28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 1999 PAZAR 14 KULTUR Yapı Kredi Kültür Sanat Yaymcılık AŞ, 'Cumhuriyetin 75 Yılı'nı üç ciltte topladı 6 Tahrik edici bir makroabnanak 9 AYTERTUNÇ Bundan 75 yıl önce Cumhunyet kurui- duğunda, Anadolu'da hayat başka türlü yaşanıyordu. Endişeli, tatsız ve umutsuz... Parçalanmış bır coğrafya ıdi bu. Büyük lok- malan büyük devletlerce yutulmaya hazır- lanan, kınntılan da küçük uluslann elın- de ufalanmaya terk edilecek, tarihı, tari- hin ilk çaglanna kadar giden kıymetli bir coğrafya ve bu topraklann talihsiz görü- nen insanlan. Ancak kendılerinin birer lokma olarak yutulmasına izin vermeyen bu insanlar "makûs talih"lerini yendiler ve şaşkın bakışlar altında Türkiye Cum- huriyetı doğdu. Atatürk'ün cumhuriyeti, Anadolu topraklannda binlerce yıldırya- şayan *hastaadam"lan diriltmekle kalma- dı, onlara yepyeni, çağdaş bir ufku da işa- ret ettı. Tarihe belge bırakmak Ancak yenı cumhuriyetin yenilenmiş insanlan, ilk yıllan büyük bir heyecan ve ılerleme çabası içinde geçirdilerse de uzun yıllar içinde hantallaşan bu devletın son- raki insanlan gıderek belleksiz hale gel- diier. 6O'lı yıllardan sonra 29 Ekım'Ier. giderek, askerlerin ürkütücü bir ntimle resmı geçıt yaptığı ve ilk ve orta dereceli okul öğrencilennm bir angaryayı yerine getırircesıne sıkıntılı yüzlerle arıa cadde- lerde yürüdükleri bır yasak sa\Tna tören- len haline dönüştü. 75. yıla geldiğınde Türkiye Cumhuriyeti yaşını hatırladi ve 29 Ekım, meydanlarda toplanan vatandaşlar- la ilk kez sivil ve gerçek bir kutlama ha- linde yaşandı. Bürün bu coşkulu törenlere. meydanlar- dan naklen yaymlara rağmen 75. Yıl kut- lamalan tarihe belge bırakmak ve bir he- saplaşma yaşamak gerçeğinden çok uzak kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi yakın tarihıyle ve neredeyse sildiği belleğiyle yüz yüze gelmemiş. bu ciddi ve tarihsel görev yine cumhuriyetinın ve ta- rihinin bilincınde olan sivil kuruluşlara, özel kurumlara düşmüştür. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık AŞ cumhuriyetin 75. yılında büyük birhizme- ti yerine getirdi ve 75. yılda değeri mad- di olarak ifade edilse bile. yüklendiğı iş- lev açısından manevi değenni ölçmeye kolay kolay imkân bulunamayan bir pro- je>i gerçekleştirdi. 75yıllıkbırtarihınge- nel panoramasını gelecek kuşaklann açık seçik görebilecekleri, geniş kapsamh bir 75-yıllık tarihin bir çeşit resmini çıkarmak, yakın tarihi, somut, nesnel ve olabildiğince ayrıntılı sunmak amacıyla hazırlanan 'Cumhuriyetin 75 Yıh', ağır bir bellek kaybının yaşandığı Türkiye'de belleğe sahip çıkma yolunda belki de atılan ilk adımlardan biri. 30 kişilik ekibin ve 40'tan fazla uzmanın çahşmasının ürünü olan bu 'makroalmanak', gelecek kuşaklara 75 yıllık bir tarihin genel panoramasını kronolojik olarak aktanyor. kronolojık çalışma hazırladı. Cumhuriyetin 75 Yıh adını taşıyan ve cumhunyet tarihıni üç ciltte toplayan bu eser Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Ya- yıncılık AŞ"nin 75. Yıl kutlamalannı ıçe- ren büyük bir projenın en önemli parça- sını oluşturuyor. (YKY, 75. Yıl ıçın bir Cumhuriyet Sergisi düzenledi, -ki sergi- nın yayımlanan kataloglan da tarihe bel- ge bırakmak amacını güder ve içinde bu- lunduğumuz yıhn bahannda sergi Izmir'de tekrarîanacaktır- Cumhuriyeti konu alan çok sayıda kıtap \e CD de yayımladı.) Yapı Kredi'den 75. yıla armağan Uzun. hummalı ve yorucu bır çalışma- nın, yüzlerce uzmanın beyin emeğinin ürünü olan bu çalışmanın yayın kurulu Feroz Ahmad. Hasan ErseLAhmet Kuyaş, Ahmet Oktav v e Mete Tunçay'dan oluşu- yor. Yayın yönetmeru olan Feridun Aksın ile "chronicaT va da almanak dejil, bır türansiklopedi ya da "makroalmanak" ola- rak adlandırdığım bu çalışma üzerine ko- nuştuk. Aksın, bu çalışmanın ana fîkrini Yapı Kredi Yayıncıhk'ın cumhuriyetin 75. yı- lına bir armağan bırakma gayesinin oluş- rurduğunu söylüyor. Devletin havai fişek- lerle, dev balonlarla, popüler sanatçılann konserleriyle kutladığı 29 Ekim'in ardın- da, pek belge ve tarihe düşülecek kalıcı bır kayıt yok. Oysa Yapı Kredi. bu büyük ve çalışması ağırprojeyle bir özel kurum ola- rak sorumluluk bilmcını ortaya koymuş. "75 yıllık tarihin bir çeşit resmini çıkar- mak" diyor Aksın. çalışmanın amacını anlatırken "yakın tarihi, somut, nesnel ve olabikiiğİDceaynnulı olarak sunmak". Bu çalışma hazırlanırken cumhuriyet tarihin- de yer alan, tarihi etkılemış ya da günde- mı oluşturmuş her türlü v akanın. kışının. oluşumun,olayındıkkatealındığını belir- terek "Her türlü egilimin son derece nes- nel olarak yansıtılmasına hüyüközen gös- terdik ve bu konunun ü/erinde hassasiyet- ledurduk" diyor. Öyle kı, yakın tarihte yer alan, ama resmi tarihin görmezlikten gel- diği ve hepsi birer vaka olan gelişmeler bi- le. bu kronolojik çalışmada hak ettiği ye- ri almış. Genel ve nesnel bir bakış açısı Cıımhurıvetın 75. Yılı üç ciltten oluşu- yor. Sıradan ve Batı'da bıle alışılagelmiş çalışmalann boyutlannı çok aşan bu "mak- roalmanak" cumhuriyet tarihini giriş bö- lümünden sonra beş ana bölüme ayırarak incelıyor. Ginş olarak adlandırılacak bö- lüm 1923 öncesınde tanhsel birbakışı ıçe- nyor ve "•Cumhuriyete Doğru" adını alı- yor. Sonra 1923-1938 dönemi geliyor. Ye- nı Rejım adını taşıyan bu bölümde, tzmır tktisat Kongresı'nden Irtihatçılann 'gizlf toplantısına: Heyet-ı Mahsusa'dan İskip- li Anf Hoca'nm idamına: Şehir Tivatro- Ünlü îtalyan yönetmen yenifilminin büyük bölümünü Anadolu da çekecek AntonioniüeLoren Türkiye'deCUMHUR CANBAZOĞLU Ünlü ttalyan yönetmen Mk- helangelo Antonioni'nın Sophia Loren'leyapacağı 'Destinazione Varna' adlı fılmin bir bölümü- nün Türkiye'de çekilmesi yeni- den gündeme geldi. Antoni- oni'nin eşı Enrica Fico ekım ayında bir açıklama yaparak fil- min Londra'da ve Türkiye'de çe- kıleceğıni belirtmişti; ancak Öca- lan olayından sonra Îtalyan ba- sını, ekibin Türkiye çekımlerini iptal edip yeni mekân aramaya başladığını yazmıştı. Konuyla ilgili görüşlerini al- dığımız Enrica Fico, sanatın po- lıtikaya teslım olmasını hiçbir zaman kabul edemeyeceklerini, Îtalyan basınının olayı saptırdı- ğını. çekünlenn yaz başında bü- yük olasılıkla Antonıonı'nin çok sevdiği .Anadolu'da yapılacağı- nı, yalnız gezınin maliyetiyle il- gilı birtakım problemler oldu- ğunu söyledi. Destinazione Vama, Antoni- oni'nin tam 28 yıl önce Loren'le çekmek ıstediği, ancak daha son- ra vazgeçtiği bir proje. 50'li yıllarda bılımkurgu ya- pıtlarıyla ünlenmış Jack Fin- ney'in bir öyküsünden yararla- narak Antonioni ve ToninoGu- erra tarafindan yazılan senaryo, Londra'da tek başına y aşayan v e 'başka bir dünya' özlemı duyan bir kadının öyküsü. Ennca Fı- • Sophia Loren, Londra'da tek başına yaşayan ve 'başka bir dünya' özlemi duyan bir kadın olarak Antonioni'nin gözüyle tinsel yolculuğa çıkıp sembolik mekânlarda gezecek. co'nun verdıği bilgiye göre Lo- ren'in canlandıracağı bu kadın. klasik bilimkurgulardaki gibi bir rokete atlayıp uzayda başka bir dünya aramayacakmış: Antoni- oni'nin gözüyle tinsel bır yol- culuğa çıkıp sembolik mekânlar- da gezecekmiş.. Sinema haklan Loren'ın eşi Cario Ponti tarafindan satm alı- nan öyküde erkek başrol için adı henüz açıklanmayan bır tngiliz aktör üzerinde karar kılmış ekıp llkbaharda tngiltere'de çekım- lerine başlanacak filmin teknik lıstesinde geçen yıl \'enedık Film Festivali'nin yönetmenlığinı üst- lenmiş Felke Laudadio önya- pımcı. .'MfioContini görüntüyö- netmeni olarak yer alıyor. Antonioni'nin son fılmı Bu- lurJann Ötesindc"de Wim Wen- dersın yüklendiğı yardımcılık pozısyonu gıbı yıne genç biryö- nctmenin sette yaşlı ustaya yar- dım etmesi gündemde. .\ntoni- onfmn ısrarla Atom Egoyan'ı ıstediği. ancak Egoyan'ın o dö- nemde başka bır yapım için ka- meranın ardına geçeceği bildıri- liyor. Bu arada Sophia Loren'in oğlu Edoardo Ponti'nin de set- te yönetmenlık stajı yapacağı, gelen haberler arasında. Geçen hazıran ayında ilk kez projeyle ilgili kamuoyuna bilgi aktaran Sophia Loren, o dönem "Tanto Per Stare Insieme' adlı yeni bır fılm için çalışmalar ya- pan Antonioni'nin Destinazione Varna'yı öne alacağını açıkla- mış ve hazırlıklara hemen baş- layacaklannı biidirmişti. Ancak kısa süre sonra Loren kalbiyle il- gıli sağlık sorunlan yaşayınca hazırhklar yanda kalmış, iki ay kadartedavi gören ttalyan yıldız, kendisıne verilecek kariyer ödü- lünü almak için Venedik'e gide- memışti August Strindberg 150 yaşmda Lk GL'RHAN UÇKAJV STOCKHOLM- August Strindberg 150. yaşı ülkesinde ve çeşıtli ülkelerde yıl boyunca sürecek etkinliklerle kutla- nıyor. Yurtdışmda daha çok tiyatro ya- zan olarak tanınan Strindberg, ülkesin- de dışavunımcu resimleriyle ve fotoğraf- çı yanıyla da tanınıyor. 1849-1912 yıllan arası yaşamış olan Stnndberg, Stockholm'de doğdu. Ço- cukluğunu "Hizmetçinin Oğlu" adlı 5 kitaplık özyaşamında anlanr (1886-1909). Yüksek burjuvazıye ve dinsel unvanla- ra karşıydı. 1911 yiünda NobelEdebhat Ödülü'ne bir kez daha aday gösterildi. 1883 'te ülkesinden aynldı. 1889'a kadar Fransa'da, daha sonra Isviçre, Danimar- ka ve Berlin'de oturdu. Fransa'ya geri dön- düğünde hem yoksuldu hem de bunalım içindeydi. Dini konularda bazı sorulara yanıt bulamıyordu. "Infemo" adlı kita- bmda (189"?) ıçindeki fırtınalan dıle ge- tirir. 1899"daStockholm"edöndü; 1908'de Mav ı Kule adlı eve taşındı. Bu ev 1960"ta müze haline getınldı. Manastır sergisi August Strindberg'in 150. doğum gü- nü kutlamalannın en önemli programı- nı. Mavi Kule'de açılan ve adını, yaza- nn kendı yaşamını dıle getirdiği "Manas- hr" romanından alan sergı oluşturuyor. • Isveç'in en ünlü yazarlanndan ve ressam August Strindberg 22 Ocak'ta 150 yaşına bastı. Sanatçının 150. doğum yılı ülkesinde ve çeşitli ülkelerde oyunlanyla ve sergıleriyle kutlanıyor. Sergi. "gij'siheykeflerinden'' oluşuyor. Si- nema ve tiyatro kostümcüsü Nina Sands- röm, yazann Berlın'deki yıllanndan ve üç evlilifinden en fırtuıalısı olan Siri \on Essen'den aynldıktan sonraki zamanm- dan kalan eşyalan çok ilgınç ve düşün- dürücü bir anlayışla dekor haline getir- miş. Stockholm'deki Kraliyet Kütüphane- si'ndeki •'August Strindberg" adlı sergı, parlamento başkanı tarafindan açıldı. Bu sergi, Stnndberg'ın yazarlığmdan başka yanlannı tanıtmayı amaçlıyor. Stnnd- berg'ın doğaüstü güçlere kafa yorduğu. hep müzisyen olma ateşiyle yandığı. bu sergiyi gezenlerce görülüyor. Aile re- simleri ve bulut formasyonlan fotograf- ları, dışavurumcu sanatanlayışıyla yap- tığı deniz manzaralı tabloları da bırlık- te sergileniyor. Sergı içenğinden olu- şan birkitap. şubat ayında yayımlanacak. tsveç Radyosu'nun 1. kanalı. yazann doğum günü saat 09.03'te Strindberg'in mektuplan dızisini başlattı. Her gün ay- nı saatte yazann bir mektubu okunacak. 21Ocak'2000tarihınedek!.. Stockholm'ün en görkemli müzesi Nordiska (Kuzey) Stnndberg ıçın oluş- turduğu salonda sanatçının 16 tablosu- nu sergılıyor. Karakalem çalışmalan. ba- zı kıtap metınlerinın orijinalı de sergıde yer alıyor. Stockholm Universitesi. 14. Uluslararası Strindberg Konferansf nı bu yıl *Strindberg ve Yarabcılık" konu- suna ayırdı. Stnndberg'in semıner \e konferanslarla anılacağı bazı ülkeler şun- lar: Letonva. ABD. Rusya, Bulgaristan. Polonya. Âlmanya ve Fransa. Stockholm Dram Tiyatrosu. vazarın "Mavi Kitap" adlı ovununu bu vesiley- le yenıden sahneye koydu. Aynı zaman- da "Baba" (1887) adlı oyununu da nısan- da Polonya'da. Krako'da sahneleyecek. N> a Angered Tiyatrosu. "MatmazelJu- Be"yi Arapça olarak sahneledı ve turne- ve çıktı. Nısanda Lizbon'daTeatral do Chi- ado tarafmdan oynanacak. Moskov a'dakı Teater Malyde "Gustav Vasa" ve Kalıningrad'da "HayaletSone- si" sahnelenıyor. Stockholm Şehır Ti- yatrosu da •'Bir Düş O>unu"nu konuk yönetmen Robert\\îlson'ın uyarlamasıv - la sahneye koyuyor. Bu tiyatro mayısta Almanya, tngıltere ve ABD'ye doğru turneye çıkacak. su'nun düzenlı temsıl verme dönemine başlamasmdan Nâzun'ın ilk oyunu Kafa- tası'nın sergilenmesine, Dersım isyanı- nm bastınlmasından Nâzım Hikmet'in 28 yıl hapis cezası yemesine kadar yakın ta- nhin bu bölümüne geniş açıyla bakıyor. 1939-1945 yıllan arası dönem Savaş Yıllan olarak adlandınlmış. Bu bölümde Hatay'ın Türkiye'ye katılması. ekmeğin karneye bağlanması, Varlık Vergisi'nın yasalaşmasma kadar bütün önemli gün ve olaylar yerini alıyor. 1946-1960 arası ise Demokrasiye tlk Adım olarak adlandınl- mış 1960-1980 bölümü. yaşanan üç as- ken müdahalenin gerektirdiğı gibı Aske- ri Müdahaleler adını taşıyor. Yakın tanhin ancak gazete arşivlennin taranması sure- tiyle hatırlanabilecek olaylan. genel ve nesnel bır bakış açısıyla ve Aksın'ın sö- zünü ettiği "titizhVle ele alınmış. 1981- 1997 arasını inceleyen son bölümün adı ise Bugünkü Türkiye. Cumhuriyet tarihi- nin. siyaset. kültür. ekenomi. bilim ve spor insanlannın hemen hemen tümü. yaşadı- ğı dönemde önemsenmiş ya da öldükten sonra değeri anlaşılmış kim varsa, "mak- roalmanak'ta yerini alıyor. Dûnyadaki olaylar da yer alıyor Fendun Aksın bu çalışmanın 30 kişiiık bir ekibin ve 40'tan fazla uzmanın çalış- masının değerlı bır ürünü olduğunu söy- lüyor. "Her bölümün başında bir uzma- nın. dönemin karakteristiğini orta>a ko>- duğu bir >aa yer aldı" diyor Çalışmanın Türkiye"de olup biten olaylarla sınırlı kal- madığını, heryılınsonundabirdedünya- da olan olaylann yer aldığı bir bölümün var oiduğunu söylüyor. Aksın benim ıs- rarla bir cıns ansiklopedi ya da "makro- almanak" olarak adlandırdığım bu çalış- manın incelığini şöyle ortaya koyuyor: " Bu çalışnıav ı dûnyadaki benzer kronolo- jilerden avırdıgına inandığım inceliği şu- dur: Dünvada da bu tür çahşmalarda agır- lık, gün savımı olarak bu tür çalışmalan hazırlanıak yöniindedirvegenelükle olay- lansıralar\eişareteder.OYsabuçalış,nıa- da biz ele aldığımız her yıhn yalnızca kro- nojisini sunmakla kalmadık. O >ıla ait olan, uzmanlannuz tarafindan tespit edi- len ola>lann dökümünü yaparken, ele al- dığımız olayın geçmişi varsa geçmişini de ele aldık. gelecekte bu ola>la ilgili bir niren- gi noktası vana. onu da unutmadık ve ele aklığımı/ ola\ ı geçmişi) le \e sonraki yıllar- daki gelişimivle bir bütün olarak değeıien- dirdik. Bu çalışnıayı sıradan kro- nolojik calışmalardan a>ıran in- celik budur. Okur bu çalışmadan, kronolojik olav dokümü olarak da yararianabilir va da ilgilendiği bir olayın bir bütün olarak ele alındı- ğını. nesnel ve geniş bir açıyla ba- kıldığını da görerek birbirine bağ- lanan bir toplumsal tarih kavna- ğı,başvuru kaynağı olarak da kul- lanabflir." Türkiye, televizyonla tanıştı- ğından beri sosyal ve siyasi haya- tı ilgılendiren bütün açık oturum- larda belleksizliğinden yakınır v e Türk toplumunun belleğini çok çabuk sıldiğı süreklı vurgulanır. Bu tartışmaların yer aldığı kaset- lerin üstüne de çoğu zaman baş- ka çekımler yapılarak bu bellek- ler de hızla silinir. Ağır bır bellek kaybının yaşandığı Türkiye"de bel- leğe sahip çıkma yolunda belkı de atılan ilk adımlardan bıri bu çalış- ma. Aynı zamanda ne kadar bel- leksiz bir toplum olduğumuzu da vurguluyor. Aksın arşiv konusun- da zaman zaman zorlandıklannı anlatıyor: "Yazüı tarihe gazete ar- şhleri aracıhğıyla ulaşmamız pek zorobnadı. ama bu bilgilerle>etin- memiz ve çalışmayı adeta bir ga- zete dökümü olarak sunmamız el- bette nıünıkün depdi. Bu neden- lebinlerce kaynak tarandL Bilinen kaynaklara ulaşmakta bile zaman zaman çok zorluk çektik. Sonuç- ta yazıh bilgilere fazla emek vere- rekdeotsa ulaşbk,ama fotoğraf ko- nusundaçektiğimiz sıkıntı çokda- ha fazla oldu. Ovsa bu çalışmada fotoğraf çok önemlivûl Basit bir ör- nek, mesela Anadolu Ajansı'mn 1960öncesine ait hiçbirfotoğrafar- şivi olmadığını bu vesilevle öğren- Tiyatro vazarı, ressam ve fotoğrafçı Strindberg. Feridun ,\ksın bu çalışmayla bır misyon yüklenmediklenni sadece üzerlerine düştüğünü düşündükle- ri bir görevi yerine getirdiklerini söylüyor: "ffiz 75 yıhn nesnel bir resmini oluşturmaya çalışük. An- cak aynı zamanda okuyucu için bu çahşmanın bir 'tahrik edıci kı- tap ' olmasını isterim. Düşünme- ye, araştırmaya, merak etmeye ve öğrenmeve zorlavan. bu konular- da tahrik eden bir çalışma." Bu çalışmanın belleklı bir top- lum olmaya doğru atılan ciddi bir adım olduğunu düşünüyorum ve bundan sonra. cumhunyetın her yaş gününde. devletın ya da sıvil ve özel kuruluş ve kurumlann bu toplumsal belleğin oluşturulması için yeni ve çok adımlar atacakla- nna inanıyonım. Umanz Cumhu- riyetin 76. yılını yıne meydanlar- da. havai fışekler, konserler. balo- lar, tiyatro göstenlen, kültür sanat faaliyetleriyle birlikte, -ama bu coşku geçtikten sonra ardında çok sayıda belge ve bılgı bırakarak ve bütün bunlann hiç değilse bir kıs- mını Türkiye Cumhunyeti'nin çe- şitli birimlerinin imzasıyla- kut- lanz. Philippe Labro YOLCULUK Saraydan Kız Kaçırma sürecek H Kültür Servisi - Genel sanat yönetmenliğini Arda Aydoğan'ın, orkestra şefliğini Fahrettin Kerimov'un yaptığı İBB Cemal Reşit Rey Opera ve Orkestrası 1998 Hazıranf nda sahnelemeye başladığı Saraydan Kız Kaçırma operasını 1999 yılında da sahnelemeye de\am edecek. II. L'luslararası Boğaziçi Festıvali kapsamında sahnelenmeye başlayan ve ızleyıcinin beğenısini toplayan Saraydan Kız Kaçırma. Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Köşkü önünde sergilenıyor. Operanın diğer bır özelliğı de, Tanzımat Dönemi'ne uyarlanmış olması. Ayiaç Manızade tarafindan sahneye konan operada bu yıl solist olarak sürpriz isimler de yer alacak Metin Talayman hastanede • Kültür Servisi - Cumhuny et tanhınin önemli resım sanatçılanndan Metin Talayman pankreasmda görülen bır tümör nedenıy le Numune Hastanesi'nde bakıma alındı. Büyük olasılıkla ameliyat edilecek olan Talayman, hastane gıderlennı karşılayabilmek için kendi resimlennden oluşan özel koleksiyonunu satışa çıkardı Resimler Teşvikiye Hüsrev Gerede Caddesı'ndekı Oda Galeri'den satm alınabilecek. (259 22 08) Talayman. Garanti Bankası Ortaklar Cad. Şubesi '66 02 365-6" hesabına diledikleri kadar para yatıranlara da sıyah-beyaz veya renkli desenlerini göndereeek (213 20 28) ÖKimün dehlidepinde bir Yolculuk' • Kültür Servisi - Can Yav ınlan, Fransız yazar Phıllipe Labro'nun "Yolculuk-La Traversee' adlı yapıtını Türk okuruyla buluşturuyor. Yazarlığm dışında gazetecılık de yapan. bir dönem sinema ve televizyonla da ilgilenen Labro'nun kıtabı, yazann 1994 yılında yaşadığı zorlu bır deneyimı anlatıyor. 50'li yaşlan geride bıraktığı ve hayatını ray ına oturttuğu bır dönemde aniden. beklenmedik bir anda 10 günlük bir yolculuğa çıkmışfır yazar. Bu ne bir tatildir ne de bir iş gezisi. Bu bir "ölüm' yolculuğudur. Pans'te Cochin Hastanesı'nın yoğun bakım odasında geçen. hayatınınen uzun yolculuğu... Vblculuktan sonra eskfyasSPftisflta d&wrnürolsirtJa hfçbfr ^^Çskisi gıbı değıldir. O değışmiştir. Kendisi için önemli tek bir amaç vardır artık: Doyasıya sevmek ve doyasıya yaşamak. Labro, yaşam ve ölüm arasında uzanan dehlizlerde gidip geldiği bu 10 günü okuruyla paylaşırken kjtabının ilk sayfalannda bunun bir roman olmadığını ısrarla vurguluyor. Yazar abartısız, yalm ve nesnel bır anlatımla kendi » bilinçaltıyla yaptığı röportajı sunuyorbize. Tek Platform sergileniyor • KüKür Servisi - Ressam Yurdun'un Vakko Beyoğlu Sanat Galensı'nde 22 Aralık günü açılan sergisi sırasında Tek Platform adlı yapıt. ramazan ayı olduğu gerekçesıyle sergılenememıştı. \ahudi bır kurum olmalanna karşın müşterilerinın dini inançlanna saygı duyduklan ıçın cinsel çağnşımlan olan bu yapıtı sergi lememeyı yeğleyen galen yetkilileri ramazan ayının sona ermesi nedenıyle yapıtı sergilemeye başladı Yurdun'un sergisi 25 Ocak'a dek görülebılır Balkanlar'da çağdaş sanat • Kültür Servisi - Türkıye'den. aralarında Hüseym Bahri Alptekin. Halıl Altındere, Aydan Murtezaoğlu ve Bülent Şangar"ın bulunduğu dört sanatçı 'Inventing a People: Contemporary Art From the Balkans" sergısıne katılıyor. Serginın Türkiye bölümünün düzenlenmesıne Vasıf Kortun ve tstanbul Güncel Sanat Projesı yardımcı oldu. 20 Ocak tarihınde Sofya Natıonal Gallery for Foreign Art'ta açılan sergi sırasıyla Bükreş. Artexpo Foundation (Romanya). Selanik. Macedonıan Museum of Contemporary Art'ta (Yunanıstan) yer alacak, 2000 yılında da Batı Avrupa'yı gezecek. Düzenlemesinı Fransız yazar ve küratör Andre Roullie'nin yaptığı serginın malı yardımı Avrupa Birlıği tarafindan sağlanıyor. Fevzı Karakoç'un sergisi • Kültür Servisi - Fe\ zi Karakoçun son yağlıboya yapıtlan 27 Ocak'tan itıbaren TEM Sanat Galensi'nde sergıleniyor. Özgün baskı alanındaki çalışmalanyla da tanınan sanatçının gravür ve tahtabaskılan sergi süresince dosyalar halinde sanatseverlere sunulacak. Karakoç yeni sergisinde ışık kavramının üzerinde duruyor. Işığın kaynağı değişince sanatçının figürü inşasına ilişkın alışkanlıklannın, hafta zaaflannın ortadan kalkacağına ınanıyor. Figüre uzak kalmayı yeğleyen bır sanatçı olan Karakoç, son resimlerinin bır bölümünde bu yaklaşımı da sorguluyor. Fevzi Karakoç'un sergisi 22 Şubat'a dek görülebılir. BUGUN • CRR'de Mehmet Arif Erdebil'ın yönetimindeki Kültür Bakanlığı Istanbul De\let Türk Mûziği Topluluğu'nun Rum bestecilenn yapıtlarını yorumlayacagı dinletı saat 19.30'dabaşlayacak. (2315498) "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle