21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriye! İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Ya\ın Koordmatörü. HikmetÇe- tinka>a • Yazıışlen Muduru İbrahim Yıidız • SorumJu Mudur Fikret İlkiz 9 Haber Merkezı Muduru. Hakan Kara • Gorsel Yönetmen. Fikret Eser tstıhbarat Cengiz \ üdınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç 9 Kuluır Handan Ş«nköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makakler Sami karaören 9 Duzdune AhdulJah V aacı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. llikmel Çetinka\a. Şükran Soner. Ergun Baicı. tbrahim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbav, Hakan Kara. AnkaraTemsılciM Mustafa Balbaj Ataturk Buh an No 125.Kat4.BakanlıkIar-AnkaraTel 419502üChat). Faks 4195027 • tzmır Tem.Mİcısı Serdar Kızık, H Zıya BK 1352 S 2 3 Tel 441 1220. Faks 441911" 9 Adana Temsılcısı Çetin \ iğenoğtu. InonüCd 119 S No 1 Kat.l. Tel 363 12 ll.Fakb 363 12 15 Muessese Muduru Üstün Akmen # Koordınator \hmtl Korulsan # Muhasbe Bülent Yener#ldare Hûse>in Gürer • tşletme Önder Çeük • Bılgı- Işlem Nail İnal • Bılgısayar Sıstem Mürmet Çiler • Satt, FaziletKuza MEDY \ C: • Yonetım Kurulu Başkaru - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Mudur Yardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-51384«Wl.Faks 5138463 YaYimlayan \e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş TürfcocağıCad 39 41 Cağaloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel-{0 212 ı 5i: 05 05 ı2(J hatı Faks (0 212ı 513 S5 45 28EYLÜL1998 İmsak: 5.24 Güneş: 6.50 Öğle: 13.02 Ikındı: 16.21 Akşam: 19.00 Yatsr 20.21 vvv\ w.cumhunvet.com.tr Salman Rüşdi'den yeni kitap • NEVVYORK(AA)- İran yetkililerinin hakkındaki idam fetvasmı "artık kapanmış bir konu" olarak gördüklerini açıkladıklan Hint asıllı lngiliz yazar Salman Rüşdi, öldürülme korkusuyla geçirdiği 10 yılın hıkâyesini kitap haline getirecek. Iranlı dini lider Ayetullah Humeynı, 1989Şubatayında "Şeytan Ayetleri" yazan Salman Rüşdi'nin, lslam dinine hakaret ettigi iddiasıyla öldürülmesi için fetva yayımlarruştı. ABD'li bakanın ziyareti • CHICAGO(AA)- Dünyanın en büyük teknoloji miizesinde adına sergi açılan Türk bilim adamı Dr. Aü Erdemir'ı, ABD Enerji Bakanı Bill Richardson ziyaret ederek kutladı. Sürtünme katsayısını sıfıra indiren bir karbon kaplama icat eden Dr. Erdemir, dünyanın en kaygan maddesi sayılan teflondan 40 kez daha kaygan bir madde bularak bu konuda bilim dünyasını şok etmişti. Bill Richardson, Chicago Teknoloji Müzesı'nde Dr. Erdemır'i kutlayarak ilk defa uygulamalı bilimlerde bir Türk bilim adamının başan şansına kavuştuğunu söyledi. Richardson, Cumhuriyet'in 75. yılı kutlama şenlikleri için Türkiye'yi ziyaret etmeyi düşündüğünü kaydetti. Anıtmezara restorasyon • SELÇUK (AA)- Izmir'in Selçuk ilçesi Belevi beldesi yakınındaki 2200 yıllık anıtmezar, restore edileçak. "Anadolu'nun 2. büyük anıtmezan" olarak tanımlanan Belevi Anıtmezan'ndaki arkeolojik kazılarda bulunan ve 3 ayn müzede sergilenen eserler de restorasyon çalışmalanndan sonra yerlenne konulacak. Selçuk Müzesi arkeologlanndan Cengiz lçten. anıtmezann restore edilebilmesı için Avusturya Arkeoloji Enstitüsü adına Prof. Dr. F. Krinzinger ve Prof. Dr. J. Borchardt ile lstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvan Müdürü Ülkü Izmirli ve kendisinin yer aldığı bir heyet oluşturulduğunu bildirdi. Yeni hastalıklar • NEVVYORK(AA)- Dünyada yenı yeni hastalıklann ortaya çıktığı bildırildi. Bilim adamlannın verdikleri bilgiye göre bunlar arasında "babesiosis", "'Chagas hastalığı" ya da tilapia balığı tarafından yayılan deri enfeksiyonlan önde geliyor. California Üniversitesı uzmanlanndan Dr. Patricia Conrad'ın açıklamasına göre "babesia microti" adı venlen tek hücreli bir parazitin yol açtığı "'babesiosis", hastanın alyuvarlannı etkiliyor ve yaşlılar ile bağışıklık sıstemi zayıf kişilerde ölüme bile yol açabiliyor. Promosyon sınırlaması • ANKARA(AA)- Anayasa Mahkemesi, gazetelerin, kültürel ürünler dışında promosyon kampanyası yapamayacagına ilişkin düzenlemenin iptal istemini salı günü esastan görüşecek. Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, gazetelerin promosyon yapmasına sınırlama getiren düzenlemeyi. anayasanın "eşitlik, temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması. süreli yayınlarla ilgili düzenleme ile çalışma ve sözleşme hürriyetine" ilişkin maddelerine aykın oldugunu öne sürmüştü. MEB'in çıkardığı Hayat Bilgisi 3 ders kitabı içerik, yazım ve görsel açıdan hatalarla dolu 'Düşünme ilköğretnııle başlar'• Milli Eğitim Bakanlığf nın hazırladığı Hayat Bilgisi-3 ders kitabında çok sayıda hatalı anlatım ve dil bilgisi kurallanna uymayan cümleler, yazım hatalan; çizimleri hatalı, eksik kompozisyonlu ve renkleri birbirine girmiş resimler bulunuyor. FÎGEN ATALAY Milli Eğıtım Bakanlığı yayını ola- rak piyasaya çıkan ve bu öğretım yı- lında tüm okullarda okurulmaya baş- lanan "Hayat Bilgisi 3" ders kitabı- nın da içerik. yazım, estetik \ e gör- sel bakımdan hatalarla dolu olduğu ortaya çıkanldı. Kitapta çok sayıda hatalı anlatım ve dil bilgisi kurallanna uvmayan cümleler, yazım hatalan; çızımlen ha- talı. eksik kompozisyonlu \e renk- leri birbirine girmiş resimler bulunu- yor. Aynı sözcüklerin kimı zaman doğru, kimi zaman hatalı yazıldığı ki- tapta, bir şiir de ıki kez venlmış. Emekli öğretmen Yaşar Oztaş ta- rafından yapılan incelemede belirle- nen hatalardan bazılan şöyle: - "Üköğretim okumanın. anlama- nın, düşünmenin başladığı. vatan ve millet sevgisinin öğrenildiği yerdir." (Sayfa26) - Hatalı anlatım. Anlamak ve dü- şünmek ilköğretimden önce başlar. - "Para. ihtiyacımızı karşılamak için kuüatıdığımız bir araçtır." (Say- fa38) - Para yalnızca