneş ve bidrotermal gibi yenilenebilir zengin enerji kay- naklanndan da yaralanılması gerektiğini belirt- ti.Türkiye'nin bugüne kadar enerji varlığını iyi de- ğerleadirdiğini, ancak enerjugereksıniminin rnasıyla darboğaz yaşandtgtm belirten Dernirel, Türkiye'nin nükleer enerji alanında çok geri kal- dığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Demirel. "'Esasen önümüzdeld 10 yıl içinde enerji sektöründe yürüıiüğe koyacağı- mız 30 ile 40 miryar dolarlık yannm progranu yeni barajlann hidroelektrik ve doğalgaz santrallannın yanı sıra nükleer enerji santrallan yapılmasını da öngörmektedir" dedi. vazgeçilmesinin sonımsuzluk olduğu belirtiliyor. Fransız Sosyalist Partisi'nin bu görüşü, nükleer enerji yanlısı sendikalann ve Fransız Komünist Partisi'nin görüşlerine de uyuyor. Yine Sosyalist Parti'nin Içişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilisi, Fransa'da nükleer enerji kullanılsın mı tartışmalanna geri dönülmesinin gereksiz olduğunu, ancak gelecek yıllarda başka seçeneklere olanak tanıyacak eşitlikçi bir ortam yaratılması gerektiğini belirtiyor. Fransa'nın 1970'lerde 58 nükleer santral yapma planının 1998'in başında gerçekleştiği ve iAi UUiL nükleer san(ral]ann yaşamı it_, „ süresinin 40 yıl ohnası ' ^ nedeniyle 2010 ve 2015 yıllanna kadar yeni santral yapımının söz konusu olmadığı belirtiliyor. Fransa'nın elektrik üretiminin yüzde 80'i nükleer enerji yoluyla sağlanıyor. Ancak uzmanlar, 2020 yıllannda bu oranm yüzde 60'a düşeceğini söylüyorlar. MUĞLA -Mahkeme ve Danıştay kararlanna karşm çahştınlan, zamanm Enerji Bakanı Cumhur Ersü- mer'in "1999Ocakayında kapanacak" dediği Göko- va Termik Santralı çalişmaya devam ediyor. Yatağan ve Yeniköy termik santrallan ile birlilrte Gökova Ter- mik Santralı'nın da kömür ihriyacmı karşılamak üze- re 10 milyon 550 bin ton üretim planlandı. Muğla Valiliği'nden verilen bilgiye göre, Yatağan, Yeniköy, Kemerköy (Gökova) termik santrallannın ya- kıt gereksinimini karşılamak üzere TKl-GELt ve Ye- niköy Linyit Işietmeleri'ne bağlı kömür ocaklannda t999 yıh için 10.5 milyon ton üretim gerçekleştirile- cek. Yıl içinde yapılması planlanan düşük kalorili linyit kömürü üretiminin 4 milyon 550 bin tonluk bölümü, Güney Ege Linyit Işletmesi'ne (GELI) bağh Yatağan- Eskihisar ve Tmaz-Bağyaka ocaklannda üretilecek. Oretimin 6 milyon tonluk bölümü de Yeniköy Linyit Işletmeleri'ne bağlı Yeniköy ve Hüssamlarocaklann- dankörştlanacak. -•- ^n^m-.M^ GELİ tarafmdan üretilen kömürlerin tamamı 3x210 megavathk Yatağan Termik Santrali'nda, Yeniköy Lin- yit Tşletmeleri tarafindan üretilecek kömürlerin tama- mı da 210 megavathk Yeniköy, 3x210 megavathk Gö- kova Termik Santrali'nda enerjiye dönüştürülecek. Yetkililerce yapılan açıklamada, yörenin kömür ocaklannda üretim için 20 trilyon liralık bir harcama- da bulunulacağı, buna karşıhk TEAŞ'a yapılacak sa- üştan 40 trilyon liralık gelir elde edilecegi kaydedildi. Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946'da kuruldu; hem geçmişe, hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemi- zin kurucusu Yunus Nadi'ye saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhu- riyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhu- riyeti 'nin kuruluşunda büyük emeği bu- lunan Yunus Nadi 'nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrim- ci ve demokrat Cumhuriyet'in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti 'yle zamandaş ve eşanlam- lı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel taşlarım bu doğrul- tuda koydu. Yunus Nadi 'nin ölüm yıldö- nümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayı- na dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yanşmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye 'de sanaî alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yal- nız CHP'nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sa- nat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yap- mışlardı. îsveç 'te Nobel, ABD 'de Pulit- zer, Sovyetler'deLenin, Fransa'daGon- court ödüllerinin sonuçları Türkiye 'de de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, elli üç yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanı 'yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarış- ma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye 'de de yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğal- dı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enf- lasyonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncalan gündeme getiri- lebilir, ama yine de kültür, bilim ve sa- nat konularında yapılan yatırımların çokyararlı olduğu rahatlıkla söylenebi- 53. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 1999 lir. Zamanla ödüller arasında aynmlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaş- tıkça, amacı, nitelikleri, karakteri belir- ginleşir. Bu arada kimi holdinglerin kendi amaçlarına yönelik yarışmalar düzenlemeleri ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu yansıtıyor. Kimi bankaların, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacıyla dü- zenledikleri yarışmaların ödülleri, pa- rasal açıdan ne kadar büyük olursa ol- sun; özü, maddi çerçevenin dışındaki anlamında odaklaşıyor. Ödüller, 40 yıh aşkın bir sürede Yu- nus Nadi Armağanı Yarışması adıyla arahksız olarak kırk yıh aşkın bir süre- de düzenli olarak gerçekleştirildi, kül- tür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllen- dirmenin kapsamı 1990 yıhndan itiba- ren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bü- tün baltalanmalara ve olumsuz yatırım- lara karşın sürekli gelişiyor ve yaygın- laşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Tür- kiye de tam değil; siyasal iktidarların baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş de- mokratik ortamdan henüz yoksun sayt- lıyoruz. Buna karşın fıkir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarihsel geli- şim sürecinde elbette 'aydınlanma'nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuri- yet, çağdaş uygarhğa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuru- luşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özen- dirmekte Yunus Nadi Ödülleri 'nin işle- vi sürecek. Bu yıldan başlayarak 1999 Yunus Nadi Ödülleri 'nde iki anabaşhk altında dört ödül verilecek. Edebiyat Ana Dalı: Öykü, roman, şiir. Bilimsel Araştırma: Sosyal Bilimler Araştırması. Önümüzdeki yıllarda ödül anadalları ve dallarında gereksinimlere göre değişiklikyapılabilecek. Adaylara basanlar diliyoruz. i ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihle- ri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayı- na hazır bir 'İcitap dosyası'yla aday olunabi- lir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift araîıkh yazıl- mış olması gereklidir. Adaylar yapıtlanm altı adet olarak göndereceklerdir. Odül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dos- yası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Mehmet Başaran, Vedat Gün- yol, Selim 1leri, Tarık Dursun K., Sami Kara- ören. R O M A N Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına ha- zır bir 'kitap dosyası'yla aday olunabilir. Ya- yımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdı- na makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olma- sı gereklidir. Adaylar yapıtlanm altı adet ola- rak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, ki- tap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Talip Apaydın, Ahmet Cemal, Konur Ertop, Fethi Naci, Muzaffer Uyguner. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına ha- zır bir 'kitap dosyası' ile aday olunabilir. Ya- yımlanmamış yapıtlann beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlanm altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçi- ci Kurul ödülü kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof.Dr. Ce- vat Çapan, Doğan Hızlan, Attilâ llhan, Şük- ran Kurdakul. S O S Y A L B İ L İ M L E R A R A Ş T I R M A S I Ödül konusu "Demokrasi ve Terör" olarak be- lirlenmiştir. Ödüle 1 Nisan 1998 ile 31 Mart 1999 tarihleri arasında yayımlanmış bilimsel araştırmalarla, yayına hazırlanmış ve en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına çift aralıklı makine yazısı ile yazılmış bilimsel araştırma- lar katılabilir. Adaylar yapıtlanm sekiz adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta veri- lir. Seçici Kurul Ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Prof. Dr. Bedia Akarsu, Prof. Dr. ToktamışAteş, Prof. Dr. AydınAybay, Prof.Dr Ta- ner Berksoy, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. îzzettin Önder, Prof. Dr. Erdoğan Teziç. H E R D A L İÇİN C E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensuplan hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad ve ad- reslerini ve telefon numaralanm belirtmek zo- rundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullan- na uymayan yapıtlan yanşma dışında tutmak zorundayız. Adaylann yapıtlanyla birlikte ad- lannı ve soyadlannı arkasına yazacaklan iki fo- toğraflannı, açık adreslerinin de yer aldığı ka- tılma belgesini ve yaşamöykülerini 12 Nisan 1999Pazartesigünüsaat 17.00'ye kadar'Cum- huriyet Gazetesi, Yunus Nadi Ödülleri, Cağa- loğlu 34334 istanbul' adresine iadeli taahhütlü olarak postayla göndermeleri ya da elden alın- dı karşılığı teslim etmeleri gerekmektedir. Ya- yımlanmış yapıtlar daha önce herhangi bir ödül almamış olmalıdır. Zarfin ya da paketin üzeri- ne hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öy- kü vb.) yazılması zorunludur. Odül dallannda (Sosyal Bilimler Araştırması dışında) konu sı- nırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Odül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın il- kelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayım- lanabilir. Ödül sonuçlan 29 Haziran 1999 günü açıklanacaktır. Ö D Ü L Her dal için: 500.000.000 TL. KATILMA BELGESİ ADIM, SOYADIM: ADRESİM: TELEFONUM: KATILDIĞIM DAL:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle