Katalog

SAYFA , # • CUMHURİYET 24OCAK1999PAZAR ; ı ,•*"- OLAYLAR VE GORUŞLER O Bir Halk Lideriydi Prof. Dr. KAZEV1 TORÇER B ugün (24 Ocak 199Ç9), yi- ne Uğur Mumcu'nun Mı- nı taşıdığı sokaktâmeafor*--- bır suıkasta uğrayarak ya- şamını yitirdiği yerde in- sanlar toplanacak, konuşmalar yapıla- cak ve çeşitli etkinliklerle bu büyûk in- san anlatılacaktır. Uğur Mumcu içın li- derlik niteliği ilk defa tarafımdan kul- lanılmıştır. Ama Uğur, halkımızın ço- ğunun anladığı gibi, bir siyasal parti li- den degil, sivasetin çok üzerinde, hal- kın sevgı ve saygısını kazanmış gerçek bir halklideridır Bu sevgi ve saygının kaybolmaması. üstelik her gün biraz daha artması son derece önemli bir ol- gudur. Canına kıyıldığı günütı ertesin- de. toprağa \enlirken onu son >olculu- ğuna uğurlamak için yurdun her köşe- sinden Ankara'ya koşan, her yıl 24 Ocak tarihinde Uğur Mumcu'nun So- •kağı'nda toplanan insanlar ve her gün biraz daha artan sevgi ve saygı seli. onttrrbtr özelliğinin en büyük göster- gesidir. Ugur'a karşı gösterilen bu sevgi ve saygının nedeni nedir? Uğur Mumcu, son derece dürüst ve saygın bir yazardı. Cumhuriyet gaze- tesinde 'Gözlem' köşesinde her gün çe- şitli konularda yazdığı yazılar ve yayım- ladığı kitaplar ile ülkemizin durumu hakkında isabetli tespitleryapmış, so- runların çözümü için yetkililere yol göstermişti. Hiçbir zaman belgelere da- yanmayan yazılar yazntaz ve hatır gö- nül içinkalemini oynatmazdı. Uğur'un başka bir niteliği de sosyal bilincinin olmasıydı. Türkiye'nin sosyal sorunla- n ve bu sorunlann sonuçlannın nere- ye varacağmı önceden keşfeden; halkı- mızı, siyasal iktidar ve muhalefeti uya- ran o yüce kalem, her kişiye nasip ol- mayacak derecede önemli bir silahtı. Böyle önemli bir silah ancak gerçek anlamda lider olan insanlara nasip olur- du. Uğur bu ender kişilerden biriydi. Uğur Mumcu yürekli, gözünü bu- daktan sakınmayan gerçek bir kahra- mandı. O, yazdığı yazılar nedeniyle pek çok kimsenin düşmanlığını kazan- dığının bilincindeydi. Ancak hiçbir za- man idealinden vazgeçmedi. Hiç kim- se, hiçbirsiyasal iktidar onu susturama- dı. Liderliğin en önemli niteliklerin- den birisi bu şekilde yürekli olmaktır ki, Uğur'da bu yetenek mevcuttu. Yaşadığı sürece ülke sorunlanyla il- gili yazılan ve yayımladığı kitaplan ile bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu, Susurluk olayı ile gün ışığına çıkan ve çeteler olayı ile devam eden siyaset- mafya-silah ve zehir kaçakçilığı olay- lannı yıllar önce halkın ve ilgililerin bil- gisine sunmuştu. Ona liderlik nitehğini yakıştırmamın bir nedeni de, 15 yıl sonra ortaya çıkan gerçeklen daha önce görmüş v e yazmış olmasıdır. O sıralarda devletin yüksek kademesınde bulunan bir zatın Istan- bul'da bır resepsiyonda kendısine. dev- letin istihbarat örgütünden daha çok belge sahibi olduğunu, bu belgelerin nasıl ve nereden geldiği sorusunu sor- duğunu \ e buna kendisinın cevap ver- mediğini, bir konuşmamızdabananak- letmıştı. Eğer aynı zat, o soruyu bana sorsaydı, "İllkesini seven her Türk, bu kalem silahşörüne, aydınlaücı olabik- cek beigeleri seve seve verir. Bir araşb- ncı fitizliği ile bu beigeleri adeta labo- raruvar verileri gibi inceleyeceğini ve karanlık olaylan ortaya çıkaracağını bilir. Aslında bunlan yapnıak sizin gö- revinizolmalı>dj* şeklinde cevap venr- dim. Devlet içinde değiştk kademeler- den siyasilerin de içinde olduğu çete- lere o zamanlar kimse inanmazdı. An- cak Uğur Mumcu, tüm bu karanhk iliş- kileri bütün çıplaklığıyla gözlerönüne sermeye devam etti. Ta ki haince bir sal- dınya hedef oluncaya kadar. Yediden yetmişine halkın sevgisini kazanmış, Atatürk ilke ve devrimlerinin. özellik- le laiklik ilkesinin savunucusu olan, Türkiye'nin geleceğinin bilim ve fen- den geçtiğini her zaman vurgulayan sevgili arkadaşım Uğur Mumcu'nun yaşamına son veren ve halen aramızda dolaşan sürüngenlerin bulunup adalet önüne çıkarıldıklannı gördüğüm an, namus sözü verenlerin, sözlerini yıl- larca sonra yerine getirdiklerini göre- rek rahatlayacağım. Kalbi vatan sevgisiyle dolu bu büyük ınsanı, gerçek bır kalpaksız Kuvayi Mil- liyeciyi, aramızdan aynlışının 6. yıl- dönümünde sevgiyle anar, aziz hatıra- sı önünde saygı ile eğilir, ülkemize yap- tığı hizmetler nedeniyle her zaman ol- duğu gibi onu coşku ile alkışlanm. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Mumcu'nun Son Yazısı Öldürülmesinden birkaç gün sonra ona şöyle seslenmiştim: "Gerçeklen derinliğine araştınrdın. Kim insanlık dışı, ahlak dışı; halka, halkın çıkartanna ters düşen dalavereli işler becermişse karşılanna çıkardm. Bılgilerie, belgelehe, tam biryüreklilikle... Artıkbir atasözü oldu senin 'Bilgi sahibi olmadan fikir sa- hibi olunamaz1 deyişın... Yok, yok, öylelerinln bil- gileri de var, ama bu bilgiler betirti kaynaklardan geliyor, daha doğrusu veriliyor ellerine. Kafalan karıştırmak, böylece çıkarlannı konımak, sürdür- mek..." Bugün 24 Ocak... Uğur Mumcu'nun yok edildi- ği gün! Daha doğrusu yok edildi sanıldığı gün!.. Ye- di yıl mı geçti? inanamıyorum! Yok edilemez insan- lar vardır ne tabanca, ne bomba ortadan kaldıra- bilir onları... Bilinç ateşi olur girerier yüreklere, be- yinlere... Tutuştururlar söndürülmek istenen dev- rim ateşlerini... 22 Ocak 1993 günü Cumhuriyet'te son yazısı ya- yımlandı: 'Imam-Subay'... TBMM Eğıtim Komisyo- nu'nda Harp Okullan'na giriş koşullannı düzenle- yen yasa tasansı görüşülürken bir değişiklik öner- gesi verilmiştı. Buna göre imam okullarını bitiren- lerHarp Okullan'na girebileceklerdi! Uğur Mumcu son yazısında bu konuya değinmiş- ti: "Imam-hatip olarak yetiştihlenler emniyet mü- dürû, savcı, yargıç, kaymakam olacaklar; bu yasa değişikliğı TBMM'den geçerse subay da olacak- lar. Neden ilahiyat fakülteleri ile yüksek Islam ens- titülenni bitirenler din adamı olarak çalışmıyortar? " •* <JğW Mumcu bir çarpıklığa dikkatten çekiyordu. İmam ve hatip olarak yetiştirilmek istenenler baş- ka mesleklere kaydınlıyor, bu yüzden de ilkokul çı- kışlılar imam ve hatip olarak görev yapıyorlardı. Bu okutlan bitirenler din adamı olarak çalıştınlmaya- caklarsa bu kadar çok imam okulu açmanın ne an- lamı vardı? "Üstelik, mesleki ve teknık öğrenim liselerinde öğrenci sayısı artışı yüzde 374, imam-hatip lise- lennde yüzde 1.246 olmuştur. Genelliselerde öğ- renci sayısı son yirmiyılda 3 kat, meslek liselerin- de 4.9 kat, imam-hatip liselerinde 13.4 kat artmış- tır." Uğur Mumcu bu saptamayı yaptıktan sonra so- ruyordu: "Imam-hatiplıler din adamı olarak çalıştnlmaya- caklarsa neden art arda imam-hatip okullan açılı- yor. Neden bu okullardaki öğrenci sayısı her yıl bu kadar artıyor?" İmam-hatip lisesi çıkışlılann Harp Okullan'na gi- rebilmeleri TBMM'de nasıl önlendi, anımsamıyo- rum. Ne var ki bu konu kapanmış değildir. Şeriat- çı çevrelerin gözü Silahlı Kuvvetler'in üzerindedir. Bütün amaçlan Atatürk devriminin en güçlü savu- nucusu, sürdürücüsü Türk ordusuna kendi özlem- leri doğrultusunda bir nitelik kazandırmaktır. Uğur Mumcu'yu ortadan kaldıran gerici güçler nıyetlerini hiç mi hiç saklamıyorlar. Yurtıçinde ve dı- şındaki şerıatçı örgütler beş-on yıl öncesine oran- la daha tehdit edici bir nitelik kazanmıştır. Demok- rasinin bir amaç olarak değil, yararlanılacak bir araç olduğunu söyleye söyleye!.., "Dinsel ticaret 12 Eylül 1980 müdahalesinden sonra parasal kaynağa da kavuşarak deviet için- de de köşe başlannı tuttu. Ellerinde yayın organ- lan, yayınevleri, televizyon kanallan ve arkalannda da Suudi kökenli Islam bankerleri var. 1983 yılın- da Milli Eğitim Temel Yasası 'nı değiştirdiler, bugün Harp Okulu yasasını." Uğur Mumcu'nun 22 Ocak 1993 günlü son ya- zısı şu satırlarta bitiyor: "Yaşa var ol Harbiye. Se- lamünaleyküm sivil toplum. Maşallah ikinci Cum- huriyet. Ruhuna el fatiha laiklik." Türkiye Gazetecıler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Bizim Gazete Ülke sorunlarına ılışkin raporlarıyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberlerıyle sivil toplumların gazetesi. Düzenli okumak içın abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75 GÖLBAŞI-ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESt'NDEN Gölbaşı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı tarafindan Memet Oruç ve arkadaşlan aley- hine açılan tespıte ıtıraz davası sonunda Gölbaşı Asvalt Mahallesi. 13 ada, 367 parsel sayılj taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescıline ilişkin mahkememızin 27.10.1997 gün ve 1993/5-1997/40 sayılı karan davalı Maliye Hazinesi tarafindan temyiz edilmiş. Yargıtay 7. Hukuk Daıresı'nin 5.3.1998 gün ve 6298-916 sayılı ila- mı ile onanarak gelmiş, davalı Maliye Hazinesi 3.4.1998 tarihinde tashihi karar yoluna başvurmuş olup davalıiardan Ayşe Fatma Özdemir mirasçısı Zöhre öz- demir (Kale) tüm aramalara rağmen bulunamadığından tashihi karar dilekçesinin ilanen tebliğine karar veril- miştir. Tashihi karar dilekçesinin tebliğine kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 66945 Uğur Mumcu Her Yerde... •4 i. EROL ERTUĞRUL Hukukçu, Aydm Atatürkçü Dûşünce Der Başk. H er 24 Ocak geldiğinde yüreğimiz den de bu işlerle uğraşan, bu kirli işlerin içen- acıyla burkuluyor. Her 24 Ocak'ta yüreğimızde yeni bir bomba pat- lıyor. Bu patlama, dalga dalga ye- niden tüm ulusumuzun yüreğin- de yankılanıyor. Karanlık güçlerin, bu alçakça bombalama eylemini yeniden anımsıyoruz. Aruk, Ugur'u kimlerin aramızdan aldığını dü- şünmüyoruz. Çünkü, bunu kimlerin yaptığmı biliyoruz. Bir tek adını öğrenmedik bu alçak- ça eylemi gerçekleştirenin. Ama hiç kuşku yok, tüm aynntılar, hiç gizlenmeden gün ışığına çı- kacak. Tüm sorumlular yargı önünde hesap ve- recek. Eğer Sevgili Uğur Mumcu'yu aramızdan ayı- ranlar belli olmazsa, onlardan bu çirkin eyle- min hesabı sorulmazsa, ülkemızde gerçek de- mokrasi hiçbir zaman olmaz. O nedenle de Sevgili Uğur'un ölümü, ülkemizin geleceğini demokraside arayan, demokraside gören her- kesin sorunudur. Gerçek demokrasinin olduğu ülkelerde, deviet çete kurmaz, deviet adam öl- dürmez. Ya da deviet adına kimse çete kuramaz. Devlet adına kimse, devletin çıkarlanndan söz ederek, vatanseverlik uydurmalannın arkasına saklanarak, adam öldürmez. Sevgili Uğur Mumcu, Türk devriminin, ay- dınlanma çağmın inançlı savunuculanndandı. Tam bağımsızlık ilkesini, Kurtuluş Savaşı bay- rağını günümüze taşıyan aydınlanmacılardan- dı. Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği genç- lerden birisiydi. Terörle, yobazlarla, uyuşturu- cu ile silah kaçakçılan ile uğraşıyordu. Bu yüz- sinde olan herkesin hedefıydi. Işte gerçek va- tanseverlik böyle olur. Eğer Atatürk devrimle- rinin inançlı savunucusu iseniz, Türk aydın- lanmasının inançlı savunucusu iseniz, teröre. yobazlığa, bağnazlığa, bölücülere karşıysanız, gerçek bir demokrasiden, insan haklanndan yanaysanız, gerçek yurtsever sizsiniz. Tıpkı Uğur Mumcu gibi... Devletin içerisine sızmış bir avuç gözü dön- müş cani ve onlann devlet dışındaki uzantıla- n nasıl vatansever sayılabilir... Nasıl koruna- bilir... Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu yerlerde katiller konmmaz, korunamaz. Simdi Uğur Mumcu adı, yollarda, alanlarda. parklarda, ulusumuzun yüreğinde, her yerde. Dün Sevgili Uğur'u tanımayanlar, onun bir tek yazısını okumayanlar bile artık onu tanıyorlar. Onun hangi ilkeleri savunduğunu biliyorlar. Onun hangi ilkeler uğruna öldüğünü de biliyor- lar. Artık herkes, Sevgili Uğur'un Türkıye'yi Türkiye yapan ilkeler için, hukukun üstünlüğü için, Türk aydınlanması için, gerçek bir de- mokrasi için öldüğünü biliyor. Artık herkes, Uğur'un Türkiye için öldüğünü biliyor. Onun içın de Uğur Mumcu her yerde. 24 Ocak günü Karlı Sokak'ta patlayan bom- ba, bir devi uyandırdı. Tüm demokratlar, çağ- daş Türkiye'den yana olanlar. Atatürk ilke ve devnmlerine inananlar, ayağa kalktılar. Yakın geçmişte güçlerini gösterdiler. Çeteler böyle çıktı ortaya, daha doğrusu çe- telerin dev lete bulaştığı böyle anlaşüdı, Vatan- severlik uydurmalan altında, ülkemızı karan- lığa sürüklemek isteyenlerin maskeleri böyle düşürüldü. Güzel yurdumuz için mutlu gelece- ğin aydınlanmadan geçtiği böylece kesinlik ka- zandı. Uğur Mumcu, yaptığı işler nedeniyle, yaz- dığı yazılar, yaptığı araştırmalar nedeniyle, il- keleri nedeniyle hedefti. Şimdi o ilkeler hepi- mizin ilkeleridir. Hepimiz artık, bu ilkeler uğ- runa, hedef olacaksak olalım! Kendi çıkarlannı. ulusumuzun çıkarlanndan önde gören aymaz politikacılar, sahte Atatürk- çüler, ulusumuzun her şeyi bıldiğini ve gördü- ğünü anlamak zorundadırlar. Dış ülkelerde Sevr'i yeniden gündeme getir- mek isteyenler ve onlann iç destekçileri, bölü- cüler, ülkemizi inançlann kör karanlığına tut- sak etmek isteyenler. aydınlanmacılann yürek- lenndeki ateş karşısında hiçbir zaman tutuna- mayacaklardır. Her fırsatta. inanmadıklan halde, kişisel ve siyasal çıkarlan uğruna. gericilere ve yobazla- ra ödün verenlerin ise uzun gelecekte kesin olarak başan şanslan yoktur. Kamu kurumla- nndaki kadrolan, bağnaz, tutucu \e yobazlar- dan temizlemeye çalışırken aydınlıkçı ve Ata- türkçü kadrolan olusrurmaya çalışırken 'milfr- yetçi, muha&zakâr' kadrolann yararlanndan söz etmeye çalışanlann utanmazlıklanna şaşınp kalmamak elde değil. Uğur Mumcu da olsa öy- le yapardı. Bu pişkinlığe, bu aymazlığa, bu çı- karcılığa şaşardı. Bir 24 Ocak'ta daha Sevgili Uğur'u sevgiy- le, saygıyla anarken, onun boşuna ölmediğini bir kez daha >üksek sesle dile getiriyoruz. Ve ilkelerin.iyaşatacağırru^zijbjür ^ejZdahavin^liyo- ruz.' ' ' ANKARA GAVTRtMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ">O)EN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1998/183 IŞ Satılmasma karar venlen gayrimenkulûn cinsi, kıy- meti, adedi, evsafv. Ankara, Altındağ ilçesi, Önder Ma- hallesi'nde, Siteler Demırhendek Caddesi 139 kapı nu- maralı binanın bulunduğu yere rastlayan ve imann 9148 ada, 10 numaralı parselini teşkil eden 460 m2 miktann- dakı tarla vasıflı taşınmaz; hissedarlararasindaki ortak- lığın giderilmesi için tapu kaydındakı takyidatlan ile ve aynntısı dosyada mevcut bilirkışi raporunda açıklanan bodrum+zemin+3 normal kat olmak üzere 5 kattan olu- şan muktesatlanyla birlikte açık arttırma suretıyle satı- lacaktır. Takdir edilen kıymeti: 112.50O.0O0.0O0.-TL yüzde 15 KDV alıcıya aitrir. Satrşşartlan: 1- Satış, 15.3.1999 günü saat 14.40'tan 14.50'ye kadar adliye mezat salonunda açık arttırma su- retiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıyme- tin yüzde 75'ini ve rüçhanh alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıra- nın taahhüdübaki kalmak şartıyla 25.3.1999 günü aynı yer ve aynı saatte ikıncı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu art- tırmada da bu miktar elde edilememışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ila- nında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır. Şu kadar ki arttırma bedelınin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteye- nin alacağina rüçhanı olan alacaklann toplamından faz- la olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştır- ma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2- Arttırmaya işti- rak edeceklerin, tahmin edilen kıymetın yüzde 20'si nis- petinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir banka- nın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Sanş, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebılir. Tellaliye resmi. ıhale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış bede- linden ödenir. 3- tpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgili- lerin (•) bu gaynmenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı beigeleri ile on beş gün içinde dairemize bildıımeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça pay- laşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelıni yatırmamak suretiyle ihalenin fes- hine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri. teklif ettıkleri bedel ile son ıhale bedeli arasmdaki farktan ve diğer za- rarlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen me- sul olacaklardır. Ihale farkı ve temerrüt faızi aynca hük- me hacet kalmaksızm dairemizce tahsil olunacak. bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tanhmden itibaren herkesin görebilmesi içın dairede açık olup masrafi verildiği takdirde ısteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bılgi almak isteyenlerin 1998/183 İŞ sayılı dosya numarasıy- la müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. 8.1.1999 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahiplen de dahildir. Basın: 2181 ÇORUM ASLİYE İKİNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1997/69 Osman Ergm vekili tarafindan Nazife Ergın aleyhine açılan boşanma davasının 9.6.1998 tarihinde boşanma- lanna karar verilerek, karar gereğince; Davalı Nazife Ergin adına çıkanlan tebligat tebliğ edilememış. zabıta- ca adresi tahkik ettirilmiş, tespit edilememiştır. Bu ba- kımdan ilanen tebliğine karar venlmiş olup, Bu ilanın ilan tanhinden itibaren 15 gün içinde temyiz edil- medığinde karann kesinleşeceği ilan olunur. 4.1.1999 Basın: 2247 ANMA - • Yaşamını Atatürk devrim ve ilkelerine, laik cumhuriyete, demokratik hak ve özgürlüklere adamış sevgili üyemiz UĞUR MUMCU'yu alçakça katledilişinin 6'ncı yılında saygıyla anıyor, katil ya da katillerinin bulunmasmı istiyoruz. TÜRKİYE GAZETECtLER SENDİKASI YÖNETİM KURULU .Muammer Aksoy ; 1915-31.1.1990) Ugur Mumcu (22.8.1942-24.1.1993) Atatürk ilke ve devrimlerinin aYdınlığmda, tam bagımsızhktan, ultjsal egemenlikten ve insanı insan yapan erdemlerden asla ödün vermeden, çagdaş, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ve hukuk toplumunda, dürüst ve onurlu yaşama kararhlıgımızı duyurarak Sizlcri sevgiyle anıyoruz. j\ \ff ÇAGDAŞYAŞAMI / DESTEKLEME DERMEĞİ GeP9! Merkez ve Tüm Subele r PENCERE Altıncı Yıldönümünün Alacasında... Sevgili Uğur aramızdan aynlalı altı yıl olmuş... Beylik laf: Zaman ne çabuk geçiyor?.. Ama köprülerin artından sularda geçiyor; 28 Şu- bat'ıyaşadtk... Yaşıyoruz. 28 Şubat'ta iki karar alındı: Irtica en büyük tehlike.. Çetenin üstüne yürünecek.. Hiçbir parti bu kararlan alamazdı; hiçbir parti- nin bu kararlan almak işine gelmezdi; hiçbir par- tinin bu kararlan almaya gücü yetmezdi. Kendimizi aldatmayalım, "8ytllıkzoruntueğitim^ bile çeyrek yüzyıl sürüncemede tutan partiler, çe- tenin üstüne nasıl yürüyeceklerdi?.. Uğur, çetenin üstüne yürümüştü. Bu nedenle öldürüldü. • Çetenin devlette yuvalanması ve sermaye ke- siminde mafyalaşması "komünizmle mücadele" sürecinin biroluşumudur; faşizmle dinciliğin işbir- liği, bu sürecin ideolojik örgüsünde var. 12 Eylül rejiminde bu ideolojik örgü "Türk-lslam Sentezi" adryla devletin resmi görüşüne dönüştürüldü. Uğur Mumcu Cumhuriyet'teki köşesinde maf- yayla savaşıma girdiği günden başlayarak iz sür- düğünde bu işbirliğinin türetimi olan çetenin ipuç- larını yakalıyordu. Mumcu'nun yazılarında adı ge- çen çete elemanlan kimler?.. Ünlülerden üçü: Abdullah Çatlı.. Alaattin Çakıcı.. '} ' Haluk Kırcı.. Peki, elleri kanlı bu kuklalann ardında kimler var?.. Uğur, bu sorunun yanıtını ortaya çıkaraca- ğı için öldürülmedi mı?.. • Uğur Mumcu'nun cenaze töreni büyük bir halk eylemidir. Halkı kimse örgütlemedi, insanlar ken- diliğinden toplandılar. O günden bu yana ikinci bü- yük halk eylemi "Sürekli aydınlık için bir dakika ka- ranlık"\\r. Her iki eylem de toplumun özlemini vur- guluyor; Uğur Mumcu'nun katilleri ancak "Aydın- lık bir Türkiye"6e bulunabilir; karanlıkta değil... Karanlık karanlığı çağıracaktır. Çeteyle ırtica özdeştir. Bu birlik, dinci partinin iktidannda ortaya çıktı. Ancak halkıyla, askeriyle, polisiyle, yargıcıyla, aydınıyla "devletin içine yu- valanmış çeteye ve sermayeye yuvalanmış maf- ya"ya karşı çıkılabilirse, Uğur'un katilleri yakala- nabilir. Yoksa Türkiye bir cehennemin kuyusuna doğ- ru çekilen ülke olacaktır. Uğur Mumcu sağ olsaydı ne yapardı?.. 28 Şubat'ı destekler miydi?.. Yanıtı siz verin. - . AYŞE EMEL ÇÖLGEÇEN MEHMETALÎ ÖNAL Evlendik... Mutluyuz. ' htanbul 16 Ocak 1999 Yiğit ve Mert'in biricik babası çok sevgili eşim ERTUĞRUL ÖZKUL'ukaybettik. Dostlannın ve sevenlerinin başı sağolsun. Eşi HATİCE ÖZKUL BAŞSAĞLIĞI Arkadaşımız Saadet Uslu'nun babası SADETTİN USLU'yu yitirdik. Acısını paylaşıyor, yakınlanna başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Cumhuriyet Gazetesi Çalışanlan 26 Ocak Saiı Saat:17.00-19.00 Konuklarımızla söyleşip, kitaplannı imzalayacak Istiklal Cad. (Fransız Konsolosluöu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82