ıhtiyaç karşılamak için kullanılmaz. - "Küçülenghsilerimiziatmama- üyız." (Sayfa 4û") - Hatalı anlatım. Giysiler küçülmez. bız büyürüz. -" Besinler, sofrayagelinceye kadar, birçok elden geçer. Bu nedenle kirle- nir." (Sayfa 110) - Hatalı anlatım. Sofra değil, eve denilmelıvdi. - "Domates, karpuz,elmagibi bit- kifcri kestiğiınizde içinde bulunan çe- kirdekleri tohumdur." (Sayfa 122) - Hatalı anlatım. Tohumlar biz bit- kileri kesince oluşmaz. Onlar zaten vardır. - "Bayram töreninde. başka han- gi hazırlıklan yapabileceğimizi araş- ünnız." (Sayfa 143) - Hatalı anlatım. 'Bayram töreni için' denilmeliydi. - "tnsanlar, beslenme. korunma gibi ihtiyaçlan için hareket ederier." (Sayfa 1*72) - Hatalı anlatım. Ne demek isten- diği anlaşılmıyor. - "İçimizden banlanmız ise tatili- miri bulunduğumuz yerde geçirece- ğiz." (Sayfa 181) - Bozuk anlatım. Kitaptaki "Sağük Öğüdü" adlı şıir, hem sayfa 113 'te hem de 151 'de yeralıyor. 129. sayfadaki "Sev Hay- di" adlı şıır ise edebi degeri ve dört yazarlı olması bakımından dikkat çekı>or. Milli Eğitim Vakfı; 127. sayfada. iki kez -Milli Eğitim Bakanlığı Vak- fi". iki kez de doğrusu olan "IVlüli Eğitim V'akfl" olarak geçiyor. Bunları tnşütere'nin başkenti T Londra'da salı 'gününe dek sürecek Moda Haftası çerçevesinde, modacılar birbirinden Uginç kreasyonlannı sergiliyoıİar. John Rocha'nın ve VTvienne Westwood'un hazırladıklan giysileri görerder, 4 Bunları kim , giyebüecek?' diye > < sormaktan kendilerini ,t alamaddar. (Fotoğraflar: REUTERS) V 1 ' "! Kadın akademisyenler arttyor AMCARA (ANKA) - Başta sıyaset olmak üzere birçok alanda gerı plan- da kalan kadınlar. üni\ersıte egitımin- deki ağırlığını arttınyor. Yükseköğre- timde eğitim yükünün yaklaşık üçte bi- rini kadın akademisyenler omuzluyor. Ünrversitelerin öğretım üyesı sayı- sındabir önceki öğretim >ılına göre yüz- de 12.2'lik bırartışolurken. kadın aka- demisyen sayıstndaki artış yüzde 15.7 olarak gerçekleşti. Öğrencı Seçme ve Yerleştırme Merkezi'nin (ÖSYM) 1997-98 öğretim yılı sonunda derledi- ği verilere göre üniversitelerde 19 bin 65'i kadın. 37 bin 335"i erkek olmak üzere toplam 56 bin 401 öğretim üye- si görev yaptı. Önceki öğretim yılına göre öğretim üyesi sayısında yüzde 12. 2'lik bir artış olurken, kadın aka- demisyen sayısindaki artış yüzde 15.7, erkek akademisyenlerin sayısindaki artış ise yüzde 10.5 olarak gerçekleş- ti. Üniversitelerin yönetiminde erkek- ler söz sahibi olurken, kadınlar, rektör düzeyinde lstanbul Teknik Üniversite- si Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer ile temsil ediliyor. Öğretmensizlik okııl kapattı e-posta : tan (5 prizma. net. Xr ANK4RA (ANKA) - Bi- ne yakın okulda öğretmen- sizlik nedeniyle ders yapı- lamadığı bildırildi. Eğitim- Sen, 894 okulun öğretmen- sizlik nedeniyle kapalı ol- duğunu belırlerken. sınıf me\cutlannın 30"a indirile- bilmesi için de 180 bin öğ- retmene ihtiyaç bulundu- ğunu bildirdi. Eğitim-Sen tarafindan ha- zırlanan bir araştırmada, il- köğretim çağı nüfusunun yüzde 10'unun, zorunlu ol- masına karşın eğitim hak- kından yararlanamadığı bil- dırildi. Araştırmada, 16 bin okulda birleştirilmiş sınıf uygulamasımn sürdüğü, şe- hirlerde ise bir dersliğe 62 öğrencinin düştüğü belir- tildi. Araştırmada, 894'ü öğretmensizlik. bin 603'ü güvenlik, yıkılma ve yakıl- ma gibi nedenlerden top- lam 2 bin 497 okulun kapa- lı olduğuna dikkat çekildi. Eğitim-Sen. öğretmen ıh- tiyacının da Milli Eğitim Bakanlığı'mn eğitim refor- mu için belirlediği öğret- men sayısından çok daha fazla oldugunu bildirdi. .Araştırmada, "Sınıf mev- cutlannın 30 kişiye düşü- rülmesi ve birleştirilmiş sı- nıf uygulamasma son veri- lebflmesi için 180 bin veniöğ- retmene, 147 bin yeni ders- liğe ihtiyaç var" denildi. Or- taöğretimde okullaşma ora- nının düşük olduğuna da dikkat çekilen araştırmada, ortaöğretimde okullaşma oranının Mısır'da yüzde 62 iken, Türkiye'de yüzde 54 olduğu bildirildi. Eğitim-Sen'in araştırma- sında, eğitimde fırsat eşıtlı- ğinin olmadığı belirtilırken. 1998 yılı bütçesinden eğiti- me aynlan payın ise yüzde 11 olduğu kaydedildi. Neden kaliteli ders kitabı üretilmiyor? Yazar özgür hareket etmeli Başan Yayınlan yönetıcısı, eğıtımci Etem Düzgün, ders kitaplannın yazımı % e incelenmesiyle ilgili ola- rak bugün uygulanmakta olan yönetmelik ile çagdaş bir ders kitabının hazırlanmasınm olanaklı olmadığı- nı vurguladı. Düzgün, özel sektör tarafından hazırlanan ders ki- taplannın, başına ve sonuna konulacak ekleri, sayfa sa- yısını, kullanılacak punto büyüklüğünü, basılacağı kâ- ğıdın niteliklerını, boyutlannı. bir cümlede kullanıla- cak sözcük sayısını. öğrencilere kazandırılacak davra- nışlan, okullarda kitap seçımının nasıl yapılacağını ve fiyatını Milli Eğitim Bakanlığı"nınbelirlediğini hatır- lattı Düzgün, daha nıtelikli ders kitaplannın hazırlanma- sı için önerilerini şöyle sıraladı: 1 - Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan ders kitap- lan özelleştirilmelidir. Bakanük, sos\al de\let ilkesinin gereği olarak maddi durumu \erinde olmayan öğren- cilere ders kitabı satın alarak parasız vermelidir. Bu uy- gulama. bakanbğın ders kitabı hazırlayıp basmasın- dan daha ucuza mal olacaktır. 2 - MEB ders kitaplannı; bılımsel yönden. anayasal düzene uygunluk yönünden, dil yönünden, ders prog- ramlanna uygunluk yönünden incelemelidir. Bunlann dışında yazarlar özgürce hareket etmelidirler. Ders kitaplannın incelenmesinde görev alacak olan- lar özel bir eğitimden geçirilmeli, en az ders kitabı ya- zarlan kadar deneyime sahip olmalıdırlar. 3-1739 sayılı Miİli Eğitim Temel Kanunu gerekçegös- terilereközel sektörtarafından hazırlanan kitaplara ba- kanlıkfı\at vermektedir. Halbuki ilgili yasa maddesi ba- kanlığın ürettiği ders kitaplanna fiyat verilmesi ile iJgi- lidir. Kitap fiyatlan. üreticiler tarafindan rekabet ko- şullan içinde belirlenmelidir. 4 - Ders kitaplannın okutulma süresi ders program- larında yapılacak değişikliğe kadar devam ermelidir. Program değışikliğı yapılırken değiştirilen program- lar pılot okullarda uygun bir süre denenmeli, olumlu sonuç alınırsa uygulamaya konulmalıdır. Yeni progra- ma göre kitap hazırlanması için en az bir yıllık süre ve- nlmelidır. 5 - MEB genelgeler yavimlayarak okul kooperatifle- rinde. kanrinlerde, kitap ve dergi satışı >asağı uy- gulamasına son \ermelidir. Yiğitbaşı'nın Atatürkçülük karşıtı kitaba önsöz yazdığı belirlendi rektörlerin dosyası kabarık ANKARA (.\NK.\)-Bazı kesımle- nn. türban konusundakı tutumlan ne- deniyle ıstıfa ettınldıklen gerekçesı\ - le destek verdıklen ıstıfacı rektörlerın hiç de masum olmadıklan ortaya çık- tı. Eskı Pamukkale Lnıversıtesı Rek- törü Prof. Dr. Arif.\kşif ın usulsüz har- camalar > aptığı Sayıştay raporu ıleke- sinleşti. Eski Çanakkale 18 Mart Lni- versitesi Rektörü Prof. Dr \bdurrah- man Güzel hakkında kadrolajmava gitmek ve silahla tehdıt gibi suçlama- lar bulunurken. eskı Afyon Kocatepe Lnıversıtesı Rektörü Prof. Dr Şehabet- tin Yigitbaşrnın da Atatürkçülük kar- şıtı görüşlenn yer aldığı Inkılap Tanhı kıtabına önsöz >azdığı belirlendi Prof. Akşıt hakkındaki soruşturma usulsüz harcama \ e yolsuzluk konula- rına dayanıyor Sav ıştay denetçılerı Dinçer Cönen \ e Vedat C ankara tara- fından hazırlanan denetım raporunda, Prof Dr Akşit. tıp fakültesine Mobil MRJ cıhazı alımı ile üniversite vakfı- na para aktanmında usulsüz ışlem vap- makla suçlandı. Mobil MRI cihazının alımına ilişkin ihale şeklinın, ihale yö- nermelığine aykın bir yöntem olduğu belirlenirken, banka teminatı kullanma olanağı bulunmasına karşın. cihazın alındığı firmaya. Akşıt'inonayı ile iki taksıt halınde 'hiçbir gerekçe vegeçer- li neden bulunmadan' bir mılyon do- lar ödeme yapıldığı bildırildi. Prof. Abdurrahman Güzel hakkın- daki suçlamalann temelinde 'Türk-ls- lam Sentezd kadrolasmaya gitmek' ya- tıyor. Güzel'ın kadrolaşma doğrultu- sunda. asıstan kadrolan ile yüksek li- sans kontenjanlanna Ataturk ve laık- lik karşıtı görüşlere sahip kişileri aldı- ğı. karşı görüşlü olarak değerlendirdi- ğı Eğıtım Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Nevzat Külcü'yü keyfi idan cezalar ve tabanca tehdidiyle dekanlıktan istifa ettirerek üniversiteden uzaklaştırdığı bildırildi. Prof. Şehabettin \™ığitbaşrnın, Yrd. Doç. Dr. Turan .AkktAiuı'un yazdığı ve 'Atatürkçülük karşıü görüşlenn yer al- dığı, laikliğjn dinsizlik olarak tanım- landığutarüıi gerçeklerin tahrifedfldiğT, 'Türk İnküap Tarihi' adlı kitabın ön- sözünü yazdığı belirlendi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Açıkhğa 'Dâvet'! (Birinciresim, 'geçmişımizden've 'ülkemizden') h A ütâreke Istanbul'unda, 'Damat' Ferit Paşa, I V I 'Itilifçılar'ın Sadrâzamı olurolmazinanılmaz bir 'Ittihadçı Avı' yaşanmıştır: Yıldız istihbaratı ile el ele veren Siyasi Polis, seferber olmuş; savaş, dolayısıy- la mağlubiyet suçlusu diye, 'Ittihad ve Terakki'nin 'mes'u/teri'ni arıyor; 'derdest edebildiklerini', ünlü 'Bekirağa Bölüğü'ne kapatıyordu: yâni, tttihad'çt ile Itilâf'çı, birbirine, kedi köpek gibi düşman! Câlib-ı dikkat olan odur ki. sıyâseten farklı, hatta karşıt görünen bu iki 'Fırka'dan, ıki 'mühim şahsiyet' Osmanlı Masonluğu'nun Maşnk-ı Azamlığı'nı birbi- rine devredebiliyor: Ittihadçılar'ın ünlü 'Maliyeci' Câ- vrt Bey'i, Itilâfçılar'ın 'gözdesi' Rıza Tevfik Bey'e! Bun- dan iki sonuç çıkmaz mı? 1/ Siyasi uyuşmazlık lâfta- dır, asıl tutum ve davranış 'tarikatın' tutum vedavra- nışıdır; 2/ Siyâseten, farklı ve karşrt görünseler de, bu iki Maşnk-ı Azam, fevkalâde hayati bir mevzuda, aynı görüşü paytaşmaktadın ikisi de, Mustafa Kemal Paşa'ya ve 'Kemalistler'e karşı- dıriar. Isbatı kolay: 'yeni' Maşnk-ı Azam 'Feylesof Rı- za Tevfik Bey, 'Damat' Ferit Paşa'nın 'murahhası' olarak. Devlet-i Aliyye adına 'Sevres Muahede- si'ni imzalayacaktır; oysa Mustafa Kemal Paşa ve 'KemalistleV, bu muahedeye karşı 'silâhlı direniş'ka- ran almıştır. Eski' Maşrık-ı Azam 'maliyeci' Câvit Bey, Gâzi'nin Hilâfeti ve saltanatı ilga edip, laik Cum- huriyet'i ilân etmesini hazmedememiş; onu ortadan kaldırmayı amaçlayan suıkast örgütünün, destekçi- si olmuştur: masraflan o karşılıyordu; o yüzden, asıl- dı!. Bilindiği üzere, Sevres Muahedesi'ni 'dayatan' da, 'Kemal'iortadan kaldırmayı' ış edinen de, -çıkar- lan böylesini gerektirdiğinden,- Londra idi; Londra, yâni 'Sistem', yâni Egeran'ın, 'Mason Kültürü' üze- rinde yükseldiğini söylediğı, 'Batı Medeniyeti'! Gâzi, Anadolu Ihtilâli'ni ve Inkılâbı'nı, -Batı'ya karşı, Bat'ya rağmen.- bir 'çağdaşlaşma' hareketi ola- rak gerçekleştirmıştır: buradan bakıldı mı. Mason Cemiyetı'nı faaliyetten menetmesı, hem mantığa ya- kın, hem 'inkılâbın hedeflerine uygun' görünür. Örgütlü bir 'yuvalanma'!... (Ikinci resim, 'günümüzden' ve 'Ingiltere'den.) Şu haberi, başından sonuna, dikkatle okur musu- nuz? "...ingiltere'de Içişleri ve Adalet Bakanlıkla- n'ndaki 'Mason' örgütlenmesini meydana çıkart- mak için başlatılan çalışma; 'Birleşik Mason Lo- cası'nın itirazlan üzerine farklı bir mecraya sürük- lendi. Adalet Bakanlığı, İngittere genelinde beş bin- den fazla yargıca mektup göndererek, 'Mason lo- casına üye olup olmadıklarını' deklare etmeleri- ni istedi; mektupta ayrıca, deklarasyonun doğru olmaması durumunda, ayrı bir soruşturma baş- latılacağı belirtiliyor ve yargıçlara, talebe uygun davranmalan gerektiği hatırlatılıyordu..." "...aralannda 'Mason' bakanların da bulundu- ğu Blair hükümeti'yle 'Masonlar' arasındaki mü- cadele, 'Emniyet' ve 'Adalet' sistemlerinin 'ma- sonik' bir örgütlenme içinde olduklan iddialan- nın yaygınlaşması üzerine başlamıştı: bütün tâ- yin ve terfilerin, 'Birleşik Büyük Mason Locası' ta- rafından karariaştınldığı ve Locaya üye olmayan- lann ilerieme (terfi) şansının bulunmadığı iddiası, kamuoyuna mal olunca, Hükümet soruşturma açtı; Masonlar ise, bireysel haklanna tecâvüz ol- duğu gerekçesiyle, Hükümet'in böyle birtalepte bulunamayacağını savunuyoriar..." (Zaman, 26 Temmuz 1998) Nasıl, iyi mi? Masonlar'ın 'imtiyazlılığı', handiyse 'ana- vatanı' sayabileceğimiz ingiltere'de olay oluyor; ne- den, 'Emniyet' ve 'Adalet' gibi önemli yönetim ka- demelerine hâkim kadrolar 'masonlaşırsa', iktidar- daki partinin siyasi rengi ne olursa olsun, düzen 'masonik' çıkarlara göre işleyecektir de, ondan! Ulusal bir yönetimın, ışin aslını aydınlatmak için so- ruşturmaya başvurması, normal hatta gerekli; Mason Locası'nın 'b/reyse/rta/c'mazeretinesığınması, inan- dıncı değil: çünkü konu, 'bireysel' davranış konusu- nu aşmış; 'örgütlü'bir 'yuvalanma'ele alınıyor. Böy- le bir şeyin olmadığını savunuyorsan, hangi 'Maso- nun' nerede 'bulunduğunu'açıklarsın, olur biteri Bi- ter de, bu açıklık, Masonluğun 'raconuna' uyar mı? Liyâkafin ölçüsü ne ola ki? Necdet Egeran'a bakarsanız, Fransız Ihtilâli de, Amerikan Demokrasisi de, BM fnsan Hakla- n Beyannamesi de, Mason Kardeşler'in eseri; ada- makıllı 'demokrat', demokrat ama, bir o kadar da 'meritokrat' görünüyor, demiş ki: "...liyâkat esas olmazsa, demokrasi dejenere olabilir, yanlış yollara gidebilir; bu zaten çok gü- zel olarak masonlarca 'meritokrasi' olarak söyle- niyor. Masonlann kabul ettiği demokrasi, 'meritokra- si'dir: 'merit'i (liyâkati) olanın, idare başında olması lâzım, liyâkati olmayanın idareye girmesi doğru de- ğildır..." ('Masonik Kültürün Esaslan', s. 6) Alttan alta 'seçkinlik' tercihi sezilse de, makâmtn liyâkate verilmesi, doğru ve yerinde bir prensip! O za- man soru şu, acaba bizim masonlar bunu nasıl uy- gulamış, IngiKere'deki gibi mi? Öyleyse, çok kö- tü! Öyle olmadığını anlamanın tek yolu var, han- gi 'liyâkat' sahibi 'Mason'un, hangi 'idarenin' ba- şında bulunduğunun açıklanması! Adalet ve Em- niyet'te, genel olarak yönetimde; özel olarak holding, sendika ve meslek kuruluşlarında, yâni çeşitli mes- lek odaları, barolar, ya da Media kuruluşlannın so- rumluluk yerlerindeki 'Masonlar', tarikat sım olmak- tan çıkarılsın, açıklansın! Millet de görsün bakalım, gerçekten liyâkat ehlimidirler, yoksa sadece 'tarikat' ehli mi? Aynı açıklık ve saydamlık ilkesi, öteki tarikat- lar için de getirilemez mi? Daha 'şık' olanı, elbette Ingittere'deki gibi, Adalet ve içişleri Bakanlıklannın, önemli sorumluluk mevki- lerinde bulunanlara yazıp, 'durumu açıklamalannı' istemesi! Kopacak kıyameti düşünebiliyor musunuz? Yapabilirler mi dersiniz? http:// www. prizma.net tr/ AILHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle