Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
ABD'de nükleer
atıklap açıkta
• NEWYORK(AA)-
ABD'deilkatom
bombasının üretildiği
dönemden kalma nükleer
atıklann açıkta muhafaza
edildiği ve bunlann
toplumsal açıdan ciddi tehdit
oluşturduğu ortaya çıkanldı.
New York Times gazetesinin
haberine göre federal
makamlann, içinde nükleer
atık bulunan 28 bin silindiri
Kentucky eyaletinin
Paducah kentinde bulunan
bir açıkhava deposunda
muhafaza ediyorlar.
Silindirlerin üzerinde "MD"
(Manhattan District)
yazısının okunduğu
kaydedilen haberde, kapalı
depolarda saklananlarla
birlikte toplam silindir
sayısırun 48 bine ulaştığı da
vurgulandı. Manhattan
District şifresinin, ABD
tarafindan geliştirilen ilk
atom bombası projesine
verilen isim oldugu
bildiriliyor. Her biri 14 ton
olan silindirlerin içindeki
maddenin uranyum heksa-
fluorid olduğunu belirten
Enerji Bakanlığı kaynaklan,
söz konusu maddenin çok
zehirli olduğunu
doğruladılar.
Cezayir'deiOO
miütan öldürüldü
• CEZAYİR(AA)-
Cezayir'de güvenlik
güçlerinin aşın dinci
militanlara karşı batı
bölgesinde baslattığı
operasyonda son günlerde
100 kadar militanı
öldürdükleri öne sürüldü.
Fransızca yayımlanan
L'Authentique gazetesinde
yer alan haberde Sayda, Sidi
Bel Abbes ve Tlemsen
yörelerinde basjatılan
önemli bir operasyonun
devam ettiği, öldürülen
miütan sayısının
muhtemelen 100'übulduğu
kaydedildı.
Hatemi,
Robinson'ı
kabul etmedi
• TAHRAN(AA)-
Birleşmiş Milletler Insan
Haklan Yüksek Komiseri
Mary Robinson, üç günlük
ziyaret için geldiği Iran'dan
dün aynldı. İRNA'nın
haberine göre Robinson,
önceki gün lran
Cumhurbaskanı Yardımcısı
ve Çevre Koruma Örgütü
Başkanı Masume Ebtekar ile
görüşürken lran
Cumhurbaskanı Muhammed
Hatemi, Robinson'ı kabul
etmedi. Robinson'ın lran
Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri ile görüşmelerinde
"Şeytan Ayetleri" kitabı ile
Humeyni tarafindan
hakkında ölüm fetvası
verilen Salman Rüşdü
sorununu gündeme
getirmesi ve Iran'da insan
haklan sorunlannı ele
alacağı yönündeki
açıklamalann, Hatemi ile
görüşmesıni engellediği
belirtiliyor.
Sırp yetkililere
seyahat izni
• BRÜKSEL(AA)-
Avrupa Birliği, sertlik
yanlısı 5 Sırp yetkiliye,
Bosna'ya banşı getiren
Dayton Anlaşması'nı ihlal
ettikleri gerekçesiyle
uyguladığı seyahat yasağıru
kaldırdı. AB tarafindan
yapılan açıklamada,
vatandaşlık ve seyahat
düzenlemelerine ilişkin yeni
Bosna yasalannın yürürlüğe
girmesinin ardından, AB
üyesi 15 ülkenin yasağı
kaldırma konusunda
anlaştığı bildirildi.
Diana'nın vasiyetl
• LONDRA (AA) - Prenses
Diana'nın. aynntılan geçen
hafta açıklanan vasiyeti dün
resmen kamuoyuna ve
varislerine bildirildi. Prenses
Diana'nın 21 milyon
sterlinin üzerindeki
servetini, iki oğlu Prens
William ve Prens Harry
arasında eşit paylaştırdığı,
yakın dostlannın çocuklan
olan ve vaftiz anneliklerini
yaptığı 17 çocuğa da miras
bıraktığı belirtildi. Diana,
sağlığında hizmetlerini
yürüten uşağına da 50 bin
sterlin bıraktı. Prenses
Diana'nın, özel günlerde
giydiği ve her biri basınm
ilgisini günlerce çeken
giysileri ile düğününde
giydiği gelinliğini de açık
arttırmayla saülmak üzere
hayır kurumlanna bıraktığı
belirtildi.
16 Arnavutun öldürülmesini protesto için düzenlenen gösteri sert bir biçimde dağıtıldı
Dünyanm gözii Kosova'da• ABD, Avrupa ülkeleri
ve NATO, Sırbistan'a
bağlı Kosova'daki
gerilimi endişeyle
izlerken, Yugoslavya
lideri Miloseviç,
uluslararası müdahaleye
karşı olduğunu bildirdi.
Dış Haberler Servisi - Sırbis-
tan'ın Amavutlann çoğunlukta bu-
lunduğu Kosova bölgesinde, geçen
cumartesi meydana gelen olaylar-
da dördü polis 20 kişinin yaşamı-
nı yitirmesinin ardından tırmanan
gerginlik sürüyor. ABD, Avrupa
ülkeleri ve NATO, Kosova'da gide-
rek artan etnik gerginlikten dolayı
duyduklan kaygıyı dıle getinrken,
Yugoslavya Devlet Başkanı Stobo-
dan Miloseviç. Kosova sorununda
uluslararası müdahaleye karşı ol-
duklannı söyledi.
Kosova'nın başkenti Pnştine'de
dün 30 bin kişinin katıldığı göste-
nye polisin müdahale etmesıyle
olaylar patlak verdi. Sırp polisi ge-
çen cumartesi günü 16 sivilin öldü-
rülmesini protesto etmek için bir
araya gelen binlerce Arnavut gös-
tenciyi, göz yaşartıcı bomba ve
tazyikli su sıkarak dagıttı. Olaylar
sırasmda birçok göstericinin yara-
landığı bildirildi.
Sürgündeki Kosova Hükümetı
adına konuşan "tletişim Bakaru"
Cafer Şatri. uluslararası toplulu-
ğun Kosova sorununa bir an önce
el atmaması durumunda, bölge ül-
kelerini de içıne alacak büyük bir
savaşın patlak vereceğini iddıa et-
ti.
Birleşmiş Milletler (BM) birlik-
lerinin bir an önce bölgeye gönde-
Priştinedeki protesto gösterisi Sırp polisi tarafindan dağıtıldı. Polis yakaladığı göstericileri acımasızca dövdii.
rilmesi gerektığini belirten Şatri.
aksı takdirde çıkacak savaşın Ma-
kedonya. Ama\r
utluk, Bulgaristan,
Türkiye ve Yunanistan'a da sıçra-
yabileceğini ileri sürdü. Avrupa
ülkeleri, Kosova'da tırmanan etnik
genlimin sonucunda yaşanan şid-
det olaylannı kınayan açıklamalar
yaptılar. Almanya Dışişleri Baka-
nı KlausKinkeL Sırbistan'ın Koso-
va bölgesinde meydana gelen son
şıddet olaylannın endişe verici ol-
duğunu bildirdi. Kinkel, "Buolav
lar, bölgedeki gerilimin arttığınm
bir işareridir. Bu çok vahimdir" de-
di. Amavutlara sıyası açıdan ifade
hürriyeti tanınması gerektiğini vur-
gulayan Kinkel, Brüksel'de yapı-
lacak AB ülkeleri üst düzey görev-
lileri toplantısının gündeminin ilk
maddesinı Kosova'nın oluşturaca-
ğını söyledi. ABD, Kosova'da haf-
ta sonu 20 kişinin ölümüne yol
açan olaylardan dolayı duyduğu
kaygıyı dile getinrken, NATO tara-
findan yapılan açıklamada, Milo-
seviç'ın, sıyası taleplen olan Arna-
vutlan baskı yoluyla sındirmeye
çalışmasının bölgede daha büyük
olaylann patlak vermesine neden
olacağı belirtildi. Miloseviç, Ko-
sova sorununda uluslararası her-
hangi bir müdahaleye karşı olduk-
lannı belirtti. Miloseviç, Sırbistan
lideri Milan MilutinovR-'e gönder-
diği mesajda. "Terörizm. uluslara-
rası katüımı sağlamakta başansız
olacaktır" dedı. Arnavutluk Baş-
bakanı Fatoş Nano Kosova'ya
uluslararası bir müdahale çağrı-
sı yaptı. Nano "Kosova'daki ka-
rışıklığın en kısa zamanda çö-
zümü gerekir. Bu problemin
çöziimü için uluslararası güç
bir an önce harakata geçmeli-
dir" dedi. Öte yandan Sırbistan
lçişleri Bakanlığı'ndan yapılan
bir açıkamada. bölgede sıki yö-
netim ilan edilmeyeceği, ancak
Sırp polisinin bundan böyle hiç-
bir gösteriye izin vermeyeceği
bildirildi.
Almanya'da sosyal demokratlar iktidar adayı
Değîşen soL,
KohPü zorluyorAYDCVENGÎN
HANOVER - Pazar günü Al-
manya'nın kritik eyaletlerinden
Aşağı Saksonya parlamentosu
için yapılan seçimin sonuçlan
sosyal demokrasinin ana v atanm-
da da "değişim rüzgâıian estirdL"
Seçimden mutlak çoğunluğu ka-
zanarak çıkan Eyalet Başbakanı
Gerhard Schroeder'in sonbahar-
da yapılacak genel seçımlerde
Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD)
başkan adayı olması kesinleşti.
Schroeder, dün oybirliğiy le, eylül
ayında yapılacak genel seçimler-
de sosyal demokratlann başba-
kan adayı olarak seçildi.
SPD'nin Schroeder önderli-
ğinde 16 yıllık KohJ dönemine
son vereceği tahmin ediliyor.
Schroeder, Alman sosyal demok-
rasisinde, klasik sosyal demokrat
çizgiden aynlarak genel olarak
Blair çizgisi diye anılan yönelimı
benimseyen kesimin başlıca tem-
silcisi olarak kabul ediliyor. Kla-
sik sosyal demokrat çizgıye daha
yakın oldugu bilinen Oskar La-
fontaine, Schroeder'in başbakan
adaylığını bizzat önererek yanş-
tan çekildi.
Pazar günü yapılan Aşağı Sak-
sonya eyalet parlamentosu se-
• Gerhard Schroeder, Alman sosyal demokratlannın
yeni başbakan adayı. Schroeder, Alman Sosyal
Demokrat Partisi'nde "değişim rüzgârlannın
temsilcisi" kabul ediliyor. Avrupa'da klasik sosyal
demokrasinin son kalesi de YDD'yi benimsiyor.
çimlerinde Schroeder'in önderli- neldi. Nitekim eyaletteki seçim
ğindeki SPD, oylann yüzde 47.
9'unu alarak parlamentoda mut-
lak çoğunluğu elde etti. Hıristi-
yan Demokratlar (CDU) yüzde
35'le net bir yenilgi yaşarken eya-
letlerde ve federal düzlemde. ko-
alısyonlann kılıt partisı lıbarel-
ler. barajı aşamadığı için parla-
mentoyagiremedi.
Alman sosyal demokratlannın
küçük bir eyalette elde ettikleri
seçim zafennın önemı, Federal
Almanya'da sonbaharda yapıla-
cak genel seçımlere etkisınden
kaynaklanıyor. L'zun süredir bir
yol aynmında duran ve 16 yıllık
Hınstıyan Demokrat parti iktida-
n karşısında farklı bir politik çiz-
gi öneremeyen Alman sosyal de-
mokratlan, Aşağı Saksonya se-
çimlerinden sonra "eskisinden
çok farklı" bir siyasal \ örüngeye
gırdıler. Sosyal demokrasinin ana
yurdunda SPD, klasik sosyal de-
mokrat hedefleri ve seçmen taba-
nmı terk ederek "orta direk"e vö-
zaferinden sonra konuşan Ger-
hard Schroeder de hedef kitlesı-
nin orta direği ve bugüne dek
doğrudan siyasal sorumluluk üst-
lenmeyen büyük ışverenlen ıçe-
receğini vurguladı. Schroederay-
nca taraflara "işverenier, sendi-
kalar, Idfiseden" oluşan bir ulusal
uzlaşma önerdı. Schroeder keza,
doğal koalisyon ortağı kabul edi-
len, yeşıller konusunda da partı-
sını uyardı ve CDU ile bir "bü-
yük koatisvonun" işaretlerinı ver-
dı.
Alman medyasının ağırlıklı
kalemlen. seçim sonuçlannı de-
ğerlendirirken "Klasik sosyal de-
mokrasinin sonu ve bütün Avru-
pa" da merkez sağa ka> mış yeni
dünya düzenini benimseyen yeni
bir sosyal demokrat çizginin ege-
menliği başlıyor" gıbi yorumlara
da yer verdiler. Bir TV yorumcu-
su ıse "SPD'ye iktidar yolu gö-
ründü. Ama bu sosyal demokra-
simi"dıve sordu. Aşağı Saksonya seçımlennin galibi Gerhard Schroeder.
REJİM KARŞITLARI ÇOK PARTİLİDÜZENE GEÇÎLMESİİÇİN YÖNETİME BASKILARINIARTTIRDI
Çin'de muhalefet yükseliyorDış Haberler Servisi - Çin'de çok parti-
li yaşama geçilmesi için sürdürülen çaba-
lara her gün bir yenisi ekleniyor. Ulusal
Halk Kongresi'ne (NPC) gönderilen mek-
tuplarda, tek partili rejime son verilmesi
ve halen hapiste bulunan muhaliflerin ser-
best bırakılması isteniyor.
Çin'de rejim muhalifleri arasında sivri-
len isimlerden birisi olan Wang Bin,
NPC'ye gönderdiği mektupta. Çin'deki
tek partili dönemin bitmesi çağnsındabu-
lundu. Henan Bölgesi'nde bir zamanlar
• Komünist Parti yönetiminde pazar ekonomisine geçen Çin'de
muhalefet, iktidar tekelinin de kınlmasını istiyor.
Komünist Parti için çalışan, ancak daha
sonra partiden atılan Wang, İnsan Hakla-
n ve Demokratik Hareket Merkezi aracı-
lığıyla AFP'ye bir örneğini gönderdiği
mektupta, NPC'den, Komünist Parti'nin
tek başına lıderliğini garantileyen bütün
yasalan iptal etmesini istedi.
NPC'nin 5 Mart'ta yapılacak oturumu-
na askerlerin katılmaması gerektiğini be-
lirten Wang. "Devlet başkanı genel seçim-
lerle işbaşına gelmelidir. NPC'de senato \e
temsilciler meclisi kurulması için aşamalı
olarak reformlar yapılmasını istiyorum"
dedı.
Yurtdışında yaşayan yaklaşık 500 Çin-
li tarafindan imzalanan ve 9. Ulusal Halk
Kongresi'ne gönderdırilen açık mektupta
ise Başbakan Li Peng'in meclis başkanlı-
Çin
parlamentosunun
önündeki
askerler
ziyaretçileri
uzaklaşönvor.
(Fotoğraf:
Reuters)
ğı görevine seçilmemesi istendi. Li'den "4
Haziran Kasabı" olarak bahsedilen mek-
tupta, bu kişinin 4 Haziran 1989'da Ti-
enanmen Meydam'nda eylemde bulunan
öğrencilerin üzerine askerleri gönderen
kişi oldugu. bu nedenle meclis başkanlığı
görevi için uygun kişi olmadığı savunul-
du.
Mektupta. sağlık nedenleriyle serbest
bırakıldıktan sonra ABD'de sürgüne gön-
derilen tanınmış muhaliflerden VVeiCing-
şeng ile 1989 yılındaki gösterilere önder-
lik eden ve daha sonra ABD ve Fransa'ya
sürgüne giden muhaliflerin de imzalan da
bulunuyor.
Bu arada, geçen haftadan beri kayıp
olan 5 muhalıften Jang Rucun'un, polis
tarafindan sıkı bir biçimde sorgulandıktan
sonra Şanghay'da dün serbest bırakıldığı
bildirildi. Jang, 26 Şubat'ta 16 yazarla bir-
likte, anayasının değiştirilmesi. tüm siya-
si suçlulann serbest bırakılması veÇın'in
uluslararası insan haklan anlaşmalanna
imza atmasını içeren bir mektup yüzünden
gözaltına alınmıştı.
Çin'de halen hapiste bulunan muhalif-
lerden Wang Dan'ın annesi de taleplerini
parlamentoya gönderdiği mektupla yaptı.
Vv'ang'ın annesi, hapisteki işçi eylemcile-
rinden Liu Niançun'un eşi ve Li Hai'nin
annesiyle birlikte yazdığı mektupta, par-
lamentodan mevcut yasalann değiştiril-
mesini ve yakjnlannın yeniden yargılan-
masını istedi.
POLtnKADA
SORUNLAR
ERGUN BALCI
ABD, Irak'ı Otomatik
Olarak Vurabilir mi?
Irak bunalımı şimdilik duruldu, ama tartışmalar
sürüyor.
Irak, Genel Sekreter Kofi Annan'la yaptığı anlaş-
maya uymazsa, ABD'nin bu ülkeyi otomatik olarak
vurma hakkı var mı?
BM Güvenük Konseyi'nde son tartışma bu.
ABD, Saddam Hüseyin, anlaşmayı çiğnediği
takdirde Irak'a otomatik olarak misilleme yapıp
bombalama hakkına sahip olduğunu ileri sürüyor.
"Kahve dövücüsünün hınk deyicisi" Ingiltere de
doğal olarak ABD'yi destekliyor.
Güvenlik Konseyi'nin öteki üç daimi üyesi Fran-
sa, Rusya ve Çin ise bu görüşe karşı çıkıyorlar. On-
lara göre ABD, Irak'ı cezalandırmak için önce Gü-
venlik Konseyi'nin onayını almalı. VVashington, Gü-
venlik Konseyi'nin kararı olmadan Irak'a otomatik
olarak saldın düzenleyemez.
Fransa Cumhurbaskanı Jacques Chirac geçen
hafta yaptığı açıklamada, "Irak eğer anlaşmayı çiğ-
nerse, sert biçimde cezalandınlmal:dır. Bukonuda
Güvenlik Konseyi'nin tüm üyeleri arasında görüş
birliği var. Ama bu cezalandırma ancak Güvenlik
Konseyi'nin karan ile olur. Böyie bir kararolmadan
Irak'a karşı otomatik misilleme yapılamaz" dedi.
• • •
Bu görüşlerin hangisi doğru? '
Fransa, Rusya ve Çin'inki. /i
BM Güvenlik Konseyi'nin hiçbir karan, ABD'ye,'
Irak'a otomatik olarak saldın düzenleme yetkisi ver-
mez.
Bu konuda akla ilk gelen Güvenlik Konseyi kara-'
n, ünlü 3 Nisan 1991 tarih ve 687 sayılı karardır.
Bu karara göre,
•Irak 15 gün içinde tüm kimyasal, biyolojik ve
nükleer silah programları hakkında bilgi verecek ve
bu silahlar belirii bir sürede imha edilecektir. ;
•Irak'ın 150 km'den uzun menzilli balistik füzele^
ri yok edilecektir.
•Irak uluslararası terorizmi desteklemeyecektir.
•Irak'ın petrol gelirlerine el konulacaktır.
Şimdi 687 sayılı karann konumuz açısından en
önemli paragrafına geliyoruz.
Karann son paragrafı şöyle: r-,
"Güvenlik Konseyi bu karardaki maddelerin uy-,
gulanması için gerekli gördüğü önlemleri alır."
Yani karar askeri müdahalede bulunmak için her-
hangi bir ülkeye yetki vennediği gibi, askeri müda-
haleye gerek olup olmadığına karar verme hakkını
da herhangi bir ülkeye ya da Güvenlik Konseyi dı-
şında herhangi bir organa tanımıyor.
Bu konularda yetkili organ sadece Güvenlik Kon-
seyi'dir.
Askeri müdahale ancak Güvenlik Konseyi karar
alırsa gerçekleştirilebilir ve ABD Güvenlik Konse-
yi'nin karannı uygulamak için harekete geçebilir.
Oysa Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri Fransa,
Çin ve Rusya otomatik misillemeye karşı.
Yanlış anlaşılmasın. Bu üç ülke, Irak'ın anlaşma-
yı çiğnediği takdirde cezalandınlmasına karşı değil-
ler. Bu cezanın bombardıman şeklinde olabileceği-
ni de kabul ediyorlar. Sadece ABD'nin saldın hak-
kını kendinde görüp, Güvenlik Konseyi'ni devre dı-
şı bırakarak Irak'ı bombalamasına karşılar.
Haklan da var.
ABD, gerekli gördüğünde kimseye danışmadan
otomatik olarak Irak'ı bombaladığı takdirde BM
Anayasası'nın, Güvenlik Konseyi'nin ve uluslarara-
sı hukukun üstüne çıkmış olur.
Bu ise son derece tehlikeli bir eğilimdir. Süper
gücün iradesinin uluslararası topluma dayatılması,
dünyada kimin cezalandınlıp kimin cezalandırılma-
yacağına, kimin bombalanıp kimin bombalanmaya-
cağına ABD'nin tek başına karar vermesi anlamına
gelir.
•••
ABD, 1996'da Saddam'ın biriikleri, Mesut Bar-
zani'nin peşmergeleri ile işbirliği yapıp Erbil'e gir-
diğinde de Güvenlik Konseyi'nin 5 Nisan 1991 ta-
rih ve 688 sayılı karanna dayanarak Kuzey Irak'a as-
keri müdahalede bulunmak istemişti.
Oysa, 688 sayılı karar sadece Kürtlere insani yar-
dım yapılması çağnsında bulunup Irak'a askeri mü-
dahaleye izin vemnez. Aksine, Irak'ın toprak bütün-
lüğüne saygı gösterilmesini ister.
Uluslararası hukuk açısından durum böyle.
Bunun dışında bir uygulama 'süper-güç'ün
hukuku' olur.
İhlaller sürüyor
AfÖrgütü'nden
Pekin'e kötü not
PEKİN (AFP) - Ulusla-
rarası Af Orgütü. Çin'de
insan haklan ihlallerinin
1997'de de sürdüğünü be-
lirtti.
Örgüt, geçen yıl binler-
ce protestocunun ve muha-
lifin keyfi olarak gözaltına
alındığını vurguladı. İnsan
haklan örgütü. "yaygın
adaletsiz yargılamalar. iş-
kence, polis hücreleri, işçi
kampian ve cezaevlerüıde-
ki kötü muamete ile ölüm
cezalaruun" devam ettiğini
bildirdi.
Uluslararası Af Örgütü,
1997'de karşı devrimciliğin
bir suç olmaktan çıkması-
na karşın o tarihten beri en
az 2.000 kişinin bu tür suç-
lardan dolayı hapse atıldı-
ğmı belirtti.
"Baza yasal değişikliklere
karşuı Çin yasalannın hâlâ
200 bin'den fazla kişinin,
1997'de emekle eğitim için
mahkemeye çıkarılmaksı-
zın>adamahkûmedilmek-
sizin çalışma kamplanna
gönderilmesineya dagözal-
tına alınmasına izin verdi-
ği" örgüt tarafindan ifade
edildi.
Örgüt yetkilileri, geçen
yıl ocak- haziran aylannda
mahkümlar arasında yapı-
lan araştırmada 400 kadar
işkence ve kötü muamele
olayına rastlanmasma kar-
şın bir çok olayın da üstü
kapalı kaldığına dikkat
çektiler.
Örgüt açıklamasında,
Uygur Türklennin yoğun
oldugu batı eyaleti Sin^
can'da yüzlerce kişinin yar-
gılandığı ifade edilirken
bunlardan en az 15'inin
ölüme mahkûm edildiği
bildirildi. Bunlann 12'si
karann hemen ardından
idam edildi.
Dığer bir sorunlu bölge
olan Tibet'te en az 96 kişi-
nin gözaltına alındığını bil-
diren örgüt, bunlardan ba-
zılannın Tibet'ın ruhani li-
den Dalay Lama'ya konu-
lan yasağı banşçı yollardan
protesto eden kışiler oldu-
ğunu söyledi.