13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER ABD'de nükleer atıklap açıkta • NEWYORK(AA)- ABD'deilkatom bombasının üretildiği dönemden kalma nükleer atıklann açıkta muhafaza edildiği ve bunlann toplumsal açıdan ciddi tehdit oluşturduğu ortaya çıkanldı. New York Times gazetesinin haberine göre federal makamlann, içinde nükleer atık bulunan 28 bin silindiri Kentucky eyaletinin Paducah kentinde bulunan bir açıkhava deposunda muhafaza ediyorlar. Silindirlerin üzerinde "MD" (Manhattan District) yazısının okunduğu kaydedilen haberde, kapalı depolarda saklananlarla birlikte toplam silindir sayısırun 48 bine ulaştığı da vurgulandı. Manhattan District şifresinin, ABD tarafindan geliştirilen ilk atom bombası projesine verilen isim oldugu bildiriliyor. Her biri 14 ton olan silindirlerin içindeki maddenin uranyum heksa- fluorid olduğunu belirten Enerji Bakanlığı kaynaklan, söz konusu maddenin çok zehirli olduğunu doğruladılar. Cezayir'deiOO miütan öldürüldü • CEZAYİR(AA)- Cezayir'de güvenlik güçlerinin aşın dinci militanlara karşı batı bölgesinde baslattığı operasyonda son günlerde 100 kadar militanı öldürdükleri öne sürüldü. Fransızca yayımlanan L'Authentique gazetesinde yer alan haberde Sayda, Sidi Bel Abbes ve Tlemsen yörelerinde basjatılan önemli bir operasyonun devam ettiği, öldürülen miütan sayısının muhtemelen 100'übulduğu kaydedildı. Hatemi, Robinson'ı kabul etmedi • TAHRAN(AA)- Birleşmiş Milletler Insan Haklan Yüksek Komiseri Mary Robinson, üç günlük ziyaret için geldiği Iran'dan dün aynldı. İRNA'nın haberine göre Robinson, önceki gün lran Cumhurbaskanı Yardımcısı ve Çevre Koruma Örgütü Başkanı Masume Ebtekar ile görüşürken lran Cumhurbaskanı Muhammed Hatemi, Robinson'ı kabul etmedi. Robinson'ın lran Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüşmelerinde "Şeytan Ayetleri" kitabı ile Humeyni tarafindan hakkında ölüm fetvası verilen Salman Rüşdü sorununu gündeme getirmesi ve Iran'da insan haklan sorunlannı ele alacağı yönündeki açıklamalann, Hatemi ile görüşmesıni engellediği belirtiliyor. Sırp yetkililere seyahat izni • BRÜKSEL(AA)- Avrupa Birliği, sertlik yanlısı 5 Sırp yetkiliye, Bosna'ya banşı getiren Dayton Anlaşması'nı ihlal ettikleri gerekçesiyle uyguladığı seyahat yasağıru kaldırdı. AB tarafindan yapılan açıklamada, vatandaşlık ve seyahat düzenlemelerine ilişkin yeni Bosna yasalannın yürürlüğe girmesinin ardından, AB üyesi 15 ülkenin yasağı kaldırma konusunda anlaştığı bildirildi. Diana'nın vasiyetl • LONDRA (AA) - Prenses Diana'nın. aynntılan geçen hafta açıklanan vasiyeti dün resmen kamuoyuna ve varislerine bildirildi. Prenses Diana'nın 21 milyon sterlinin üzerindeki servetini, iki oğlu Prens William ve Prens Harry arasında eşit paylaştırdığı, yakın dostlannın çocuklan olan ve vaftiz anneliklerini yaptığı 17 çocuğa da miras bıraktığı belirtildi. Diana, sağlığında hizmetlerini yürüten uşağına da 50 bin sterlin bıraktı. Prenses Diana'nın, özel günlerde giydiği ve her biri basınm ilgisini günlerce çeken giysileri ile düğününde giydiği gelinliğini de açık arttırmayla saülmak üzere hayır kurumlanna bıraktığı belirtildi. 16 Arnavutun öldürülmesini protesto için düzenlenen gösteri sert bir biçimde dağıtıldı Dünyanm gözii Kosova'da• ABD, Avrupa ülkeleri ve NATO, Sırbistan'a bağlı Kosova'daki gerilimi endişeyle izlerken, Yugoslavya lideri Miloseviç, uluslararası müdahaleye karşı olduğunu bildirdi. Dış Haberler Servisi - Sırbis- tan'ın Amavutlann çoğunlukta bu- lunduğu Kosova bölgesinde, geçen cumartesi meydana gelen olaylar- da dördü polis 20 kişinin yaşamı- nı yitirmesinin ardından tırmanan gerginlik sürüyor. ABD, Avrupa ülkeleri ve NATO, Kosova'da gide- rek artan etnik gerginlikten dolayı duyduklan kaygıyı dıle getinrken, Yugoslavya Devlet Başkanı Stobo- dan Miloseviç. Kosova sorununda uluslararası müdahaleye karşı ol- duklannı söyledi. Kosova'nın başkenti Pnştine'de dün 30 bin kişinin katıldığı göste- nye polisin müdahale etmesıyle olaylar patlak verdi. Sırp polisi ge- çen cumartesi günü 16 sivilin öldü- rülmesini protesto etmek için bir araya gelen binlerce Arnavut gös- tenciyi, göz yaşartıcı bomba ve tazyikli su sıkarak dagıttı. Olaylar sırasmda birçok göstericinin yara- landığı bildirildi. Sürgündeki Kosova Hükümetı adına konuşan "tletişim Bakaru" Cafer Şatri. uluslararası toplulu- ğun Kosova sorununa bir an önce el atmaması durumunda, bölge ül- kelerini de içıne alacak büyük bir savaşın patlak vereceğini iddıa et- ti. Birleşmiş Milletler (BM) birlik- lerinin bir an önce bölgeye gönde- Priştinedeki protesto gösterisi Sırp polisi tarafindan dağıtıldı. Polis yakaladığı göstericileri acımasızca dövdii. rilmesi gerektığini belirten Şatri. aksı takdirde çıkacak savaşın Ma- kedonya. Ama\r utluk, Bulgaristan, Türkiye ve Yunanistan'a da sıçra- yabileceğini ileri sürdü. Avrupa ülkeleri, Kosova'da tırmanan etnik genlimin sonucunda yaşanan şid- det olaylannı kınayan açıklamalar yaptılar. Almanya Dışişleri Baka- nı KlausKinkeL Sırbistan'ın Koso- va bölgesinde meydana gelen son şıddet olaylannın endişe verici ol- duğunu bildirdi. Kinkel, "Buolav lar, bölgedeki gerilimin arttığınm bir işareridir. Bu çok vahimdir" de- di. Amavutlara sıyası açıdan ifade hürriyeti tanınması gerektiğini vur- gulayan Kinkel, Brüksel'de yapı- lacak AB ülkeleri üst düzey görev- lileri toplantısının gündeminin ilk maddesinı Kosova'nın oluşturaca- ğını söyledi. ABD, Kosova'da haf- ta sonu 20 kişinin ölümüne yol açan olaylardan dolayı duyduğu kaygıyı dile getinrken, NATO tara- findan yapılan açıklamada, Milo- seviç'ın, sıyası taleplen olan Arna- vutlan baskı yoluyla sındirmeye çalışmasının bölgede daha büyük olaylann patlak vermesine neden olacağı belirtildi. Miloseviç, Ko- sova sorununda uluslararası her- hangi bir müdahaleye karşı olduk- lannı belirtti. Miloseviç, Sırbistan lideri Milan MilutinovR-'e gönder- diği mesajda. "Terörizm. uluslara- rası katüımı sağlamakta başansız olacaktır" dedı. Arnavutluk Baş- bakanı Fatoş Nano Kosova'ya uluslararası bir müdahale çağrı- sı yaptı. Nano "Kosova'daki ka- rışıklığın en kısa zamanda çö- zümü gerekir. Bu problemin çöziimü için uluslararası güç bir an önce harakata geçmeli- dir" dedi. Öte yandan Sırbistan lçişleri Bakanlığı'ndan yapılan bir açıkamada. bölgede sıki yö- netim ilan edilmeyeceği, ancak Sırp polisinin bundan böyle hiç- bir gösteriye izin vermeyeceği bildirildi. Almanya'da sosyal demokratlar iktidar adayı Değîşen soL, KohPü zorluyorAYDCVENGÎN HANOVER - Pazar günü Al- manya'nın kritik eyaletlerinden Aşağı Saksonya parlamentosu için yapılan seçimin sonuçlan sosyal demokrasinin ana v atanm- da da "değişim rüzgâıian estirdL" Seçimden mutlak çoğunluğu ka- zanarak çıkan Eyalet Başbakanı Gerhard Schroeder'in sonbahar- da yapılacak genel seçımlerde Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başkan adayı olması kesinleşti. Schroeder, dün oybirliğiy le, eylül ayında yapılacak genel seçimler- de sosyal demokratlann başba- kan adayı olarak seçildi. SPD'nin Schroeder önderli- ğinde 16 yıllık KohJ dönemine son vereceği tahmin ediliyor. Schroeder, Alman sosyal demok- rasisinde, klasik sosyal demokrat çizgiden aynlarak genel olarak Blair çizgisi diye anılan yönelimı benimseyen kesimin başlıca tem- silcisi olarak kabul ediliyor. Kla- sik sosyal demokrat çizgıye daha yakın oldugu bilinen Oskar La- fontaine, Schroeder'in başbakan adaylığını bizzat önererek yanş- tan çekildi. Pazar günü yapılan Aşağı Sak- sonya eyalet parlamentosu se- • Gerhard Schroeder, Alman sosyal demokratlannın yeni başbakan adayı. Schroeder, Alman Sosyal Demokrat Partisi'nde "değişim rüzgârlannın temsilcisi" kabul ediliyor. Avrupa'da klasik sosyal demokrasinin son kalesi de YDD'yi benimsiyor. çimlerinde Schroeder'in önderli- neldi. Nitekim eyaletteki seçim ğindeki SPD, oylann yüzde 47. 9'unu alarak parlamentoda mut- lak çoğunluğu elde etti. Hıristi- yan Demokratlar (CDU) yüzde 35'le net bir yenilgi yaşarken eya- letlerde ve federal düzlemde. ko- alısyonlann kılıt partisı lıbarel- ler. barajı aşamadığı için parla- mentoyagiremedi. Alman sosyal demokratlannın küçük bir eyalette elde ettikleri seçim zafennın önemı, Federal Almanya'da sonbaharda yapıla- cak genel seçımlere etkisınden kaynaklanıyor. L'zun süredir bir yol aynmında duran ve 16 yıllık Hınstıyan Demokrat parti iktida- n karşısında farklı bir politik çiz- gi öneremeyen Alman sosyal de- mokratlan, Aşağı Saksonya se- çimlerinden sonra "eskisinden çok farklı" bir siyasal \ örüngeye gırdıler. Sosyal demokrasinin ana yurdunda SPD, klasik sosyal de- mokrat hedefleri ve seçmen taba- nmı terk ederek "orta direk"e vö- zaferinden sonra konuşan Ger- hard Schroeder de hedef kitlesı- nin orta direği ve bugüne dek doğrudan siyasal sorumluluk üst- lenmeyen büyük ışverenlen ıçe- receğini vurguladı. Schroederay- nca taraflara "işverenier, sendi- kalar, Idfiseden" oluşan bir ulusal uzlaşma önerdı. Schroeder keza, doğal koalisyon ortağı kabul edi- len, yeşıller konusunda da partı- sını uyardı ve CDU ile bir "bü- yük koatisvonun" işaretlerinı ver- dı. Alman medyasının ağırlıklı kalemlen. seçim sonuçlannı de- ğerlendirirken "Klasik sosyal de- mokrasinin sonu ve bütün Avru- pa" da merkez sağa ka> mış yeni dünya düzenini benimseyen yeni bir sosyal demokrat çizginin ege- menliği başlıyor" gıbi yorumlara da yer verdiler. Bir TV yorumcu- su ıse "SPD'ye iktidar yolu gö- ründü. Ama bu sosyal demokra- simi"dıve sordu. Aşağı Saksonya seçımlennin galibi Gerhard Schroeder. REJİM KARŞITLARI ÇOK PARTİLİDÜZENE GEÇÎLMESİİÇİN YÖNETİME BASKILARINIARTTIRDI Çin'de muhalefet yükseliyorDış Haberler Servisi - Çin'de çok parti- li yaşama geçilmesi için sürdürülen çaba- lara her gün bir yenisi ekleniyor. Ulusal Halk Kongresi'ne (NPC) gönderilen mek- tuplarda, tek partili rejime son verilmesi ve halen hapiste bulunan muhaliflerin ser- best bırakılması isteniyor. Çin'de rejim muhalifleri arasında sivri- len isimlerden birisi olan Wang Bin, NPC'ye gönderdiği mektupta. Çin'deki tek partili dönemin bitmesi çağnsındabu- lundu. Henan Bölgesi'nde bir zamanlar • Komünist Parti yönetiminde pazar ekonomisine geçen Çin'de muhalefet, iktidar tekelinin de kınlmasını istiyor. Komünist Parti için çalışan, ancak daha sonra partiden atılan Wang, İnsan Hakla- n ve Demokratik Hareket Merkezi aracı- lığıyla AFP'ye bir örneğini gönderdiği mektupta, NPC'den, Komünist Parti'nin tek başına lıderliğini garantileyen bütün yasalan iptal etmesini istedi. NPC'nin 5 Mart'ta yapılacak oturumu- na askerlerin katılmaması gerektiğini be- lirten Wang. "Devlet başkanı genel seçim- lerle işbaşına gelmelidir. NPC'de senato \e temsilciler meclisi kurulması için aşamalı olarak reformlar yapılmasını istiyorum" dedı. Yurtdışında yaşayan yaklaşık 500 Çin- li tarafindan imzalanan ve 9. Ulusal Halk Kongresi'ne gönderdırilen açık mektupta ise Başbakan Li Peng'in meclis başkanlı- Çin parlamentosunun önündeki askerler ziyaretçileri uzaklaşönvor. (Fotoğraf: Reuters) ğı görevine seçilmemesi istendi. Li'den "4 Haziran Kasabı" olarak bahsedilen mek- tupta, bu kişinin 4 Haziran 1989'da Ti- enanmen Meydam'nda eylemde bulunan öğrencilerin üzerine askerleri gönderen kişi oldugu. bu nedenle meclis başkanlığı görevi için uygun kişi olmadığı savunul- du. Mektupta. sağlık nedenleriyle serbest bırakıldıktan sonra ABD'de sürgüne gön- derilen tanınmış muhaliflerden VVeiCing- şeng ile 1989 yılındaki gösterilere önder- lik eden ve daha sonra ABD ve Fransa'ya sürgüne giden muhaliflerin de imzalan da bulunuyor. Bu arada, geçen haftadan beri kayıp olan 5 muhalıften Jang Rucun'un, polis tarafindan sıkı bir biçimde sorgulandıktan sonra Şanghay'da dün serbest bırakıldığı bildirildi. Jang, 26 Şubat'ta 16 yazarla bir- likte, anayasının değiştirilmesi. tüm siya- si suçlulann serbest bırakılması veÇın'in uluslararası insan haklan anlaşmalanna imza atmasını içeren bir mektup yüzünden gözaltına alınmıştı. Çin'de halen hapiste bulunan muhalif- lerden Wang Dan'ın annesi de taleplerini parlamentoya gönderdiği mektupla yaptı. Vv'ang'ın annesi, hapisteki işçi eylemcile- rinden Liu Niançun'un eşi ve Li Hai'nin annesiyle birlikte yazdığı mektupta, par- lamentodan mevcut yasalann değiştiril- mesini ve yakjnlannın yeniden yargılan- masını istedi. POLtnKADA SORUNLAR ERGUN BALCI ABD, Irak'ı Otomatik Olarak Vurabilir mi? Irak bunalımı şimdilik duruldu, ama tartışmalar sürüyor. Irak, Genel Sekreter Kofi Annan'la yaptığı anlaş- maya uymazsa, ABD'nin bu ülkeyi otomatik olarak vurma hakkı var mı? BM Güvenük Konseyi'nde son tartışma bu. ABD, Saddam Hüseyin, anlaşmayı çiğnediği takdirde Irak'a otomatik olarak misilleme yapıp bombalama hakkına sahip olduğunu ileri sürüyor. "Kahve dövücüsünün hınk deyicisi" Ingiltere de doğal olarak ABD'yi destekliyor. Güvenlik Konseyi'nin öteki üç daimi üyesi Fran- sa, Rusya ve Çin ise bu görüşe karşı çıkıyorlar. On- lara göre ABD, Irak'ı cezalandırmak için önce Gü- venlik Konseyi'nin onayını almalı. VVashington, Gü- venlik Konseyi'nin kararı olmadan Irak'a otomatik olarak saldın düzenleyemez. Fransa Cumhurbaskanı Jacques Chirac geçen hafta yaptığı açıklamada, "Irak eğer anlaşmayı çiğ- nerse, sert biçimde cezalandınlmal:dır. Bukonuda Güvenlik Konseyi'nin tüm üyeleri arasında görüş birliği var. Ama bu cezalandırma ancak Güvenlik Konseyi'nin karan ile olur. Böyie bir kararolmadan Irak'a karşı otomatik misilleme yapılamaz" dedi. • • • Bu görüşlerin hangisi doğru? ' Fransa, Rusya ve Çin'inki. /i BM Güvenlik Konseyi'nin hiçbir karan, ABD'ye,' Irak'a otomatik olarak saldın düzenleme yetkisi ver- mez. Bu konuda akla ilk gelen Güvenlik Konseyi kara-' n, ünlü 3 Nisan 1991 tarih ve 687 sayılı karardır. Bu karara göre, •Irak 15 gün içinde tüm kimyasal, biyolojik ve nükleer silah programları hakkında bilgi verecek ve bu silahlar belirii bir sürede imha edilecektir. ; •Irak'ın 150 km'den uzun menzilli balistik füzele^ ri yok edilecektir. •Irak uluslararası terorizmi desteklemeyecektir. •Irak'ın petrol gelirlerine el konulacaktır. Şimdi 687 sayılı karann konumuz açısından en önemli paragrafına geliyoruz. Karann son paragrafı şöyle: r-, "Güvenlik Konseyi bu karardaki maddelerin uy-, gulanması için gerekli gördüğü önlemleri alır." Yani karar askeri müdahalede bulunmak için her- hangi bir ülkeye yetki vennediği gibi, askeri müda- haleye gerek olup olmadığına karar verme hakkını da herhangi bir ülkeye ya da Güvenlik Konseyi dı- şında herhangi bir organa tanımıyor. Bu konularda yetkili organ sadece Güvenlik Kon- seyi'dir. Askeri müdahale ancak Güvenlik Konseyi karar alırsa gerçekleştirilebilir ve ABD Güvenlik Konse- yi'nin karannı uygulamak için harekete geçebilir. Oysa Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri Fransa, Çin ve Rusya otomatik misillemeye karşı. Yanlış anlaşılmasın. Bu üç ülke, Irak'ın anlaşma- yı çiğnediği takdirde cezalandınlmasına karşı değil- ler. Bu cezanın bombardıman şeklinde olabileceği- ni de kabul ediyorlar. Sadece ABD'nin saldın hak- kını kendinde görüp, Güvenlik Konseyi'ni devre dı- şı bırakarak Irak'ı bombalamasına karşılar. Haklan da var. ABD, gerekli gördüğünde kimseye danışmadan otomatik olarak Irak'ı bombaladığı takdirde BM Anayasası'nın, Güvenlik Konseyi'nin ve uluslarara- sı hukukun üstüne çıkmış olur. Bu ise son derece tehlikeli bir eğilimdir. Süper gücün iradesinin uluslararası topluma dayatılması, dünyada kimin cezalandınlıp kimin cezalandırılma- yacağına, kimin bombalanıp kimin bombalanmaya- cağına ABD'nin tek başına karar vermesi anlamına gelir. ••• ABD, 1996'da Saddam'ın biriikleri, Mesut Bar- zani'nin peşmergeleri ile işbirliği yapıp Erbil'e gir- diğinde de Güvenlik Konseyi'nin 5 Nisan 1991 ta- rih ve 688 sayılı karanna dayanarak Kuzey Irak'a as- keri müdahalede bulunmak istemişti. Oysa, 688 sayılı karar sadece Kürtlere insani yar- dım yapılması çağnsında bulunup Irak'a askeri mü- dahaleye izin vemnez. Aksine, Irak'ın toprak bütün- lüğüne saygı gösterilmesini ister. Uluslararası hukuk açısından durum böyle. Bunun dışında bir uygulama 'süper-güç'ün hukuku' olur. İhlaller sürüyor AfÖrgütü'nden Pekin'e kötü not PEKİN (AFP) - Ulusla- rarası Af Orgütü. Çin'de insan haklan ihlallerinin 1997'de de sürdüğünü be- lirtti. Örgüt, geçen yıl binler- ce protestocunun ve muha- lifin keyfi olarak gözaltına alındığını vurguladı. İnsan haklan örgütü. "yaygın adaletsiz yargılamalar. iş- kence, polis hücreleri, işçi kampian ve cezaevlerüıde- ki kötü muamete ile ölüm cezalaruun" devam ettiğini bildirdi. Uluslararası Af Örgütü, 1997'de karşı devrimciliğin bir suç olmaktan çıkması- na karşın o tarihten beri en az 2.000 kişinin bu tür suç- lardan dolayı hapse atıldı- ğmı belirtti. "Baza yasal değişikliklere karşuı Çin yasalannın hâlâ 200 bin'den fazla kişinin, 1997'de emekle eğitim için mahkemeye çıkarılmaksı- zın>adamahkûmedilmek- sizin çalışma kamplanna gönderilmesineya dagözal- tına alınmasına izin verdi- ği" örgüt tarafindan ifade edildi. Örgüt yetkilileri, geçen yıl ocak- haziran aylannda mahkümlar arasında yapı- lan araştırmada 400 kadar işkence ve kötü muamele olayına rastlanmasma kar- şın bir çok olayın da üstü kapalı kaldığına dikkat çektiler. Örgüt açıklamasında, Uygur Türklennin yoğun oldugu batı eyaleti Sin^ can'da yüzlerce kişinin yar- gılandığı ifade edilirken bunlardan en az 15'inin ölüme mahkûm edildiği bildirildi. Bunlann 12'si karann hemen ardından idam edildi. Dığer bir sorunlu bölge olan Tibet'te en az 96 kişi- nin gözaltına alındığını bil- diren örgüt, bunlardan ba- zılannın Tibet'ın ruhani li- den Dalay Lama'ya konu- lan yasağı banşçı yollardan protesto eden kışiler oldu- ğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle