Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26OCAK1999SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
Çukuroyalı
Otomotiv
mahkemede
• Ekonomi Servisi -
Düzenlediği hileli
otomotiv kampanyalan ile
2 bine yakın tüketiciyi
dolandıran Çukurovalı
Otomotiv'in duruşması
mağdurlann katılımı ile
dün Eyüp Adliyesi'nde
yapıldı. Tüketiciyi
Koruma Derneği
(TÜKODER). kampanyalı
otomobil satışlannın
"dolandmcılığa"
dönüştüğûnü açıkladı.
Dernek, Çukurovalı
Otomotiv'in, düzenlediği
kampanyalarla tüketiciyi
5 trilyon lira
dolandırdığını bildirdi.
Konya'da içki
tükethni arttı
• KONYA(AA)-
Konya'da geçen yıl içki ve
sigaraya toplam 16.5
trilyon lira ödendi. Tekel
Satış ve Pazarlama Bölge
Müdürlüğü yetkililerinin
verdiği bilgiye göre,
Konya'da bir önceki yıla
oranla sigara tüketiminde
yüzde 10, içki
tüketiminde yüzde 5
dolaymda artış oldu. Bir
yılda toplam 2 milyon 170
ton sigara, 2 milyon 90
şişe de içkinin tüketildiği
Konya'da, sigaralarda 600
ton ile Kısa Maltepe.
içkide de 1 milyon 600
bin şişe ile rakı ilk sırada
yer aldı.
ABD'de petrol
üpetimi düştü
• HOUSTON(AA)-
ABD'de faaliyet gösteren
petrol sondaj sayısının
son 55 yılın en düşük
seviyesine gerilediği
bildirildi. ABDdeki
petrol sonda kuyusu
sayısının 588'e duştüğü
belirtildi. ABD'de petrol
ile ilgili araştırmalar
yapan Baker Hughes'un
Piyasa Araştırmalan
Müdürü Tony McAloon,
"ABD'de petrol bulmak
ve çıkarmak. dünyanın
herhangi bir yerinde bu işi
yapmaktan çok daha
pahalıdır" dedi.
üretim rekoru
• MUĞLA(AA)-
Muğla'nın Yatağan
ilçesindeki 3x210
megavat kurulu güce
sahip Yatağan Termik
Santralı'nın, 1998yılınia
gerçekleştirdiği elektrik
üretimiyle Türkiye'dekı
termik santrallar arasında
ilk sırada yer aldığı
bildirildi. Santral, 1998
yılında yaklaşık 4 milyar
kwh elektrik eneıjisi
üretti.
GAP'ta bereket
• ISPARTA(AA)-
DevletSulşleri(DSl)
Genel Müdürü Doğan
Altınbilek, Güneydoğu
Anadolu Projesi'nde
sulamaya açılan alanlarda
geçen yıl 50 trilyon liralık
tanm ürünü elde
edıldiğini bildirdi.
Şanlıurfa ve Harran
ovalannda 1995 yılından
bu yana ancak 47 bin
hektarlık alanda sulu
tanm yapılabildiğini
belirten Altınbilek. sulu
tanm yapılan söz konusu
alanın 80 bin hektannda
pamuk, geri kalan 20 bin
hektannda ise mısır,
hububat, sebze ve meyve
üretimi yapıldığını
kaydetti.
Trilyonlarca lira kâr eden holding ve şirketlerin ödediği vergi çalışanlarmki kadar
Vergide beyan komedisiEkonomi Servisi- Kurumlann beyan et-
tıkleri gelirler üzerinden ödedikleri vergi-
ler, neredeyse işçi ve memurun ödedigi dü-
zeyde kaldı. Trilyonlarca lira kâr eden hol-
dingler ile diğer şirketlerin ortalama yıl-
hk kazançlannı, 9 milyar 80 milyon lira
olarak beyan ettikleri ortaya çıktı. Binler-
ce işçi ve memur ise 1998 yılında 500 mil-
yon lira gelir vergisi ödedi.
Bu kuruluşlann beyan ettikleri gelirler
üzerinden ödedikleri verginin ücretlilerin
düzeyinde kalması, "Dört-beş işçi ya me-
mur bir araya geJerek holding kurabüir
mi?" sorusu ile mizaha dönüşmeye baş-
ladı.
Gelirier Genel Müdürlüğü'nün Bilgi lş-
lem Merkezi'nce beyannameleri değer-
lendırilen 314 bin 357 özel sektör ve ka-
rnu kuruluşunun, kurumlar vergisi için
devlete 2 katrilyon 721 trilyon 516.6 mil-
yar lira gelir beyan ettiği bildirildi. Hol-
dingler ve diğer şirketlerin 1997 yılı ge-
lirleri için 1998'de verdikleri kurumlar
vergisi beyannamelerine göre bu kuruluş-
lann yılda ortalama sadece 9 milyar 80 mil-
lller
Adana
Ankara
Bingöl
Bursa
Eskişehir
Gaziantep
Istanbul
izmir
Malatya
Trabzon
Kazanç (bin TL)
• ^ L 4.018.346
[ \ ) 10.759.884
t * \ ( 314.620 ,
\ <
^J) 15.587.332 I
\ W * 12.349.125 ]
^ v JL 1.342.997
B^Vm, 23.564.806
• n l 6.611.478
^ A • 3.016.025 A
• i 1 1.798.147 1
Vergi (bin TL)
^ r ^ 1.008.656
A\U 2.684.372
f rtj\ 77.162
M 1.651.548
y
\ 3.086.772
F>-V 335.422
M ^ J 3.730.735
(\^d 1.650.815
l\WJjk 416.457
V\//VR 463.484
yon lira kazanç elde ettikleri kaydedildı.
Söz konusu beyanlara göre, holdingle-
rin ve büyük şirketlerin merkezı durumun-
daki Istanbul'da 53 bin 673 kurumlar ver-
gisi mükellefi, devlete I998'de bir önce-
ki yıl için l katrilyon 264 trilyon 793.8 mil-
yar gelir elde ettiğini bildirdi.
tstanbul'daki kurumlann beyan ettiği
bu rakam, Türkiye'dekı kurumlar vergisi-
ne tabi toplam gelirin de yüzde 44.3 'ünü
oluşturdu. Bu beyanlara göre Istanbul'da-
ki özel sektör devlerinin yıllık ortalama ka-
zancı 23 milyar 564 milyon lira seviyesin-
de kaldı.
KlT'lerin de yoğunlukta olduğu Anka-
ra 'daki 47 bin 729 kurumlar vergisi mü-
kellefınin devlete beyan ettiği toplam ge-
lir de 513 trilvon 558.5 milvar lira olarak
belirlenirken söz konusu şirketlerin yıllık
ortalama kazançı ise 10milyar759.8mil-
yon lira olarak hesaplandı.
Aynı şekilde tzmir'deki 33 bin 581 ku-
rum da devlete 222 trilyon 20 milyar lira-
lık gelir beyanında bulundu. Beyanlanna
göre bu kuruluşlann yıllık ortalama kazan-
cı 6 milyar 611.4 milyon lirayı aşmadı.
Kurum beyannamelerine göre işletme-
lerin en az gelir elde ettiği il ise Batman
oldu. Bu ilde ortalama yıllık kazanç tuta-
n 309 milyon 806 bin lira seviyesinde ger-
çekleşti.
Çalışan kadar vergi
Kurumlann beyan ettikleri gelirler üze-
rinden ödedikleri vergi de, genel olarak ne-
redeyse işçi-memur düzeyinde kaldı. Is-
tanbul'da kurum başına ortalama vergi 3
milyar 730.7 milyon lira olurken bu rakam
Ankara'da 2 milyar 684.3 milyon lira, tz-
mir'de 1 milyar 650.8 milyar lira, Bur-
sa'da 1 milyar 651.5 milyon lira olarak
tespitedildı. Geçen yıl binlerce ücretli ise
400-500 milyon lira gelir vergisi ödedi.
lOyüsonra
ekmek 125
milyon lira
Türkiye'nin yıHardır
kurtulamacüğı kronikleşen
enflasvonua, gelecek 10 yıİda
da aynı hızla devam etmesi
durumunda mal ve
hizmetlerin fiyatlan bol sıfırlı
düzeylere çıkacak.
Bazı temel mal ve
hizmetierde son 10 >ılda
ulaşüan rakamlan baz alarak
>-apüan araştırmada ilginç
sonuçlar ortaya çıktı. Buna
göre, son 10 yüda tstanbul'da
en fazla artış, banliyö treni ve
öğrenci bileti fiyatlannda
gerçekleşti. Banlhö trenine
binmek isteyen bir kişL, 10 >ıl
önce 200 lira öderken bugün
500 katlık arüşla 100 bin lira
ödiryor. Arbşlann aynı hızla
sürmesi durumunda 2009
yılında banliyö treni bilet
ücreti 50 milyon lira, öğrenci
bileti de 10>il sonra 37.5
müyon lira olacak.
;bEbrr,-e'cr Döriztn Türk Lirası
karşısındaki artışı dikkate
afcndığında ise Alman Markı.
ABD Dolan'nın önünde yer
akh. Son 10 yıl içinde Alman
Marla, Türk Lirası
karşısuıda 190.80 kat artış
gösterirken ABD
Dolan'ndaki artış 176.12 kat
oMu.
Enflasyon böyle giderse...
10 yıllık
artış (kat)
Dolar (S.P)
Mark (S.P)
57.936.900
37.206.000
Petrol-Tüpgaz
S. benzin
N. benzin ğ
12 kg. tüpgaz J
i 802
752
6.000
219.400
204.900
2.220.000
(273.5)
(272.4)
(370.0)
60.005.900
55.814.760
821.400.000 J
Beledıye Otobüsü (İst.)
-Normal
-öğrenci
-Banliyö treni
Köprü gecıs ucreti
(Otomobil)
350
150
200
150.000
75.000
100.000
(428.5)
(500.0)
(500.0)
64.275.000
37.500.000
50.000.000
Samsun ve Maltepe
Y. Rakı (Büyük)
Y. Rakı (Küçük)
Küçük jeton
Beyaz Peynır
Zeytin., „•....««
Rıze çayı (1 kg)
1 Kg. Ayçiçek y.
Et (1 kg-lst)
Ekmek (1 kg)
Süt (1 litre)
Yumurta
Aspirin
100.000
1.250.000
700.000
10.000
1.200.000
1.109.000
1.500.000
560.000
2.800.000
280.000
140.000
20.000
234.800
(166.6)
(238.1)
(250.0)
(66.6)
(200.0)
(483.3)
(365.8)
(280.0)
(466.6)
(448.0)
(200.0)
(160.0)
(342.2)
16.660.000
297.500.000
175.000.000
666.600
240.000.000
~2ftt.630.000
548.700.000
156.800.000
1.306.480.000
125.440.000
28.000.000
3.200.000
80.348.560
Evsahipleri
için son
günler
Ekonomi Servisi-1998 yılına ait kirage-
lirlen için beyanname verme süresi bu ay
sonunda bitiyor. Vergi kanunu uyannca
1998 yılı içinde, kiraya verdiği konutun-
dan 240 milyon liranın üzerinde bir kira
geliri elde edenler bu ay içinde beyanna-
me vermek ve ilk taksidi ödemek zorun-
da. Bu süre içinde beyanname vermeyen
ya da eksik beyanda bulunanlar istısnadan
yararlanamayacaklar. Aile reisı kavramı
kalktıgı için kira geliri olan eşler de. ayn
ayn beyanda bulunacak. Bırmükellefınbir-
den fazla konuttan kira gelin elde etmesi
halinde ise kira gelirlen toplamında, bir de-
falık istisna söz konusu olacak.
Beyanname üzerinden hesaplanan ge-
lirvergisi, ocak, nisan ve temmuz aylann-
da üç eşit taksitte ödenecek. Vatandaşlar,
vergi ve fon payını bağlı olduklan vergi
dairesinin yanı sıra, bağlı olduklan vergi
dairesinin bulunduğu yerin belediye sı-
nırlan içindeki diğer vergi dairelerine öde-
yebilecek. Verginin hesaplanmasında,
1998'de geçerli olan ve 750 milyon lira-
lık ilk dilime yüzde 25'lik vergi oranının
uygulandığı gelir vergisi tarifesi dikkate
alınacak. Konutlardan elde edilen kira ge-
lirlen beyan edilmez veya eksik beyan
edilirse, 240 milyon liralık istisna sının or-
tadan kalkacak. Beyan edilmesi gereken
kira gelirinın bildirilmemesi durumunda,
mükellef adına 2 kat usulsüzlük cezası ke-
silecek ve mükellefin geliri, Takdir Komis-
yonu'nca belirlenecek.
Prof. Oğuz Oyan, aynı politikalann sürdürülmesinin yine rantiyeye yarayacağını öne sürdü
4
Enflasyon takınbsından vazgeçin'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk-Iş Araştırma Müdürü
Prof. Dr. Oğuz Oyan, dışandan
kaynak bulma umutlan yok olan
hükümetin, enflasyonda düşme
eğilimi sürerken yüksek faizlerle
borçlanmasının "rant aktannum
hızlandıracağına'' dikkat çekti.
Faizleri indiremeyen hüküme-
tin tüm politikalannı enflasyona
bağlama saplantısından vazgeç-
me rezervi bulunduğunu belirten
Oyan. Merkez Bankası'ndan kısa
vadeli avans kaynaklannın da kul-
lanılması gerektiğini söyledi.
Türk-tş Araşurma Müdürü Prof.
Dr. Oyan, ekonominin kaynak ge-
reksiniminin dışandan çözülme-
si gerekliliğine dikkat çekerken
bunun dünyanın içinde bulundu-
ğu ekonomik durum. hükümetin
geçıcıliği nedeniyle zor olduğunu
• Türk-îş Araştırma Müdürü Prof. Oyan, dış kaynak olmadığı için
içeriden borçlanarak borçlann ödenmesi durumunda hükümetin
mali sistem karşısında pazarlık gücünün daha da zayıf konuma
düşeceğine dikkat çekti. Mali sistemin de bundan yararlanacağını
belirten Oyan, bu kesimin konsolidasyon söylentileri çıkararak
"faizlerin körüklenmesini" sağladıklannı belirtti.
\airguladi. Oyan. dış kaynak olma-
dığı için içeriden borçlanarak borç-
lann ödenmesi durumunda hükü-
metin mali sistem karşısında pa-
zarlık gücünün daha da zayıf ko-
numa düşeceğinedikkat çekti. Ma-
li sistemin de bundan yararlana-
cağını belirten Oyan, bu kesimin
konsolidasyon söylentileri çıka-
rarak "faizterin körüklenmesini''
sağladıklannı belirtti.
Oğuz Oyan, borç ödemesinde
Merkez Bankası kaynaklan kulla-
mmının mümkün olduğunu vur-
gularken "Geçen yılarahk sonun-
da en az 200 trflyon lira kısa vade-
li avans kullanabilirlerdi. Bö\ lece
bayramdan önce>üzde 1181e borç-
landık di>c ba>ram vapmazlardı.
Kısa vaddi a\ans limitini kullana-
bilir, hatta bu limiti de art&rabflir-
ter" diye konuştu. Tüm politika-
lann enflasyonla mücadeleye bağ-
lama saplantısından kurtulunma-
sı gerektiğini söyleyen Oyan, hü-
kümet yetkililerinin de son açık-
lamalannın bıraz bu yönde oldu-
ğuna dikkat çekti. Oyan. enflasyon-
da ortalamada düşme olmaması-
na karşın böyle bir eğilim içine
girildiğini belirtirken "Bu hfikfi-
met açısnıdan bunda Brarcı ohnak
akılcı görüunüyor" dedi.
Oyan, Merkez Bankası kaynak-
lannın kullanımı ve parasalcı po-
litikalann "hiperenflasyona" ne-
den olacağı kaygılanna ilişkin ola-
rak "Bütûn iç borçlarmı tasfiye et-
mek anlamında parasala politi-
ka>a gidebileceklerini zannetmi-
yorum. Hicbiriktidar me>'vesiniyi-
yemeyeceği vükün ainna girmez""
değerlendirmesini yaptı. Hükü-
metin sınırlı olan avans kullanımı-
na yönelebileceğini kaydeden
Oyan, 1998 yılının ilk 4 ayı için
borç yükünden çok faizlerinin yük-
sekliğinin "vahim" olduğuna dik-
kat çekti. Hükümetin enflasyonu
bu kadar baskı altında tutmaktan
vazgeçerek üretim sektörünü de se-
vindirebileceğini belirtti.
Oyan, iktidardaki DSP'nin, pa-
rasal sıtantı nedeniyle IMF'ye ya-
salann çıkanlması güvenceleriy-
le bağlanması ve sonuçtada bir şey
alamaması durumunda daha olum-
suz sonuçlarla karşı karşıya kala-
cağına dikkat çekti.
Oğuz Oyan, Türk Lirası"nın
enflasyon farkından daha fazla
düşürülmesi anlamı'na gelen reel
devalüasyona gitmesinin gerckli ol-
madığını vurguladı.
Otomotivde
yatınm çok
üretim yok
İSTANBUL (AA) - Türk otomotiv sektörü,
yıllardır yapılan milyarlarca dolarhk yatınm-
larla yıllık 800 binleri aşan üretim kapasitesi-
nin sadece yanya yakınını kullanabiliyor. Ge-
çen yıl, sektördeki 844 bin 877 adetlik kapasi-
teye karşın, piyasa şartlannı dikkate almayan
yatınmlar, daralan iç pazar ve ihracatın isteni-
len düzeye ulajamama-
sı gibi nedenlerin de et-
kisiyle, sadece 405 bin
adetlik üretim yapıldı.
Kapasite kullanım ora-
nı da yüzde 47.39'da kaldı. Otomotiv Sanayii
Derneği (OSD) verilerine göre. sektörde Tofaş
yıllık 250 bin adetlik üretim kapasitesi ile bi-
rinci, Oyak Renault 160 bin ile ikinci, Toyota-
sa 100 bin ile üçüncü sırada yer ahyar.
Otomobil üretiminde de 624 bin adetlik ka-
pasiteye karşın, geçen yıl bunun sadece yüzde
38.45'ikullanılabildi. Hyundai Assan,kapasi-
te kullanımında yüzde 64.78 ile ilk sırada yer
aldı.
Otomotivde 1998 yılı
kapasite ve kullanım oranları
FİRMAUR
A.HONDA
A.ISUZU
BMC
CHRYSLER
FORDOTOSAN
HYUNDAİ ASSAN
KARSAN
MAN
M.BENZTÜRK
OPEL
OTOKAR
OTOYOL
OYAK RENAULT
TEMSA
TOfAŞ
TOYOTASA
TRAKSAN
TÜMOSAN
T.TRAKTÖR
TZD.K
UZEL
TOPLAM
TOPLAM
KAPASİTE
30,000
7,500
21,500
9,000
64,400
52,000
9,000
3,750
7377
25,000
5,350
12,200
160,000
14,300
250,000
100,000
18,000
-
30,000
-
25,000
844,877
1998
ÜRETİMİ
8,251
7,200
11,955
5,200
39,887
32,582
8.480
1.365
6,719
7,030
2,971
6,537
88,506
10,312
92,99
14.513
1,270
1,750
28,261
2,846
26.373
405,002
TOPLAM
KAP.KUL<%)
27.50
96.00
55.60
57.78
61.94
62.66
94.22
36.40
85.30
28.12
55.53
53.58
55.32
72.11
37.20
14.51
7.06
-
94.20
-
105.49
47.39
G. Doğu'da
75 bin işsiz
ENVERSEVtŞ
İşçi pazanna gelenlerin sayısı her geçen gün arüyor.
DtYARBAKK - Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu bölgelerinde tş ve işçi Bulma Kurumu mü-
dürlüklerinde yapılan başvuru sayısının her ge-
çen yıl arttığı belirtildi. Diyarbakır, Batman,
Bingöl, Bitlis, Mardin, Muş, Siirt, Şunak, Hak-
kâri, Malatya, Elazığ ve Şanlıurfa'da yapılan
başvuru sayısının 75 bine ulaştığı, bu rakamın
da geçen yıllara oranla yüzde 30 artış gösterdi-
ği ve 75 bin başvurudan yalnızca yüzde 5'inin
işe yerleştirilebiliği açıklandı.
Iş ve İşçi Bulma Kurumu Diyarbakır Bölge Mü-
dürü Nusret Baştaş, geçen 1998 yılı içinde ku-
rumlannabaşvurankişi sayısının 20.843 'eulaş-
tığını belirterek, bu başvurulardan yalnızca 396
kişinin işe yerleştirilebileceğini söyledi. Nusret
Bas.taş, "Başta Diyarbakır Organize Sanayi BoT-
gesiohnak üzere bötgcdeki diğer illerdeyanm kal-
nuş diğer işletmelerin faalhete geçebflmesi gerek,
Bunlann gerçekteşebilmesi halinde onbinlerce
Idşirahatlıklaişeyerleştirilebilir
1
' dedi. Diyarba-
kır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu
üyesi Kutbettin Arzu ise bölgedeki kayıtlı 75
bin işsizin yanı sıra kayıtsız ve "gjzfi" denebile-
cek işsiz sayısının ise 200 binlere ulaştığını söy-
ledi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Emek Cephesi
Üç günlük bayram tatilinin 9 güne çıkanlması-
nın, ekonomik kriz içindeki bir ülkeye bedeli kımin
umurunda. Bayram sayesinde büttin sorunlan 9'u
çok aşan gün için dondurmuş olmak az şey mi?
Dokuz günlük tatile çıkışın havası, dönüşün uyum
sorunu derken öncesi, sonrası bir sürü gün daha
kazanılmış oluyor.
Ecevit hükümeti, kriz, alınacak önlemler, Mec-
lis'ten geçirilmesi istenen yasalar, IMF, Türkiye'nin
kredi notunun düşürülmesi, hatta Apo konusun-
da yapacağı ilk çıkışlar için çok önemlı soluk ala-
cak bir zaman kazandı.
Biz "Nerede kalmıştık" diyerek gündeme ısınma-
ya çalışırken gündem kendini dayatıyor. Başbakan
Ecevit, her ne kadar IMF uzmanlannın gelişini, Tür-
kiye'ye dayatmalarını kamuoyunun dikkatinden
uzak tutmak istiyorsa da hükümet olarak IMF'ye
öncelik verip vermeyecekleri, kendi gündem ve
öncelikleri ile belli olacak.
Ecevit hükümetinin ilk icraatlan arasında Ekono-
mik Sosyal Konsey'in toplanması olduğu açıklan-
dı. Ekonomik Sosyal Konsey, Ecevit'in her ıktida-
ra gelişinde gündeme gelmiş bir konudur. Ancak
Ecevit'in birözlemi, hükümet icraatı anlayışının bir
parçası olarak değerlendirmek yanlış olur. Ecevit,
geçmiş başbakanlıklarında da Ekonomik Sosyal
Konsey'i iktidar uygulamalarında yapmak istedik-
lerinde önemli bir araç olarak görmüştü. Işçı-işve-
ren-bürokrasi taraflann tartışmasından, onayından
geçmiş konulan hükümet programına almak, uy-
gulamak yüzde yüze yakın başarıya ulaşmak an-
lamına gelebilir.
Gelin görün ki demokrasilerde çok geçerli olan,
Ekonomik Sosyal Konsey'i, Türkiye'de işletebil-
mek hâlâ çok zor gözüküyor. Geçmiş deneyimler,
daha oluşumundan başlayan tartışmaların, Kon-
sey'den ortak kararlar hiç çıkmadan dağılmasını ge-
tirdiğini gösteriyor.
Ecevit hükümetleri de dahil olmak üzere bütün
iktidarlar Ekonomik Sosyal Konsey'i, üçlü tarafla-
nn tartışmasından senteze ulaşmak olarak değıl de
iktidariann almak istedikleri kararlara özellikle işçi
cephesini zorlama aracı olarak düşünmüşlerdi.
Çarpıklık, Konsey'in oluşumunda hükümet-işveren.
ideolojik cephesinin, ağıriığtnın olması ile başlıyor-
du.
Bunun doğal sonucunda da önce temsilden çı-"
kan tartışmalar, sonra konu dayatmaları ile büyü-
yor, emek cephesinin örgütlerinin tek tek çekilme- -
leri, karşı çıkışlan ile Konsey bir karar alamadan da- •
ğılmış oluyordu. Ecevit hükümeti farklı, ışlevsel
Ekonomik Sosyal Konsey için adım atacak mı?
Önce eşit temsil, sonra da dayatmacı olmıyan bir
gündemle işçi, meslek örgütlerinin karşısına çıka-
cak mı?
Belki de Ecevit hükümetinin niyetinden daha ön-
ce ve önemli olan konu, emek cephesi üzerıne son
çabalar. Tabii ki sendikalann sürekli kan kaybetme-
si, son kriz, işten atılmalar, özelleştirme, gündem-;
deki sözleşmeler, hükümetin programındakı IMF da-
yatmaları, sosyal güvenlık reformu(!) yasa tasarısı,
kamu çalışanlannın sendikal haklarını geriye götür-
meyi öngören yasa tasarısı.. başta can yakan,
emek cephesi için yaşamsal sorunlar, birlikteliği,
cepheyi yeniden gündeme getirmiş bulunuyor. Uç
işçi konfederasyonu ve kamu sendikal konfede-
rasyonlan zoraki de olsa, tabandan gelen baskılar
karşısında yeniden bir emek cephesi oluşturma
arayışındalar. Beşli inisiyatifsizliğe dönüşen işve-
ren örgütleri ile birlikte oluşturdukları "beşli inisi-
yatif" hareketinı, yoğun eleştirıler karşısında da
dondurarak "emek cephesi" girişimini öne çıkar-
dılar. Yann bir araya gelerek gündemdeki sayısız
konu için görüş ve eylem birliği oluşturmaya çalı-
şacaklar.
"Biz bu filmi çok gördük. Bu kaçıncı bir araya
gelişleri. Kaçıncı birlikte ciddi bir iş yapmadan
baştaişçiyi, emekçileri oyalamalan" deyıp de ge-
çebiliriz. Ya da yığılan sorunlar karşısında olmak-
olmamak noktasında daha ciddi bir gelişmenin
beklentisi içine girebilir, umutlanabiliriz.
Herarayış, iyimserçıkış karşısında umutlanmak,
insanın doğasında var. Yeni oluşturulmak istenen
"emek cephesi" ile hiç değilse gündemdeki Eko-
nomik Sosyal Konsey çalışmalan, yasa tasanları,
hükümet uygulamalan için ilkeli bir sendikal hare-
ket, emek cephesi ağırlığı ummak, fazla bir şeyler
istemek mi oluyor?
Bankacüardan
özelleştirme
eleştirisi
Ekonomi Servisi - Dış-
bank Murahhas Azası Dr.
Viıral Akışık, Türkiye'ye
en büyük kötülüklerin
özelleştirmelerle yapıldı-
ğını belirterek "Bundan
sonra yapılacak özelleş-
tirmelerde Idmse kamu-
oyu desteği alamaz. Çün-
kü güven kalmadı'' dedi.
Akışık, Türkiye için ya-
kın gelecekte en önemli
sorunun, yerli tasarrufun
güvensizlik nedeniyle dı-
şan kaçması olacağını
söyledi.
Akışık, dün düzenledi-
ği basm toplantısında,
dünya mali piyasalannın
son dönemdeki gelişme-
leri ve Dışbank'ın 1998
yılı çahşmalarını değeT-
lendirdi. Türkiye gene-
linde 51 şubesi bulunan
Dışbank'ın 1998 yılında
25.2 trilyon lira kâr elde
ettiğini söyledi.
Bankanın özkaynak
kârhlığının yüzde 101.2
oranında gerçekleştiğini
kaydeden Akışık, kasa ve
bankalar hesabındaki
anında kullanılabilir var-
lıklannı da 88.8 trilyon
lira düzeyinde tuttuklan-
nı bildirdi.
Türk mali sisteminin
zayıf olduğunu belirten
Akışık, "Bugün Türki-
ye'nin 200 muŞar dolar
Gayri Safi Milİi Hasılası
var. Mali sistem ise 80 mil-
yar dolar. O\sa bu raka-
mın 300 milyardolara çık-
ması gerekirdi" açıkla-
masmı yaptı.
Rusya'da yaşanan kri-
zin ardından Türkiye'den
8 milyar dolar tutannda
bir para çıkışının olduğu-
nu belirten Akışık, piya-
sada 4.5 milyar dolarhk
bir eksik bulunduğunu
kaydetti. Türkiye'nin bu
açığı kapatması için dış
borç bulması gerektiğini
ya da ekonomide yüzde
2.5 oranında bir daralma-
ya gitmesi gerektiğini ifa-
de etti.
Kamuya uyan
Kamu sektörünün kay-
naklannı "harvuruphar-
man savurmamasi" ge-
rektiğini bildiren Akışık,
haziran aymdan sonra
ekonominin rahatlamaya
başlayacağını anlattı. Aİcı-
şık, bankalara yüzde 100
devlet güvencesi verilme-
si konusunda da "Banka-
br bauyordiyerekyeniden
yapüandınnvor. Başkala-
n para batınyor, biz ödü-
yoruz" diye konuştu.