24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 OCAK 1999 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ StRMEN Ratlng Dilimıze davetsiz birden gelip, ön sıraJara kuru- lan birsözcük rayting. Bütün dünyayı odamızın içi- ne kadar sokma savında olup da, koskoca dün- yamızı bir budala kutusu boyutuna ındiren, TV'nin kanallan, "vizyon sahibi!" bir uyanık tarafından oğ- lu da televizyon sahibi olsun diye serbest bırakı- lınca, rating, yaşamımızı düzenler oldu. Toplum artık ratingi yüksek olanlara tapıyor, ra- tingini en üst düzeye çıkaranlar, medyatik kişilik- leriyle idolleşiyorlardı. Bilmem, belirtmeye gerek var mı, rating toplum- sal beğenınin düzeyinde oluşuyor. Eğer toplum hâlâ "bir ayağında mesi varya da öbüründe nesi var?" düzeyini aşamamışsa, dokuzuncu senfoni ile rating yapmanızın mümkünü yok. Başka birde- yişle, Türkiye'de Mozart'ın rating konusunda Ah- met Kaya ile yarışması mümkün değil. Toplumlann kültür düzeyi. yüksek rating ile med- yatik kişiliğe ulaşmada karizmanın mı, yoksa ke- rizmanın mı önceliği olduğunu belirler. Medyatizmin egemen olduğu toplumda, ratin- ge hiç aldırmayan insanlar da yaşar. Dört gün önce yitirdiğimiz Ergun Balcı, rating toplumunda çılgınlığın dışında kalmış, hiç medya- tik yanı olmayan, akıcı, egitici ve ciddi inceleme- lerin sonucu olan yazılannın kalitesini, popülizme feda etmeyen bir gazeteci yazardı. Onu otuz yıl sürekli okuyanlar bile evinde ne tür müzik dinlediğini, hangi kadına hayran olduğunu yazılanndan çıkaramazlardı. Çünkü Ergun için bunlar hayatın ayrı alanlarıydı. Onunla aynı sayfa ve sütunu yıllarca paylaşmış bir kişi otarak açıklıkla söyleyebilirim ki, basınımız- da dünya standartlarına erişmiş bir avuç insandan biriydi Ergun ve bütün ömrü boyunca, bunu hiç farkına varmamış gibi yaşadı. Ergun'un şaşırtıcı yanı yalnız bu değildi. 68 yil- lık ömründe, şu toplumda, ivmesi gittikçe artan kir- lenmişjiğe hiç bulaşmadan, bunca pisliğin arasın- dan, nasıl tertemiz kalarak sıynldığını anlamak da mümkün değil. Sanki bilim-kurgu filmlerinin baş- ka gezegenden kalkıp, yanlışhkla dünyaya düş- müş yaratıklan gibiydi. O yalnız adamın, yine o ya- ratıklar gibi, bütün sevecenliği ve insancıllığına karşın, bir yerden sonra kendini başkalanndan ve dış dünyadan ayıran görünmeyen bir perdesi var- dı sanki. • Bu gizli perdenin ardında yalnızlığını yaşaması, kendtsini kirletmeyi bir türlü beceremeyen dünya karşısında Ergun'un tavır almasını engelleyen bir faktör de değildi. O dünya olaylan karşısında da tavnnı koyardı. Yalnız dış olaylan aktarmakla ye- tinmez, kendi elden geldiğınce nesnel olmaya ça- lışan yorumunu da katardı. Gazeteciydi, yani ça- ğının tanığı. Ama bu tanıklığın yanı sıra, her geliş- menin sorumluluğunu da içinde taşırdı. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniye- tinin egemen olduğu toplumda, kendini insanlığın davasına adamış bir gönüllüydü Ergun. Ama bu gönüllülük, Ergun'u hiçbir zaman güdümlü hale getirip, yalnızca bir partinin, bir "rzm"\n kalıpları içi- ne hapsetmedi. Bütün bu vasıflara sahip olan bir kişi, ülkemiz- de genış toplulukların vazgeçmediği talebe, ken- di beğenisinin, nerede kalmış olursa olsun düze- yinin ve değer yargısının pohpohlanması talebine olumlu cevap vermeyip, politikacılann içinde fü- tursuzca kulaç attıkları popülizm batağına sap- ' lanmayı reddederse ülke çapında ratingi ne olur dersiniz? Ergun ratingi yüksek olmayan, medyatik olma- yan biriydi. O medyatik değildi, insandı. Yeri de işte bu yüz- den doldurulamıyor. Toplum bir sürü medyatik ye- tiştiriyor, biri gitse bir diğeri geliyor. Ama mühim olan "Ergun "ları yetiştirmektir. Aday bulmakta sıkıntı çekiyor Fazilet Partisi TımcelTde yok • FP, il teşkilatını, çoğunluğunu kent dışında ikamet eden 'ithal partililer'le zar zor oluşturabildiği Tunceli'de aday bulmakta sıkıntı çekiyor. ANKARA (ANKA) - Kapatılan RP'de olduğu gibi FP de Tunceli'de temsil edilmeyi başara- madı. tl teşkilatını, çoğunlu- gu kent dışında ikamet e- den 'ithal partililer'le an- cak oluşturabilen FP. se- çimlere çok az bir süre kala Tunceli'de aday bul- makta zorlanıyor. Seçim sürecine gınl- mesiyle FP yönetimınin aday belirlemekte en çok zorlandığı il Tunceli ol- du. 'Alevi ili" olarak bili- nen bu kentte FP, siyasal olarak devamı olduğu RP'nin sıkıntılanndan kurtulamadı. FP, teşkilatlanmada Tunceli'de partiyi temsil edecek isim bulamadığı için 79 ili tamamladıktan çok sonra kent dışında ikamet eden partililerin oluşturduğu bir yönetimi ancak kurabildi. Yönetimin ithal par- tililer'le kurulabilmesi- nin hemen ardından FP'de bu kez seçimlerde Tunceli'den kimlerin a- day gösterileceği sorunu ortayaçıktı. Partiyi kent- te temsil edecek yerli is- mi uzun arayışlara karşın bulamayan FP, komşu il- lerin teşkilat yöneticile- rini aday bulmalan için Tunceli'ye gönderdi. Ancak gönderilen he- yetin de eli boş dönmesi ûzerine Tunceli'de aday- lık için arayışlann sürdü- rülmesi kararlaştınldı. Yerli aday bulunama- ması halinde kent dışın- da jaşayan Alevi kesim- den bir milletvekili ada- yı göstermeyi planlayan FP, belediye başkanlığı için 'seçime kadar olan son 6 ayda seçim bölge- sinde ikametetmezorun- luluğu' bulundugu için a- da\ gösterememe sıkmtı- sıyla karşı karşıya kala- cak. FP'nin olduğu gibi ka- patılan RP de, bu kentte çok uzun süre aynı güç- lükleri yaşadığı için An- kara'da ikamet eden par- tililerin oluşturduğu bir yönetimle "kâğıt üstün- de' var olabilmişti. 1994 yerelve 1995 ge- nel seçimlerinde de yine kâğıt üstünde adaylar zorlama bir şekilde gös- terilmiş. ancak daha son- ra Alevi çevrelerin bas- kısı sonucu adaylann ço- ğunun çekilmesiyle par- ti bu kentte adaysız kal- mıştı. REFAHYOL döne- mınde Başbakan Nec- mettin Erbakan, Tunce- li'yi 'pilot bölge' ilan et- miş, tüm RP'li bakanlar- dan iş ve yatınm olanak- lannın çoğunluğunu bu- raya yöneltmelenni iste- miş, ancak yapılan bütün çalışmalara karşın RP. Tunceli'de temsil edilme krizini aşamamıştı. İzmir Tabip Odası'nın hazırladığı ve çeşitli davalarda mahkemelerin de kabul ettiği belgeler etkili oldu Işkenceyi caydıran raporlarASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - İzmir'de İnsan Haklan Vakfı ve Tabip Odası'nca, işkenceyi saptamak amacıylabaşlatılan "altematifadli tıp ra- porlan". işkencecileriçin caydıncı rol oy- nuyor. Dünyada ilk kez sintigrafi ve bi- yopsi yöntemlerini işkencenin tespit edil- mesinde kullanan tzmirlı hekimler saye- sinde alternatif adli tıp raporlan, gerek Türkiye'de gerekse uluslararası düzeyde mahkeme kararlannda işkence mağdur- lan lehine sonuçlara yol açıyor. Türkiye'de işkence gördüğü halde "iş- kence iziııe rastlanmadT bıçımınde ven- len ve gerçeği yansıtmayan "hatalı nega- tif adli tıp raporlannın oranının yüzde 50'nin üzerine çıkması nedeniyle, Türki- ye'ye özgü "alternatif adli üp raporu" ha- zırlanması olgusu Izmır'de ortaya çıktı. İzmir Tabip Odası ve İnsan Haklan Vak- fi'ncabaşlatılan,giderek "sintigrafi ve bi- yopsi" gibi ilen muayene yöntemlerini de içeren çalışmalar. bugün işkencecileraçı- sından "caydıncı" boyutlara ulaştı. "Hatalı negatiP adli tıp raporlannın za- man zaman Manisalı gençler olayında ol- duğu gibi yüzde 100'e ulaştığına dikkat çeken izmirTabip Odası Muayene \e Ra- por Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Veli Lök. hatalı negatıf adli tıp raporlannın, mahkemelerde kişilerin ifadelerinin "iş- kence altında alınmadığı" yolunda daya- nak oluşturduklarını ve bu kişilerin mah- kûm edilmesi sonucunu doğurduklannı belirtti. İşkence izleri Prof. Dr. Lök. gözaltı süresı uzadıkça hatalı negatıf adli tıp raporu verilme ora- nının arttığını. bu nedenle ortadan kalkan işkence izlerinı saptamak için ileri mu- ayene >öntemleri geliştirdiklerini söyledi. tlk olarak Haydar Kutlu-Nihat Sargın davasında hazırladıklan "alternatif yo- rum" raporun Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi 'nce dikkate alındığını ve bu rapor sayesinde davanın seynnin değışerek Kut- lu ve Sargın'ın Türkiye aleyhıne açtıkla- n davayı kazandıklannı belirten Prof. Dr. Lök. "alternatif adli tıp raporlannın" Türk kamuoyuna mal olmasmın ise Baki Erdoğan olayında yine belgelere ve vıdeo çekimlerine dayanarak hazırladıklan ra- porla gerçekleştiğini söyledi. Polisler cezalandınldı Prof. Lök, "Baki Erdoğan davasmda, al- ternatif raporumuz olmasaydu işkenceci- lerin ceza alması mümkün olmayacakh" dedı. tşkence mağdurlannın İzmir Tabip Odası'na başvurusu ve İnsan Haklan Vak- fı'nın tüm masraflan üstlenmesiyle hazır- lanan alternatif adli tıp raporlannın mah- kemelerde daha çok dikkate alınmaya baş- landığına dikkat çeken Prof. Dr. Lök. top- lam sayısı 76'ya ulaşan raporlann 32'si- nın mahkemeler tarafından göz önüne alındığını, savcılann buna dayanarak 12 dava açtığını. ancak poliste tekrar işken- ce göıme korkusuyla 30 kişının "alterna- tif rapor" işkence gördüğünü belirtmesı- ne karşın dava açmaktan kaçındığını bil- dirdi. Gözaltında yapılan işkenceyi. görünür- de hiçbir iz olmamasına karşın saptamak amacıyla "sintigrafi ve biyopsi" gibi ilen muayene yöntemlen geliştirdiklenni bil- diren Prof. Dr. Lök. sintigrafinin, ortala- ma 10 yıl sonra dahi "kabadayak,falaka" gibi işkenceyi ortaya çıkarabıldiğını söy- ledi. Sintigrafivi, dünya literatüründe ilk kez işkencenin saptanmasında kullandık- lannı ve etkili bir şekilde pratiğe geçirdik- lerini vurgulayan Prof. Dr. Lök, dünyanin birçok yerinden bu uygulamayı incelemek üzere araştırmacılann geldığini belirtti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin Antalya Büyükşehir Belediyesi adaymı açıkladı 'CHP oy sıçraması yapacak' BÜLENT ECEVİT ANTAL- YA - CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal. DSP azınlıkhükü- metine "ka- bul" oyu ve- ren 3 CHP milletvekili için grup yö- netim kuru- lunun gerekli değerlendır- meyi yapaca- gını söyledi. Antalya büyükşehir adayının da milletvekili olan Dr Bekir Kumbul ol- duğunu açıklayan Baykal. 18 Nısan'da ya- pılacak seçimlerde de CHP'nin çok ciddi oy sıçraması yapacağını ileri sürdü. Şeker Bayramı nedeniyle seçim bölge- si Antalya'ya gelen ve dün de parti il bi- nasında düzenlenen bayramlaşma töreni- nc kattlan CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. "CHP barajı aşamay acak" sa\ lannın. partisinin önünü kesmek için çıkanlan söyleiBiler olduğunu \urguladı. Baykal. "CHP çok ciddi oy sıçraması gerçekleşti- recekör" dedi. Baykal, önseçim yapılacak olan Antal- ya'da Serap Sevük ve IVIerai Sağır'ın aday adayı olarak çıkmasına, "Bavan arkadaş- lanmız da iddialı olarak katılıyorlar. Bun- dan da büyük bir sevinç \e mutluluk du- vuyorum" diyerek destek verdi. Kendi seçim bölgesi de olan Antalya'ya önem verdikJerini belirten Deniz Baykal, şunlan söyledi: "Bayram sonrasında Antalya halkına yerel yönetimlerde nasıl bir kadro ile hiz- met verecegimizi ortaya koymuş olacağız. Bildiginiz gibi biz Antaha'da önseçim ya- pıyoruz. Bu önseçim sonucunda da Antal- ya milletvekili aday lanmız belirienecektir. Antaha'da CHP ciddi bir haarlık ve bü- yük bir iddia ile seçimlere giriyor." Baykal gazetecilerin parti ıçi sorunlar, Öcalan ve hükümetle ilgili sorulanna da şuyanıtlan verdi: - Güvenoylamasında grup karanna uy- may an milletvekilleri için bir ceza söz ko- nusu mu? - CHP bir kurumdur. Partinin çeşitli or- ganlan var. Bu organlann yetkileri var, so- rumluluklan var. Her şey CHP'de tüzük içinde gerçekleşir. Gerekenleri partinin yetkili organlan değerlendirir. Grup yöne- tım kurulumuza bir değerlendirme yap- mak görev i düşüyor önümüzdeki günler- de. CHP'de her şey tüzük ve hukuk için- de işler. - Büyükşehir belediye başkan aday ları konusunda tespitler tamamlandı mı? - Aday tespiti belli bir takvimle şekille- niyor. İzmir ile ilgili merkez yoklaması karan aldık. Bunun için başvurmuş birar- kadaşımız var. Bunun karan takvim çer- çevesince alınacaktır. Bildiğim kadanyla Sayın Yüksel Çakmur dışında bir başka arkadaşımız başvurmuş değildir. Başanlı bir belediye başkanlığı dönemi arkasın- dan, İzmir halkı, Yüksel Çakmur'un CHP tarafından aday gösterilmesi doğrultusun- da sürekli bir bekleyiş ve talep içensinde. Biz de CHP yönetimi olarak bunu değer- lendiriyoruz. Günü geldiği zaman bu ko- nuda gereken karar alınacaktır. -İstanbul? - Biz Istanbul'da biliyorsunuz önseçim karan aldık. Önseçime başvurma hazırlı- ğı içinde olan arkadaşlanmız var. Bu ar- kadaşlanmızın başvunı süreleri henüz so- nuçlanmış değildir. Önümüzdeki günler- de bu konuda tablo şekillenecektir. - Öcalan krizini nasıl değerlendiriyor- sunuz. Sizce başan mı? - Bu konu. hükümeti aşmış bir konudur. Türkiye'nin bir sorunudur. Bu başından beri öyleydi. Ama bu olaym üzünrü veri- ci yönleri. memnuniyet verici yönleri var. Memnuniyet verici yönü; sorunun, Avru- pa ülkelerinin himayesinde Türkiye'ye karşı birkampanya konusu olarak ele alın- masının kolayca mümkün olmadığının or- taya çıkmasıdır. Türkiye'nin bunu anla- yışla karşılaması düşünülemezdi. Keşke bu noktalara gelmemiş olsaydı konu. Ola- yın üzüntü verici yanı ise Öcalan'ın Tür- kiye'ye ıadesi sağlanamamıştır. Şeker Bay ramı'nı gö/>aşı \e buruk se\ inçle «eçiren y urttaşlar. \ ılda bir kez olsun akrabalany la kucaklaşnıak için her > ıl nlduğu «ibi bu yıl da \etkililerin i/iıı \ermesini istediler. Geçen yılki bu görüntü bir ke/ daha y inelendi. Suriye sınırındaki bayramlaşma dramatik gÖrüntülere sahne oldu Tel örgüler özlemi çoğalttı OZCAN Gl'NEŞ CE^ LANPINAR - Türkiye-Suriye tampon böloesindedü/enlenen hayram- laşma törenL sınırların ay ırdığı binlerce kişiy i tel örgük'r arkasında bir aray a ge- tirdi. Hü/ün%e«ö/\a c >ınınegemen oldu- «II törende 2? metrelik uzaklık nedeniy- le birbirlerini kucaklayanıayan iıısanla- rııı y akınlarına hay ranı arınağanı \erme çabaları dramatik bir görünüm oluştur- du. îjanlııırfa'nın Cey lanpınar. Suriy e'niıı Resulayn ilçelerini birbirinden ayıran 1.5 kilometrelik sınırı. dün yakınlanyla bay ramlaşmak isteyen binlerce kişi dol- dunlu. Sahah 07JO sıralarında toplanmaya haşlayan Türk ve Suriye'de yaşayan Kürt \e Arap kökenli yurttaşlar. yakııı- larını. yılda lıir ke/ de nlsa, uzaktan da olsa görmenin huruk se\ incini y aşadılar. Geçen yıl başrollerini Gani Rüzgar Şa- vata ve MineÇay ıroğlu'nun pay laşhğı \v Altın Portakal I ilnı Festhali'nde öıliil alan "Sınırda Gö/yaşı~ adli filnıe konu ı>lan hay ranılaşnıa töreni. Suriye tarali- nın ilgisiz kalması sonucu dramatik gö- rüntülere yol açtı. \etkililer,Tüı-kiye"nin bay ramlaşmak için hirgiinlük de olsa insanların arada tel örgüler nlmaksı/ın görüsebilmeleri amacıy la Cey lanpınar Kay makarııı Salv ri Başköy'ün Resulayn Kaymakamı \arbay Yaser Selman El Şufi ile göriiş- tüğünü.ancak»lumluM»nuçalınamadı- ğını söy lediler. Her iki taratin yakınlanna \ermek is- tedikleri kiliııı. halı \e ben/eri armağan- lar. 25 metrelik tampon bölge ü/erinde- ki tel örgüleri aşanıadı. Mehnıetçik l;ııı>- pon bölgey e diişen eşy alan alarak sahip- lerine ulaştırdı. Vaklaşık 20 Suriyeli as- kerin duy arsı/ kalnıası \e lel örgüy e y ak- laşan y urttaşlarını ellerindeki sopalarla uvarnıası tepkilere neden oldu. Hediyelik eşy a satıcılarının yer nede- niyle ka^ga ettikleri törende. insanlar y akınlarını bulnıak için büy ük çaba har- eadılar. Bugüne kadar yakınlarını hiç görme- yen. sadece telefonla göriişenler ise tel \ e sopalar ü/erine çeşitli renklerdeki be/- lerihağlayarakkendilerinitanılınayaça- lıştılar. >lesafe \ü/üınkıı birbirinin ktt- nuşıııalarını duy mayanlürk>e Suriye- li yurttaşlar.elk'riyle işaret yapaıak an- laşnıa yoluna gittiler. . Zengin olanlaı ın pasaportla giriş-çı- kış y aparak y akınlarıy la görüşiip özlem giderdiklerini. ancak hüyükçoğunluğun koşııllarınm huna uygun olnıadığını he- lirten yıırttaşlar. "Her yıl 25 metrelik tampon bölge nedeniy le kimimi/ karde- şiıni/i. kimimi/ anıca \e day ımızı görü- yor. sarılanıadan bay ranılaşıyoruz. 'Net- kililerden istegimi/: y ılda bir ke/ de ol- sa yakınlarımızla kucaklaşnıamızı i/iıı \ersinler" dediler. Yargı Nuh Mete YükseVin karnesi ANKARA (ANKA) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel'in 1996yılmdan bu yana 581 kişi hakkında 125 kamu davası açtığı bıldirildi. FP Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç, TBMM Başkanlığı'na yazılı bir soru önergesı vererek Ankara DGM savcılanndan Nuh Mete Yüksel'in bu mahkemede ne zamandan beri görev yaptığını. kaç dava açtığını ve bu davalann sonucunun ne olduğunu, Yüksel hakkında herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını sordu. FP"h Malkoç'a Adalet Bakanlığf ndan verilen yazılı yanıtta, DGM'lerde görev yapan Cumhuriyet savcılannın fiili kadro sayısının 71 olduğu, bunlann 8 tanesinin askeri savcı olarak görev yaptiğı kaydedildi. Sonuçlar Adalet Bakanlığı, Yüksel'in açtığı davalann sonuçlan ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Bugüne degin sonuçlandırüan ve kesinleşen 58 da\ada, diğer suçlan nedeniyle görevsizlik karan verilenler de dahil ounak üzere 158 sanığın beraabna, 47 sanığın mahkûmiyetine karar verildiği: halen tefrik ya da V'argrtay''ca bozubnası nedeniyle yeniden esasa alınıp yargılaması sürdürülen veya yargılaması tamamlanamayan 29 kamu da\asmda 258 sanığın yargılanmasına de%amolunduğu, karar verilip de Vargrtay'a gönderilen veya temyiz aşamasında bulunan 34 dosyada beraatına karar verilen 27. mahkûm edîlen 71 sanık hakkındaki hükümlerin henüz kesinleşmedigi; DGM görev alanına giren suçlardan açılan 10 ayn dosyada bu suçlardan 52 sanık hakkında suç unsurlannın oluşmadtğı gerekçesiy le beraat karan verildiği. diğer suçlarla ilgili kamu da>alannın ise göevsizlik karan verilerek bakmakla görevli yer mahkemelerine; 3 dosyada da 7 sanık hakkındaki davalann yetkisizlik karan verilerek ilgili DGM'lere gönderildiği belirlendi." Erbakan'ın bağımsız adayhğı netleşmedi (Cumhuriyet Bü- rosu) - FP liderı Recai Kutan. ka- patılan RP'nin ya- saklı lideri Nec- mettin Erbakan'ın Bayburt'tan ba- ğımsız adaylığa hazırlandığı ha- berleriyle ilgili olarak 'bu konuda henüz bir hazuiık- lan olmadığım' söyledi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yetkıhlen de, Erba- kan'ın adayhğı ile ilgili ola- rak yüksek kurula henüz bir başvuru yapılmadığını ve görüş sorulmadığını kaydet- tiler. Erbakan'ın bağımsız adaylığa hazırlandığı ve YSK'nin de "Biz. ancak iti- razgelirse adaylan inceteme- yeahnz* 1 görüşünü bildırdi- ği haberleri tartışma yarattı. FP lıden Kutan. dün partisi- nin .Ankara il ba^kanlığında- ki bayramlaşma töreninde gazetecilerin konu ile ilgili sorulannı > anıtlarken "Sayın I rbakan'ınadaylı- ~z\ konusunda par- nmizin henüz bir ha/ırlığı bulunma- maktadır. Sayın Erbakan'ın düşün- cesi nedir bilmiyo- rum. Ama bazı hukukçular aday olabileceğini, bazılan ise aday olamayacağını beür- tiyoıiar. Bu konuda son ka- ran Yüksek Seçim Kurulu verir" dedı. YSK yetkılilen, Erba- kan'm adayhğı ile ilgili şu ana kadar kendılerine bir başvuru yapılmadığını ve görüş de sorulmadığını be- lırterek "Ancak bu konunun önümüzdeki günlerde gün- deme geleceği kesin. Bize herhangi bir başvuru yapılır ya da görüş sorulursa kurul olarak değerlendirmemizi yapar ve kamuoyunu bilgi- lendiririz" dıye konuştular. Demirerden gazilere ziyaret ANKARA (AA) - Cumhur- başkanı Sükyman Demirel. Ola- ganüstü Hal Bölgesı'nde yarala- nan ve GATA'da tedavı gören gazileri ziyaret ettı. Cumhurbaş- kanı Demırel. ülkenin şehitleri ve gazilerinin milletin baştacı olduğunu belirterek "Onlan se- viyoruz, sayıyonız" dedi. GA- TAya gelişınde Komutan Prof. Tabip Tümgeneral Çetin Har- mankaya tarafından askeri tö- renle karşılanan Demirel. tören mangasmı selamladı. Demirel, daha sonra, kendisine eşlik eden Genelkurmay Harekât Başkanı Koıgeneral Yaşar Büyükanıt ve GATA Komutanı ile birlikte çe- şitli bırimlerdeyatan gazileri zi- yaret ettı. Demirel, gazilere hi- taben yaptığı konuşmalarda şunlan söyledi: "ŞehHterimizin,gazilerimizin sayesinde bir fitne. ülkemize karşj yapılan bir tertip ycnilmiş- tir. Ulkenin şehitleri ve gazileri: Sizler, bu ülkenin baştacısınız. Sizi seviyoruz, sizi sayıyoruz. Si- a her zaman gönüllerimizde, zihnimizdesakbvoruz. Yatan ev- Demirerin ziyaretinde gaziler kimi isteklerde de bulundu. latlan olarak sizler çok güzel ör- neksiniz. Bu ülkeye yöneltilmiş her türlü tehdide, tehlikeye kar- şı kahramanca mücadelenin na- sıl yapıldıgını gösterdiıûz. Hepi- nize geçmiş olsun. Devlet ve niil- let sizuı için her şeyiyaprnaya ha- zırdır." Gazilere memleketlerini tek tek soran Demirel, "Ülkenin her köşesinden kahraman çocuklar, kahramanhk için yanşmışlar- dır*" diye konuştu. Bir gazinin, terörün bitmesini ve kendisin- den sonrakilerin aynı şeye ma- ruz kalmamasmı istediğini be- lirtmesi üzerine Cumhurbaşka- nı Demirel şunlan söyledi: "Biz de istiyoruz. ama hudut- lanmızdan sızdılar, sivil \atan- daşlanmızı öldürdükr. 9 aylık çocuk, 90 yaşında kadın deme- diler. Türk devleti, hududanm, topraklanru. masum sivil vatan- daşlannı korumak için hareke- te geçti. Neyle koruyacaktı? Or- dusuy la, polisiyle, meşru güven- lik güçleriyle. O da sizdiniz. Mil- letin evlaüan olarak sizi göreve çağırdı, gittiniz, bu görevleri kahramanca yaptuıız. Şimdi şu- nu herkes iyi bilmeli: Siz öyie bir örneksiniz ki içerden, dışardan herkes size bakarak 'Türkiye sonsuza kadar var olacak' yar- gısoıa vanyor. Ve miDetimiz,dev- letimiz sizinle övünüyor. Ben hem milleti hem devletitemsilen geuyorum. Sizinle övündüğümü birçok kere söy ledim, bugün de söylüyonım."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle