17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EYLÜL 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Saygın parlamento istemi • İstanbuJ Haber Servisi - Hak-Iş'e baglı Öz Çelik-Iş Sendikası Istanbul Şubesi'nin 3. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan konfederasyon genel başkanı Salim Uslu, Türkiye'nin ülkede yaşanan ağır sorunlan çözme kararlılıgında olacak, siyasi kirliliğe bulaşmamış saygın bir parlamentoya ihtiyacı olduğunu belirterek erken genel seçimlerin bir an önce yapılması gerektiğini bildirdi. Uslu, bir siyasi partiye yakın olduklan iddialannın da doğru olmadığını söyledi. Aksu'nun312. madde tepkisi • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - FP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadır Aksu, Türkiye'de yürürlükte olan antidemokratik ceza yasası maddelerinin kaldınlması gerektiğini söyledi. Başta anayasa olmak üzere bütün yasalann yeniden gözden geçirilmesmin bir zorunluluk olduğunu öne süren Aksu, "Özal döneminde hortlatılan 163. madde şimdi 312. madde olarak yeniden hortlatıldı. Öncelikle bu madde iptal edilmelı. Türkiye'de ne kadar düşünen, yazan, siyasi kanaatlenni açıklayan, şiir okuyan insan varsa hepsini hapishaneye göndermeye başlayan DGM'ler kaldınlmalı. Üniformah üyelerin görev yaptığı bu mahkemelerin sivilliği ve tarafsızlığı düşünülemez" dedi. Sivil temsilciler beliplendi • İstanbul Haber Servisi - Orman alanlannın korunmasında yetkililerle birlikte çahşacak sivıl kuruluş temsilcileri belirlendi. Sivil toplum örgütleri arasından seçilen S.O.S Çevre Gönüllüleri Platformu'ndan Türksen Başer Kafaoğlu, Çevre Gazetecileri Derneği'nden Hüseyın Kaya ve Çekül Vakfi'ndan Ayten Erol'un 30 Eylül'de Orman Bölge Müdürlüğü'nde toplanacaklan bildirildi. 'Erdoğan • DİYARBAKTR (Cumhuriyet) - Fazilet Partili milletvekilleri tarafından sürdürülen 'Halkla kucaklaşma gezileri' kapsamında. Diyarbakır'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Manisa Milletvekili Bülent Annç, Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmaya hakkı olduğunu savunarak "Bumillet Erdoğan'ı hükümetin başma başbakan yapacakttr" dedi. Kaman serbest • İZNİK (AA) - Tarihi eser kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla iki gün önce Bursa'nın tznik ilçesınde gözaltına alınan fznik Belediye Başkanı Mehmet Kaman. çıkanldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. istanbul ve Bursa emniyet müdürlüklerinin ortaklaşa gerçekleştirdikleri operasyon sonucu evinde M.Ö. 3. yüzyıl Roma dönemine ait bebek lahdi bulunan Başkan Kaman, tarihi eser kaçakçılığı yapıldığı iddiasıyla 5 kişiyle birlikte savcılığa gönderildi. Savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi mahkeme önüne çıkartılan Mehmet Kaman, 750 milyon lira kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dansçı knlap • İZMİR(AA)-İzmir Karşıyaka'da, bir süre önce dans edip yardım topladıklan gerekçesiyle gözaltına alınan ve geçen günlerde de velilerine, 'çocuklannın ızinsiz yardım toplamayacaklan" konusunda tebligat yapılan 4 kız, dün aynı caddede dans edip para toplayınca, polis tarafından haklannda sa\cılığa suç duyurusunda bulunuldu. Kızlann topladıklan 6 milyon 525 bin lin da zapt edildi. Savcılığın. avukatlanyla birlikte çocuklan ve velilerini istediği ve bilgilerine başvuracağı öğrenildi. Meclis olaylı başlayacak. Yeni salonun boykotu gündemin ilk maddesi Çete ve türbankavgasıANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -1 Ekim'de açılacak olan TBMM, yeni yasama yılına siyasi partilerin tırma- nan hesaplaşmalanyla başlayacak. Çe- te-siyasetçi ilişkisi, türban kavgası ile yeni salonun boykotu, Meclis günde- minin ilk sırasında yer alacak. Meclis gündemi. Başbakan Mesut Yılmaz ve DYP Genel Başkanı Tansu ÇUler hak- kında tamamlanmak üzere olan soruş- turmalann yam sıra yeni sonışturma ve gensoru önergeleriyle iyice sıkışa- cak. Iktidarpartilerinin üzerinde uziaş- tığı yerel yönetim reformu, kadro ve hukuk reformu tasanlannın yasalaşma olasılığı zayıf görünüyor. TBMM, seçim tarihi tartışmalannın ardından, yeni kasetlerle boyutlanan si- yasetçi- çete ilişkileri ve türban kavga- sının tırmandığı bir ortamda çalışma- lanna başlayacak. TBMM Başkanı Hikmet Çetin'in açıkladığı gibi Mec- lis çalışmalannın yeni genel kurul sa- lonunda başlayacak olması boykot teh- ditlerini de gündeme getirdi. DYP yö- neticileri, yeni genel kurul salonu ile il- gili yolsuzluk iddialan aydınlığa ka- \Tişmadan, bu salonda çalışmayı boy- kot edeceklerini açıkladılar. Başlangıç- ta DYP'liler ile birlikte yeni salonu boykot edeceklerini açıklayan FP'liler ise daha sonra bu tutumlarmdan vaz- geçtiler. FP, üniversitelerde tırmandınlan tür- ban konusunu Meclis'e taşımayı plan- lıyor.ANAP'a "yasal değ^kük" öne- rileri kabul görmeyen FP'liler en azın- dan yapacaklan gündem dışı konuş- malarla konuyu gündemde tutmaya ça- lışacaklar. Bazı siyasetçilerle çete üyelerinin ilişkilerini ortaya koyan kasetler ise özellikle merkez sağda yeni bir hesap- laşmayı gündeme getirdi. Muhalefet partileri Başbakan Yılmaz'm istifasinı isterken, gensoru \ e sonışturma öner- geleri hazırlandı. Meclis'in açılmasıy- la birlikte bu önergeler de gündeme ge- lecek. DYP ve FP, hükümetin düşürül- mesi konusunda CHP'nin de desteği- ni almaya çalışıyor. Meclis açıldığında öncelikle görü- şülecek konular arasında eski Başba- kan-DYP lideri Tansu Çiller hakkında- ki örtülü ödenek harcamalanyla ilgili sonışturma önergesi de yer alıyor. DTP her koşulda sancüı Hükümetin küçük ortağı DTP'nin içinde de cadı kazanı kaynıyor. Devlet Bakanı Refaiddin Şahin'in istifaya zor- lanmasııun ardından, "yeriııe kimin ba- kan olacagT sorusu çalkalanma nede- ni. Bakanlık için çok sayıda millerve- kilinin adı geçerken, kım bakan olursa olsun sonunda birkaçınınpartiden isti- fa edeceği ileri sürülüyor. Bir tek isti- fa bıle DTP'nin Meclis grubunun düş- mesine neden olacak. Bu da Meclis ko- misyonlannda hükümet lehine olan dengenin muhalefet lehine değişmesi- ne yol açacak. Bu durumda hükümet istediği hiçbirtasanyı komisyonlardan geçıremeyecek. Sözkonusugelişmele- rin olması, koalisyonun yapısında bir değişikliğe bile sebep olabilecek. Ku- lislerde. "DTP gnıptan düşerse hükü- metten çekilmek zorunda kalır, yerine CHP hükümetegjrer" yorumlan yapı- lıyor. Ancak ANAP'ın DTP'ye ödünç milletvekili verme olasılığı da bulunu- yor. tktidar partilerinin uzlaşmasına gö- re, Meclis'te öncelikle görüşülmesi is- tenen yasa tasan ve önerileri ise şöyle: - Sendika, dernek ve vakıf yönetici- lerinin aktif politikaya katılmalan ve milletvekili olabilmelerine olanak sağ- lamak amacıyla anayasanın 82. madde- sinin değiştirilmesi. - 2 turlu seçimlebirlikte merkezi yet- kilerin büyük ölçüde yerel yönetimle- re aktanlmasını öngören Yerel Yöne- tim Reform Tasansı. - SSK'ye 16 bin, Vakıflar Genel Mü- dürlüğü'ne 256, Yargıtay'a 22, Danış- tay'a 35, Emniyet Genel Müdürlü- ğü'ne 10 bin 50, Adli Tıp'a 488, Ada- let Bakanlığı'na 10 bin 768, Sağlık Ba- kanlığı'na 35 bin 641, Tanm Bakanlı- ğı'na da 2 bin 438 kadro verilmesine' ilişkin 190 sayılı Kadro Yasası'nda de- ğişiklik öngören tasan. - Hukuk reformu niteliğindeki tasa- nlann bütünü. IP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçm' 6 Amaçlan bir siyaset adanıını susturnıak' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Işçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçm, Genel Başkan Doğu Perinçek'e 1991 yılında "Uderler Açıkorurumu r> nda yaptığı konuşma nedeniyle verilen 1 yıl 2 aylık hapis cezasının onanmasına tepki göstererek "Amaçlan Doğu Perinçek'e siyaseti yasaklamak" dedi. Aynı toplantıda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Mesut Yümaz ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'in de bulunduğunu anımsatan Yalçın, "Tartışma yapbğınız siyaset adamuun susturulmasından memnun nuısunuz" sorusunu yöneltti. Hasan Yalçm, dün İP Genel Merkezi önünde yaptığı basın açıklamasında, Yargıtay'ın hapis cezasını onamasınm ve Perinçek'in gözaltına alınmasınm aynı döneme gelmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi. Savcı Nuh Mete Yüksel'in Perinçek için "Elbette siyaset yapamayacak, siyasi hayaü bittiL, bitti arûk" dediğini belirten Yalçın, "Bir hukuk adamuun bu şekilde konuşabilmesi hukukun ne hale getirildiğini gösteriyor. Yüksel, parti binalarını hangi amaçla bastırdığını, Perinçek'î hangi amaçla gözamna aldırdıgını bu sözleriyie net olarak ortaya koyuyor. Yapüanın tertip olduğu bir kere daha kanırJanıyor" diye konuştu. 1991 yılındaki açıkoturum konuşmasında "bölücülük propagandası yaptığı" gerekçesiyle açılan davanın 7 yıldır sürdüğünü belirten Yalçın. ilk mahkeme karannın dilekçesinde, "Her ne kadar sanığm kastı bölücülük olmasa da, kanun hangi maksatla olursa olsun dediği için ceza veriyoruz" denildiğini anımsartı. Yalçın şunlan söyledi: "Bu hukuk garabeti daha sonra kanundan çıkanldı \e kasıt unsuru aranacağı esası getirildi. Bu durumda Doğu Perinçek'in derhal beraat ettirilmesi gerekiyordu. Ancak mahkeme daha sonra kendi tespitini unutarak Doğu Perinçek'e ceza vermekte ısrar etti." İP üyeleri gözaltına alındıIşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek'in gözaltına ahnmasını pro- testo eden Öncü Gençlik, İstanbul genelindeafişieme çalışması başlat- tı. Fransız Konsolosluğu önünde dün yapılması planlanan eylem ise sabah saatlerinde afişieme yapan parti üyelerinin gözaltına ahnması ve polisin yoğun önlemi nedenrvle iptal edildi. İP İstanbul İl Merkezi önünde \apılan kitlesel basın açık- lamasını okuvan Öncü Gençlik İs- tanbul İl Başkanı Gökçe Fırat Çıü- haoğlu. Doğu Perinçek'in gözaltına almma gerekçesi olarak gösterilen "İP'nin PKK'ye yardım ettiğT id- diasımn kargalan güldürecek ölçü- de bir komedi olduğunu söyleîdL TürJdye'yi Amerika'ya bağlayan, gericiüği besle>'en, vasadışı çeteler oluşturan güçlerin. karşılannda 30 yıldır İP'yi bulduklarını belirten Çulhaoglu, "Başbakan Mesut Yd- maz'a ve Adakt Bakanlığı'na da bir çağnda bulunuyonız; bu terti- bi durdurun, ortak olmayın. Genel Başkanımız Doğu Perinçek bir an önce serbest bu^küsın" dedi. Çul- haoğlu, sabah saaderindeki afışle- tnenin ardından 15 arkadafiannın gözaltına alındığını ve daha sonra serbest bırakıldığını kaydetü. (Fotoğraf: SAADET USLU) Ercan Kanar Ustesini geriçekti İstanbul Haber Servisi - Insan Haklan Derneği (İHD) istanbul Şubesi 7. Olağan Genel Kurulu, dün Mecidiyeköy Kültür Merke- zi'ndeyapıldı. İHD İstanbul Şubesi Baş- kanı Ercan Kanar'ın listesi- ni çekmesiyle seçımlere tek listeyle gidildi. Kanar yaptı- ğı açılış konuşmasında Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in gözaltına ahn- masını ve istanbul Büyükse- hir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen hapis cezasının Yargıtay'da onanmasını kınadı. Clkeyı yönetenlerin çetelere karşı mücadele ettiklen yolunda- ki söylemlerinin samimi ol- madığını vurgulayan Kanar, "Çetelerlemücadele, tetikçi- lerte, mafva uzannlanyla mücadeleye indirgeniyor" dedi. Cumhuriyetin si\ illeşme- si ve demokratikleşmesi ge- rektiğini söyleyen Ercan Ka- nar, toplumun genel gerek- siniminın aynmsız genel af olduğunu kaydetti. Türki- ye'de toplumsal muhalefetın de eksik olduğuna dikkat çe- ken Kanar. "Türkkamuo>Ti- nun neden banş, mücadele- sine çekilemediğinin çok iyi düşünülmesi gerekir" dedi. iHD'nm dünkü olağan genel kurulunda eskı Baş- kan Kanar'ın kendi listesini geri çekmesiyle seçimlere tek listeyle gidildi. Seçimin ardından yöne- tim kurulu üyeliklerine Eren Kcskin. R. Şen Süer Kaya, Kiraz Biçicu Gülseren Yole- ri. Yalçın Cerit Şaban Daya- nan \e Doğan Genç getıril- diler. Toplam 167 delegenin 126'sının oy kullandığı se- çimde üç oy geçersiz sayılır- ken geçerli 123 oy Eren Kes- kin'in listesineçıktı. İHD İstanbul Şubesi'nin yönetim kurulu önümüzde- ki günlerde toplanarak ken- di içindeki görev dağılımını belirleyecek. Gazetecüer kısa bir mola verdı Gazeteciler Meclisi Girişimi'niıı "Önümüz kış, memleket şartian çetin, yol uzun, kısa bir mola" çağnsma uyan gazeteciler, önceki akşam araba vapurunda düzenlenen partide bir araya geldiler. "Babıâli Vapuru" Boğaz'da yol alırken harekedi müzikler eşliğinde dans eden basın çalışanlan eğlenceli bir akşam geçirdiler. Oyuncak tabanca ile vapurun kaçınldığı anonslanyla habercileri he>ecanlandıracak şakalann yapıldığı gece, Kabataş tskeiesi'nde sona erdi. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (d posta. cumhuriyet. com. tr Fazilet Partisi'nin "stepne" olup olmadığı henüz anlaşılma- yan başkanı Recai Kutan'ın önceki gün dili sürçtü, "Alaat- tin Çatlı" dedi: İyi ki sürçtü. Alaattin Çakıcı ekranlan ve manşetleri kapla- madan epey önce unutulmaya (Siz "unutturulmaya" diye oku- yun) terk edilen Abdullah Çat- lı'yı yeniden anımsattı. Sahiden art arda patlayan "bantlar" arasında haber şaş- kınına dönen bizler için Abdul- lah Çatlı, neredeyse "Sahi öy- le biri vardı. Kimdi kuzum o?" dedirtecek kadar geçmişte kal- dı. Şimdi biz dilimiz sürçmeden, Alaattin'e Çakıcı, Abdullah'ada Çatlı diyerek tuhaf bir soru üre- telim: - Sizce hangisi önemli? Çat- lı mı Çakıcı mı? Siz yanıtı düşünedurun, biz de bir "muzır soru" daha ata- lım ortaya: - Çakıcı olayından sonra or- taya bunca bant süriıldü, bun- ca ilişki, bağ, bağlantı gün ışı- Alaattin Çatlı - Abdullah Çakıcı ğına çıkanldı da Abdullah Çat- lı'nın ardından bunlann hiçbiri niye olmadı? Çakıcı'nın yakalanışının tozu dumanı dağılmadan onunlate- lefonda görüşenler, "abicim" muhabbetleriyle sohbet eden- ler, "eniştesinin bacanağınm halasının baldızı"i\e haber yol- layanlar hemen ayan beyan edildi, kimileri istifa ettirildi, ki- mileri yüzsüzlüğe vurup geçiş- tirme çabasında. Çakıcı'ya bu- laşan politikacılar yellim yepe- lek, sellim sepelek ortalığa dö- küldü. Kırmızı pasaport sağla- yan, onunlabağ kuran MtTele- başılan alelacele merkeze alın- dı. MİT geleneklerine aykın ola- rak adlan ilan edildi. Kimin eli kimin cebinde bilinir oldu. Üs- telik önümüzdeki günlerde ye- ni "bantlar", yeni bantlaria ye- ni adlar ortaya çıkarsa,değil, çıkmazsa şaşacağız. Oysa kamyon Mercedes'e çarptıktan sonra "bol söylenti, az kanıt"Xan öteye adım atıla- madı. Çatlı ile bağı olan siya- setçiler ve "devlet" görevlileri kalın bir sis perdesinin ardına gizlendi. Artık saklanamaz ha- le gelen Mehmet Ağar bağ- lantısı için bile demokrat gaze- teci ve milletvekillerinin aylarca, haftalarca dil ve ter dökmeleri gerekti. "Susurluk" hep üç-beş faşist tetikçi ile iki-üç polis şe- fi ile sınırlandınlmaya çalışıldı ve bugünkü fotoğrafa bakılırsa bunda başan da kazanıldı. Neden? Bu tek bir soru sözcüğünden oluşan paragraf önemli. Çok önemli. Sahi, neden "Çakıcı olayı "yla birlikte pisliğe bulaşmış siya- setçilerin ve "de^/er"görevlile- rinin adlan salkım saçak ortalı- ğa döküldü ve daha dökülecek de "Çatlı olayı"r\a kanşmış si- yasetçi ve "devlet" görevlisi di- ye üç-beş tetikçi ile Ağar gibi birsiyasetçiden ötesine gidile- medi ve gidilecek gibi görün- müyor? Besbelli ki Çakıcı İle Çatlı arasında bir "kalibre farkı" var. Çakıcı onca medyatik görünü- şüne rağmen biraz ülkücü, epey mafiosa bir yeraltı adamı. Kendi polrtik perspektifi, terci- hi filan önem taşımıyor. Kulla- nıldıysa bile bir "aygıt" gibi kul- lanıldı. Çatlı ise bir zihniyetin, bir "devlet anlayışı"n\n sıradan ol- mayan bir unsuru. Çath'nın üst- lendiği ya da Çatlı'ya biçilen si- yasal işlev ve görevlerin çapı Çakıcı'nın çapını birkaç kez aşıyor. Çakıcı, çoğunca, "işadamı" kılığında kimi karanlık kişilerin "zorbalığa" gereksindikleri za- man başvurup iş siparişi ver- dikleri, belki kimi sınıriı olaylar- da da "devlet" adına işe koşul- muş bir silahşor. Çatlı'yı kullanan, onu işe ko- şan bir işadamının adını ise en azından ben duymadım. Çath çok daha ciddi işlere koşuldu ve patronlan "işadamı" filan değil. Çakıcı kara ve karanlık para- lardan pay isteyen siyaset es- nafı ve bürokrat takımı ile çalış- tı. Çakıcı bağlan ortaya çıkınca kirlenenler de siyasetçiler ve işadamı denen kimi karanlık ki- şiler oldu. Çatlı öyle değil. O başka bir "oyun "da rol almıştı ve rolü figüranlık filan değildi. O yüzden Çakıcı bağlantılan sapır sapır ortalığa dökülüyor da Çatlı bağlantılan denince delinmez bir sis ortalığı kapla- yıveriyor. • • • Not: "Lafı amma da dolan- dırdın. Çath'nın patronlan ve işlevi ile Çakıcı'nın patronlan ve işlevi farklıdır, diyorsun. Ça- kıcı'nınkileh anladık. Sıkıyorsa Çatlı'nınkileri de söyleyip bitir şu yazıyı" diyenlere... Sıkmıyor efendim. O yüzden yalnızca yazıyı bi- tirebiliyorum. Ötesi için başını- zın çaresine bakın!.. Keçeciler: îstediği delil çıktı 6 Akşener hemen istifa etmelT • ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin çetelerle mücadele ederken bir taraftan da çetelerin oluşumunu önleyecek hukuk sistemini kurmasını istedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, Tür- kiye'nin bir taraftan çete- ierle mücadele ederken diğer taraftan çetelerin oluşmasım, oluşsa bile yaşamasını önleyecek hukuk sistemini kurmak zorunluluğunda olduğu- nu söyledi. Keçeciler, dün düzen- lediği basın toplantısın- da bu hükümet dönemin- de hukuk sisteminde köklü değişiklikleri içe- ren yasa tasanlannın ha- zırlanarak Meclis'e su- nulduğunu, bu arada çe- telerle de amansız bir mücadele yürütüldüğîi- nü dile getirdi. Mehmet Keçeciler, 15 aylık bu hükümet döneminde 43 çetenin çökertildiğini ve 700'a aşkın çete üyesinin yargı önüne çıkanldığını kaydetti. Uyuştunıcu ile mücadeie Uyuştunıcu ile müca- delede de önemli başan- lar elde edildiğini belir- ten Keçeciler, son bir yıl- da Türkiye'de yakalanan uyusturucunun Avm- pa'dakinin yüzde 53'ü, dünyada yakalananın ise yüzde 38'ine eşit oldu- ğunu bildirdi. Keçeciler, "Üstelik bu rakamlar içindeson kokain operas- yonu da yoktur" dedi. Mehmet Keçeciler. hiç- bir açıklama ve beyanın hükümetin çetelerle mü- cadele konusunda elde ettiği başannın üstünü örtemeyeceğini söyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Keçeciler, u Çakxn ile ilişkimi orta- ya koyacak en ufak bir delilortaya koysunlar, de- ğil milletvekiûiğini; siya- seti biralanm" diyen Âk- şener'in yayımlanan ikinci kasetin ardından istifa etmesi gerektiğini söyledi. "İstediği delil çıknuştır; ,\kşener, mil- lervekilliğinden istifa et- melidir" diyen Keçeci- ler' in bu sözlerinin he- men ardından "Biz, çete mensuplaruıın, suçlula- nn sözleriyie siyasetçileri değeriendirmeyiz'" söz- leri çelişki yarattı. An- cak, Keçeciler bu çelişki- ye "Biz suçlulann sözle- riyie siyasetçileri değer- lendirmeyiz, ancak Akşe- ner, kendisi söyledi, böy- le bir şey çıkarsa istifa ederim dhe. Biz de o ne- denle istifasını istiyoruz'" karşılığım verdi. Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Baka- nı tsmet Sezgin, Make- donya dönüşünde yaptı- ğı açıklamada Eyüp Aşık'ın istifa ermesini "Asık'm istifa etmesi her polirikacırun yapması ge- reken ömek bir davranış- ür" diye değerlendirdi. Sezgin. Çakıcı'yla ilgili bant kayıtlannm basın yayın organlannda yer almasıyla ilgili olarak da şöyle konuştu: "Türk demokrasisi şeffaf bir demokrasidir. Basın mensuplan da bundan yararianarak halkı aydınlatma görevi- ni yerine getiriyoriar. Za- man içerisinde dc\letin kendisini kullandığı söy- lenen kişilerin aslında devleti kullandığı ortaya çıknuştır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle