Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
I 26 OCAK 1999 SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sendikalar şubat ayında yapılacak Ekonomik Sosyal Konsey toplantısında öncelikli taleplerini belirledi
'Kriz işçiye yiüdenmemeirALİER / RANU SALMAN
lşçi ve memur konfederasyonlan, şu-
bat ayının ilk günlerinde yapılacağı açık-
lanan Ekonomik Sosyal Konsey (ESK)
toplantısında hükümete ileteceİderi ön-
celikli istemlerini belirledi.
Konfederasyonlan ortak paydada buluş-
turan öncelikli istemlerin başmda kriz ba-
hanesi, sendikasızlaştırma ve özelleştir-
me amaçlı işten çıkarmalann önlenmesi
geliyor.
KonfedeTasyonlar, öncelikle ILO'nun
158 sayılı sözleşmesine uygun olarak iş
güvenliğı yasasırun çıkanlmasını, krizin
yükünün çalışanlara yüklenmemesini ve
zorunlu tasarrufkesintilerinin reel faizle-
riyle birlikte geri ödenmesini, kamu söz-
leşmelerinin seçimlerden önce bitirilme-
sini ve bankacılık sisteminin sorgulanma-
sını istiyor.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral,
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak,
KESK Genel Başkanı Syami Erdetn, Hak-
lş Genel Başkanı Sahm Ishı, TİSK Ge-
nel Başkanı Refik Baydur, TESK Genel
Başkanı DervişGünday veTOBB Başka-
nı Fuat Miras. hükümete ıletecekleri ön-
celikli ıstemlerini Cumhuriyet'eaçıkladı-
lar. Bayram Meral. kriz gerekçesiyle bin-
lerce işçinin işten çıkanldığını anımsata-
rak kendileri açısından en acil sorunun
işten atılanlann geri alınmasını sağlamak
olduğunu söyledi. Kitlesel boyutta süren
Budak: İşsizlik önlensin. Erdem: Miting yapacağız. Meral: SözJeşmeler bitsin. Baydur: LMF yardım eder.
işten çıkarmalann, iş güvenliği yasasının
önemıni bir kez daha ortaya koyduğunu
anlatan Meral, "Asgari ücretin alnndaça-
hşanjşçi var. TRT'de sigortasız işçi çalışj-
>»r. Ücreti bir parça artan işçiyi çıkanp ye-
rine yenisini abyoriar. ILO'nun 158 sayılı
sözleşmesine uygun olarak iş güvencesi
yasası çıkmadığı sürece maalesef bu böy-
le devam edecek" dedi.
'Tasarrufiı teşvik kesintikri
faiziyle ödenmelT
Yüz binlerce kamu işçisini kapsayan
toplusözleşme görüşmelerinin seçimler
öncesinde bitirilmesınin Türk-lş'in önce-
liklerinin başında geldiğinı ileri süren Me-
ral, Tasarrufu Teşvik Fonu adı altında ça-
lışanlardan zorla kesılen kesıntılenn reel
faizlenyle birlikte geri ödenmesini iste-
yeceklerinin, Başbakan Bülent Ecevit'in
de bu uygulamanm sorgulanması gerek-
tiği yönünde açıklamalan bulunduğunun
altınıçizdi. Rıdvan Budak da öncelikli is-
temlerinin "yaşanan ekonomik krizin yü-
künün çahşanlann sırtına y üklenmeme-
si" olduğunu \Tirguladı. Budak, sözlenni
şöyle sürdürdü: "Her kriz döncmi çalı-
şanlar bakımından aiım gücünün gerüe-
mesi. para sahipleri bakımından ise ser-
vetlerine servet kovmak olmuştur. 1994'te
böyleohnuştur. diğer krizierde böyleolmuş-
tur. En önemltsi işsizlerin bö>lesineçokoİ-
duğu bir dönemde yeni işsizlerin. yeni ek-
meksLderin yaraülmasıdir. Bu nedenle iş-
siztik sigortasını bir lütuf degiL sos>al dev-
letin temel amacı olarak gören bir yakla-
ŞHIU Saym Ecevit'ten bekliyoruz. Aynı yak-
laşunı iş güvencesi yasasının çıkardmasıko-
nusunda da bekliyoruz."
Tasarrufu Teş\ ik Fonu'nun da ıç borç-
lanma gibi devletin yurttaşından resmi
olarak aldığı bir borç olduğunu vurgula-
yan Budak, "lç borçjann faizini veremem,
diyen devlet olmayacağuıa göre. bu hak bir
an önce gerçek bir değerlendirmeyle hak
sahipterine verümetidir. Bundansonraaiçin,
bufonunbir öiçüde işsizlikfonu olarak kul-
lanılmasL sendikalaria yapılacak görüs-
melerie olabiür" dıye konuştu.
K.ESK Genel Başkanı Siyami Erdem,
kamu emekçilerinin öne çıkardığı dört is-
temin; "sahte" sendika yasasının geri çe-
kilerek grevlı toplusözleşmelı, özgürlük-
çii bir yasanm cıkanlması, kamu emek-
çilerine verilen yüzde 30'luk "sefiüet" üc-
retinin 1999 yılı için çalışanlan daha da
ekonomik cöküntüye götüreceği gerçe-
ğinden hareketle, ek zam talebinde bulu-
nulması, sendikal faaliyetlerinden dolayı
100 bin kamu emekçısine verilen sürgün
ve diğer cezalann kaldınlması ile SSK'nin
tasfiyesı anlamına gelecek kararlardan
kaçmılması olduğunu söyledi. Erdem, ka-
muoyunu bu talepler doğrultusunda yön-
lendirmek amacıyla şubat ayının ikinci
haftasında Ankara'da yüz bin kişinin ka-
tılımını hedefleyen büyük bir miting ger-
çekleştireceklerini bildirdi.
Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu,
ESK'nin gûndeminin yalnızca hükümet
tarafından değil, birlikte oluşrurulması
gerektiğini belirtirken "ESK'nin günde-
Konca Kuriş olayında
içeriden bağlaııtı şüphesi
• Mehmet Genç, kız kardeşi Kuriş'i kaçıranlann yaklaşık 6.5 aydır
yakalanamaması üzerine "Eğer kaçıran örgüt devletten daha
güçlüyse hakikaten Konca'dan daha büyük sorunlar var demektir.
Yok, eğer içeriden bir himaye görüyorlarsa yine büyük bir sorun
var. Olay giderek Konca olmaktan çıkıyor" dedi.
DEVRİM SEVİMAY
Yaklaşık 6.5 ay önce Mersin'de radikal
lslami bir örgüt tarafindan kaçınldığı öne
sürülen KoncaKuriş'ın ağabeyi Mehmet
Genç, kız kardeşinin bu kadar uzun sûre
içerisinde bulunamamasının akıllara *ka-
çırmaolayının emniyetten birfleriyle bag-
lannlı olabilecegT kuşkusunu getirdigini
söyledi Genç. "Biz Konca'nın ailea ola-
rak kimseyizan atandabırakrnak isfeıni-
yoruz.Ariiaeriıniyetteşkflannın iemden çofc
çete çıku. Acaba bir dını çete' de çıkabi-
Hr mi sorusu hem bizim hem de kamuoyu-
nun kafasına takriryor" dedi.
Kamuoyunun "İsbuncıfemiııisr olarak
tanıdıgı ve Şeker Bayramı 'nda teslim edi-
leceği söylentilerine karşın kendisinden
hiçbir haber alınamayan Konca Kuriş'in
ailesinin bekleyişlen sürüyor. Ailenin
olayla ilgili görüşlerini dile getiren Meh-
met Genç, Kuriş'in 5 çocugundan en kü-
çüğünûn 4 yaşında olduğunu ve annesi-
nin lstanbul 'da yaşadığını zannettiğini be-
lirterek "Beni her görüşünde 'Annem ne-
rede, niye benı hıç aramıyor' diye soru-
ym. Annem ve babam ise hem kalp hem
de şeker hastasL Bu olayı \apanlaruı ar-
tık bir son \vrmesini \e Konca"\n serbest
btrakmalanıu istiyoruz" diye konuştu.
Genç, kimseden merhamet dilenmedikle-
rini, sadece insani bir istekte bulunduk-
lannı vurgulayarak "Merhamet istemek,
af dflemektir. Konca'nın ise afledümeyi
isteyecek hiçbirsuçu NDk" dedi. Kuriş'in
Şeker Bayramı'nda serbest bırakılacağı id-
diasmın "fisım gazetesi" tarafindan orta-
ya atılan söylentiler olduğunu belirten
Genç, Kuriş'in bayramda bırakılmaması-
nın kendilerini şaşırtmadığmı söyledi.
Mehmet Genç, bu tür bir bilginin kendi-
lerine Necmettin Erbakan'ın korumalığı-
nı yapan "Sakaryahlar Grubu"nun başın-
daki insanlardan da dolaylı olarak ulaştı-
nldığını belirttı. Genç, "Ancak emniyet-
ten bize bu konu>1a ilgili resmi bir açıkia-
ma yapılmadığı için bu söylentilere zaten
hiç itibar ermemiştik" dedi. Kız kardeşi-
nin kaçınlmasından bu yana kendilerine
bir yığın ihbar geldiğinı, hatta bu ihbar-
larla yönlendirilmeye çahşıldıkJannı söy-
leyen Genç, bu ihbarlardan en ciddiye al-
dsklan ikisınin ise tam olarak değerlen-
dınlemediginı belirtti. Emniyetm Kuriş ola-
yınıjaJc'P eden ekibi içinde gerçekten çok
ciddı çahşanlar olduğunu vurgulaj'an Mern
' raet'Genç, "Oıuarateşekkürümüzsonsuz,
Ancakgeçen 65 aya karşın bizeverilen tek
yanıt 500 kişinin sonıştunüduğu, fakat
hiçbir bilginin elde ecHlemediğidir. Biz ar-
tık bu durumdan rahatsız olmaya başla-
dık" dedi. Emniyet mensuplannı zan al-
tında bırakmak istemediğinı ifade eden
Genç. ancak kaçınlma olayının üzerin-
den çok uzun bir süre geçmesine karşın
sonuca ulaşılamaması nedeniyle bazı şüp-
helertasimaya başladıklannı söyledi. Genç
şöyle devam etri: "Sonuca bakarsak iki şey
orta>-a çıkıyor: Birincisi. kaçıranlar 6 a\-
dır de\ ietten iyi şekilde gizlendiğine göre,
demek ki devlet örgütlerinden daha güç-
lü bir örgüüe karşı karşjvayız.' Ha>IT böy-
le birörgüt Türkiye de olamaz. devlet tüm
çeteleri çözmüstür' deniliyorsa, o zaman
devletKoncaKurişolayını niyeçözmüyor?
Devlet çözmek isn'yorsa bu işi izleyen ekip
içinde bunu engeOeyen unsurlar>ardemek-
tir. Öyleyse ekibi yenilemek. tarafsız poös-
ler. hatta Konca'nın görüşlerine sıcak ba-
kan poöslerle bu işiyapmak gerekiyor de-
mektir.''
Emniyetin bu süre içinde örgütle "pa-
zarlık" yapması olasıhğını ise Genç şöy-
le değerlendırdi: "Bunu tahmin edebil-
mek için söz konusu örgütün devletk oian
iüşkisine bakmak lazım. Ancak bunu yap-
mak bile çok zor. Çiinkü olayı kimse üst-
lenmedi. Basında hep Hızbullah kaçınta
denivor, ama kesin btr şey söylemek çok
2»r."
İşçinin, emeğin, alın terinin değeri
Türldye'nin döviz ihtiyacının önemli bölümünü karşılavan gurbetçi işçi-
lerimize duyulan minnet duygusunun bir ifadesi olarak 1970'li yıllarda
Tophane Parkı'na dikilen işçi hevkeli, bugünkü halivle işçi haklarına \ö-
nelik saldınlan sinıgeliyor. TörenJe dikilen he\kelin yerinde şimdi başsız,
kolsuz. bacaksız. betondan bir fıgür duruyor. İşçi haklannın geiişimi de
hevkelîn kaderi gibi-. 1980 öncesi 4 mihona ulaşan sendikalı işçi sayısı, 12
Eylül cuntasuun hak gaspıyla başlayan, 1990'h >ıllarda kiireselleşmeyle
süren saldınlar sonucu 1 miKonun altına düştü. Son 2 yüda sendikalaş-
mak isteyen 50 bin işçi işinden olurken, 1998 >ih içinde kriz bahanesiyle
işten atılanlann sayısı 1 milyonu buldu.
minde bizim önceliklerimizin ikinci bir
gündem maddesi olarak yer ahnasnu ar-
zuhıyonız. Emeğin Biriiği Platfonnu'nda
bunu tarüşacağız" dedi. IMF ile stand-by
anlaşmasına dönük özellikle sosyal güven-
lik gibi istemlerin ESK gündemine alm-
masıyla ilgili kaygılar taşıdıklanru belir-
ten Uslu, "Taze para bulma adına Türki-
ye IMF'yi tatmin edemez" dedi. Uslu,
TBMM'de taraflann uzlastıgı sosyal gü-
venlik tasansının çıkanlmasını ıstedi.
Zorunlu Tasarruf Fonu kesintilerinin
nemalandınlmasında ve fonun gelecegiy-
le ilgili düşüncelerini de ortaya koyacak-
lannı kaydeden Uslu, borçlannı zamanın-
da kapatan devletin, bu konudaki yüküm-
lülüğünü de yerine getirmesi gerektiğini
vurguladı.
'Sorunlara çözüm aranmah'
TlSK Genel Başkanı Refik Baydur ise
konseyde "enflasyon, işsizlik ve siyasi is-
tikrann" ele alınmasını istedi. Bu konu-
larda gelişme sağlanmadan bir şey yapı-
lamayacağını kaydeden Baydur, yüklü
borç ödemelerinin olduğu yılın ilk çeyre-
ğini fazla sıkmtıh görmediğini belirtti.
Baydur. 24 milyar doiarlık borcun 15-20
milyar dolanm Türkiye 'nin ödeyebilece-
ğıni, 4-5 milyar dolar da dışandan kaynak
sağlanabileceğini söyledi. IMF'nin dün-
yadaki ve son olarak Brezirya'daki buna-
lıma karşm Türkiye'ye yardım edebilece-
ğini kaydeden Baydur. fonun Türkiye'nin
3 yıllık programına destek verdiğine dik-
kat çekti.
Baydur, sektörlerdeki en büyük sıkın-
byı, "maS sektöF-reelsektör arasındaki »-
kuıtı'' olarak tanımladı. Bu sorunun ko-
lay çözümlenemeyeceğini savunan Bay-
dur. "Bankalar reel sektöre el uzatabiür.
Ancak bunda iyi bir imtihan vermediler.
Özellikle özeUeştirüen ve özeuestirmeden
yarartanan hokfinglerin elindeki bankala-
nn içi boşaltaldı. Hem özelleştirme yönün-
den hem de bu kişikr açısından iyi bir im-
tihan değOdi" diye konuştu.
Günday genişlemed
poütika istedi
TESK Genel Başkanı Derviş Günday
ise konseyde dünyadaki ekonomik buna-
lımın ele alınacagı açıklamalanna dikkat
çekerek finansal nitelikli bunalımın üre-
timde, ekonomide daralma olarak kendi-
sini gösterdığini anımsattı. Günday, genis-
lemeci politikalara gerek olduğunu belir-
tirken "MerkezBankas'nın reeskontoran-
lannın genişletilmesiyie sanayi kuruhışla-
nna kredi olanaklan, Halk Bankası kav-
naklam la KOBİ'lere, Eûmbank ka> nak-
lanyla da ihracatçüann kredi olanaklan-
nın arttmlmasmı önerece^z" dedi. Gün-
day, kısa erimde piyasadaki daralmanın ön-
lenmesini, bankalann kredileri geri ça-
ğırmasına çözüm bulunmasını isterken
orta erimde de bazı reformlann gerçek-
leştirilmesi gerektiğini kaydetti.
'Uretim durdu'
Türkiye Odalar ve Borsalar Biriiği Baş-
kanı Fuat Miras, bugün Başbakan Bülent
Ecevit'e yapacağı nezaket ziyaretinde,
ESK gündemini de görüşeceğıni bildirdi.
Miras, bütün sektörlerde durgunluk ol-
. duğuna dikkat çekerken Trakya ve lz-
mir'deki tekstil fabrikalannın yüzde 70'inin
kapandığmı ya da üretimlerini durdurdu-
ğunu kaydetti. Miras "Anadolu'da, KO-
Bt'lerde kriz var. Bu bankalann tutumu,
iç piyasa ve ihracatm obnamasından kay-
naiklanıyor. Biraz dahaileri giderse, büyük
fobrikalar da kapanır" uyansı yaptı.
Başbakan Bülent Ecevit dün Ankara
Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağiayan'la
görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada
şunlan söyledi: "Ekonomik ve sosyal ko-
nulan kendi başımıza bir sonuca bağiama-
yacağız. Önümüzdeki ay başmda beürB bir
gündemi olan Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey toplannsı yapılacak. Ekonomikve sos-
yal sorunlaria ilgili politikamrzu bu kurul-
la oluşruracağız. Onun için Ekonomik ve
Sosyal Konsey toplantısından önce
ekonomiyte ilgili aynntıh açıklama yap-
mayı doğnı bulmuyonım."
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
Yazanmız yurtdışında bulunduğundan yazılannı ya-
yimlayamıyoruz.
TUS'a
başvurular
haftaya başhyor
ANKARA (AA)-Tıpta
Uzmanlık Egitimi (TUS)
Giriş Sınavı'na başvuru-
lar 1 -12 Şubat 1999 tarih-
leri arasmda yapılacak.
Öğrenci Seçme ve Yer-
Ieştirme Merkezi, Sağlık
Bakanlığı eğitim hastane-
lerinde, ünıversitelerin tıp
fakültelerinde ve Gülha-
ne Askeri Tıp Fakülte-
si'nde tıpta uzmanlık eği-
timi görmek üzere alına-
cak adaylan sınava tabi tu-
tacak.
Sınava başvurmak ve
katılmak için sınav tarihi-
ne kadar ilgili fakülteden
mezun olma şartı bulunu-
yor.
1999-TUSNİsandöne-
mine, tıp fakültesi mezun-
lan, sınav tarihine kadar
stajyerliğini tamamlamış
teğmen, üsteğmen veya
yüzbaşı rütbesmdeki as-
keri sağlık personeli, Sağ-
lık Bakanlığı eğitim has-
tanelerinde Tababet Uz-
manlık Tüzüğü'nün 6.
maddesinin (b) bendinde
belirtilen dallarda uzman-
lık eğıtımi görmek isteyen
veteriner ve eczacılık fa-
külteleri, fen fakültesi ve
dengi fakültelerin biyolo-
ji ve kimya bölümü me-
zunlan, Tababet Uzmanlık
Tüzüğü'nün 7. maddesi-
ne göre üniversitelerdeki
tıpta uzmanlık program-
lannda aylıksız olarak eği-
tim görmek isteyen op fa-
kültesi mezunu yabancı
uyruklu adaylar başvura-
bilecekJer.
Başvuracak adaylar, kı-
lavuz, başvurma belgesi
ve sınav ücreti banka bel-
gesinden oluşan başvuru
evrakını 1 milyon lira kar-
şılığında Sağlık Bakanlı-
ğı il müdürlüklerinden ala-
bilecekler.
Adaylar kılavuzda be-
lirtilen kurallara göre dol-
durduklan başvurma bel-
gesiyle birlikte, 10 milyon
lira sınav ücretinin yatınl-
dığını gösterir banka bel-
gesini en geç 12 Şubat'a
kadar en yakın il sağlık
müdürlüğüne teslim ede-
cekler.
Adaylann, sınava gire-
bilmeleri için başvuru ev-
rakı ve sınav ücreti olarak
'ÖSYM-TUS615856-2 Ya-
pı ve Kredi Bankası Güve-
aevter Şubesi Ankara-Tür-
kiye' hesabına 30 ABD
Dolan veya bu miktar kar-
şılığında yabancı parayı
yatırmalan gerekiyor.
Adaylar, bu parayı yatır-
dıklanna dair banka çeki-
ni başvurma belgesine ek-
leyerek süresi içinde
ÖSYM'ye gönderecekler.
TUS'un birinci basama-
ğını oluşturan Yabancı Dil
Sınavı lONisan 1999Cu-
martesi günü saat 09.30'da
Ankara'da yapılacak.
Uzman Dr. Kadir Ergen
'Radyasyon tedavîsi
gören hastalar
kntik gunlerde
lstanbul Haber Servisi
- Haseki Hastanesi Acil
Dahıliye Bölümü İç Has-
talıklan Uzmanı Dr. Ka-
dirErgen, tkıtelirdeki rad-
yasyona maruz kalan has-
talann şu anda "en kririk
günlerinde" olduğunu
söyledi. Ergen, radyasyo-
na maruz kaldıktan son-
raki 25,35 ve40'ıncı gün-
lerde "beürgin ana hücre
azalmas" meydana gel-
mesınden dolayı hastala-
nn ne derecede etkilen-
dikJerinin bu gunlerde da-
ha net ortaya çıkacağinı
belirtti.
Dr. Kadir Ergen, Hase-
ki Hastanesi'nde tedavisi
sürdürülen hastalardan AM
Şahan, Hasan Şahan ve
Ercan Doğan'ın durum-
lannın genel olarak iyiye
gittiğini söyledi. Ergen,
Hüseyin Gözütok ve Ab-
dullah Ilgaz'ın ise fazla
miktarda radyasyona ma-
ruz kaldıklannı ve tedavi-
lerine yoğun bir şekilde
devam edildiğini belirtti.
Dr. Ergen, Cerrahpaşa
Hastanesi'ne sevk edilen
Naki Ugaz, Kenan Dgaz,
Morat Dgaz, thas Ilgaz ve
Hüseyin Ugaz a da yoğun
bir tedavi uygulandığını
vurguladı.
Dr. Ergen, radyasyon-
dan etkılendikleri şüphe-
siyle Haseki Hastanesi'ne
yatınlan 3 çocuğun da
"çokhaflT bir şekilde et-
kılendıklerinı bildirdi. Ha-
seki'deki hastalardan Ali
Şahan, Hasan Şahan ve
Ercan Doğan'ın radyas-
yondan "hafîP derecede
etkilendiğinin anlaşıldı-
ğuu söyleyen Dr. Ergen
bu hastalann kandaki be-
yaz yuvarlannda ve pıh-
tılaşma hücrelerinde azal-
ma görüldüğünü kaydet-
ti.
Ergen, radyasyona ma-
ruz kaldıktan sonra 25,35
ve 40'ıncı günlerin "befir-
gin ana hücre azalması"
dan dolayı hastalar için
en kritik günler olduğunu
ifade ederek "İçinde bu-
lunduğumuz günler bu
yüzden çok önemli" dedi.
Ziıaat Bankası Hastanesi kimin?
CELAL YILMAZ
İZMİR - Ziraat
Bankası'nin Ankara 'daki
hastanesinin yasa,
kararname, yönetmelik ve
banka ana statüsüne aykın
biçimde kuruldufu
savlanarak, bankanm 40
bine yakın personelinden
kesilen trilyonluk
primlerle finanse edilen
hastane olanaklanndan
milletvekili, üst düzey
bürokrat ve banka genel
merkez yöneticilerinin
yararlandığı öne sürüldü.
. Ankara'nin
Gaziosmanpaşa Mahallesi
Mahatma Gandi
Caddesi'nde I987yılında
hizmete giren "Ziraat
Bankası Hastanesi"nin son
teknolojı, geniş. uzman
doktor ve sağlık
personeliyle donatıldığı
belirtilerek, yasal dayanağı
olmamasına karşın Sağlık
Bakanlığı'nca da ruhsat
verildiği savunuldu.
Bankanm taşra şubelerinde
çalışan personelin ilgili
makamlara gönderdiği
i şikâyet dilekçelerinde
\ hastanenin 1933 yılında
yüriirlüğe giren 2219 sayılı
• Gaziosmanpaşa'da hizmete giren
hastanede banka çalışanlanna
milletvekili ve üst düzey bürokratlardan
tedavi için sıra gelmiyor.
"Hususi Hastaneler
Kanunu"nun 1. ve2.
maddelen hükümlerine
göre düzenlenmesi
gereken banka tüzük ve
yönetmeliklerine uygun
kurulabileceğine dikkat
çekilerek. 1984yılında
çıkanlan "Kamu İktisadi
Tesebbüsleri Hakkındaki
233 Sayıh Kararnamede"
de bununla ilgili hüküm
bulunmadığı vurgulandı.
Bu karamameden 6 ay
sonra kabul edilen ve 9
Kasım 1984tarihinde
Resmi Gazete'de
yayımlanan "T.C. Ziraat
Bankası Ana Statüsü"nde
de durumun değişmediği
kaydedilen dılekçelerde şu
iddialara yer verildi:
"Yasal zemini ounayan
hastanenin sabitve
değişken tşletme
harcamalanmn başlıca iki
kaynağı vardır. Birincisi,
banka mensuplannın
tedavisi karşıliğında banka
bütçesinden ödenen
kaynaklar, diğeri de 40
bine yakın personelin
maaşından kesilen ve yılda
2 trüyonu bulan Sağlık
Yardım Sandığı
primkridir. Bankanm
Ankara'da 6 bin, taşrada
da 34 bin çauşanı vardır.
Geliş-gidiş yol parasL
tedavi öncesi ve sonrası
konaklama-beslenme
harcamalan ve de doluluk
gerekçesiyle tedaviye
konulan sıra engeli
nedenrvie taşradaki
personelin hastaneden
yararlanması yolu fiilen
kapabdır. Diğer bir
ifadeyle banka
çauşanlannın primleriyle
işletilen hastaneden
Ankara'daki banka
vönerJcileri, üst düzey
bürokratiar, siyasiler ve
bunlann ailekri
yararkndınlmaktadır.'"
Taşra çalışanlannca ilgili
makamlara gönderilen
tepki dilekçelerinde,
hastanede son üç yılda
tedavi görenlerin protokol
defterindeki bilgilere göre
açıklanması ve şu
sorulann yanıtlanması
istendi:
"Banka mensubu olmayan
kişilerin sa>isı ve
meskkleri nelerdir ve
bunlardan ne kadar tedavi
ücreti alınmışOr? Hastane
kaç yataklıdır? İhtisas
konulanna göre kaç
doktor çalışmaktadır ve
bunlar maaşlannı nereden
abnaktadırlar? Maaşlannı
Ziraat Bankası Sağhk
Yardım Sandığı'ndan alan
doktor, yardımcı personeL
memur ve teknik personel
unvanlı kaç eleman vardır?
Bunlara ödenen ücrederin
briit aylık tutan nedir?
Hastanede ve
polikliniklerde çauşanlann
içinde banka
mensupiannın,
emeklilerinin, bazı
milletvekiuerinin ve üst
düzey bürokratiann
yakmlan ve çocuklan var
mıdır? Hastane ve
polikHnikler için 1998
yılında toplam ne kadar
malzeme, araç- gereç
kimlerden alınmış ve ne
kadar odeme vapılnuşır?"
Hem pişirin, hem süpürün!
$mdi, 3 yri garantUj
Arçelik tam boy
ya da ankastre firın
alan berkcs, sadece
5 milyon TL daha
ödeyerek bir Elipso
elektrikli süpürge
sahibi olabilir.
Fırınla birlikte diteyen herkese Elipso süpürge!
H a y • t a .