21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EYLÜL 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER m Borsa havadan nem kapıyor' • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Dünya borsalannı altüst eden ekonomik krizin Türkiye'ye en büyük etkisinin ihracat konusunda olduğunu söyleyen Adana Ticaret Odası Başkanı Fethi Kamışlı, "Bızim menkul kıymetler borsamız havadan nem kapıyor. Her şeyden etkilendiği içın reel durumu ayıklamak zor. Ancak ihracatın olumsuz etkilendiği ortada. Oysa ki global krize karşı dayanıklı olmanın en önemli iki koşulu, güçlü dö\ iz rezervi ve ihracattır" dedı. Pendik'teki silahlı çatışma • İstanbul Haber Servisi - Pendik'te bir benzın istasyonunda önceki akşam meydana gelen ve Fatih Emnıyet Müdürlüğü'nde görevli Coşkun Bahçekapılı (40) adJı polis memurunun ölümü, 3 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı çatışmanın, "uygunsuz park tartışması" nedeniyle çıktığı belirlendi. Emnıyet yetkılileri, "Drej Ali" lakaplı Ali Vasak'a ait olduğu belirtilen benzin istasyonunda meydana gelen olayla ilgılı olarak 6 kişinin gözaltına alındığını bıldirdıler. Turizm Günü' kutlandı • İstanbul Haber Servisi - Tiirkıye Seyahat Acentalan Bırligi Boğaziçi Bölgesel Yürütme Kurulu."Dünya Turizm Günü' nedeniyle dün çeşıtli etkinlikler düzenledi. Etkinlikler kapsamında, Istanbul'un tarihi ve tunsrik yerlerini görmeyenler için ücretsiz istanbul turu düzenledi. 'Kuş Gözlem Giinü' • İstanbul Haber Senisi - Doğa) Hayatı Koruma Derneği üyelerinden oluşan bir grup, kuşlann göç me\ simi nedeniyle düzenlenen "Kuş Gözlem Günü"nde, Küçük ÇamJıca Tepesi'nde Kuzey Avrupa'dan Afri'kaya göç eden kuşlan teleskop ve dürbünle izledı. DHKD Proje Asistanı Okan Can, Türkiye'de bulunan 450 kuş türünün yansını göçmen kuşlann oluşturdugunu belirtti. Can, bu hafta içinde göç edişlerin gözlemlenebileceğini söyledi. 'Bimi Tut Yetef • Haber Merkezi - Şair Akgün Akova'nın Fırat adındakı küçük oğlunun ilginç sorulanndan derlediği 'Elimi Tut Yeter' adlı kitabının Çmar yayınlan tarafından ekim ayında çıkanlacağı duyuruldu. Akova, kitabının tanıtımıyla ilgiii yaprığı açıkJamada şöyle dedi: "Bu kitabın yazılışı bittiğinde. beş yaşını zamarun sıçrama tahtasından süt içtigi bardağa yuvarlayan Fırat, soru sormayı sürdürüyordu. "Baba insanlar eskir mi', "Anne-baba aynlınca önce hangisi evden gider?', 'Fıllerin gagası neden yok baba' Sanıyorum, içinde çocuk olan her evde bu kitabın benzerlen yazılıyor. Büyüklere rağmen."' Köyde bale ve opera • SAMSUN(AA)- Samsun'un Bafra ilçesine bağlı Kolay beldesinde, cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlamalan kapsamında düzenlenen "Neyzen Tevfık Şen!ikleri"nde, Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından sergilenen gösteriler belde sakinlerinin ve çevre kö> Ierden gelen vatandaşlann büyük ilgisini çekti. Bale gösterilerini sahneye koyan Sema Erinç, ilk kez bir beldede böylesine bir gösten sergiledıklerini söyledi. Gezginler Kuliibü I İstanbul Haber Servisi - rürkiye'dekı ılk Gezginler Culübü, 29 Eylül'de CHP jenel Başkanı Deniz îaykal'ın başlatacağı sokak enliğiyle açılıyor. Kulüp îaşkanı Prof. Dr. Orhan Cural, yurtdışındaki ;ezginlerle de bağlantılı larak çeşitli etkinlikler üzenleyeceklerinı ve ürkiye'deki gezgınlerin ayısmı arttırmayı maçladıklaruıı belirtti. Prof. Oyan, AB'de vergi veprimlerin yüzde 75'inin, Türkiye'de ise yüzde 25'inin sisteme aktanldığına dikkat çekti Sosyal güvenhk başka bahara• SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur ciddi finansman sorunu yaşarken sosyal güvenlik reformu da TBMM'de gündeme alınmayı bekliyor. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Oyan, devletin sosyal güvenlik kurumlannı yıllardır mali kaynak aktarma aracı olarak gördüğünü belirtiyor. HAZALATEŞÇAKIR Sosyal güvenlik reformu, 50yıldırçözümle- nemeyen sorunların sancısını yaşarken siste- min içinde bulunduğu darboğazın fonlann top- lanması ve idaresindeki hatalardan kaynaklan- dığı bildiriliyor. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Oyan, Avnıpa Birliği ül- kelerinde halktan alınan vergi ve sigorta prim- lerinin yüzde 75'inin sosyal güvenliğine akta- nldığmı belirtirken bu oranın Türkiye'de ise yüzde 25'in altında kaldığına dikkat çekiyor. Üç sosyal güvenlik kurumu SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur, ciddi bir finansman soru- nu yaşarken sosyal güvenlik reformu da TBMM'de gündeme alınmayı bekliyor. Prof. Dr. Oğuz Oyan, sosyal güvenlik kurumlannın bugünkü durumu, emeklilik yaşı ve işsizlik si- gortasına ilişkin sorulanmızı yanıtladı. - Bugün bütün dünyada sosjal güvenlik siste- minde işçi, iş-*eren ve devletin katkısının olduğu bir üçlü yapı mevcut Türkiye'de ise sosyal gü- venlik transferleri mali istikran tehdit edici bo- yutiara uiaşö.Bukonuda nder söyJeyebüirsinız? - Bu kurumlann kendi sorunlanna sahip ola- maması, yakın zamanlara kadardevletin bu fon- lan düşük faizle kullanması, sistemin yükünü ağırlaştırdı. Devlet bu kurumlan mali kaynak aktarma aracı olarak gördü. Dünyada bütün ül- kelerde sosyal güvenlik sistemine yatınm ya- pılırken bizim çok bilmişlerimiz kasa oluştura- rak ordan devlete nasıl para aktannz diye dû- şündüler. Yeni Bütçe Yasası'nda sosyal güven- lik kurumlannın fonlan, kaynaklan sıfir faizle bankaya yaönlıyor. Dolayısıyla kaynak aktar- ma sorunu bitmemiş gözüküyor. - Bu arada Hazine'nin ve TÜSİAD'ın, sosyal gü\enliğin özel kesüneaktanlmasıyönünde öne- rikri var. Özelleştirme bir çıkış yolu mu? - TÜSlAD fonlama sistemine geçmeli, bor- sa desteklenmeli diyor. Borsayı derinleştirmek için sosyal güvenlik fonlannı da harekete ge- çirmeliyiz diyorlar. Dünyada sosyal güvenliğin özelleştiği ülke yok. Sağlık, emeklilik sigorta- lannın özelleştirilmesi tehlikelidir. Türkiye'de sosyal güvenlik kurumlan açık verir ama bat- maz, özel ise batar. - Baü fle sosyal güvenlik harcamalannın mil- ü gelirdeki payını karşüaşürabüir miyiz? - Dünyada sosyal güvenlik harcamalannın milli gelirdeki payı yüzde 19-35 arasında. Ge- lişmekte olan ülkelerde bu oranyüzde 10'un al- tına düşüyor. Türkiye'de yüzde 5'lik bir harca- mamız var. Açıklar yüzde 2 olarak görülüyor. Açık, bütçeden sosyal güvenliğe yapılan trans- ferlerden kaynaklaruyor. Devlet, işveren olarak 2 milyona yakın memur çahştırıyor, Emekli Sandığı'na işveren primi yatırmak zorunda. Devlet milli gelirin yüzde 1 "i orarunda yapıyor. Bu, yüzde 2 'ye çıktıysa bu devletin işveren ola- rak yükümlülüğüdür. Devlet 1992 öncesi sistem açık vermeden önce düzenli prim katkısı yapan kuruluş haline gehnediğini görüyoruz. Avru- pa'da devlet yüzde 49 prim yatınyor. Devlet bu kurumlara 25 milyar dolar tutanndaki borcunu ödemiyor. Bugünkü faizlerin nedeni kuruluşla- nn açıklan değil, yüksek maliyetlerle devletin borçlanması. Kimse ses çıkarmıyor, çünkü ser- maye de buradan nemalanıyor. - SSK'nin prim tahsilatinda sorunlar nedir? - Dünyada vergi ve primle fınanse etmek şek- linde iki yöntem kullanılıyor. AB'de vergi ve prim gelirlerinin yüzde 75'i sosyal güvenliğe gidiyor. Türkiye'de prim yüzde 4 olup yüzde 25'in altında bir oran. Sistem gelişmiyor. Yüz- de 5'lik sosyal güvenlik harcamasıru iki katma nasıl katlanz diye bakılmalı. Bu da prim öde- yenlerin sayısını arttırmakla olur. Kayıt dışma zorlayan, sermaye. Vergi ve sigorta primi öde- diğinde nitelik ve niceliğin artmasını görmek is- tiyor. Verginin yüzde 79'u faize gidiyor. - Emeklilik yaş sunrlan konusunda ne düşü>- nüyorsunuz? - TBMM'de bununla ilgiii bir yasa var. RE- FAHYOL döneminde son haliyle sevk edildi. Emekli yaşıyla ilgiii düzenlemeler var. Bu ta- sannın yasalaşması gerekiyor. Türk-fş yeni tar- tışmalara girmedi. DSP-ANAP arasında son toplantıda 50-60 üzerinde anlaşmış gözüküyor. Sermayenin buna evet demesi normal, ancak biz 50-55 yaş sınınna onay verdik. -Pekiişsiziiksigortası.» - Çalışma Bakanlığı bu konuda bir taslak ha- zırlıyor. Türk-fş bu konuda olumlu destek ve- riyor. Ancak kaynaklannın neler olacağı konu- sunda tereddütleri var. Zorunlu tasamıf gelir- lerinin aktanlması projesi var. Bu dönemde bu da sunulamayacak görünüyor. Cumhurfoaşkanı Süleyman Demirel, İkiteBi'deGiyim Sanatkârian Küçük Sanayi Sitesi ve Keresteciler Sitesi'nin açıiışuu yapö; tkinci Etap lşyerleri'nin temelini atü. İkitelli'nin GAP'tan sonra Türkiye'nin en büyük projesi olduğunu söyleyen Demirel, 10 bin kişinin bu bölgeden faydalandığını söyledi. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Istanbul'da açılışlara katıldı ve temel attı 'Esnaf, sanayileşmeİstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel cumhuriyetin kurulduğu günlerde yurttaşlann yüzde 80'inin tanmla uğraştığım bu- gün ise Türkiye'nin 134 ülkeye sanayi mallan sat- tığmı belirterek "Sanayileşme Türldye'nin hevesi ohnuştur. Türkiye'nin imkinlan herkese açıkür ve kullanılabilir haldedir" dedi. Demirel, Ikitelli'de Giyim Sanatkârian Küçük Sanayi Sitesi'nin açılışını yapıp, Ikinci Etap lşyer- leri'nin temelini attıktan sonra tkitelli Keresteciler Sitesi'nin de açılışını yaptı. ikitelli'nin GAP Pro- jesi 'nden sonra Türkiye'nin en büyük projesi oldu- ğunu belirten Demirel, sitenin öncelikle esnafin alınteriyle meydana geldiğini ve 10 bin kişinin bu sayede ekmek yediğini kaydetti. Demirel, esnaf ve sanatkârlann sanayileşmede büyük bir hazine ol- duklannı vurguladı ve "tçlerinden önemli müte- şebbisler çıkaran esnaf ve sanatkârlanmız kalkm- ma>a katkıda bulunmaktadıriar. Bu sanayi sitesi Türkhe'ningücünügösteriyor" dedi. Demirel, Iki- telli'de birçok kooperatif olduğunu, 30 bin işyerin- den 10 bin tanesinin tamamlandığını ve 70 bin ki- şinin çalıştığını vurgulayarak bütün il ve ilçelerde küçük sanayi bölgelerinin yapıldığını ve yapılmak- ta olduğunu ifade etti. Demirel şöyle konuştu: "Devlet sanayi vetkareti tamamen vatandaşa bı- rakacakür. Türk insanı iyinin peşindedir. Tüıid- ye'de halen 41 tanesi çanşan, 190 tanesi de yaptl- makta olan sanayi sitesi var. Güncel olaylan görün- cc bunalan yurttaşlanmız, bu sanayi sitelerini gö- riince rahatlayacaİdardır" Daha sonra Demirel 'e keresteci esnafi adına pla- ket verildi. Demirel'e İstanbul Valisi Erol Çakır, İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir. Orman Genel Müdürü Hasan Basri Canh ve Küçük Çek- mece Belediye Başkanı Nurettin Şen eşlik ettiler. Elektrik enerjisinde sınıfta kaldık Türkiye tüketimde OECD sonuncusu - ANKARA (AA) - Türkiye, 1995 yılı itibanyla kişi başına ticari ener- ji ve elektrik enerjisi tüketimi sırala- masında, Ekonomik Işbirliği ve Kal- kınraa Teşkilatı (OECD) ülkeleri içinde son sırada yer aidı. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi'nin 1997 yılı enerji rapo- runa göre Türkiye'nin 1995 yılmda ticari enerji tüketimi kişi başına 1.10 ton petrol eşdeğeri (tep) olarak ger- çekleşirken aynı yıl elektrik enerjisi tüketimi ise 1387 kilovat saat (Kwh) düzeyınde kaldı. Türkiye, söz konusu tüketim mik- tarlan ile OECD'ye üye ülkeler ara- smda en az ticari ve elektrik enerjisi tüketen ülke oldu. Türkiye'nin kişi başına ticari enerji tüketimi, OECD'ye üye ülkelerden ABD, Ka- nada ve Lüksemburg'un yedide bi- ri: Avustralya, Belçika, Finlandiya ve Fransa'nın dörtte biri; Ingiltere ve Italya'nın ise üçte biri seviyesinde gerçekleşti. Türkiye, elektrik enerjisi tüketi- minde de teşkilata üye diğer ülkeler ile karşılaştınldığında çok gerilerde yeraldı. Norveç'in kişi başına elekt- rik enerjisi tüketimi Türkiye'nin yaklaşık 20 katı oranında bulunur- ken Lüksemburg, ABD, Kanada, Finlandiya gibi ülkelerin tüketimi de Türkiye'nin füketimini 10'akatladı. Avnıpa ülkelerinden Fransa ve Al- manya'nın kişi başına elektrik ener- jisi tüketimi Türkiye 'den 5 kat daha fazla olurken Ingiltere ve ttalya'nın elektrik enerjisi tüketimi de Türki- ye'nin dört katı düzeyinde oldu. çevre Bakam'na barış plaketi Çevreciler İmren Aykut'la banştı ÖZCAN ÖZGÜR MİLAS/ÖREN - Ören'de Gökova Termik Santrah önünde ilk kez bir Çevre Bakaru ile çevreciler buluştu. Ocak ayında santralın şalterinin indi- rilecek olması buluşmanın nedenini oluşturdu. Bu konudaki kuşkulann ortadan kalkmadığı Çevre Bakanı İmren Aykut'a verilen "banş plake- ti"nin ocak aytna kadar geçerli olma- sıyla açıfa çıktı. Gökova Sürekli Eylem Kurulu Sözcüsü Saynur Geiendost'un elin- den plaketi alan Aykut, banşın ocak- tan sonra da devam edeceğine inan- dığmı söyledi. Aykut, "Buyanhşı ya- pan devlet deoba faturasmı ödevecek. Gökova'nın kapaülması bundan son- rası için örnek olacak" dedi. Çevrecilerle bakanm buluşmasına Ören Belediye Başkanı Kazrnı 1\ı- ran, Milas Kaymakamı Ayhan Boya- a ve santral yetkilileri de katıldı. Top- lantıda Belediye Başkanı Turan, Oren'in turistik değerlerini anlatır- ken Bakan Aykut, "Biz şhndi santra- h kapatryoruz. Siz de burada vapılaş- mayi durdurun. Durdurmazsamz sonra gelir stzden hesap soranm. Gö- kova'da sadeceturizmyapüsuı'' dedi. Gelendost, Enerji Bakanı'nın açıklamasına sevindiklerini, ancak kuşkulannm da sona ermediğini be- lirterek "Bugüne kadar biz çevreci- ler, bütün hükümetlerle kavgah ol- duk. İlk defa çevre bugün sizinle ba- nş adımı anyor. Bu banşın ocak ayın- dan sonra da devam etmesmi diÜyo- ruz" dedi. istanbul Altın Borsası, gümüş ve platini de kapsama almaya çahşıyor Değerli madenlerde tek fiyat olıışumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Faaliyet alanını genişleterek gümüş ve platini de kapsama almaya çalışan İstanbul Altın Borsası, 32 sayılı Bakanlar Kurulu karannda değişiklik öngören taslağı Hazine Müsteşarlığı'na gönderdi. Borsa, gümüş ve platin piyasalanntn kurulmasıyla değerli madenlerin alım-satımında tek fiyatın oluşacağını savunuyor. İstanbul Altın Borsası, vadeli piyasalara geçmeden önce fiziki piyasada değerli madenlere zemin oluşturmak amacıyla platin ve gümüş piyasalannın kurulması için harekete geçti. Altın borsasımn işlem hacminin arttınlması ve mali açıdan geliştirilmesi için enstrüman çeşitlendirmesi yapıhnası gerektiğini kaydeden İstanbul Altın Borsası, dünyanın hiçbir yerinde yalnızca fiziki altın işlemine dayanan bir borsa olmadığına dikkat çekiyor. Altının, diğer değerli madenler, genel olarak da çeşitli mallar ve menkul değer enstriimanlanyla biriikte işlem gördüğünü vurgulayan İstanbul Altın Borsası'nın görüşleri şöyle: "Değerli madenlerin, şeffaf, organize ve erişün etkinliği sağlanmış bir piyasada işlem görmesi, bu madenlerin alınıp saülmasında tek fiyat oluşumunu sağlayacaknr. Bu yeni piyasaJar, ürün çeşidiüğimia daha da artnracaknr. Türk kuyumculuk sektörünün gelişmesine paraJel olarak gümüş ve platin ttlebi de artmaktadır. Gümüşte yıllık 200 ton civannda bir talep olduğu tahnün edilmektedir. Diğer taraftan piyasa açüımı için, talep tek başına bir koşul olmaup esas olan organize ve güvenli bir piyasada alıcı ve saöcıyı doğru flyattan karşılaşurabümektedir." İstanbul Altın Borsası'nın, bu görüşlerle Hazine Müsteşarhğı'na ilettiği 32 sayılı kararda değişiklik öngören çahşmasının, Bakanlar Kurulu'na sunulması bekleniyor. SKİCIA AJANIGRAHAMFULLER 'ABD RP fle işbirliği yaptı' BARIŞ DOSTER Eski CIA ajanı ve Rand Coıpora- tion adlı kuruluşun Ortadoğu Uzma- nı Graham Fuller, siyasal yaşamda Islamın geleceğinden çok umutlu ol- duğunu belirterek Türkiye'de Islam, laildık ve modemizm arasında bir uz- laşma olacağını söyledi. Türkiye'de- ki lslamcılann çok açık ve yaratıcı olduklannı, en ilginç toplantılann bu kesimde yapıldığını savunan Fuller. Atatürk'ü "20. yüzyınn gördüğü en büyük adam" olarak nitelendırdı. Türkiye'ye sık sık gelen ve özel- likle Islamcı kesimle çok iyi bir di- yaloğu olan Fuller, Türkiye'yle ilgi- ii "tespit mi, temenni mi" olduğu pek ayırt edilemeyen ifadeler kullandı. Geçen hafta FP'li Diyarbakır ve Pendik belediyeleri- nin düzenledikleri toplantılara da katılan Fuller, önceki yıllar- da, Kemalizmin Tür- kiye için başlangıçta çok yararlı olmakla biriikte, günümüzde işlevini tamamladığı- nı söylemiş, ılımlı îs- lamı savunmuştu. Ful- ler, Atatürk'ün Baü'da çok saygı duyulan bir lider olduğunu ve Kurtuluş Savaşı'nda verdiği antiemperya- list mücadelenin yad- sınamayacağını vur- guladı. Fuller, Batı ve ABD'nin tslamı za- man zaman yanlış ve eksik değerlendirdik- lerini savunarak "Biz hep Islam toplumlan- nın geri, ilkel olduğu- nu düşünürdük.ABD, siyasal İslamın yükse- Uşinden rahatsız oldu. Siyasal İslam o kadar da rahatkabul görme- di. Ola> üzerine daha çok eğflince fs- lam toplumlannın da, siyasal İslamın da her yerde aynı olmadığı anlaşıldı" dedi. tran'ın, Sudan'ın, Pakistan'ın ve Türkiye'nin İslam anlayışlannın ve Islamcılannın hep birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken Fuller, Türki- ye'nin demokrasi geleneği en güçlü İslam ülkesi olduğunu ifade etti. ABD yönetiminin Türkiye'deki is- lam ve lslamcılann tavırlan konu- • Türkiye'ye sık sık gelen ve Islamcı kesimle çok iyi bir diyaloğu olan eski CIA ajanı ve Ortadoğu uzmanı Graham Fuller, Türkiye'yle ilgiii "tespit mi, temenni mi" olduğu pek ayırt edilemeyen ifadeler kullandı. Fuller, siyasal yaşamda islamın geleceğinden çok umutlu olduğunu belirterek Türkiye'de islam, laiklik ve modernizm arasında bir uzlaşma olacağını savundu. sunda bılgisinin sınırlı olduğunu öne süren Fuller, kendisinin görüşleriyle ABD yönetiminin görüşlerinin çoğu zaman farklılıklar gösterdiğini söy- leyerek şöyle devam etti: "ABD elbette öncelikle laik parti- leri tercih eder, Refah Partisi'nj sev- mekzorunda da değildi. Ama iktida- n döneminde RP ile işbirligi yapb. ABD, partifcrin demokratik yollar- dan gelip aynı yollarla gitmelerini önemser. Türkhe''de bazdan RP'yi iktidardan uzaklaşnrmayı düşünür- ken ABD buna açıkça karşı çıkmış- n." ABD'nin Islamcı akımlan anla- mak zorunda olduğunu ve özellikle de Türkiye'deki Islamcılardan eski- sine nazaran daha az endişe ettiğini vurgulayan Fuller, Türkiye'deki Is- lamcı hareketin çok akılcı ve ılımlı olduğu- nu da savundu. Fuiler "ABD, dün- vadaki rüm siyasi ve ideolojik hareketleri \akından izler. Siyasi tslamı da bu çerçevede çok vakından izliyor. İslam âlemi de Baü'yı vakından iziemeti ve incetemeli'' dedi. İsla- mın siyasette etkisinin giderek artacağuıı ve Türkiye'nin ılımlı bir biçimde laiklik, İslam ve modernizmi uzlaş- tıracağını ifade eden Fuller, bu sayede Tür- kiye'nin hem Batı'da hem de Arap dünya- sındaki etkinliğinin ar- tacağrnı belirtti. Fuller şöyle konuştu: "Baü ve ABD, siya- sette sık sık rifte stan- dart uyguluyorlar ve bunun nedenideelbet- te kendi çıkarlart olu-. yor. ABD yönetiminin Suudi Ârabistan'a karşı tavru>a da Bosna sonınunu kü- resel-stratejik bir sorun olarak gör- meyip önceleri ola>a kanşmaması ve gelinen noktadan sonra müdahaie et- mesi bunun örnekleri. ABD'nin Ce- zayir siyaseti de çok dar görüşlü ve korkak. Şeriatçı pek çok grubun id- dialannın aksine Türkiye, demokra- sinin Müslüman bir ülkede de vaşa- yabileceğinin açık kanıü. ABD, Vunanistan'ın PKK politikasından çok rahatsız veonu sürekli uyanyor." Kayıplara 100 agaç Uluslararası Af Orgütü İstanbul Grubu tarafından çeşitli ülkelerde gözahmda kavbedilenJerin anılannı yaşatmak amacıyla Piyalepaşa Bulvan'nda "Dünya Kayıplar Ormanı" oluşturuluyor. Kayıp yakınian, dün Piyalepaşa'yB 29 ülkeden kaybedilmiş insanlarm adını taşıyan 100 ağaç dikti. Ağaç dikimine sinema sanatçısı Rutkay Aziz ve sanatçı Şanar Yurdatapan da katıldı. Örgütün İstanbul Koordinaşvon Kurulu lemsilcisi Ozlem Dalkıran, dünyada resmi ve gayri resmi güçler tarafından bilinçli ve sistematik olarak "kaybedilen" ve "kayıp" edildiği reddedilen 1 mihondan fazla insan olduğunu söyledi. Arjantinü kavıp yakınlanıun kûrduğu "Memoria VT\a" (\'aşay an .\nılar) Derneği'nden kajıp annesi Tina Meschiati de 1976'dan 1983 yıüna kadar Arjantin'deki askeri diktatörlük sırasuıda 30 bin, son yıflarda Kolombiya ve Guatemala'da 100 bini aşkm kişinin kaybedfldiğini söyledi. (Fotograf: İPEK YEZDANİ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle