17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 OÖAK 1999 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN • ••Ya Devlet Başa ANKARA - Sıyasetin nefesı hep çözüm kokma- sa da Ankara sürekli siyaset kokluyor. Siyaset ku- lislerınde en keyifli görünenler ise kuşkusuz DSP' liler. Beklenmedik anda gelen iktidar, 18 Nisan se- çimlerine hükümet olarak gitme olanağı Ecevit'in partisini başa güreşecek bir hale getırebilir, düşün- cesınde olanların sayısı az değil. Görüştüğüm bir DSP milletvekili, büyük, hatta çok büyük bir hata yapmadıkları takdirde, sandık- tan birinci parti olarak çıkmalan ya da hiç değilse birıncıyi zorlamaları olasılığından söz ediyor. Belki aşın iyimser bir öngörü. Ama kabul etmek gerekir ki tarafsız gözlemciler de Ecevit'in, büyük bir yanlış yapmaması halinde şu kısa iktidar dö- neminden kârlı çıkacağını ve gelecek seçimlerde milletvekili sayısını hatırı sayılır biçimde arttıraca- ğını söylüyoıiar. Bülent Bey'in partisinin şansını arttıran bir baş- ka faktör de öbür sosyal demokrat parti CHP'nin lideri Baykal'ın ve akıldanelerinin birbirini izleyen hatalan yüzünden, geçen defa güç aştiğı barajı bu kez aşamaması olasılığının belirmesi. Bu durum- da oyunun heba olmamasını isteyen sosyal de- mokrat seçmenlerin. icraatını tam olarak benim- semeseler de Ecevit'e yönelmeleri olasılığı güçlü. Evlerde, toplantılarda yapılan sohbetlerde bu eği- limin örneklerine rastlayabiliyorsunuz. Üstelik Bülent Bey iş dünyasının ve medyanın desteğini de kazanmış durumda. O kadar ki par- tideki karı-koca sultası bile bir erdem, bir avantaj olarak kabul edılip sunuluyor. Ecevit sağın beliıii kesimlerinin, bu arada Fethullahçılann da deste- ğini sağlamak ıçin kendınce gereklı gördüğü ödün- leri vermekten hıç de çekinmıyor. Aynca DSP'de, daha 55. hükümet döneminde kamuoyunda olumlu izlenim yaratmış olan Temi- zel, Uluğbay gibi isimler de var. Bülent Bey'in U- luğbay'ı, Tansu Hanım'ın isteği üzerine başanlı ol- duğu Milli Eğitim'in başından almasının kılrfı da hazir. "Hikmet Bey as/en ekonomisttir ve şu anda ekonomi çok önemli olduğu için o göreve getiril- mıştir." Rüzgâr elvenşli yönden estiği sürece, bu açıklama gerçeği yansıtmasa bile fazla tepki çek- meyecektir. Gerçekten de Türkiye'de şu anda ekonomi çok önemli, hatta gidış böyle sürerse, ki öyle gibi gö- rünüyor, ekonomik durum, siyasal çıkmazın, rejim sorunlannın da önüne geçecektir. •' Işte Ecevit'in karşılaştığı en büyük risk faktörü debu. Devletin muaceliyet kazanmış olan büyük iç ve dış borcunu karşılayabilmesı güç. Ecevit mutlaka dış kaynak bulmak zorunda, yalnız dış borçlar için değil, iç borçlar için de... Çünkü iç borcun yine iç borçlanmayla karşılanmaya kalkışılması halinde, zaten çok yüksek düzeyde seyreden faizlerin da- ha da yukarılara tırmanmasına yol açılacak. Bu- ^ünkü faiz hadlenne bile dayanamayan piyasa, bu tırmanma karşısında hiç tutunamayacak ve iş- ten çıkaımaların, ıflasların birbirini izledıği reses- yonun daha da büyük boyutlara vardığt bir üç ay yaşanabılecek. Türkiye'nin bu durumdan kurtulması için dış kaynaklı para bulması gerekiyor. Bunun yolu da Bülent Bey istese de istemese de IMF'den geçi- yor. Ama IMF, ömrü üç ay olan bir geçici seçim hü- kümeti ile masaya oturmaya hazır olmadığı izleni- mini veriyor. Daha sonra kuruluşun Türkiye so- rumlusu Martin Hardy, Ecevit Hükümeti'ne olum- lu yaklaşacaklannı söylüyorsa da bu açıklamanın ne denlı tatmın edicı olduğu, Bülent Bey'in önüne sürülecek faturanın ne olduğu henüz belli değil. Ayrıca Türkiye'nin ekonomik zorlukları yalnız kendi yapısal bozukluklarından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda dünyadaki kriz de Türkiye'nin pa- ra bularak dar boğazı aşmasını güçleştiriyor. Bülent Bey öyle birdönemde iktidar oldu ki glo- balleşme denen olgu yüzünden Japonya aksırsa Türkiye komaya girebiliyor. Brezilya'nın ağır has- talığı ise Türkiye'yi tabii ki etkiliyor. Daha da kötüsü, ülkemizi tanıyan, Brezilya kri- zini çok önceden gören, sözü dinlenen, görüşüne değer verilen iktisatçılar, Türkiye'nin durumunun Brezilya ile kimi benzerliklertaşıdığını, sıranın Bre- zilya'dan sonra Türkiye'ye gelebileceğini söylü- yorlar. Gerçekten de Türkiye dev bütçe açığı, dev iç ve dış borçları, dayanılması güç, hatta olanak- sız reel faizleri ile bunların sonucu doğan ve git- tikçe artan resesyon yüzünden iyi bir görüntü ver- miyor. Bu durumda. olanakları, araçları ve amaçlan belli IMF'nin, Bülent Bey'in imdadına nasıl yetişe- bileceğini kestirmek gerçekten güç. Aynca Türkiye'nin krizi aşabıleceğine kendisinin inanması yetmiyor, dışarısı da buna inanmak zo- runda ki Türkiye aradığı kaynağı bulabilsin. Işte ekonomik tablo bu. Bu tablonun, 1994ü aşan uzun süreli gerçek bir krizi doğurması olasılığı da zayıf değil. Bu durumda insan ister istemez soruyor; "Aca- ba küçücük partisiyle 'devlet başa' olanağını ya- kalayan Ecevit, büyük bir tuzağa mı düştü? Kısa sürede devlet başa kuzgun leşe dönüşebilirmi?" Ecevit'in geçmışteki iktidarlarının ekonomik fi- yaskosu o zaman ısıtılıp gündeme getirilebilecek ve "Ecevit demek zam, yokluk demektir" sloganı Bülent Bey'i de partisini de güç durumda bıraka- caktır. Şu anda hem Bülent Bey'in, hem partisinin (za- ten ikisi de aynı şey) çok lehine görünen geçici ik- tidar, kısa sürede felakete dönüşebilir. Acaba bu tehlikeyi hissettiği için mi Bülent Ece- vit, "Bize de iktidar hep ekonominin çok kritik du- rumda olduğu dönemlerde geliyor" diye yakınma- ya başladı kulislerde. Evet, Ecevit ile DSP öyle bir sırat köprüsünden geçiyorlar ki ya devlet başa ya kuzgun leşe... 70 bin korucudan 3787'si sabıkalı. Kimi PKK'ye yataklık yaptı, kimi cinayet işledi suçDİYARBAKIR (Cumhumet Büro- su)- Doğu ve Güneydogu Anadolu böl- gelerinde PKK'ye karşı verilen müca- delede yer alan 70 bin geçici köy koru- cusundan 3 bin 787'sinin. yasadışı olay- lara kanştıklan geıekçesiyle yargılan- dıklan ve silahlannın ellerinden alındı- ğı belirlendi. PKK'ye karşı mücadele için devletin silah ve maaş verdiği koruculann 1899'unun "PKK'ye yardım ve yatak- bk ettikieri" iddiasıyla yargilanmalan dikkat çekti. Bölgede 1073 korucu da "uyuşturucu ticareti yapmak ve çete kunnak"suçlanndan yargılandı. Koruculuk sistemi 1984 yılında P- KK'nin Güneydoğu'da silahlı faaliyet göstermesiyle oluşturuldu. 1987 yılın- da Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nın Komeıılarııı kabarıkkurulmasıyla geçici köy koruculannın sayılan 70 bine ulaştı. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde önemli bir istihdam alanı haline de gelen koruculuk sisteminde bınlerce korucu 15 yıl içinde yasadışı ışlere bulaşmalan nedeniyle DGM'ler ve diğer yerel mahkemelerde yargılan- dı. PKK ile mücadelenin kızıştığı dö- nemlerde birer suç makinesi haline ge- len koruclann büyük bölümünün terö- ristlere karşı mücadele vermek yerine örgüt militanlanna yardım ve yataklık ettiği belirlendi. Bazı korucular devle- tin silahmı gönül işlerinde kullanarak kız kaçırdı, kimileri kan davalanm yi- ne devletin silahıyla çözdü. Korucular için de silah ticareti yapanlara da rast- landı. Korucular arasında suç oranının art- masının en önemli nedenlerinden biri de çoğunun bölgenin güçlü aşiretlerine mensup olması. Araştınnalar, korucu- lann bolgedeki kaos ortamının yanı sı- ra devletin verdiği silahı aşiret desteğiy- le birleştirerek daha kolayca suça yönel- diklerini ortaya koydu. Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri ile bölgede görevli Özel Tim elamanlany- la PKK'ye karşı yapılan büyük operas- yonlara da katılan koruculann suç oran- lannın artması, kırsal kesimdeki yurt- taşlann yoğun yakınmalanna neden ol- du. 1987'den sonra korucularlailgilişi- kâyetlerde artış oldu. Bu dönemde bin- lerce korucu hakkında soruşturmalar açıldı. Yargılamalar sonucunda suçlu bulunan 3 bin 787 korucunun devlet ta- rafindan verilen silahlan geri alındı. Bu koruculann tamamının görevlerine son verildi. Suçlu olduklan mahkemelerce saptanan çok sayıda korucu hapıs ceza- lanna çarptınldı. Büyük bölümü halen cezaevlerinde. tçişleri Bakanlığı kayıtlanna göre gö- reve başladıklanndan bu yana sürekli kitle örgütleri, insan haklan kuruluşla- n ile bölge vatandaşlan arasında büyük tartışmalara neden olan geçici köy ko- ruculannın Doğu ve Güneydogu Ana- dolu bölgelerinde işlediği suçlar şöyle: "108'i rüşvet almak, 1899'u PKK'ye yardım ve yataklık, 196'sı adam oldür- mek, 161 'i adam yaralamak. 2801 silah kaçakçılığı. 57'si kız kaçırmak, 13'ü meskene tecavüz ve 1073'ü uyuşturucu ticareti yapmak, çete oluşturmak ve di- ğer suçlar." Ceyhanlı başkanın transfer rekoru ADANA (Cumhuriyet Gü- ney İDeri Bürosu) - Ceyhan Be- lediyesi'nin Bağımsız Belediye Başkanı Emin Civelek törenle ANAP'a kaydmı yaptırdı. Ci- velek CHP'den Belediye Baş- kanı seçildikten sonra parasız- hğı öne sürerek REFAHYOL iktidan döneminde RP'ye geç- miş, pavyonda ıçkili masalarda eğlenirken paparazzi kamera- lanna yakalandıktan sonra ise RP'den de istifa ederek bagım- sız kalmıştı. Seyhan Belediye Başkanı Ahmet Cevdet Yağ ile çok sayı- da partilinin katıhmıyla dün il binasında düzenlenen basın toplantısında II Sekreteri Neca- ti Eldem taraftndan ANAP ro- zetı takılan Civelek. "Mesut Yılmaz hükümetinin Ceyhan'a verdiği desteğm yanı sıra maf- ya ve çeteyle uğraşması ANAP'a sempatryle bakmama neden okJu. Olürsem de kalır- sam da sonuna kadar bu parti- deyim" dedı. Ceyhan Belediye Başkanlı- ğı'na CHP'den seçildiğini, kı- sıtlı olanaklarla hizmet verme- ye çahşırken REFAHYOL hü- kümetinin kurulduğunu kayde- den Civelek. "Ceyhan'a yar- dım alamadığun için CHP'den istifa edip Refah Partisi'ne ka- bldım. Tek amacım: Ceyhan'a hizmet yapabilecek parasal kaynağı belediyemize aktar- makb. Ancak, gereken desteği göremeyince, vaatler yerine ge- tirflmeyince RP'den istifa ettim. Parti değiştirirken sadeceve sa- dece Ceyhan'ı düşünüyordum. Ama gereken desteği göreme- vince hüsrana uğradım" diye konuştu. Ceyhan'da aday adaylan ise yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Emin Civelek'in yine parti de- ğiştirmesinintartışıldığı kentte ünlü işadamı M.Kadir Önük'ün CHP'den aday aday- lığını açıklaması parti çevrele- rinde sevinç yarattı. Partiye ya- kın çevreler Önük ile girecek- leri seçimlerde belediye baş- kanlığına kesin gözüyle baka- bileceklerini belirttiler. Bu arada Adana Barosu Baş- kanı Ziya Yergök de dün CHP'den Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu açıkladı. Elmalı baraj gölüsahasındaki kaçakvillalarsiyasimnnlarla yükseldL(Fotograf: UĞURGÜNYÜZ) - • - FP'liler ISKl'de seçim öncesi söylediklerinin tam tersini yaptılar Su havzalannda işgal MEHMET DEMİRKAYA Türkiye'nin önde gelen yatınmcı kuru- luşlanndan bin olan ISKİ'de FP'li- ler, 1994 yerel seçimlerinde işbaşına gel- meden önce söylediklerinin tam tersi- ni yaptılar. Seçimden önce, suya yapı- lan zamlann geri ahnması için kampanya- lar düzenleyen, suyu tstanbullulara mali- yetine vereceklerini açıklayan FP'liler, aradan geçen süre ıçınde suyun birim fi- yatını fahış oranda arttırdılar. Seçimler ön- cesinde. su ha\ zalannda 0-1000 metre ara- smdaki bölgelere kesinlikle yapılaşma iz- nı vermeyecekleri sözü veren FP'liler. ÎS- Kl yönetmeliğinde degişiklık yaparak ke- sin yapılaşma yasağını 0-300 metreye in- dirdiler. İSKİ. önceki yönetimin suıistimal ve yolsuzluklannm ortaya çıktığı. Istanbul Büyükşehir Belediyesfnin yan kuruluşu. Trilyonluk yatınmlan nedeniyle pek çok müteahhıt fîrmanın yakından izlediği ve su için en küçük bir sorunda dahı 10 mil- yonu aşkın tstanbullunun topa tuttuğu tS- Kl'nin 1999 bütçesı 274 trilyon 356 mıl- yar lira. Bunun 109 trilyon 347 milyar li- rası yatınm bütçesini oluşturuyor. Recep Tayyip Erdoğan. 1994 seçımleri öncesinde düzenlediği kampanyalarla su- ya yapılan zamlann gen almmasını istiyor- du. Ve o dönem yaptığı açıklamalarda Er- doğan. kendılerinin işbaşına gelmesi ha- linde suyu maliyetine verecekleri sözü ver- mişti. Ancak işbaşına geldikten sonra su- ya sürekli zam yapılması üzenne, "Suya zam yapmayacağınıa söylemiştiniz'" den- • Seçimler öncesinde. su havzalannda 0-1000 metre arasındakı bölgelere kesinlikle yapılaşma izni vermeyecekleri sözü veren FP'liler, ÎSKİ yönetmeliğinde değişiklik yaparak kesin yapılaşma yasağını 0-300 metreye indirdiler. diğinde, böyle bir şey söylemediğini be- lırten Erdoğan, suya zam yapmayacakla- nnı değil suyu maliyetine vereceklerini, yapılan zamlardan sonra dahı suyun ma- Iiyetin altında verildiğini ıddia etmişti. 1994 yılında 10 metreküpe kadar olan suyun birim Fıyatı 5 bin lira iken bugün bi- rim fiyatı 174 bin lira. 5 yıl içerisinde su- yun birim fiyatı bu denli armnlmasına kar- şın hiçbir parti suya yapılan zamlann ge- ri ahnması için kampanya düzenlemedi. FP'lilerin işbaşına geîir gelrnez yaptık- lan uygulamalardan biri de ISKl'in yan kuruluşu olan SUSER'in (Su Servisi Ti- caret AŞ) kapatümasıdır. SUSER'in 1200 çalışanının işlerine son verildi. Işten atılan- lar yıllarca tazminatlannı almak için uğ- raştı. Su sayaçlannı okuma işini yürüten SUSER'in kapatılmasma gerekçe olarak, bu işi bundan böyle ISKl'nın yapacağı gösterilmiştı. SUSER işçilerinin bağlı bu- lunduğu TES-tŞ sendikası yaptığı açıkla- mada şu değerlendirmeyi yapmıştı: "SUSER'in >«pöğı saj^ç okuma, fatu- ra dağıtma işleri, yönetime yakın olan, Anadolu yakasında ELS.\N Ltd. Şti'ne, 0800 261 18 38 ücretsiz maviyi kurtarma hattı Istanbul'un 6'da l'inin içme suyu gereksinimini karşdayan Bmöikçekmece'ji kirleten, gölün hemen dibin- deki bu çiftük evierinin yapunını kimse engeüeyemedi. (Fotoğraf: CENGIZ YILDIRIM) Topkapı yakasında Albayrak AŞ'nin yan kuruluşu olan Sistem Ltd. Şti-'ne, Beyoğlu yakasında ise BİLTAŞ şirketine ihale edil- di. Bu şirketlere 500 crvannda işçi alındı. SUSER'in yaptığı tankerie su dağıtım işi tankeıierie birlikte Hamidiye AŞ'ye devre- dildi ve bu şirkete 300 civannda işçi alın- <k" lSKl'nın yan kuruluşu olan SUSER'in kapatılmasından sonra bu kuruluşun yap- tığı ış, özel kuruluşlara ihale edildı. tSKİ içerisinde kalabılecek bir kaynak böylelik- le özel kuruluşlara aktanlmış oldu. FP'lilerin en önemli icraatlanndan biri ISKl yönetmeliğinde yaptıklan değişiklik oldu. Yönetmelik değişikliği. su toplama havzalanndaki yapılaşmayı arttırmaya hizmet edeceği gerekçesiyle Mimarlar Odası tstanbul Şubesi tarafindan dava ko- nusu edildi. CHP'li Istanbul Büyükşehir ve Beyoğ- lu belediye meclis üyesi Havdar Gündoğ, "1994yerel seçimleri öncesinde Recep Tav- yip Erdoğan. su havzalan civannda hızlı bir yeşillendirme çalısması yapılacak ve 0- 1000 metreük bölgeve kesinlikle >erleşim iz- ni verilmeyecektir demişti. Bu dönemde ya- pılaşma vasagı 0-1000 metreden 0-300 met- reye düşürüMü. Verdikleri sözün tam ter- sini yapülar" eleştirisınde bulundu. Su havzalannda bırakm yeşillendirme- yi. yönetmelik değişikliği ile kaçak inşa- atlara da izin verildi. Kaçak yapılaşmya izin vermeyeceğiz diyen FP'liler, yönet- melik değişikliği yaparak su havzalannı yeni yapılaşmalara açtılar. Bu yapılaşma- yı şöyle savundular: "Su havzalannı yapı- İaşmaya tamamen kapatmak bugüne ka- dar bir çözüm getirmemiştir. Çok düşük oranda verilecek izink buralara ev yapa- cak olaniar su havzalannı da konuiar." Özellikle Ömerli ve Elmalı baraj havza- lannda meydana gelen yapılaşma için bir müdahalede bulunmayan ISKl yönetimi, Ebnalı Baraj havzasında bulunan 8-10 vil- la için zaman zamam yıkım girişimlerin- de bulundu. ISKl'nin bu villalan birkaç kez yıkmaya gitmesine karşın bazılan hâ- lâ ayakta duruyor. ÎSKİ, bu villalan son kez yıkmaya gitme girişiminm, Istanbul Valiliği'nin güvenlik kuvvetı vermediği gerekçesiyle yapılamadığını duyurmuştu. Su parası kadar, kullanılan suyun uzak- laştınlması için de para alan İSKİ, kanali- zasyon sisteminin yenilenmesi için yeter- li bir çalışma ortaya koymadı. Küçük bir yağmurda dahi Istanbul'un birçok yeri su- lar altında kalıyor. 18 Misan'daki seçimler İSKİ için de sön derece önemli. FP dışında bir partinin ka- zanması durumunda ISKl'nin trilyonluk ihalelerinin kimlere nasıl verildiğinin in- celenmesiyle pek çok yolsuzluğun ortaya çıkacağı iddia ediliyor. Yarın: İETT'deki siyasi kadrolasma Adana Demokrasi Kurultayı'nın güç bırlığı çağnsı ADANA (Cumhuriyet Bûrosu)- T- MMOB, DÎSK, KESK ve Halkevle- ri'nin katılımıyla 16 Ocak'ta toplanan Adana Hi Demokrasi Kurultayı'nın sonuç bildirgesi yayımlandı. Anaya- sanın, seçim sistemi ve Siyasal Parti- ler Yasası'nın değiştirilmesi, bütçe ha- zırlanırken emek örgütlerinin söz ve karar haklannın sağlanması, özelleş- tinne ihalelerinin iptal edilmesi yö- nündeki istemlerin karara baglandığı belirtilen bildirgede, karariar doğrul- tusunda güç ve eylem birliği için ge- reken çabanın gösterileceği kaydedil- di. Adana tli Demokrasi Kurulta- yı'nm u Demokratikle$me" "Scçfan Sistemi ve Siyasal Partiler Yasası". "1999Bütçesi"'' ve "ÖîeBeştinne'" ana başlıklanyla yayımlanan sonuç bildir- gesinde, demokratikleşme için geoiş halk yığtnlanmn gereksinimlerineya- nıt verecek sivil bir halk anayasası ya- pılması istemine yer verilerek şöyle denildi: "Sendikalann önündeki her tflrİD yasak ve engeUemekr kakfanl- mak kamu çahşanlanna grevü tophı- sözleşmeii sendikai hak ve özgürce si- yaset yapma hakkıverilmelidir. 12 Ey- lül'üo mirası olan çakşma yasalan de- mokratiklestirilmclL işkolu ve iştetme barajlan. noter şaro. yetki iştemi ve grevyasaklan kaldırüniak, iş güvence- si ve işsizlik sigortası sağlanmalıdır. Toplum üzerindt baskı aracı olarak kullanılan DGM'ler kapanlmah, yar- gı bagımsu- olmab ve hukukun üstün- iüğû sağlanmalıdır. Eğhim bagımsız. özerkv« parası/olmalıdır. tsteven ana- dffinde egitim yapabibnelidir. Siyasal iktidann üniversiteler üzerinde baskı aracı olarakkoflandığı YÖKIağvedO- meti, öğretim ûyelerinin, öğrencflerin veçabşanlann yönetime kaülması sağ- fammahdır. Halktan yana politika ve projeler üreten, bu nedenle mevcut olan bu sisteme tersdüşen mesiekoda- ian ûzerindeki her türlü basku sınır- landırnıa ve yetldsizleştirme uvguto- malanndan vazgeçilmelidir. Bütçege- Hrinin büvük kısmı Doğu'da devam e- den savaşa gitmektedir. Ve bu savaş binlerce in&anımızın ölümüne neden olmaktadır. Bu nedenle bu savaşa son verilmeBdir." Bildirgede, seçimlerin halkın ken- <üsini nasıl y&fietmesi gerektift bHin 1 ' cinin verilebikceği propaganda aracı olması, siyasal partilerin tüzûk, prog- ram ve örgütlenmelerini özgür irade- leriyle belirlemelerine olanak tanın- ması, seçimlerde ittifaklara olanak ve- rilmesi, seçimbarajlannın, siyaset ya- saklan ve milletvekili dokunulmaz- lıklannın kaldmlması. adaylann ön- seçimleüyeler tarafindan belirlenme- si istendi. Muradiye davası Çiller'in avukatlan vakfi savundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Büyükşehir Belediye Başka- nı Melih GÖkcek'in belediye olanak- lannı kullandırarak kaynak aktardığı Muradiye Vakfi 'nuı "çete oluştur- makla suçlanan" yöneticılerinin yar- gılanmalanna başlandı. Sanıklardan ll'i tahliye edildi. Muradiye Vak- fi'nın avukatlan arasında Çiller aile- sinin avukatlan Omer Asım Lîvaneli- o@u ile Alparslan Sucu da yer aldı. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü ilk duruşmasında sor- gusu yapılan sanıklardan Cengiz Has- mer, sorgusunda 1994-1995- 1996 yıllannda Ankara Büyükşehir Beledi- yesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı bünyesinde kurulan Emanet Komis- yonu tarafindan Ankara anacadde ve sokaklannın bakım, onanm, ağaçlan- dınna işleriyle ilgili 90 adet işin iha- lesine değişik şirketler adına katıldı- ğmı anlattı. îddianamede yer alan suçlan işle- mediğini savunan Hasmer, Gökçek'i Lale Parkı'nın yapımı sırasında tanı- dığını. bunun dışında hiç görüşmedi- ğjni öne sürdû. Îddianamede. Cengiz Hasmer'in 7 yıldan 18 yıla. Yasemin Hasmer, Sa- im ÇMuoğlu, Musa Mallı. Halil An- durak, Sükvman Asianer, Vlehmet Ermiş, İsmail Cnal, Halil Özbay'ın 3'er yıldan 6'şar yıla, Mustafa Kû- çükkeçe, Akif Ozbay, Ergün Kekş ve Zeki Çulha'nın ise 8'er yıldan 19 yü 6'şar aya kadar ağır hapis cezalanna çarptmlmalan isteniyor. Muradiye Kültür Vakfi Mütevelli Heyeti üyeleri RızaÇöllüoğlu, Musta- fa Katfadğtu, Ahmet Poyraz, Hilal Görgülü, Nuri Aydm, Hüseyin Nad Eseroğlu. Mehme't AdiL BUal Bayram ve Ahmet Erdeme 1 yıl 6'şar aydan 3'er yıla kadar ağır hapis cezası is- teniyor. Dünkü duruşmada 12 tutuklu sa- nıktan 11 'i tahliye edildi. Mahkeme Başkanı MehmetOrhan Karadeniz, suçun niteliğine, delil durumıma ve dosya kapsamına göre, Kevser Pro- je tnşaat Taahhüt Ticaret Sanayi Ltd. şirketi sahibi Cengiz Hasmer dışın- daki 11 sanığın tahliyesine karar ve- rildigini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle