Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 OCAK 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
ŞİRKETLERDEN
• AYGAZ, kültürel
hayatımızı renklendirecek
bir eser hazıriadı.
Kitaplığuuzda severek yer
\r
ereceğinİ2 "Tannlar Dağı
Nemrut" Ue Nemnıt
Dağı'nın zirvesinde
dolaşacaksınız. Eserde,
Kral Antiokhos'un
vasiyetnanıe niteliğinde
olan kült > aatının
Türkçe'ye çevrilmiş tam
metni de yer alıyor.
• İSTANBUL99
Uluslararası Mücevher,
Takı, Saat ve Malzemeleri
Fuan. 4-7 Mart tarihleri
arasında yapılacak.
lstanbul Ticaret
Merkezi'de diizenlenecek
fiıara 500'ün üzerinde
üretici fîrma katılacak.
• İNTERTÖV küçük
kızlar için "Canım
BebeğuiTi hazniadı.
Canun Bebegim isteklerini
ağlayarak iletiyor. Hasta
olduğunu söyleyebilen
Canun Bebeğim,
ihfiyaçlan karşılandığında
ise etrafa gülücükler
dağıtıyor.
• PlYALE'nin hazır
çorba çeşitleri yenilendi.
Ev çorbası tadında
hazırlanan Piyale
Çorba "nın, tarhana, acıli
tarhana, şehriyeli tavuk,
işkembe, kremalı mantar,
mercimek, ezo gelin ve
yayla çeşitleri bulunuyor.
• HEWLETT Packard.
ticari amaçlar için
geliştirdiği HP Kayak NT
^orkstation sisteminin
tanıtımını yapü. PC
\Vorkstation, global destek
ve >öne(im aracı. yüksek
çözünürtükte grafik ve
görüntü oianaklan
sunuyor.
• ACER, 1999 yıhna yeni
bir kampanya ile başlıyor.
Acer, yeni kampanyasında
Power 6000 model PC'yi
799 dolar, Extensa 500
notebook'u ise 1.349
dolara tüketıcilerine
sunuyor.
• ARKO Baby, kimsesiz
çocuklara bayram hedhesi
verdL İstanbul'daki Sosyal
Hizmetler Müdürlüğii'ne
bağlı çocuk yuvalan,
yetiştirme yurtlan, kreşier
ve Darülaceze'de kalan
çocuklara Arko Baby
şampuan hediye etti.
• LUCENT
Technologies'in Bell
Laboratuvarlan'nda yere
düştüğünde kınlmayacak
bılgisayar ekranlan için
araştırmalar yapılıyor.
Plastik transistörlerin
özellikle yüksek hacimli
uygulamalarda yararlı
olacağı belirtiliyor.
• TÜRKTYE Teknoloji
GeHşnrme Yakfi (TTGV7
),
Arasörma - Geliştirme
çaiışmalanna Dış Ticaret
Müsteşarlığı kaynağından
sermaye desteği veriyor.
Yaratıcı ve yenüikçi
projelere destek veren
TTGV'ye son başvuru
tarihi 29 Ocak olarak
belirlendi.
• BOEtNG Havacılık,
1998 yıhnda toplam 568
ticari uçak teslimatı
yaptığını açıklayarak
bunun geçen yıla oranla
yüzde 50 fazla olduğu
belirtildi. Aynca,
Boeing'in bu yıl için 656
uçak siparişi aldığı ve
teslimat hedefîne ulaştığı
açıklandı.
Yatınmsızlık ve özel kuruluşlara rant aktanmı, SSK sağlık hizmetlerini köreltti
SSK'de gizli özefleştirmeRAıMJ SALMAN
ANKARA - Ailelenyle birlikte 30 mil-
yonu aşkın kişiye sağlık hizmeti sunan
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK); yatı-
nmsızlık ve özel sektöre rant aktanmı po-
litikalan nedeniyle gizli özelleştirme sü-
reci yaşıyor. Özellikle 1980'lerin ikinci
yansından başlayarak sağlık sigortası da-
lında izlenen yatırım ve personel politika-
lanyla yaşanan özelleştirme süreci, bu hü-
kümet döneminde çıkanlmaya çalışılacak
olan SSK yasa tasansı ve sağlık hizmet-
leriyle sigorta hizmetlerinin aynlması an-
layışıyla yerleştirilmeye çalışılıyor.
Yüksek iç ve dış borç ödemeleri nede-
niyle stand-by anlaşmasıyla 10-15 milyar
dolarlık kaynak sağlamaya çalışan Türki-
ye, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) sos-
yal güvenlik koşuluyla karşı karşıya bu-
lunuyor. IMF'nin istekleri doğrultusunda
emeklilik yaşının yükseltilmesinin yanın-
da, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi
yolunu açacak olan bir yapılanma öngö-
rülüyor.
Yatınmlar azaldı
SSKverilerine göre 1988 yıhnda kuru-
mun sağlık hizmeti sunduğu 16 mih/on 487
binkişinin 1997 yıhnda 30 milyon 379 bin-
le Türkiye nüfusunun yaklaşık yansına
ulaşırken: aynı dönemde ayakta tedavi hiz-
metleri yaklaşık 2 kat, yatakta tedavi hiz-
metleri ise ancak yüzde 50 oranında art-
tınlabildi. SSK'nin bakmakla yükümlü
olduğu kişi sayısındakı arnşa karşın. 1993 'te
28 bin 204 olan yatak sayısı 1994'te 26 bin
877'ye düşürüldü. Yatak kapasitesi, ancak
1997 yıhnda 28 bin 928'e ulaştınldı.
Yatınm harcamalannın toplam gelirler
içerisindeki payı ise 1992 yılından itiba-
ren sürekli azaltılmaya başlandı. Yatınm
harcamalannın toplam gelır içinde 1989
yıhnda binde 13 olan payı, 1996 yıhnda
binde 6'ya kadar geriletilirken; 1997 yı-
hnda buoran binde 9 olabildi. Yine 1991 'de
68 olan yatınm sayısı 1997 yıhna gelin-
diğinde 22'ye kadar düşürüldü. Yapıian ya-
tmmlann yatakh kuruluşlaryerine yatak-
sızlara aktanlması dikkat çekiyor.
Yatakh sağlık kuruluşlanna yapılması
gereken yatınmlann 1994"ten beri düşme
eğiliminde olduğu görülürken 1996-1997
OSK'ninsağlık
hizmeti sunduğu
kişi sayısı 1988
yıhndan 1997
yıhna yüzde 50
artışla 30
milyonu aşarken
yatak sayısı
yerinde saydı.
Yatınmlar
içindeki payı
sürekli düşen
sosyal güvenlik
harcamalannda
öncelik yatakh
sağlık
kuruluşlan
yerine
yataksızlara
kaydınlarak
IMF isteklerine
hazır duruma
getirildi.
yıllannda sağlık alanında yapıian yatınm-
lann da makine, teçhizat, taşıt gibi gerek-
sinimleri karşılamaya dönük olduğu gö-
rülüyor.
1988 yıhnda 746 yatağa bir sigortah
düşerken 1997 yıhnda bu rakam 1050'ye
çıktı. Yatınmlardaki kısıtlamanın olumsuz
sonuçlan, 1997 yıhnda kurum tedavi gi-
derlerinin yüzde 26'hk bölümünü oluştu-
ran52 trilyon 716 milyar lirayı kurum dı-
şındaki sağlık kuruluşlanna aktanlması
olarak ortaya çıkıyor. SSK, 1987 yıhnda
toplam 257 milyar lira olan tedavi gider-
lerinin 207 milyar lirayla yüzde 80'i ku-
rum sağlık tesıslerinin giderlerinden olu-
şurken bu pay 1997 yıhna gelindiğinde
yüzde 74'e düştü. Dışanya aktanlan kay-
nağm, aynı dönemde toplam tedavi gider-
leri içindeki payı yüzde 20'den yüzde 26'ya
çıkartıldı.
Personel yetersizBği
SSK"nin kadro sayısı 1991 yıhnda 60
bin 236 olan ve bunun 55 bin 703'ünü
kullanırken 1992 yılında bu sayı 60 bin 58'e
düştü. Fiilen kullanılan kadro sayısı da 55
bin 655'e indirildi. Kurumun hizmet ver-
diği kişi sayısındaki artısa karşın 1992,
1995, 1996've 1997 yıllannda kadro ip-
tallenne gidilmesi nedeniyle 7 yıllık sü-
reçte kadro sayısı 55 bin 703'ten, ancak
59 bin 204'e çıkabildi. Partizan kadrolaş-
manm gerçekleştirildiği REFAHYOL dö-
neminde ise 8 bin 167 kişilik boş kadro-
nun 3 bini kullanıldı.
1987-1997 döneminde hizmet sunulan
kişi sayısı yüzde 84 artmasına karşın, sağ-
lık alanında çalışan kişi sayısı, yalnızca yüz-
de 19 arttınldı. Sağlık alanında var olan
kadrolardan kullanımoranı da 1993 yıhn-
da yüzde 96'yken 1994'te yüzde 90'a,
1995 'te yüzde 89'a, 1996'da yüzde 87'ye
kadar düştü. Ancak sağlık harcamalan-
nın kurum gelir ve giderleri içindeki ora-
nı ise arttı. SSK verilerine göre 1988 yı-
hnda kurum gelirlerinin yüzde 13'ünü
alan sağlık harcamalan 1997 yıhnda yüz-
de 22'sini kapsamaya başladı.
Hastalık sigortası, ilk kez 1994 yıhnda
açık vermeye başladı 1993 yıhnda 3 tril-
yon 323 milyar lira artısı olan hastalık si-
gortası dalı 1997 yıhnda 7 trilyon 705 mil-
yar lira açık verdi.
Işadamları devalüasyondan Türkiye 'nin de olumsuz etkileneceğini belirtiyor
Türk iş dünyasında Brezilya endişesiİSTANBUL (AA) - Uzakdoğu
ülkeleri ile başlayan küresel kri-
zin etkilerinin başta Brezilya ol-
mak üzere, Güney Amerika ül-
kelerine sıçraması, Türk iş çev-
relerinde endişelere yol açtı.
Sabancı Holdıng Yönetim Ku-
rulu Baçtyırş ŞakıpSabancı. Bre-
zilya•daki krizin-k%ndilerini en-'
dişelendirip endişelendirmediği
konusundaki birsoruya karşılık,
"Elbette endişeleniyorum*' dedı.
Küresel krizlerden bütün dün-
yanın etkilendiğine dikkat çeken
Sabancı, Japonya'ya yaptığı son
ziyareti sırasında da büyük Ja-
pon fırmalannda bu yıla. hatta ba-
zı konularda 2000 yıhna dönük
kaygılar gördüğünü söyledi.
Sabancı. "Biz bundan aynla-
mayız. Bizim de kendimize mah-
sus meselelerimiz var. Bir türlü is-
tikrarü, güçlü hükümerJere ula-
şamıyonız*' dedi.
Komili Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı Halis Komili ise ge-
çen yıllarda dünyanın büyük ra-
hatsızlıklar geçirdiğine, geçir-
meye de devam ettiğine işaret
ederek şu görüşleri dıle getırdi:
"Tabii her türlü hadise düşün-
dürüyor,endişelendiriyor. Ancak
rulu Başkanı Feyyaz Berker, Bre-
zilya'daki gelişmelerin, ıhracatı-
nın yüzde 20"sinı Latın Amen-
ka"ya yapan ABD'yı yakından
ilgilendirdiğinı vurguladı.
Brezilya'nm devalüasyon ya-
tekstil ve demir-çelik dahil bir-
çok sektörde o fiyatlar. dünya pi-
\asalannda >cniden reses>Dna \<ol
açabüir" dedi.
Organik Kimya Yönetim Ku-
rulu Başkanı Aldo Kasknvski de
Oabancı küresel krizler€en'[
!'n
bütün dünyanın etkilendiğine
dikkat çekerken, Komili ise
Brezilya'nın Amerikan
yatınmlan ağırhklı bir bölgede
bulunmasının yaralan çabuk
iyileştireceğini iddia etti.
Amerikan yatırımının ağırlıklı
olarak Güney Amerika ve bu ara-
da BreziKa'da olnıası. onların te-
dasilerini çogu /aman daha çabuk
gerçekleştirir di>e düşünüwrum.
O bakımdan korkutucu boyut-
lan bulmaz diye dü^ünmek isti-
yorum."
Tekfen Holding Yönetim Ku-
parak mali piyasalan kanştırma-
sı ve IMF'nin sınırlı kaynaklan-
nın bulunması nedeniyle. Türki-
ye'nin de endirekt olarak etkile-
neceğini ifade eden Berker, "Bu
tür krizler, zbıcirteme reaksiyon
etkisi taşıyor. Çin'e atlama tehli-
kesi var. Türkiye için Çin çok
önemli. Devalüasyon yaparsa,
Güney Amerika ülkelenndeki bir
krizin, Türkiye'yi endirekt etki-
leyeceğı görüşünü savundu.
Kaslovvski, "Mesela IMF iBş-
kilerinı etkiler. Para sıkıntısı için-
de olduklannı biliyoruz. Krizden
önce.önceükTürkhre'deidLŞim-
di öncelik ne olacak diye merak-
la bekliyoruz. Haliyle, Güney
Amerika'daki herhangi bir kriz-
de, çok daha yakın ve direkt et-
kilendiği için Amerika'nın rutu-
mu farklı olur. Brezilya'nın önce-
lik alacağını tahmin ediyoruz"
dedi.
Alcatel Teletaş Genel Müdü-
rü Lütfi Yenel, kriz sürecini, özel
finans kurumlannın gelişmekte
olan ülkelere daha dikkatli har-
cama yönünde bir tutum içıne
girmeleri bakımından Türkiye
için negatıf bir gelişme olarak
gördüğünü söyledi.
Yenel, "Ancak öbör taraftan,
oralardan kaçan paranın bir ye-
re gitme gereği \ar. Türkiye'yi bu
açıdan şanslı görüyorum. Bura-
da hem bir risk hem de fırsat var.
İnşallah Türkiye bunu nrsata çe-
virir" dedi
Borusan Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı Asun Kocabıyık ise
Brezilya krizinin Türkiye'yi et-
kilemeyeceği görüşünü dile ge-
tirdi.
ÇAUŞ3V1ALAR DEVAM EDİYOR
Küreselsermaye
MAI'de kararlı
MERİHAK
İZMİR-Çokulusluşir-
ketlere ulus devlet yasala-
nnın çok üzerinde haklar
tanımayı hedefleyen MAI
(Çok Taraflı Yannm Anlaş-
ması) için kapalı kapılar
ardındaki hareketlilik sürü-
yor. Dokuz Eylül Üniver-
sitesi Iktisadi Idari Bilim-
ler Fakültesi öğretım görev-
lisi Dr. YaşarUysalGATT
Anlaşmasf nın (Mal ve hiz-
metlerin serbest dolaşımı-
na ilişkin anlaşma) 47 yıl
süren görüşmelerin ardın-
dan imzalandığına dikkat
çekerek uluslararası ser-
mayenin MAI'de ısrarcı
olacağını vurguluyor.
Küreselleşen ve sınırta-
nımayan sermaye hareket-
lerine uluslararası bir dü-
zen getirme çabası olarak
nitelenen MAI. yatınm ye-
ri arayan kuruluşlar için
birçok engeli ortadan kal-
dınyor.
Şirket deviete karşı
Anlaşmaylabırlikte kâr
transferi sınırlamasının, ya-
bancı yatınmcılara getiri-
len ihracat garantismin or-
tadan kalkacağını; yaban-
cı yatınmcılann devletle-
rin aleyhine dava açma hak-
kının da oluştunılacağını
belirten Dr. Uysal, anlaş-
manın tamamen yabancı
tekellerin lehine olduğuna
dikkat çekti. Dr. Uysal,
şunlan söyledi: "Küresel-
teşmenin arkasına sığınıp
pembe birdünya \aratnlar.
Böyle bir dünya sözü ver-
diler. Bunlann alündaki
amaç. dünyadald nlm sı-
nırlanyabana tekefler için
kakürmakn. Ancak bu aşa-
mada önlerine bazı en^l-
ler çıkh. Birincisi Fransa
buna karşı çıktı. Aynca
dünyada birekonomik kriz
ortaya çıkınca sermayeler
kontrol alünaahndı. Küre-
seDeşmenin de toz pembe
olmadığı anlaşıldı. Sıcak
paranın girerken iyi çıkar-
ken \ikıa olduğugörütdü."
ABDnın dış ticaretinın
yüzde 15'ini oluşturan Bre-
zilya'nın devalüasyon yap-
tığını belirten Uysal. bu
devalüasyonla birlikte
ABD'nin pazannda bir da-
ralma yaşandığını kaydet-
ti. Uzakdoğu'da yaşanan
krizden sonra kaçan para-
nın güvenli bir liman ara-
dığını ve ABD'ye gittiği-
ni dile getiren Uysal, şu
anda ABD ve Avrupa ül-
kelerinde kriz olmadığmı
ancak onlann iş yaptığı pa-
zarlarda kriz yaşandığını
ifade etti. Uysal, "Eğerbu
bölgelerde yaşanan kriz
özeflikk ABD'de rcelobrak
birdaralmayaranrsa dün-
ya ekonomisi o zaman glo-
bal bir krizin içine girer"
diye konuştu.
Bu aşamada MAI'nin
çahşmalannın durdurul-
muş gibi gözüktüğünü an-
cak tüm olumsuzluklara
karşın çahşmalann sürdü-
rüldügünü savıman Dr. Uy-
sal, "Şimdi rafa kakünl-
mış gibi görülse de bir gün
mutlaka gündeme geiecek
bu anlaşmaya Türkhe'nin
çok dikkatli otması lazun"
dedi.
Yarınlarınızın
güvencesi için
keyfinizi kaçırmayın!
Güvenceli Hesap
y
Güvenceli Hesap, döviz yatınmınıza yüksek kazanç
sağlarken ücretsiz hayat sigortası kazandırıyor.
Güvenceli Hesap, Iktısat Bankası'nın özel sorunlara
getırdiğı özel çözıimlerden sadece bırı Gelın konuşalım,
size en uygun çözümü sunalım.
T»l: (0212) 274 18 16
http Ifmm ıktısatbank com Ir
İKTİSAT
Memnu niyetle
Nakit Ahşverış • Nakıt Ev • Nakıt thtıyaç • Nakıt Otomobıl • Nakit Tatil • Nakıl Çek • Nakıt Hesap • Nakıt Keaıye
İŞÇİMNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Diş Parlatıcı
Bayramın karanlık, yağışlı ikinci gününün saba-
hında, çoğunluğun sıcak yataklannı terketmedik-
leri saatlerde, Beyazrt meydanının işportacıları son
hazırlıklannı yapıyorlar.
ilk müşterilerle ve iç içe tezgâhlarla bile zor yü-
rünüyor. Varoşlardan ücretsiz otobüslerle inenler
yığıldığında ne olacağı, öncekı günlerden bilini-
yor. Zaten birkaç günde yığılmış çöp kümeleri ye-
terince ipucu veriyor. Bol soğanlı kokoreç tezgâh-
lannın önünde birikenlerle satıcılar arasında hızlı
pazarlıklar başlamış.
"Kokoreçin de pazarlığı mı olur" demeyin. Bal
gibi de oluyor. Almak isteyen "150 bin liram var"
deyince, satıcı "O da olurağabey" yanıtı ile müş-
teri geri çevirmiyor. Tabii yarım ekmek içine konan
kokoreç, soğan miktanndan indiriminı yapıyor.
Sabah televizyon haberlerinden izlediğım bol
reklamlı belediyenin bedava ekmek kuyruğuna,
önünden geçtiğim belediye ekrnek büfelerinin
3'ünde de rastlayamadım. Büfeler kapalı, satıcı-
ları bile yok. Ya bedava ekmekler çok daha erken
saatlerde tükenmiş ya da buralara kadar ulaşama-
mış.
Bildik en kalitesiz, en ucuzundan her şeyin sa-
tıldığı tezgâhlar arasında çok sık rastladığım "Av-
rupa diş parlatıcı" yazısına kafam takılıyor. Gaze-
teye vanr varmaz bir dış hekimi dosta danışıyo-
rum. Tahmin ettiğım gibi diş macunu, diş fırçası
kullanma alışkanlığı olmayan, yoksul kültürün in-
sanlan arasında bir yerlere giderken özel günler-
de diş parlatıcı kullanma alışkanlığı var. Saramnış
dişler içinde halk arasında oksijenli su olarak bili-
nen hidrojen peroksit bulunan tozlarla temizleni-
yor.
Tabii ki çok zarariı, diş etleri hastalıkları, diş çü-
rümelerini hızlandırıyor.
Diş hekimi dostum Zişan Kızıl, bırakınız dişle-
rini fırçalama, diş macunu kullanma alışkanlığı ol-
mıyanlann dişlerini tozla temizlemelerinin zararla-
nnı, düzgün diş temizliği, bakımı yapanlar için bi-
le beyazlatıcılann zarariı olduğunu anlatıyor. Diş he-
kimlerini bilgilenme toplantıları içinde yakın tarih-
te bu türden çok canlı, önemli tartışmalann yapıl-
dığını vurguluyor.
Sosyete doktorlannda estetik kaygılarla uygu-
lanan yöntemler arasında diş beyazlatmanın çok
pahalı bir hizmet olduğunu, bu konunun meslek.
etik değerleri içinde tartışıldığını belirtiyor. Bilim-
sel gerçeğin, tartışma sonuçlannın doktor eliyle diş
beyazlatmanın da diş ve diş eti sağlığını tehdit
eden bir işlem olduğunu ortaya koyduğunu, ken-
disinden bu tür hizmeti isteyen hastaları zararia-
rını anlatarak tedaviden vazgeçirdığini söylüyor.
Diş beyazlatıcıdan soğuk, yağışlı bir bayram gü-
nünde, iş dışında ancak ücretsiz otobüslerle ken-
te inen varoşluların bayram eğlencesine geri dö-
nüyoruz. Kalabalıklarda gençler büyük ağırtığı oluş- •
turuyorlar. Tramvay geldiğinde büyükleri itekleye-
rek aralardan koşarak boş yerleri kapıyorlar. Bir gü-
rültü, bir itiş kakıştır gidiyor. Belli ki en büyük eğ-
lenceleri, bir otobüsten, birTramvaya, oraya bu-
raya gitmek. Konuşmalannda hep kalan para he-^
sabı yapıp, ceplerinden çıkardıkları harçlıkları sa-r,
yarak ne yiyebilecekleri, nereye gidebılecekterinin-
:
kavgasını yapıyorlar.
Bu arada ayakta yaşlılar birikince, kimileri uta-
nıp yer vermek için kalkıyor. Diğerleri yaşlılara yer
verenle "inek" diyerek dalgasını geçiyorlar. Derken
bir başka kavga, okulu bırakmışlarla devam eden-
ler arasında çıkıyor. Okulu bırakmış olanlar, arka-
daşlarına arada bir tartışma adına hafiften tokat,
yumruk atarak öfkelerini bastırmaya çalışırlarken
okuyanın üniversite mezunu çöpçü olacağını, ken-
dilerinin çalışarak daha kolay zengin olacaklarını
savlıyorlar. Sonunda kımın daha zengin olacağı üze-
rine yeminli iddialara giriliyor.
Varoş kalabalıklan kent merkezierinde de ancak
seyyar satıcılara, en fazlasından ucuzcu dükkân-
lara ulaşabiliyorlar. Biraz daha kaliteli kafeteryala-
n, sinemaları, alışveriş mağazalannı doldurmak, yi-
ne en azından bir üst orta sınıftan gelenlere, bir-
leştirilmiş bayram tatilinde bir yerlere kaçamayan-
lara kalıyor.
Bayramlarda ücretsiz yolculuklar, bedeli sonra-
dan halka. yine dar gelirliye bilet fiyatı, vergi ola-
rak çok daha ağır ödetilerek din duygularının, bay-
ramın sömürülmesınde çok önemli bir araç olarak
kullanılıyor. Ancak bu sayede kent merkezlerine ge-
lebilen varoşlularla, kent merkezierinde yaşayan-
lar, kuramadıkları iletişimi bayramlarda karşılıklı
biraz daha yitirmiş olarak kendi koşullan, kendi de-
ğer ölçüleri içinde kendi bayramlannı yaşıyorlar.
DTM'nin raporu
Euro dünya
mali sistemini
etkileyecek
ANKARA (AA) - Dünya-
nın ikinci büyük para biri-
mi olmaya aday Euro'nun
yürürlüğe giımesiyle. Av-
rupa'nın olduğu kadar dün-
yanın da mali sisteminde
önemli değişiklikler mey-
dana gelmesi bekleniyor.
Dış Ticaret Müsteşarhğı
(DTM) Ekonomik Araştır-
malar ve Değerlendirme
Genel Müdürlüğü tarafın-
dan hazırlanan, "Ekono-
mik Parasal Birlik Sürecin-
de Tek Para Euro'ya Ge-
çiş" adh raporda, Euro'nun
dünya ticaretine ve Türki-
ye'ye muhtemel etkileri de-
ğerlendirildi.
Olası etkiler şöyle:
- Ulusal paralann birbi-
rine dönüşümünde ortaya
çıkacak maliyetlerinin or-
tadan kalkması ile yapıian
iç ticaret, pazann derinliği-
ni daha da arttıracak.
- Tek para sistemine ge-
çişle birlikte üretimde kon-
solidasyon hızlanacak, şir-
ket birleşmeleri ve üretim
tesislerinde kapanmalar ar-
tacaktır. Bunun bir sonucu
olarak dağıtım kanallannın
da yeniden oluşturulması
gerekecek.
-Çokuluslu şirketlerin fa-
ahyetlerini muhasebeleş-
tırmede kolayhk olacak
Kredi riskj kavramı
-Euro'ya geçen ülkeler
arasında kur riski kavTamı
yerine kredi riski kavramı
ön plana çıkacak ve bu du-
rum rating kavramının öne-
mini arttıracak, bu iç finans
piyasalannın daha hızlı en-
tegre olmasını sağlayacak.
-Parasal birlik içindeki
finans piyasalannı birbiri-
ne bağlayan TARGET ad-
lı ödeme sisteminin kurul-
masıyla piyasalann geçiş-
liliğinin ve derinliğinin art-
ması bekleniyor.
- AB genelinde yüksek
olan işsizlik oranlarının,
Maastrich kriterlerine uyum
amacıyla maliye politikala-
nna gelen kısıtlamalar ne-
deniyle orta vadede devam
etmesi bekleniyor.