18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 lUrizmde tekeHeşme tehlikesi • İSTANBUL(AA)- Ekonominın bacasız sanayisi turizm sektöründe Avrupa, yaşanan son birleşmelerin ardından hızlı bir tekelleşmeye sahne oluyor. Türkiye Seyahat Acentalan Biriiği (TÜRSAB) Başkanı Talha Çamaş, Avrupa seyahat pazannın büyük bölûmünüıı Alman ve tngıliz tur operatörlerinin eline geçmeye başladığını belirtti. Finansal yönden yeteri kadar güçlü olmayan tur operatörlerinin pazarda "var oluş şanslannın" giderek azaldığını vurgulayan Çamaş, tur operatörlerinin 1990'lann başında yüzde 6 olan kârlıhk oranının günümüzde yüzde 0.65'lere geriledığıni kaydetti. Kfl duraklama döneminde • tSTANBUL(AA)- Karadenız Ekonomik Işbirliği (KEİ) süreci bir duraklama dönemınden geçiyor. Bu duraklamada, başta Rusya'daki kriz olmak üzere Türkiye'deki siyasi istikrarsızlık ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinin serbest piyasa ekonomisine geçişte yaşadığı sorunlar etkili oluyor. Karadeniz Ekonomik lşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEÎPA) Genel Sekreteri Faik Kaytancı, Türkiye'de son üç yıldır devam eden iç politik istikrarsızlığın, Türkiye'nin kendı yarattığı KEİ süreci içindekı etkınlik ve dinamizminı baştakı gibi sürdürmesine imkân tanımadığım söyledi. Azerbaycan petroHepi • BAKÜ(AA)- Azerbaycan'ın karadaki Kürsengi ve ICarabaglı petrol yataklannın işletılmesıne ilişkin daha önce hazırlanan anlaşma, dün uluslararası şirketler ile Azerbaycan arasında imzalandı. Anlaşma uyannca, ABD ile Suudi Arabistan'ın ortak oluşturduğu Deltahess şirketi yüzde 20, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR yüzde 50, Frontiera Resources ise yüzde 30 hisseye sahip bulunuyor. Anlaşmanın 25 yıl ıçin geçerli olduğu belirtildi. Bektrik talebi 5'e katlanacak • ANKARA(AA)- Giderek artan sanayileşme ve ihtiyaçlara bağlı olarak Türkiye'nin elektrik enerjısi talebi, önümüzdeki 20 yıllık süreçte yaklaşık 5'e katlanacak. Enerji Raporu'nda yer alan projeksiyonlara göre, bu yıl 103.1 milyar ki lovatsaat (kwh) olarak hesaplanan Türkiye'nin net elektrik enerjisi talebi, 2020 yılında 492.7 milyar kwh'ye ulaşacak. Bu yıl 1866 kwh olan kişi başına brüt elektrik tüketimı ise 2020 yılında 6 bin 92 kwh'ye çıkacak. Hükümetten bektentüer • GAZİANTEP(AA)- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki ekonomik kuruluş yöneticileri, hükümetin. ekonomi kaynaklı sorunlann çözümüne öncelik vermesini ve bu bağlamda "bankalann ekonomiye kaynak aktarmasını sağlayıcı" yasanın çıkanlmasmı istediler. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, ramazan ayı dolayısıyla dondurulan ve durdurulan işci çıkarmalann yeniden başlayacağını belirterek "hükümet yanndan itibaren ekonomiye acilen el atmalı" dedi. Bağ-Kur • ANKARA(AA)- Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken. Bağ-Kur emeklilerinin "emekli aylıklan"nın asgari ücretin altında olduğunu belirterek Bağ-Kur emeklisinin durumunun acilen düzeltilmesini istedi. Palandöken. Bağ-Kur emeklisi kadınlann, eş ve çocuklanna sağlık kamesi alabilmesi gerektiğini bildirdi. Yerel Yönetim Yasa Tasansı'yla kamu arazilerinin özelleştirilmesi hızlandınlıyor Haziııe arazilerinde yağma kaygısı FATMAKOŞAR ANASOL-D hükü- meti tarafından hazırla- nan Yerel Yönetim Ya- sa Tasansı'nda beledi- yelerin elindeki birçok yetkiyle birlikte beledi- ye arazisi dışında kalan hazıne arazilerinin il özel idarelerine devredilme- si öngörülüyor. Kentsel ve bölgesel planlama- dan söz etmeksizin ve bu yönde bir politika oluşturmaksızın gerçek- leştirilen yasa tasarısı. hazine arazilerinin be- lediyeler ve il özel ida- reler elıyle rant ve yağma konusu yapıla- bileceğini gösteriyor. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bir- iiği (TMMOB) raporunda, yasa tasansı- nın kamu arazilerinin özelleştirilmesini hızlandıracağına dikkat çekiliyor. Kamuoyuna "refbrm'' olarak sunulan ya- sa tasansmın 24. maddesi ile 1580 sayılı belediye yasasına eklenen "Hazine Ara- İzlenen toprak politikaları rantın kaynağı Türkiye'de yıllardır izlenen ve hiç- bir sınır tanımayan toprak kullanım politikalan. kentsel gelişmenin dına- miği haline gelen rantlann, sağlık- sız kentleşmenin kaynağı haline gel- di. Özellikle 1980 sonrasında gelış- tirilen yeni liberal politikalarla kent- leşmede sermayenin büyümesi bir araç olarak kullanılmaya başlandı. Kent rantlannın uluslararası serma- ye piyasalanna da açılmasıyla, baş- ta metropoller olmak üzere kentler, hayali ihracatın, kara paranm aklan- dıgı, sermayenin üretim yerine rant gelirleriyle büyümesini sağlayan yo- ğun bir yağmalama alanı haline ge- tirildi. Kentlerdeki rantlann büyük bö- lümüne, doğal kaynaklann yagma- lanması, kamu arazileri üzerine dı- kilen gökkafesler, beş yıldızlı otel- ler gibi faaliyetlerle el konulurken "imaraflan", "kaçak yapılar" gibi uygulamalarla toplumun çeşitli ke- simlerine paylar verildi. Böylelikle insanlar yağmaya ortak ettirilirken, toplum rant düşkünü haline getiril- di. İzlenen toprak politikalan sonu- cundatoplum kendi kentini. doğası- nı, bütün değerlerini yağmalar hale geldi. Türkiye'de rant kesiminin ulusal gelir içindeki payı yüzde 45-55 gibi büyük bir orana ulaştı. Üretim kar- şılığı olmayan kazançlann içindeki kent rantlan ise yüzde 60-65'lere va- nrken, ulusal gelirler içinde yüzde 25- 30'luk paya ulaştı. zflerinin Devri" başlıklı ek madde 11; be- lediye ve mücaviralan sınırlan içinde ka- lan Hazine arazilerinin belediyeye. bu sı- nırlar dışında kalan arazilerin il özel ida- relerine devrini öngörüyor. Belediyelerya da ıl özel ıdareleri bu "arazileri imariı ha- le getirmek suretivle" değerlendirerek 3. kişilere satacak. Bu arazilerin satışından, kiralanmasından elde edilecek tahsilatın yüzde 50'si tller Bankasrnadevredilecek. Getirilmesi öngörülen düzenlemelerde. il özel idareleri, köy yerleşme planlan yapmak dahıl, kendilerine devredilecek alanlarda belediyelerin sahip olduğu yet- kiler gibi imar yetkilerine sahip oluyor. Herhangi bir vergilendirme yapılmadığı ve önlem alınmadığı halde. idarelere verilen bu imar ve ruhsat yetkileri ile kamu var- lıklannm özel mülkiyet ha- vuzuna aktanlması hızlan- dınlıyor. Bu devirlerle taşınmaz zengini haline gelecek be- lediye ve özel idareler, ta- sannın 24. maddesi ile 1580 sayılı yasaya eklenen ek 17. maddeye göre; mülki- yeti ya da kullanma hakkı kendilerine ait olan taşın- mazlan, gerçek ya da tüzel kişilere 25 yıl süre ile kul- lanım hakkını devredebi- lecek > a da her tür gelir ge- tirici bina ve tesis yaptıra- bilecekler. _ .. , Söz konusu kuruluşlar, tasanyla, yaptınlacak işin niteliği, 3996 sayılı "Yap-lşiet-Devret Mo- deti Hakkında Kanun" kapsamına giri- yorsa bu yasa hükümlerine göre uygula- malar yapmaya da yetkili kılınıyor. 3996 sayılı yasada "ek madde 19" ile belediyeler ve il özel idarelerinin. ticari şir- ketler ve kooperatifler kurabilmesi ya da kurulmuş olanlara ortak olabilmesi sağla- nıyor. Vali ve kaymakamlar Köy birliklerini de yönetecekler Vali ve kaymakamlık kurumu. birliklerin gö- nüllülük temelinde kurul- duğu gözardı edilerek il- ce köy biriikleri aracılığıy- la "köy biriiklerinin de" doğrudan yöneticilen ha- line getiriliyor. Bugün birlikler, devle- tin müdahalesınden ba- ğımsız faaliyette bulunur- ken, merkezi idare, yaşa- mın en ücra köşesine ka- dar gırerek toplumu göze- tim ve denetım altına al- mak istiyor. Tasanya göre köv bir- iiklerinin tüzüğü "fçişle- ri Bakanlığf nca hazırla- nacak tek tip tüzüğe uy- gun olarakdü/enleneeek."* Tasanda. "birliklerin işve işk-vkrinin İçişleri Bakan- bğı'nca düzcnü olarak de- netienmeside" öngörülü- yor. B e l e d i y e M e c l i s l e r i Bilimsel kurumlar fahri danışman Binlerce kamu çaiışanına güvence sağlayan standart kurallan belirteme hakkı vali ve belediye başkanlanna bırakılıyor. Tasannm belediye olu- şumuna ilişkin 16. mad- desinın hükmüne feakıl- dığında demokratik katı- lım ve denetim konusun- da devreye girmeleri ge- reken meslek odalan ve bilimsel kurumlara sade- ce fahri (danışma) anla- mında bir mısyon yükle- niyor. Bu kuruluşlann et- kisiz bir şekilde göriiş be- lirtmeleri yönünde hü- kümler getiriliyor. Meclislerde genel ola- rak ücretlilenn ve özel- likle memurlann temsıl edilme yolu fiilen kapah tutulurken, kadınlar ile gençlerin temsılındens6jp->v edilmiyor. İl Meclisleri için getirilen sınırlamalar belediye meclisleri için de getirilerek fahri üyele- rin kendi alanlanyla ilgi- li meclistoplantılannaka- tılıp görüş belirtebilecek- leri dile getiriliyor. Kent- li haklannı ayn ayn değer- lendiren bu yaklaşım. ni- telikleri gereği birbirine bağlı olan haklann kulla- nılmasını engelleme özel- liğini taşıyor. İŞ ffUVGllCCSl VOK. GCllli ^ TasywuL24. maddesi ve 1580 sa- "yılı yasaya eklenen "Ekl7.madde'"ile yerel yönetimlerde sözleşmelı istihda- mın yaygınlaştmlması amaçlanıyor. Üst düzey yöneticilik ve teknik, sag- lık. avukathk hizmetleri sözleşmelı statüye kaydınlarak sözleşme sürele- rinin yıllık olarakdüzenlenmesi ve her yıl kurumlarca gerek görülenlerin söz- leşmelennın yenilenmesı öngörülüyor. Tasan. memur ve sürekli ışçı kadro ve pozısyonlarının durumunu ya da mevsımlık işçı ıstıhdamını genel karar organına bırakıyor. Özel idarelerde ise atama yapma yetkisı valiye veriliyor. Tasanyla. bugün merkezi idare ku- rumlannca üstlenilen birçok hizmet. il özel idarelerine devredilirken kamu kurumlannda çalışanlann il özel ida- relerıne kaydınlması gündeme gelı- yor. Çalıştıklan kurumlan değişecek olan binlerce kamu çaiışanına, iş gü- vencesı sağlayan standart kuralların tümu yok sayılarak her şey vali ve be- lediye başkanlanna bırakılıyor. Bu düzenlemelerle çalışanlann ör- gütlülüklenne de darbe vurulurken köy hizmetleri, DSİ gibi kurumlarda çalı- şan işçilerin üye olduklan sendikala- nn üyelen ve işverenlennin değişme- si söz konusu oluyor. Yerel temsilde ücretliler, sendikalı- lar ve örgütlerine. gönüllü kuruluşlar meclisinde olduğu gibi il ve ilçe mec- lislennde de yer verilmiyor. Tasanda bu meclislerin oluşumu ve çalışma esaslarının da Içişleri Bakan- lığı'nca belirlenmesi öngörülürken TMMOB raporunda. meclise üyeliğin o kentteki tüm gönüllü kuruluşlar. sen- dıkalar ve kamu kurumu niteliğinde- kı meslek örgütlenne açık olması ve ça- lışma esaslarının bu kuruluşlar tara- fından belirlenmesı gerektiği vurgu- lanıyor. Bilgilenme hakkı Tasanda yerel yönetimlerde halkm bilgilenme ve yönetıme katılma hakkının sınırlarının genişletildiği izlenimi yaratılsa da getirilen düzenlemeler, kişi- lerin karann alınma sürecine katılmasını engellediği gibi öğ- renilmesini de zorlaştınyor. Kentli haklannın "işbirüği ve dayanışmayi" gerektiren hak- lar olma niteliğiyle çelişen dü- zenlemeler getiren tasannın 4. maddesinin d bendınde u ger- çek vetüzel kişilerin, belediye ve il özel idaresi karar organlan- nın karar ve toplantı zabıtlan- nınkerHÖeriniBgDendirenkısım- lannın suretlerini yazılı isteme hakkına sahip olduğu*' belırti- liyor. Bu düzenleme. bilginin açık- lığı ve bilgilenme hakkının her- kese aıt olduğu ilkesine aykın düşüyor. Üstelik. hangi karann kimi ilgilendireceği ve bu ılgi- yi kimin kuracağı sorulannı da gündeme getiriyor. Aynca kişi- lerin kendilenni ilgilendiren ka- rarlan baş\-uru yaparak isteme- sı için bu kararlann alındığını bilmesi gerekiyor. Belediye olmak için nüfus şartı yükseltiliyor Yerelyönetim alanı daraltılıyor Tasannın 14. maddesiyle, yerieşim ala- nının belediye olmasıyla ilgili 1580 Sa- yılı Belediye Kanunu'nun 7. maddesin- de yer alan 500 ve 2 bin 500 metre me- safelerin. sırasıyla 1500 ve 3 bin metre- ye çıkanlmasmı örgörüyor. Tasan da bir köyün ya da birkaç köyün birleşerek be- lediye olmalan için 2 bin nüfusunu aş- mak koşulunu da 5 bin olarak yükselti- liyor. Bu düzenlemeyle kentsel yerleşmele- rin yönetim şekli olan belediye örgütlen- mesinın alanını daraltırken, bu alanlar köy tüzel kişiliğinde tutularak il özel ida- relerinin etki alanı genişletilıyor. Köy biriikleri kurarak yerleşmelen hizmet te- melinde toplulaştırmayı amaçlayan ta- sannın. belediyelerin kurulması çıtasını yükseltmesi çelişki oluşturuyor. Bugün nüfusu 5 binden az olan belediye sayısı 1892'de kalırken, bunlar bütün beledi- yelerin yüzde 67'sinı oluşturuyor. Buna karşın bu belediyelerde 5 mılyon civann- da kişi yaşıyor ve bu da toplam beledi- yeli nüfusun sadece yüzde 10'unun oluş- turuyor. Genel bütçeden verilen payın nüfus ilkesine göre dağıtıldığı göz önü- ne alınırsa bu grupta yer alan belediye- lerin bu pay üzerinde büyük bir yük oluş- turmadıklan anlaşılıyor. Y ü z d e 1 0 s ı n ı r ı g e t i r i l i y o r Seçimlerde baraj uygulaması İşletmeci belediyecilik Getirilen bütün bu düzenlemeler işletmeci belediyeci- liğin önünü açmav ı hedeflerken ulaşım, su. kanalizas- yon. çöp gibi kentsel hizmetlerin piyasa ölçütleri için- de yürütülmesi planlannor. Tasanyla getirilmek iste- nen yönetim modelinde toplumsal favdalar gözardı edilerek sadece "kâriıük" ölçütleri değertendiriliyor. Tasannın 29. maddesiyle, 2972 sayılı Mahaili ldareler ile Mahalle Muhtarlık- lan ve lhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkın- da Kanun'un 2. maddesi değiştırilerek be- lediye başkanhk seçiminde mutlak çoğun- luk ile il meclisi ve belediye meclisi için yapılan seçimlerde yüzde 10'luk baraj uygulaması getiriliyor. Oysa yerel demokrasinin sağlanması için seçim sisteminde. temsilde adalet çerçevesinde seçimlere katılan partile- rin aldıklan oy oranında temsil edilme- sinin sağlanması ve barajlann kaldınlma- sı gerekiyor. Tasanya göre belediye baş- kanlığı seçiminde geçerli oylann yan- dan fazlasını alan aday seçilmiş oluyor. Böylelikle belediye başkanlıklan için 2 turlu seçim sistemine geçiliyor. Beledi- ye başkanlığı seçimi dar bölge seçim esa- sına davanıvor. YORUM ÖZTtN AKGÜÇ 24 Ocak Kararları IMF dayatmalı ve ıç çıkar çevreleri destekli 24 Ocak karaıiartndan bu yana on dokuz yıl geçmış. 24 Ocak 1980 kararları Türkiye'nin göreceli olarak ge- riye gidişinde dönemeç noktası olmuştur. Söz ko- nusu kararlar kamuoyuna, Türkiye'nin ekonomik kurtuluş reçetesi olarak sunulmuştur. Türkiye, bu karariaria karma ekonomi düzeninden serbest pa- zar ekonomisine geçiyor, devletçilığin getirdıği sınır- lamalar kısılıyor, dışa dönük buyüme başlıyor, ithal ikamesinin yerini ihracat endüstrileri alıyordu. Yapı- lan devalüasyon ve gerçekçi kur politikası uygula- ması ile dış ticaret açığı sorunu, reel faiz politikası He de iç tasarruf yetersizliği sorunu çözülüyordu. Kamuoyu, karartann sunulmasındakı sloganlan, yo- rumlan uzunça bir süre gerçek sandı. Bu kararlann uygulayıcısı Özal'a Türkiye'nin yönetimini verdi. Va- tandaşların önemli bir bölümü aymazlıktan kurtul- duğunda ış işten geçmış, ekonomimizin başına ço- raplar örülmüş, çıkılması güç kısırdongüler yaratıl- mış idı. 24 Ocak kararlanndan sonra, Türkiye'nin ekono- mik büyüme hızı, yıllık ortalama olarak önceki dö- nemlere göre azaldı, fıyat artışlan yüksek düzeyde süreğenleşti, TL, enflasyon-devalüasyon sarmalın- dan kurtulamadı, dış ticaret açıklan büyüdü. bütçe açıklannın GSMH'ye oranı tehiikeli boyutlara ulaştı, Türkiye borç batağına saplandı, işsizlik oranı yük- seldi, gelir dağılımı hem kişiler hem de bölgeler ara- sı olarak daha da bozuldu. Ekonomimiz tehiikeli bur- gaçlara kapıldı. 198O'lı yıllann başlannda devletin iç borcu çok düşük, faiz ödemeleri bütçe gelirlerinin yüzde 3'ü dü- zeyinde idi. Dış borcu, en fazla 14 milyar USD dü- zeyinde idi. Bugün ıç borç stoku 10 katrilyon TL'yi aşmış, faiz ödemeleri vergi gelirlerinin üçte ikisini yu- tar hale gelmış, dış borcu 100 milyar USD'ye yak- laşmıştır. Türkiye'nin sorunlan giderek ağırlaşmıştır. Bu dönem, kuşkusuz kendi varsıllarını yaratmış- tır. Ancak bu kişilerin çoğunun hayali ihracat, ban- ka dolandırma, haksız teşviklerden yarartanma gibi becerileri dışında gerçek anlamda gırişımci yete- nekleri olmadığından kendilerine aktanlan kaynak- lan yararlı yatınmlara dönüştürememışlerdir. Türki- ye'nin önemli miktarda kaynağı buharlaşmıştır. Türkiye, ekonomik açıdan, toplumsal açıdan çı- kar yol bulmak istiyorsa, 24 Ocak kararlannı ciddi biçimde irdelemeli ve değerlendirmelıdır. Hangi po- litikalann, önlemlerin Türkiye'yı çıkmazlara gotür- düğünü görmelidir. Bugün ne yazık siyasal partilerimiz yapılan yan- lışlıklan görmemekte, yeni politikalar üretememek- le, yanılgılarda ısrarlı olmaktadırfar. Türkiye'de, 24 Ocak karartanna ve onun getirdiğı ya da daha da çarpıklaştırdığı düzene karşı çıkacak partileregereksinim var. Türkiye, günü kurtarmaça- basıyla yanlışlan yinelediğinde, giderek çıkış yolun- dan uzaklaşmaktadır. Türkiye'nin dıştan dayatma önlemlere değıl, ken- di dinamiklerinin, gereksinimlerinin gerektirdiğı po- litikalara gereksinimi var. Türkiye'de çöküşün, yozlaşmanın, çürümenin ta- rihi gelişimı ıncelenecekse kuşkusuz 24 Ocak karar- lan önemli bir kilometre taşıdır. Rantiye sınıfını yarattı 24 Ocak Kararlan 18'inci yılmı doldurdu Ekonomi Servisi - Cum- huriyet tarihinin en önem- li yapısal dönüşümü kabul edilen 24 Ocak Kararla- n'nın üzerinden 18 yıl geç- ti. Ancak kronikleşen enf- lasyon, ekonomik sıkıntılar, serbest piyasa ekonomisi- ni yeniden tartışmaya açtı. Dönemin Başbakanı Sü- leyman Demirel v e Başba- kanlık Müşteşarı Turgut Özal'ın mimarhğında açık- lanan 24 Ocak Kararlan, 12 Eylül'le bir- likte resmiyet kazandı. Serbest piyasa ekono- misi, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslarara- sı kuruluşların dayatmasıyla hükümetlerin temel politikası haline geldı. Türkiye, dünya- ~ " ^ ~ ~ ya açılmayı hedeflerken ül- ke içinde yatınmlar azaldı. istihdam daraldı, kalkınma beklentileri yerinde saydı. Dış borç ve dış tıcaret açı- ğının yanı sıra kamu fi- nansman açığı da büyüme- ye devam ettı. Reel gelirenrken yatınm ve üretim yenne rant ve tü- ketimle büyüyen bir Türki- ye ekonomisı ortaya çıktı. Günlükekonomik tedbirler Türkiye'vi 1994 ekonomik 24 Ocak Kararlan ile Türkiye, dünyaya açılmayı hedeflerken ûlke içinde yatınmlar azaldı, istihdam daraldı, kalkınma beklentileri yerinde saydı. krizine kadar taşıdı. Kararlann ardından 1 Temmuz 1981 'de bankacı- lık sisteminde o zamana kadar izlenen negatif faiz politikasının değiştinlnıe- si yüksek faiz ve tasarruf hacminde hızlı artışı bera- berinde getirdı. Bankalara akan fonlar kredi mekanizmasıyla ya- tırımcıya gitti. Yüksek fa- izle birlikte rant ekonomı- si ön plana çıktı. 24 ocak- •^—™» ta şu kararlar alındı: • 25 Ocak 1980'de fiyat kontrolükaldı- rddı. Birtakım ürünler için ft- yatserbestSsige- tirikii. • 24 Ocak 1980'de banka- lann mevduata ^~^~~~ uyguladıklan fa- izler serbest bırakıldı. An- cak. faizlerdeki bu artış ta- sarrufu teşvık edıp vatın- ma yöneltmek yerine ran- tiye sınıfını doğurdu. • Türkiye değişik isim- leraltındaonlarca fonla ta- MŞÜ. • Sabit kurdan vazgeçı- lerek TL'nin değeri. döviz arz ve talebine göre belır- lenmeye başlandı. 24 Ocak"ta dolar kuru 70 lira olarak açıklandı. 1998'in son üç ayına ilişkin gelişmeler masaya yatınlacak IMF heyeti Türkiye'ye geliyorANKARA(AA)- Uluslararası Pa- ra Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi Martin Hardy başkanlığındaki IMF heyeti, görüşmelerde bulunmak üze- re Türkiye'ye geliyor. 27 Ocak Çar- şambagünügelerek 1998'msonçey- reğine ilişkin gelişmelere bakacak olan heyet son olarak Ekim 1998'de Türkiye'ye gelerek temmuz-ağustos- eylül aylanndaki gerçekleşmeleri in- celemişti. 8 Şubafa kadarTürkiye'de kalacak olan IMF heyeti, Ankara ve Istan- bul'da kamu ve özel sektör temsilci- lenyle yapacağı görüşmelerde 1999 yılı beİclentilerini de değerlendire- cek. Martin Hardy, zıyaretle ilgili ola- rak sorulan yanıtlarken öncelikle ye- ni hükümetin kurulmasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Hardy. "Ziyaretimizde, veni hükümetin çalış- malannı ve 1999 ekonomik beklenti- lerini ele alacağız. Neni hükümetin önerilerine olumlu bir şekilde vakla- şacağız" şeklinde konuştu. Ziyaretle- nnde öncelikle Yakın İzleme Anlaş- ması çerçevesindeki gerçekleşmele- re bakacaklannı belirten Hardy, Tür- kiye'nin bundan önceki hedeflerini tut- turduğuna dikkati cekti. Mali yardım konusunu içeren bir anlaşma konusunda, şimdiye kadar hiçbir görüşme olmadığını, ancak Türkiye'nin uyguladığı program iti- banyla mali bir desteğin gerekliliği- ni hatırlatan Hardy şöyle devam ettı: "Türkiye.ciddi bir anti-enflasyonist programla, yapısal programlan uygu- lamava başladı. Bu türden bir prog- ramın mali desteği de içermesi gerek- li. Mali vardım içeren bir anlaşmayı istemesi dunımunda, bunun seçimle- re kadar olan dönemde nasıl gerçek- leştirilebilecegini öğrenmek isteriz. Kısa bir zaman dilimi içinde bunun gerçekleştirilmesi gerçekten zordur." Hardy. şartlann uygun olması du- rumunda Türkiye'ye her türlü yar- dım için hazırolduklannı da sözleri- ne ekledı. BORSA'yı En Yeni Teknolojiyle Real-Tîme İzleyin Isttnbd: CumtvryetCad OfladeSk No 1 Eın nan Kat 2-3 KCX Eknadağ M (0212)2462494-23162 11-2317960 Faks '02121 232 80 77 MKBhisse senedi piyasası t^cibinde data hattı ve modeme SONAnkn: BoğMSk No 712 067O0 Gazcsnanoaşa Tei (0312)427 19 13'3 fal) Faks (0312)427 14 63 Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin fiyat ve işlem adetlerini anında (real-time) izleyebilecek, portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz. • Seans içinde alış/sahş teklifi, endüşük/en yüksek ve son işlem fiyatı ile hisse bazında işlem adedi ve sözleşme sayısı, • Seans sonunda ağırlıklı ortalama fiyatlar, • Seans içi ve tarihsel grafik, • Portföy yönetimi/on-linekâr-zararhesabı, • Teknik analiz (en yaygın 9 adet gösterge), • DDE olanağı ile Excel'e veri aktarma, • Meta Stock'a/Meta Stock'dan ven transferi, • Hisse senetlenningeçmışedonükbılgileri. FOREKS Bilgi İletişlm Hizmetleri A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle