Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Ozgürlük ve 1>ağuıLSTzblv
Ahmet Hamdi Tanpmar'm 'Sahnenin Dışındakiler' adlı romanından uyarlanan film
senaryosu 'îki Ateş Arasmda' ilk kez îyi Şeyler Yaymcılık tarafmdan yayımlandı
MEMET BAYDUR
Ahmet Hamdi Tanptnar'ın Sahnenin
Dışındakıler adlı romanı "tstanbul'a 1920 yılı
Eyiülü'nün sonunda yagmurlu kapanık bir gece
yansı gelmiştim" cümlesiyle başlar. Üç yüz kırk
üç sayfa sonra "- Havdi gidelim! Muhlis Bey önde.
yola çıkök." cümlesiyle biter. Romanın kahramanı
Cemal, yağmurlu, kapanık bir gece geldiğı
tstanbuTdan Anadolu'ya geçmekte, tstiklal Savaşı'na
kanlmaya gitmektedır. Tanpuıar, Cemarın tstanbul'a
gelişiyle gidişi arasındaki sürecı ve bırtakım insanlan
büyük bir ustalıkJa okurun önüne serer. tstiklal
Savaşı'na uzaktan bakan, "sahnenin dısında" kalmış
insanlann gözünden anlatılmış bir lstiklal Savaşı
romanıdırbu. Onca aşkın. ihtirasın, kıskançlığın,
kalleşliğin, dedikodunun içinde ana tema, asıl izlek
hep siyasettir.
tki Ateş Arasında, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bu
malzemeden (kendi romanından) yola çıkarak
yazdığı olağanüstü incelikler ıçeren ve kanımca
tamamlanmamış bir film senaryosu. Romanın
ikinci bölümünde geçen olayları anlatmasına
rağmen Tanpınargeriye dönüşlerle. anımsamalarla
ve zamanı içın yeni anlatun yöntemleriyle romanının
tamamını senaryo içine ya>Tnıştır. Elımizdeki yapıtı
gerçekten kıymetli kılan iki bölüm ıse Tanpınar'ın
senaryonun başına eklediğı açıklamalardır.
Bunlardan ilkinde yazar filmin yönetmenine çok
yardımcı olacak aynntılı bilgiler ve bu bilgilerin
kendince yorumlannı vermektedir. Filmde "başrol''
Cemal'indir ama.. Tanpınar daha açıklamalann
ilk maddesinde Nasır Paşa'nın film içindeki
önemınin altını çizer. Nasır Paşa eski ile yeni
arasında sıkışıp kalmış bir Osmanlı aydınıdır ve
filmin öyküsü içinde, romanda da olduğu gibi
sonuna kadar anahtar kişilik olmayı üstlenir.
Romanın zamanını da değiştinr Tanpınar, ileriye
doğnı kaydınr filmin geçtiği tarihi. Şimdi 1921
yıhnın Ağustosu'nun son haftasında başlayan film
Sakarya Savaşı'nın bitiminde, 10 Eylül gûnü sona
erer. Tanpınar, senaryo metninde sözü edilmese dahi,
kişilerin belleğini, bilgilerini ve davranış biçimlerini
şöyle ya da böyle etkileyecek ya da biçimlendirecek
olan tarihsel bilgileri de verir yönetmene.
Dayanamaz. şu aynntıyı da ekler açıklamalanna:
tstiklal Marşı"nın kabul edilmiş olması fon müziği
bakımından son derece önemlidir. Karakterlerin iç
dünyalanndan filmin müziğine kadar sınemasal
olsun olmasın birçok aynntıyı ince ince anlatır
yazanmız.
Anadolu'da başlayan anti emperyalist savaşa
tstanbul'dan destek ya da köstek olan insanlann
ve bu arada Nasır Paşa gibi kararsızlann durumlan
Xki Ateş Arasında' adlı
yapıtta, lstiklal Savaşı'ndan
hemen önceki yıllarda,
Anadolu'da başlayan anti-
emperyalist savaşa
Istanbul'dan destek ya da
köstek olanların yanı sıra
Nasır Paşa gibi kararsız
kalanlann durumlan da
hikâye ediliyor. Senaryoda
yer alan karakterler kimi
zaman en ince aynntılanyla
işlenirken kimi zaman da
bir fırça darbesiyle
anlatılıyor. Tanpınar'ın
yayımlanmamış
senaryosunun ilk baskısı
olan "tki Ateş Arasında"
başlıklı kitapta bulunan
Memet Baydur'un yazısını
sunuyoruz.
hikâye edilirken tki Ateş Arasında kalanlann kişisel
dramlan da gireraraya. Tanpınar'ın olanca ustalığı
ve mizah duygusuyla yarattığı enfes bir durum da
şudur: Filmdeki bütün erkekler şu ya da bu şekilde
Sabiha'yı severler. Çogu sınlsıklam âşıktır
Sabiha'ya. Aşk-Sevgi-Sevda üstüne çeşitlemeler
yapıyor gibidir Tanpınar. Sonunda bunlann arasına
yurtsever olmayı, memleket sevgisini de katar
ustalıkla.
Tanpınar'ın açıklamalan olağanüstü biruyanyla
biter. Filmin yönetmenine, bütün kanşık olaylanna
ve örgüsüne rağmen filmin bir karakter filmi
oldugunu hatırlatır Tanpınar. tnsanlar anlatılmalıdır
durumlarla beraber.
Açıklamalann ikinci bölümüne *Filmdeki Mühim
Karakterler" başlığını koymuş Tanpınar. Filmdeki
on üç karakter kimi zaman kılı kırk yararak, kimi
zaman birkaç fırça darbesiyle açıklanır burada.
Tanpınar. Cemal üstüne yaptığı açıklamalarda bu
kişinin filmdeki "şahsiyetininritmi"ndensöz eder,
bir kimlik haritası çıkanr. Değişimleri, nedenleriyle
görürüz. Jestlerin, bakışlann, sözcüklerin, sessiz-
liklenn gelişimini bildirir bize. Bu senaryodan
film yapmak isteyecek insanlar için çok değerlidir
bu satırlar. Yönetmenınden oyuncusuna kadar...
Filmin kötü kişilerinden Sabiha'nın kocası lzzet'ı
bir iki satırla açıklar filmin içinde Tanpınar.
Senarvonun o satırlan şöyledir "Cemal, Sabiha'nın
evlendiğini işittiği için sarsıur. tzzet'e ait hayaller_.
Büyük bir bahçe. Bir havuz. Yedi yaşında bir çocuk
kepçeyle havuzdan çıkardığı kırmızı balıklaruı
gözlerini oyup havuza atıyor." Izzet'i bütün
kötülüğüyle taa çocukluğunda tanımış oluruz.
Senaryoda anahtar Tanpınar cümleleri, sorulan,
yanıtlan da var elbette. Cemal o can alıcı soruyu
sorar bir yerde: Niçin böyleyiz biz? Tevfik Bey
yanıtlar: Bizdeme. Hepimiz böyle degiliz. Elbette
değıliz. Içimızde böyle keratalar da var.
Beyoğlu'ndaki görkemli Beyaz Rus lokantasmı
anlatırken şu satırlar girer senaryoya: "Masallann
arasında gogsü nişanlaıia doiu. geniş sakalh. bir ayağı
tahta eski bir general göğsüne asılnuş agara sepetiyle
dolaşır."
Nasır Paşa'nın konagındakı bir toplantıda
Cemal'in Abdullah Cevdet'e verdiği yanıt da
unutulmazdır.. "Hürriyetle beraber istiklali de
sevseydiniz ne güzel olurdu beyefendi."
İki Ateş Arasında. fınal sahneleri (belki yalnızca
bir tek sahnesi) yazılmamış ama, bu haliyle bile
okunması ya da zihin perdesinde bile olsa fılme
çekilmesi keyıf veren bir yapıt. Ahmet Hamdi
Tanpınar'ı, roman okumayı ve sinemayı sevenler
için. Bir de elbette hürriyetle beraber istiklali de
sevenler için.
Zeki Demirkubuz 'un yeni filmi 'Üçüncü Sayfa', 'sıkışmış insanlann çıkışsızlığını 'anlatıyor
mamyorum
İlk filmi C Btok'un yakJaşımıy la. ıçe-
rigiyle, üslubuyla, kişıselliğiyle eleştir-
menlerin ilgisini çekmiştı Zeki Demir-
kubuz. Istanbul Film Festivali'nin Al-
tın Lale Ödülü'nü geri çevirince 'ödüJ
reddeden provokatif yönetmeni' oldu
'verîli ilişkiterin' tlk fılminin ardından
sarf ettiğı sözlerin altını doldurmak içın
ikinci bağımsız filmi Masumiyet'e ım-
zaattı.
Ancak 'C Btok'un ödül reddeden yö-
netmeni' olarak damgalanmaktan ra-
hatsızdı. Ödül kabul etme hakkını kul-
landı bu kez. Önce Antalya ve Ada-
na'dan kucak dolusu Altın Portakal ve
Altın Koza'yla döndü Masumiyet. Ulu-
sal 28, uluslararası 5 ödül kazanan. 13
uluslararası festivale katılan film yur-
tiçinde de izleyiciden büyük ılgi gördü.
Sistemin, yönetmeni popülerleştir-
me, filmi pıyasa egemenliğine alma ça-
lışmalan sürerken bu kez 'sistemle ba-
nşık yönetmen' etiketine dırenmek zo-
runda kaldı Demirkubuz. 1990'lann so-
nunda, 50 dolann öyküsünden yola çı-
kan 'Üçûncü Sayfa' adlı üçüncü filmi-
ni de 'verili kuraliardan bagunsız' ola-
rak tamamladı geçen günlerde. 50 do-
lann. bu dolarenflasyonu içinde bazı ın-
sanlar için ne kadar önemli bir para ol-
dugu üzerine bir film Oçüncü Sayfa.
Bir film setinde kaybolan 50 dolardan
setteki en fakır genç figüran çocuk so-
rumlu tutulunca film de çocuğun 'ka-
deriyle'. yepyeni öykülere açıhyor. Si-
lahlara, ıntiharlara. Tansu ÇUler'e, De-
mirel'e, Sibel Can'lara. Mahsun Kır-
nuzıgüriere. televizyon dızilerine uza-
nıyor.
Birinci bölüm yüksek tempolu
C Blok'ta bloklann arasında, Masu-
miyet'te sokağın gerçeklerinde sıkış-
mış insanlann çıkjşsızlıgını anlatan genç
yönetmen, bir kez daha sıkışmışlann, çı-
kışsızlann çaresizliğini taşıyor beyaz-
perdeye. Filmin asıl okuması ise 'aşkve
kötülûk'.
Masumiyet'teki Dostoyevski temala-
n bir kez daha açıhyor. ICötülüğün bu-
günkü ruhsal anlamı ve sınırlan irdele-
nirken dışandaki kötülükle insan ru-
hundaki iyilik karşı karşıya kalıyor. "Bir
insan nasıl kötü ohır?' sorusunun yanı-
tı da açıhyor. 'Tutku mndur, degil mi-
dir?' diye tartıştıracak bir tutku; ina-
nan, inandıklan uğruna kendilerini fe-
da eden insanlar var yine filmde...
Masumiyet "te oldukça hızlı bir tem-
poya sahip olan ilk bölümün ardından
gelen uzun ve konuşmasız ikinci bölü-
mün kesilmesı için sinemacılardan ta-
lep almıştı Demirkubuz.
Yeni fılminin temposu üzenne şun-
lan söylüyor "Özellİkle birinci bölüm-
de oldukça yüksek bir tempo var. Hat-
ta öykünün kendisinde var olan tempo-
yu biraz da olsayavaşlatabilmek için bö-
lüm boyunca sabit kamera kullandım,
hiç müzikyok bu bölümde. İkinci bölüm-
de ise vine bunlann insan ruhundaki
• Kayıp 50 dolardan yola çıkan "Lçuncü Sayfa'nın toplam maliyeti 100 bin dolar olacak.
Bütçeyi,'Masumiyet'ten gelen gelirle ve kendi cebinden karşılayan yönetmen, üçüncü
deneyiminin ardından, pratikte keşfettiği 'yoksul sinema duygusu'na daha da çok inanıyor
artık. Bütün aksaklıklanna karşın sinemaya konulan ölçütleri tartışmak çok da hoşuna
gidiyor. Yoksul sinemanın bir heyecanı da oldugunu söylüyor.
karsıhklan var."
îlk ikı fılminde kendisi de görünen yö-
netmen bu kez daha kısa bir rolle çıkı-
yor izleyicı karşısına. Masumiyet "te, C
Blok'u izleyen Demirkubuz 'bir önce-
ki filmini izleyen yönetmen' rolünü be-
nimsemış olacak. bu kez Masumiyet'i
izliyor Üçüncü Sayfa'da
'Mazoşist bir merak oldu'
Ruhi Sarı \e Başak Köklükaya'nın
başrollerini paylaştığı filmde tiyatro kö-
kenli oyuncular ağırlıkta. Zeki Demir-
kubuz üç filmdir tiyatro kökenli oyun-
cularla çalışıyor olmasmın bilinçli bir
tercih olmadığını söylüyor ve oyuncu-
lukta eğitimlı eğitımsız tartışmasına
katılmıyor: "Oyuncu seçimlerim, var
olan olanaklarla ve o insanlann kişilik-
leriyle açıklanabilir. Eğitimli oyuncular-
la ilgili bugünkü popüler söyleme katü-
mıyorum. Eğitimli, eğitimsiz oyuncu
yoktur, iyi oyuncu vardır. Ona bakarsa-
nız Yılmaz Güney hiçbir filmde kendi
scsini konuşmadı, hiçbir eğitimi de yok-
tu. Ama Türkiye'nin en iyi oyuncusuy-
du diyebiliriz. Ben onun oyunculuğuna
da, Haluk Bilginer'in oyunculuğuna da
inanıyorum."
Filmde tiyatro ya da sinemayla hiç-
bir ılgisi olmayan amatör oyuncular da
var. Bu deneyimin kendisine yepyeni
kanallaraçtığını söyleven Demirkubuz.
her insanın içinde bir oyunculuk yete-
neğınin olduğuna inanmaya başladığı-
nı \ e bu potansiyeli ortaya çıkartmak için
yeni denemelere gidebileceğini belirtı-
yor.
'Üçüncü Sayfa'nın toplam mahyetı
100 bın dolar olacak. Bütçeyi, 'Masu-
miyet'ten gelen gelirle ve kendi cebın-
den karşılayan yönetmen üçüncü dene-
yiminin ardından, pratikte keşfettiği
Hoksul sinema duygusu'na daha da çok
inanıyor artık. "Böylelikle bütün aksak-
lıklanna karşın sinemaya konulan öl-
çütleri tartışmak. açıkçası çok da hoşu-
ma gidiyor. Kaldı ki bir aksakhk oldu-
gunu da düşünmüyorum. Aksaklık ol-
dugunu söyleyenler sadece o verili sine-
mayı ölçüt alarak söyleyebilir, orada da
benim yapabileceğim bir şey yok."
Yoksul sinemanın. 'bagunsız' sine-
manın bir heyecanı da oldugunu söylü-
yor Demirkubuz: "Vannı yoğunu ko-
yup, sonrada ne olacakdiye bekkmek...
Bu bende tkari korkulara değil de ga-
rip, mazoşist bir meraka neden olmaya
başladı."
'Yenifilm,yeniden üretmedir'
Cç filmdir izledığı voksul sinema yo-
lunda sürdürecek sinema yolculuğunu.
"Bakalım ne zaman dibe batacağım?"
merakı içinde. Ancak birgün çok iste-
diği bir proje ya da roman olursa bir de-
faya mahsus olmak üzere inandığı kay-
naklardan para alacak. Bunun da yok-
sul sinema anlayışınm varlığını ya da
yoksulluğunu belirlemeyeceğini, gerek-
lilik oldugunu düşünüyor.
tlerledigi yolda Masumiyet'in başa-
rısını kendisine bir kredi olarak da gör-
müyor Demirkubuz: "Benim alanun ö-
caretdeğiL Bu iştekarşüıkb ahsverişe da-
yalı bir şey yok. Masumiyet kendi için-
de pay laşılacak ve bitirilecek bir şeydir.
Venifilmbir füryeniden üretmedir. Ben
tüketilmeye, başansızuğa, zirveden dibe
inmeye de hazHim."
Sinema, Demirkubuz için bir türken-
disini ve olup biteni anlama çabası. As-
Iında anladıgı bir şeyi aktarmıyor: "Üç
fihnden sonra hayretie birçokşeyi bflme-
den yaptığımu yapüktan sonra anladı-
ğunı gördüm. tlk bakışta bu kendini bil-
mezUk gibi görünse de bence çok önem-
li bir şey. Anlam dediğimiz şey sonsuz,
kendini ne kadar çok adarsan o kadar
çok büyüyüp, küçülecek bir şeyse anla-
madıklanmı anlamak için film yapıyo-
rum."
Kendine yazümış çağn fiimleri
Bir de film yapmak, hayatındakı bü-
tün vicdani sorumluluklann, yüklerin te-
mize çıkması gibi bir duygu veriyor De-
mirkubuz'a. Yaptıgı bir kötülügün ya da
ışlediği bir suçun vicdani hesaplaşma-
sını da veriyor fılmlerinde.
Bu baglamda da kendine yazılmış bi-
rer çağn fiimleri: "Bütün bunlar ruh-
sal bir iyileşmeye neden oluyor bende.
Film çektikten sonra daha iyi bir insan
olmaya başladım. Eskisi kadar kötü de-
ğilim örnegin. İyilik, merhamet, acunak
gibi birçok duyguyu daha iyi savunabi-
Byorum."
Sinema denen bir kurgunun ya da ya-
lanın ortasmda dururken hiç ona ait ol-
mayan bir dünya düşünmek, militan-
lıktan kabullenişe yönelen bir içsel yol-
culuğa sürüklemiş yönetmeni. Bu ıçsel
yolculuğun dışındaki izleyici boyutun-
da ise sistemin belirlediği dilin çok dı-
şında. son derece açık bir dille yazılmış
bir mektup. film. Çok uzaktaki insan-
lara vazılmış bir mektup...
Masumiyet, bir Fransız dağıtıcı şirke-
ti aracılığıyla dünya üzerinde Fransız-
ca konuşulan 24-25 ülkede. Nory'eç'te
ve Belçika'da gösterime girerken Cçün-
cü Sayfa da kendi serüvenine Cannes'ın
ön jüri değerlendiraıeleriyle başlaya-
cak. Olmazsa Berlın ve Venedik gele-
cek sırayla. Türkiye'de ise Antalya Film
Festivali'nin ardından ekim sonunda gi-
recek vizyona.
Fiimleri kendi yollannı izlerken De-
mirkubuz yıl içinde iki filme daha im-
za atmak istiyor. Daha politik bir nite-
lik taşıyacak ilk filmiyle son 18 yılın in-
sanlanyla hesaplaşmak, onlardan inti-
kam almak istiyor. tkınci filminde ise
kendisini anlatacak genç yönetmen. İki
filmin birbirinı izlemesinin çok üret-
mekle bir ilgisi olmadığını, öyle denk
düştügünü söylüyor. Bu projelerin ar-
dından belki bir on yıl film çekmeyecek.
Y A
Ustaoğlu 'nun film i
Berlin 'de yarışacak
• Yesim
UStaoğlUnun
"Güneşe Yolculuk" adlı
filmi 49. Uluslararası
Beriin Film Festivali'nin
yanşmah bölümüne
(Wettebewerb) katılacak.
Son olarak 1988 yılında
Erden Kral'ın "A\
Zamanı" adlı fılminin
yer aldığı bu bölümde, 11
yıl aradan sonra Yeşim
Ustaoğlu. "Güneşe
Yolculuk" adlı filmiyle
Türkiye adına Altın ve
Gümüş Ayı ödülleri için
yanşacak
• Anthony Hopkins
yeni fılminı ttalya'da
çevıriyor. Roma yakınlan
ve Cınecitta'da çekılen
filmin yönetmeni Julıe
Taymor. Bir Shakespeare
uyarlaması olan 'Titus
Andronicus" adlı filmde
Hopkins'e Jessica Lange
rol arkadaşlığı edıyor.
• Paulo Coelho. tüm
dünyada 10 mılyon adet
satılan Sımyacı adlı
kitabıyla, World
Economıc Forum
tarafmdan \enlen
edebiyat ödülü Crystal
Avvard 1999'un
sahıbi oldu. Simyacı,
10 uluslararası best-
seller arasına eırdi.
• 49. Berlin
Film Festivall ne
yeni filmlerıv le
katılacak
yönetmenlenn
isimleri açıklandı.
10-21 Şubat tarihleri
arasında
gerçekleştırilecek olan
festi\alde Robert
Altman. Terence Malick,
Davıd Cronenberg,
Ciaude Chabrol, Stephen
Frears. Akı Kaurismaki,
Nikita Mikhalkov,
Bertrand Tavernier ve
Robert Rodriguez'in en
son çalışmalan
göstenlecek.
• Cameron Diaz.
Oliver Stone'un yönettığı
Any Givn Sunday'in
çekımleri
tamamlandıktan sonra
mayıs ayında Paris'te
Adam Brooks'un
yönetecegi Invisible
Cırcus'ta ro! alacak.
Jennıfer Egan'm
romanından uyarlanacak
olan filmde Diaz. intihar
eden bir kadmı
canlandıracak ve sadece
geriye dönüşlerle
izleyicının karşısına
çıkacak.
• variety dergisi,
1998'ın en çok iş yapan
250 filmini açıkladı.
Listenin bınnci sırasında,
488 milyon dolan aşan
gişe hasılatıyla, James
Cameron'ın yönettiği
Tıtanic yer alıyor.
Listenin sonuncusu ise
yaklaşık 952 bin dolarlık
geliriyle, Ang Lee'nin
yönettiği Buz Fırtınası.
• vvhoopi
COİdberg21 Martta
gerçekleştırilecek olan
Oscar ödüllen törenınde
sunuculuk yapacak. Bu
yıl müsaıt olmadığından,
Billy Crystalın görevi
üstlenemeyeceği
bildirildi. Goldberg 1994
ve 1996 \ ıllannda da
aynı görevi yerine
getırmı^tı
• Alan Bennett.
Oxford Üniversitesi
tarafmdan kendisine
sunulan onur ödülünü bir
protesto göstergesı olarak
geri çevirdi. lngıliz
dramaturg Bennett,
oluşturulacak yeni
bınmler içın
ünıversitenm, medya
patronu Rupert
Murdoch'dan bağış kabul
etmesinı şiddetle
kınamıştı.
• Val Kilmer. gelecek
Batman filminde
oynamak için George
Clooney'in "Batman ve
Robın" filminde aldığı
ücretın iki katını talep
etti. Kilmer 1995 yılında
çevrilen 'Batman
Forever'da başrolü
üstlenmişti.
• Robert Hossein
bu kez sahnede general
Charles de Gaulle'ü
canlandıracak. Oyun
ekim ayından itibaren
Pans'te sahnelenecek.
• John Travoita
sinemada yeniden şarkı
söyleyecek. Travoita, Gus
Van Sant'ın yeni filmi
'Standing Room Only'de
mafya içın çalışan bir
şarkıcıyı canlandıracak.
Filmin çekımlenne 15
Mart'ta başlanacak.
• Fabio Frizzf
önümüzdeki sezon
Verona'da "Sen Dul'
operetinı sahneleyecek.
Lehar'ın ünlü yapıtında
başrolleri Andrea
Bocellı. Cecilia Gasdia
ve Elıo Pandolfı
paylaşacaklar.
• Chopin Yılı
kutlanıyor. Bestecinin
ölümünün 150. yılında
çeşıtlı konser, sergi ve
konferansların
düzenleneceği Chopin
Yılı. pıyanıst Dang Thai
Son'un Varşova'da
verdiği konserle açıldı.
• 14. independent
Spİrft'ın (Amenkan
bağımsız sinema ödülü)
en güçlü adayı, Russel
Banks'ın romanından
sinemaya uyarladığı ve
başrollerini Nick
Nolte ıle James
Coburn'un paylaştıklan
'Afîlictıon' adlı
filmiyle Paul
Schrader.
• Woody Allen
Steven Spielberg'ün yeni
filminde rol alacak.
Allen, komedi
niteliğindeki "Loud and
Clear' isimlı filmde bir
basketbol eleştırmenıni
canlandıracak. Filmin
çekimlen Nevv York'ta
gerçekleştinlecek.
• Nicholas Hytner
(yönetmen). 53 vaşındaki
oyuncu Goldie Havvn'ı
hit müzikal Chicago'nun
film versıyonu için
belırlenen kadrodan
çıkardı. Hawn'ın yerine,
Woody Allen'm yeni
filmi Celebnty'de
izleyicinın beğenısini
kazanan genç oyuncu
Charlıze Theron seçıldı.