12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Ayrmtılar Üç ay kadar önce "istanbul Dostu" ve Turing Genel Müdürü Çetik Gülersoy'un Büyükada'daki çalışmalanndan söz ederken "uygarlık aynntıdadır" dediğimiz için olsa gerek CHP Adalar llçe Başkanı mimar Uluç Yurtduru, Gülersoy'un onardığı Büyükada Kültür Evi'nin tarihi bahçe duvannı neden sıvadığı aynntısını üst üste çektiği ısrartı fakslarla bize sordu. Biz de Gülersoy'a sorduk, "ayrintı"yı anlattı: "Duvann aslı zaten sıvalıydı ve sıvalan dökülmüştü. Duvar kesme taş değil moloz ve yığma bir duvardı. Moloz ve yığma duvarı sıva ayakta tuttuğu için sıvalan dökülen duvann yıkılması söz konusuydu. Onanm sırasında duvan orijinalinde olduğu gibi sıvadık." Yurtduru sıvanan duvann "taş örme" olduğunu öne sürerken, Gülersoy duvann herhangi bir yeri kazındığında moloz ve yığma olduğunun görüleceğini söyledi. CHP'li başkan "aynntf'yı yerinde saptayabilir... Elektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Yeşil'in cep telefonu general Veli Küçük adına kayıtlıymış... "Bölüüük dur! Susurluklu sen de dur!" D iyanet Işleri Başkanlığı Din Işleri Yüksek Kurulu, imam-hatipokullarındaki kızöğren- cilerin nasıl giyineceğine ilişkin bin "fetva" vererek, eğitim kurumlarındaki kılık kıyafet konusuna da burnunu sokmuş oldu. Yasaların ge- çerli olduğu bir hukuk devletinde böylesi bir "fetva"yı demokrasinin hoşgörüsüyle karşılayalım ve Din iş- leri Yüksek Kurulu'nun yorumladığı gibi Kuran'ın Nur suresinin 31. ve Ahzab suresinin 59. ayetinde kadınların başlarını örtmesinin istendiğini kabul ede- lim. Bu ayetlerde başörtüsünden, türbandan, kadın- ların başlarını örtmesinden söz edilmemesine kar- şın böyle olduğunu kabul ederek Nur suresinin 31. ayetine bakalım. Ayette, kadınların gözlerini namah- remden sakınmasını ve örtülecek yerlerini koruma- sını istemekte "Ziynetlerinin görünen kısmından faz- lasını göstermesinler... Örtülerini omuzlarından aşa- ğı doğru sarkıtsınlar... Gizledikleri ziynet bilinsin di- Turbanye ayaklarını birbirine vurmasınlar" denmektedir. Ahzab suresinin 59. ayetinde ise "Ey Peygamber! Zevcelerine, kızlarına, müminlerin kadınlarına de ki: Dış esvaplarını üzerlerine giysinler. Bu hal, onların tanılıp da taarruza uğramamalarına daha fazla hiz- met eder" denilmektedir. Buradaki "taarruz"un cinsel taciz olduğu bilin- mektedir. Islamiyet'in ilkyıllarında (ki yüzyıllar boyu devam etmiştir) cariyelerin yani köle kadınlann Müs- lüman olsalar bile örtülerini omuzlarından aşağı doğ- ru sarkıtmalarına izin verilmemiş ve Müslüman er- keklerin Müslüman cariyelerle cinsel ilişkisine her- hangi bir yasak getirilmemiştir. Erkeklerin, Müslüman hür kadınlara yönelik sarkıntılıklarında "Biz onları cariye sandık" şeklinde savunma yapmalan üzeri- ne, örtülerini omuzlarından sarkıtma yöntemiyle Müslüman hür kadınların kölelerden farkı ortaya konmak istenmiştir. Düz kumaşı olduğu gibi vücu- da sararak giyinilen bir toplumda "ziynet yerleri"ni ve dolayısıyla ayak bileklerine taktıkları ziynetleri gizlemek de cinsel tahrik kadar soygun amaçlı sal- dınlara karşı bir önlem şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yine de, bugün tek tip giysileriyle üniversite ön- lerinde toplanan kız öğrencilerin başındaki "tür- ban"ın Kuran'da yeri olduğunu ve hatta "dış es- vap"ın da burnunun ucunu bile göstermeyen kara çarşaf olduğunu kabul edelim. Din Işleri Yüksek Ku- rulu'nun "fetva"sının doğru olduğunu benimseyelim ve Kuran'ın Nur suresinin 60. ayetine gelelim: "Erkeğe varmaktan ümidi kesilmiş kadınların, ziy- netlerini göstermemek üzere dış esvaplarını çıkar- malarında beis yoktur." Fetvacı muhteremlere soralım: Nur suresinin 60. ayeti için neden bir şey demezsiniz? SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Hazlı yaşa geç öl; cesedin estetik ameliyath olsun! 'Melek Hanım nasıl? İyiler mi?' Annesinin genç yaşta ölümü üzeri- ne kendisine bakan rahmetli babaan- nesi Melek Hanım'ı köşe yazılanna taşıyan ve "Melek Hanımın Tosunu" olarak tanınan Hürriyet'ten Yavuz Gök- men, geçen hafta hayranı olduğu bir başka kadın "Sarışın Kadın" Tansu Çiller'e röportaja gidiyor... Gazetenin parasıyla aldığı 50 adet kır- mızı gülle yola çıkan Gökmen, yanın- daki foto muhabirini uyarıyor: - Bu kadına iyi bak, bundan başka güzel kadın bir daha göremezsin. Kucağında 50 kırmızı gülle röportaj yapmaya gelen Gökmen'i ayakta kar- şılayan Çiller, daha da samimi bir or- tam yaratmak için hemen hal ha-1 tır soruyor: - Melek Hanım nasıl? İyiler mi? Yıllar önce yitirdiği babaanne- sinin hatırının sorulması Yavuz Gök- men'i biraz sarsıyor. Suratı asılırgibi olu- yorama hayranı olduğu kadını kırmak istemiyor ve "İyi" diyerek soruyu ge- çiştiriyor. Ancak Tansu Çiller, nezake- ti elden bırakmıyor: - Lütfen saygılarımı iletin. Gökmen yanıt vermiyor; cansipera- ne savunduğu "Sanşın Kadın"ın bile ya- zılarını okumadığını anlıyor fakat "kol kırılır yeni içinde kalır" hesabıyla haya- tının en güzel röportajına geçiyor. PALAS PANDIRAS"Fazilet Partisi"nden "z"yi atınca ve biraz da karman- çorman yapınca; şifre çözülüyor: Telafi Partisi. iMüfrtBozacı h Bakan İmren Aykut, DJSK'i ziyaret etti Aykut, çevresel sorunların çözümünde DİSK'ten destek istedi. 'Çevre sorunu, toplumun desteğiyle çözülür' tstanbul Haber Servisi - Çev- re Bakanı tmren Aykut her yıl 930 miryon metreküp endüstriyel atık suyun doğal çevreye verildiğini belirtti. Kurşun ve nikel gibi zehir- li metaller içeren endüstriyel atık suyun yüzde 80'inin. kamu kuru- luşularına ait olduğunu vurgula- yan Aykut. çevresel sorunlann çö- zümünde DİSK'ten, diğer sivil ku- ruluşlardan ve 60 milyonluk top- lumdan destek istedi. İmren Aykut. dün DİSK Genel Merkezi'nde DİSK Genel Başka- nı Rıdvan Budak ve yönetim ku- rulu üyelerini ziyaretetti. Çevre Ba- kanı Aykut, DtSK'i ziyaretinin ar- dmdan da Lions 118 T Yönetim Çevresi'nin Beşiktaş Belediyesi ile ortak düzenlediği "Türkiye'de Çevre Politikalan ve İnsan" ko- nulu panele katıldı. Işçi sağlığı ve işgüvenliğinin fabrikayla sınırlı olînayıp çevresel olumsuzluklan da içerdiğini vurgulayan Aykut, cid- di boyutlara ulaşan çevre sorunla- nnın çözümünde sivil kuruluşla- nn katkı larına ihtiyaç duydukları- nı anlattı. Aykut, "Çevresel so- runlan sendikalar ve sivil kuru- luşlarla işbirliği yaparak çözebi- leceğimize inanıyorum. Sendi- kalar toplusözleşmelerde 'ant- ma tesisi kurulmasını" istevebilir- ler. Çevre halkının katılımıyla •Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) daha etkin hale getirilebilir" dı- ye konuştu Rıd\an Budak. Avkut'un kadın duyarlılığını çe\reye jansıttığını görmekten sevinç duyduklannı be- lirtti. Çevre Bakanlığı komisyon- lanndan onay alınmamış yatınm projelerine izin verilmemesi ge- rektiğini anlatan Budak. "sendi- kalar olarak > aşanabilir bir çe\ - reyi sanayileşmeyle eş tutuyo- ruz. tşçiler. kentin varsıl bölge- lerinde değil. sanayi ile iç içe ya- şıyor. Sadece fabrika içinden de- ğil, çevrenin olumsuzluklarını da yaşıyorlar" dedi. Aykut, daha sonra Akatlar Kül- tür Merkezi'nde düzenlenen pa- nelde yaptığı konuşmada. Türki- ye'deki 2900 belediyenin sadece 43"ünde arıtma tesisi bulunduğu- nu bildirdi. Ege. Trakya ve Çuku- rovadakı çiftçilerin tanm toprak- lannın kirlenmesi konusunda yar- dım beklediklenni belirten Aykut. sorunlann çözümü için toplumun bürokrasiyi zorlamasını istedi. Li- ons 118 T Yönetim Çevresi Baş- kanı Hayati Babaoğlu. Aykut'a ve Beşiktaş Belediye Başkanı Ay- fer Atay'a günün anısına birer pla- ket verdi. Yeşil alana otopark yapılıyor CHP'li Bural Çarboğa 'dan Erdoğan J a suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul ll Başkan Yardımcısı avu- kat Hikmet Bural Çarboğa. nâ- zım imar planına aykın olarak ye- şil alana katlı otopark yaptıran İs- tanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Tayyip Erdoğan hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyu- rusunda bulundu. Çarboğa. İstanbul Cumhuriyet Savcılıği 'na yaptığı başvuruda. is- tanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanhğı'nca kat karşılığı Yazıcı- oğullan Şirketi'ne verilen ve ya- pımı devam eden Beyoğlu, Kasım- paşa'daki kat otoparkının nâzım imar planına aykın yapıldığını be- lirtti. Büyükşehir belediye başka- nı ve diğer ilgililerin cezalandırıl- masını isteyen Çarboğa. planda yeşil alan olarak aynlan yerin oto- parka dönüştürüldüğünü iddia et- ti. Camiikebir Mahallesi 165 paf- ta, 1070 ada 1,2,3 ve 4 sayılı par- sellerin otopark yapımına ayrıl- masının. yeşil alanı azaltıcı nite- likte bulunmasına karşın, söz ko- nusu yerin zemin altının otopark. zemin üstününse yeşil alan olarak kullanılması için 1 5000 ölçekli imar planlannda değişiklik yapıl- dığını belirten Çarboğa şunları söyledi: "Yeşil alanın altına yapılma- sı planlanan otopark inşaatın yer üstündc de devam etmekte- dir. 1/5000 planda toprak altı kat otoparkı gözüken alan, Be- yoğlu Belediye Başkanhğı'nca hazırlanan 1/1000 ölçekli plan- da kat otoparkı, çarşı, ticaret alanına dönüştürüldü. Bu du- rum, plan ilkelerine aykırıdır. 1/1000'lik planlar 1/50Ö0 ölçek- li planlara aykın olamaz. Plana karşı itirazlar devam ederken İstanbul Büyükşehir Beledive- si'nin söz konusu yeri ihaleye çı- karması vasalara avkırıdır." HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtH POROY BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇ! İYİ Hİ5SETMEYEH BtYLEP- İÇİN UY6UM Bİ YAR.MI.BAKAU1M... MIRMIRLAR VĞVR DURAK ...AMA Sv;MUN SAHi- 3i(NA.i<;iM NE TARİHTE BüGUN MLMTAZ ARIKAN 3 Mart AYASTEFANOS 1876'OESUGUN,OSMANIIKYlsn.RUSYA İLE AMSTSfHMOS AtnLAŞMASINI İMZALAMiSri/nASrEFANOS'T* BULUHAM BİHAMÇYANDA SÖeÜLEN) İHUAIAN/UI ANTlAŞMA, 1871- me TÜKK-ms SAVAŞINI NOKMUYORDU. UZUN MÜCA- KLE, OSMAHUtAff'M rENILGİYE U68AMASIHA, KUS KUV- VETl£RİNİN DB ÎSTANBUL YA/CIHLARtNA KADAK İLER- LBU£SİN£ NED&I OİMÜŞTU. AĞIH K0$UUAXI OLAN BU Ç , , ĞIMSIZ OtAKAK OSAVtNLI S/NIRlARiNDAN ÇltJYOR, SULSAümAN'A Ö&RKLİK VBRİLİmeDU. PADİŞAH'SJI8- DÜUiAUİr,SAVA$ TAZMİNATT OMMK KAÜS.AÜOAUAH, SATVM VEDOĞU BAİEZİr'İ KUSLAg'A VEKMEYİ K4BUL BDİrOK, AVRICA ÛOĞUMKI BHMBNİLEK'B BAZI Ami- CALHCLSIS TANIYORDU. RUSLAR. 8ÖYt£CE BİKEKMENİ SOHUHtJ YARATILMASt AMACINA DA ULAÇIYORDU.. GORUŞ Prof. Dr. TL RKKAYA ATAOV Annan'a Nobe! Ödülü Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Bağdat'ta imzaladığı antlaşmayla son Irak buna- lımının barışçı yoldan çözümünde tarihe geçecek bir önderlik gerçekleştirmiştir. Birçok olumlu so- nuçları olacak olan bu başarılı girişiminden ötü- rü kendisine bu yılın Nobel Barış Ödülü verilme- lidir. Bu başarıda ona önemli ölçüde eylem öz- gürlüğü tanıyan Rusya ve Fransa'nın da rolleri var- sa da, bu olanaklardan Genel Sekreter'e yaraşır biçimde yararlanan Kofi Annan'dı. Her şeyden önce, kuşku yok ki, dünya sahne- sine egemen olmak isteyen Amerika'nın savaş ha- zırlıklarının gereksizliğini ortaya koyan mahir ve zamanlı diplomasisiyle, BM'yeçoktandıryitirmiş göründüğü saygınlığı yeniden kazandırmıştır. Bu başarısı, söz konusu uluslararası örgütün süper güç hegemonyasından kurtulması ve daha de- mokratik biçimde işlemesi için bir zemin oluştur- makta ve insancıl dünya yönetimi seçeneğini beslemektedir. Dünyanın en yüksek rütbeli yöne- ticisi konumunda bulunan Annan, BM Güvenlik Konseyi'ni kuvvet politikası mekanizmasının dı- şında görev yapmaya iterek bu organın son bir- kaç yıldır nasıl kötüye kullanıldığını idrak ettiğini kanıtlamıştır. "Ulusal çıkar" sözcüklerinin ardına sığınarak dünya barışı ve güvenliğini korumakla görevli bu organı, kendi dış politika tercihlerinin bir maşası durumuna indirgemiş olan Amerika'nın savaş tasarılarının önünde, artık Kofi Annan'ın dizdiği barış engelleri vardır. Genel Sekreter, barışçıl tercihleri cesurca uy- gulayarak en başta Irak halkını ölüm ve yıkımdan kurtarmıştır. Bu arada, son teknolojinin acımasız- lığıyla korunmasız duran Mezopotomya gibi es- ki uygarlıkların kalıntılarına da kol-kanat germiş sayılır. Eylemleri, buyönüyle, uluslararası ilişkile- re güçlü devletlerden bazılarının yerleştirmek is- tedikleri kuvvet politikasının acımasızlığına hiç gerek olmadığını gösteren ahlaksal bir boyut ge- tirmiş, bu yeni boyutun pekâlâ uygulanabilirliği- ni de kanıtlamıştır. Kofi Annan, ayrıca bölge devletlerini büyük teh- likelerle karşı karşıya getirecek oluşumlara da kapıları kapamak istemiştir. Ortadoğu'da özel- likle Irak'ın komşularının, hem savaş hem de am- bargodan ötürü, çeşitli zararlara uğradıkları artık bilinmektedir. Sıcak çatışma ve belirsizlik, bu kez, daha da fazlaydı. Kofi Annan, barışçı yöntemle- ri temel alan kararlı ve aktif yaklaşımıyla bu kor- kuları yok etmiştir. Irak halkından başka bölge- nin öteki halklarının insanlarına da sahip çıkma- sı ayrı bir umut kaynağıdır. Genel Sekreter'in banşa bu olağanüstü hizme- ti, gösterdiği uyanıklık, kararlılık ve cesaret ona Nobel Barış Ödülü'nü kazandırmalıdır. Bu amaç- la Nobel Komitesi'ne, onun sekreteri Geir Lun- destad'a (+47 22 43 01 68) yollayacağım yaban- cı dildeki yazıya destek vermek isteyen aydınla- rımız ad ve imzalarıyla birlikte görevlerini acilen adresime (Turan Emeksiz Sok. 10/16, 06700 An- kara) ya da telefon/faksıma (90 312 427 62 67) bildirebilirler. Aynı destek Cumhuriyet gazetesi aracılığıyla da gösterilebilir. Barışçı girişimleri bu ülke üstündeki bulutları da dağıttığından, aydın- larımızın tuzlarının eksik olmaması herhalde on- ları da Sayın Kofi Annan'ı da mutlu edecektir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAGA: 1/ Açık pokere verilen ad. 2/ ' Hastalıklı, sa- 2 kat..."—görme kimseyı hiç kim- " sene boş degil" 4 (Yunus Emre). 3/ Eti lezzetli bir balık... Söz, la- kırdı. 4/ Yiyecek bulamayan, yok- sul kimse... Ûlüm. 5/ Mı- sırunuyla yapı- lan yaglı bir yemek. 6/ tl- han Berk'in bir şiir ki- . tabı... Yarı memnunluk belirten bir ünlem... "Ha- 2 yır" anlamında kullanı- 3 lan söz. II Yumurta bi- 4 çimindeolan,söbe...Din 5 işlerini devlet işlerine g kanştırmayan. 8/ Korun- mak için birine ya da bir ^ yere bırakılan eşya. 9/ 8 Yalnız atomlannın kit- 9 leleri yönünden farklı olan aynı kimyasal element... "Erdal —": Yazanmız. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan keten ve ıpek kanşımı bir tür kumaş. 2/ Belirteç olarak kullanılan eylem soylu sözcük... Muşmu- laya benzer bir yemiş. 3/ Sır... Bir yapıda agaçlann ya da taşlann birbirine bağlanmasında kullanılan dirsekli kenet. 4/ Ünsüzle biten bir sözcügün. ünlüyle başlayan sözcüge baglanarak okunması... Islamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri. 5/ Yapagı ya da keçı kılının dokunmadan. yalnızca dövülmesiyle elde edılen kaba kumaş... Japon lirik dramı. 6/ Bir çalgı... Nohut büyüklüğündekı yemişi bahar olarak kullanılan bir ağaç. II Tann'nın varlıgını ve lslam dininin dogruluğunu konu edinen bilim... Bir hay- \an. 8/ Şah tsmail'ın şiirlerinde kullandıgı mahlas. 9/ Pamuk kozası... "Parasız, züğürt" anlamında argo sözcük. İSTAINBLL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜ GENEL KURUL TOPLANTISI İstanbul Güreş thtisas Kulübü'nün olagan genel ku- rul toplantısı 28 Mart 1998 Cumartesi günü saat 10.00'da Aksaray Çmgıraklı Bostan Sokak No. 39'daki kulüp lokalinde yapılacaktır. Ekseriyet olmadığı tak- dirde ertelenecek, aynı yer ve aynı saatte 4 Nisan 1998 Cumartesi günü ekseriyete bakılmaksızın icra edile- cektir. YÖNETİM KURULU GÜM)EM 1- Genel Kurul toplantısının açılması ve saygı duruşu 2- Genel Kurulu idare etmek üzere bir başkan. bir başkanvekıli ve üç kâtip seçimi, 3- Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu raporlarının okunması ve müzakeresi, 4- Tenkıtler, 5- Yönetim Kurulu'nun ibrası 6- Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu, Haysiyet Divanı ve üye kayıt sicil kurullannın seçimi 7- Dilek ve temenniler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle